18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 AĞUSTOS 2000 PERŞEMBE HABERLER DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Ahnmızda Enayi Yazıyop Zahir Evet... evet.. alnımızda enayi yazıyor olmalı ki, gözümüzün önünde olanlan bile bize olduğun- dan daha değişik göstermeye çalışıyor, hatta gösterebiliyorlar. Başbakan Ecevit, Cumhurbaşkanı'nın KHK'yi ikinci defa geri çevirmesi üzerine, bir yandan konuyu yasama organına götürüp ya- sa biçiminde çözmeye karar verip aklın yolunu tutarken öte yandan devlet krizinden söz ede- biliyor. Bülent Bey'e göre hükümet, irtica ile müca- delede karariı ama, Cumhurbaşkanı'nın KHK'yi imzalamaması bu mücadeleyi engelliyor. Eh laiklik karşttı basının Sayın Sezer'e dök- türdüğü övgülere de bakınca, Çankaya'daki kri- zin böyle bir sonuca neden olduğunu düşüne- biliriz. Düşünebiliriz, ama böyle düşünürsek yanılı- nz. Gerçekten Türkiye'de yürütme ve yasamanın; laikliği, rejimi savunmak, irtica ile mücadele et- mek iradesi var da bunu Çankaya mı köstekli- yor? Gerçekten bir devlet krizi var, ama bu kriz Çankaya'dan mı kaynakJanıyor? " Bülent Bey gözlerimizin önünde cereyan e- den olaylan bize bu şekilde çarpıtarak sunar- ' ken neye güveniyor? Acaba bizim alnımızda "enayi" mi yazıyor? Yazıyor zahir, şimdiye değin, bunca şeyi yiyip yuttuğumuza, önümüze her konulanı afiyetle silip süpürdüğümüze göre, kendi alnımıza bu damgayı kendimiz vurduk. Bu durumda Bülent Bey'e kızmak niye? • • • Oturup şöyle sakin sakin düşünelim. Bir devlet krizi olduğu kesin. Olmasa bugün- kü durumda olmazdık. Peki bu kriz, Sezer'in Çankaya'yaoturmasıy- Ja mı başladı? , Kriz nereden odaklanıyor? .--? . Krizin odağı Çankaya mı? Sakin sakin düşününce rahatlıkla görürüz ki, krizTBMM'den kaynaklanıyor. TBMM'de bugün irticaya karşı mücadele et- 'me yönünde siyasi bir irade yok. 1997 yıiında alınan MGK kararlan bugüne ka- dar uygulandı mı, yoksa ustaca hasır altı mı edildi? Fethullah Gülen'in efali kendisine dosyalar- la, belgelerie anlatıldığı halde, "ikna olmayan", Gülen okullanna övgüler yağdıran Bülent Bey mi irtica ile mücadelede karariı? Vicdan özgürlüğüne saygılı olduğunu söyler- ken (sanki başka türlüsü olabilırmiş gibi) zihin- leri bulandıran Ecevit mi, gölgesi Hüsamettin Özkan mı karariı mücadele sürdürecekler? Yasalanmızda kalan, laiklikle ilgilı tek tanım olan anayasanın 24. maddesini kaldıımayı bir zamanlar siyasetinin temel taşı haline getiren, bugün FP saflarını zenginleştiren kişileri TBMM çatısı altına taşıyan Mesut Bey mi mücadele edecek irtica ile? Yoksa, partisinin ideolojisinin bir bölümünün kimlere yakın olduğu bilinen Devlet Bey mi? ••• Sekiz yıllık kesintisiz temel eğitime daha ilk adımda Kuran kursları ile darbeyi vuranlar, şim- di KHK'yi irtica ile mücadele için mi istiyoriar, yoksa 1950'lerin çok can yakmış olan "Görû- len lüzum üzerine emekli edilmiştir" keyfi uy- gulamasına geri dönmek için mi? Osman Durmuş'un Sağlık Bakanı olduğu bir hükümetin eline böyle bir yetki verdiğinizde, acaba hangi yönde kullanılır dersiniz? Salt şeriatçı makulesi, içtenlikle olmasa da, hukukun üstünlüğü diyor, diye biz bu kavram- dan vaz mı geçeceğiz? Bu kadar rahat işletilmemizin nedeni, daha önceki davranışlanmızla kendi alnımıza enayi damgasını vurmuş olmamızdır. Bu yüzden Bülent Bey'e falan kızmanın hiç mi hiç âlemi yok. Kendimiz ettik, kendimiz bulduk. Soykırım îddiası lurk bııyükelçıligı CNN'yi protesto etti WASHINGTON (AA) - Bilgisayar devi Microsoft şirketinin in- teraet ansiklopedisi En- carta'da, sözde Ermeni soykınmı maddesinin çıkanlması için Türk hükümetinin Microsoft mensuplannı tutukla- makla tehdit ettiğini ile- ri süren ABD'deki Er- meni lobisi temsilcileri, propagandalanna Ame- rikan haber televizyonu CNN'yiaJetetti. Iddiayı Microsoft yet- kililerinin ve Türk tara- fının tamamen yalanla- masına karşuı CNN' nin haberinde. akıl almaz bir suçlamaya uğrayan Tûrkiye'nin görüşünün yansıtılmaması üzerine, Türkiye'nin VVashing- ton Büyükelçiliği yetki- lileri, CNN televizyo- nuna protesto mektubu gönderdi. CNN televizyonunun "MoneynneNewshour'' programında, muhabir Steve Young'ın hazırla- dığı haberde, Ermeni lobisinin iki mensubu ve "Soykmm Çahşma- lan Enstirüsü" adlı ku- ruJuşun araştırmacısı Helen Fein ve Chicago Üniversitesi'nden Er- meni asılh profesör Ro- nald Grigor Suny ko- nuştu. Encarta Ansiklopedi- si'ndeki sözde Ermeni soykınmı maddesini ha- zırlayan bu iki şahıs, da- ha sonra Encarta editör- lerinden bu maddenin Türk göriişlerini de kap- sayacak şekilde değişti- rilmesi için istek aldık- lannı söylediler. Fein ve Suny, Türk hükümetinin, maddenin ansiklopediden kaldınl- ması için Microsoft'a açıkça baskı yaptığını ileri sürdüler. Türk-îş'in özelleştirme kitabında, ulusal bağımsızlığı yitirme tehlikesine vurgu yapılıyor 'Birikimlermıiz tehKkede'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Türk-îş'in «Atatürk'ün Millileştir- meleri ve Devtedeştirmeleri, Günü- mûzûn Özelleştirmderi" adlı kita- bıyla, Atatürkdöneminde ulusal ba- ğımsızlığm sağlanması amacıyla millileştirilen ve kurulan kamu ku- rumlannın satışa çıkanldığı ortaya konuldu. Kitapta, "Ulusötesi serma- yeninartanhâkimiyetinekarşıişçisı- nmvcuhısolarak demokrasryiveıılu- sal egemenliği korumanın yolu, ulus devtetindahada güçlendirilmesinden geçmektedir'' uyansı yapıldı. Tûrk-lş'in ardından Yol-îş, Tek Gı- da-Iş, Tes-lş ve Orman-lş'in ortak yayımı olarak da basılacak olan ki- tapta, özelleştirmenin ana amacının "uhısai egemenliğinortadan kakünl- ması" olduğu vurgulanarak ulusal egemenliğin olmadığı yerde demok- rasi ve işçi haklanndan söz edileme- yeceği kaydedildi. Satışa çıkanlan kamu kurumlanyla ilgili özetle şu bilgiler ortaya konuldu: TtGEM Atatûrk'ûn 1925 yılından 1937 yı- lına kadar kendi işletip 1937'de dev- lete bağışladığı çiftliklerden oluşan TlGEM, yerli ve yabancı sermaye- darlara devrediliyor. Tarımın geliş- mesı ve çağdaşlaşmasına olağanüstü katkılarda bulunmasına rağmen Tf- GEM, özelleştirmeci anlayışla yıllar- ca ihmal ve hatta tahrip edildi. Bugün kiralama adı altında özelleştiriliyor. Ormanlar: 1937 yılında Orman Yasası, özel mülkiyetteki ormanlann büyük bir bölümünün devletleştiril- mesini getirdi. 1939 yılı sonuna ka- dar ülkenin çeşitli yerlerinde 40 büı 828 hektarlık 44 parça orman devlet- leştirildi. Bugün özel sektörûn özel- leştirilmesini istediği yerler arasında ormanlar da var. Madenler: Yabancı sermayeü şir- ketlerle yerli madenciler ve bankala- nn elindeki ocaklar da 1940 yılında devletleştirildi. Hükümetler, bugün Türkiye Taşkömurü Kunımu'nu özelleştirmek veya kapatmak istiyor. 1. Dünya Savaşı öncesinde Almanla- ra verilen Ergani Bakır îşletme imti- yazı, 1936'daahndı. Bugün bu işyerinde devlet yok. Murgul Bakır Madeni 1937 yıhnda Etibank'a devredildi. Bu işletme ve 1939'da kurulan Etibank Divrigi De- mir Madenleri îşletmesi, bugün özel- leştirme sürecinde. Fransız-Italyan sermayeü şirketin Keçiborlu Kükürt Madeni işletme imtiyazı, üretim ye- rine Itaryan kükürtlerini pazarlamaya çalışması üzerine feshedildi. Eti- bank'a 1943'te devredilerek devlet- leştirilen bu işletme kapatılmış du- rumda. 1939 yılında Etibank'a dev- redilen Siemens'in işlettiği Kuvars- han Bakır Madenleri Îşletmesi bugün yok. TÜPRAŞ, PETKİM, İGSAŞ ku- ruluşlannın tümü bugün özelleştirme sürecinde. TEKEL Düyunu Umumiye çerçevesinde yabancılara ait reji şirketi Osman- lı'nın rürün gelirlerine el koyuyordu. Yabancı reji şirketinin yetkileri 1925 yılında devralındı ve 1930'da tütün Mali operasyonlann ardından teşviklerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği belirtildi - 'Hayali ihracat için öııleııı alınsın' LEVENT GENCELLt BURSA-"Paraşût", "Baüna" ve "KartaP operasyonlanyla Türkiye'nin gündemine yeniden giren hayali ihracatla mücadele için bir dizi yasal önlem alınmasının şart olduğu, teşviklerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği, KDV iadesınin nakit yerine kamu borçlannı ödeme aracı olarak kullanılması gerektiği vurgulandı. Bursa Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Tayfiın Beşe, yeminli mali müşavirlerin sorumluluklannm çok, yetkilerinin az olduğunu savundu. Beşe, "Meslektaşlanmız sorunlanndan ~ anndınldığında, 3568 sayıb yasadaki aksakhklar gjderildiğinde hayali ihracaün öaüne geçilebinr. Her isteyen yeminli niati müşavir otmamalT diye konuştu. Tayfun Beşe, Türkiye'de denetlemenın standardı olmadığını, bunun sıkıntılannı hem maliye teşkilatının hem de yeminli mali müşavirlerin yaşadığına dikkat çekerek şöyle konuştu: "Sağhkhbügiakışıyok. Piyasaya nayion fatura süren şirkederle vurgunlarda rol alan yeminli maü müşavirler anında açıkianmah, hatta bu bilgiler internette herkese açık obnah. Ydda 200 tasdik 1ĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN yapanlann olduğuna yöneük maliye kaynaklanmn açıklamalan var. 300 tasdik fiziken mümkün değil. KDV oranlan çok yüksek. Sahte belgelerle gelen iadeler iştah kabarüyor. Ortada böhişülecek bir pasta olunca birüeri nemalanmak için ber yolu deniyorT Maliye teşkılatı ile yeminli mali müşavirlerin sistemin yumuşak karnı haline getirildiğini, adeta günah keçisi olarak lanse edildiklerini de savunan Beşe, dürüst denetim elemanlanyla bürokratlann ve yeminli mali müşavirlerin hayali ihracat, nayion fatura ve haksız KDV iadesi alımlarından rahatsız olduklannı da sözlerine ekledi. Bursa'da yaklaşık 1 yıldır sürdürülen çalışma sonrasında 40 trilyon liralık nayion faturanın kullamldığı ve 15 trilyon liraya ulaşan haksız KDV iadesinin alındığı ortaya çıkanlmıştı. Marmara Tekstil Giyim ve Deri Sanayicileri Dış Ticaret AŞ ile Uludağ Tekstil ve Dış Ticaret AŞ'nin bazı yöneticileriyle Bursa Defterdar Yardımcısı Sedat Bayrak, Uludağ Vergi Dairesi Müdürü Nejat Coşkun, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser'in proje danışmanı Necip Okur ile mali müşavirler Mehmet Yaşar, Cem Karakuzu, Cevdet Yalçınkaya ve Mûştak Bilgüi tutuklanmışlar, 10 sanık hakkında da gıyabi tutuklama karan çıkânlmıştı. Operasyonlan sırasuıda Tansu ÇiDer döneminin özelleştirihne kraliçesi olarak bilinen ve 7 fabrikayı özelleştirmeden satın alan Ayşe Bala ismine de rastlanmıştı. Balcı'nın, son dönemlerde UTGS'ye bağlı alt şirketleri kullanarak hayali ihracat yaptığı, bazı üst düzey bürokratlara dağıtıhnak üzere 400 milyar liralık bir rüşvet havuzu oluşturduğu öne sürühnüştü. Balcı ile birlikte yaklaşık 35 kişi daha aranıyor. üretiminde devlet tekeli sağlandı. Her tûrlü içki üretim, dışalım ve satışı 1926'da devlet tekeli altma alındı. Çay, şeker ve kahve dışalunırun tek elden yürütülmesi yetkisi 1932'de hü- kümete verildi. Böylece 1946'da Te- kel Genel Müdürlüğü oluşturuldu. Si- gara üretiminde devlet tekeli 1986'da kaldırıldı. IMF'ye verilen 22 Hazi- ran 2000 tarihli mektupla, TEKEL'in bazı işletmelerinin özelleştirileceği belirtildi. Şeker: Özel sektörtarafından kuru- lan işleöneler yürümeyince Türkiye Şeker Fabrikalan AŞ'ye devredildi- ler. Türkiye'de şeker pancan tanmını Türkiye Şeker Fabrikalan AŞ yaygın- laştırdı. IMF'ye verilen niyet mektu- buyla bu fabrikalann da özelleştirme kapsamına alındığı belir- tildi. Sümerbank: Temeli 1925 yılmda atılan Sü- mer Holding'in özelleş- tirme süreci 1987'de baş- ladı. Ereğli, Adana Pa- muldu Sanayi, Sümer- bank Defterdar Mensu- cat Fabrikası, Sümer- bank Yünlü Sanayi Mü- essesesi Hereke Fabrika- sı, Yünlü Sanayi Bünyan Fabrikası, 390 satış ma- ğazası, Sıvas Çimento Sanayıı Müessesesi özel- leştirildi. Nazilli Basma Sanayii, Malatya Pamuklu Sana- yii, Bursa Sümerbank Merinos Yünlü Sanayii, Isparta Sümerbank Halı- cılık Müessesesi özelleş- tirme sürecini yaşıyor. Bakırköy ve Kayseri Pa- muklu Sanayii ile Bey- koz Deri ve Kundura için geçen yıl alınan kapatma karan işçilerin direnişiy- le uygulanmadı. 'HctycdVmkcımlanna TüzmenHenyakmhunaANKARA (AA) - Dış Ticaret Müsteşan Kürşad Tüzmen. ihracatta KDV iadelerinin yaklaşık yüzde 38'inin iddia edildiği gibi "hayaii ihracata" gitmesinin mümkün olmadığını belirterek "Türkiye ihracatuun 10 milyar dolan hayali olamaz. 17 bin kalem malın. 236 ülkenin neresi hayali" dedi. Türkiye'de ihracarta venlen KDV iadelerinin çok büyük bir bölümünün nayion faturalar karşılığı "hayali ihracata* gittiği yolundaki iddialar, ihracat sektörü temsilcilerini üzdü. Türkiye'deki ihracatın bu şekilde kelimelerle anılmasına karşı olduğunu, bu tür olaylann özellikle ihracatçılann çalışma azmini, motivasyonunu sıfırladığını viırgulayan Tüzmen, "Bunun asü astan yok. Dümanın her yerinde, özeUikie gelişmekte olan ülkelerde. her sektörde, bu tür suiistimaUer olabilir. Ama bunun oranı yüzde 1-2'yi geçmez" diye konuştu. ihracatta miktar endeksleri açısından yüzde 7-9 artış olduğuna işaret eden Dış Ticaret Müsteşan, şöyle devam etti: "Değer endekslerinde ise azahna var. Buna karşın ihracatta yüzde 4-5 arbşhk bir hme yakalamışız. Türk ihracatçısı global kriz, Rusya krizi üzerine iki deprem atiatmış. Halen daha da ihracat yapmaya çahşryor. Bir taraftan böyle habeıier çıkmca, çok canımız sıkıhyor. Gerçek ihracatçnun, bizim ihracatçımızm. butipşeylerle uğraşacağuu sanmnorum." Olayın tamamen ihracattan ayn, vergi kaçakçıhğı ile ilgili organize bir olay olduğunu öne süren Kürşad Tüzmen, "Bir tarafta gümrüklerde vergi kaçakçıhğu organize suçlar varsa bunu Türk ihracatçısına, Türk ihracat sektörüne yüklemek son derece anlamsız ve yanhş. Bu bizi hem içeride hem dışanda son derece zor bir duruma sokuyor. Abcı, 'Sizde iyi destekler var, fiyatlan düşürün' dryor" dedi. istanbul kongresi iptal başvurusuna ret Basbakan'dan zorunlu için Hazine'ye talimat MHP'nin 'planı' tutmadı Ecevit'e SSK yasa taslağı EMİNEKAPLAN ANKARA - MHP yönetiminin, Yavuz Ceylan'ın ekibinin genel merkeze rağmen kazandığı İstanbul Ö Kongresi 'ni "iptal ettirme" planı tutmadı. Beyoğlu Ilçe Seçim Kuru- lu, kongrenin iptaline iliştdn başvu- rulan reddetti. MHP yöneriminin, bu gelişmeden sonra îstanbul yöne- timini feshedebileceği ya da Ceylan ekibine destek veren ilçe yönetim- lerini görevden alabileceği belirtili- yor. Ceylan'ın yanında yer alan tstan- bul Milletvekili MehmetGül, kong- reyi kazanmış bir yönetimin görev- den alınmasının "hoş" olmayacağı- m ve şaibelere neden olacağını söy- ledi. Gül, "Eğer 12Eylülöncesiyleilgi- si var diye ahnacaksa MHP'nin dörtte biri, milletvekillerinin beşte Wril2Eylülöncesi>leilgHLHapiste yatmış 10 mflletvekOi var" dedi. MHP yönetiminin, İstanbul il kongresinin iptal edileceği beklen- tisi gerçekleşmedi. Bazı delegele- rin, kongrenin iptaline ibşkin baş- vurulannı dün karara bağlayan Be- yoğlu flçe Seçim Kurulu, başvuru- lan yersiz bularak kongreyi kazanan Hasan Hüseyin Ceylan'ın lıstesmi onaylamış oldu. Merkez çare anyor MHP yönetiminin, bu karardan sonra İstanbul yönetimini feshede- rek yerine büyük kongre için belir- lenen delegeleri genel merkezin ya- runa çekecek yeni bir kadroyu ata- yabileceği ileri sürüldü. Genel mer- kezin, oluşabilecek tepkiyi dikkate alarak İstanbul il örgütünü feshetme yerine Ceylan ekibine destek veren 20 ilçe örgütünden bazılannı görev- den alnıası da olasıhklar arasında gösteriliyor. ANKARA (Cuxnhuri>et Bürosu) -Türk-lş Başkanı BayramMeral ile TfSK Başkanı Refik Baydur, SSK'nin yeniden yapılandınlması için hazırlanan ortak yasa taslağını Başbakan Bülent Ecevit'e sundu. Zorunlu tasarruffonunun 1 -2 yıl va- deli, dolara endeksli ve dolar faizli devlet tahvili verilerek tasfiye edil- mesi önensini Ecevit'e ileten Me- ral, Başbakan'm fonda biriken pa- ralann ödenmesi için Hazine'ye ta- limat vereceğini büdirdi. Başbakan Ecevit, dün Türk-îş Başkanı Meral ve TÎSK Başkanı Baydur'u kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin, ardından gazetecilere açıklama yapan Meral, Başbakan'a işçi ve işveren tarafin- dan hazırlanan SSK'nin yeniden ya- pılandınlması ile ulusai meslek standartlan yasa taslaklanm sun- duklannı kaydetti. Meral. bu taslak- lann yasalaşması durumunda kuru- mun özerk bir yapıya kavuşacağını umduklannı, sorunlann ve sıkıntı- Iann daha aza inebileceğini düşün- düklerini kaydetti. Zorunlu tasarruf olarak bilinen Tasarruru Teşvik Fonu'nda biriken paralann ödenmesi konusunda Ha- zine tarafından çalışma yürütüldü- ğünü, ancak sonuç alınamadığını vurgulayan Meral, "Bu paralann nakden ve defaten ödenmesi konu- snndaki talebimizden bir sonuç ala- maddc Başbakandan, fondaki pa- ralann dolara endeksfi, hemen boz- durulabilentahvilşeidindeödenme- sini htedik" diye konuştu. TİSK Başkanı Baydur da hükü- metin ekonomi programına destek verdiğini belirterek "Onun için iflc etapta işçi ve işveren kurumlan ola- rak bp- araya gefap kendi yasanna kendimiz hazniamak gibi uygarca birdavramşMiiçinegirdik''diye ko- nuştu. MKE Türkiye'nin savunması ve ekonomisi açısından hayati öneme sahip fabri- kalar 1950 yılmda Maki- na ve Kimya Endüstrisi Kurumu'na dönüştürül- dü. IMF'ye sunulan niyet mektubuyla MKE'nin de özelleştirileceği belirtil- di. Türkiye Gemi Sanayii ve DenizciKk: Kuruluşu 1455'e kadaruzanan Ha- liç ile 1933 yılmda kuru- lan Camialtı tersaneleri, Dok Gemi-Iş'in tepkisiy- le 18 Nisan 2000 tarihin- de alınan kapatma karan- na karşm faaliyetini sür- dürüyor. Istinye Tersane- sil992'dekapatıldı. 1925 yılmda kurulan Alaybey Tersanesi 2000 yılında T- SK'ye devredildi. Türki- ye Denizcilik Işletmele- ri'ne ait limanlann bir bölümü 1997 ve 1998 yı- lmda özelleştirilirken bir bölümünün özelleştirme işlemleri sürüyor. Şehir hatlan gemileri özelleş- tirme kapsamında. Deniz Nakliyat AŞ işyerleri de özelleştirildi. Elektrik: Cumhuriye- fin ilk yıllannda yabancı şirketlerin imtiyazlannın sürdüğü elektrik hizmeti, 1935'ten itibaren devlet- leştirildi. Şimdi elektrik üretim ve dağıtım tesis- leri, linyit maden sahala- nyla birlikte özelleştirili- yor. Demiryollan: Yabancı demiryollan Atatürk Türkiyesi'nde millileşti- rildi ve devletleştirildi. 1950'li yıllardan itibaren demiryolu politikası ikin- ci plana itildi ve 1980- 1990'lıyıIlardaTCDD'- nin özelleştirihnesi gün- deme geldi. PTT Yabancı sermayedarla- nn elindeki telefon şir- ketleri 1930'lu yıllarda devletleştirildi. Türk Te- lekomünikasyon AŞ ö- zelleştirilmeye çalışılı- yor. Cep telefonlan li- sanslan devredildi. Ulaşun: Yıllarca bele- diyeler tarafından ger- çekleştirilen kentiçi ula- şım halk otobüsleri adıy- la özel teşebbüse geçirili- yor. Su: Yabancı şirketlerin elinden almarak devlet- leştirilen su hizmeti, gü- nümüzde yeniden yaban- cı şirketlere veriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle