23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKİM 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA AFGANISTAN'DA SAVAŞ oirk asıllı Hollanda milletvekili Nebahat Albayrak, 11 Eylül'den sonraki gelişmeleri değerlendirdi: KorkuııkçılığıköriMedi»ERKANDEMİRTAŞ ANKARA -Hollanda Parlamentosu'nda Sos- /al Demokrat Parti milletvekili olarak görev ya- ?an NebahatAlbayrak. New York ve Washing- ton'a yönelik saldmlann ardından Hollanda'da yaşanan sorunlan değerlendirdi. Albayrak, ül- kede hem yabancılann hem de Hollandalılann korku içinde olduklanm, bunun da hoşgörü or- tamını yok ettığini söyledi. Yabancılarla ilgıli yayımlarda Hollanda medyasınm çifte stan- dartlı tutumunu da eleştıren Albayrak, bu ge- lişmelerin ülkede "aynmcıhk ve ırkçjhğa" va- rabilecek sorunlara neden olabileceğini vurgu- ladı. Albayrak, sorularımıza şu yanıtlan verdi: -11 EyliU saldınlaruun HoUanda'ya yansı- malan nasü oldu? ALBAYRAK-11 Eylül'ün Hollanda1 nın çok kültürlü kımliğine hem olumlu hem de olum- suz etkileri oldu. Olumsuz olarak, gelecek kay- gılannı sayabilirim. ABD'ye yönelik saldınla- nn ardından aynı Arap ülkelerinde olduğu gi- bi burada da dans edip sevinen Müslüman genç- ler vardı. Bu görüntüler TV ve medyada geniş "Tt "TTebahat Albayrak, 11 Eylül'ün ardından ülkede / \ / hâkim olan korkunun çok kültürlü yapıdaki JL y Hollanda'da hoşgörünün yok olmasma neden olduğunu söyledi. Albayrak, ülkedeki tutucu partilerin yabancılann haklarmı kısıtlamaya yönelik adımlar atmaya hazırlandığmı, bunun da aynmcılığa ve ırkçılığa kadar ulaşabilecek sorunlar getirebileceğini vurguladı. yer aldı ve sanki Hollanda"daki tüm Müslü- mûnlar kutlamış görüntüsü çizildi. Korkular arttı ve tartışmalar başladı. Bu durum entegras- yonu ön planda tutan, özgürlükleri kutsayan bu ülkede bir anda hoşgörünün yok olmasına ne- den oldu. Komşulanndan korkmaya, yabancı- lara özellikle de zencilere sert tavırlar sergilen- meye başlandı. Zaman zaman camilerin kun- daklanması görüldü. Birkaç gün içinde bitme- si beklenen olaylar alevlendi. -Medyanın bakışı nasüoldu?Bu olaylann ya- ratabilecegi tehlikeyi göremediler mi? ALBAYRAK - Dans edip sevinen Müslü- manlar, özellikle Faslı bilinç çağına ulaşmamış çocuklardı. Bunlan sanki Müslümanlann ta- mamını temsil ediyormuş gibi yansıtan medya, camilerin kundaklanmasmı çok basit bir haber gibı geçtı. Ciddiyetı anlamış değiller maalesef. Hollanda ırkçı bir ülke değil ama buradakı den- gesizlik çok ilginçtı. Devlet ve bakanlar bu tür konulara çok duyarlılar, bu olaylann büyüme- sine izin verilmeyecektir. Buna rağmen 11 Ey- lül'den sonra 10 gün içinde 90 olayın yaşanma- sı ciddi şekilde araştınlmahydı. Medyantn tutumu Medyanın tutumuna ilişkin bir örneği de ken- di yaşadıklanmdan kaynaklanarak vermek is- tiyorum. Hollanda'daki yabancılara yönelik ha- reketlerle ilgili tartışmalarda Türk kökenli mil- letvekili olma kımliğim nedeniyle beni de arar- lar. Televizyondaki tartışmalar öncesinde yapım- Bombalar düşüyor, pilotlar kutluyor ABD'nin Afganistan'a yönelik askeri operasyonunda görev alan askerlerin büyük bölümü boigedeld savaş geınilerinde konuçlanryor. Dünyada savaş ve boyutian konuşulurken onlar bu tarbşmalardan uzak Afganistan'ı bonıbalamayı sürdürüyoriar. Hava sakhnsına katüan uçaklann kalkbğı gemikrden biri olan l'SS Carl Vinson'da görevti olan F-18 Hornet püotu gibi. Kod adı "OddT olan Dallaslıpilot, Afganistan semalan üzerindeVd bombalama görevini tamamladıktan sonra gemiye döndüğünde de kendisini karşüayan teknik elemana 'Çak' demeyi de ihmal etmhor. (Fotoğraf.REUTERS) cılar. aday katılımcılarla ön görüşme gerçekleş- tirirler ve söyleyeceklerini görmek isterler. Ma- alesef birçok program yapımcısı benimle gö- rüştükten sonra "Kusurabakmayınbizdahauç görüşler istiyoruz" diyerek beni davet etmeye- ceklerinı söylediler. Dlyalog ekslkllğl - Peki bu olaylara devletin, Türklerin, yaban- cüann tepkisi nasü oldu? ALBAYRAK-Bakanlann, devletin tepkisi iyi oldu. Başbakan camiye gitti onlarla görüştü. Topluma "Bunlar bizim parçamız" dedi. Den- geleri sağladı. Yabancılar da seslerini duyura- bildiler. Ama özellikle küçük yerleşim bölge- lerinde yabancılarla Hollandalılar arasında di- yalog eksikliği olduğunu düşünüyorum. Ora- larda "onlar ve bizter" ayınmı yapıhyor. - Bu olaylann gekcekte nasü etküeri olabilir, özellikle yabancı potitikalannda?- ALBAYRAK - Özellikle parlamentonun tu- tucu tarafı. toplumdaki yabancılann yerlerinı bu- lamamış olmasını neden göstererek haklarının kısıtlanmasını isteyecek. Bunun ilk örnekleri de görülüyor. Gelecek mayıs ayında yapılacak ge- nel seçımlere gidihrken halkın bu korkusunun üzerine körükle gidiyorlar. Ben de bundan kor- kuyorum. Ben 4 yıldır vekillik yapıyorum, bu süre içinde yabancılann haklan konusundabir- çok iyıleştırmeyı kılpayı geçirdik meclısten. Ama tutucular karşımıza sürekli olarak kısıtla- yıcı önenlerle geliyorlar. Atılacak adımlar önemU Hollandadahalen entegrasyon ve hoşgörünün olumlu olduğunu düşünüyorum ama bundan sonra atılacak adımlar çok önemli. Siyasetçile- rin topluma yol göstenr tavırlan olmalı. Korku olan bir ülkede hoşgörü beklenemez. Korkusu olan Hollandalılar, "Bubizim ülkenüz,bizkim- leribanndırnuşız" diyorlar. Bu da tabii ki 40 yıl- dır Hollanda'da yaşayan bir Türkle, 3 gün önce iltica etmiş Afgan mültecininaynı şekilde değer- lendirilmesıne neden oluyor. Tabıi böylesine bir durum yabancılar arasında da geleceklerinin garanti olmadığı korkusuna neden oluyor. Bu durum da taraflar arasında kavgalarabile neden olabilir. - Ancak biryandan ülkelerin terörle mücadele için atmalan gereken adımlar var. Bu da özgür- lükleri kısıtlayacak. Buna nasü bir formül düşünülüyor? ALBAYRAK - Hollanda'da bireylerin özel yaşantılanna de\let otoritesinin girememesini sağlayan kanunlar var. Hollanda çok kültürlü bir ülke, 60 tan fazla ülkeden gelen insanların yaşadığı bir ülke. Bir örnek: Kimlik taşıma zorunluluğu tartışılıyor. Biz kimlik taşımayı is- temıyoruz. Neden? Çok kültürlü toplumdapolise buhakkı verirsek, herhalde san saçlıya değil es- mer ınsana, yabancıya soracak. Aynmcılığa yol açacak. ırkçılığa yol açacak. Bu yüzden kimlik mecburiyetinı önledik. ŞahinlerlegüvercinlerCÜNEYTAKALIN-2- Karşıtlan yoketme olarak nitelendirilen 2. Dalga bizde daha çok "McCarthiznT olarak bilinir. Oysa Wisconsin Senatörü McCarth> T 'nin Şubat 1950 tarihınde başlayan saldınsı Amerika'daki Soğuk Savaş yanlılannın en kaba çıkışlanndandır. Soguk Savaş sürecinde Wallace'ın siyaseten bitirümesini izleyen, karşıtlara diş gösteren ikinci büyük olay, 1948'de patlak veren Alger Hiss davasıdır. Daha sonra başkan olan Nixon, bu dava sırasında temayüz eder. Hiss Davası antikomünist isterinin 1948'den itibaren Amerika'da adım adım yaygınlaşmasının ve kamuoyunu etkisine aldığının kanıüdır. "Birinci Dalga" Truman Doktrini'ni ve MarshaU Planı'nı doğurdu. SB çevrelendi. So\yetler'in atom bombası yapımına ve Kore Savaşı'na karşı yükselen "tkinci Dalga" ise Amerika'da komünist çe\Teleri yok etti, liberallerin üzerinde terör estirdi. Komünlst suçlamaları Alger Hiss Amenkan Dışışlen Bakanlığı'nın önde gelen diplomatlanndan biriydi... Roosevelfin danışmanı sıfatıyla Yalta Konferansrna katılmış, San Fransisko Konferansı'ndan sonra Birleşmiş Milletler'in geçici genel sekreterliğini yapmıştı. 1946 da Carnegie Uluslararası Banş Fonu Başkanı seçilir. Bu özellikleriyle Hiss, Roosevelt dönemi diplomasisinin seçkin birtemsilcisiydi.. 1948'de estirilen antikomünist rüzgânn bir sonucu olarak, bir komünist Örgütün kuryesi olduğunu öne süren W. Chambers, Alger Hiss'i savaştan önce aynı örgütün üyesi olmakla suçladı. Belge mikrofilmlerine FBI ajanlannın el koymasını konmasından sonra tutuklamalar arttı. Ethelve Julius Rosenbergbu tarihte gözaltına almdılar. îddiaya göre, Los Alamos'ta (~New Mexico) yürütülen atom bombası denemelerinde teknisyen olarak görev yapan Ethel'in kardeşi David Grenglass bu bilgileri elektrik mühendisi Julius Rosenberg'e aktarır. Julius'un bir başka özelliği ABD Komünist • Partisi'nın etkin bir üyesi bir listenin elinde olduğunu öne sürmüştü (13). 1950 ilkbahannda ABD Senatosu özel bir soruşturma kunılu kurdu. İfadesıne baş\iırulan McCarthy'nın hstesindeki isimler 57'ye düştü, sonra 81'e çıktı. Lıste de nitelik değiştirdi.. u Komünistkr", "gerizekâlılar''a "güvenlik riskli kişüer'B e dönüştü... Senato Soruşturma Kurulu bir süre sonra Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında G ünümüzde hedef tahtasında Araplar, İslamcılar vb. yer alıyor. Ancak ABD'de şahinlerle güvercinler arasında kıyasıya bir mücadelenin sürdüğü anlaşılıyor. Şahinler kamuoyunu korkutarak arkalanna almaya çalışıyor. Teröre biyolojik silahlar korkusu ekleniyor. Kapalı kapılar ardında başlamış ve sürüyor olsa da, bu mücadele uzun süre gizli kalamaz. sağladı. Chambers'ın iddiasına göre belgeleri kendisine Hiss vermişti. Hiss bu iddıalan reddettı. Chambers"ın iddialan üzerine dava açar. Mahkeme Hiss'ın ifadelerinde çelişkiler buldu... Önceleri bocalayan jüri, Truman'ın 23 Eylül 1949'da Sovyetler'in atom bombası yaptığını açıklaması üzerine tutum değiştirdi. 1950başında sona eren ikinci davada Alger Hiss suçlu bulundu ve beş yıl hapse mabkûm oldu... Dönüm noktası Rosenbergler davasıdır. Nükleer casusluk yaptığını kabul eden Klaus Fuchs'un Şubat 1950'de hapse olmasıydı. New York kentinde 6 Mart 1951'de mahkemeye çıkanlan Rosenbergler, suçlu bulundular %e Sing Sing Hapisanesi'nde idam edildiler. McCarthlzm McCarthizm bu dalganın bir parçasıdır. 9 Şubat 1950'de •'atom sınannın çalınmasr konusunda Virginia'da bir konferans veren, "Amerika Soğuk Savaşı kayijedhor" suçlaması ile kamuoyunun dikkatini çeken senatör McCarthy, Dışışlen Bakanlığı görevlilerinden 205 komünistin adının bulunduğu çekişmelere sahne oldu.( 14) Tartışmalar Kore Savaşı'na denk düşen hafta ve aylarda iyice kızıştı. 1950 seçimlerinde (Kısmi Senato Seçimleri) McCarthy'nin kişisel saygınlığı doruğa ulaştı. Ancak daha sonra bizzat Dışişleri Bakanı Marshall'ı ve Başkan Truman'ı hedef alan sözlen, Amenkan yönetici çevrelerini rahatsız etti ve McCarthy saygınlığını yitirmeye başladı. Başkan Eisonhower, açıkça eleştirmeye yanaşmamakla birlikte McCarthy'yi dışladı.. Sonuç. Soğuk Savaş deneyimi Amerika'daki şahınlerin savaş politikalannı adım adım planlayarak bunu daha sonra kamuoyuna malettiklerini gösteriyor. Böyle bir mücadelenin. bir iç siyasal mücadele> e dönüşmeden sonuçlanması mümkün değildir. Soğuk Savaşçılar önce Amerika'nın en seçkin politikacılanndan birini, sonra seçkin diplomatlannı, sanatçılannı vb. hedef alarak duruma hâkim oldular. Hedef tahtası Günümüzde hedef tahtasında Araplar, tslamcılar vb. yer alıyor. Ancak ABD'de şahinlerle güvercınler arasında kıyasıya bir mücadelenin sürdüğü anlaşılıyor. Şahinler kamuoyunu korkutarak arkalanna almaya çalışıyor. Teröre biyolojik silahlar korkusu ekleniyor. Kapalı kapılar ardında başlamış ve sürüyor olsa da, bu mücadele uzun süre gizli kalamaz. bekleyip göreceğiz. tkincisi, banş isteyen kamuoyunun durumudur. 19401ı yıllann ikinci yansında şahinlerin peşmden sürüklenen Amerikan kamuoyu, 1970'lerin başında Vietnam Savaşı'na dırenerek Amerika'ya onur kazandırmıştı. Bakalım bu kez kamuoyu ne yönde gelişecek? flSı a g e s 22~ 114) age s 22"' BİTTİ HASTANESI IV.K1ÛLTÜR devlertn sızde t .orada olmalısınız... 5Kasım2001 _ Pazartesı | Saat20:00 Yer.AKM/Taksim Bilet SaûşYeri:TaksimCumhuriyet KitapKulübü Bügiİçin:0216 57 Cumhurtvel MBlKKZl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle