Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 3 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET g SAYFA
HABERLER
Bebek ölüm hızında Doğu ile Türkiye ortalaması arasında binde 19'luk fark var
Doğu'da bebek öliiıııü aıtıyor
SAADETUSLU
Ülkelenn gelışmişlik düzeylerin-
de en önemli kriterlerden biri olan
bebek ölüm hızı Doğu bölgemizde
arttı. Bebek ölüm hızı bakımından
Türkiye ortalaması ile Doğu arasın-
dakî fark da 1993'te binde 7 iken
1998 yıhnda binde 19'a çıktı.
Bölgedeki çocuklar için acilen ça-
hşma başlatılması gerektiğini vurgu-
layan Kocaeli Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. ŞükrüHatun, "Birbölge-
nin ekonomik kalkınınası çok uzun
bir süre alabilir ama çocuklann bu-
nu bekmesi mfimkün değU" dedi.
Sessiz sedasız açıklanan Türkiye
Nüfus ve Sağlık Araşürması 1998,
Doğu ile Batı arasındakı eşıtsizliği
bir kez daha gözler önüne serdi. Ha-
cettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü tara-
fından 5 yıl aralarla yapılan araştır-
manın sonuncusu Doğu bölgesinde
hem bebek ölüm hızının hem de beş
• Bölgedeki çocuklar için acilen çalışma başlatılması gerektiğini vurgulayan Kocaeli Üniversitesi
öğretim üyesi Prof. Şükrü Hatun, "Bir bölgenin ekonomik kalkınması çok uzun bir süre alabilir ama
çocuklann bunu beklemesi mümkün değil" dedi. Sessiz sedasız açıklanan Türkiye Nüfus ve Sağlık
Araştırması 1998, Doğu ile Batı arasındaki eşitsizliği bir kez daha gözler önüne serdi. Hacettepe
Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından 5 yıl aralarla yapılan araştırmanın sonuncusu, Doğu bölgesinde
hem bebek ölüm hızının hem de beş yaş altı çocuk ölüm hızının ilk kez arttığını ortaya koydu.
yaş altı çocuk ölüm hızının ilk kez
arttığını ortaya koydu. Araştırmada
ortaya çıkan bazı sonuçlar şöyle:
- Ülkemizde bebek ölüm hızı
1993'te binde 53 iken 1998'de binde
43'e düştü. Bölgelere göre baküdığm-
da ölüm hızı en çok Orta Anadolu
bölgesinde azaldL Doğu bölgesinde
ise 1993 yıhnda binde 60 olan bebek
ölüm hızı 1998'de binde 61.5'e vük-
seklL
- Beş yaş altı çocuk ölüm hızı da
Türkiye genelinde binde 61 'den bin-
de 52'ye düşerken Doğu bölgesinde
binde 70'ten binde 76'ya yükseldi.
Türkiye ile Doğu arasmdaki fark ise
binde 9'dan binde 24'e yükselmiş ol-
du.
- Doğu'da yaşayan çocuklann yüz-
de 30'unda beslenme yetersiztiği ve
yüzde 19'unda bo\ kısahğı saptandı.
Yine bu bölgede tam aşıh çocuk ora-
nı yüzde 40.6'dan, yüzde 23.9'a düş-
tü.
Gelişmiş ülkelerde bebek ölüm hı-
zı kriterleri binde 10'un altında ka-
bul edilirken UNICEF'in verilerine
göre 5 yaş altı ölüm hızı göstergele-
rinde en kötü ülke binde 316 ile Si-
era Lieno, en iyi ülke ise binde 4 ile
tsveç. Türkiye ilk 75 ülke arasında
yer alıyor. Türkiye ortalamasının iyı
görünmesine karşın, Doğu bölgesi
binde 76 ile Bolivya, Zimbabve, Su-
dan, Eritre gibi dünyanın en geri kal-
mış bölgelerindeki sağlık göstergele-
rine sahip. Kocaeli Üniversitesi Tıp
Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalık-
lan Anabilim Dah'ndan Prof. Dr.
Şükrü Hatun, bu araştırmanın top-
lumsal eşitsizliklerin ve bölgesel so-
runlann çocuklar üzerindeki drama-
tik etkisini ortaya koyduğunu söyle-
di. Toplumsal problemlerden en çok
etkilenen çocuklar ıçın öncelikli ça-
lışmalann yapıhnası gerektiğini vur-
gulayan Prof. Hatun, "Bir bölgenin
ekonomik kalkınması çok uzun bir
süre alabilir ama çocuklann bunu
beklemesi mümkün değü" dedi. Ha-
tun, toplumsal sorunlardan en çok et-
kilenen çocuklann otomatik sağlık
güvencesine alınması gerektiğini ve
üniversitelerle bu bölgede ortak ça-
lışma yapılabileceğini belirttı. Şük-
rü Hatun şöyle konuştu: "TBMM ta-
rafindan da onaylanan Çocuk Hak-
lan SözJeşmesi'nde 'en yoksul, en de-
zavantajh ve genellüde en ihmale uğ-
rayan çocuklar, gerek eldeki kaynak-
lann kullanımmda gerekse gösterile-
cek çabalarda birincı derecede önce-
liğe sahip olmahdır' deniliyor. Bu gö-
rüş doğrulrusunda Doğu ve Güney
Doğu Anadolu BöJgesi'ne başlabla-
cağı söylenen sosyal program çocuk-
lardan başlamah ve bu bölgedeki ço-
cuklara yöneük acil sağlık programı
hazuianmahdır. Aşılama oranlan ül-
ke genelinde düşüyor. Milli GüvenUk
Konseyi'nin bir toplanbsında bu ko-
nu ele aiınmahdır."
2000 Yılı Dünya Kadın Yurüyüşü
Şiddete karşı
yürüyecekler
• 150 ülkeden, farklı siyasi görüşlere,
partilere ve sendikalara bağh 4 bin 500
kadın grubu, 17 Ekim'de, New York'taki
Birleşmiş Milletler (BM) binası önünde
yapacaklan mitingle, kadına yönelik şiddete
ve yoksulluğa karşı çıkacaklar.
ZEYCANGUL
"2000 Yılı Dünya Kadın
Yürüyüşü" adı altında top-
lanan 150 ülkeden, farklı
siyasi görüşlere, partilere
ve sendikalara bağh 4 bin
500 kadın grubu, 17
Ekim'de, New York'takı
Birleşmiş Milletler (BM)
binası önünde yapacaklan
mitingle, kadına yönelik
şiddete ve yoksulluğa kar-
Yürüyüşün
istemleri
# Uluslararası
tophıhık, BM gibi
kununlar yeniden
düzenknmeli,
derookratikkşmelidir.
• Devletler,
yoksulluğu ve
kadınların
yoksulluğunu yok
etmek için sorumluluk
almalıdır.
# Üçüncü dünya
ülkelerinin borçlan
silinmelidir.
• Çok Taraflı Yatınm
Anlaşması
reddedilmedir.
• Serbest tkaret
bölgelcrive
anlaşmalan
kakünlmabdır.
# IMF'nin dayattığı
yapısal uyum
programlan
kaldınlmahdır.
# Kadmlara yönelik
her türiö şiddet \ıe
aynmcılıkson
bulmalıdır.
# Devletler, kadına
yönelik şiddetin tüm
biçimlerinin temel
insan haklannın ihlali
olduğunu tanımah,
etkin önlem almalıdır.
şı çıkacaklar. Yürüyüşün
Türkiye delegasyonunda-
ki kadınlar da 8 Ekim'de
Ankara'dakı BM Temsılcı-
liği önünde istemlerini di-
le getırecekler.
Eylemler hakkında bilgi
veren KESK Kadın Sekre-
teri Nevin Kaplan, 1999
yıhnda yaptıkla». kaşvu-
ruyla, Türkiye'nin de yü-
röyüşün katılımcı ülkeleri
arasında yerini aldığını be-
lirterek, etkinliklerin 8
Mart Dünya Kadınlar Gü-
nü'nde yapılan yüriiyüşle
başladığını anımsattı.
17 Ekim Uluslararası
Yoksulluğun Kaldınlması
Günü'nde, New York'taki
BM binası önünde yapıla-
cak etkinlikle yürüyüşün
son bulacağını söyleyen
Kaplan, "IMF, Dünya Tî-
caretOrgütü gibi uluslara-
rası kurumlar, yoksulhığu
derinleştirip süreklileştiri-
yorlar. Yürüvüş, Yeni Dün-
ya Düzeni'ne karşı çıkışın
ifadesi" dedi.
Türkiye'deki kadınlann
yürüyüşe geç katılmasını,
bağımsız kadın örgütleri-
nin bulunmayışına bağla-
yan Kaplan, yapılacak yü-
rüyüş sonrasında çalışma-
lann sürdürülmesi yönün-
de isteklerin bulunduğunu
belirttı. Kaplan, yürüyü-
şün, Türkiye'deki bağım-
sız kadın örgütlenmesine
yönelik ciddi bir adım sağ-
layacağına inandığını vur-
guladı.
Yürüyüş kapsamında,
Türkiye ve diğer ülkeler-
deki kadınlar, hazırlanan
destek kartlanna "yok-
sulluk", "banş", "şid-
det" başlıklan altmda y-
er alan maddelerden, is-
tedikleri 3 tanesini yazı-
yor, imza kampanyalan
düzenliyorlar.
Adana Halkevi'nden tepki
İşçiye destek
için açlık grevi
ADANA (Cumhuriyet
Güney İDeri Bürosu) - Hal-
kevi yöneticileri grevde
olan Exsa ve ücretsiz izne
çıkanlan Çukobirlik işçi-
lenne destek amacıyla aç-
lık grevıne başlayacak.
Yaklaşık 2 aydır grevde
olan Sabancı'lara ait Exsa
Eksport Tekstil Fabrikası
çalışanlanna desteklerinı
belırtmek amacıyla dün
DlSK'ebağlı Tekstil îşçile-
ri Sendikası'na gelen Hal-
kevi yöneticileri, Adana
genelinde emekçilere karşı
özellikle büyük işyerlerin-
de görülen hak gaspı giri-
şimlerinin iyice belirgin-
leştiğini vurgulayarak, şu
açıklamayı yaptılar: "Bete-
diyelerde ve son olarak Ex-
sa'da olduğn gibi tüm çah-
şanbra sıfir sözksmedayat-
malan, Çukobirlik'te işçi-
lerin ücretsiz izne çıkarol-
malan, kamu emekçilerine
yönelik KHK ve Ftipice-
zaevi uygulamasına geçil-
mek istenmesi somürii si-
yaserinin dayatmalandır.
Biz Halkevi olarak, bu da-
yatmalara tepki amacıyla
önümüzdeki cumartesin-
den başlayarak 6 giinlük
açhkgrevine başlayacağrz."
IŞÇIYİZ
HAKUYİZ
KÂZANACAĞIZ
Işçilerden
oturma
eylemi
Beledhe-lş Sendikası'na
bağhtstanbul
Büyükşehir
Beledhesi'nde ve üçe
belediyelerinde çahşan
yaklaşık 500 işçi, grevin
8. gününde Üsküdar
Belediyesi önünde
oturma eylemi yapülar.
"BeJediye işçisi köle
değfldir", "Ekmek yoksa
banş da yok" sloganlan
atan işçikr, "Bu halk ve
vatan saühk değildir".
"Taşerona para var,
işçiye yok* pankartlan
tasıdüar. Belediye-tş
Sendikası Geneİ
Başkanveküi Mustafa
Sohnaz, beledhe
başkanlannın, greve
çıkılmasmın ardından
hizmetlerin aksamadıgı
yönündeki
açıklamalannı
eleştirerek-Eğer
istiyorlarsa hizmeti
bütünüyle durdururuz.
Biz tstanbuUuya hizmet
edrvoruz. Bugün
belediyede işçiden fazla
müteahhit taşeron var.
Ekmeğimize ortak
getirdüer" dedi
(Fotoğraf: SENEM
ÖZTURK)
Istanbul 4. Vergi Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi lehte karar verdi
'Çöp'te keyfi zamlara son
Ekonomi Servisi - Belediye
meclisleri keyfi nedenlerle çöp
vergilerinde yüzde 300-500'ü
bulan artışlara giderken Bölge
İdare Mahkemesi bu uygulama-
mn yanlış olduğuna karar ver-
di. Istanbul 4. Vergi Mahkeme-
si 'nin, çeşitli gerekçelerle çev-
re temizlik vergisini arttıran
Maltepe Belediyesi'nin bu uy-
gulamasına yürütmeyi durdur-
ma kararı vermesinin ardmdan,
Bölge tdare Mahkemesi de be-
lediyenin itiraz başvurusunu
reddetti.
Birçok belediye, hükümetin
2000 yılı için öngördüğü yüzde
26.5'lik zamma uymayarak,
1994 yıhnda çıkan bir tebliğe
dayanarak çöp vergisinde yüzde
500'ü bulan artışlara gitti. Çöp
• Son aşamada davanın yeniden görüşüleceği Istanbul
4. Vergi Mahkemesi'nin iptal yönünde sonuca varması
durumunda yurrtaşlar mahkeme yoluyla yaptıklan fazla
ödemeleri geri alabilecekler.
vergisi oranım konut ve işyerle-
rinin kategorilerini yükselterek
yüzde 400 oranında arttıran
Maltepe Belediyesi'ne karşı
yurttaşlann Istanbul 4. Vergi
Mahkemesi 'ne açtığı davada yü-
rütmeyi durdurma karan çıktı.
İtiraz başvurusuna ret
Belediyenin Istanbul Bölge
Mahkemesi'ne yaptığı itiraz
başvurusu da reddedildi. Mah-
keminin iptal yönünde sonuca
varması durumunda yurrtaşlar
mahkeme yoluyla yaptıklan faz-
la ödemeleri geri alabilecekler.
Hikmet Peker ve Yalçın Aydm
tarafından Istanbul 4. Vergi
Mahkemesi 'ne açılan davada 19
Haziran 2000 tarihinde yürüt-
meyi durdurma karan çıktı.
Bu karann ardmdan Maltepe
Belediyesi çöp vergisi tahsilini
durdurârak, Bölge idare Mahke-
mesi'ne itiraz ettı. Bölge idare
Mahkemesi de, 27 Temmuz
2000 tarihli karannda, "Öngö-
rülen idari işlemin uygulanması
halinde telafisi güç zararlann
doğması ve idari işlemlerin açık-
ça hukuka a\ kın olması şartla-
nnın birlikte gerçekleştiği anla-
şıkhgı cihetle karann dayanağı
kanuni ve hukuki gerekçeler
mahkememizce de uygun görül-
düğünden itirann reddine karar
verfldi'' denildi.
Avukat Adnan Sertd, beledi-
yenin konut ve işyerlerinin ka-
tegorilerini yükselterek çöp
vergisi oranlannı arttırdığım
kaydederek, "Binalann derece-
si artükça vergi oranı da arüyor.
Bu verginin kaü aüldann yok
edihnesi ve kanalizasyon hiz-
metlerinde kullanılması zonın-
lu. Belediye hizmetler için değil,
ihtiyacını karşılamak için vergi-
yi artnnyor'' diye konuştu. Ser-
tel, eylül ayına kadar mahke-
meden iptal yönünde bir karar
çıkmasını beklediklerini sözle-
rine ekledi.
GENÎŞ AÇI
HÎKMET BtLA
Cevizci
Hukukun üstünlüğü nedir?
Örneğin, bir cmuhurbaşkanı "1982 Anayasası
çağdışı biranayasadır, ama yenisiyapılıncaya ka-
dar bu anayasaya uymakzorundayım" derse...
O cumhurbaşkanı hukukun üstünlüğünü mü sa-
vunmuş olur, yoksa 1982 Anayasası'nın üstünlü-
ğünü mü?
1982 Anayasası "hukuk" mudur?
Yoksa "guguk" mudur?
"1982 Anayasası çağdışı bir anayasadır, ama
yenisiyapılıncaya kadarbu anayasaya uymak ge-
rek" diyen hukukçular, siyasetçiler ve yazaıiar bir
araya gelseler, yeni ve çağdaş bir anayasa çıka-
rırlar. Çünkü sayıları o kadar çok...
Ama olmuyor. Olmuyor, çünkü, "7982 Anaya-
sası çağdışı bir anayasadır ama yenisi yapılınca-
ya kadar bu anayasaya uymak gerekir" demek
hem daha kolay.
Bu anayasaya göre cumhurbaşkanı seçilebili-
yorsunuz. Bu anayasaya göre koltuktan uzaklaş-
tınlmanız da o kadar kolay değil. Ama...
"1982 Anayasası çağdışı biranayasadır. Evren-
sel hukuk değerlerine de aykındır. Ben böyle bir
anayasa çerçevesinde cumhurbaşkanı olmayı
reddediyorum" demek de kolay değil...
Hele hele, "7952 Anayasası çağdışı biranaya-
sadır. İnsan haklanna aykın hükümlerie doludur.
Bu anayasa ile hukukun üstünlüğüne inanan bir1
kişinin cumhurbaşkanlığı yapması olanaksızdır.
Içime sindiremiyorum. ıstifa ediyorum ve 1982
Anayasası 'nı da aşan bir hukuk mücadelesi baş-
latıyorum" demek hiç kolay değil.
• • •
Türk tarihinde devletin başında oturanlar, ço-i
ğunlukla büyük hedeflerin adamları oldular. Kimi-ı
nin projesi "Viyana'yı almak", kiminin projesi "Türk
dünyasını bırleştirmek", kiminin projesi "cumhu-
riyet kurmak", kiminin projesi "demokrasiye geç-,
mek", kiminin projesi Avrupa Bırliği'ne girmek"X\.
Bir maddenin bir fıkrasının, bir bendinin bir sa-
tınna takılıp kalmadılar.
Yoksa, Sayın Cumhurbaşkanı, tartışmalı düzen-
lemenın "yasa" olarak yapılmamasına yani şekli-
ne değil de özüne mi karşı? Yoksa Sayın Cumhur-
başkanı 28 Şubat'a mı karşı? Bu konudaki görü-
şünü net olarak açıklaması, işleri biraz daha ko-
laylaştırmaz mı? 28 Şubat sürecinin bitip bitme-
diğini birinci ağızdan öğrenmek vatandaşlar için
daha yararlı olmaz mı?
• • •
Sayın Başbakan'ın dediği gibi Türkiye şimdi
"çok ciddi" bir sorunla karşı karşıya. Cumhurbaş-
kanı kararnameyi imzalamayacağına göre, hükü-
met de vazgeçmeyeceğine göre "irticacı ve bö-
lücü memurlar" ne olacak? Hükümet kolları sıva-
sa, kararnameyi yasa tasansı olarak Meclis'e ge-
tirse, liderler zirveler yapıp gruplan bağlayıcı ka-
rarlar alsa, SSK Yasası sırasında her zeminde din-
lediğimiz hitabet yeteneği yüksek bakanlar Mec-
lis'i, medyayı ve kamuoyunu hazırlasa, 28 Şubat'ın
istediği bu düzenleme çıkmaz mı dersiniz? .;•
Çıkmaz mı? ,
• • •
Fıkrayı birtarihte Çetin Altan'ın köşesinde oku-
muştum:
Padişah öğle uykusuna yatmış.
Tam dalacakken dışandan rahatsız edici bir
ses:
"Cevizciiiiii, cevizciiiii."
Padişah, uykusunu kaçıran adama çok sinirlen-
miş. "Tez" demiş, "yakalayın şu adamı, cevizleri-
ni münasip biryerine sokun."
Hemen koşup adamı yaka paça getirmişler,
buyruğu uygulamaya başlamışlar. Ama olacak gi-
bi değü, adam gülüyor. Infaz görevlisi şaşkınlık
içinde sormuş;
"Delimisin kardeşim sen, bu haline nasılgüler-
sin?"
"Kendime gülmüyorum" demiş cevizci, "Arka-
dan karpuzcu geliyorda, onun başına gelecekle-
re gülüyorum."
•••
Sahi, 28 Şubat'ın daha kaç maddesi vardı?
"irtica ve bölücülükle ilgili" memurlar hakkında-
ki kararnamenin yol açtığı sarsıntıya bakın. Daha
sırada vakıflar, yurtlar, tarikatlarla ilgili 28 Şubat hü-
kümleri var. O zaman ne olacak?
hikmetbfa ntv.com.tr
ÖSS sonuçları
• ANKARA (AA) - Öğrenci Seçme ve
Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Dr. Fethi
Toker, Öğrenci Seçme Sınavı Yerleştirme
(Y-ÖSS) sonuçlannın gelecek hafta içinde
açıklanmasının planlandığını bildirdi. Toker,
adaylann aldıklan puanlara göre üniversitelere
yerleştirme işlemlennın sürdüğünü bildirdi.
Yerleştirme ışlemleri sonucunda, ÖSS'yi 105 ve
üstünde puan alarak kazanan 953 bin 966
adaydan 293 bin 353'ü üniversitelerin ön lisans
ve lisans programlanna yerleştirilecek. Ek
yerleştirme tanhı üniversitelere kayıtlar
tamamlandıktan sonra belirlenecek.
SEKA îşçüeri Türk-Iş'teANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Türk-lş Genel Başkanı Bayram
Meral, özelleştirmenin 'İabna" dö-
nüştüğünü belirterek özelleştirme-
nin istihdamı, üretimi arttırmak için
yapıldığmın söylendiğini, ancak
özelleştirilen işletmelerde, bunun
tam tersinin yaşandığını söyledi.
SEKA Dalaman tşletmesi'nin
çalışanlar, yöre halkı, Dalaman Be-
ledjyesi, diğer belediyeler ve Muğ-
la Özel Idaresi'nın oluşturacağı or-
tak girişim grubuna venlmesi iste-
miyle Ankara'ya gelen işletme ça-
lışanlan Türk-Iş'i ziyaret etti.
Meral, ziyarete gelen Selüloz-Iş
Sendikası'na bağh işçilere hitaben
yaptığı konuşmada, Türkiye'deki
özelleştirme politikalannı eleştirdi.
Özelleştirmenin "talana" dönüştü-
ğünü söyleyen Meral, özelleştirme-
nin istihdamı, üretimi arttırmak için
• SEKA Dalaman
Işletmesi'nin, çalışanlar, yöre
halkı, Dalaman Belediyesi,
diğer belediyeler ve Muğla
Özel Idaresi'nin oluşturacağı
ortak girişim grubuna
venlmesi istemiyle Ankara'ya
gelen işletme çalışanlan Türk-
îş'i ziyaret etti.
yapıldığmın söylendiğini, ancak
özelleştirilen işletmelerde, bunun
tam tersinin yaşandığını savundu.
SEKA Dalaman çahşanlanna, ken-
dilerini temsil eden milletvekilleri-
nin niçin yanlarında ohnadığmı so-
ran Meral, SEKA Dalaman lşlet-
mesi'nin ortak girişim grubuna ve-
rilmesini isteyen işçilen, "bunun
için gereklifirmayıkurmadıklan ve
gerekli fınansmanı sağlamadıklan"
için eleştirdi. Meral, "Ban eksik-
Mkler olduğunu kabul etmek gerek.
Bu işlerin yapıhnış olması gereldr-
di" dedi.
Dalaman Belediye Başkanı Şev-
ket Durmuş da işletmeyi satın ala-
bibnek için yaptıklan çalışmalan
anlattı. Dalaman Kâğıt Fabrika-
sı'nın, Özelleştirme Idaresi Baş-
kanlığı tarafından yapılan ihale so-
nucunda 40 milyon dolara MOPAK
firmasına ıhale edildığının açıklan-
dığını anımsatan Durmuş, "Burada
farklı olaylar dönüyor. İşletmeyi
MOPAK firmasına vermek için
oyunlar oynanıyor" ıddıasını dile
getirdi. Durmuş, özelleştirmeden
sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Ya-
lova'nın söz konusu işletmenin za-
rar ettiği yolundaki sözlerinin doğ-
ru ohnadığmı, ürünlerin doğru fı-
yata satılması durumunda zarar
edihneyeceğini öne sürdü.
ARİF ÖZGÜR
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık..
Ve zehir- zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık...
Sevgili Arif, aramızdan aynlışının birinci yıhnda seni hasrerle anıyonız.
Ailesi ve Dosrları