Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 2001 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
îlerleme Raporu'nda Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini yerine getirmediği vurgulandı
Avrupa yoluuzadıBRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği
|AB) Komisyonu. 13 aday ülkeye
ilişkin yülık ilerleme raporlanru ve
Genişleme Stratejisi Belgesi'ni ba-
sına açıkladı. Türkiye Raporu'nda,
tam üyelik müzakerelerinin başlahl-
masından önceki son aşama olan Ta-
rama Sürecine yeşil ışık yakılmadı.
AB Komisyonu, Türkiye'nin, Ko-
penhag siyasi kriterlerini yerine ge-
tirmediğini belüiti.
Aday ülkelerin. tam üyeliğe hazır-
lık sûrecinde belirlenen hedef ve ön-
celikler çerçevesinde kaydettikleri
aşamalan ele alan AB Komisyonu,
Türkiye'nin kanlım stratejisinde, "ye-
ni bir döneme doğru" gidildiğinı be-
lirtti ve son bır yılük dönemdeki ge-
lişmelerin analizini yaptı.
Reformlara destelc
AB Komisyonu raporunda,
TBMMnin yaptığı anayasal reform-
lann, insan haklan alanında hissedi-
Iir gelişmeler getirdiği, idam cezası
uygulamasının alanuıın daraltıldığı,
temel hak ve özgürlüklere ilışkın kı-
sıtlamalar konusunda değişiklikler
yapıldığı belirtilirken, artık bu önem-
li reformlann uygulamasına dikkat
edileceği ifade edildi.
Bu bölümde, TBMM' nin yasal re-
form çahşmalannın devam ettiğı, bu
şekilde, katılım ortaklığının önce-
Avrupa Birliği îlerleme Türkiye Raporu'nda, tam
üyelik müzakerelerinin başlatılmasından önceki
ıson aşama olan Tarama Süreci'ne yeşil ışık
yakılmadı. Insan haklan konusunda atılan
adımlann yetersiz bulunduğu raporda, Türkiye'nin, ekonomik
kriterleri yerine getirmekten uzak olduğu belirtildi. AB, Türkiye'de
yolsuzluğun 'ciddi bir sorun' olarak kaldığını vurguladı.
liklerinin yerine getirilmiş olacağı
kaydedildi. Raporda, bu gelişmele-
re rağmen, Türkiye'de temel özgür-
lüklerin bazı kısıtlamalara hedef ol-
duğu ifade edildi.
İdam cezası
Raporda, Türkiye'de idam cezala-
nnın uygulanmadiğını, bu cezanın
terorizm ve savaş suçlan dışuıda ya-
salardan çıkanldığını belirten ko-
misyon, terorizm konusunda istisna
getiribnesinin, Avrupa tnsan Hakla-
n Sözleşmesi'ne aykın olduğunu ifa-
de erti. Savaş suçlannın istisna ola-
bileceğini hatırlatan komisyon, bu
yönde yasa değişikliği önerdi.
Ekonomik, sosyal ve kültürel hak-
larkonusundaki reformlann "Bazı po-
zitif unsurlar getirdiğini'' kaydeden
komisyon. bu unsurlara örnek olarak
•'yasa tarafindan izin verilmeyen dil-
lerin kııDanıfanasına yeşil ışık yakd-
masını" gösterdi. Komisyon, etnik
kökenleri ne olursa olsun bütün Türk-
lerin yararlanacağı kültürel haklar
alanında gelişme kaydedilmediğini
ifade erti.
Cezaevl ölümlerl
Hapishanelere ilişkin birkaç önem-
li reformun onaylandığını. bunlann
uygulanması gerektiğini, cezaevlerin-
deki koşullan protestoyayönelik gös-
terilere çok sert tepki veribnesinin
üzücü olduğunu belirten Komisyon,
açlık grevlerinden ölümlerin, Ugili şa-
hıslann siyasi gerekçeleri ne olursa
olsun engellenmesi ve bu konunun
tartışmaya açılması gerektiğini ifa-
de erti.
Adli sisteme ilişkin reformlann
başladığının belirtildiğı raporda, yar-
gı gücünün bağımsızlığı, Devlet Gü-
venlik Mahkemeleri ile askeri mah-
kemelerin yetkileri ve Avrupa İnsan
Haklan Mahkemesi'nin kararlanna
saygı konusunda endişeler olduğu
kaydedildi.
Yolsuzluk dddl sorun
Komisyon, şeffaflıgı ön plana çı-
karan girişimlere rağmen, Türkiye'de
yolsuzluğun "dddi bir sorun" olarak
kaldığını, AvTupa Konseyi'nin bu
konuya ilişkin bazı sözleşmelerinin
Ankara tarafindan imzalanmasuıın
olumlu bır gelişme olarak değerlen-
dirildiğini belirtti.
Güneydoğu'ya
destelc tsteml
Güneydoğu Anadolu'da ekonomik
durumun geliştirilmesi, bölgesel fark-
hlıklann azaltılması, vatandaşlann
FOTOĞRAJFTA KALAN MUTLULUK -10-11 Arahk 1999 tarihinde yapüan Helsinki Zirvesf nde Türkiye, Avrupa Birliği afle resmine ahnmış,
Başbakan BükntEce^it,diğer Ikferferfe fotoğraf çeldinııiş& AB'nm dün \^in^
'AB'DE ÎKİNCİ SINIF ROLÜ KABUL ETMİYORUZ*
Bahçeli resti çekti
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)
- MHP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı DevletBahçeti, AB yöne-
tüninın Türkiye'nin önüne her firsat-
ta yeni engeller çıkardığını belirte-
rek Türkiye'nin Kıbns davasından
ödün vermesinin mümkün olmadı-
ğmı söyledi. Güney Kıbns'ın AB
üyeliğiyle ilişkilendirilmesinin ayıp
olduğunu kaydeden
Bahçeli, "Uluslarara-
sı terorizmin lojistik
merkezlerinden biri
durumuna geten, siya-
sive hukukiyaptsı tar-
tışmalı olan Kıbns
Rum Yönetimi'nin
Kopenhag Kriterle-
ri'ne nasd uyduğu me-
rakkonusudur" dedi.
Bahçeli, Türkiye'nin
AB ve AGSP'de ikin-
ci sınıfrole razı olma-
yacağını bildirdi.
' MHP lideri Bahçe-
• Avrupa
Birliği'nin her
fırsatta yeni
engeller çıkardığını
belirten Bahçeli,
Türkiye'nin Güney
Kıbns'ın üyeliğiyle
ilişkilendirilnıesinin
ayıp olduğunu
söyledi.
li, partisinin grup toplantısında Tür-
kiye'nin AB üyeliğiyle ilgili geliş-
meleri değerlendirdi. AB'nin Türki-
ye ile ilişkilerine ve Kıbns sorunu-
na bağnazca yaklaşımını sürdürdü-
ğünü kaydeden Bahçeli, Türkiye'nin
önemli adımlar atmasına karşm AB
yönetiminin her fırsatta yeni engel-
lerve söylemlergeliştirmek için özel
bir çaba içınde olduğunu söyledi.
AB'nin gayri samimi ve art niyetli
tutumunu kınadıklannı beürten Bah-
çeli, AB'yı daha açık, samimi ve dü-
rüst bir yaklaşımı benimsemeye da-
vet erti.
Avrupa Güvenlik ve Savunma
Kimliği konusunda da benzer çifte
standart ve önyargıh tutumlann ege-
men olduğunu anlatan
Bahçeli, "TürJdye bu
politikalarda kendisi-
ne biçflen ikinci snıf ro-
le ve statüye razı olma-
yacaktir" dedi. Kıb-
ns'ın uluslararası sta-
tüsüne ilişkin çok yön-
lü tartışmalar sürerken
Kıbns Rum Yöneti-
mi'nin apar topar bir-
liğe üye yapılmak is-
tendiğine işaret eden
Bahçeli şu görüşleri di-
le getırdi:
"Türkiye, Kıbns so-
rununda kahcıveadil bir banşve çö-
züoıden yanadır. Bu haklı ve onuriu
davasından taviz vermesi de asla
mümkün değüdir. uluslararası tero-
rizmin lojistikmerkezlerindenbiri du-
rumuna geleo, siyasi ve hukuki yapı-
sı tarüşmah olan Kıbns Rum Yöne-
timi 'nin Kopenhag Kriterleri'ne na-
sü uyduğu merak konusudur."
THE WALL STREET JOURNAL 'DAN AB'YE ELEŞTİRİ
Yapılan skandal
NEWYORK(AA)-Amenkan fi-
nans çevTelerinin gazetesi Wall Stre-
et Journal (WSJ), ".NATO'nun ha-
yati bir üyesi olan Türkiye'nin hâlâ
AB'yeahnmaratşohnasının birskan-
dal olduğunu" yazdı
"ABD. teröre karşı savaşta Türld-
ye'den havaalanlannı kullanma izni
istediğinde evet vanıtının 15 dakika-
da geldiğjne" dikkati
çeken gazete. "Türki-
ye'nin Körfez Savaşı SH
rasında yapoğı katkı-
lardan sonra şimdi sı-
ranın, Babhlann borç-
lannıödemesine geldi-
ğme" işaret etti.
"Türkiye'nin Kör-
fez Savaşı"(16 Ocak-28
Şubat 1991) ve Sad-
dam'ın işbaşında bıra-
küması yüzünden uğ-
radığızarann 40 mil-
yar dolar olduğunu"
hatırlatan gazete, a
An-
kara'nın Saddam'dan sonra Kuzey
Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasın-
dan ve Kürtkrin Türkhe'den toprak
talebinde bulunnıalanndan kaygı
duyduğunu ve bu kaygüann gideril-
mesi gerektiğini'' belirtti.
Türkiye ile Afganistan arasında-
ki tarihsel bağlara da değinen WSJ,
Afganistan'ın, Türkiye Cumhuriye-
• Wall Street
Journal gazetesi,
Türkiye'nin hep
Batı'nın yanında
olduğunu belirterek
"NATO'nun hayati
bir üyesi olan
Türkiye'nin hâlâ
AB'ye ahnmamış
olması skandaldır"
diye yazdı.
ti 'nı tanıyan ilk devlet olduğunu be-
lirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
* Türkiye,Afganistan 'da savaşson-
rası istikrarh bir düzen kurulması
açtsmdan çokyararholacaktur. Çün-
kü Türkler Afganistan'daki siyasal
oyıınculan iyi tanımaktadırlar. Tale-
ban sonrası Afganistan'da, Türkiye
öndertiğindeki bir banş gücü BM'nin
işini çok kolaylaşüra-
caknr. Türkhe>eni Af-
bir model oluşturacak
bem de savaş sonrası
siyasi yapılanmada
önemli bir ortak ola-
cakür.
Ancak Türkrve'nin
bunuyapmak için Ba-
ü'nın güvencesine ihti-
yaa vannr. NATO'nun
hayati bir üyesi olan
Türkiye'nin hâlâ
AB'ye kabul edilme-
miş olması bir skan-
dakur. ABD'yegeBnce; Hazine,IMF
aracilıgrvla \ eni birküçülme ilacıtav-
si\e edeceğine, Türkiye'yi, Rusya ile
avıu ekonomikdoğrultudayönkndir-
melidir. Hepsinin ötesinde ABD,
Türklere, hem bu savaşta hem Or-
tadoğu konusunda hem de uzun dö-
nemde birlikte olduklan yolunda
güvence venneüdir.''
4:
tümüne sunulan ekonomik, sosyal
ve kültürel olanaklann genişletihne-
si gereği üzerinde duran komisyon,
Güneydoğu'daki 4 bölgede olağa-
nüstü hal durumunun sürdüğüne de
dikkat çekti.
"Türkrye'de demokratik sistemin
temel unsuıian mevcuttur. Ancak as-
keri işlerde shil kontrol gibi bazı te-
mel sorunlar, etkih' bir şekilde düze-
ne sokulmahdır" diyen Komisyon,
tüm adımlara karşm, Türkiye'de in-
san haklan alanında daha somut ge-
lişmeler gerektiğinı belirtti.
Kıbns
AB Komisyonu, Kıbns sorunun-
daki çözümsüzlük durumuna deği-
nirken, Türkiye'nin kadalannı iste-
diğini belirtti ve Türkiye-Yunanis-
tan diyaloğundaki olumlu adımlar
üzerinde de durdu. Kibns sorunu-
nun çözülmesi için Ankara'mn ta-
vırlannın somut eylemlere dönüş-
mesi gerektiğinin vurgulandığı ra-
porda, KKTC Cumhurbaşkanı Ra-
uf Denktaş ın Birleşmiş Milletler
(BM) çerçevesinde yapılan görüş-
melerde masaya dönmesi için çağ-
nda bulunuldu.
Elconomllc krlz
Raporda, Türk hükümetinin eko-
nomik kriz karşısındaki tavır ve ön-
Iemierinden övgü ile söz edildi. Ra-
porda, Gümrük Birliği mekaniz-
masuıın iyi çalıştığı, ancak Türki-
ye'nin, ekonomik kriterleri yerine
getirmekten uzak olduğu belirtildi.
Ekonomik krizlerin etkisine de de-
ğinilen belgelerde, bu krizlerin çı-
kardığı engellere ve zorluklara dik-
kat çekildi.
AB Komisyonu, Türkiye'nin ye-
ni ve iddialı bir ekonomik progra-
mı harekete geçirdiğini, bu şekilde,
ulusal finans sektörünün zaaf ve
risklerini gidermek için çaba har-
cadığmı, krize neden olan bir etke-
nin de çok sayıda ekonomi sektö-
riine hükümet müdahaleleri oldu-
ğunu, bunun aşılması için yollar
arandığım ifade etti.
Enflasyonla mücadele
Türkiye'de, kısa vadede makro-
ekonomik istikrar sağlanmasına ön-
celik verihnesi gerektiğini belirten
komisyon, enflasyonla mücadele-
nin önemini vurguladı.
Bankacılık, tanm, kamu sektörü
gibi alanlarda kapsamlı yapılanma-
lara ihtiyaç olduğunu kaydeden AB
Komisyonu, ülke genelinde eğitim,
sağlık, sosyal hizmet ve altyapı ça-
lışmalanna finans kaynaklan oluş-
turuhnası için bütçe öncelilderinin
yeniden belirlenmesini istedi.
Kara para endlşesl
AB müktesebatına uyum konu-
sunda, özellikle Gümrük Birliği
çerçevesinde önemli adımlar atıldı-
ğının belirtildiğı belgelerde, bu
adımlann, sosyal politika gibi ba-
zı alanlarda geri kaldığına işaret
edildi. Belgelerde, çeşitli değerlen-
dirmelere yer verilirken, kara para
aklama konusuna daha fazla dikkat
edilmesi gerektiği, devlet yardım-
lanna ilişkin yasalann AB kuralla-
nna uygun olmadığı, alkol ve tütün
ürünlerinde devlet tekelinin de en-
dişe verdiği ifade edildi.
Türkiye kıstaslara uzak
Tanm, bahkçıük, taşımacıhk, ma-
liye, istatistik gibi birçok alanda
aynntılı analizler yapılan belgeler-
de, Türkiye'nin, bu alanlarda AB
kıstaslanna uyum sağlamaktan uzak
olduğu ifade edildi.
ACSP
Türkiye tlerleme Raporu'nda ve
Genişleme Stratejisi Belgesi'nin
Türkiye'ye ilişkin bölümlerinde,
Ankara'mn, Avrupa Güvenlik ve
Savunma Politikası'na (AGSP) et-
kin katüımırun önemi üzerinde de
duruldu.
Anahtar sorunlar
însan haklan, Kıbns, smır an-
laşmazlıklannın giderilmesi gibi
konularda siyasi diyaloğun geliş-
tirilmesi gerektiğini belirten ko-
misyon, siyasi açıdan, bu "anah-
tar sorunlann" öncelik taşıdığuıı
kaydetti.
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Avrupa Savaşın
Neresinde?
Bu soru, Almanya'da gündemin birinci madde-
sidir. Başbakan Schröder, Bush a verdiği "sınır-
sız destek" sözünü tutmanın pek de kolay olma-
dığını eve dönünce anladı. Bu nedenle de Alman-
ya şimdilik savaşın kıyısındadır. ABD'nin sınırsız des-
tekçisi Alman Şansölyesı Schröder, eve dönünce
kendi sınırlarıyla karşılaştı. Hem kendi partısı ıçin-
de hem de ortağı Yeşıller içinde savaşa katılma-
ya, askeri birlik göndermeye karşı çıkanlar, sınır-
sız destek yerine "eleştirel dayanışma " diye bir şey
tutturdular. Gerçı SPD yönetimi de, Yeşiller Üst
Kurulu da asker gönderilmesi yönünde oy kulla-
nılması kararı aldılar; ama sayıları 10'u bulan mil-
letvekili hâlâ direnıyor. Parlamenîoda yapılacak
oylamada, iktıdar partileri çoğunluğu sağlayamaz,
muhalefetin vazgeçılmez oylanylaaskeri birlik gön-
derme kararı alınır, gereklı çoğunluk böyle sağla-
nırsa, Schröder muhalefetin ağır saldırısına uğra-
yacak ve bir daha sınırsız bir destekten söz ede-
meyecek.
•••
Zaten de Amerikalılar bu "sınırsız destek" lafı-
na pek inanmıyorlar. ABD başkanlarının şimdi
emekliye ayrılmış ünlü güvenlik danışmanı Brze-
zinski, ABD'nın gorüşlerıni açıkça, kabaca, küs-
tah bir şekilde ifade edıyor. Bu hafta Der Spi-
egel'de yayımlanan söyleşi ibret vericidir. DerSpi-
egel muhabıri soruyor: "Avrupa için teröre karşı
mücadele ne kadarönemlıdır?" Yanıt, alışılmamış
bir üsluptadır, ama paylaşım savaşına ait gerçek-
lerin açık, net bır ifadesidir: "Bir Avrupa'dan söz
etmek mümkün değil, yalnızca bazı Avrupa dev-
letleri var. Bu savaşta Avrupa yok. Ingiltere ope-
rasyona katıldı ve böylece anlamlı bır öncelik ka-
zandı. ötekiler, önceden 'Avrupa, güvenlik politı-
kasında bağımsız ve dünya çapında rol oynaya-
cak' diyenler geride kaldılar."
Dünyanın öbür ucundan Japonya'nın bir telaş
ya da pürtelaş niye savaş gemilerini yola çıkardı-
ğı, Schröder'ın neden bu savaşın kıyısında kalmak
istemediği, her geçen gün biraz daha netleşiyor.
Brzezinski'nin Almanya'nın bu ünlü dergisinde ya-
yımlanan sözleri, hiç kuşkusuz, Demokratik Sos-
yalizm Partısı'nın Berlin zaferınden daha fazla üz-
müştür Şansölye'yı. Savaş çığlıkları atan ve bun-
ca yıllık banşçı kılıklarını bır çırpıda çıkarıverenler,
sosyal demokrasıyi merkezın köhne liberalizmine
sürükleyenler için ne acı sözler. Her şey boşuna
mı yanı şimdi? Bu yeni paylaşım savaşında pay alı-
namayacak mı? Iktıdarda kalınamayacak mı? Sos-
yal demokrasiden, barışçı, çevrecı parti olmaktan
vazgeçmenın bedelı bu mu olacak?
Brzezinski hıçbirşeyı paylaşmaktan yana değil.
"Çokulusluluk söz konusu değil. Bizim gibiya-
şadığımız durum, dünya politıkasındaAmerika 'nin
ağır üstünlüğüdür. VVashington 'a kimlerin geldi-
ğine birbakın: Dün Cezayir Başkanı, bugün Fran-
sız; sonra Ingıliz Başbakanı ve Putin. Alman Şan-
sölyesi bır daha gelmeyecek mi? Hükümetlehn ço -
ğunluğu yeni durumu açıklığa kavuşturmaya ça-
lışıyor; dünya anarşiye teslim olacak mı, ABD ger-
çekten destabilize olacak mı? Herkesin korkusu
bu. Yalnızca ABD'nin tahakkümündekı birdünya-
dan söz edılebilir." (Der Spıegej, sayı 46.12.11.2001)
Kaba, nobran, hodkam. Ama ne yapabıliriz, pay-
laşım savaşı böyle oluyor.
•••
Birkaç gün önce Serdar Turgut yazdı: Usame
bin Ladin ve aılesınin de ortak olduklan öne sü-
rülen dünyada ünlü Carlyle grubunun öteki ortak-
ları arasında 1. Bush, Dick Cheney gibi ünlüler
de yer alıyormuş. Geçen yıllarda Riyad'a gıdip La-
din aılesinin konuğu olanlar arasında Baba Bush
da varmış. Internete girıp bakın; Carlyle şu sıralar-
da internettekı ana sitesını kapatmış; ortaklan hak-
kında bilgi vermiyor. Avrupa seksıyonunu deneyin.
22 ülkede şubesi bulunan bu çok büyük ve etkin
şirketin Avrupa Seksiyonu Danışma Kurulu'nda
ABD'nin eskı Dışişlerı Bakanı James A. Baker ve
eski Savunma Bakanı Frank Carlucci var. Çok ün-
lü uluslararası şırket temsilcilerinin arasında iki de
şöhretli Alman yer alıyor: Eski Alman Merkez Ban-
kası başkanlarından Karl-Otto Pöhl veeskı BMW
Danışma Kurulu Başkanı Eberhard v. Kuenheim.
Böyle büyük, güçlü ve Bın Ladın gıbiler de yer ala-
bildiğine göre pervasız bır şirkette ortaklık söz ko-
nusu.
Ama paylaşımda da aynı ortaklık korunacak
demek değıldir ki bu.
Alman yurttaştan
Kıbns desteği
BERLİN (AA) - Al-
man Frankfurter Allge-
meine gazetesinin okur-
lar köşesine bir mektup
gönderen Heidi Blan-
kenstein, Türkiye'nin
Kıbns konusunda hakJı
da^Tandığını belirtti.
Alman Blankenstein
mektubunda, Türki-
ye'nin Kıbns'ı işgal et-
tiğini iddia eden VVblf-
gang Günter Lerch adlı
köşe yazannı da eleştire-
rek kendisinin tarihi ger-
çekleri sapnrdığını. ashn-
da 1974 yıhnda Kıbns'ta
iktidarda bulunan yöne-
timin, adayı tümüyle Yu-
nanistan'a bağlamaya ça-
hştığını hatırlattı.
Türkiye'nin, garantör
ülke olarak Ingiltere 'den
durumamüdahale etme-
sini istediğini belirten
Blankenstein, "EOKA
teröristleri ile kanh tecrü-
beJeredinen Ingiltere'nin
buna vanasmacbginr ifa-
de etti. Türkiye'nin, ada-
daki Türklerin korunma-
sı için başka çaresinin
olmadığını voırgulayan
Blankenstein, Rum kesi-
minin Avrupa Birliği
(AB) üyeliğinin günde-
me geldiği bugünlerde
de Türkiye'nin farklı
davranamayacağını kay-
detti.
Konfederasyon
Blankenstein, Türki-
ye'nin Kıbns'ta 2 bağım-
sız devletten oluşan kon-
federasyon isteğini ve
Kıbns'ın AB'ye ahnma-
sı durumunda adadaki
"Türk kesimi" ile bir-
leşme planını da haklı
bulduğunu yazdı. Kıb-
ns'ın AB'ye bugünkü
şekli ile alınması duru-
munda Yunanistan'ın
adayı tümüyle ilhak et-
me girişiminde buluna-
bileceğini de belirten
Blankenstein, böyle bır
durumda. "Yunanis-
tan'ın parmağmda oy-
nattığı AB'nin de tüzüğü
gereğinceaskeri müdaha-
le)e başvıırmak zorun-
da kalabileceğine'' dik-
kati çekti.