25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2001 PERŞEMBE 12 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr Mukadder Şimşek'in video ve fotoğraf performanslanndan oluşan iki işi Darphane'de sergileniyor Mekân,zamanvebeden 'O ZAMAIV VE ORADA' - Dış mekânlarda, yüzeyle, me- kânla bedenin bütünleştiği, akan bir yaşamın içinde karşıt- hklan, paraleüikleri sunan bir performans. OZLEMALTUNOK 7. Uluslararası Istanbul Bienali'nin genç sa- natçılanndan biri de Mukadder Şimşek Sa- natçının Darphane-i Amire'de sergilenen ve bir- likte konumlandınlmış iki performansı 'Sıûr' ve 'OZaman veOrada' isimlerini taşıyor. Mu- kadder Şimşek'in iki işinden 'Srfkr' daha ön- ce de sergilenmiş bir video performans. 'OZa- man ve Orada' ise 1998 'den bu yana proje ha- linde bekleyen ve bıenalle birlikte olgunlaşan bir fotoğraf-performans. Marmara Güzel SanatlarFakültesi'ndenge- çen yıl mezun olan Şimşek, malzemeye, nes- neye her zaman yakın olduğunu söylüyor. Yü- zeyde malzemeler kullanarak yaprığı tuval ça- lışmalan onu içgüdüsel olarak mekân hissine, yani üç boyuta yöneltmiş. Performansı, yüzey- de yaşanan hareketın bedenJe bütünJeştiği nok- tada, üç boyuta taşınan bir iş olarak düşünü- yor. Böylece, mekân, devinim ve süreç önem kazanarak video ve fotoğraf olarak belgeleni- yor Şimşek'in işlerinde. Borusan Sanat Galerisi'nde yaptığı 'Doğa' adlı performans da yine aynı içeriğin bir par- çası; cam bir küpün içine sıkışmış, kapatılmış- lık duygusunu veren, dört elementten çıkışlı dört ayn fotografta yine kendini özne olarak kullanmış Şimşek. Daha önce '2000 Triena- K'nde gerçekleştirilen 'Sıfir' adlı performans ise yine hem mekânla bütünleşmesi hem de tuvalüı kullanılmasıyla çok yönlü bir çalışma olarak beğeni toplamıştı. Performans gerçekleştirilirken videoya çe- kılip daha sonra Borusan Sanat Galerisinde de video performans olarak sergılendi. Perfor- mansın video çekimleri hızlandınlarak kat- lanmış bir zamanı irdeleme isteği de taşıyor. "Yüzeyde vakaladığım o sıkışma ve hareketi, resmin temel öğelerini kullanarak; doluluk ve ukadder Şimşek, yüzeyde malzemeler kullandığı tuval çalışmalannın kendisini üç boyuta taşıdığmı söylüyor. Böylece, mekân, devinim, süreç önem kazanarak video ve fotoğraf olarak belgeleniyor işlerinde. boşluğu, çizgiseffiği ve lekeyi mekânla birleştir- mek ve bütün bunlan bir mekâna yayarken sü- rece bedenimle dahil olmaktı yapügım" diyor Şimşek. 'O Zaman ve Orada' adlı fotoğraf-perfor- mansı ise anlık, deneysel bir çalışma olarak tanımlıyor. Dış mekânlarda, yüzeyle, mekân- la bedenin bütünleştiği, akan bir yaşamın için- de, karşıtlıklan, paralellikleri sunan bir perfor- mans. tt Dış mekânda performans gerçekleşti- rirkenkamusalalanözd alannuzoluyor.En baş- taburada bir zıtnkvar. Hem mekâna dahiloî- mak hem aykın durmak söz konusu. Çünkü zaman zaman mekânın formuna göre kendi- mi oluşturmaya çalıştım, zaman zaman da za- ten orada var olarak bir aykmhk yaratmaya cabşnm." îstanbul'un en belirgin mekânlan; Karaköy, Eminönü, Beyoğlu, vapur ya da bir cami av- lusu, Şimşek'in mekânlan olmuş. Şehri yaşa- dığı, hissettiği yerleri, faridı toplu yaşam alan- lannı, kültürleri, bırey ve kadın olmayı da per- formans sürecinde yaşayarak. iki işin ilişkilendirilmesi ise yine karşıtlık- lar ve paralellikler noktasında ashnda eş çıkış- lı kaygılarla bir bütünlük taşıyor Zaman, sü- reç, devinim, doluluk, boşluk, kapatılmışlık, bir olmak, bütünleşmek, karşı durmak... Me- kân içinde kendı mekânını yaratarak ve dış me- kânı özel alan kılarak özne olarak bedeni kul- lanmak. Birinde zaman daha belirginken di- ğerinde akan bir süreç ve hareket var. Bireyle, mekânla, toplumla, bireyin kendi- siyle olan yakınlaşma ve uzaklaşma noktala- nnda bienalin konseptiyle zaten bedenini -ya- nı kendini- kullanmakla başlayan bir yakınlık olduğunu, 'Egokaç' konseptinin işlerinin özüy- le de birleştiğini düşünüyor Şimşek. işlerinin konumunun ve boyutunun ise işlenn ruhunu yansıtmadığuıı düşünüyor. Fotografların orta- Iama insan boyunda sergilenmesini ve perfor- mans yapmayı önermiş sanatçı, ama Hasega- wa. fotoğraflann tek başına kendilennı ifade ettığinı düşündüğü için gerekli görmemiş. "Türk sanatçılara işlerin sımumunda daha fazla kredi ayruabiKrdi" dıyor Şimşek. Sanatçırun küratöre karşı bazı koşullan di- retmesi gerektiğini, küratör-sanatçı ıhşkısinin daha esnek olması gerektiğini söylüyor. "Her fotoğrann konumuna uygun -dış mekânda ol- duğu gibi- bu kez fotoğraflan baz alarak on- larla bütünJeşmeyi ya da zrt duran doğaçlama devinimlerte orada var ohnayı düşünüyordum" diyor. Bienal temasını ise farklı noktalardan yakalanabilecek, başlı başına bir proje olarak değerlendiriyor. İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ'NDE YENİSEZON NitelikK yapıüarla zeııghı program GAMZEAKDEMİR Istanbul Devlet Opera ve Balesi nin 2001-2002 sezonunun 'ilkbüyûk opera prodüksiyonu' olan 'HanseJ ve GreteT, iDOB'nın 85 kişilık orkestrası, solistleri ve korosu tarafından 27 Ekim'de AKM'de sahnelendi. Grünm kardeşlerin klasikler arasına gıren ve Engelbert Humperdinck'ın bestesiyle çağdaş operaya kattığı başyapıt kabul edılen esenn metni Addheid VVette'ye ait. Alman yönetmen Günter Roth tarafından sahneye konulan 'Hansd ve Gretel', ilk defa orijinal şekliyle sunuldu. 25 Ekim'de, yapıtın genel provalan sırasında konuştuğumuz Istanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Sedat Öztoprak, 'Hanselve Grâel'ın büyük bir prodüksıyon olduğunu, titiz bir çdışma sürecinin ardından hazırlandığını söyledi. ArdndanÎDOB'un 2001-2002 Istanbul Devlet Opera Balesi Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Sedat Öztoprak, yoğun bir sezona tam kadro hazır olduklarını belirtti. programını ieğerlendıren Öztoprak. tekrar yapıtHnrun yanı sura yeni projelerle yopn bir sezona tam kadro hazır olduklanm belirtti. Öztoprak aynca 'Üç Bale Etkinliği' adh bı çahşma kapsamında üç ayn baleden, koreografiden, testeciden oluşan özelbir gece hazırladıklanndan bahsetti. Sanatseverlere Verdi'nin 100. yılında dünyadaki son 'Verdi 100. Yıhnı Anma Prömiyeri'nin 27 Aralık'ta tstanbul'da, 'Maskeli Balo' operasıyla yapılacağını duyuran Genel Sanat Yönetmeni, uzun zamandır üzerinde çalıştıklan, Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle'Ferhatfle Şirin'in DVD ve VCD olarak piyasaya sürülmesiyle ilgili bir projenin sonuca yaklaştığını da müjdeledi. DVD ve VCD'lerin ocakayında tanıtımını yapacaklannı ve satışını başlatacaklannı söyleyen Öztoprak, yapıtın 200 kişilik bir grupla yanlız Türkiye'de değil tüm dünyada sahnelenmesi adına turneye çıkmak için tüm imkânlann seferber edildiğinin altını çizdi. Öztoprak'a göre yapıt bu yılkı Nâzun Hikmet projelerinin en büyüğü olacak. iDOB'unnitelikli yapıtlar geleneğini yeni sezonda da devam ettirdiğini beUrten Öztoprak, 27 Mayıs'ta Wagner'in dev yapıtı 'Tannhauser'ı Türkıye'de ilk kez sahneye taşımayı planladıklannı kaydetti. Öztoprak son olarak 30 Mayıs'ta 'Ağır Roman'ın bale gösterisi olarak yeni bir versiyon, yeni bir çizgi arayışıyla sunulacağını söyledi. HÎNTLİLERtN 'BABA'SI - Francis Ford Coppola'nın yönettiği, Marion Brando'nun başrolünde oynadığı 'Ba- ba' filmi bu kez Bombay'da müzikal komedi olarak çevrflecek. FOmde 'Baba'yı Amhabh Bacbchan oynajacak. 'Baba' müzikal oluyorENGİNAŞKIN Amerikan film klasiği "Godfather-Baba", Hint film- ciliğinin odak kentı Bombay'da müzıkh bir komedi ola- rak çevrilecek. Kanada'da Hint kökenlilerin oluşturduğu geniş sanat çe\Tesinde, filmi için eleman arayan prodük- tör A-G. Nadiadwala. Hintçe sunulacak olan "Baba"da, Hint dans kültürüne uyarlanan ve birçok bölümü şarkı- lardan oluşan bir içerik izleneceğini açıkladı. Gerek Hin- dıstan 'da ve gerek Batı 'da "BoDywood yapımlan" olarak adlandırılan Hint filmleri, büyük çoğunluğuyla "zengin kız, yoksul sevgflj" temalanyla örgülü melodramatık ya- pımlardan oluşuyor. "Kuunnb-Aae" adı verilen yeni tür "God&mer- Baba'da, müzikal yönün ağır basmasına karşın, fılm öyküsünde he- yecan türü bölümlerin de yer alacağı behrtildı. 1972'de çevrilen ve Francis Ford Coppola'nin yönettiği "Baba" adlı ilk yapım, Mario Puzo'nun çok satan romanına da- yanan ve Amerikan mafya "ailesinin" ıç kurgusuna ışık tutan 3 Oscar'lı bir filmdı. Hındistan'da "BoByıvood iko- nu" olarak ünlenen seçkin oyuncu ve TV sunucusu Ami- tabh Bachchan'ın, orijinal "Baba"daki ön kahraman V. Carleone rolünü oynayan Marion Brandonun Hint fil- mindeki benzeri olacağı açıklandı. Filmde "Baba" rolünü alan Amıtabh Bachchan'ın, ken- dı oğlu olan aktör Abhisbek'in, ilk yapımdakı Sonyy Cor- leone rolünü oynayan oğul James Cean'nın yerini alaca- ğı belirlendi. Yapımcı A. G. Nadıadvvala, Amerikan ya- pımı "Baba"dan 3 yıl sonra, Bombay'da çevrilen "Dhart- matma-Yuce Ruh" adlı bir başka Hint "Baba" müzıka- linin de büyük ilgi gördüğünü açıkladı. Brando, ABD ya- pımı ilk "Baba" fılmindeki rolüyle Oscar ödülü kazanmışsa da Amerikan Kızılderililerinin sefalet içindeki yaşamını protesto için, Oscar Ödülü'nü ahnayı reddetmişti. Genç kalemler Cumhuriyet'te YALMIZLIK ÇİLE DEĞİLDİR KADRİNİ BİLENE fe çok dost K Var derken Hepsi çil çil Olup dağıldı Yok oldu Kırıldığında Toprağın fayı Işte o zaman anladım > En büyük dost [ / Insanın kendisiymiş kendine Yalnızlık çile değilmiş Kadrini bilene. HURŞİTAKYIL ÇİNGENELER ZAMANI Güneş şimdi kızıliaştı, Yolun yarısı karanlık, yansı loş Çadırlarda telaş, ateşler yakılmış yakılacak Inceden darbuka sesteri; ancak, Toprak yalandan yikanmaya inat, Tırnaklarda, saçlarda Yevmiyeler, buruşuk ellerden çoktan koyunlarda, Sevgi, güneşle, terte değiş tokuş olmuş. Sıkıntılar gitmiş, yerine gülüş oturmuş. Artık ay doğdu, eğlence anı Tartada şimdi, çingeneler zamanı. KUBİLAY ENGİNOL Agatha Christiefîbııde çekmiş LONDRA (THE OBSER- VER)-Bir Ingiliz küratör, ta- nınmış yazar Agatha Chris- tie'nin çektiğı bir makara film buldu. Fihn, yazann 'Nil'de Ölüm' gibi ünlü polisiye ro- manlanna esin kaynağı olmuş- tu. 1930'larda Irak'takı bir ar- keolojik kazıyı gösteren film makarasının, ünlü arkeolog Reginakl Campbell Thomp- son'a ait olduğû sanılıyordu. Ama "British Museum"da Agatha Christie ve onun an- tik eserlere ilgisi hakkındaki yeni sergınin küratörü Henri- etta McCall, bu fılmin, yaza- nn bölgede bulunduğu zaman kendisi tarafından çekildiğini iddia ediyor. 8 Kasım 2001-24 Mart 2002 tarihlerinde British Muse- um'da yer alacak sergi 'Agat- ha Christie ve Arkeoloji: Me- zopotamj'a'da Gizem' (Agat- ha Chnstıe And Archaeology: Mystery in Mesopotamıa) adı- nı taşıyor. Sergide yazann Su- riye ve Irak'ta çektiği ve şim- diye dek hiçbir yerde gösteril- memiş iki filmi de gösterile- cek. Serginin en ilgi çekici bölü- münü oluşturan bu fılmler mü- zeye Christie'nin kızı Rosaünd Hicks tarafindan göndenlmiş. Filmlerden birinde ünlü yazar kısa bir süre kırmızı paltosuy- la görülüyor. Agatha Christie'nin arke- olojiye ilgisinin 1928 yılında on dört yılhk eşi ArchieChris- tie'den aynldıktan sonra baş- ladığı belirtiliyor. Depeche Mode İstanbul'dan geçti I Kflltûr Servisi - 1980'lerin ünlü grubu Depeche Mode'un 'Exciter' turnesinin son ayağı olan Istanbul konseri önceki akşam Abdi Ipekçi Spor Salonu'nda gerçekleşti. 'Fabrika hıternational'ın düzenlediği konserde 10 bınin üzennde izleyicı salonu doldururken organizasyon eksikliği nedeniyle konser bır saat geç başladı. Dave Gahan, Martin L. Gore ve Andrew Fletcher'dan oluşan grup, 'Enjoy The Silence', 'Somebody' gibi klasikleşmiş parçalarının yanı sıra daha çok son albümleri 'The Excıter'den şarkılar söyledi. Gece, konser sonrasında Maydonose Showland'deki partiyle devam etti. Tıyatro ne ölü ne de müzelik' • .\DANA (AA) - Çağdaş Sinema Sanatçılan Derneği Başkanı, sinema ve tiyatro sanatçısı Rutkay Aziz, 17 yıl aradan sonra perdelerini açan Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun sahnelediği 'Resünli Osmanlı Tarihi' adlı oyunun galasına katıhnak üzere geldiği Adana'da Türk tiyatrosunun ve sinemasının bugününü değerlendırdi. Ekonomik krizin sanata da yansıdığını söyleyen Aziz, "Yaşanan durgunluğu tıyatro sanatındaki kahteye bağlayanlara çok kızıyorum. Tiyatro, ne ölü ne de müzelik sanattır" dedi. Kültür Bakanlığı desteği gören Devlet Tiyatrolan'nın kendini kurtardığını, özel tiyatrolann ise büyük sıkıntılar içinde olduğunu belirten sanatçı, yaşanan knzde telev-izyonun da payı olduğunu söyledi. Aziz aynca, sinema için de aynı sıkıntılann geçerli olduğunu, 15-20 yıl öncesine kadar yılda 300-400 fihn çekilirken bugün Antalya Film Festivah'ne ancak 10-12 filmin katılabildiğini ifade etti. Enrique Iglesias'ın yeni albümü çıkü • Kültür Servisi - Enrique Iglesias'uı Universal'dan çıkan yeni albümü 'Escape' müzik marketlerdeki yerini aldı. Önceki albümü 'Enrique' ile Türkiye'de platin plak ödülünü alan Iglesias'ın yeni albümünün ilk single'ı 'Hero' Türkiye'deki radyolarda başanlı bir yükseliş grafıği çizdi ve üst sıralardaki yerini korudu. Salih Zeki Kolat •• •• •••••• şııp odulu • Kültür Servisi - Salıh Zeki Kolat Kültür Evi, kurucusu adına bir şiir yanşması düzenledi. Ödül için son başvuru tarihi 20 Aralık olarak belirlendi. Sonuçlar şubat ayında açıklanacak ve kazanan şiirler kültür evınin etkinliklerinin duyurulduğu broşürlerinde yayımlanacak. (216 449 18 84)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle