Katalog

2 5 EKİM 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 3 Â DevietlldiçülteBm Heritea... Küçük tHisördSkl EJektıtm*posta:«w^om«cwnh»iyet com.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.21Z512 44 97 Kravat Tahran'da yaytmlanan "Intikab" gazetesinin haberine göre polisin yaptığı son duyuru ile Fran halkına "sokakta v e işyerinde kravat takmanın ahlaka r aykırı ve dolayısıyla yasak olduğu, dükkân vitrinlerinde de kravat sergilenemeyeceği" bir kez daha hatırlatıldı. Humeyni'nin Islam devriminden sonra kravat, Iran'da "gâvur" simgesi ilan edilerek yasaklanmıştı. Polisin, kravatın yasak olduğunu bir kez daha hatırlatması ise geçen ağustos ayından beri kentlerden köylere kadar erkeklerin kravat takmaya başlamış olması... Kadınların başörtülerinden saçlarını dışarı çıkartması gibi şimdi de erkekler kravat takarak bir bakıma Islam devriminin kurallarını ucundan delmeye çalışıyor... Polisin son duyurusuna karşılık, kravat taktığı için tutuklanan kimse henüz bulunmuyor... - Kıbrıs'ta Rumlar Türk krta sahanlığında petrol arayacakmış... "Buna arama deöil aranma denir!" irokur... Çetin Taş... 27 yaşında... Dededen Cumhuriyet okuru olduğunu söylüyor... Gön- derdiği birkaç yazı yayımlanmayınca, gaze- tede yayımlanacak yazılann illa CHP ya da DSP lehine olması gerektiği gibi yanlış bir kanıya ka- pılmış... Işte, Çetin Taş'ın Cumhuriyet okurlanyla paylaşmak istediği düşünceleri: "Sağ partileri destekleyenlere, takım tutar gibi sü- rekli onlara oy verenlere nasıl kızıyorsak CHP ve DSP'ye sürekli oy veren, onların fanatikliğini yapan yurttaşlarımıza da kızmalıyız. Bir demokrasinin gelişmesi için sağı ile solu ile, dev- letin bütünlüğünü savunan tüm partilermümkün oldu- ğu kadar Meclis'te temsil edilmelidir düşüncesinde- yim. Ne yazık ki yürürlükteki Seçim Yasası ile yüzde 10 barajını aşamayacak partilerimizin Meclis'e girmeleri imkânsız. Solda bir parti Kemalist bir solcu olarak inancım DSP'nin ve CHP'nin Kemalizmi ya da solu temsil edemedikleri. öyle ise ben buradan Kemalist, sosyalist, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünlüğüne bağlı, solculuğun Kürt milliyetçiliğini savunmak olmadığını bilen insanlara seslenmek istiyorum. Lütfen önümüzdeki genel seçimlerde, acaba CHP ya da DSP Meclis'e girer mi, giremez mi gibi kaygı- lan bir tarafa bırakıp -zira Meclis'e girseler de temel- de sağ partilerden hiçbir ideolojik farklan olmadığı- ru gördük- hem Kemalizme, hem sosyalizme, hem de sosyal demokrasiye göz kırpan bir partiye oy verin. Böyle bir parti var. Bu partinin ismini söylemem. Siz bulun. Ama boyle bir parti var. Eğer bu partiyi güçlendirirsek inanıyorum ki Türki- ye'de bazı şeyler değişecektir. En azından bunun dü- şüncesi bile beni heyecanlandınyor. Allah aşkına söyleyin, olmaz ya diyelim ki oldu ve CHP ya da DSP yüzde 40 oyla tek başına iktidar ol- du. Samimiyetle cevap verin, Türkiye'de memnun ol- madığımız neyi değiştirebilir bu partiler? Size bir he- yecan veriyor mu bu partilerin tek başlanna iktidar ol- maları düşüncesi? Bana vermiyor. 27 yaşındayım. Vatanımı ve milletimi çok seviyo- rum. Her türlü yanlışlanna, saflıklanna rağmen halkımı seviyorum. Onlara güveniyorum. Ve Türkiye'de tıkananın ekonomi değil siyasetoldu- ğuna inanıyorum. Meclisimizde, başbakanımız ya da milletvekillerimiz konuşurken heyecanlanmak istiyo- rum. Gelecekle ilgili umut sahibi olmak istiyorum. Bunun için artık bu CHP'den ve bu DSP'den vaz- geçmemiz gerekir. Çünkü ne CHP Atatürkün CHP'si, ne de Ecevit 1970'lerin Ecevit'i." SESSÎZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE Yüksek Yerilim Hatt erdincutku '• yahoo.com Ortalık Afganistan esprisinden geçilmiyor: ABD'nin vurduğu yerde GÜLmece biter! 'Bol para ister bu iktidarsclar!' Amerika intikam almak için, Türkiye'de milletvekilleri maaşlarına zam yapmak için ve medyada biri ötekini saf dışı etmek için savaşırken Polat Inangül de okumakta olduğu Nietzsche'nin "Böyle Buyurdu Zerdüşt" kitabında bazı satırların altını çiziyordu: Pazar Yerindeki Sinekler: "... ama an sıkıştınr onları, onlar da seni sıkıştınrlar ve senden 'evet ya da hayır' isterler... Yazık oysa sen '...yana olma' ile '...karşı olma' arasına koymak istiyorsun iskemleni... Bu zorbaları dinleme ey gerçek insan! Zorbanın koluna asılı değildir gerçek!" Yeni Put Üzerine: "Her zaman hastadır onlar, safralannı kusarlar ve gazete derler buna, birbirterini yutar onlar ve kendilerini bile hazmedemezler!" Yeni Put Üzerine: "Şu gereksizlere bir bakın, servet edinirler ve bununla züğürtleşirler; iktidar isterler ve her şeyden önce de iktidarın manivelasını ve bol parasını ister bu iktidarsızlar!" ' s t a n b u l Bağcılar'da Malazgirt llköğretim Okulu'nda öğ- rencilerden yıllık 8 milyon lira; o da iki taksitte eğitime kat- kı parası toplanacak. Velilerde para yok. Müdür, parayı vermeyeni okula almam diyor, veliler canımızı mı alacaksın diyor... Türkiye'yi bu hale getirenler utansın! Çağdaş Yaşam ve Savaş Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN ÇYDD Genel Başkam Yorgun ve ihtiyar dünyamız, 11 Eylül'den beri akıl almaz bir kargaşanın içinde... Her türlü sorununu çözdüğünü ve yurt- taşlarına en üst düzeyde eko- nomik ve sosyal güvence sağ- ladığını dosta düşmana kanıt- ladığını sanan ve binbir sorun- la, terör ve şiddetle iç içe ya- şayan ülkelere tepeden bakan süper devletlerin içine sürük- lendiği güven bunalımı ve ça- resizlik ibret verici... Berlin Duvarı'nın çökmesi ve SSCB'nin çözülmesinden sonra, dünyanın silahsızlan- ması söz konusu olduğunda ne denli umutlar belirmişti ba- nş içinde bir gelecek için. Oy- sa eşitsizliklerin artması, uç- ların bilenmesi ve beslenmesi bizleri bugünlere getirdi. Şimdi, ABD'deki Ikiz Kuleler katliamından sonra, suçlu ilan edilen kişi ve destekçilerini ce- zalandırmak için yeni bir savaş başlatıldı. Yıllar yılı kâğıt üze- rinde kalan, gücü fazla olma- yan ülkelerin gereksinimi ol- duğunda kulak ardı edilen ant- laşmalar ortaya çıkanlarak ül- kemizin de bu intikam savaşı- na, Sayın Bush'un ağzından kaçırdığı Haçlı Savaşı'na katıl- mamız isteniyor. Türk ulusu, Mustafa Kemal Atatürk'ün söylemiyle, sınır- larını tehdit etmedikçe savaşı bir cinayet olarak görmektedir ve dünyadaki yeni paylaşım savaşına kurban edecek tek bir insanı yoktur, olmamalıdır. Geleceğin savaşlarının en büyük tekniğe sahip uçaklar, bombalar ve silahlarla değil, bilim dünyasının ne yazık ki öngörüsüz ve hesapsızca ge- liştirdiği bambaşka yöntem- lerle yapılacağı ortaya çıkmış- tır. Oysa bilimsel çalışmaların, çok yıllar öncesinden, zehirin panzehirini, antidotunu da be- raberinde üretmesi, konvan- siyonel silahlara, silahlanmaya böylesi para harcanacağına, bu konuya ağırlık verilmesi ge- rekirdi. Belki de önümüzdeki dö- nemde, tıpası açılan şişeden dışarı sızan cini yeniden şişe- sine koyma yöntemlerini bul- ma çalışmalanna öncelik ve ağırlık vermek gerekecek. Herşeye karşın, dünyayı in- sanların ortak mekânı olarak görebilmeli ve savaşın acıma- sız yok ediciliğinin ve onul- mazlığının yerine, ortak aklı harekete geçirerek yeni çö- zümler üretmeliyiz. Yıllardır dinci ve bölücü te- rörün acısını ve sıkıntısını ya- şayan, tüm dünyayı ve Orta- doğu gerçeklerini çok iyi tanı- yan, sonsuz deneyimli ordu- muzun ve yöneticilerinin, Ata- türk'ün yol göstericiliğinde, o- nun bilinciyle hareket ederek süper güçlerin silah gösterisi- ne dönüşen bu yeni savaşın yöremize, hele hele ülkemize sıçramasını önlemeleri, intika- mın kısırdöngüsünegirenlerin daha akılcı ve sonuç alınabilir çözümleri bulabilmelerineyar- dımcı olmalan en büyük dile- ğimizdir. Devletimizden ve karar or- ganlanmızdan da aynı uzgörü- yü beklemekteyiz. Bugünlerde, dolduruşa gel- mek, ani kararlar vermek, ile- riyi görmeden, düşünmeden, geçmişin korkunç deneyimle- rinden ders almadan geldiği- miz noktanın neden ve niçin- lerini sorgulamadan yapılacak her atak, bizi ve dünyayı dip- siz kuyunun içine biraz daha çekecek ve şişeden çıkmış olan "cin"e yeni olanaklar sağlayacaktır. Insanlık çok değerlidir ve teknolojinin bu değeri koru- maya yönelmesi, insan zekâ- sının bu yolda çözümler üret- mesi gerekmektedir. ÇÎZGtLÎK KÂMtL MASARACI KEDt LEVO APTÜUKA e-posta aptulikaelcioğluOı hot.mail.com TAMAM , SAVAŞA kARŞI Ç Al*A"KAUKCLSuhJABD DA EN BüyüK F>A/ DİSIİN TARİHTE BUGÜN MÜMAZARIKAS 25 Ekim YATAK OLAN KANBPE.. 19O7 'DE BUGÜN, "LUCET I/E PEAe/tuP" KJJRU UJÇU, BİÇİMİ /STEKJifJCE />££/f£&l.£A/ BİS. MOBtLYAY/ PA&S're SeeSİLEDf. ILGİ UYtiNDlRAN 8U;GÜAJP&C££i DOLAP ve ICANEPE söeeı/i , eecE vATAf: iLesfL /yoepu. oe SS SANTİMSTRS _ _ OLAN OTUgMA KISMI, ÇEKiLOİĞ/NDE 9O Gece ERDEMLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo:200l49Esas Davacı Maliye Hazinesi vekili tarafından. davalı Abdülselam Kara- deniz aleyhine açılan işbu tapu iptali ve tescil davasında: Davalı Abdülselam Karadeniz adma çıkaıtılan tebligatın bila ikmal iade edildiği, C. Savcılığı'nın tahkikatı neticesinde adresi temin edile- mediğinden. Davalı Abdülselam Karadeniz'in 26.12.2001 günü saat 09.00'da mahkememizde yapılacak duruşmaya bizzat kendisi katılma- sı veya bir kanuni vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde davanın yok- luğunda devam edip karar verileceği hususu tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 19.9.2001. Basın: 54351 DEGERLI GENÇLER, ÇAĞIN GERİSİNDE KALMAYIN !.. Nasıl olsa kullanacaksınız veya kullanıyorsunuz şu BİlgİSayaf 1-2 PARMAKLA DEĞİL: BAKARAK DEĞİL: Onparmakla + Bakmadan kullanmayı öğrenin !.. ılınçli öğrenmezseniz; Zamanınızın ve gözterınizin de değeri yoks 5 dakikalık işi 25 dakikada yaparsınız; Y a ş a m i n i Z b o y u n c fi^sgm^tl ^VMW sampıyon-kurslari.com.lr - [email protected] ONPARMAKLA + BAKMADAN BİLGİSAYAR KULLANIMI ÜSKÜDAR ASLİYE 3. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 2001 107 Karar No: 2001 809 Davacı Nesrin Yıldınm vekili tarafından, Ümraniye. Merkez. Ko- çullu kö>ünde mukim davalı Mustafa Yıldınm aleyhine açılan boşan- ma davasının duruşması sonunda: 25.9.2001 tarih ve E. 2001 107 - K. 2001 809 sayılı karar ile. dava- nın kabulü ile, Yozgat, Sorgun, Gököz kö>öi, cilt 13. hane 36'da, nüfu- sa kayıtlı bulunan Mustafa ve Esma'dan olma, 1980 doğumiu Nesrin Yıldınm ile Salih ve Gülseren'den olma, 1976 doğumiu Mustafa Yıl- dınm'ın boşanmalanna, talep edilmediğinden. davacı için nafaka ve tazminat takdirine yer olmadığına, masraf ve ücreti vekâletin davalı- dan tahsiline karar verilmiş ve davalının adresinın meçhul bulunması sebebiyle, ev\elce kendisine tebligatı ilanen tebliğ edilmiş ve mahke- me ilammdan ilanen tebliğine karar verilmiş bulunmakla. mahkeme ilamı tebliği verine kaim olmak üzere ilan olunur. 17.10.2001. Basm: 61276 ' İŞLETMENLİK + MUHASEBE DAKTİLO + YABANCIDİL ESKİ FİYATLARLA Beyazıt 517 92 57 Kadıköy.336 11 50 Şışiı 230 90 37 Bakirköy 561 29 « 517 92 58 (216) 338 08 42 234 30 49 5/1313 Bag-Kur karnemi kaybettim. Hükümsüzdür. NURTEN ÜÇAR Nüfus cüzdanımı, sigorta kartımı. rehberlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. SULTANK1LIÇ KUZCUNCUKta SATILIK MÜSTAKİL EV 3 katta toplam 120 m3 . doğalgaz kombili, ebeveyn banyolu, bahçeli. manzaralı. dekorasyoolu 135 milyar TL. Tel: 0 212 - 513 84 60 KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ Dosya No: 1985/579 Vasi Tay. Mahkememizce verilen 18.10.2001 tarih, 1985/579 Es. 1986/183 K. sayılı ek karar ile. vesa- yet altında bulunan mahcure Hulkiye Ulya Engin Akalın vasisi Berrak Özcan'ın vasilikten affı ile ye- rine vası olarak Kemal oğlu. 1949 doğumiu, Hüse- yin Azmi Topçu tayin edilmiştir. Keyfiyet ilan olunur. 18.10.2001. Basın: 61464 FA1İH1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN İLAN 2001/57 Davacı Florantina Çiçek tarafından davalı Niza- mettin Çiçek aleyhine açılan boşanma davası so- nunda: Hâlamliğimizce verilen mahkememizin 2001 57 Esas 2001 689 karar sayılı ilamı ile. Erzurum ilı Hı- nıs ilçesi Mah. Köy: Yeniköy köyü Cilt: 89, Hane: 57'de nüfusa kayıtlı bulunan Lucin ve Elena'dan ol- ma, 27.12.1970 doğumiu davalı Florentina Çiçek ile Saleyman ve Esme'den olma. 1.1.1960 doğum- iu davalı NizamettinÇiçek'inMK'nin 134. madde- si gereğince boşanmalanna harç peşin alındığından yeniden alınmasma yer olmadığına, istenmediğin- den nafaka ve tazminat takdirine gerek olmadığına. yapılmış yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına dair temyizi kabil olmak üzere 3.10.2001 tarihinde davacının vüzüne davalının yokluğunda karar verilmiş olup, davalı Nizamettin Çiçek'e iş bu karann tebliğ yerine kaim olmak üze- re ilan olunur. 19.10.2001. Basın: 61244 Memleket meseleleri ile ilgilenenlerin yeni internet adresi inadina.com DÜZ ÇİZGİ UMIT ZtLELt Veni.. Vidi.. Vici!..' ABD'nin "yeniden paylaşım" savaşı hepimizin "gözbağı" haline geldi!.. Arşivime baktım; 11 Eylül'den bu yana, tam altı haftadır aynı konuyu yazmışım. Aslında çok doğal; burnumuzun dibinde yaşanan, bizi de içine çekebil- mek için dışandan ve içeriden her türfü kirli propa- gandanın yapıldığı bir ortamda bu yazılar yazılmalıy- dı. Türkiye'nin bilinçli bir şekilde sürüklenmek isten- diği "piyon ülke" konumu yurtsever bakış açısıyla reddedilmeli, dünyanın gözünün içine baka baka oy- nanan paylaşım oyunu ortaya konulmalıydı. Ülkenin aydınlık kalemleri, "savaş çığırtkanı' işbir- likçileri teşhir ederek, Mehmetçiğin "kanparası"'kar- şılığında cepheye sürülmesine karşı çıkarak ve Tür- kiye'nin teröre karşı dünya ile ortak hareket etmesi gerektiğini işaret ederek görevini en iyi şekilde yeri- ne getirdi. Ancak, dünyayı ve Türkiye'yi bir kaosun içine yuvariayan savaş, gündemin ilk sıralarında yer alması gereken birçok yaşamsal konuyu da bastırdı, geri sıralara itti. Aslına bakarsanız, bu durum bazı çevrelerin pek hoşuna gitti!.. Hükümet, zorunlu durumu gerekçe göstererek IMF'den aldığı direktifleri daha kolaylıkla uygulama- ya sokmaya başladı... Memurun, işçinin ücretlerine acımasız tırpanlar atıldı. 2002 için bir "sefalet bütçe- si" hazırlandı... Hırsızlar, hortumcular, siyasi yüzsüz- ler böylesi bir ortamda unutulmanın dayanılmaz se- vinciniyaşadı!.. Dün bilgisayarımm başına oturduğumda, önümde birikmiş haber ve not yığınını görünce haftada bir ya- zan köşe yazarının hüznünü yaşadım. Yazılması ge- reken o kadar çok sey, paylaşılması gereken o kadar çok sorun, teşhir edilmesi gereken o kadar çok ya- lan vardı ki bir tek sütuna sığmıyordu. - Ben de özet yapmaya karar verdim!.. • • • Türkiye tam anlamıyla dibe vurdu... Diğer bir de- yişle, devlet iflas bayrağını çekti!.. Işte ülkenin ne ha- le getirildiğinin reddedilmez fotoğrafı: - Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu yıl devletin faiz ödemeleri, tüm vergi gelirierini aştı. Bu yıl sonunda 38.4 katrilyon liraya ulaşması beklenen vergi gelirle- rinin tümü devletin ödemesi gereken faizlere yetmi- yor. Yaklaşık 2 katrilyon daha gerekiyor!.. - Hal böyle olunca, 2002 için yapılan bütçe tam an- lamıyla "sefalet bütçesi" haline geldi. Ülkenin gele- ceği demek olan yatırımlar tamamen durdu. Memu- ra zam trajik düzeylere düşürüldü. KİT ürünlerinden başlayarak hazmedilmesi olanaksız zamlar ise kapı- da... - Bütçenin içler acısı durumuna bakarak yapılan tahminlerde çok vahim... 2002'de rekor küçülmeya- şanacak. Kişi başına düşen ulusal gelir2 bin 261 do- lara inecek. Böylece bugünün verileriyle dört kişilik birailenin 879 milyon lira olan yoksulluk sının, 292 mil- yon lira olan açlık sının ise kim bilir hangi boyutlara ulaşacak. - Kurtancımız (!) Kemal Derviş, ülkenin nasıl birçö- küş içinde olduğunu itiraf etti. IMF reçetesinin karar- lılıkla uygulanması sonucunda 9 ayda tam 15 bin fir- ma kapandı!.. Her 5 dükkândan 1 'i kepenk indirdi. - Cumhuhyet'm neredeyse 2 hafta önceki manşe- ti şöyleydi: "Derviş'in yıldızı söndü". IMF temsilcisi gibi çalışan bakanın "75 günde 15 yasa" istemiyle başladığı icraatı sürecinde sosyal devlet yapısı çöker- tildi. Türkiye dış şoklara açık pazar haline getirildi. Ta- rım önlenemez bir yok oluş sürecine girdi. Cumhuriyet'in haberi özetle böyleydi. Bence "yıl- dızı söndü" yerine "misyonunu tamamladı" man- şeti daha gerçekçi olurdu!.. IMF tarafından "Sömür- ge Valisi" kimliğiyle dümenin başına geçirilen bu zat geldi, tasarlanan süre içinde görevini layıkıyla yerine getirdi... Hani Sezar'ın, Pontus Kralı Pharnakes i na- sıl çabucak yendiğini anlatmak için senatoda söyle- diği o ünlü söz gibi: - Veni, vidi, vici... Geldim, gördüm, yendim!.. • • • Gördüğünüz gibi, sütunuma özetler bile sığmadı... Türkiye'nin bu acıklı durumu kullanarak "borçlannın silinmesi, zararlannın karşılanması" karşılığmda sa- vaşa sürülmesi pazarlığından bile söz edemedik. TSK savaşa destek verecek. Buna karşılık Türkiye'nin neredeyse tamamı ABD'ye olan borçları silinecek. Aynca PKK ile savaşta kaybettiği 150 milyar dolartaz- min edilecek!.. Ne güzel değil mi?.. Tıpkı Körfez Sa- vaşı'ndaki gibi!.. Bunun bir başka adı daha van - Havuç politikasfü! E-posta: uzileli" superonline.com B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDANS.AĞA: 1/ YaprakJan yaz kuş yeşil kalan, beyaz çiçekli bir ağaç... îlgi e- 4 ki. 2/ Borç ödeme... Cı- vatanuı ucu- na geçirilen, içi yivli de- mir başlık. 3/ Biryolunyo- kuş olan bölümü... Iran'ın plaka işareti. 4/Eti lezzetli bir ba- hk. 5/Birşeyibirye- o re ulaştırma... Ey- . lemleri olumsuz yapmakta kullanılan ek. 6/ Japon lirik dramı... Biriyle eğ- lenme ve onu kü- çümseme. II Temeli taklide dayanan sözsüz oyun... Yelkenlerin kenar ve köşeleri. 8/Ocak bacalannda biriken kalın is... îskambilde bir kâğıt. 9/Yabanıl hayvan bannağı... "Idrak-i meali bu küçük akla gerekmez/Zira bu — 0 kadar sıkleti çekmez" (Ziya Paşa). YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Havyarelde edilen bir balık... Birbağlaç. 2/Ta- vır, davranış... Yuvarlak ve şişkin ekmek. 3/Fü- zeleri fırlatmaya yarayan düzenek... tridyum ele- mentinin simgesi. 4/Büyük bir orman ağacına ve bu ağacın tanence zengin yemişine verilen ad. 5/ "Siz kılın naaşımı — kenar-ı yâre (Abdülhak Hâ- mit)... Kuzu sesi. 6/ Numaranın kısa yazılışı... Herhangi bir törende yer alan kalabalık. 7/Arap abecesinde bir harf... Kıyı, kenar. 8/Kendini bü- yük ve önemli gösterme davranışı... "Elif dedim be dedim/— ben sana ne dedim" (Türkü). 9/Kü- çük mağara... Bir burç adı.