18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 3 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET g SAYFA HABERLER Bebek ölüm hızında Doğu ile Türkiye ortalaması arasında binde 19'luk fark var Doğu'da bebek öliiıııü aıtıyor SAADETUSLU Ülkelenn gelışmişlik düzeylerin- de en önemli kriterlerden biri olan bebek ölüm hızı Doğu bölgemizde arttı. Bebek ölüm hızı bakımından Türkiye ortalaması ile Doğu arasın- dakî fark da 1993'te binde 7 iken 1998 yıhnda binde 19'a çıktı. Bölgedeki çocuklar için acilen ça- hşma başlatılması gerektiğini vurgu- layan Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Prof. ŞükrüHatun, "Birbölge- nin ekonomik kalkınınası çok uzun bir süre alabilir ama çocuklann bu- nu bekmesi mfimkün değU" dedi. Sessiz sedasız açıklanan Türkiye Nüfus ve Sağlık Araşürması 1998, Doğu ile Batı arasındakı eşıtsizliği bir kez daha gözler önüne serdi. Ha- cettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü tara- fından 5 yıl aralarla yapılan araştır- manın sonuncusu Doğu bölgesinde hem bebek ölüm hızının hem de beş • Bölgedeki çocuklar için acilen çalışma başlatılması gerektiğini vurgulayan Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Şükrü Hatun, "Bir bölgenin ekonomik kalkınması çok uzun bir süre alabilir ama çocuklann bunu beklemesi mümkün değil" dedi. Sessiz sedasız açıklanan Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 1998, Doğu ile Batı arasındaki eşitsizliği bir kez daha gözler önüne serdi. Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından 5 yıl aralarla yapılan araştırmanın sonuncusu, Doğu bölgesinde hem bebek ölüm hızının hem de beş yaş altı çocuk ölüm hızının ilk kez arttığını ortaya koydu. yaş altı çocuk ölüm hızının ilk kez arttığını ortaya koydu. Araştırmada ortaya çıkan bazı sonuçlar şöyle: - Ülkemizde bebek ölüm hızı 1993'te binde 53 iken 1998'de binde 43'e düştü. Bölgelere göre baküdığm- da ölüm hızı en çok Orta Anadolu bölgesinde azaldL Doğu bölgesinde ise 1993 yıhnda binde 60 olan bebek ölüm hızı 1998'de binde 61.5'e vük- seklL - Beş yaş altı çocuk ölüm hızı da Türkiye genelinde binde 61 'den bin- de 52'ye düşerken Doğu bölgesinde binde 70'ten binde 76'ya yükseldi. Türkiye ile Doğu arasmdaki fark ise binde 9'dan binde 24'e yükselmiş ol- du. - Doğu'da yaşayan çocuklann yüz- de 30'unda beslenme yetersiztiği ve yüzde 19'unda bo\ kısahğı saptandı. Yine bu bölgede tam aşıh çocuk ora- nı yüzde 40.6'dan, yüzde 23.9'a düş- tü. Gelişmiş ülkelerde bebek ölüm hı- zı kriterleri binde 10'un altında ka- bul edilirken UNICEF'in verilerine göre 5 yaş altı ölüm hızı göstergele- rinde en kötü ülke binde 316 ile Si- era Lieno, en iyi ülke ise binde 4 ile tsveç. Türkiye ilk 75 ülke arasında yer alıyor. Türkiye ortalamasının iyı görünmesine karşın, Doğu bölgesi binde 76 ile Bolivya, Zimbabve, Su- dan, Eritre gibi dünyanın en geri kal- mış bölgelerindeki sağlık göstergele- rine sahip. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalık- lan Anabilim Dah'ndan Prof. Dr. Şükrü Hatun, bu araştırmanın top- lumsal eşitsizliklerin ve bölgesel so- runlann çocuklar üzerindeki drama- tik etkisini ortaya koyduğunu söyle- di. Toplumsal problemlerden en çok etkilenen çocuklar ıçın öncelikli ça- lışmalann yapıhnası gerektiğini vur- gulayan Prof. Hatun, "Bir bölgenin ekonomik kalkınması çok uzun bir süre alabilir ama çocuklann bunu beklemesi mümkün değü" dedi. Ha- tun, toplumsal sorunlardan en çok et- kilenen çocuklann otomatik sağlık güvencesine alınması gerektiğini ve üniversitelerle bu bölgede ortak ça- lışma yapılabileceğini belirttı. Şük- rü Hatun şöyle konuştu: "TBMM ta- rafindan da onaylanan Çocuk Hak- lan SözJeşmesi'nde 'en yoksul, en de- zavantajh ve genellüde en ihmale uğ- rayan çocuklar, gerek eldeki kaynak- lann kullanımmda gerekse gösterile- cek çabalarda birincı derecede önce- liğe sahip olmahdır' deniliyor. Bu gö- rüş doğrulrusunda Doğu ve Güney Doğu Anadolu BöJgesi'ne başlabla- cağı söylenen sosyal program çocuk- lardan başlamah ve bu bölgedeki ço- cuklara yöneük acil sağlık programı hazuianmahdır. Aşılama oranlan ül- ke genelinde düşüyor. Milli GüvenUk Konseyi'nin bir toplanbsında bu ko- nu ele aiınmahdır." 2000 Yılı Dünya Kadın Yurüyüşü Şiddete karşı yürüyecekler • 150 ülkeden, farklı siyasi görüşlere, partilere ve sendikalara bağh 4 bin 500 kadın grubu, 17 Ekim'de, New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) binası önünde yapacaklan mitingle, kadına yönelik şiddete ve yoksulluğa karşı çıkacaklar. ZEYCANGUL "2000 Yılı Dünya Kadın Yürüyüşü" adı altında top- lanan 150 ülkeden, farklı siyasi görüşlere, partilere ve sendikalara bağh 4 bin 500 kadın grubu, 17 Ekim'de, New York'takı Birleşmiş Milletler (BM) binası önünde yapacaklan mitingle, kadına yönelik şiddete ve yoksulluğa kar- Yürüyüşün istemleri # Uluslararası tophıhık, BM gibi kununlar yeniden düzenknmeli, derookratikkşmelidir. • Devletler, yoksulluğu ve kadınların yoksulluğunu yok etmek için sorumluluk almalıdır. # Üçüncü dünya ülkelerinin borçlan silinmelidir. • Çok Taraflı Yatınm Anlaşması reddedilmedir. • Serbest tkaret bölgelcrive anlaşmalan kakünlmabdır. # IMF'nin dayattığı yapısal uyum programlan kaldınlmahdır. # Kadmlara yönelik her türiö şiddet \ıe aynmcılıkson bulmalıdır. # Devletler, kadına yönelik şiddetin tüm biçimlerinin temel insan haklannın ihlali olduğunu tanımah, etkin önlem almalıdır. şı çıkacaklar. Yürüyüşün Türkiye delegasyonunda- ki kadınlar da 8 Ekim'de Ankara'dakı BM Temsılcı- liği önünde istemlerini di- le getırecekler. Eylemler hakkında bilgi veren KESK Kadın Sekre- teri Nevin Kaplan, 1999 yıhnda yaptıkla». kaşvu- ruyla, Türkiye'nin de yü- röyüşün katılımcı ülkeleri arasında yerini aldığını be- lirterek, etkinliklerin 8 Mart Dünya Kadınlar Gü- nü'nde yapılan yüriiyüşle başladığını anımsattı. 17 Ekim Uluslararası Yoksulluğun Kaldınlması Günü'nde, New York'taki BM binası önünde yapıla- cak etkinlikle yürüyüşün son bulacağını söyleyen Kaplan, "IMF, Dünya Tî- caretOrgütü gibi uluslara- rası kurumlar, yoksulhığu derinleştirip süreklileştiri- yorlar. Yürüvüş, Yeni Dün- ya Düzeni'ne karşı çıkışın ifadesi" dedi. Türkiye'deki kadınlann yürüyüşe geç katılmasını, bağımsız kadın örgütleri- nin bulunmayışına bağla- yan Kaplan, yapılacak yü- rüyüş sonrasında çalışma- lann sürdürülmesi yönün- de isteklerin bulunduğunu belirttı. Kaplan, yürüyü- şün, Türkiye'deki bağım- sız kadın örgütlenmesine yönelik ciddi bir adım sağ- layacağına inandığını vur- guladı. Yürüyüş kapsamında, Türkiye ve diğer ülkeler- deki kadınlar, hazırlanan destek kartlanna "yok- sulluk", "banş", "şid- det" başlıklan altmda y- er alan maddelerden, is- tedikleri 3 tanesini yazı- yor, imza kampanyalan düzenliyorlar. Adana Halkevi'nden tepki İşçiye destek için açlık grevi ADANA (Cumhuriyet Güney İDeri Bürosu) - Hal- kevi yöneticileri grevde olan Exsa ve ücretsiz izne çıkanlan Çukobirlik işçi- lenne destek amacıyla aç- lık grevıne başlayacak. Yaklaşık 2 aydır grevde olan Sabancı'lara ait Exsa Eksport Tekstil Fabrikası çalışanlanna desteklerinı belırtmek amacıyla dün DlSK'ebağlı Tekstil îşçile- ri Sendikası'na gelen Hal- kevi yöneticileri, Adana genelinde emekçilere karşı özellikle büyük işyerlerin- de görülen hak gaspı giri- şimlerinin iyice belirgin- leştiğini vurgulayarak, şu açıklamayı yaptılar: "Bete- diyelerde ve son olarak Ex- sa'da olduğn gibi tüm çah- şanbra sıfir sözksmedayat- malan, Çukobirlik'te işçi- lerin ücretsiz izne çıkarol- malan, kamu emekçilerine yönelik KHK ve Ftipice- zaevi uygulamasına geçil- mek istenmesi somürii si- yaserinin dayatmalandır. Biz Halkevi olarak, bu da- yatmalara tepki amacıyla önümüzdeki cumartesin- den başlayarak 6 giinlük açhkgrevine başlayacağrz." IŞÇIYİZ HAKUYİZ KÂZANACAĞIZ Işçilerden oturma eylemi Beledhe-lş Sendikası'na bağhtstanbul Büyükşehir Beledhesi'nde ve üçe belediyelerinde çahşan yaklaşık 500 işçi, grevin 8. gününde Üsküdar Belediyesi önünde oturma eylemi yapülar. "BeJediye işçisi köle değfldir", "Ekmek yoksa banş da yok" sloganlan atan işçikr, "Bu halk ve vatan saühk değildir". "Taşerona para var, işçiye yok* pankartlan tasıdüar. Belediye-tş Sendikası Geneİ Başkanveküi Mustafa Sohnaz, beledhe başkanlannın, greve çıkılmasmın ardından hizmetlerin aksamadıgı yönündeki açıklamalannı eleştirerek-Eğer istiyorlarsa hizmeti bütünüyle durdururuz. Biz tstanbuUuya hizmet edrvoruz. Bugün belediyede işçiden fazla müteahhit taşeron var. Ekmeğimize ortak getirdüer" dedi (Fotoğraf: SENEM ÖZTURK) Istanbul 4. Vergi Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi lehte karar verdi 'Çöp'te keyfi zamlara son Ekonomi Servisi - Belediye meclisleri keyfi nedenlerle çöp vergilerinde yüzde 300-500'ü bulan artışlara giderken Bölge İdare Mahkemesi bu uygulama- mn yanlış olduğuna karar ver- di. Istanbul 4. Vergi Mahkeme- si 'nin, çeşitli gerekçelerle çev- re temizlik vergisini arttıran Maltepe Belediyesi'nin bu uy- gulamasına yürütmeyi durdur- ma kararı vermesinin ardmdan, Bölge tdare Mahkemesi de be- lediyenin itiraz başvurusunu reddetti. Birçok belediye, hükümetin 2000 yılı için öngördüğü yüzde 26.5'lik zamma uymayarak, 1994 yıhnda çıkan bir tebliğe dayanarak çöp vergisinde yüzde 500'ü bulan artışlara gitti. Çöp • Son aşamada davanın yeniden görüşüleceği Istanbul 4. Vergi Mahkemesi'nin iptal yönünde sonuca varması durumunda yurrtaşlar mahkeme yoluyla yaptıklan fazla ödemeleri geri alabilecekler. vergisi oranım konut ve işyerle- rinin kategorilerini yükselterek yüzde 400 oranında arttıran Maltepe Belediyesi'ne karşı yurttaşlann Istanbul 4. Vergi Mahkemesi 'ne açtığı davada yü- rütmeyi durdurma karan çıktı. İtiraz başvurusuna ret Belediyenin Istanbul Bölge Mahkemesi'ne yaptığı itiraz başvurusu da reddedildi. Mah- keminin iptal yönünde sonuca varması durumunda yurrtaşlar mahkeme yoluyla yaptıklan faz- la ödemeleri geri alabilecekler. Hikmet Peker ve Yalçın Aydm tarafından Istanbul 4. Vergi Mahkemesi 'ne açılan davada 19 Haziran 2000 tarihinde yürüt- meyi durdurma karan çıktı. Bu karann ardmdan Maltepe Belediyesi çöp vergisi tahsilini durdurârak, Bölge idare Mahke- mesi'ne itiraz ettı. Bölge idare Mahkemesi de, 27 Temmuz 2000 tarihli karannda, "Öngö- rülen idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlann doğması ve idari işlemlerin açık- ça hukuka a\ kın olması şartla- nnın birlikte gerçekleştiği anla- şıkhgı cihetle karann dayanağı kanuni ve hukuki gerekçeler mahkememizce de uygun görül- düğünden itirann reddine karar verfldi'' denildi. Avukat Adnan Sertd, beledi- yenin konut ve işyerlerinin ka- tegorilerini yükselterek çöp vergisi oranlannı arttırdığım kaydederek, "Binalann derece- si artükça vergi oranı da arüyor. Bu verginin kaü aüldann yok edihnesi ve kanalizasyon hiz- metlerinde kullanılması zonın- lu. Belediye hizmetler için değil, ihtiyacını karşılamak için vergi- yi artnnyor'' diye konuştu. Ser- tel, eylül ayına kadar mahke- meden iptal yönünde bir karar çıkmasını beklediklerini sözle- rine ekledi. GENÎŞ AÇI HÎKMET BtLA Cevizci Hukukun üstünlüğü nedir? Örneğin, bir cmuhurbaşkanı "1982 Anayasası çağdışı biranayasadır, ama yenisiyapılıncaya ka- dar bu anayasaya uymakzorundayım" derse... O cumhurbaşkanı hukukun üstünlüğünü mü sa- vunmuş olur, yoksa 1982 Anayasası'nın üstünlü- ğünü mü? 1982 Anayasası "hukuk" mudur? Yoksa "guguk" mudur? "1982 Anayasası çağdışı bir anayasadır, ama yenisiyapılıncaya kadarbu anayasaya uymak ge- rek" diyen hukukçular, siyasetçiler ve yazaıiar bir araya gelseler, yeni ve çağdaş bir anayasa çıka- rırlar. Çünkü sayıları o kadar çok... Ama olmuyor. Olmuyor, çünkü, "7982 Anaya- sası çağdışı bir anayasadır ama yenisi yapılınca- ya kadar bu anayasaya uymak gerekir" demek hem daha kolay. Bu anayasaya göre cumhurbaşkanı seçilebili- yorsunuz. Bu anayasaya göre koltuktan uzaklaş- tınlmanız da o kadar kolay değil. Ama... "1982 Anayasası çağdışı biranayasadır. Evren- sel hukuk değerlerine de aykındır. Ben böyle bir anayasa çerçevesinde cumhurbaşkanı olmayı reddediyorum" demek de kolay değil... Hele hele, "7952 Anayasası çağdışı biranaya- sadır. İnsan haklanna aykın hükümlerie doludur. Bu anayasa ile hukukun üstünlüğüne inanan bir1 kişinin cumhurbaşkanlığı yapması olanaksızdır. Içime sindiremiyorum. ıstifa ediyorum ve 1982 Anayasası 'nı da aşan bir hukuk mücadelesi baş- latıyorum" demek hiç kolay değil. • • • Türk tarihinde devletin başında oturanlar, ço-i ğunlukla büyük hedeflerin adamları oldular. Kimi-ı nin projesi "Viyana'yı almak", kiminin projesi "Türk dünyasını bırleştirmek", kiminin projesi "cumhu- riyet kurmak", kiminin projesi "demokrasiye geç-, mek", kiminin projesi Avrupa Bırliği'ne girmek"X\. Bir maddenin bir fıkrasının, bir bendinin bir sa- tınna takılıp kalmadılar. Yoksa, Sayın Cumhurbaşkanı, tartışmalı düzen- lemenın "yasa" olarak yapılmamasına yani şekli- ne değil de özüne mi karşı? Yoksa Sayın Cumhur- başkanı 28 Şubat'a mı karşı? Bu konudaki görü- şünü net olarak açıklaması, işleri biraz daha ko- laylaştırmaz mı? 28 Şubat sürecinin bitip bitme- diğini birinci ağızdan öğrenmek vatandaşlar için daha yararlı olmaz mı? • • • Sayın Başbakan'ın dediği gibi Türkiye şimdi "çok ciddi" bir sorunla karşı karşıya. Cumhurbaş- kanı kararnameyi imzalamayacağına göre, hükü- met de vazgeçmeyeceğine göre "irticacı ve bö- lücü memurlar" ne olacak? Hükümet kolları sıva- sa, kararnameyi yasa tasansı olarak Meclis'e ge- tirse, liderler zirveler yapıp gruplan bağlayıcı ka- rarlar alsa, SSK Yasası sırasında her zeminde din- lediğimiz hitabet yeteneği yüksek bakanlar Mec- lis'i, medyayı ve kamuoyunu hazırlasa, 28 Şubat'ın istediği bu düzenleme çıkmaz mı dersiniz? .;• Çıkmaz mı? , • • • Fıkrayı birtarihte Çetin Altan'ın köşesinde oku- muştum: Padişah öğle uykusuna yatmış. Tam dalacakken dışandan rahatsız edici bir ses: "Cevizciiiiii, cevizciiiii." Padişah, uykusunu kaçıran adama çok sinirlen- miş. "Tez" demiş, "yakalayın şu adamı, cevizleri- ni münasip biryerine sokun." Hemen koşup adamı yaka paça getirmişler, buyruğu uygulamaya başlamışlar. Ama olacak gi- bi değü, adam gülüyor. Infaz görevlisi şaşkınlık içinde sormuş; "Delimisin kardeşim sen, bu haline nasılgüler- sin?" "Kendime gülmüyorum" demiş cevizci, "Arka- dan karpuzcu geliyorda, onun başına gelecekle- re gülüyorum." ••• Sahi, 28 Şubat'ın daha kaç maddesi vardı? "irtica ve bölücülükle ilgili" memurlar hakkında- ki kararnamenin yol açtığı sarsıntıya bakın. Daha sırada vakıflar, yurtlar, tarikatlarla ilgili 28 Şubat hü- kümleri var. O zaman ne olacak? hikmetbfa ntv.com.tr ÖSS sonuçları • ANKARA (AA) - Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Dr. Fethi Toker, Öğrenci Seçme Sınavı Yerleştirme (Y-ÖSS) sonuçlannın gelecek hafta içinde açıklanmasının planlandığını bildirdi. Toker, adaylann aldıklan puanlara göre üniversitelere yerleştirme işlemlennın sürdüğünü bildirdi. Yerleştirme ışlemleri sonucunda, ÖSS'yi 105 ve üstünde puan alarak kazanan 953 bin 966 adaydan 293 bin 353'ü üniversitelerin ön lisans ve lisans programlanna yerleştirilecek. Ek yerleştirme tanhı üniversitelere kayıtlar tamamlandıktan sonra belirlenecek. SEKA îşçüeri Türk-Iş'teANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, özelleştirmenin 'İabna" dö- nüştüğünü belirterek özelleştirme- nin istihdamı, üretimi arttırmak için yapıldığmın söylendiğini, ancak özelleştirilen işletmelerde, bunun tam tersinin yaşandığını söyledi. SEKA Dalaman tşletmesi'nin çalışanlar, yöre halkı, Dalaman Be- ledjyesi, diğer belediyeler ve Muğ- la Özel Idaresi'nın oluşturacağı or- tak girişim grubuna venlmesi iste- miyle Ankara'ya gelen işletme ça- lışanlan Türk-Iş'i ziyaret etti. Meral, ziyarete gelen Selüloz-Iş Sendikası'na bağh işçilere hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye'deki özelleştirme politikalannı eleştirdi. Özelleştirmenin "talana" dönüştü- ğünü söyleyen Meral, özelleştirme- nin istihdamı, üretimi arttırmak için • SEKA Dalaman Işletmesi'nin, çalışanlar, yöre halkı, Dalaman Belediyesi, diğer belediyeler ve Muğla Özel Idaresi'nin oluşturacağı ortak girişim grubuna venlmesi istemiyle Ankara'ya gelen işletme çalışanlan Türk- îş'i ziyaret etti. yapıldığmın söylendiğini, ancak özelleştirilen işletmelerde, bunun tam tersinin yaşandığını savundu. SEKA Dalaman çahşanlanna, ken- dilerini temsil eden milletvekilleri- nin niçin yanlarında ohnadığmı so- ran Meral, SEKA Dalaman lşlet- mesi'nin ortak girişim grubuna ve- rilmesini isteyen işçilen, "bunun için gereklifirmayıkurmadıklan ve gerekli fınansmanı sağlamadıklan" için eleştirdi. Meral, "Ban eksik- Mkler olduğunu kabul etmek gerek. Bu işlerin yapıhnış olması gereldr- di" dedi. Dalaman Belediye Başkanı Şev- ket Durmuş da işletmeyi satın ala- bibnek için yaptıklan çalışmalan anlattı. Dalaman Kâğıt Fabrika- sı'nın, Özelleştirme Idaresi Baş- kanlığı tarafından yapılan ihale so- nucunda 40 milyon dolara MOPAK firmasına ıhale edildığının açıklan- dığını anımsatan Durmuş, "Burada farklı olaylar dönüyor. İşletmeyi MOPAK firmasına vermek için oyunlar oynanıyor" ıddıasını dile getirdi. Durmuş, özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Ya- lova'nın söz konusu işletmenin za- rar ettiği yolundaki sözlerinin doğ- ru ohnadığmı, ürünlerin doğru fı- yata satılması durumunda zarar edihneyeceğini öne sürdü. ARİF ÖZGÜR Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani, kurşun sıksan geçmez geceden, Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık.. Ve zehir- zıkkım cıgaram. Gene bir cehennem var yastığımda, Gel artık... Sevgili Arif, aramızdan aynlışının birinci yıhnda seni hasrerle anıyonız. Ailesi ve Dosrları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle