Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriye!
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
GenelYayınYönetmem: İbrahim
Yıldız # Yazıışlen Müdürü; Salim
Alpaslan 9 Sorumlu Müdür
Fikret İlkiz • Haber Merkezı
Müdürü: Hakan Kara
Istıhbarat: Cengiz Vıldırım 0 EKonomı. Özlem \ ü-
zak 9 Kultür. Egemen Berköz 0 Spor Abdülka-
dir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaörcn 0
Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Bılgı-Belge Edibe
Buğra 0 Yurt Haberlerr Mehmet Faraç 9 A\rupa
Temsilcısi: Giirav Öz
Yaym Kurulu: Ühan Selçuk (Baş-
kan), Emre Kongar (Danışman),
Orhan Erinç, Hikmet Çetin-
ka\a. Şükran Soner, İbrahim
Yıldız, Orhan Bursalı, Musta-
fa Balba\. Hakan Kara.
Ankara Temsilcısi. Mustafa Balbay Ataturk Bulv an No.
J25, Kai4, BaJcanlıkiar-Ankara fel 4195020 O hat).
Faks:4195O2701zmırTemsılcisı SerdarKıak.H Zı\a
Blv. 1352S 2 3Tel 4411220. Faks 44191170Adana
Temsilcısi Çetin Yiğenoğlu. Inönü Cd 119 S. No 1 Kaf 1.
Tel 363 12 11, Faks 363 12 15
Müessese Müdürü Erol
Erkut 0 Koordınatör
Ahmet Korulsan 0 Mu-
hasebe Bülent Yener0
Idare Hüse\in Gürer
0 Satış Fazilet Kuza
REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Gene!
MudürGüIbin Erduran • Koordınatör
Reha Işıtman # Genel MüdürYrd.
Sevda Çoban # F.nansman Müdürü
ÇetinKrdunuıTel 0212 51407 53-513
84 60-61. Faks 0212513 84 63
)awaıİ4tıiB. ^en Oun Haber A ansı Basin ve Ya\tDçtlık \ Ş Bassa: Sabah Yjvrncılık A
Tûriocagı Cad 39 41 Cagsloğlu ^4334 Istanbul PK 246 - Sırkecı 144*5 Uıanbul
Tel ı ıı ;i:,5i: 05 05 ı20hat)
FaU ıll 212ı 513 85 95 w-ww.cumhunvet.com.tr 27EKİM2001 tmsak:4.54 Güneş: 7.22 Öğle: 12.55 îkindi: 15.46 Akşam: 18.16 Yatsı: 19.37
Avlanmaya ara
verilsin
• İstanbul Haber
Servisi - Doğal Hayatı
Koruma Dernegi Genel
Müdürü Tansu Giirpınar,
kuraklık ve yanlış alınan
karariar nedeniyle sulak
alanlann ve kuşlann
yaşamlarının tehdit
altında olduğunu,
avlanmaya bu yıl ara
verilmesini istedi.
Gürpınar, konuyla ilgili
olarak Orman
Bakanlığı'na bir mektup
yazdıklannı bildirdi.
Istanbul'a yeni
istasyon
• İstanbul Haber
Scrvisi - İstanbul
Boğazı'na Marmara
Denizi'nden girecek
gemilere daha hızh ve
daha güvenli hizmet
verecek Sanyer Büyük
Liman Klavuzluk
Istasyonu'nun temelı
atıldı. Türkiye
Denizcilik Işletmeleri
(TDl) bir Şehirhatlan
vapuruna kısa süre önce
yaşarmnı yitiren öğretim
üyesi, kaptan, avukat
Gündüz Aybay'ın adı
verildi.
Yunanistan'da
deprem
• ATİNA (AA) -
Yunanistan'da merkez
üssü, başkent Atina'nın
batısında yer alan Korint
körfezi yakınlannda bir
yer sarsıntısı meydana
geldiği bildinldi. Atina
Yerbilimleri Enstitüsü,
saat 16.33'te meydana
gelen depremin Richter
ölçeğine göre 4.7
büyüklüğünde olduğunu,
can ve mal kaybına yol
açmadığını duyurdu.
Beslenme ve
kımşıklap
• ODCAGOCAA)-
Mayo Klinik Kadın Sağlık
Kaynaklan uzmanlan
tarafindan yayımlanan
raporda, beslenme tarzının
yüzde kınşıklık
oluşmasını etkilediği
belirtildi. Journal of
American College of
Nutntion dergısinde yer
alan araştırma raporunda,
fazla miktarda sebze ve
meyve tüketenlerin cilt
sağlığını da
koruyabildikleri belirtildi.
Beyaz Eylem
slnyali
• ANKARA(ANKA)-
Hekimler, sağlıkta
yaşanan sorunlara dikkat
çekmek, 2002 yılının
bütçesinden Sağlık
Bakanlığı'na aynlan
yüzde 2.4'lük bütçeyi ve
savaş yanhsı tutumlan
protesto etmek için
alanlara çıkıyor. Türk
Tabipleri Birliği Genel
Sekreteri Eriş Bilaloğlu,
kasım ve aralık aylannın
sağlık çalışanlan için
eylem ayı olacağım 9
Kasım'da geniş kapsamlı
bir eylem planladıklannı
kaydetti.
Çocuğun bedeniyle ilgili sorduğu sorulara anne-babanın açık ve doğru yaıut vermesi öneriliyor
Cinsellik doğumla baslarFİGENATALAY
Küçük çocuklar. her şeyi olduğu gibi cin-
selliğı de merak eder. 2.5-3 yaşlarından
itıbaren anne-babalanna sorular sorar,
kendi bedenlerini keşfetmeye çahşır. Bu
sorulara ve "keşif dokunuşlan"na nastl tep-
kı vermeli? Sorulan duymazlıktan mı gelme-
li? Gerçekleri mi anlatmalı? "Dokunmayok-
sa pipin düşer" diye korkutmalı mı? Yoksa tep-
kisiz kalıp dikkatini başka yöne mi çekmeli? Ha-
cettepe Universitesi Ev Ekonomisi Yükseko-
kulu Çocuk Gelişimi Eğitimi Bölümü öğre-
• Cinsel eğitim, ilk sorularia birlikte 2.5-3yaşlannda başuyor. Bu yaşlarda ortaya çıkan
bedeni keşfetme isteği ve cinseUikle ilgili sorulann anne-babalar tarafindan olumsuz bir
tepkiyie karşüanmaması gerekiyor. Uzmanlar bu davranışlan tamamen doğal ve normal
gelişim sürecinin birparçası olarak nitelendiriyor.
tim üyesi Doç. Dr. İsmihan Artan, "Çoluk Ço-
cuk'' dergısinde yayımlanan yazısında, cinsel
eğitimin, ilk sorularla birlikte yaklaşık 2.5-3 yaş-
lannda başladığını belirtti. Bazı anne-babaların
çocuklannda gözledığı cinsel davTanışlardan ve
cinsel sorulardan tedirginlik duyduğuna, bunla-
nn "anonnal" olarak nitelendiğine dikkat çeken
Doç. Dr. Artan, şu önerilerde bulundu: "Oysa bun-
lar, tümüyk gelişimin doğal, sağhkh bir parçası
ve gereğMr. Çocuğa ilk bilgileri vermek, çocuğu
konuya yaklaşürmak, diğer bilgi kavnaklann-
dan öğrendiklerini kontrol alünda tutmak, anne-
babanın sonımluluğudur.Anne-babalar konuya
ne kadar doğal yaklaşırsa, çocuklar da konuyu o
kadar doğal kabul edcr."
Uzman pedagog Belgin Temur, çocuklann üç
yaş civannda kendi cinsel organlarını fark ede-
rek duyarhlığını hissettiğine dikkat çekti.
Erfcek çocuklarda daha erken
Bu durumun erkek çocuklarda daha erken ya-
şandığuu belirten Temur, şunlan söyledi: "Ço-
cuk, kendi cinsel organına dokunduğunda ama-
cı onun yerinde durduğundan emin olmaknr. Bu
durumda kopmaktan, kesmekten söz edilmeme-
lidir. Azarladığumzda bunun alışkanlık haline
getonesine yardımcıohıruz. Tepkisiz kalmakve dflc-
katini başka şeye çekmek tercih edilmebdir.''
Küçük dev adamlar
ESRAPEKER
BASKETBOL OKULLARLNA YOĞLN İLGİ -
Fenerbançe DereağzıTesisleri sabahın erken saatierinden
geceyanlanna dek basketbola gönürvermiş öğrencilerle
dohıp taşıyor. Kış okulunun yanı sıra altyapı çahşmalan
da yoğun bir tempoda süriiyon.Alt> apı çalişoncısı Polat
Kayave ötekiçalıştıncüaruı amacı gekceğin sporculann
yetiştirmek (Fotoğraf SERKAN YILDIZ)
"Hedefınıiz önce iyi bir sporcu,
hi bir yurttaş ve iyi bir basketboK
cu >etiştirmek. Bu özettiklere sa-
hip olarak yetişenJer zaten iyi bir
FenerbahçeKolacaklar..." Bu söz-
lergeleceğınbasketbol- ^ ^ _ _
culannı yetiştirmek için
emek sarf eden Fener-
bahçe Kulübü Bayan
Basketbol Takımı So-
rumlusu Murat Y'osma-
oğlu'na ait.
Murat Yosmaoğlu ta-
kımıyla haklı olarak gu-
rur duyuyor.
Çünkü geçen yılın _ _ _ _ _
Dünya Şampiyonu Or-
tadoğu Koleji'nin tüm sporcula-
n Fenerbahçeli. Altyapılarında
son 10 yılda 20 basketbolculan-
nı yıldız milli, genç milli ve ümit
milli takımlanna vermişler.
Fenerbahçe Kulübü Okulu'na
ilgi oldukça fazla. Türkiye çapın-
da 900 basketçi, basketbol okulun-
da 12 ay boyunca eğitim görüyor.
Hepsi Yapı Kredi Yaşam Sigorta
tarafindan sigortalanmış.
Minik basketçiler 12 antrenör-
• Fenerbahçe Kulübü Basketbol
Sorumlusu Murat Yosmaoğlu
"Hedefimiz önce iyi bir sporcu, iyi bir
yurttaş ve iyi bir basketbolcu
yetiştirmek. Bu özellüdere sahip olarak
yetişenler zaten iyi bir Fenerbahçeli
olacaklar..." diyor.
le geleceğe hazırlanıyorlar. Bu da
onlan diğer minik takımlardan
ayıran en önemli ayncaluc.
Bunun üzerinde özellikle du-
ran Yosmaoğlu. u
İdarecisi\1eant-
renörüyle, tüm çaaşanlanyia 22 ki-
şi,onlar içinçanşıyoruz. Diğer ku-
lüplerde bu kadar fazla antrenör
yok. Ama doğrusu budur" diyor.
Kulüpte bayan ve erkeklerde her
branşta (genç, yıldız, küçük) 3 ta-
kım var.
Bu takımlar resmi karşılaşma-
— lara katıhyorlar. Aynca kü-
çük taknnlara hazırlık, res-
mi obnayan 3 takım daha
var.
Yosmaoğlu, bayan ve er-
kek takımlanna bakıldıgın-
da bayanlarda daha organi-
ze olduklarını belirterek,
"Bayan basketbolunda tek
iyi takımız. Diğer kulüp
____ takımlanndan daha orga-
nizeyiz. Bazı kulüplerin sadece
bayan ya da sadece erkek takını-
lan var. Biz Galatasaray, Beşik-
taş ve Ankara Koleji ile beraber
2 takıma sahip olan takımlanz"
diyor.
LKEL YÖNTEMLE TEDAVÎ
Ağrıyandişe
tütün koyuyorlar
İSTANBUL (ANKA) - Tıp alanındakı
gelişmelere karşm Anadolu'da hâlâ ilkel
yöntemlerle hastahklann tedavi edilmeye
çalışıldığı beluiıldı. Sağlık Eğitimi Bilimi
Uzmanı Naciye Akyıküz ve öğrencılerinin
yaptığı "İlky^ardunla İlgili İlkel Yöntenüer"
adlı araştırmada yer alan hastaya yarardan çok
zarar veren yöntemlerden bazılan şöyle:
Kanamayı durdurmada: Kanayan bölgeye
toz şeker koymak, toz haline getirilmiş aspirin
koymak, kanayan yeri kolonyalı pamuk ile
sıkmak, burun kanamalannda bal ve kireç
kanşımından elde edilen kanşımı alına
sürmek, diş eti kanamalannda haşlanmış kuru
soğan parçalannı diş etinin üzerine koymak,
kanamalı diş ve yaralara tuz basmak.
Yamklarda: Eritilmiş katran sürmek,
rendelenmiş patates ve tuz kanşımı sürmek,
ekna çürügü koymak, yumurta sansı ve
ısırgan otunun kanşımım sürmek, haşlanmış
arpa ezmesini yanağm üzerine koyup sarmak,
az sulandınlmış kireç sünnek, ekmek sodası
veya tuz basma, diş macunu-yoğurt-salça
sürübnesi, yanan yere küçük çocuk idran
sürmek.
An sokmasında: Çamur, sarmısak ve yogurt
sürmek; toprak, kül ve zeytınyağının hamur
yapılarak sokulan yere konulması; annın
soktuğu yere metal para, kaşık vb. koymak.
Akrep sokmasında: Akrep sokmalannda
sokulan bölgenın ıdrar ile veya sirke ile
yıkanması; yara üzenne piliç eti sanknası.
Prof. Gökmen: Bergama için altın kullanmayın
OZAN YAYMAN
İZMtR - Bir grup öğretim üyesiyle birlikte Ber-
gama'da yaptıklan incelemelerin ardından siyanür-
lü altın madenciliğinin sakmcalanna ilişkin rapor
hazıriayan ODTÜ Öğretim üyesi Prof. DT. İnci Gök-
men, millervekillerinden konuya ilgi göstermeleri-
ni istedi.Prof. Dr. Gökmen, Izrnir Ili Çevre Komis-
yonu üyesi milletvekülerine gönderdiği elektronik pos-
tada, Bergama'da yaşananlara daha duyarlı olmala-
nnı isterken "Konunun Ugilileri olarak Bergama ve
alün konusundasizler nelerjaprvorsunuz, bunlanduy-
mak bizleri çok mutlu edecekür. Sizleri Bergamahla-
ra destek olmak için alün kuDanmama kampanyası-
na davet ediyorum'1
dedi.
Prof. Dr. Gökmen, ulaşabildiği millervekillerine gön-
derdiği yazıda şu görüşlere yer verdi: "Konu Berga-
ma ve burada çıkanlmaya çaaşılan alûjn. Maden çı-
kanlmadan önce kesikn binkrce ağaç, çıkarümaya
başladıktan sonra orta>a çıkacak onca çevre ve insan
haklan ihiaU, ciddi kaza riski, oradaki onca doğa, ta-
rih, tanm, kültür birikiminin riske edilmesı, şimdiye
kadar kazanılan onca davaya karşm hukukun kaüe-
dilmesi hemen ilk akla gelen diğer sakmcalar. Çıka-
nlması düşünülen 24 ton altmdan Türidye'ye kala-
cak paranuı, yaratacağı iş imkânının çok az oünası,
insan sağbğma vereceği zarar da sa> üabilir.** e-posta : tan <ş prizma. net. tr
MESELA DEDIK ERDAL ATABEK
ünya "şarbon paniği''ne ya-
kalandı. Amerika neredeyse
çıldırdı. Zaten aslma bakarsanız
Amerikalılarda çocuksu bir yan
vardır. Bir şeye çabucak kapılır,
gözleri başka bir şey görmez, onun-
la uğraşır dururlar. Onun için de
Amerikalılan oyalamak, bir şeye
yönlendirmek pek kolaydır. Onlar
bizim gibi değüdir. her şeye çabuk
inanu-, denileni hemen yaparlar.
Bunu bilenler obnalı ki bu "şar-
bon paniğj" de hemen yayıhver-
di. Posta yoluyla gelen mektuplar
inceleniyor, postacılar uzay giysi-
leriyle dolaşıyor falan. Bir de bi-
ze bakın, her şeyin iki günde su-
yunu çıkannz. paniğe de "nanik"
yapanz. Alahm şu şarbon olayı-
nı.
Şarbon naniğine buyrun...
7^\ünya birbirine girmiş, ne ya-
X^pacağuıı şaşırmışken bizim-
kiler işi şakaya \-urmus, ortamı
gevşetiyorlar. Şakacı bir okul
müdürü, (dikkat edin müdür, bu-
nu bir öğrenci yapsa yanar) ar-
kadaşı olan başka bir okul mü-
dürüne içine beyaz bir toz koy-
duğu zarfi gönderiyor. Beyaz toz
da her okulda bulunan tebeşir to-
zu olmalı. Mektubu alan okul
müdürü telaşa kapılıyor. polisi
anyor, geri yanını haberlerde iz-
lemiş olmalısınız. Polisler, sağ-
lık ekipleri falan filan. Sonuçta
bunun "şaka olduğu" anlaşılı-
yor. Artık ne şakasıysa? Bir baş-
ka "şarbon şakası" da bir kadın
gününde toplanankadınlara gön-
Dünyadapanik, bizde nanik!..
derilen "beyaz tozlu bir mek-
rup"la gerçekleşiyor. Artık çağ-
nlmayan bir kadın mı, yoksa iç-
lerinden biri mi gönderdi bilin-
miyor ama mektup açılıp tozlar
görülünce "panik". Gene polis
çağırmalar, sağlık ekipleri, te-
laşlar, sokaklara dökülmeler. Bu-
nun da arkası şaka çıkıyor. Böy-
le 16 "şarbon şakası" yapıldığı
anlaşıknış. "Bize bir şey olmaz"
mantığımız çok sağlamdır, pa-
nikten kurtanr, depresyondan ko-
rur, ruhu ferahlatır, ortalığı sakin-
leştirir. Sağhk Bakanımız da açık-
ladı.
u
Bizde orada burada şarbon
ohır. pek merakedifccek yanı yok-
tur, mektup zarfim gül koklar gi-
bi burnunatutmazsan,ellerini de
sık sık yıkarsan bir şeycikolmaz"
dedi. Görüyorsunuz, sağlammil-
letİ2, kolay kolay bir şey olmu-
yor. Radyasyon olayında da öy-
le değil miydi?
Sahi. radyasyona nasıl
kulak asmamıstık!..
75 ir
a r a
<& Şu Çernobil paniği
D yaratılmıştı da biz nasıl soğuk-
kanlı çıkmıştık. Herkesler ne ya-
pacağını şaşırmıştı, radyasyonlu
bulut geçti diye sebzelerini yak-
mış, hayvanlannı telef etmişlerdi.
Bizim tütünlere bulaştı diye bir
laf çıkmıştı da aldırmamışhk. Ba-
kanlanmız bile bardak bardak çay
içiyor, "Radyasyon bize iyi gefir"
diyorlardı. Erkekliği güçlendirdi-
ği bile söyleniyordu da milletimi-
zin erkek kısmı içtiği çay sayısı-
nı arttırmıştı. Sonradan çocuk dü-
şüklerinin, sakat doğumlann ol-
duğu çok söylendi ama bizde sa-
kat doğumlar eksik olmadığı için
öyle pek üstünde duruhnadı. Biz
öyle her şeyin üstünde durmayız,
vesveseli değilizdir. tşleri pek ka-
nştırmayız, deneyimliyizdir, ka-
nştuılan yerden tatsız şeyler çıkar,
cannnız sıkılır, iyisi mi gördüğü-
nü görmezden gelirsin, duyduğu-
nu duymazdan gelirsin, rahat eder-
sin. Radyasyon mu? Süleyman
Bey gibi yapalım mı? Radyasyo-
nu kim görmüş? Görmüşse nere-
de görmüş? Gördüğünü kime söy-
lemiş? Söylediğini kim duymuş?
Duyana kim rastlamış? Olsaydı
biz görmez mıydık? Sız gordü-
nüz mü? İşte her şey meydanda.
Gören var mı? Bunlar çekemez-
lerin laflan. Söylenir geçer. Bu-
gün söylenen bugünde kalır. Bun-
lara aldumaym. Biz de zaten al-
dırmıyoruz, gamlı lafı kaldırmı-
yoruz.
AlDS demişlGrdi de
ne olmuştu?
jT/^ardeşim biz dayanıklı mille-
J\. tiz diyoruz da siz yanm ku-
lakla dinliyorsunuz. Şu AIDS de-
nen bela dünyayı kastı ka\oırdu
ama bize gelince, zınk diye dur-
du. Bizim kadınımız çileye daya-
nıkhdu-, erkeğimiz de böyle aşa-
ğıdan gelen belalara şerbetlidir.
Bu AIDS işini kendine dert eden
bir kuruluş, erkeklerimiz arasın-
da anket yapmıştı da sormuştu,
"AIDS konusunda ne önlenı ahyor-
sunuz" diye. Bizimkilerin yüzde
90'a yakmı gülüvermiş "Bize bir
şey ounaz" deyıvermişlerdi. An-
keti yapanlar şaşalamış, "Ne diyor-
sunuz? SizHTV virüsünü bilmrvor
musunuz? Daha bunun tedavisi
bfleyok" gibi şeyler söylemişti. Bi-
zim aslan erkeklerimiz herhalde iç-
lerinden "Bize bir şey olmaz kar-
deşler, bizgelenigeri çe^irmez,ka-
çam kovalanz,öyie şeylerle uğraş-
maya vaktimiz olmaz" diye geçir-
mişlerdir. Dememız o ki, biz da-
yanıkhyızdır, bize bir şey işlemez,
soyumuz kuıhnaz, nesümiz tüken-
mez. Düşmanlanmız boşuna sevin-
mesin.