23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 2001 ÇARŞAMBA 6 HABERLER îlerleme Raporu'nda Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini yerine getirmediği vurgulandı Avrupa yoluuzadıBRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği |AB) Komisyonu. 13 aday ülkeye ilişkin yülık ilerleme raporlanru ve Genişleme Stratejisi Belgesi'ni ba- sına açıkladı. Türkiye Raporu'nda, tam üyelik müzakerelerinin başlahl- masından önceki son aşama olan Ta- rama Sürecine yeşil ışık yakılmadı. AB Komisyonu, Türkiye'nin, Ko- penhag siyasi kriterlerini yerine ge- tirmediğini belüiti. Aday ülkelerin. tam üyeliğe hazır- lık sûrecinde belirlenen hedef ve ön- celikler çerçevesinde kaydettikleri aşamalan ele alan AB Komisyonu, Türkiye'nin kanlım stratejisinde, "ye- ni bir döneme doğru" gidildiğinı be- lirtti ve son bır yılük dönemdeki ge- lişmelerin analizini yaptı. Reformlara destelc AB Komisyonu raporunda, TBMMnin yaptığı anayasal reform- lann, insan haklan alanında hissedi- Iir gelişmeler getirdiği, idam cezası uygulamasının alanuıın daraltıldığı, temel hak ve özgürlüklere ilışkın kı- sıtlamalar konusunda değişiklikler yapıldığı belirtilirken, artık bu önem- li reformlann uygulamasına dikkat edileceği ifade edildi. Bu bölümde, TBMM' nin yasal re- form çahşmalannın devam ettiğı, bu şekilde, katılım ortaklığının önce- Avrupa Birliği îlerleme Türkiye Raporu'nda, tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasından önceki ıson aşama olan Tarama Süreci'ne yeşil ışık yakılmadı. Insan haklan konusunda atılan adımlann yetersiz bulunduğu raporda, Türkiye'nin, ekonomik kriterleri yerine getirmekten uzak olduğu belirtildi. AB, Türkiye'de yolsuzluğun 'ciddi bir sorun' olarak kaldığını vurguladı. liklerinin yerine getirilmiş olacağı kaydedildi. Raporda, bu gelişmele- re rağmen, Türkiye'de temel özgür- lüklerin bazı kısıtlamalara hedef ol- duğu ifade edildi. İdam cezası Raporda, Türkiye'de idam cezala- nnın uygulanmadiğını, bu cezanın terorizm ve savaş suçlan dışuıda ya- salardan çıkanldığını belirten ko- misyon, terorizm konusunda istisna getiribnesinin, Avrupa tnsan Hakla- n Sözleşmesi'ne aykın olduğunu ifa- de erti. Savaş suçlannın istisna ola- bileceğini hatırlatan komisyon, bu yönde yasa değişikliği önerdi. Ekonomik, sosyal ve kültürel hak- larkonusundaki reformlann "Bazı po- zitif unsurlar getirdiğini'' kaydeden komisyon. bu unsurlara örnek olarak •'yasa tarafindan izin verilmeyen dil- lerin kııDanıfanasına yeşil ışık yakd- masını" gösterdi. Komisyon, etnik kökenleri ne olursa olsun bütün Türk- lerin yararlanacağı kültürel haklar alanında gelişme kaydedilmediğini ifade erti. Cezaevl ölümlerl Hapishanelere ilişkin birkaç önem- li reformun onaylandığını. bunlann uygulanması gerektiğini, cezaevlerin- deki koşullan protestoyayönelik gös- terilere çok sert tepki veribnesinin üzücü olduğunu belirten Komisyon, açlık grevlerinden ölümlerin, Ugili şa- hıslann siyasi gerekçeleri ne olursa olsun engellenmesi ve bu konunun tartışmaya açılması gerektiğini ifa- de erti. Adli sisteme ilişkin reformlann başladığının belirtildiğı raporda, yar- gı gücünün bağımsızlığı, Devlet Gü- venlik Mahkemeleri ile askeri mah- kemelerin yetkileri ve Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nin kararlanna saygı konusunda endişeler olduğu kaydedildi. Yolsuzluk dddl sorun Komisyon, şeffaflıgı ön plana çı- karan girişimlere rağmen, Türkiye'de yolsuzluğun "dddi bir sorun" olarak kaldığını, AvTupa Konseyi'nin bu konuya ilişkin bazı sözleşmelerinin Ankara tarafindan imzalanmasuıın olumlu bır gelişme olarak değerlen- dirildiğini belirtti. Güneydoğu'ya destelc tsteml Güneydoğu Anadolu'da ekonomik durumun geliştirilmesi, bölgesel fark- hlıklann azaltılması, vatandaşlann FOTOĞRAJFTA KALAN MUTLULUK -10-11 Arahk 1999 tarihinde yapüan Helsinki Zirvesf nde Türkiye, Avrupa Birliği afle resmine ahnmış, Başbakan BükntEce^it,diğer Ikferferfe fotoğraf çeldinııiş& AB'nm dün \^in^ 'AB'DE ÎKİNCİ SINIF ROLÜ KABUL ETMİYORUZ* Bahçeli resti çekti ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı DevletBahçeti, AB yöne- tüninın Türkiye'nin önüne her firsat- ta yeni engeller çıkardığını belirte- rek Türkiye'nin Kıbns davasından ödün vermesinin mümkün olmadı- ğmı söyledi. Güney Kıbns'ın AB üyeliğiyle ilişkilendirilmesinin ayıp olduğunu kaydeden Bahçeli, "Uluslarara- sı terorizmin lojistik merkezlerinden biri durumuna geten, siya- sive hukukiyaptsı tar- tışmalı olan Kıbns Rum Yönetimi'nin Kopenhag Kriterle- ri'ne nasd uyduğu me- rakkonusudur" dedi. Bahçeli, Türkiye'nin AB ve AGSP'de ikin- ci sınıfrole razı olma- yacağını bildirdi. ' MHP lideri Bahçe- • Avrupa Birliği'nin her fırsatta yeni engeller çıkardığını belirten Bahçeli, Türkiye'nin Güney Kıbns'ın üyeliğiyle ilişkilendirilnıesinin ayıp olduğunu söyledi. li, partisinin grup toplantısında Tür- kiye'nin AB üyeliğiyle ilgili geliş- meleri değerlendirdi. AB'nin Türki- ye ile ilişkilerine ve Kıbns sorunu- na bağnazca yaklaşımını sürdürdü- ğünü kaydeden Bahçeli, Türkiye'nin önemli adımlar atmasına karşm AB yönetiminin her fırsatta yeni engel- lerve söylemlergeliştirmek için özel bir çaba içınde olduğunu söyledi. AB'nin gayri samimi ve art niyetli tutumunu kınadıklannı beürten Bah- çeli, AB'yı daha açık, samimi ve dü- rüst bir yaklaşımı benimsemeye da- vet erti. Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği konusunda da benzer çifte standart ve önyargıh tutumlann ege- men olduğunu anlatan Bahçeli, "TürJdye bu politikalarda kendisi- ne biçflen ikinci snıf ro- le ve statüye razı olma- yacaktir" dedi. Kıb- ns'ın uluslararası sta- tüsüne ilişkin çok yön- lü tartışmalar sürerken Kıbns Rum Yöneti- mi'nin apar topar bir- liğe üye yapılmak is- tendiğine işaret eden Bahçeli şu görüşleri di- le getırdi: "Türkiye, Kıbns so- rununda kahcıveadil bir banşve çö- züoıden yanadır. Bu haklı ve onuriu davasından taviz vermesi de asla mümkün değüdir. uluslararası tero- rizmin lojistikmerkezlerindenbiri du- rumuna geleo, siyasi ve hukuki yapı- sı tarüşmah olan Kıbns Rum Yöne- timi 'nin Kopenhag Kriterleri'ne na- sü uyduğu merak konusudur." THE WALL STREET JOURNAL 'DAN AB'YE ELEŞTİRİ Yapılan skandal NEWYORK(AA)-Amenkan fi- nans çevTelerinin gazetesi Wall Stre- et Journal (WSJ), ".NATO'nun ha- yati bir üyesi olan Türkiye'nin hâlâ AB'yeahnmaratşohnasının birskan- dal olduğunu" yazdı "ABD. teröre karşı savaşta Türld- ye'den havaalanlannı kullanma izni istediğinde evet vanıtının 15 dakika- da geldiğjne" dikkati çeken gazete. "Türki- ye'nin Körfez Savaşı SH rasında yapoğı katkı- lardan sonra şimdi sı- ranın, Babhlann borç- lannıödemesine geldi- ğme" işaret etti. "Türkiye'nin Kör- fez Savaşı"(16 Ocak-28 Şubat 1991) ve Sad- dam'ın işbaşında bıra- küması yüzünden uğ- radığızarann 40 mil- yar dolar olduğunu" hatırlatan gazete, a An- kara'nın Saddam'dan sonra Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasın- dan ve Kürtkrin Türkhe'den toprak talebinde bulunnıalanndan kaygı duyduğunu ve bu kaygüann gideril- mesi gerektiğini'' belirtti. Türkiye ile Afganistan arasında- ki tarihsel bağlara da değinen WSJ, Afganistan'ın, Türkiye Cumhuriye- • Wall Street Journal gazetesi, Türkiye'nin hep Batı'nın yanında olduğunu belirterek "NATO'nun hayati bir üyesi olan Türkiye'nin hâlâ AB'ye ahnmamış olması skandaldır" diye yazdı. ti 'nı tanıyan ilk devlet olduğunu be- lirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: * Türkiye,Afganistan 'da savaşson- rası istikrarh bir düzen kurulması açtsmdan çokyararholacaktur. Çün- kü Türkler Afganistan'daki siyasal oyıınculan iyi tanımaktadırlar. Tale- ban sonrası Afganistan'da, Türkiye öndertiğindeki bir banş gücü BM'nin işini çok kolaylaşüra- caknr. Türkhe>eni Af- bir model oluşturacak bem de savaş sonrası siyasi yapılanmada önemli bir ortak ola- cakür. Ancak Türkrve'nin bunuyapmak için Ba- ü'nın güvencesine ihti- yaa vannr. NATO'nun hayati bir üyesi olan Türkiye'nin hâlâ AB'ye kabul edilme- miş olması bir skan- dakur. ABD'yegeBnce; Hazine,IMF aracilıgrvla \ eni birküçülme ilacıtav- si\e edeceğine, Türkiye'yi, Rusya ile avıu ekonomikdoğrultudayönkndir- melidir. Hepsinin ötesinde ABD, Türklere, hem bu savaşta hem Or- tadoğu konusunda hem de uzun dö- nemde birlikte olduklan yolunda güvence venneüdir.'' 4: tümüne sunulan ekonomik, sosyal ve kültürel olanaklann genişletihne- si gereği üzerinde duran komisyon, Güneydoğu'daki 4 bölgede olağa- nüstü hal durumunun sürdüğüne de dikkat çekti. "Türkrye'de demokratik sistemin temel unsuıian mevcuttur. Ancak as- keri işlerde shil kontrol gibi bazı te- mel sorunlar, etkih' bir şekilde düze- ne sokulmahdır" diyen Komisyon, tüm adımlara karşm, Türkiye'de in- san haklan alanında daha somut ge- lişmeler gerektiğinı belirtti. Kıbns AB Komisyonu, Kıbns sorunun- daki çözümsüzlük durumuna deği- nirken, Türkiye'nin kadalannı iste- diğini belirtti ve Türkiye-Yunanis- tan diyaloğundaki olumlu adımlar üzerinde de durdu. Kibns sorunu- nun çözülmesi için Ankara'mn ta- vırlannın somut eylemlere dönüş- mesi gerektiğinin vurgulandığı ra- porda, KKTC Cumhurbaşkanı Ra- uf Denktaş ın Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde yapılan görüş- melerde masaya dönmesi için çağ- nda bulunuldu. Elconomllc krlz Raporda, Türk hükümetinin eko- nomik kriz karşısındaki tavır ve ön- Iemierinden övgü ile söz edildi. Ra- porda, Gümrük Birliği mekaniz- masuıın iyi çalıştığı, ancak Türki- ye'nin, ekonomik kriterleri yerine getirmekten uzak olduğu belirtildi. Ekonomik krizlerin etkisine de de- ğinilen belgelerde, bu krizlerin çı- kardığı engellere ve zorluklara dik- kat çekildi. AB Komisyonu, Türkiye'nin ye- ni ve iddialı bir ekonomik progra- mı harekete geçirdiğini, bu şekilde, ulusal finans sektörünün zaaf ve risklerini gidermek için çaba har- cadığmı, krize neden olan bir etke- nin de çok sayıda ekonomi sektö- riine hükümet müdahaleleri oldu- ğunu, bunun aşılması için yollar arandığım ifade etti. Enflasyonla mücadele Türkiye'de, kısa vadede makro- ekonomik istikrar sağlanmasına ön- celik verihnesi gerektiğini belirten komisyon, enflasyonla mücadele- nin önemini vurguladı. Bankacılık, tanm, kamu sektörü gibi alanlarda kapsamlı yapılanma- lara ihtiyaç olduğunu kaydeden AB Komisyonu, ülke genelinde eğitim, sağlık, sosyal hizmet ve altyapı ça- lışmalanna finans kaynaklan oluş- turuhnası için bütçe öncelilderinin yeniden belirlenmesini istedi. Kara para endlşesl AB müktesebatına uyum konu- sunda, özellikle Gümrük Birliği çerçevesinde önemli adımlar atıldı- ğının belirtildiğı belgelerde, bu adımlann, sosyal politika gibi ba- zı alanlarda geri kaldığına işaret edildi. Belgelerde, çeşitli değerlen- dirmelere yer verilirken, kara para aklama konusuna daha fazla dikkat edilmesi gerektiği, devlet yardım- lanna ilişkin yasalann AB kuralla- nna uygun olmadığı, alkol ve tütün ürünlerinde devlet tekelinin de en- dişe verdiği ifade edildi. Türkiye kıstaslara uzak Tanm, bahkçıük, taşımacıhk, ma- liye, istatistik gibi birçok alanda aynntılı analizler yapılan belgeler- de, Türkiye'nin, bu alanlarda AB kıstaslanna uyum sağlamaktan uzak olduğu ifade edildi. ACSP Türkiye tlerleme Raporu'nda ve Genişleme Stratejisi Belgesi'nin Türkiye'ye ilişkin bölümlerinde, Ankara'mn, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası'na (AGSP) et- kin katüımırun önemi üzerinde de duruldu. Anahtar sorunlar însan haklan, Kıbns, smır an- laşmazlıklannın giderilmesi gibi konularda siyasi diyaloğun geliş- tirilmesi gerektiğini belirten ko- misyon, siyasi açıdan, bu "anah- tar sorunlann" öncelik taşıdığuıı kaydetti. AVRUPA'DAN GURAY OZ Avrupa Savaşın Neresinde? Bu soru, Almanya'da gündemin birinci madde- sidir. Başbakan Schröder, Bush a verdiği "sınır- sız destek" sözünü tutmanın pek de kolay olma- dığını eve dönünce anladı. Bu nedenle de Alman- ya şimdilik savaşın kıyısındadır. ABD'nin sınırsız des- tekçisi Alman Şansölyesı Schröder, eve dönünce kendi sınırlarıyla karşılaştı. Hem kendi partısı ıçin- de hem de ortağı Yeşıller içinde savaşa katılma- ya, askeri birlik göndermeye karşı çıkanlar, sınır- sız destek yerine "eleştirel dayanışma " diye bir şey tutturdular. Gerçı SPD yönetimi de, Yeşiller Üst Kurulu da asker gönderilmesi yönünde oy kulla- nılması kararı aldılar; ama sayıları 10'u bulan mil- letvekili hâlâ direnıyor. Parlamenîoda yapılacak oylamada, iktıdar partileri çoğunluğu sağlayamaz, muhalefetin vazgeçılmez oylanylaaskeri birlik gön- derme kararı alınır, gereklı çoğunluk böyle sağla- nırsa, Schröder muhalefetin ağır saldırısına uğra- yacak ve bir daha sınırsız bir destekten söz ede- meyecek. ••• Zaten de Amerikalılar bu "sınırsız destek" lafı- na pek inanmıyorlar. ABD başkanlarının şimdi emekliye ayrılmış ünlü güvenlik danışmanı Brze- zinski, ABD'nın gorüşlerıni açıkça, kabaca, küs- tah bir şekilde ifade edıyor. Bu hafta Der Spi- egel'de yayımlanan söyleşi ibret vericidir. DerSpi- egel muhabıri soruyor: "Avrupa için teröre karşı mücadele ne kadarönemlıdır?" Yanıt, alışılmamış bir üsluptadır, ama paylaşım savaşına ait gerçek- lerin açık, net bır ifadesidir: "Bir Avrupa'dan söz etmek mümkün değil, yalnızca bazı Avrupa dev- letleri var. Bu savaşta Avrupa yok. Ingiltere ope- rasyona katıldı ve böylece anlamlı bır öncelik ka- zandı. ötekiler, önceden 'Avrupa, güvenlik politı- kasında bağımsız ve dünya çapında rol oynaya- cak' diyenler geride kaldılar." Dünyanın öbür ucundan Japonya'nın bir telaş ya da pürtelaş niye savaş gemilerini yola çıkardı- ğı, Schröder'ın neden bu savaşın kıyısında kalmak istemediği, her geçen gün biraz daha netleşiyor. Brzezinski'nin Almanya'nın bu ünlü dergisinde ya- yımlanan sözleri, hiç kuşkusuz, Demokratik Sos- yalizm Partısı'nın Berlin zaferınden daha fazla üz- müştür Şansölye'yı. Savaş çığlıkları atan ve bun- ca yıllık banşçı kılıklarını bır çırpıda çıkarıverenler, sosyal demokrasıyi merkezın köhne liberalizmine sürükleyenler için ne acı sözler. Her şey boşuna mı yanı şimdi? Bu yeni paylaşım savaşında pay alı- namayacak mı? Iktıdarda kalınamayacak mı? Sos- yal demokrasiden, barışçı, çevrecı parti olmaktan vazgeçmenın bedelı bu mu olacak? Brzezinski hıçbirşeyı paylaşmaktan yana değil. "Çokulusluluk söz konusu değil. Bizim gibiya- şadığımız durum, dünya politıkasındaAmerika 'nin ağır üstünlüğüdür. VVashington 'a kimlerin geldi- ğine birbakın: Dün Cezayir Başkanı, bugün Fran- sız; sonra Ingıliz Başbakanı ve Putin. Alman Şan- sölyesi bır daha gelmeyecek mi? Hükümetlehn ço - ğunluğu yeni durumu açıklığa kavuşturmaya ça- lışıyor; dünya anarşiye teslim olacak mı, ABD ger- çekten destabilize olacak mı? Herkesin korkusu bu. Yalnızca ABD'nin tahakkümündekı birdünya- dan söz edılebilir." (Der Spıegej, sayı 46.12.11.2001) Kaba, nobran, hodkam. Ama ne yapabıliriz, pay- laşım savaşı böyle oluyor. ••• Birkaç gün önce Serdar Turgut yazdı: Usame bin Ladin ve aılesınin de ortak olduklan öne sü- rülen dünyada ünlü Carlyle grubunun öteki ortak- ları arasında 1. Bush, Dick Cheney gibi ünlüler de yer alıyormuş. Geçen yıllarda Riyad'a gıdip La- din aılesinin konuğu olanlar arasında Baba Bush da varmış. Internete girıp bakın; Carlyle şu sıralar- da internettekı ana sitesını kapatmış; ortaklan hak- kında bilgi vermiyor. Avrupa seksıyonunu deneyin. 22 ülkede şubesi bulunan bu çok büyük ve etkin şirketin Avrupa Seksiyonu Danışma Kurulu'nda ABD'nin eskı Dışişlerı Bakanı James A. Baker ve eski Savunma Bakanı Frank Carlucci var. Çok ün- lü uluslararası şırket temsilcilerinin arasında iki de şöhretli Alman yer alıyor: Eski Alman Merkez Ban- kası başkanlarından Karl-Otto Pöhl veeskı BMW Danışma Kurulu Başkanı Eberhard v. Kuenheim. Böyle büyük, güçlü ve Bın Ladın gıbiler de yer ala- bildiğine göre pervasız bır şirkette ortaklık söz ko- nusu. Ama paylaşımda da aynı ortaklık korunacak demek değıldir ki bu. Alman yurttaştan Kıbns desteği BERLİN (AA) - Al- man Frankfurter Allge- meine gazetesinin okur- lar köşesine bir mektup gönderen Heidi Blan- kenstein, Türkiye'nin Kıbns konusunda hakJı da^Tandığını belirtti. Alman Blankenstein mektubunda, Türki- ye'nin Kıbns'ı işgal et- tiğini iddia eden VVblf- gang Günter Lerch adlı köşe yazannı da eleştire- rek kendisinin tarihi ger- çekleri sapnrdığını. ashn- da 1974 yıhnda Kıbns'ta iktidarda bulunan yöne- timin, adayı tümüyle Yu- nanistan'a bağlamaya ça- hştığını hatırlattı. Türkiye'nin, garantör ülke olarak Ingiltere 'den durumamüdahale etme- sini istediğini belirten Blankenstein, "EOKA teröristleri ile kanh tecrü- beJeredinen Ingiltere'nin buna vanasmacbginr ifa- de etti. Türkiye'nin, ada- daki Türklerin korunma- sı için başka çaresinin olmadığını voırgulayan Blankenstein, Rum kesi- minin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin günde- me geldiği bugünlerde de Türkiye'nin farklı davranamayacağını kay- detti. Konfederasyon Blankenstein, Türki- ye'nin Kıbns'ta 2 bağım- sız devletten oluşan kon- federasyon isteğini ve Kıbns'ın AB'ye ahnma- sı durumunda adadaki "Türk kesimi" ile bir- leşme planını da haklı bulduğunu yazdı. Kıb- ns'ın AB'ye bugünkü şekli ile alınması duru- munda Yunanistan'ın adayı tümüyle ilhak et- me girişiminde buluna- bileceğini de belirten Blankenstein, böyle bır durumda. "Yunanis- tan'ın parmağmda oy- nattığı AB'nin de tüzüğü gereğinceaskeri müdaha- le)e başvıırmak zorun- da kalabileceğine'' dik- kati çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle