23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2000 CUMA DUIVtADA BUGUN ALİSİRMEN CHP Buraya Nasıl GeMi? "Yine mi genel başkanlık seçimi? Yine mi sen ben kavgası? Bu kaçıncı kurultay yahu?" Sanınm siyasetle, çok değil bir nebzecik ilgiliy- seniz, bu sözleri ya çevrenizde sık sık duyuyorsu- nuz ya da bizzat siz kendiniz söylüyorsunuzdur. Bu sorular gündeme gelince, hemen bir başka soaıyu soralım: "CHP, 30 Eylül kurultayına nasıl ve neden gel- di?" Eğer bu soaıyu sormaz ve doğru yanrtı aramaz- sak, yann ne olacağını anlamamız da olanaksız- dîr. .Aslında yapılacak olan, bir tüzük kurultayıydı. 12 Eylül ertesinde, önce SHP'nin, sonra CHP'nin çok gereksinim duyup da birtüriü yapamadığı bir tüzük kurultayı. .Peki, Genel Başkan Altan Öymen, birden ne- den tutum değiştirdi de bunu seçimli bir kurulta- ya dönüştürdü? O da mı sen ben kavgasına girdi? -Olaylan anımsayalım. Attan Öymen veyakın ça- lışma ekibinin partiye ve kamuoyuna vaadi neydi? ••• -Öymen-Erdem ikilisi, partinin herkesçe bilinen köhnemiş, işlevini yerine getiremez yapısını de- ğiştirip ona dürüst, şeffaf, çağın gerçeklerine ve ih- tiyaçlanna uygun biryapı kazandırmayı vaat etmiş- lerdı. Geçmiş seçimlerde kimi bölgelerde, sandıkta önseçimde aldığı oyu bile alamıyordu CHP veya SHP. Bunun anlamı şuydu; naylon tabir edilen dele- gfeler içinde o partiden olmayan insanlar bile de- lege olabiliyordu. : Hastalık, 12 Eylül sonrasından önceye dayanı- yordu. Ali Topuz Bey bunlan ve nedenlerini şah- sen çok iyi bilir. Alman Sosyal Demokratlan'nın programlannı derieyip dilimize kazandıran yazar dostum Deniz Kavukçuoğlu, bu konuyla ilgili bir yazısında, SPD'nin üyelerinin, parti tüzüğünü ve programını en ince aynntısına kadar bildiklerini, programlann oluşmasında, bütün üyelerin tabandan katkısının bulunduğunu belirttikten sonra, Türkiye'de bir sos- yal demokrat partinin konuştuğu milletvekillerin- den çoğunun kendi programlanndan habersiz ol- duğunu, dehşet içinde gördüğünü belirtiyordu. Kibaıiık ederek parti adı vermemiş olan Deniz, herhalde kişi partisi DSP'yi kastetmiyordu değil mi? Partinin yaşlılığı, gençlere kapalılığı da eleştirisi konusuydu. Bizzat eski Genel SekreterTarhan Er- dem bunu dile getiriyor, TV ekranından açıkça "öe- nim yaşımdakilerdeğil, Türkiye'nin çoğunluğunu oluşturan gençler CHP'yi gelecekte biryere var- dırabileceklerdir" diyordu. Ama gençlik yalnız bir kronolojik olgu değildi. CHP gençleşecekti, ama ülkenin sorunlannı, dün- yanın gidtsini bilen, bilgili ve bilınçli üyelerle; bu- nun için de parti içi eğitim şarttı. • • • öymen ekibi, işte bu temel düzeltmelere talipti. Üye yazımını şeffaflaştınp naylon üyeye son ver- mek, parti programıyla daha oluşum aşamasından başlayarak ilgilenen, onu özümseyen, oluşumuna fcatıldığı programı yaşama geçirmek için bilgiyle donatılmış, bilinçli ve azimli üyelerden oluşan bir parti oluşturmaya çalışıyorlardı. Bu, partinin ister iktidar, ister muhalefet olsun, görevini yerine getirmesinin önkoşuluydu. İçi boş nutuklar, "istemezük!" muhalefeti ile bir yere gelinmediğini, CHP, Deniz Bey döneminde, barajın altında kalarak gönmüştü. , Ama yeniden yapılanmayı gerçekleştirmek iste- yen öymen'in kadrosu yoktu; daha doğrusu, yö- rçetici ekip kuşatılmıştı. Nitekim Mersin'de, bilmem ne kadar sahte üye yazımı ortaya çıkıp da Genel Başkan duruma et ko- yup yanlışı düzeltmeye kalktığında destek bulama- dı. .. Kısacası, Genel Başkan, "Partiyi sahte üyesiz, eğitilmiş kadrolaria donatıp çağdaş bir tüzük ve programa ulaştırmak için bana, bihikte uyum için- de çalışacağım bir kadro verin, lütfen" diyor. "Seçimli kurultayın gerekçesi bu. . »-Şimdi bütün mesele, delegenin bunu isteyip is- temeyeceğidir. -ı Yannki kurultayda delege ya çağdaş yapılan- ftıanın önünü açacak ya da "sen ben yanşmasın- da yanşmacılardan birini yeğleme" yolunu tırta- eektır. Asıl mesele budur. öbürleri, daha sonraki sorunlardır. öncelikli so- run; temeli doğru atmak. Sol Kanat Cirisimi ^Sen-ben kavgası yarar getirmez' Istanbul Haber Servisi -CHP'de kendilerinı "Sol Kanat Girisimi" olarak tanımlayan Fazıl Uğur Soylu ve Kemal Yenliç, 30 Eylül kurultayının, se- çimli bir kunıltaya dö- nüştûrülmüş olmasının, parti açısından doğru ol- madığını belirttiler. Soylu ve Yenliç, örgüt için en acil zorunlulu- ğun, parti içi hukuku doğru bir raya oturtacak tüzük olduğiınu vurgula- yarak, "Burada Altan Öymen ve arkadaşlanna düşecekgörev, demokra- tikleşme karşıü Deniz Baykal'a karşı, partinin geri kalanı ile birkşerek kaha demokratik bir alt- yapunn temeli olan tüzü- ğü parti yaşamına sok- makrj" dedıler. Mersin örgütünde yaşanan olumsuzluklara benzer durumdaki olumsuzluk- lann açığa çıkarılarak merkez yönetim kurulu ve parti meclisindeki en- gellemelere karşın 2001 yılı ilkbahannda yapıla- cak olağan kongreye sağlam delegasyon ile gitmenin daha doğru bir tutum olduğunu savunan Soylu ve Yenliç, özetle şu görüşlere yeT verdiler: "Bugünkü noktada, partimizin geteceği bakı- mmdan. Öymen ve sol kanadm birbiıierine ge- tirecekleri eleştirinin kla- sik sen-ben kavgasmdan öte bir anlamı olmaya- caktir. Bu aynhkta, hiçbir taraf hakL olmayacakür. Bu ayrüık, partinin yara- nna olmayacaknr." HABERLER CHP'de olağanüstü k u r u l t a y y a r ı n BaykaPın yakııılan liste dışındaTÜREYKÖSE ANKARA-CHP'nin yann ya- I pılacak kurultayı öncesinde liste Ipazarlıklan yoğunlaşırken eski I genel başkan Deniz Baykal'ın 'hizip'' olarak bilinen yakın çev- "resindeki bazı isimleri listesine koymayacağı bildirildi. Baykal'ın "Değiştim'' mesajı verip hizipçi görüntüsünü silmeye çalıştı- ğı ve ekibindeki bazı isimleri mayıs ayındaki ola- ğan kunıltaya dek geri planda tutmayı planladığı öğrenildi. CHP Genel Başkanı Altan Öymen'in, kurduğu ittifaklar nedeniyle liste konusunda zor- lanacağı vurgulanırken eski SHP ve CHP genel başkanlannın yapacağı destek açıklamasından, "SHP ağutkh bir çizginin devanu" görüntüsü çı- kabileceği gerekçesiyle vazgeçıldi. CHP'nin yann yapılacak olağanüstü kurultayı öncesinde genel merkez ile adaylann bürolann- daki ittifak ve liste kulisleri yoğunlaştı. Adaylar- dan Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen genel merkezin bulunduğu Cevre Sokak'ta bir büro açarken Baykal yandaşlan Eşref Erdem'in büro- sunda çahşmalannı yürütüyor. Öymen'in yan- daşlan ise genel merkezin yanı sıra MuratKara- yalçuı'ın bürosunu da kullanıyor. Sol kanat ada- yı Hasan Fefami Güneş ve bu ekipten Fikri Sağ- lar'm bürolannda da yoğun hareketlilik gözleni- yor. Delegeler, partililer büro büro dolaşıyor ve il il delege hesaplan yapıhyor. 1038 kurultay delegesi bulunduğu göz önüne almırsa ilk turda genel başkan seçilebilmesi için adaylann 520 oya ulaşması gerekiyor. Deniz Bay- kal ilk turda seçilebilme hesabı yapıyor. Baykal'ın yandaşlan, ilk turda genel başkan seçılemezse, ikinci turda işinin zorlaşacağını ve karşısındaki adaylann birleşebileceğini hesaplıyor. Kulislerde, ilk turda hiçbir adaym 520 oya ulaşmasının ola- naklı görünmediği vurgulanırken Baykal'ın ilk turda önde çıkması durumunda, seçimin kaderi- ni sonraki turlardaki ittifaklann belirleyeceğine dikkat çekiliyor. Geçen kurultaydaki delege sayı- sının esas almması durumunda salt çoğunluğun daha da yükseleceği, Baykal'ın ilk turda seçilme- si olasıhğınm ortadan kaldınlması için kurultay- da bu yönde girişimlerde de bulunulabileceği kay- dedildi. Eski CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal'ın u Özeteştiriy^ptıın,değiştnn" mesajlan ve- rip genel başkan adaylığını yakın çevresindeki bilinen isimlerden hiçbiri olmadan açıklaması, listesiyle ilgili olarak da farklı beklentilere yol aç- tı. Baykal'ın hizipçi görüntüsünden kurtulmak için PM listesinde AB Topuz, Eşref Erdem gibi çok öne çıkmış yandaşlanna yer vermeyeceği kaydedildi. Kulislerde. "Baykal bu kurultayda ekibini biraz geriye çekecek. Mayıs kurultayına ka- dar idare edin, diyecek. Bu kurultayı kazanırsa mayıs aymda nasıl oba ekibini yeniden yönetime taşn-" görüşleri dile getirildi. Genel başkanlık seçimi ile PM seçimlerinin ay- n mı, birlikte mi yapılacağı konusu tartışma ya- rattı. Oymen, seçimlerin ayn yapılacağını söyler- ken Baykal yandaşlan aksini savunuyor. Öncelik- le genel başkanlık sorununun çözülmesi, arkasın- dan PM seçiminin yapılması Öymen'i rahatlata- cak. Öymen'in, yaptığı ittifaklar nedeniyle liste konusunda zorlanacağı, bu nedenle olası küskün- lükler, kopmalar nedeniyle genel başkanlık se- çimleriyle PM seçimlerinin birlikte yapılmasını is- temediği vurgulandı. Öymen'in dengeli, kendisi- ne destek veren tüm gruplarm temsil edildiği bir liste hazırlamaya çalıştığı \Tirgulandi. Öymen, lis- te çalışmalannı kendisine destek veren Murat Ka- rayalçın'la birlikte yürütürken genel sekreterlik konusu bu ekipte sıkıntı yarattı. Öymen'in Tarnan Erdem'in genel sekreterliği sürdürmesini istedi- ği, ancak Istanbul delegasyonu üzerinde ağırlığı olan Menmet Moğultay'uı da genel sekreterlik beklediği kaydedildi. ... -.,-•.. .-< Ecevit Öymen, Güneş, Karayalçın ve Moğultay divan başkanlığı için bir araya geldi 'Esas solcular biziz'ANKARA (CumhurryetBürosu) - Başbakan Bûlent Ecevit, Türki- ye'ye gerçek solu kendisinin başı- m çektiği hareketin getirdiğini be- lirterek "CHP'yebirşeyohınca he- men Türkiye'de sol bitti deniyor. Bunu yadırgryorum. Biz neciyiz? Bazı kesimler kabul etse de, etmese de biz soJcuyuz" dedi. Ecevit, önceki akşam Şunak'tan Ankara'ya dönerken gazetecilerin sorulanm yanıtladı. Yöneltilen so- rular ve yamtlar şöyle: - CHP kurultayı için ne diyor- sunuz? Ben ona kanşmıyorum... - Bizim dışımızda diyorsunuz... Evet, ama şunu söylemek iste- rim; şaşırdığun bir şey var, CHP'ye birşey olunca hemen, 'Türkiye'de sol bitti' deniyor. Bunu yadırgıyo- rum. Biz neciyiz? Biz solcuyuz. Bazılan kabul etmeyebilir, bizim sol anlayışımızı beğenmeyebilirsi- niz, ama biz solcuyuz. Türkiye'ye solu biz getirdik. Avrupa'daki sos- yal demokrat hareketler Mark- sizm'den etkilendiler. Orada sosyal demokrasi, köylülük büyük ölçüde sona erdikten sonra yükseldi. Bi- zimkiler de Avrupa'daki hareket- lerden etkileniyorlar. Onlar gibi ol- mak istiyorlar. - Türkiye'de köylülûk devam ediyor... Evet, Türkiye'de köylüyle ilgi- lenmeyen solcu olamaz. Biz bunu yapıyoruz, ama bazılannca yok farzediliyoruz... - CHP'yi biraz kavgacı sol ola- rak mı görüyorsunuz? (Eliyle işaret ederek) Onu saym Balbay'a sorun... - Siirt-Şırnak izlenimleriniz nasıl? Köye dönüş projesi yaşama ge- çirilebilirse, büyük bir iş başanl- mış olacak. Başağaç gibi birkaç ye- re daha gideceğiz. Başlattığımız gi- rişim bir model olarak çok önem- li. Aksi halde sosyal çatışmalar ka- çuuhnaz olur. Projeyle Dünya Ban- kası da ilgileniyor. Türkiye'nin öte- ki illerinde de buna benzer öneri- ler var. Model tuttuğunda, bundan yararlanmak isteyen çevre köyler de harekete geçebilir ve köye dönü- şünardmdan, merkezköyler proje- si de gerçekleştirilebilir. Lıöııü^ııiiıı adı ağır basıyor MUTLUSERELİ ANKARA - CHP'de yann gerçek- leştirilecek olan başkan ve parti mec- lisi (PM) seçimlerinin ayn ayn mı yoksa birlikte mi yapılacağı konusu kriz yarattı. CHP Genel Başkanı Al- tan Oymen, dün Cankaya Ilçe Seçim Kurulu'na başvurarak seçimlerin ay- n yapılacağını bildirirken kurultay hesaplannı seçimlerin birlikte yapıl- ması üzerine kuran Baykal ekibi bu- na karşı çıkıyor. Adaylann bürolann- da yürütülen kulislerin yoğunluğu ar- tarken Genel Başkan Altan Oymen ile diğer adaylar ve ekipleri arasında- ki görüşme trafıği de yoğunlaştı. Di- van başkanlığı için Erdal Inönü, Ga- ziantep Anakent Belediye Başkanı Celal Doğan ve Gazıantep tl Başkanı Metin Çelikel'in adlan geçiyor. Bay- kal ekibi, kurultay üyesi olmadığı ge- rekçesiyle Inönü'nün divan başkan- lığına karşı çıkıyor. CHP'nin 11. olağanüstü kurultayı, yann Ankara'da Ahmet Taner Kışla- lı Spor Salonu'nda yapılacak. CHP Ankara tl Başkanı LeventGök, genel başkan adaylannı salona girerken güllerle karşılayacaklannı ve yan ya- na oturtacaklannı bildirdi. Öymen, seçim kuruluna yaptığı başvuruda, olağanüstü kunaltayı top- lamanın genel başkamn yetkisinde olduğunu anımsatarak "Yetkiyi kulla- nan benim. Tek aday olması duru- munda seçimler birlikte yapılabilir. Ancak birkaç aday olması durumun- da seçimlerin bir arada yapılması işin mantığma aykındır. Çünkü bu turlu seçimdir'' dedi. Divan başkanhğı için Erdal tnönü'nün dtşmda, Gaziantep Büyükşebir Bele- diye R a ^ " ' Doğan ve Gaziantep İl Başkanı Metin Çelikel'in adlan geçiyor. Eski genel sekreterTarnanErdem, bu konunun gündemde açık olduğu- nu savunarak "tfadelerin arasmda virgûl var. Aynca ' seçimler" deniyor. Bir arada yapılacak oba,tekseçim ol- sa 'seçim' deninM" açıklamasını yap- tı. Erdem, "Genel başkanlık seçimi 3 tur da sürebilir. PM için sandıklar 5 saat beklerilecek mi" dıye konuştu. Baykal'a yakın isimler, kurultay gündeminde seçimlerin bir arada ya- pılacağının bildirildiğini ve günde- min asla değiştirilemeyeceğini belirt- tiler. Baykal ekibinin bu konuda ku- rultayda önerge verebileceği de kay- dedildi. Sol kanattan bir grup da se- çimlerin bir arada yapılmasını; pa- zarlık zeminini ortadan kaldırması ve Hasan FefamiGûneş'in genel başkan- lığa seçilememesi durumunda PM'ye aday ohnasuıın önünün kesihnesi gi- bi nedenlerle istemiyor. Diğer bir grup ise gündemin değişmeyeceğini ve buna uyulması gerektiğini savunu- yor. Gruplar arasmda, divan başkanlığı için "örgütü bflen, parti hukukundan anlayan, deneyimli veörgütçe sevilen" bir ismin seçilmesi yönünde görüşler aktanldı. Öymen'in, dün gittiği ts- tanbul'da inönü ile görüşeceği ve di- van başkanlığı önerisini kendisine bildireceği kaydedildi. Baykal ekibi ise Inönü'nün divan başkanı obnası önerisine kurultay üyesi olmadığı ge- rekçesiyle karşı çıkıyor Sol kanadın 60 kişilik PM listesin- de, "sendika, shil toplum örgütleri ve meslekodalarT, "bilim,kültür,sanat dûnyasmdan isimler", "kadınlar, gençler* ve "var olan üyeler,örgütten isimkr"den 4 gruptan isimlere yer vereceği öğrenildi. Eski DlSK. Genel Başkanı Kemal Nebioğlu'nun listede yer alacağı kesınleştı. Sol kanat ta- banmda,"Partiyeniden BaykaTates- Km edilmemeli" düşüncesiyle, Öy- men ile ortak liste hazırlanmasına sı- cak bakanlar olduğu öğrenildi. CHP'nin 212 kişilik Güneydoğu delegesinin Deniz Baykal'a yakın isimlerden Genel Sekreter Yardımcı- sı Sinan Yerlikaya, Merkez Yönetim Kurulu üyesi Mesut Değer, PM üye- si Nedp Yağızer; genel merkeze ya- kın ısımlerden Genel Başkan Yardım- cısı Orhan Veli Yıldırun. PM üyeleri Memet Yula v e \aşar Seyman; sol ka- nattan da PM üyesi Fikri Sağlar'la görüşmeler yaptıklan bildirildi. Eski CHP Genel Sekreteri Erdem de dün King Otel'de "Yaşayan Tür- kiye ve CHP" konulu bir konferans verdi. Erdem, burada yaptığı konuş- mada, Türkiye'nin ve CHP'nin ükan- dığını, partinin refleksini kaybettiği- ni söyledi. Erdem, CHP'nin bu tıka- nıklıktan çıkış yolu aradığım belirtti. MYASETBİLİM UZMANl, 'YOĞUN GÖZLEM' TEKNÎĞİNİKULLANARAK 86 DELEGE ÎLE GÖR ÜŞTÜ Cnıgı: CHP'de gruplar lidere göre ayrışıyor BARIŞDOSTER CHP örgütü üzerine yapılan çalışmalan incele- yen, partili partisız seçmenlerle tek tek görüşmeler yapan siyasetbilimci Aydm Cıngı, CHP'deki grup- lar arasında ideolojik aynmdan çok, "lidere bağjı- hk" duygusunun ağır bastığuıı söyledi. Cıngı, "Par- tide aktif siyaset yapmadan partiye oy verenler, ge- Kşmeleri dahadoğru değerlendiriyorlar. Hiçbiryan- daş topluluğunda türdeş görüş yok" dedi. 18 Nisan seçimleri sonrasmda oluşan CHP ön- derliğinin çağnsı üzerine, uzman ve sivil toplum ör- gütü temsilcisi olarak Ankara'ya giden kişilerden Cmgı, Kasım 1999-Şubat 2000 tarihleri arasmda, siyaset biliminde "yoğun gözlem" adı verilen tek- niği kullanarak 86 kişi ile görüştüğünü vurguladı. Birebir ve toplu görüşmeler süresince edinilen iz- lenimlerin, anket yoluyla ya da istatistik yorumla- nyla ortaya çıkması olanaksız kimi aynntı ve nü- anslan ortaya koyduğuna dikkat çeken Cmgı, "Tüm denekler, CHP'nin 801i yıllardan beri zayıf- ladığı konusunda hemfjkir. CHP seçmeni olanve ol- mayan, herhangi partiye üye de olmayan tüm de- nekler, başansıznğı eski genel başkana bağladılar" diye konuştu. Cıngı'nın raporundaki saptamalar şöyle: • CHP üyesi denekler, eski genel başkamn hır- çınlığına ek olarak beceriksizliğini ve üst yönetimin örgütten kopuk oligarşik yapısını da eleştiriyorlar. • Örgüt üyesi denekler üçe aynlıyor. Eski genel başkana karşı olanlar, düz üyeler gibi düşünüyor- lar. Hükümeti düşürmenin "etik" açıdan doğru, a- ma "zamansız' 7 olduğunu, CHP'nin "kavgaa" im- gesini pekiştirdiğini belirtiyorlar. İkinci grup, be- lirli hatalann yapıldığmı kabullenmekle birlikte, başansızlığı o dönemin konjonktürüne ve medya- nın CHP'ye karşı takındığı tavra bağlıyor. Eski ge- nel başkana yakın 3. grup ise susmayı yeğliyor. • CHP'li denekler, en ıhmlı lider ve parti olarak Ecevit'i ve partisini, en hırçın liderler olarak ise Er- bakan ve eski genel başkanlanm sayıyorlar. • CHP, bazı CHP'li denekler tarafindan bile, en güvenilir parti olarak görülmüyor. • CHP seçmeni ve üyesi denekler, SHP-CHP bir- leşmesinden kaynaklanan uyumsuzluklara ve kim- lik yapısmdan kaynaklanan sorunlara ek olarak, üç ana başansızlık nedeni sayıyorlar: Yerel yönetim- lerdeki başansızlık, DYP ile kunılan koalisyonun yüklediği fatura ve CHP'nin iç yapısından kaynak- lanan naylon üyeük, delege ağalığı gibi sorunlar. • Parti üyesi denekler daha çok iç yapıyı ve ko- alisyon dönemini başansızlık nedeni olarak görür- ken üye olmayan seçmenler, yerel yönetimlerdeki başansızlığı ve özellikle de bazı yolsuzluk olayla- nnı öne çıkanyorlar. • CHP'liler içinde iki farklı yaklaşım var. Birin- ci grup, Kemalizm ve altı oka bağhlığı öne çıkan- yor ve bu ilkelerin sosyal demokrasinin özünü içer- diğini söylüyor. Yaş ortalaması göreli yüksek, la- ikMk konusunda çok duyarlı, küreselleşmeye kuş- kulu bakıyor. İkinci grup, laiklik konusunda ilk grup kadar titiz değil, altı oka pek değinmiyor, Ke- maÛzme yüce bir değer olarak sahip çıkmakla ye- tiniyor, CHP'yi yeterince solda olmamakla eleşti- riyor, ilk gruba göre daha genç, kendini evrensel değerlerin sözcüsü olarak görüyor. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com CHP'de Genel Başkan ve parti yö- netimini belirleyecek seçim, sol için- de ilgiyi CHP'ye yöneltti. Ancak ku- rultay öncesi değerlendirmelere bak- tığımızda genelde bir umutsuzluk gözleniyor. CHP'nin sürekli kurultay yapması, lider adaylannın değişme- mesi, parti içi hizip kavgasının bir tür- lü sona ermemesi gibi konular eleş- tirilerin ana eksenini oluşturuyor. Kurultay öncesi CHP için umutsuz bir tablo çiziliyor. Az çok hepimizin birleştiği bu umutsuzluk tablosu üze- rinde daha derinlemesine bir değer- lendirme yapmak gerekmiyor mu? Sorun, yalnızca bugün CHP içinde iktidar kavgası yapan gruplarda mı? Kriz yalnızca CHP'ye özgü bir kriz mi, yoksa Türkiye'de solun genel bir krizi mi söz konusu? Hepimizin birleştiği, küçük parti içi hesaplar, kişisel ihtiraslann yansıdı- ğı hizip kavgaları neden bir türlü bi- tiptükenmiyor? Burada bünyesel bir sorundan söz etmek daha doğru ol- CHP Ne Anyor, Biz Ne Anyoruz? maz mı? Neden ilkesizlik CHP için- de prim yapıyor? Avrupa'da sol yük- selirken ve önemli birtoplumsal des- tek sağlarken Türkiye'de neden kan kaybediyor? ••• Yıllardır bitip tükenmeyen CHP'deki kan kaybının CHP ile sınır- lı olmadığı, diğer sol kesimlere bak- tığımızda da ortaya çıkıyor. DSP'nin milliyetçi ve devletçi söylemlerle sol- daki en büyük parti haline gelmesi, işin daha da derin boyuüan olduğu- nu akla getirmiyor mu? 18 Nisan 1999 seçimlerinde iki parti önemli ölçüde oy kaybetti, CHP ve FP. Fazilet Partisi yüzde 22'lerden yüzde 15"e, CHP ise 10.5'ten yüzde 8.5'e düştü. Bu iki parti laik-antilaik kamplaşmasının iki kutbu olarak se- çimlere girmişterdi. Bu konuda kopa- nlan büyük tartışmaya, medyaya yansıyan kutuplaşmaya bakıldığın- da toplumun laik-antilaik şeklinde i- ki kampa aynldığı gibi birgörüntü çi- zilmişti. Seçimlerde de bu alanda çı- kış yapanlann, kamplaşmada taraf olanlann oylann çoğunu alacakmış gibi bir beklenti hâkim olmuştu. Sonuçlar iddia edilenin aksi çıktı. Bu kamplaşmanın dışında olmaya çalışan ve topluma bu konuda yu- muşak mesajlar veren partiter top- lam yüzde 75'in üzerinde oy alırken kamplaşmanın tarafı gözüken CHP ve FP toplam yüzde 23.5 civannda bir oy alabildiler. Buradan şöyle bir sonuç çıkanlamaz mı? Medyanın ve MGK'nin beliriediği ve asıl tehlike di- ye gördüğü ve taraf tuttuğu kamp- laşmaya halk itibar etmiyor. Tavnnı böyle belirlemiyor. 1999 seçimlerinde bütün partiler milliyetçilik yanşına girmişlerdi. Kürt sorunundan güç alan milliyetçilik de sonunda iki partiye yaradı MHP ve DSP. Diğer partilerin milliyetçiliği on- lara bir puan getirmedi. Devletçilik ise bütün partilerin ortak siyasi terci- hiydi. ••• Bu tablonun ışığında solun temel krizinin ne olduğunu saptamak bel- ki daha kolaylaşabilir. Türkiye'nin önüne son yıllarda gelen iki temel kimlik krizi var Kürt kimliği ve siyasi Islamcı kimliği. Bir başka temel sorunu da Kıbns sorunu. Türk solunun ve sosyalistle- rinin Milli Güvenlik Kurulu'nda belir- lenen ve adım adım uygulanmak is- tenen ve bu nedenle de krizin tırman- masına neden olan bu üç temel ko- nuda MGK'den farklı söyleyeceği çözümler var mı? Bakın CHP'de iktidar mücadelesi yapan taraflar bu konuda ciddi bir tartışma yapıyorlar mı? Parti taba- nından bu konuda bir tartışma iste- ği geliyor mu? Sol, belki de "devleti konımak" gibi şimdiye kadar hiç alı- şık olmadığı bir siyasetin parçası ha- line geldi. Yani kurulu düzenin sayunuculu- ğunu sağ yerine sol üstlendi. Böyle olunca da, solun muhalefet etmek ve halkın savunucusu olmak görevi fıilen bitmiş oldu. Şu anda halk falan da dense, solun halkın en temel hak- lannı savunmak yerine, devleti sa- vunmayı tercih ettiği bir gerçek. 600 binlik ordusu, 12 Eylül'den bu yana güçlendirilmiş yapısıyla devletin sa- vunmaya ihtiyacı acaba var mı? Böy- le bir savunma refleksi solu tama- men fonksiyonsuz ve işlevsiz hale getirmiyor mu? CHP kurultaymın bu dertlere çö- züm üretme şansından söz edilebilir mi? CHP'lilerin, böyle bir arayışlan var mı?...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle