14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S-AYFA + CUMHURİYET 1 KASIM 2001 PERŞEME HABERLER D13VYADA BUGUN Milletvekili Sayısı Küreselleşen dünyada, globalleşmiş s&rmayenin baskısı, hemen heryerde, temsili demokrasilerin krize düşmesine neden oluyor. Kısacası, parlamanter sisteme eleştiriler Türkiye'ye özgü değil. Ama ülkemizde, sistemin küreselleşmeden bağımsız olarak kendi içindeki bozuk işleyişi, bizde eleştirilerin çok daha sert olmasına yol açıyor. Bu gidişle, bizim de taraftar olmadığımız başkanlık ya da yan başkanlık sistemlerinin, önîimüzdeki dönemde ciddi olarak tartışma gündemine gireceğini söylemek falcılık olmasa gerek. Başkanlık sistemi gündeme geldiğinde tartışılacağına göre, konuyu bugün bir yana bırakabiliriz. Şimdilik söylenebilecek olan, elimizde daha başkaalternatif olmadığına göre, parlamenter sistemin yıpratılmasından kimsenin kazanç sağjlamayacağıdır. Bunu sağlayabilmek için, herşeyden önce, devletin organlannın uyum içinde çalıştınlması gereklidir ki, şu anda durum bu değil. Kimi hukukçular, bu konuda Sayın Sezer'in anayasanın 104. maddesinin 1. fıkrasının kendisine yüklediği görevi tam olarak yerine getirmediği görüşündeler. Bu görüş doğru olsa bile, herhalde bugünkü uyumsuzluk durumundan, bir tek kişi veya organı sorumlu tutmak da pek gerçekçi olmasa gerek. • • • Son olarak, referandum girişimi yüzünden, Cumhurbaşkanı ile TBMM arasında bir uyumsuzluk yaşıyoruz. Sayın milletvekillerinin Çankaya'daki 29 Ekim davetine gitmemeleri (kimileri, ellerine davetiye geçmediği için böyle davrandıklannı ileri sürüyorlar) ve Sayın Sezer'in milletvekili sayısı ile ilgili sözleri, devletin başı ile yasama arasındaki ilişkileri daha da germişt/r. Yukarıda da belirttik; parlamentoyu yıpratmak, kimseye bir şey kazandırmaz. Ama, parlamentoların itibarlannı korumak, her şeyden önce, bu yasama organlannın görevidir. TBMM'nin itibannda bir zedelenme varsa eğer, bunun başsorumlusu bizzat onun üyeleridirler. Önceki gece Meclis saatinde sayın milletvekillerimizi ve bu arada bilhassaTBMM Başkanvekili Murat Sökmenoğfu'nun yasama çalışması çerçevesi içinde kalmaktan çok, "seçmene ve kamuoyuna selam" niteliğindeki konuşmalannı dinledim. Buradaki demagojik üslubun kimseye bir şey kazandırmayacağını, Meclis kürsüsünden halkın gözünün içine bakarak Çankaya'ya bayrak açmanın, kamuoyunda da pek hoş karşılanmadığını belirtmek gerek. ••• Bu arada Sayın Sökmenoğlu'nun, 23 Nisan 1920'de açılmış olan ilk Meclis'teki milletvekili sayısının da 450 olduğunu söylemesinin, inceleme eksiğine dayanan bir yanlış olduğunu belirtmek isterim. Eğer Sayın Sökmenoğlu, birini Meclis kitaplığına kadar gönderseydi, bu yanlışa düşmeyebilirdi. Evet sevgili okurlar, 23 Nisan 1920'de ilk toplantısını yapan Birinci Millet Meclisi'nin 450 değil, 414 kişi olması öngörülmüştü. Ama ilk oturuma katlabilenlerin sayısı çeşitli nedenler ve engeller yüzünden ancak 115'ti. Birinci Millet Meclisi zaman içinde yeni katılanlar ile birlikte ancak 380'e varabildi. Bunları, ilgililere malumaten arz etmekten amacım, sayı tartışması çıkarmak değil. Ama kabul edelim ki, demagoji kimseye yararsağlamıyor. Milletvekillerimizdeşu içinde bulunduğurrttız durumda, kurumlarının ve kendilerinin saygınlıklannı koruma konusunda biraz daha dikkatli davranırlarsa iyi olur. Medeni Yasa Tasarısı TBMM'de 'mal paylaşımı'tartışması ANKARA(Cumhuri- yetBürosu)-TBMMGe- nel Kurulu'nda, Türk Medeni YasaTasansı 'nm cumhuriyetin nitelikleri- ne aykın vakıf kurula- mayacağına ilişkin dü- zenlemesi kabul edildi. Muhalefet milletvekille- ri, aile reisliğinin kaldı- nlmasına karşı çıkarken yeni mal rejiminin evli- lik dışı ilişkileri özendi- receğıni ileri sürdüler. TBMM Genel Kuru- lu'nda, dün Türk Mede- ni Yasa Tasansı'nın der- nek ve vakıflarm kurulu- şunu düzenleyen ikinci bölünıü kabul edildi. Bu- na göre, Türkiye'de ku- rulan demekler, Bakan- lar Kurulu'nun izniyle )Tirtdışında kurulmuş deraek veya kuruluşlara katılabılecek. Yabancı dernekler de, Bakanlar Knrultı'nun izniyle Tür- kiye'de faaliyette bulu- uabilecek. Cumhuriye- tr niıeliklerine, anaya- sanın temel ilkelerine, hukuka, ahlaka, milli bir- liğe ve milli menfaatla- ra aykın veyabelli bir ıık ya da cemaat mensupla- nnı desteklemek amacıy- la vakıf kurulamayacak. Tasannın aile hukuku ile eşler arasındaki mal rejimini düzenleyen üçüncü bölümünün gö- rüşmeleri de dün tamam- landı. AKPTi Ramazan Toprak, Türk toplumuna en uygun mal rejiminin paylaşmalı mal aynlığı rejimi olduğunu belirte- rek eşit paylasımın ka- bul edilnıesi durumunda davalann dededen toru- na intikal edeceğini sa- vundu. SPTi Fahrettin Kukaracı ise aile reisli- ğinin kaldırılmasına kar- şı çıkarak "Türktophım yapısmın temeB olan ai- İe, başsız bırakılmışûr. Şimdi anlasmazhklar ar- tacak" diye konuştu. Kukaracı, edinilmiş mal- lara katılmarejimiyle ev- lilik dışı ilişkilerin ar- tacağını ileri sürdü. ANAP lideri Yılmaz, hükümete yönelik çıkışlan nedeniyle Demirel ve Çiller'i eleştirdi SahtemesihlerçıkıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP lideri ve Başbakan Yarduncı- sı Mesut Yılmaz, ekonomiyi 2 ayda düzelteceğini savunan eski Cumhur- başkanı Süleyman Demirel ile azın- lık hükümetı ısteyen DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller'i isım vermeden eleştirdi. Yılmaz. ekonomık bunalı- mın sürdüğü dönemlerde çıkacak "sahte mesibJerin" iyi sorgulanması gerektiğim kaydederken azınlık hü- PROF. ERDAL İNÖNÜ:~ Siyasete yeni soluk gelecek İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Prof. Dr. Erdal İnönü. siyasi siste- min iyi işlemediğinj söyleyerek, "Ama budurum değtşecek. Yeni partDerola- cak, yeni sohıklar gelecek" dedi. Erdal İnönü. Dokuz Eylül Üniver- sitesi Tıp Fakültesi tarafindan düzen- lenen "ÇarşambaEtkMkleri''nin ko- nuğu olarak, "Cumhuriyet'te Büyü- mek" konulu bir konferans verdi. Cumhuriyetin kazanımlan arasında yer alan özgürlük ortamının karşı dev- rim hareketlerinden olduğunu belir- ten tnönü. "Bunlarsiyasette olumsuz akunlar çıkanü. 8 ydnkeğithn önleri- ni kesri. Yine vatiar ama onlardan korkmuyoruz, Akhnı kuDanan insan bu akunlara kapümaz" dedi. inönü, söyleşinin ardından kendi- sine yöneltilen. "Siyasi sürece ilişkin ne düşünüyorsunuz ve siyasette yeni- den aktif olarak yer alacak nusnuz" şeklindeki soruya, "Siyasi sistem iyi işlemiyor. Demokrasi buna olumsuz- hığu aşacak gücü vemor. PartiJerin daha iyi yönetilmesi nıodeli ortaya konulacaktır. Bugünlerde iyi yönetfl- miyoruz. Ama aşüacaknr. YenipartDer olacak, yeni soluklar siyasete girecek- or.\urttaşlara\çniolanaldarverilecek- tir" yanıtını verdi. • Ekonomik bunaiımın sürdüğü dönemlerde çıkacak "sahte mesihlerin" iyi sorgulanması gerektiğini söyleyen Yılmaz, azınlık hükümeti istemlerinin de "boş bir dan amban düşü" olduğunu ileri sürdü. kümeti istemlerinin de "boş bir dan amban düşü" olduğunu ileri sürdü. Yılmaz, partisinin grup toplantı- sında, isim vermeden ekonomik bu- nalımı 2 ay içinde çözeceği yönünde gazetelere demeç \ eren Demirel'ı sert bir dille eleştirdi. Koşullann ağırlaş- tığı dönemde ortaya çıkan sahte me- sihlerin iyi sorgulanmasını isteyen Yümaz, "Tarihinortaya koyduğu ger- çek, birtakım çıkarcılann en çok bu dönemde ortaya çıkıp sahte mesihli- ğe soyundukiandır. MiUetimiz,ekono- mi alanında kriz ortanundan istifade etmeyeçahşan kimiuyanıklara, kera- meti kendinden menkul bu sahte me- sihJere karşı dikkatli olmahdu-" diye konuştu. Kurtancı olarak ortaya çıkanla- nn, ekonominin bu hale gelmesin- de katkılan olup olmadığına bak- mak gerektiğini belirten Yılmaz şöyle konuştu: "Ekonomik krizdençıkış için tek biı çözüm önerisi ofanayanJarın. bu konu da hiçbirsiyasi ve düşünsel katkısı bu lunmayanlann laf kalabalığına hi( kimse pabuç bırakmamahchr. Kriî halindeki ekonomi ve demokrasimizj bunlann ehne tesfim etmek, ekono- minin, demokrasinin ve sivil siyasetin taammüden katüne göz yummaktuv' tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN DYP'li Zaimoğlu, Başbakan Ecevit'e yazdığı mektupta 'Lütfen gidin' dedi Karaoğ^an jest yapsınANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DYP Gıresun Milletve- kili Rasim Zaimoğlu, dün TBMMde Başbakan Bülent Ece- vit'e bir mekrup vermek istedi, ancak korumalann engelleme- si nedeniyle bu mektubu Başba- kan Yardımcısı Hüsamettin Öz- kan aldı. Zaimoğlu mektubun- da, Başbakan Ecevit'e "Türk miDetine Karaoğlan olarak son birjestyapın ve halkın gözünde- ki savgm kişUiğinize geri dönün. Lürfen gidin" çağnsında bulun- du. DYP'h Zaimoğlu. Ecevit'e da- ha önce iki kez bölge sorunla- nnı anlatan mektuplar yazdığı- nı, ancak yanıt alamadığını vur- guladı. Korumalar tarafından • Mektubu TBMM'de Başbakan Ecevit'e vermek isteyen Zaimoğlu'nu korumalar engelledi. Bunun üzerine mektubu Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Ozkan aldı. itildiğini savunan Zaimoğlu. dü- zenlediği basuı toplanhsında bu olaylan yaratanlar hakknıda ge- reldi işlemlerin yapılması için uyanlarda bulunacağmı söyle- di. Zaimoğlu. "TürkiyeCumlıu- rneti miDetvekUi olarak mede- ni bir şekilde Başbakan'a mek- tup verme ihtiyacını hissettim. Orta\a çıkan manzara yakışık- sız" dedi. Zaimoğlu, Ecevit'e hitaben yazdığı mektupta şöyle devam etti: "Ben seçümiş bir millervekili olarak bölgemin sorunlannı ak- taramnorsanı sizinle di valogku- ramıyorsam, büviik sıkmtdar içerisinde olan halkm size ulaş- ma ve sorunlannı anlatma şan- sısıfirdır. Savın Başbakan,siz ve ortaklannız kendi ördüğünüz birduvar içerisinde >aşıyorsunuz, bu dmar ya ses geçirmiyor ya da siz gerçekîeri görmü\or, duymu- yorsunuz. Sa>m Başbakan,sade- ce ve sadece kendinizi kandın- yorsunuz." "Halkm gözünde, siz oturdu- ğunuz o kohuğun hakkmı vere- miyorsunuz" dıyen Zaimoğlu, mektubunda Ecevit'e şöyle ses- lendi: "Böylesine kritik bir dönem- deTürkiyeBaşbakam'ndan bek- lenen pohtikalan üretemiyor ve performansı göstcremivorsunuz. Bugün Türkiye'de 64 miKon ül- kenin kötü yönetildiğTni düşün- mektedir. Bir an önce akıüarda yer eden Karaoğlan imajuıa hür- meten, koltuk sevdanızdan >az- geçin ve istifa edin. Tek alterna- tifîniz \ar. o da eski güveniür kö- şenize çekümektir. Lütfen gidin! l manm sizin gidişinize vesile olacağına inandıgım bu mektu- bu 64 mihonun sesi olarak ka- bul edersüıiz." BAYKAL DEMOKRASİ TOPLANTISINDA Kavgacı değflim imajım öyle SEDATKURT DENtZLİ-CHP Genel Başkam Deniz Bavkal, Denizli ziyaretinin ikinci gününde CHP il örgürü tarafından Pamukkale"de düzenlenen "1. Demokrasi Toptanüsı"na katıldı. Toplantıda parti içi değişikliklere dikkat çeken Baykal, kendisiyle ilgili "kavgacı, hırçm" değerlendirmelerine katılmadığını belirtti. Baykal şöyle konuştu: "Biıiikteçahşügun arkadaşlarla tarûşmalanmız oldu, ama kavgalanmız olnıadL Böyle bir yönüm yok, ama imajım var. CHP'de ise değişikhk ciddi bağlamda gerçekleştirilmiştir. Önce parti içi kavga>i çözdük. Sonra nasıl bir Türkiye partisi olabilirizi bulduk ve son olarak sosyal demokrasi kavramını nerleştinlik Partiden bu bağlamda kopmalar yaşandı. Geri dönüşler oldu, ama bu. ciddi gelişme için gerekü olan tek koşuldu." Baykal, birleşme çağnlan konusunda da "500 profesyonel si\ asetçi bir araya getince birieşmiş mi olacağız? 'Birleşsinler' demekle ohnaz. Bu işin tek bir yolu \ ar. O da Cunıhuriyet Halk Partisi'' diye konuşru. Anayasada yapılan değişikliklerle yasalann çeliştiğini de savunan Baykal, "Anayasa değişikliklerine tam anlamıyla sevinemedik. Türkiye'de baa insanlar hâlâ yargılanamıyor. Dokunulmazhk miDervekiUeri için geçici perde, ama bakanlar için öyle değil. Hukuk, bakanlan hayatiannın diğer evrelermde de j-argdavamrvor. Bence tüm hukuk çevreleri bu konuda ciddi bir tepk» ^»rtaja köymah" diye konuştu. " ÇİLLER'DEN HÜKÜMETE ELEŞTİRİ: Asker göndermek zorunda bırakıldık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYP Genel Başkam Tansu ÇiDer, 5-10 kuruş için Türkiye "nin "bumundan çekile çekile asker göndermek zorunda bırakıldığını~ ileri süretek "Maalesef bugün Türkiye birkaç kuruşa muhtaç. Onu alabibnek için askeri gönderen bir konuma doğru itilmiştir. Türkiye bunu hak etmiyor" dedi. DYP Genel Başkam Çiller, Emekli-Sen yöneticilerini DYT üderi ÇiDer kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin içine düşürüldüğü durumda Afganistan'a asker gönderilmesine karşı olduklannı bildirdi. Çiller, Türkiye'nın PKK mücadelesini 5 'inci madde kapsamma aldıramadığını belirterek, izlediği titrek politikalar sonucu PKK'nin başı hakkında verilen yargı karannın dahi genel kurula getirilemediğini bildirdi. Çiller sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye maalesef dünyay a titrek ve inisiyatifsiz bir görünrü yansıtmıştır. Bir büyük devletin vapacağı gibi 'Biz teröre karşı mücadele yapıyoruz' demek yerine, Hazine Bakam'm o günlerde el açmak üzere ABD'ye yoUamışür. Bugün görüyoruz ki, el açmak konumunda olan Türkiye köşeye sıiaştınlmış, bütün dünya kamuovıı önünde sürüklenerek henı MecUsten asker gönderme yetkismi aJmak mecburiyerinde bırakıunış, hem de sürüklene. sürükkne asker gönderecek hale getirilmiştir.'' Çiller normal şartlarda Türkiye'nin asker göndermesine karşı ohnadıklannı belirtti. ECEVtT SENARYOLARA KIZDI Hükümeteyönelik oyunlar bozulacak ANKARA(Cumho- riyet Bürosu) - Genel- kıırmay^m da "Ecevit gitsin, Ozkan g&sia" formülüne sıcak bakû- ğına ilişkin haberler kulislerde tartşma ya- ratırken Başbakan Bü- lentEcevit bu konuda- ki sorulara "Yok öyle birşey" yanıtuıı verdi. Ecevit, grupkonuşma- sında da "Hükümete yöneKk bazı oyıınlarm sahnelendiği bir dö- nemden geçiyoruz, Bu oyunlan bozacağız" açıklamasım yaprı. Radikal gazetesinin dünkü manşetinde ba- zı etnekü generallerin Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Ozkana "Ecevit DSPBderiola- rak kaisa başbakanb- ğı aar mBnuz" sorusu- nu yönelttikleri ve "Ecevit'le geldim, onunlagiderim' 1 yanı- tını aldıklan haberi yer aldı.BuhaberDSPku- lislerini hareketiendirir- ken Ece\ntgrupkonuş- masında dolaylı olarak konuya değindi. Ece- vit, hükümete yönelik bazı oyunların sahne- lendiğini vurgulayarak şunlan söyledı: "Bu oyunlanbozacağız. İş- başmdald koafisyon hü- kümetiyle Türldye esenlğeçıkacaknr.Tür- khe'nin ber anlamda zengin ka\naldanvar. Bunlân değetiendire- ceğiz. Önümü/deki günlerde ekonominin yolunu açacağc. Bun- dan kimsenin kuşku- suounasm." Ecevit köy-kent pro- jesi ve Mesudiye ör- neği üzerinde de uzun uzun durdu. Ecevit ko- nuşmasmı, "Türki- ye'nin zengin kavnak- lan var. DSP'nin bü- vök olanaklan \ardır. InşaDah kısa zamanda sorunlanmızı aşaca- ğc* diye noktaladı. BULENT TANLA: Nüfus sayımında yanlışlık yapıldı tstanbulHaberServi- si-ÇHPBilimYönetim Kültür Platformu Baş- kam BülentTanb, 2000 yılındaki nüfiıs sayımm- da yanlışhklar yapıldı- ğını ifade ederek bu sa- yımın geçerliliği konu- sundahükümetinbirka- rar vermesi gerektiğini söyledi. Tanla, düzenlediği toplantıda, 22 Ekim 2000'de yapılan sayı- mın sonuçlannın 18 ay sonra yani Temmuz 2002 'de tamamlanaca- ğını belirterek "Dünya- nınenpahahveen uzun süren nüfiıs sayımlann- dan birini vapnuş bu- lunuvTruz" dedi. Tan- la, sayımsonuçlan üze- rindeyapılan değerlen- dirmelerin, çalışmada 3 milyon 600 bin ile 4 milyon arasında hayali nüfus yazıldığını orta- ya çıkardığını beürtti. Hayali yazımın büyük ölçüde mülki amirlerin isteği üzerine, ek sayım defterleriyle gerçekleş- tirildiğini ifade eden Tanla, "Yeneşimyerle- rannllerBankası'ndan daha fazla para alabO- mesi, iOerin daha fazla milletvekili çıkarabü- mesi içinbuyoia basvu- ndduğu anlaşılmakta- dn-"dedi. Nüfus sayımlannı f;erçekleştiren Devlet statistik Enstitüsü (DÎE) yetkililerinin tüm iyi niyetli davranışlan- na karşın ekonomik amaçlı bir siyasi baskı- nın sözkonusuolduğu- nu belirten Tanla, "Do- iayntvbdasonuctas^- si sorumluluk vanür" dedi. Türkiye'dekihane sayısmın bilindiğine, sağlıklı birbina sayımı ve numaralamanın da varhğuun biünmesine karşın birhal binasırun bloİc apartmanlar ola- rakgösterilerek binler- ce kişinin fazla yazıl- dığına dikkat çeken Tanla, DÎE'nin, önem- li ve yoğun hatalann OrtaAnadohı, Doğu ve Güneydoğu bölgelerin- deolduğunu tespitetti- ğini vurguladı. 22 Ekim 2000 sayı- mının fiili nitelikte ol- duğunu, yani bir gün içinde belli bir hanede fıilen bulunan kişileri kapsadığım bildiren Tanla, hukuki saymıın ise çoğunlukla birgün- den fazla birzaman di- liminde, kişileri kanu- ni ve daimi ikametgâhı- na görekapsadığım voır- guladı. Tanla, bu nedenle fi- ili nitelikteki birsayımm hukuki nitelikteki sayı- mın yöntemleriyle dü- zelrilemeyeceğini be- hrterekyapılan düzelt- menin doğru olmadığı- nı söyledi. Türkiye'de yılda 1 milyon kişinin yer değıştirdiğıni ifadeeden Tanla şöyle devam etti: "Bu gerçek,sayım veri- ierinin sadece bir ilde snurhoanadığnu,bugi- lerinin tüm coğrafya\i kapsadığıra gösteriyor. Sonoçtanhenüzyayım- lanmanuş bir 31e ilgifi daha önce fark edflme- yen bir hata saptandı- ğmda bunu düzeHebü- me olanağı kalmamak- tadm" Türkiye'nin, Birieş- miş Milletler'e de tar- ûşmalı bir sayım sonu- cu bildirmek durumun- da kalacağuu kaydeden Tanla, DÎE'nin siyasi baskı alhnda kaldıgını öne sürdü. Tanla şun- lan söyledi: "Bu say»- nnnsonuçJan bffimsel olarak düzeltflemeiBu durumda,22Ekim2000 saymıının akıbeti hak- kında hükümetin bir karar vermesi gerek- mektedir. Bu sayumn sonuçlan kabul edile- rekkıdanriacaknu,yok- sasayna tekrarlanacak nu? Burada hüküme- tin siyasi sonımiuiuğu sözkonusudur."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle