15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç # Genel Yayın Koordmatöru Hikmet Çetinkava # Yazıışlen Muduru İbra- him Yüdız 0 Sorumlu Müdür: Fik- ret llkiz # Haber Merkezı Müdürii. Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Yıldınm • Ekonomı Özlem Yüzak • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yiicelman • Makaleler Sami Karaören 0 Dıızeltmc Abdullah Yazıcı 0 FotoğTaf Erdoğan Köseoğlu 0 Bügı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu Ilhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkava, Şükran Soner. tbrahim \ ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balba.v, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay Atatüric Bulvan No 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hat). Faks 4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kı/ık. H Zıya BK 1352S 2/3Tel 4411220. Faks 44191170AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inonu Cd 119 S No 1 Kat 1. Tel 363 12 II. Faks 363 12 15 Muessese Mudurû l stün Akmen 0 Koordınator Ahıtıct Korulsan 0 Vluhaiebe Biilent Yener 0 tdare Hüseyin Cürer 0 Satış Fazilct Kuza MED> A C: • Yonetım Kurulu Ba^kam - Cıenel Mudur Gülbin Erduran 9 koordınator Reha Işıtman # (jenel Mudur\ ardımcısı S o d a Ç o b a n Fel 514 (F 5 ' - ^ a\ımla\an *e Basan > enı Gun Haber t Basın \e V avmcılık \ Ş t ^ a\ımla\an *e Basan > enı Gun Haber Aıanbi Basın \e V avmcılık \ Ş Turt.ıx*!ı ı ad >0 4!{ aialoglu 141 ?4 tsunbul PK 246 - SıAecı 14415 tstanbul Tel (0212)51205 05 COhat) Faks (0.212)51185 95 www cumhunyet com.tr 29 EYLÜL 2000 îmsak:5.25 Güneş: 6.52 Öğle: 13.02 tkındı. 16.19 Akşam: 18.57 Yatsı: 20.19 kısan ömrü uzuyor • BERKELEY(AA)- Scıence dergısınde çıkan makaleye göre. Berkeley Ünıversitesı'nden Profesör John Wılmoth başkanltğmdakı araştırma heyetı, son 140 yıl ıçınde ınsan ömrünün uzamaya devam ettığını saptadı.Dergıye göre, araştırmacılar dünyada en güvenılır bılınen tsveç ölüm kayıtlannı ınceleyerek. 1860'larda en ılen yaş ölüm ortalamasının 101. 1960'Iarda 105. 1990'lardaıse 108 olduğunu saptadı. Zeugma'ya sanal destek • GAZİANTEP(AA)- Gazıantep Sana> ı Odası (GSO). BelkısZeugma antık kentının tanıtımı amacıyla ınternette web sayfası açtı. GSO tarafından hazırlanan ve " www.zeugmaweb.com" adresınden ulaşılan sayfada, Belkıs Zeugma'ya ılışkın kapsamlı bılgı ve fotoğraflar yer alıyor. Ana sayfada, Zeugma'nın tanhçesı. kazılarda son durum. konumu. ulaşım ımkânlan. mozaıklenn öykülen yer alıyor. tuda buz defileÇağlayan 9 danİngiltere'de böyük iin yapan Tiirk modacı Hüseyin ÇağJayan'm Londra Moda Haftası'nın önceki günkü kapanışında sunduğu defile. sahnede binlercc parçaya aynlan cam giysUerle >ine olay yaratb. Sahneye camdan yapılniış giysüerie çıkardığı üç mankenin göz kamaşüran balerin elbiselerinin, diğer üç mankenin elkrindeki çekiçlerle parçalanıp podyuma binkrce küçük cam parçasının \ayüması, defileyi izleyenleri büyüledi. Defdesini ünlü jönetmen Alfred Hitchcock'un fümlerini yaptığı Gainsborough Stüdyosu'nda gerçekleştiren ve camdan elbiselerin parçalandığı en heyecanh sahnede müzik olarak ünlü yönetmenin 'Vertigo' filminin müziğini kullanan Hüseyin Çağlayan, dün tngiliz basınının sayfalanna yine damgasuu vurdu. (Fotoğraf: REUTERS) Türkiye'nin en geniş otomobil yelpazesi 2.Beklemeden • hemen teslim 3.2001 • Modeller 4. TURKIYE'NIN Özel takas avantajları Ye onları daha da harika yapan avantdjlarımız, Tofaş-Hat bavilcrınde sizleri bekli\or. Koç Fiat Kredi'den 48 aya 5KOÇ rıat Kreaı aen ^-Ö aya varan taksitler, %1.70'den başlayan faiz oranları AÖF'de ^enifirsat Haber Merkezi-Açı- köğretım sıstemıne gö- re öğretım yapan ikti- sat ve ışletme fakülte- lenne dıkey geçış ba§- vurusunda bulunama- yanlar içın ek başvuru süresı hakku tanındı.Di- key geçış ıçın 4-6 Ekim tanhlen arasında AÖF bürolan aracılığıyla başvurulabılecek. Yönetmelık hüküm- leri uyarınca 2000- 2001 öğretım yılında, ıktısat ve ışletme fakül- telenne dikey geçış ıçin 4-22 Eylül 2000 tanh- len arasında gerçekleş- tırilen başvurular, Di- key Geçış Sınavı so- nuçlannın henüz açık- lanmamış olması ve mazeretlen nedenıyle baş\wamayan öğren- cilerden gelen ıstek ne- denıyle uzatıldı. 6.Nakit ahmlarda 500 milyona kadar avantajlar V, ZTürkiye'nin en yaygın, uzman satış ve servis ağı www.Mat.com.tr FİAT e-posta : tan (a prizma. net. tr SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Barışı Sevmek ve Atom Bombası' Hiroşima, Nagazaki filân derken... üst uste atılan 'atom bombalan' ile, ABD; XX. yy'ın ortalannda, Nükleer Teknolojiyı kullanmaya başlamıştı; bunun en büyük etkisi, o dönemdeki 'müttefiki' SovyetJer Biriiği'ne oldu; yeryüzünün '2. büyüğü'; bir yandan, ufuktaki 'Soğuk Savaş'ı öngörebili- yor; öte yandan, rakıbinin Nükleer Teknoloji ye geçerek, onu gende bı- raktığını dehşetle fark ediyordu. Savaş sonrası yıllannın, en kapsam- lı, en ilginç 'sıvil toplum' hareketlerin- den bırisı, 'Banşseverler Hareketi / Partisans de la Paix'; dünyaca ünlü 'Ilenci' ('progressiste') aydın ve sanat- çtlann da katılımıyta tam da o sırada or- taya atılmasın mı? 'Dışardan' izleyen- leriçın, Hareket; II. Dünya Savaşı bo- yunca kahır çekmiş, türlü eziyet ve iş- kence görmüş insanlann; yeni ve 'nük- leer savaşlar'dan uzak kalabilmesini sağlamak için örgütlenmiş; insancı, banşçı ve toplumcu bir hareketti; -Ko- münistler'den Katolikler'e, ünlü bilim adamlanndan ünlü politikacılara, ta- nınmış sanatçılardan tanınmış spor- culara- en güvenilir isimleri, çatısı al- tında topluyordu. Belki hatıriayanınız çıkacaktır: ülke- mizdede, 'banşseverler' örgütlenmiş; 'Banş' adında, bir de dergi çıkarmış- lardı: o sırada, Kore Savaşı na katıl- dığımız için, yanılmıyorsam, ilk sayısı- nın kapağı, buna aynlmış; başlığı da, 'Kore, Nere?' olmuştu. Kıyısından kö- şesinden, benim de ufak tefek katkı- lanm olduğu için; derginin de, hareke- tin de; Avrupa'da özellikte Fransa'da- ki 'Banşseverier'e oranla, hayli küçük, hatta 'kıytınk' kaldığını söyieyebilirim. Atom bombası karşıtı bildiriye imza, halktan, ancak Nâzım'ın affı bildinsiy- le biıieştinlerek alınabılıyordu. Istan- bul'daki bir avuç İYTGD öğrencısı, 'imza toplama' eylemini, öğretmen, öğrenci yada 'enfe/çewes/'nden pek de çıkaramamıştı; Fransa'dakinin, fab- rikalardan atölyelere, tarlalardan üni- versitelere sel gibi yayıldığı düşünü- lürse, durum daha iyi anlaşılabilır. Peki,yaişin içlndekiler? Dedim ya bütün bunlar, 'dışardan' durumu ızleyenler için böyleydi; işin 'ıçındekıler', Banşseverler Hare- keti'nın, Sovyetler Biriiği'nın istegiy- le, SSCB hımayesınde örgütlenen, sa- vaş aleyhtan uluslararası bir 'dayanış- ma hareketi' olduğunu, elbette biliyor- lardı; çoğu da, zaten 'onaylıyordu'; dünyanın iki büyük gücünden birisi, atom bombasıyla Japon şehirlerini, hâk ile yeksân eder; Kore'de, Çinhin- di'nde yenı savaşlar çıkarken; öbürü- nün Nükleer Teknoloji ye. dolayısıy- la Nükleer Silahlar'a karşı 'sivıT bir ha- reket gelıştırmesi, ne kadar güzel, ne kadar sağlıklı birşeydi. Uluslararası ün kazanmış 'toplumcu' şairler, -bu ara- da Nâzım Hikmet- atom bombası aleyhinde şiirler yazıyor, banşı yücel- tiyorlardı; ama olayın gerçek nede- ni, Nükleer Teknoloji'ye geçmekte geç kalmış Rusya için, -deyim uy- gunsa- taktik bir 'zaman kazanma teşebbüsü'nden, 'Propaganda Sa- vaşı'nın bir safhasmdan ibaretti: uluslararası banş isteği, kapsamı son derece geniş antj/nükleer kam- panya; VVashington, eğer nükleer üstünlüğüne dayanıp, Doğu Blo- ku'nun başını yemeye kalkarsa; onu küçük düşürecek, uluslararası dü- zeyde, 'insanlık suçlusu' ilân edile- bilmesine, olanak sağlayacaktı. Nereden mı bılıyorum? Çok basit: Sovyetler, 'ulusal' atom bombasını imâl edıp, ABD ile eşitlığı sağladığı an- dan başlayarak, Banşseverler'in öne- mi azaldı, anti/nükieer heyecan söndü; iş döndü dolaştı, -öteki nükleer güç- lerle beraber- ABD ile SSCB'nin bir 'Atom kulübü' kurmalanna vardı: artık dünya egemenliği, bu 'kulübün' elin- dedir; başka ülkeler de aynı aynca- lığa erişmesin diye, üçüncü ülkele- rin kamuoyuna, anti/nükleer kam- panyalar önerip, vaktiyle Mosko- va'nın büründügü 'kuzu postu'na, o bürünüyon anti/nükleer argüman- lan, yeni ve rakip nükleer güçler, karşısına çıkmasın diye kullanryor. Şaşkın Sosyalist So/'un, daha az 'şaşkın'olrnayan 'banşseveriiği', nük- leer enerji ve teknoloji karşıtlığı; libe- ral/kapitalist 'Küreselleşme'nin, ben- zer sahte sloganlanndan birisidir; üs- telik bakar mısınız, hangi enerji darbo- ğazındaki ülkede; ve nasıl, bu oyuna aletoluyor?.. Osmanlı tokadı gibi bir tesplf "...Türk ekonomisinin, normal ola- rak, her yıl yüzde 7 dolayında kalkın- ması gerekir; yüzde 7 kalkınma de- mek, gayrisafiyurtiçihasılanın (GSYİH) biryıl içindeyüzde 7 büyümesi demek- tir, bu ise maJ ve hizmetüretimındeyüz- de 7 büyüme ile gerçekleşebilir. Bu ülkede mal ve hizmet üretimınin yüz- de 7 dolayında artması; elekthk tüke- timini yüzde 10/12 dolayında arttınr. Başka anlatım ile, eğer elekthk üreti- mi bir yıl yüzde 10/12 dolayında art- mazise, Türkiye ekonomisi o yıl yüz- de 5/7 dolayında bir büyüme hızına ka- vuşamaz!.." "...bizim ekonomimiz, 1990/2000 yıllan arasında, en az yüzde 65, yüz- de 70 oranında büyüyebilirdi; fakat böyle birbüyüme, kurulu güçte (kapa- sitede) en az yüzde 129 /yüzde 140 büyümeyi gerektihrdi. Halbuki kurulu güç, dokuz yılda, sadece yüzde 67 oranında büyüyebildi. (Buraya dikkat!) ...eğer Türk ekonomisi 1994 yılında yüzde 5.5; 1999yılında yüzde 5.0 ora- nında küçülmese (geriye gıtmese) idi, bugün elekthksizlikten sanayi durmuş- tu. Ekonomikötü gitti, kalkınamadıkda, bu sayede elekthkler sönmedi. Şimdi de barajlardaki suyu, sonuna kadar kurutup, elektrik açığını kapatmaya çalışıyor, suçu sıcaklara yüklüyoruz..." (Milliyet, 5 Eylül 2000.) Insanın suratında Osmanlı tokadı gibi şaklayan bu 'tespiti' ışinin erbabı bir iktisatçı (Güngör Uras) yapıyor; yazısının başlığı bile, Nükleer Enerji karşıtlannı 'madara etmeye' yeter 'Kal- kınamayrz, Çünkü Elektrik Yokf Aca- ba bizim 'şaşkın' solcular, Demirel'in bile hatırlayıp tekrarladığı, o tarihi sö- zü hiç hatırlamiyorlar mı? Vladimir ll- yiç, Devrim'i, 'Elektrik + Sosyalizm' formülüyle özetlemişti; Sovyetler Bir- liği, batınlıncaya kadar. Nükleer Ener- ji dahil -nerede ımkân varsa- oradan elektrik üretti; çünkü başka türlü, 'Çağ- daş Uygarlık Düzeyi'ni yakalayama- yacağını bılıyordu. 'Sistem'in, Yeni Dünya Düzeni'nin, 'Küreselleşme' ve 'Ozelleştirme' furyasıyia, neyi hedeflediğı açık; 'Çağ- daşlık Tekeli'ni elinde tutan bir avuç ülkenin, öteki ülkeleri geriye iterek, yeryüzünün egemenliğine, sürekli sahip olmak!'; bunun için de ilerie- meye (kalkınmaya) yönelmiş her ül- kedeki, her gelişme hareketine çel- meyi takıp, durdurmak!.. Türkiye de 'çelme görevi' ne yazık ki 'ılericı ena- y/7ere'düşüyor. El hak, siyasetçı esna- fı da, 'ev ödevlerini' iyi yapmışlar; bak- sanıza, aynı işin erbabı iktisatçı, baş- ka bir yazısına hangi başlığı münasip görmüş: "Sanayide Geriye Gidiyo- ruz!.." llericiAydın' ülkesinin kalkınıp yük- selmesinden yana mıdır; yoksa güç- ten düşüp, Ecnebi (Emperyalist) eko- nomilerin, egemenliği altına girmesin- den yana mı? Ne yazık kı bunlar, sos- yal ve ekonomik, dolayısıyla siyasal bir mücadele vereceğine; YDD'nin saptıncı sloganlanna uyup, kalkınma- nın 'itici gücü' olan her şeye karşı çı- kıyor: yalnız Nükleer Enerji'yi mi be- ğenmiyor sanıyorsunuz? Hayır!.. Şim- di ufak ufak, hidro/elektrik santrallara da muhalefete başladılar, neymiş, Ana- dolu'daki eski eserleri mahvediyor- muşuz? Onu da tartışınz. http://www.prizma.net.tr/AILHAN http^/www.bikjiyayınevi.com.tryailhan Faks: 0-212/26019 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle