Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EYLUL 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
SAGLIK
Danıştay üyeleri
Anrtkabir'tle
• ANKARA (AA)-
Danıştay Başkanlığı'na
seçilen Nuri Alan ve
beraberindeki heyet,
Anıtkabir'i ziyaret etti.
Atatürk"ün kabrine çelenk
koyarak saygı duruşunda
bulunan Alan, özel
deftere, "Idari yargı ve
Danıştay. ülkemizde
hukukun üstünlüğünü.
insan haklanna saygıyı,
yansız ve dürüst bir "
yönetimin oluşmasını
sağlamak, demokratik,
laik ve sosyal hukuk
devletini gerçekleştirmek,
cumhuriyeti ve
devrimlerini korumak için
kendi görev alanı içinde
ve çizdiğin aydınlık yol
üstünde ödün vermeden
yürüyüşüne devam
edecektir" diye yazdı.
Carmina Burana
Oratoryosu
ODTÜ'de
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası'nın
(CSO) Şef Antonio Pirolli
yönetimınde
seslendireceği "Carmina
Burana Oratoryosu" yann
saat 20.00'de ODTÜ
Stadyumu'nda
sahnelenecek. Kültür
Bakanhğı Devlet Çoksesü
Korosu. TRT Çoksesli
Korosu ve Devlet Çocuk
Korosunun da eşlik
edeceğı CSO konserinin
solist sanatçılan, soprano
Bırgüi Su Anç, tenor
Haser Tek ve bas banton
Eralp Kıyıcı.
Noraıfazlası
öğretmenler,
kitap yazacak
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanlığı,
norm kadrosu fazlası
öğretmenlenn, kitap
yazma, ders araç-gereci
hazırlama, milli
bayramlan kutlama
çalışmalan ile eğitsel-
sosyal etkinliklerde
değerlendirileceğini
açıkladı. Norm kadrosu
öğretmenlerin "boş
oturmayacağı", "askerlik,
doğum ve hastalık"
izinleri olan öğretmenlerin
yerine aynı yerleşim
merkezi ya da eğitim
bölgesinde
görevlendinleceği
belirtıldi.
Ersoy'un
karikatürleri
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Uğur Mumcu Araştırmacı
Gazetecilik Vakfı (um:ag),
4 Ekim - 1 Kasım 2000
tarihleri arasında
gazetemiz çızeri Ali Ulvi
Ersoy'un
karikatürlerinden oluşacak
sergiye ev sahipliği
yapacak. Sergideki eserler,
1950yılından 1998'de
yaşammı yitirene dek
Cumhuriyet gazetesinin
binnci sayfasında çizen,
yanm yüzyıllık mizah
emekçisi Ali Ulvi Ersoy'a
aıt.
Göniüiü ekipler
İzmir'de
• İZMİR (Cumhuriyet
Bürosu) - Marmara
depreminin ardından
kamuoyunun daha
yakından tanıdığı gönüllü
kuruluşlann bir bölümü
İzmir'de toplanıyor. 17
Ağustos depreminden
sonra sayılan hızla artan
ve önemli işlevleri olduğu
tüm kesimlerce kabul
gören arama kurtarma
derneklerinden 17'sinin
federasyon kurmak için
Türkiye genelinde
sürdürdüğü toplantılann
8'ıncisi 30 Eylül'de
Izmir'de başlayacak.
Türk Tabipler Birliği'nden Dr. Osman Öztürk'e göre, kurumun üçte biri çökmüş durumda
SSKMe sorunlar dağ gîbiSon dönemde yolsuzlukla-
nyla gündeme gelen SSK de
son noktaya vardı. Türk Tabip-
ler Birliği (TTB) SSK Kolu
Sekreteri Dr. Osman Oztürk,
kurumun üçte birinin çöktüğü-
nü belirterek "Hizmet ihtiyacı
çok artıyor. Yannm ve personel
yeterli dejpT dedi. Kurumun
ihtiyacı olan sağlık personeli-
nin mevcut binalara göre he-
saplandığını belirten öztürk,
artan nüfusa göre bu binalann
da yetersiz kaldığına dikkat
çekti.
Bakan Okuyan'ın göreve
geldiği günden bu yana 1 kat-
rilyonluk yolsuzluktan söz et-
tiğini anımsatan Osman Öz-
türk, bu iddiamn ne kadar inan-
dırıcı olduğunun belli olmadı-
ğını vurguladı. Yolsuzluğun
nasıl tespit edildiğini ve kimle-
rin gözaltına alındığmın da bi-
linmediğini kaydeden Öztürk
Saadet Uslu - Gamze Demirdağ
şöyle devam etti: "Emekli San-
dığTndan bahsedilivor. Burası
Okuyan'a bağh değil. Bilgiler-
de bulanıkhk var. 400 bin sah-
te emekli var deniyor. Zaten
SSK emektUerinin sayısı 2.5
mirv'on civannda. Rakam çok
yüksek. Anladığım kadanyla
somut bir şey yok. Elinde bir-
kaç yobuzluk faturası var, ona
göre gerçekçi olmayan bir ra-
kam sunuyor. Sağcısı solcusu
çalnuş diyor, demek ki isimler
belli. Ama açüan bir soruştur-
ma yok. tddSa inandına değil"
diye konuştu.
Yaünmlar yetersiz
Yaşar Okuyan'ın 1.5 yülık
icraatlannı, "Bol bol konuştu "
sözleriyle özetleyen Osman
Öztürk, SSK'de işlerin bu şe-
kilde gidemeyeceğini söyledi.
Yapılan yatınmlann yetersizli-
ğine dikkat çeken Öztürk. "18
bin 800 yeni personel, ahmı
bektiyor. Ancak sözleşmeli per-
sonel var. Asü ahnacak yeni ele-
man 13 binler civannda kala-
cak. Bir de personei açığv mev-
1 ö bin 800 yeni personel
alımı bekliyor. Ancak sözleşmeli
personel var. Asıl alınacak yeni
eleman 13 binler civannda
kalacak. Personel açığı, mevcut
sağlık kuruluşlan üzerinden
hesaplanıyor.'
cut sağlık kuruluşlan üzerin-
den hesaplanıyor. Halbuki
mevcut kurumlar yetersiz" di-
ye konuştu. Osman Öztürk ay-
nca, yaklaşık 1 yıldır Sağlık
Bakanlığı hastanelerinde de-
vam eden sınavsız şef ve şef
yardımcısı atamalannın
SSK'de de ilk kez iki hafta ön-
ce başladığma dikkat çekti. Dr.
Oztürk, Okuyan'ın çalışma dö-
nemüıi şöyle özetledi:
- Sosyal Güvenlik Refor-
mu'nun birinci ayağı tamam-
lancu. EmekKlik yaşı vüksekti.
primlergeçenyıla göreyaklaşık
yüzde 250 artn.
- SSK idari bakımdan özerk-
tir. Ancak genel müdür 5 kez
değişti. Şimdi Okuyan bu gö-
revi yapıyor. Bakan mı genel
müdür mü belli değil?
- Kadrolaşma var. lstan-
bul'daki 5 hastanenin başhe-
kimleri değişti. Bu atamalar ne-
ye göre yapıhyor?
- "Hastaneleri özerkleştire-
cegun" diyor. Toplam 8 kişilik
yönetim kurulu var, nasıl seçi-
leceği belli değil.
- Hizmetlerin taşeronlaştınl-
masuıda hnfanma var. Ashnda
bu süreç eski SSK Genel Mü-
dürü Kemal Kıhçdaroğlu za-
manında basladı, ama şimdiye-
mek, temizük ve güvenlik hiz-
metlerinin tümü özele verile-
cek. İstanbuTda kaba hesapla
yemek ihalesi 10 triryon lirayı
buhır.
SSKprojeleri
Kısa vadeli
çözümler
aramyor
Dr. Osman Oztürk
TTB SSK Kolu
Sekreteri Dr. Osman
Oztürk, akıllı kart ve
telefonla randevu
uygulamalannın
olumlu çahşmalar
olduğunu belirterek
bunlann ne oranda
gerçekçi ve sorun
çözücü olduklannın
sorgulanması
gerektiğini vurguladı.
SSK'de son 2 yıldır
dile getirılen projeleri
değerlendiren Dr.
Osman Öztürk, akıllı
kart uygulamasında
bir hastanın tüm
sağlık ve sigorta
bilgilerinin yer
almasının
düşünüldüğünü
belırtti. Dr. Öztürk
vizite, reçete gibı
kâğıtlann ortadan
kalkmasırun çok da
gerçekçi olmadığını
savundu. Osman
Öztürk, telefonla
randevu sisteminin ise
ne kadar sorun
çözeceğinin
tartışdmasını istedi.
Öztürk, sistemin
dispanserlerden
hastanelere hasta
akışını
güçleştıreceğini
belirterek "Bizde
hastalann üçte biri
dispanserlere, üçte
ikisi hastanelere
gkliyor. Oysa dünyada
tam tersi oluyor. Hatta
bazı hastaneler
poliklinik büe açnuyor,
ben ikinci basamağun
diye.Keşke
dispanserterde
randevu sistemi
kurulsavdı. Hastalar
oradan sev k olurdu"
dedi. Politikacılann
kısa vadeli, ucuz ve
medyatik çözümlere
yöneldiğini belirten
Öztürk, birinci
basamaktaki
sorunlarla uzun vadeli
olduğu için
ilgilenilmediğine
dikkat çekti.
Dr. Osman Öztürk,
"En medyatik konu
kuyruklanu. Buna
yöneiindi. Ama
personel olmamasL
araç-gerec. eksikliği.
yetersiz kurumlar bu
çözümün geçiciliğini
ortaya koyacak" diye
konuştu.
T ü r k i y e y a b a n c ı s e r m a y e i ç i n p a z a r o l d u
Ilaçta
bağımlı
hale
geldik
• 1980 yıhnda ihtiyaç duyulan
ilacın yüzde 98'ini üreten Türkiye,
bugün ilacın yüzde 35'ini
dışandan alıyor.
Sağlık sektöründe önemli bir paya sahip
olan ilaç harcamalart, astronomik fiyatlany-
la tüketicinin belini bükerken Türkiye ya-
bancı sermaye için ciddi bir pazar haline gel-
di. Emekli Sandığı ise kişi başına yaptığı
101.5 dolarla en fazla ilaç harcaması yapan
kuruluş olarak karşımıza çıkryor.
Sağlık giderleri içindekı oranı yüzde 26.6
olan ilaç harcamalan, sağlık sektöründe ya-
bancı sermayerun payını gündeme getinyor.
1980 yıhnda ihtiyaç duyulan ilacın yüzde
98'ini üreten Türkiye, bugün ilacın yüzde
35'ini dışandan alıyor. 9O'lı yıllara kadar
ülkemizde 7 yabancı firma olduğu halde
bugün busayı 35*e çıkıyor. Yine 1980'deithal
ilaca 1 mılyon 643 bin dolar ödenmesine
karşın bu sayı 1998'de 410 milyon dolara
çıkn. Yerli ilaç sanayünin pazarpayı ise yüzde
38'e indi.
Son 20 yıllık döneme bakıldığında, kişi ba-
şına ilaç harcaması 8.9 dolardan 27.2 dolara
yükseliyor. Türkiye'nin sağhğa ayırdığı sı-
nırlı kaynağın ise son yülarda tıbbi cıhaz ve
ilaçlara yapılan harcamalarla tükendiği bir
gerçek. 1994'teucuz-eşdeğerilaçuygulama-
sı sonucu 2.5 triryon lira tasarruf saglayan
SSK, kişi başına harcanan 13.4 dolarla en az
ilaç harcaması yapan kuruluş olarak belirle-
niyor. En fazla ilaç harcaması yapan Emekli
Sandıgı'nın ise kişi başına harcaması 101.5
dolar. 1995 rakamlanna göre, sağlık kuruluş-
lan ve sosyal gruplann yülık ilaç harcamala-
n şöyle sıralanıyor:
Emekli Sandığı 101.5, aktif memıır 36,
sosyal güvencesiz 21, Bağ-Kur 20.8, SSK
13.4 dolar. Araşnrmalar sonucu ortaya çıkan
önemli bir sonuç da antibiyotik kullanrmın-
da yapılan büyük savurganlık. Antibiyotik,
gribal enfeksiyonlarda ve nezlede hiçbir
yaran olmamasına karşın Türkiye'de sürekli
olarak kullanıhyor. Gereksiz ilaç tüketiminin
önlenmesi ise ilacın hekim reçetesiyle alın-
masına bağh.
Tüpgaza, elektriğe, suya yüzde 20 zam gelirken emekliye yüzde 2.2 zam yapıldı
'Emeklilik, öliimü beldeme süreci değil'
Emekli-Sen Avrupa Yakası Bölge
Temsilcisi Bekir Arda, emekliler olarak
insanca yaşama haklanm elde etmek is-
tediklerini, emekliliğin ölümü bekleme
süreci olmamasını istediklerini belirte-
rek "Emeklilik dönemi, insanın atan ça-
ğı, altm yıUandu-" dedi. 2 No'lu Şube
Sekreteri Gazi Akmeşe de maaşlarının
ancak ev kirasına yetmesinden yakındı.
Türkiye'de artan pahalıhk karşısında
emeklilerin iyice ezildiğini belirten Be-
kir Arda. "Dünyanınhertaranndaemek-
liliğin tarifı aymdır. Ancak emeklilerin ya-
şannlan aym değüdir" diye konuştu.
Emekliliğin geçmişte yatınlan primlerin
geri ödenmesi olduğuna dikkat çeken Ar-
da, ülkemizde bu hakkın tam olarak kul-
lanılamaması nedeniyle gençlerin gele-
ceğe güvenle bakamadıklanm söyledi.
Arda şöyle konuştu:
"Emekli açmış. Tabii ki aç, 100 mihon-
• Türkiye'de artan pahalılık karşısında emeklilerin iyice ezildiğini
belirten Emekli-Sen Avrupa Yakası Bölge Temsilcisi Bekir Arda,
"Dünyanın her tarafuıda emekliliğin tarifı aynıdır. Ancak emeklilerin
yaşantılan aynı değildir" diye konuştu. Emekliliğin geçmişte yatınlan
primlerin geri ödenmesi olduğuna dikkat çeken Arda, ülkemizde bu
hakkın tam olarak kullanılamaması nedeniyle gençlerin geleceğe
güvenle bakamadıklanm söyledi.
la nasıl geçinsin? Emekli, banka kuyru-
ğunda beklemekten memnun. Başka ya-
pacağı bir şey yok. Muhabbet ediyor. Av-
rupalı emekli gibi imkânı yok ki gitsin
gezsin. Bu sosyal güvenlik kuruluşu ldmin
primleriyle ayakta duruyor? Özerk ol-
madıktan sonra sosyal güvenlik kurulu-
şu hiçbir şey yapamaz."
Emeklilerin toplumsal sorumluluklan-
nın bilincinde olduğunu ifade eden Be-
kir Arda, Emeklı-Sen'i bu amaçla kur-
duklannı söyledi. tnsanca ve onurlu bir
yaşam hakkı için çabaladıklannı belir-
ten Arda, şöyle devam etti:
"Emekli-Sen demokratik bir khie ör-
gütüdür. Bunedenlebizemeklilerdemok-
rasi sorununu en fazla dile getiren insan-
lar olmahyız. Demokrasi sadece yönetsel
anlamda üısanlara haklann tanınması
değildir. Demokraside her insanın ve eme-
ğin bir değeri vardır. Eğer yaşamımızm
geri kalanını tüketerek, ölümü bekleyerek
geçirmek istemiyorsak var olan üretken-
liğjmizi ölünceye kadar devam ettirmeli-
viz."
Emeklilenn yıllardır oy deposu olarak
görüldüğünü de vurgulayan Bekir Arda,
"emeklilerin partisi"nın kurulmasım is-
tedi. Arda, ülkemizde 6 milyon emekli
olduğu düşünüldüğünde ciddi bir oy po-
tansiyellerinin olacağım söyledi.
Emeklilerin hayannın her gün biraz da-
ha çekilmez hale geldiğini vurgulayan
Gazi Akmeşe ise "Tüpgaza,elektriğe,su-
yayüzde 20zamyapılan ülkemizdeemek-
lilere yüzde 2.2 oranında zam veren hü-
kümetimiz, bununla ancak ufak bir pik-
nik tüpü ahnabildigini bilivor mu" diye
sordu. Siyasi iktidann emekten, emekli-
den yana olmadığını ifade eden Akme-
şe, "Biz emeklilere güdük zamlar yapa-
rak, üzerimizde baskı kurarak hayanmı-
zı çekilmez kümanıza sessiz kaimayaca-
ğız. Bütün emekliler onurlanna, ekmek-
lerine ve aşlanna sahip çıkacak ve günü
geldiğinde bunun hesabını soracakür"
diye konuştu.
DUZYAZI
ORHAN BtRGÎT
Dananın Kuyruğu...
Bugünkü kuaıltayda kim kazanacak? '
Üç genel başkan adayının da kurmaylan,sonjyu-el-
bette her şeyden önce kendi yandaşlanna moral aşı-
lama açısından "Biz" biçiminde yanrtlıyor. Ama üç
grupta, CHP nin yeni genel başkanının ilk turda seçi-
lemeyeceğini de söylemek için fazla bir direnme gös-
termiyoriar.
öyte bir sandık sonucu, gruplann birbirine yakın
denklikte güç sahibi oldukJan anlamı taşır. Zaten he-
saplarda Oymenciler; ilk turdan sonra Güneşçiler üe
güç birliği yapacaklan varsayımına meylediyoriarama;
kendilerini partinin sol kanadı olarak gösteren ve özel-
likle bugünkü yönetimin laiklik ilkesini sulandırdığı sav-
lanna kurultay bildirgelerinde yer veren Güneş grubu,
"öymen genel başkan" olasılığını desteklemek için,
en azından parti meclisinde ve tabiı merkez yönetim
kurulunda gerçek söz sahibi olmak istemeleri için şim-
diden konuşmak istemiyoriar.
Oysa yannki kurultayı, partinin ciddi bir tüzüğe ka-
vuşma kurultayı olmaktan vazgeçirerek, salt bir hizip-
ler yanşı toplantısı haline getirme kararı, son parti
meclisi ve MKY de, Genel Başkan öymen'e azınlıkta
olduğunu anlatan oylama sonuçlan değil miydi? •
öyle anlaşılıyor ki cumartesiyi pazara bağlayan sa-
atlerde kurultay sandıklanndan çıkacak genel baş-
kan, yine aynı sandıklarda oluşacak parti meclisi kar-
şısında, kendi hareket özgüriüğü fazla olmayan bir
kimse olmayı kabul ederek adaylığını koymuş olacak.
Ve bu nedenle de, ekim ayı başında kamuoyu önü-
ne çıkacak yeni yönetim kadrosu, Cumhuriyet Halk
Partisi'ni umudayolculuğa hazırtayıp hazırlamamanın
ağır sınavı ile yüz yüze gelecek.
CHP, 18 Nisan 1999'da yüzde 8.5'lik bir seçmen
desteğine razı olmak zorunda kalmıştı. Bu acı sonuç-
tan on beş ay sonra bile, dönemin genel başkanı De-
niz Baykal ve arkadaşlan, partilerini tarihinde ilk kez
bu kadar ağır yenilgiye uğratan başlıca nedeni Öca-
lan'ın yakalanarak Imralı'ya getirilmesi olarak görüyor-
lar.
Ama bu gözlemleri için söylediklerinde bilimsel ol-
mayan asıl veri, 18 Nisan seçimlerinde oy patlaması
yapan iki partiden MHP nin, öcalan'ın yakalanışı sı-
rasında hükümette bulunmayışı. Bunun yanı sıra ikti-
dan payiaşttğı halde ANAP'ın oy kaybına uğrayışı. '
Demek ki, "bizim barajı aşamayışımızın gerçek ne-
deniApo 'nun ABD tarafından yakalanarak Türidyeye
teslim edilmesidir" derken kimi CHP'liler en azından
kendi uğradıklan mağlubiyetle ilgili teşhisleri on beş
ay sonra bile soğukkanlılıkla yapabilmiş değiller. On-
lar teşhis yanılgısı içinde de, öteki gruplar yannki ku-
rultaya hezimetin nedenini ve sorumlulannı ortaya ko-
yan bir rapor götürüyorlar mı?
Bildiğimiz kadanyla hayır. Çünkü 18 Nisan 1999'da
parti meclisi üyesi olan herkes, hatta o tarihte CHP mil-
letvekili olanlar da, partinin yanlış stratejisine ya des-
tek vererek, ya da en azından açıktan karşı çıkmaya-
rak, ağır yenilginin bir ucundan sorumlulan arasında
bulunuyorlar.
Zaten CHP'li dostlann hemen tümü, özellikle Ece-
vit ve DSP olayı konusunda 80'li yıllardan başlayan
bir teşhis yanılgısında birbirleriyle söz birliği halinde
hareket etmekte adeta yanştılar. O gün de, daha son-
ra da bu iki olguyu görmemekte ısrar ettiler.
Böyle davrandıklan için de, yeni stratejiler üretme
gereğini duymadan bol bol Ecevit eleştirisi yaptılar; bir
yandan da kendi kendilerine doping yükleyerek güç-
lü olduklanna gerçekten inandılar.
Muharrem Sankaya, dünkü yazısında bu gerçek-
ten güçlü olduklanna inanan yöneticiler kadrosunun,
gerçeğin aynasında kendilerini görmelerine yardımcı
olmayı amaçlamıştı:
Yannki kurultaya, bir önceki kurultayın 1175 dele-
gesinden 1038'i katılabilecekmiş. İki kurultay arasın-
da eksilme sayısı 137. Bu 137 kişiden 95'i son üye ye-
nileme seferberliğine yanıt bile verme gereğini duyma-
mış. öteki 42 kişiden yanya yakını başka partilere geç-
miş; ötekiler de kurultay delegeliğine kadar yükseldik-
leri CHP ile ilişkilerini kesmişler.
Zaten üyeligini yenileyen 149 bin kişinin yüzde 85'i
Ankara, Istanbul, Izmir, Bursa ve Içel'deoturuyormuş.
Içel'in yanına partinin 30 Eylül kurultayına gidişine y-
ol açan şaibeli üye yazımı ile ilgili küçük bir işaret ko-
yarak, öteki illerimizin tümünde kayıtlı CHP'li sayısı-
nın ortalama 22 bin olduğunu unutmamahyız.
Kurultay öncesi tartışmalannda hangi Iider adayı, bu
büyük kanamayael koymazorunlulugunu duydu der-
siniz?
Eski yol arkadaşlanmın hemen tümü, ilk seçimde
CHPnin, kendi kurduğuTBMM'yeyenidengirmekne
kelime, iktidar yürüyüşüne çıkacağına o kadar inan-
mış olmalılar ki nerede kendilerini dinleyecek üç-beş
kişi bulsalar dağarcıklanndan hep aynı plaklan çıkar-
tıp çalacak pikap arayışına başlıyorlar.
Oysa, günümüzün yeni seçmenteri plak, pikap gi-
bi sözcükleri bile tanımryor; başlannı CD romiardan ya
da bilgisayarlardan kaldırmıyorlar.
Elbette "Yeni şeylersöylemek lazım cancağızım" ve
yine elbette o yeni şeyleri, Türkiye'ye özgü solun söy-
lemi olarak oluşturmak.
Yoksa Mevlana'nın dediği gibi, "Dûn dûnle berş-
ber geçti cancağızım". Gitti.
Kavgalar, çekişmeler, karşılıklı karalamalar için bile
"Dün, dünde kaldı" demesini bilmeyenler, bakalım
12. olağanüstü kurultayı ne zaman yapacaklar? .,
i_
Faks: 0212 - 677 07 62 i
E-mail: obirgrde-kolay net
Diş koruma günleri
4
Diş hastalıklannı }
kimse dert etmiyor'
tstanbul Haber Servisi
- Türkiye'de toplumun
ağız ve diş sağlığı ile il-
gili göstergeler, üçüncü
dünya ülkeleri seviyesin-
de olduğumuzu gösteri-
yor. Dünya Sağlık Örgü-
tü, 2020 yılına kadar be-
lirlediği hedette, 6 yaşm-
daki çocuklann yüzde
80'inin hiçbir zaman çü-
rük yaşamamış olması
gerektiğini belirtirken
Türkiye'de halen bu yaş-
taki çocuklann sadece
yüzde 16'sında hiç çürük
yok. Türk Dişhekimleri
Birliği (TDB) Başkanı
Celal Yıkünm. fakültele-
rimizde de ağırlıkJı ola-
rak tedavi edici diş he-
kimliği eğinminin veril-
diğini vurgulayarak ol-
ması gerekenin koruyu-
cu diş hekimliği olduğn-
nu söyledi.
Sağlık Bakanlığı'nm
desteğiyle TDB ve Col-
gate Palmolive'nin dü-
zenlediği "Diş Koruma
Günfcri" 2-21 Ekim ta-
rüılerinde yapüacak.
Kampanyayla 300 bin
kişinin ücretsiz muayene
edilmesi planlanıyor.
Colgate Avrupa Diş
Araştırmalan Merkezi
Prof. Dr Robin Davies,
dişte görülen hastalıkla-
nn kalp hastahklannm
görülme sıklığuıı ve ha-
milelerde düşük riskini
arttırdığını söyledi.
TDB Başkanı Yıldı-
nm da insanlarımızın hâ-
lâ diş hastahklannı sorun
olarak görmediklerini
ifade etti.