14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-| KASfc/l 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 Irak'a yatnmlapa BMengeli • BAĞDAT (AA>Irak'ın yabancı şirketlerle yapüğı 32 sdz.eşmesinin Brleşmiş Mlletter (BM) 661 Taptınmlaı Komisyonu tarafindan askıya ahndığı iddıa edildı. Sözleşmelerin BM ıle Irak arasında imzalanan 'gıda karşılığı petrol'" programı çerçevesinde Mısır, Ürdün. Tunus, Rusya, Lübnan, Fransa, îspanya, îtalya, Almanya, Çin, Hindistan, Vietnam ve Türk şırketleriyle yapıldığı bildirildi. Öte yandan Dış Ticaret Müsteşan Kürşad Tüzmen, 300 Türk işadamının da yer aldığı Uluslararası Bağdat Fuan"na katılmak üzere Irak'a gitti. Özbekistan'a savaş kredisi • TAŞKENT(AA)- Özbekistan'ın 320 kilometrelik demiryolu yenileme projesi için Asya Kalkınma Bankası'ndan 70 milyon dolar, OPEC Fonu'ndan da 5 milyon dolar kredi açıldı. Kredi ile 320 kilometreli Çingeldi- Taşkent-Semerkant hattının yenilenmesi ile vagon alunı yapılacağı bildirildi. Toplam 126 milyon dolara mal olacak ve 3 yılda tamamlanacak proje çalışmalan Avusturya, Çin ve Fransa şirketleri tarafindan gerçekleşürüecek. Petkim devredîlîyor • KÖRFEZ(AA)- Petkim Yanmca Petrokimya Kompleksi, bugünsaat 11.00'de düzenlenecek törenle Tüpraş'a devredilecek. Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 5 Ekim 2001 tarihve 2001/54 sayılı karan ile devredilen Yanmca Petrokimya Kompleksi'nin için, Tüpraş Petrokimya ve Rafıneri Müdürlüğü'nde yapılacak olan törene, Petkim Genel Müdürü Turgut Bozkurt ve Töpraş Genel Müdürü Hüsamettin Danış katılacak. TOBB'den Londra Yaklaşımı'naret • ANKARA(ANKA)- Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkaru Zafer Çağlayan, Londra Yaklaşımı'nın bu haliyle sadece 29 şirketi kurtarabileceğini belirtırken kapsamı genişletecek düzenlemeler olmadan TOBBnın bu yaklaşımı kabul etmesinin mümkün olmadığını söyledi. Çağlayan, Londra Yaklaşımı, fstanbul Yaklaşımı gibi girişimlerin yine bankalan kurtarma operasyonuna dönüsmesinden endişe ettiklerini belirtti. öektpik tak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tanmsal sulama abonslerinin 104 trilyon lirayıbulan elektrik borçannda taksilendirilmeye gidildi. Enerı ve Tabii Kaynaklar Bakau Zeki Çakan dün yapfcgı yazılı açıklamada, düzeılemeden yaraılanmak isteyenlerin 31 Aralık 2001 tarihine kada: abonesi olduklan TEEAŞ elektrik dağıtım müasese müdürlüklerine baş"v'jrmalan gerektiğini bildrdi. Turtcelltahkme taşvurdu • 1>TANBUL(AA)- Turkell, ara bağlantı gelüerinin brüt gelir üzetnden ödenen yüzde 15 îazine payına esas teşkl eden matraha dahil edilp edilmemesi korusundaki anlaşmazhğı ulusararası tahkime götırdü. Turkcell taraindan yapılan açıllamada Ulaşurma Balanlığı, Türk Telekom ve Eazine Müsteşarlığı ale;hıne dava açılacağı bilcrüdi. Afganistan harekâtının 25. gününde ABD'li yetkililerden Türkiye'ye mali yardıma yeşil ışık ' Sıradışı' değişiklik• ABD Hazine Bakanlığı'ndan bir yetkilinin 'Türkiye'nin finansman ihtiyacı üzerinde yoğun olarak çalışıhyor" sözleri şu soruyu akla getirdi: Asker desteği ve Irak'a harekât söylentilerinin kuvvetlendiği gûnlerde Türkiye'nin mali destek karşılığı verebileceği ödünlerin kapsamı genişliyor mu ve daha ne kadar genişleyecek? Ekonomi Servisi - Afganis- tan harekâtmın ele alındığı MGK toplantısında önceki gün konuşulan 'ABD'nin an dışı talepkri' ortalığı kanştı- nrken, dün ABD hükümetin- den bir yetkili "Türkiye'yi kendi haHne bırakamazdık. Desteği hak etti" şeklinde açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar, Türkiye'nin ek kredi karşüığında ıstenen ağır bütçe koşullannın yanı sıra farklı bedeller de ödeyeceği- nin habercisi oldu. ABD Başkanı George W. FINANCIAL TlMEStan acr IMF-Türkiye değerlendirmesi Reçete, her yd kredi dflenmeyin diye EkoDomi Servisi - tngiltere'de yayımlanan Financıal Times gazetesi, 10. gözden geçir- me kapsamında hafta sonu Ankara'ya yeni bir heyet gönderecek olan IMF'den ek yar- dım beklentüerini ABD'li bir yetkilinin ağ- zmdan şu sözlerle değerlendirdi: "2002 büt- çesine yöneük şartiar Türkiye'ye yönetik bir ceza değfl. Ancak Törkiye'mn her yd smya ghip 10 miyar dolar yeni bir yardmı aiması- m öntemekiçin alması gereken flaç." Gazete, ABD'nin, Türkiye'de "Stratejik öneminiz nedeniyie maliyardımın kan koşıü- lan gevşeyebilir" yönünde oluşan rzlenimı silmeye çalıştığını de yazdı. Türkiye'ye dayatılan şartlann, yalmzca IMF'nin 10. gözden geçirme çerçevesinde alacağı 3 miK/ar dolarlık dilim için bir ön ko- şul olmadığı, aynı zamanda 2002 yıhnda al- mak istediği krediler için de bir koşul oldu- ğunun vurgulandığı yazıda, IMF ve G7 ülke- lerininTürkiye'ye "kaynağjkimsağlayacak" tartışmasma düştüklerini ileri sürüldü. Bush yönetiminin bir yetkili- si, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, ekonomik programı uygula- mada yoğun çaba gösterme- sinden dolayı VVashington'm desteğini hak ettiğini belirtti. Bu yetkili, "Mayıs ayında Türkiye için son EVIF paketi açıklandığında, ABD Hazine Bak&nı Paul O'Neill, bunun Türkiye için son destek oklu- ğunu söylemişti. Ancak ara- dan geçen dönemde Türki- ye'nin programıiyi bir şekilde uygulamasına karşm, Türki- ye'nin dışmda ve kontrol edi- lemeyen getişmeler meydana geldi. 11 Eylül de bu durumu ağırlaşürdı. Türkiye, eünden gelen çabayı gösterdiği için, ABD olarak bu ortamda Tür- kiye'vi kendi haiine bıraka- mazdık" diye konuştu. Oysa geçtiğimiz haftalarda gerek IMF'den gerekse ABD'deki hükümet çevrele- rinden gelen mesajlar, Türki- ye'ye ekkredininverilrnesıne Batı'nın kuşkulu hatta olum- suz baktığı yönündeydi. Öte yandan ABD Hazine Bakanlığı'nın bir yetkilisi de, Washington'da Reuters ajan- sına yaptığı açıklamada, Türk ekonomisinde Ağustos'ta ve Eylül başmda olurnlu yönde ilerleme görüldüğünü, ancak 11 Eylül teröristsaldınlannın durumu etkilediğini belirte- rek, "11 Eylül saldınlannın Türkiye'nin ekonomisine et- kileri ve Türkiye'nin finans- man ihtiyacı üzerinde yoğun olarak çahşüryor" dedi. Türkiye 'nin, ABD'nin güç- lü müttefıki ve iyi bir dostu olduğunu belirten Amerikan Hazine Bakanhğı yetkilisi, Ankara'mn güçlü bir ekono- mik program uygulamakta ol- duğunu ve Uluslararası Para Fonu IMF'nin programın yo- lunda gittiğini açıklamasının, ABD tarafindan memnuni- yetle karşılandığuıı kaydetti. Aynı yetkili, 10. gözden ge- çirme görüşmelerinin devamı için IMF'nin Türkiye'ye he- yet gönderme karanndan da memnuniyet duyduklannı söyledi. ABD yönetimindeki bu ta- vır değişikliğinin, üst düzey askeri yetkililer ile hükümet ortaklannın katıldığı MGK toplantısında konuşulduğu ileri sürülen 'sıra dışı' talep- lerle eşzamanh olması şu so- ruyu akıllara getirdi: Kara harekâtı için asker desteği ve Irak'a karşı olası bir harekât söylentilerinin çok kuvvetlendiği bu gûnlerde Türkiye'nin mali destek kar- şılığı verebileceği ödünlerin kapsamı genişliyor mu ve da- ha ne kadar genişleyecek? TÜSİAD kamu düzenini topa tuttu riz üreten Kemal Derviş siyasilerden y; Şirketkurta demeyinANKARA (Cumhuriyet) - Ekonomiden so- rumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, demokra- tik bir ülkede piyasaya mekanizmasuıı kökten sarsacak örtülü müdahale örneklerini anlatırken kendisinin hergün bankacılık sistemine aykın olarak bir şırketın fonlanması, kurtanlması ya da borçlannm yeniden yapılandınlması konu- sunda telefonlar aldığını söyledi. Derviş, TÜ- SÎAD ve TODAIE tarafindan ortaklaşa dü- zenlenen u Yönetişjm: Düzenkyid Reform- lar" konulu konferansta yaptığı konuşma- da, günümüzde devlete küçük ama etkin bir rol biçildiğini belirtti. Siyasetçilerden gelen şirket kurtarma taleplerinden yakı- nan Derviş, kim telefon ederse etsin ke- sinlikle "k^ır" dediğini söyledi. Derviş, Kamu thale Yasası'mn ileriye yönelik çok ileri bir adım olduğunu, ya- saya son biçiminin verilmesi için çahşıl- dığını söyledi. Yasarun, kamu bankalan- m düzenleyen reform kadar önemli oldu- ğunu belirten Derviş, bu konuda daha faz- la zaman yitirilmemesi gerektiğini söy- ledi. Ücret polrtlkası Bütçeninyüzde 40'ınm ücretlere ay- nldığını anımsatan Derviş, bu alanda bir düzenleme yapılıp etkinliğin arttı- nhnaması durumunda yatuımlann ve sosyal adaleti destekleyen harcamalann ya- pılmasının zor olduğunu söyledi. Kamuda, özel sektörde olduğu gibi "per- formansa bağh ücret sisteminin oturtubnasın gerektiğini anlattı. KîRACI VE TOPRAKSIZ ÇÎFTÇÎLERÎN DESTEKSÎZ KALACAĞI ÎLERÎ SÜRÜLDÜ Sayıştay'dan tanm uyarısı ı değişsinEkonomi Servisi- Türk Sanayicileri ve Işadamlan Derneği (TCSLAD) Başkanı Tuncay Ozilhan. mevcut kamu düzenin etkinliğini tamamen kaybettiğini ifade ederken "Bu kamu düzeni, çağdaş ör- gütfcnme anlayışmdan uzak, ülke kay- naklannı verimli kuflanmayan aksine israf eden, tophunun takplerini karşı- lamayan bir yapıdadu*" dedi. Özilhan, TODAÎE ile TÜSlAD ta- rafindan ortak düzenlenen 'Yöneti- şim' konulu konferansta yaptığı ko- nuşmada, mevcut ekenomik krizin arkasındaki yapısal nedenin, "bu hantal ve verimsiz kamu düzenini ayakta tutma çabalan ve bu çabalann yarattığı sürdürülemez boyuttaki ka- mu açıklan" olduğunu söyledi. Özilhan, istikrarlı bir siyaset ve eko- nomi politikasıyla birlikte gideceğine söyledi. l$çl İle bütünleşme arayışı TÜSlAD yönetimi Ankara'da işçi kon- federasyonlannı ziyaret ederek hükümete karşı bir platform oluşturmaya çahşıyor. Özilhan, işçilerin işvereninin yamnda olma- sıyla güçlü bir platform oluştuğunu ve bunun ülke sorunlanm çözmede etkili olacağını kay- detti. Beraberindeki heyetle Türk-Iş'i ziyaret eden TÜSÎAD Başkanı Tuncay Özilhan, anayasa değişikliğinin tüm sivil toplum örgütlerinin bir araya gehnesi için bir vesile olduğunu söylerken bunun bütün reformlarda devam etmesini umut et- tiklerini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tanm ve Köyişleri Bakanlığı, 2002 yılında tanma yönelik tüm destekler kaldınhp tek yöntem olarak uygulanacak doğrudan gelir desteğinin risklerini, 2000 yılı pilot uygulamalan çerçevesinde saptadı. Sayıştay'ın "2000 Yıb Hazine Işkmkri Raporu"nda, alternatif ürün projesi mmm^.^mm^m^ çerçevesinde üretim fazlası olan findık ve tütün yerine ağırlıkla yem bitkilerinin alternatif ürün olarak yetiştirilmesinin planlandıgına dikkat çekilerek "Yem bitküerini tüketecek hayvan vartağmı sağlayacak örüemkrin de proje hedefkriyie paraM olarak ele abnması gerekh" uyansmda bulunuldu. Tanm Bakanlığı'run saptamalanyla yaşanan sorunlar şöyle: • Desteklenecek arazi büyüklüğünün 199 dekar ile suurlandrnhTiası, büyük arazi sahiplerinin sözleşme yaparak arazilerini başkalanna devretme riskini doğurmakta. Bu üretici sayısında ve ödemelerde artış riskini beraberinde getirmekte. • Arazisini kiralama yoluyla çiftçilik yapanlann desteklenmesinde karşılaşılan en ^ ı ^ . ^ « . önemli sorun. ülkemizde resmi sözleşmeye dayanan ortakçılık, kiracılık ve yancılık ^ _ _ sisteminin yerleşmemiş ohnasıdK. Bu eksiklik, uygulamada araziyi işleyen kişinin yerine arazi sahibinin desteklenmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu riskin ortadan kalduılabilmesi için ortakçılık, kiracılık ve yancılık yöntemiyle yapılan çiftçiliğin resmi sözleşmelere dayandınlması sağlanmalı. • Doğrudan gelir desteğinin risklerine dikkat çeken bakanlık, ödemelerde yaşanacak sıkıntılan da hatırlattı. TÜTÜN ÜRETİCİSİ MrrtNGDE BULUŞACAK- 3 Kasım günü Akhisar'da gerçekleştirilecek olan "Çiftçilerimizin Sorunlan ve Türldj'e Tütüncülüğü" mi- tinginin tüm hazırhklanmn tamamlandığı betirtfldi Atatürkçü Düşünce Derne- ği (ADD) Genel Yönetim Kurulu üyesive Ege Bölge Temsflcisi thsan Tayhani,Türk tiirüncülüğünün yabancı tekellere peşkeş çekümek istenmesini kabul etmeyecek- lerini ve 3 Kasım mitingiyk demokratik tepkilerini göstereceklerini vurguladL İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ne Değişti? 11 Eylül sonrası Türkiye'ye bir ek yardım tartış- masıdır gidiyor. Yaşandığı üzere 11 Eylül zaten kriz- de olan Türkiye'yi bir kez daha vurdu. Umut bağ- lanmışturizmdurdu. Ihracatgeriledi. Yabancı kay- nak, para, yatınm gelişi düşleri suya düştü. Türkiye'ye bu kuralsız, amacı, sonuçlan belirsiz savaşta biçilen rol geregi de gündeme ek yardım tartışması girdi. Ek yardım gelecek gelmeyecek haberleri arasında borsalanmız inip çıkmakta, yü- rekler hoplamakta. Dün sabah, ABD'den en yetki- li ağızlardan bir kez daha "Türkiye'ye ekyardım ya- pılmalıdır. Türkiye krizden çıkışta iyiyolda gidiyor- du. 11 Eylül'den zarargördü.." diye bir haber gel- di ya. Borsacı deyimi ile "beklentileri" alıp satan- lar, pazariayanlar için iyi bir haber sayılabilir; ama, benim içim buruldu. Aklıma daha birkaç gün öncesi aynı en yetkili ABD kaynaklannın açıklamalan geldi. Bizim ek yar- dım umutlanmızı söndüren açıklamalar yapıyor- lardı. "Türkiye 'ye ekyardımı düşünmek için henüz çok erken" diyoriardı. Üstüne üstlük ekim ayında gelmesi gereken, IMF anlaşmasına dayalı 3 milyar dolarlık kredinin gelişi de ertelenmişti. Anlaşması yapılmış kredinin geliş koşuluna ilişkin haberler ise yenilir yutulur gibi değildi. Kamuda çalışanlardan atılması istenen işçi sayısına, ücretlerin aşağıya çekilmesine ilişkin, haberler peş peşe geliyordu. Türkiye'de birkaç günün içinde ne değişmişti ki henüz aslının çok azı gelmiş kredi borçlannm üs- tüne gelecek ek borçlann müjdesi veriliyordu? Tür- kiye'nin akıl almaz hızlarda iç borçlanmasının üs- tüne, dış borçlanmasının yardım" sözcüğü ile kur- tancı can simidi olarak algılanmasının tartışması- nın galiba hiç yeri değil. Vergi gelirierinin üstüne çı- kan iç borçlanmanın önlenemez katlanışında, dış borçlanmanın bir ölçüde soğutucu etki yapacağı, en azından doların önlenemez yükselişini, kimi ekonomik dengeleri düzeltebileceği savlanmakta. Evet, biz ek borçlanmanın bir an için iyi bir şey olduğu savlamasını doğru varsayarak iç buruklu- ğuna yol açan kuşkuya, yukandakı soruya geri dö- nelim. Türkiye'de ekonomik anlamda birkaç gün- de ne oldu da havalar olumsuzdan olumluya de- ğişti? Ecevit'in, ABD'den gelen, hderler zirvesin- de tartışılan, bakanlardan da kamuoyuna sızdınl- maması için ricada bulunduğu, ABD'nin savaşa ilişkin Türkiye'den son istekleri ile bir bağlantısı olabilir mi? Işte size art niyetli bir soru daha. Anlaşması ya- pılmış kredi borçlannm hertaksiti için yeni yeni ön- koşullar ortaya atılırken IMF, Dünya Bankası hep- si bir arada 14 milyar dolar olarak bilinen anlaşma- nın taksitlerinde henüz 4.5-5 milyar gibi bir bölü- mü ödenmişken 2002 yılı için ek kredi pazartığının öne çıkması ne anlama geliyor? Yıldız ekonomist- lerin, ekonomi bilmeyen bendeniz gibilerin böyle- si cahilane sorularına bıyık altından güldüklerini görebiliyorum. Savaş bağlantılı gelecek ek yardım altındaki borçlann başka kaynaklar, daha uygun koşullar, hatta çok azı ile bağış niteliği taşıyabileceğıni de düşünebiliyorum. Ancak çantada keklik bildiğimiz paralan almak için bile bir yandan çok fazla zoria- nırken, yeni yeni koşullar dayatılırken, savaşa yö- nelik bizden istenenler karşılığı ek yardım paketi sunulması acımasız oyununun da biraz sergilen- miş olmasını diliyorum. Savaşta sıkıştırılmış, iki arada bir derede kalmış Pakistan'ın giderek büyüyen trajedisı bilimsel teknolojik devrim sayesinde günübirlik bizlere ulaş- makta. Türkiye'nin hükümetlerinin krediler uğruna, sustalı maymun gibi dikte ettirilen kararlara uyma refleksi ile hareket etmelerinin acısı her geçen gün biraz daha içimize oturmakta. TV 8'de bu gibi durumlarda yapılması gereken- lere ilişkin Mustafa Kemal'in sözleri sık arahklar- layayımlanmakta, kamuoyu uyanlmaya çalışılmak- ta. özetle bu gibi durumlarda ülkenin sadece ve sadece özkaynaklanna güvenilmesi gerektiği, dı- şardan gelen "büyüksün" övgülerinin Türkiye için en büyük tuzak olabileceği yolundaki Mustafa Ke- mal'in sözleri, uyansı ile hükümetimizın ızlediğı yol 180 derece tersine gerçekleşmekte. En son işverenlerin ağırlıklı içinde olduğu sivil inisiyatifin dahi hükümet programı. IMF-Dünya Bankası rotalı gidişe şiddetle karşı çıkışları düşün- dürücü değil mi? Bu arada aklı başında ekonomist- lerin zaman zaman ortak çıkışlaria da uyarılan çok farklı bir rotada ve hepsi de bu koşullarda en iyi re- çetenin özkaynaklara dönülmesi olacağı noktasın- da buluşmakta. İş dünyası eleştirileri yanıtladı Konuşmaya mecburuzEkonomi Servisi - tş dünyası temsilcileri, önceki gün iş dünyası- nı sert bir dille eleştiren Orgeneral Hüseyin Krv- nkoğhı'na yanıt verdi. TÜStAD Başkanı Tun- cay Özilhan "Knnkoğ- lu'na ait olduğu ileri sü- rülen konuşmalar ger- çekmi değilmi bilmryo- rum ama biz konuşarak kötü bir şe> yapmıyo- ruz" dedi. Ulkede özel- likle 1950'li yıllardan sonra yatınm işlerinin özel sektöre devredildi- ğini, özel sektörün de devlet yardımıyla birta- kım yatınmlar yaptığı- nı anlatan Özilhan, ih- racat yaparak kazandık- lannı da yine memleke- te yatu-dıklanm anlat- tı.Ozilhan görüşlerini şöyle özetledi: "Bizden, işimize bak- mamız isteniyor ama ekonomikdurum iyi ol- sa zaten bakacağrz. Ar- ök çok iyi anlaşüdı ki si- yaset ile ekonomi birbi- riyle çok sıkı inşki için- de; biriiyiolmaymca di- ğeri de iyi ohnuyor. Biz de memİeketin iyiobna- sı için konuşuTOruz. Bir ingDiz ya da Amerikah işadamının bu kadar çokSKasiPartilerYasa- sıyadaSeçimYasasıko- nuştuğu görülmemiştir ama onlarda ekonomi bizdeld kadar kötü de- ğil ki Biz bir ihtiyaçtan ötürükonuşuyoruz. Ko- nuşmava mecburuz ve devam edeceğiz.'' Kıvnkoğlu'nu iyi ta- nımadığmı ancakböyle bir konuşma yapması- na ihtimal vermeyece- ğini söyleyen TÎSK (Türkiye Işveıen Sendi- kalan Konfederasyonu) Başkanı Refîk Baydur da dertlerinin, işini ve işyerini kaybeden in- sanlar olduğunu dile getirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle