Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 3 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
ALLECRO EVtN İLYASOĞLU
îsviçre'deld müzik elçimizAvrupa'da Türkiye'nin tnüzik elçi-
ligini yapan Ingıliz bir dostumuz var.
Hovtard Griffiths Uzun yıllar Anka-
ra 'da yaşamış, opera orkestrasında çaJ-
mış, orkestralanmızı yönetmış ve bir
Türk aileye damat olmuş. Halen ünlü
Isviçre Oda Orkestrası'nın sanat yö-
netmeni ve daimi şefi. Orkestrasının
programlanna her mevsim Türk bes-
tecîlerinı kattığı gibi, Türk solıstlen-
ne de yer verdiriyor. Ünlü CD şirket-
leri ıçin Türk bestecilerinden oluşan
ya <ia Türk solistlerini içeren CD'ler
hazırlıyor. HowardGriffiths'e "onur-
sal sanat elçimiz" gibi bir unvan venl-
se yennde olur.
Onceki yıl Koch/Schwann şırketi
tarafından piyasaya sunulan "Lirik
Konçerto" adlı CD, rahmetli Cengiz
Tanç'ın aynı adlı yapıûndan almışn baş-
lığını. fçinde UrviCemalErkin'ın Sın-
fonietta'sı, Cemal Reşit Rey'in An-
dante Allegro su (Suna Kan solistliğın-
de) ve Nevh Kodalb'nın Adagio'su yer
alıyordu. Bu kez Koch/Schwann Mu-
sıca Mundı'nin yayımladığı CD, Ah-
met Adnan Saygun'a aynlmış. Beste-
cınin op. 29 Bınnci Senfonisi ılk kez
bir CD üstünde yer alıyor. Dığer ya-
pıt ise op. 62 Concerto da Camera ad-
lı oda konçertosu GrifTıths yönetimin-
deki Northern Sinfonia tarafından ses-
lendirilmiş. "Profesyoner bir Avrupa
orkestrasının hazırladığı nice çağdaş
kayıttan birisi olarak karşımızda du-
ruyor. Belki Türk yorumculan ma-
kamsal bölümleri daha sıcak, aksak ri-
timleri de daha canlı işlerdi, şeklinde
düşûnebilirsiniz. Oysa işin bütünün-
deki dinamızm, tertemiz üflemeliler,
çarpıcı kreşendolar ve o incecik pianıs-
simolar öylesine etkileyici ki, bu yo-
rum Saygun'un dünya ölçütlennde bir
besteci olduğunu bir kez daha kanıt-
lıyor.
Saygun, 1946'da op. 26 Yunus Em-
re Oratoryosu'nu yazmış, hemen ar-
duıdan op. 27 Bırincı Yaylı Çalgılar Ku-
varteti'nibestelemişve 1947'den 1952
yılına dek op. 28 Kerem Operası'nı
yazmakla uğraşmıştır. 1953 yılında, 46
yaşındaki bestecinin en önemli ürünü
Binnci Senfonı'dir. Beş senfonisi ara-
syjoda.geleneksel biçim anlayışına en
bağh olanıdır. 4 Mayıs 1978'de ta-
mamlanan Oda Konçertosu ise ilk kez
• Koch/Schwann Musica
Mundi'nin yayımladığı
CD, Ahmet Adnan
Saygun'a aynlmış.
Bestecinin op. 62
Concerto da Camera adlı
oda konçertosu,
Avrupa'daki sanat elçimiz
Howard Griffiths
yönetimindeki Northern
Sinfonia tarafından
seslendirilmiş.
• Yekta Kara, yöneticilik
deneyimi ve zengin imge
gücü sayesinde bundan
sonra da aldığı her görevin
üstesinden gelecektir.
1979'da Istanbul Festivalı'nde seslen-
dirilmiştir. Saygun, diğer yapıtlan gi-
bi modal olan bu çalışmasında, Türk
halk müziği ve Türk sanat müziği
renklerini kendi mod özelliklerine gö-
re kullanmıştır. Bu yapıtlann yer al-
dığı CD'yi şimdi dünyanm her köşe-
sinde bulabilirsiniz!
Zürih Oda Orkestrası ve Lucerne
konser dizilerinin 2000-2001 yılı prog-
ram kitapçıklannda şef Howard Grif-
fiths gibi bir Türk dostunu sanat yö-
netmeni ve konserlerin çoğunun şefi
olarak gormekJe sevinç duyuvoruz.
Konserprogramlannın solistlenne göz
atınca ülkemızi en üst düzey konser sa-
lonlannda temsil eden Pekmeffler ve Fa-
zıl Say gibi solistleri bulmak kıvanç
venci. Pekineller 10 Mayıs 2001 tari-
hinde Griffiths yönetimindeki Zünh
Oda Orkestrası ile Mozart'ın Iki Pi-
yano Için Konçerto'sunu çalacaklar. Fa-
zıl Say da 11 Mayıs 2001 tarihinde Mo-
zart'ın KV 413 Pıyano Konçertosu'nu
seslendirecek.
Geçen yıllarda orkestranın yayın-
ladığı CD'ler arasında ise Ferhan-Fer-
zanOnder piyano ikilisinin solistliğin-
deki kayıt göze çarpıyor. Griffiths yö-
netimindeki Zünh Oda Orkestrasıjju _
yılki Avrupa turnesınde Istanbul'a da
uğrayarak 13 Ekım 2000 tanhinde Ce-
mal Reşit Rey Salonu'nda bir konser
verecek.
Yekta Kara olayı
Yekta Kara'nın Kültür Bakanlı-
ğı'nca Istanbul Devlet Opera ve Ba-
lesi müdürlüğünden alınması, bugü-
ne kadar medyada eşi görülmemiş tep-
kilere yol açtı. Böylece opera ve bale
dünyası gibi çok seçkin bir kitleye ses-
lenen bu sanat dalının sorunlan da il-
gi odağı oldu. Birçok basm üyesi ne-
redeyse Yekta Kara (Tann korusun) öl-
jmüş gıb^ijas tutuj^ona^ıersiyeler
düzdü. Oysa Yekta Kara, bunca yıllık
yöneticilik deneyimi ve zengin imge
gücü sayesinde bundanböyle hangi gö-
revi alırsa alsın yine üstesinden gele-
cektir.
Yekta Kara, operaya geniş bir izle-
yici kitlesi toplamayı başardı. Basın-
la olağanüstü güzel ilişkiler kurdu.
Zamanındaki her yeni temsil bir "otay"
niteliği taşıdı. Ve bir başka yeni tem-
sil hangi sürpnzler getirecek, şeklin-
de merakla beklendi. Böylece tstan-
bul'da opera ve balenin temsillerine
sponsor olmak için pek çok kurum
neredeyse yanş eder hale geldi. Her
prodüksiyondan unutamadığımız bir
takım anılar var: Kimi zaman bir ay-
nnh, örneğin Turandot'daki Uzakdo-
ğu tiyatrosundan getirdiği uzun tır-
naklar, özel yelpazeler gibi. Kimı za-
man özel bir dansçı Samson ve Dali-
la'daki Kara Afrikalı John Hfllgıbı Ki-
mi zaman bir koreograf. Youri Va-
mos'un Carmina Burana ve Spartaküs
koreografileri gibi. Kimi zaman bir
rejisör: Uçan Hollanda'yı sahneleyen
Del Monaco gibi. Ve rahmetli Zehra
Yüdız ile yücelen Salome, Uçan Hol-
landalı, Tosca, Aida temsilleri. Yurt-
dışından çağırdığı orkestra şefleri, ışık-
çılar, dekorcular, dansçılar, yönetmen-
lerin her biri yeni birer soluk getirdi.
Lirik Tarih gösterisini birçok yazan-
mız gibi bir "rnudze" olarak değerlen-
dirmiyorum. Teknik açıdan bir "leit-
motif" eksikliği ve değişik düzeyde-
ki sanatçılann bir araya getirilmesi
vb. gibi eleştirilerimi kendisine de ilet-
miştim. Bence Yekta Kara'nın sahne-
ye koyduğu operalardaki yüreklıliği ve
medya ile ilişkilerdeki ustalığı daha
önemlidir.
Görevden alınmasının teknik ve hu-
kuksal nedenlerini açıklamak uzman-
lann işi. Ben Yekta Kara'nın sanatsal
katkılannın altını çizmek istedim. Yö-
netiminin perde arkasında kalan sorun-
larını opera ve bale ailesindeki tanık-
lar değerlendirecektir. Tek bildiğim,
bundan sonra atanacak müdürün işi-
nin çok zor olduğu. Hem basınla iliş-
kileri aynı düzeyde koruyacak hem
sponsorlara alımlı, "mega" olaylar ya-
ratacak, hem de opera ve bale ailesi
içinde huzurlu ve dengeli bir işbirliğı
sağlayacak. t ••*• •
evini@boun.edu.tr ' , ,
Franco Zefflrelli 'Aida' operasını sahneliyor
'Lirik operada yeni
bir çığır açacağım'
Kültür Servisi - Ünlü İtalyan film yö-
netmenı Franco Zeffirelli, Verdi'nin ün-
lü operası 'Aida'yı sahneliyor.
Görkemli sahneleriyle dikkat çeken
opera için özellikle TeatroVerdi di Bus-
setto'nun küçük sahnesinı tercih eden
yönetmen, yapıtın dünyanın en küçük
ve en genç Aida'sı
olacağını söylüyor.
Ünlü italyan bes-
teci Verdi ıçin dü-
zenlenen kutlamalar
kapsamında 'Tosca-
naWarDemeği',Zef-
firelli'den açılışı,
özellikle Verdi'nin
adını taşıyan 400 ki-
şılık bu küçük tiyat-
roda yapmasuıı rica
etmiş. Ama Zeffirel-
li,'FabtafiP veya'La
Iraviata' gibi küçük
boyutlu bir opera ye-
rine, 'Aida' yı sah-
nelemek istemiş.
"Bu asbnda olanak
dışı gözüküyordu"
diyor Zeffirellı:
"Ama ben gereken
bütün objeleri kıd-
lanmak yerine Ver-
di'nin asîl anlatmak
istcdiğini sahneye ta-
Bu yüzden Zeffi-
relli, içinde fillerin
bile bulunduğu dev
bir oyuncu kadrosu
yerine binalann oran-
tılan ile oynamak gi-
bi küçük detaylarla
büyüklük hıssini ya-
ratmaya çahşıyor. En
büyük engel savaş at-
lannın eğitildiği Verona Arenası sah-
nesi.
Zeffirelli, bu sahneyi küçük bir hile
ile başanyla halledeceğine inanıyor.
Geçit töreninde köleleri göstermek ye-
rine, olaylan onlann bakış açısından
göstermeyi seçmiş. Atlann ve askerle-
rin sadece dev bir toz bulutu olarak su-
nacak olan yönetmen, etkiyi arttırmak
için kendi çektiği, alkış tutan kalaba-
lÂkarelerini ise sahnenin duvarlarına
yansıtacak.
Operadakı tek kısaltma ise 'Büyük
Dans' ve 'Kutsal Marş' gibi bölüm-
ler...
'En büyük kazanamız müzik olacak'
diyen Zeffirelli, şöyle ekliyor:" Orpel-
lolardan kurtulup daha içten ve lirik
bir müzik ortaya çıkarmaya çaüşük."
Üç ayn koronun
yer alacağı sahne-
de, dünyanın dört
bir yamndan gel-
miş genç seslere
yer vermiş Zeffi-
relli. Bunun nede-
ni ise özellikle
gençlerin ilgisini
çekmek istemesi.
Tıpkı daha önce si-
nemaya uyarladığı
'RomeoveJülvet'te
olduğu gibi burada
da modern bir gö-
rünümle gençlerin
ilgisini çekmeyi
amaçlayor:
"Yeni bir şey ya-
parken gençüği de
göz önüne almak
lazım. Bu yüzden
flziksel görüntüye
ve yaşa özellikle
önem venüm. Me-
sela Aida'yı canlan-
dıracak genç ve gü-
zel zenci kız. o za-
manki köleler gibi
banyerlerdegöğüs-
lerini de sergileye-
cek. Radames ve
Amneris'i de özel-
likle seçtiğim, çok
. . . çekici iki genç can-
çekmeyı amaçlıyor. îandıracak. Ama
^^~"—™' sadeceoyuncukad-
rosu değiL, perde arkası çahşanlannın
da genç olnıasına özen gösterdim."
Zeffirelli böylece lirik opera tarzın-
da yeni bir çığır açacağım belirtiyor:
"Çok az parayla da iyi işler çıkanlabi-
leceğini göstermiş oİacağım. BBC ve
-»talyan film yönetmeni
Zeffirelli, gereken bütün
objeleri kullanmak yerine
Verdi'nin asıl anlatmak
istediğini sahneye
taşıdığnıı söylüyor ve
modern bir görünümle
gençlerin ilgisini
Canal Plus, şimdiden çekünler için yer
ayntn. Ama bu ber zaman bu tür ope-
ralar çekeceğim anlamına gelmesin.
Bundan sonra, gelecek yılki kutlamalar-
da, sa\aş makinesi 'Trovatore' ile sah-
neyi kana bulayacağun."
Sanatta kazanımlar,yitimler
ÖNDER KÜTAHYALI
İZMİR - Oturduğumuz apartma-
nın altında bir işlik var; heykel ve
pano gibi şeyler yapıyorlar. Üret-
tikleri son parçayı boyamak için
dışan çıkardılar. Kabartma figür-
lerle işlenen konuda, bulut küme-
leriyle kaplı gökyüzü, bulutlann
üzerinde bir uçak ve güneş vardı.
Insan, güneşi örten bulutlara söz
geçiremiyor; ama uzun yollan kı-
sa eden uçağı yaparak onlann üs-
tüne çıkıyor, sevgili güneşiyle bu-
luşuyor.
Yukandaki rümcelerde olağanüs-
tü bir özellik yok; fakat çizgilerle
figürler gündeme geldiğinde iş de-
ğişiyor. Kahcılık düzeyi ne olursa
olsun yapılan şey sanattır. Pano-
nun içeriği, sözcüklere gerek kal-
madan sanatsevere ulaşmaktadır.
Bu doğrudanlık açısından mü-
zikte iki engele takılıyoruz. Resmi
ya da heykeli birkaç sanayi içinde
tümüyle algılayabiliriz; ama mü-
zikte, içeriğin öğelerini sonuna dek
dinlemek gerek. Üstelik sesler, tı-
nılar, ritimler. soyut kavTamlann
aracıdır ve içerik, müziğin kendi-
sine özgüdür.
Böyle olunca sadece müzik sev-
gisi yetmiyor; her sanat dalı gibi
onun da insanı etkileyiş biçimi üze-
rinde düşünmek ve vanlan sonuç-
lan topluma telkin etmek gerek.
Genç sanatçılarla sanatçı adaylan-
nın ortaya koymakta olduğu üretim,
aynca büyüklerimizin müzik eği-
timi alanında harcadığı emek, bi-
zim gibi sanat üzerinde düşünme-
ye yeltenenlerin çizgisini iyice aş-
maktadır.
Ece Tokath'mn başarısı
Müziğe ayırdığımız "Kültür"
sayfamız, gençlerin başanlannı si-
ze ulaştınyor. tşte Izmir'den bir ha-
ber: 17 yaşındakij)iyano öğrenci-
sı Ece Tokatlı, DEU Devlet Konser-
vatuvan"nda Prof. Aykut Bakır'ın
suııfında liseyi bitirdi ve geçen yıl
Belçika Krallık Konservatuvan' na
girdi. Bir yıllık eğitimin sonunda,
oradaki öğrencileri ürküten bir işin
üstesinden geldi; kurumun çetin
ceviz sayılan solfej ve oda müziği
sınavlannı birincilikle vererek ödül
aldı. Ailesi ve arkadaşlan mutlu;
ama burs almak kolay değil. Her şe-
yin yolunda gitmesini ve genç sa-
natçının başanlannı sürdürebilme-
sini dileriz.
Müzik öğreten büyüklere gelin-
eğitimcimiz
Fehamettin
Özgüç 14
Ağustos'ta
aramızdan
aynldı. Özgüç
son olarak îzmir
Belediyesi
bünyesinde bir
çocuk
korosunun
kurulmasında ve
öğrencilerinin
eğitilmesinde
öncü olmuştu.
ce; onlarla ilgili bir başanyı üzün-
tüyle kanştırarak duyurmam gere-
kiyor. Değerli eğitimcimiz, dostu-
muz, ağabeyimiz Fehamettin Öz-
güç, 14 Ağustos günü aramızdan ay-
nldı.
Fehamettin Hoca. Gazi Eğitim
Enstitüsü'nün müzik bölümünü bi-
tirmişti; ama bununla yetinmeye-
rek Almanya'da Stuttgart Devlet
Yüksek Müzik Okulu'nda da uzun
bir eğitim dönemi geçirdi. Özel-
likle koro ve orkestra şefliği, Viyo-
la ve Müzik Tarihi alanlannda uz-
manlaştı.
Türkiye'ye döndüğünde, kendi-
sini yetiştiren kuruma yıllarca hiz-
met verdi. Bu arada Ankara Rad-
yosu'nda da ses uzmanı (tonmeis-
ter) olarak çalıştı, aynca müzik
programlan yaptı.
Özgüç, 1975'tehizmetegirenlz-
mir Devlet Senfoni Orkestrası'nm
viyola sanatçılan arasındaydı. O
zamanki Ege Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimle-
ri Bölümü'nün kurucusu rahmetli
Prof. Dr. GültekinOransay, zaman
içinde Özgüç hocayı da oraya öğ-
retim görevlisi olarak aldı.
1982'de tzmir Devlet Opera ve
Balesi açılmış, çok geçmeden ku-
rumda bir koro oluşturulmuştu. Öz-
güç, üyeleri suıavla belirlenen top-
luluğu bir süre çalıştırdı. Derken
emeklilik zamanı geldi; ama sev-
gili dostlan HazarAlapuıar ve Say-
ram Akdil, bu dönemde de onun pe-
şini buakmadılar. Şöyle ki:
Saym Süha Baykal'ın Merkez tl-
çe Belediye Başkanlığı dönemin-
de Îzmir Belediyesi bünyesinde bir
çocuk korosu kurulması düşünül-
müştü. Dostlanmız, Fehamettin
ağabeye koroyu kurması ve eğitme-
si yolunda ısrar ettiler. Üç uzmarun
yaptığı smavdan sonra koro çalış-
maya başladı.
Fehamettin ağabey Saym Kum-
nı Canku'yu da yaruna almıştı. So-
nuç birkaç yönden olumluydu. Sa-
yın Canku gibi değerli bir koro eği-
timcisini kazandık. Üyelerden en az
beş tanesi konservatuvara girdi. Bu
kişiler, çeşitli kurumlarda görev
yapmaktadır. Son olarak koro, Îz-
mir Devlet Operası'nın bünyesine
alındı. Böylece ülkemizüı en güzel
tınlayan çocuk korosunun temeli
atılmış oldu.
2000 yılının yaz aylanna gelin-
diğinde Fehamettin ağabeyin be-
deni yüksek tansiyonla iyice yıpran-
mıştı; ruhuna artık özgürlüğünü
verme gereği duydu. Tıpkı panoda-
ki uçağm insanı güneş ile buluştur-
ması gibi bu yorgun beden de ru-
hunu ödüllendirdi, onu hak ettiği
Cennet ülkesine gönderdi. Saygı
ve rahmetle anıyoruz.
Altın Plar ödülünü aldı
Enrique
Istanbul
Kültür Servisi- Ispan-
yol şarkıcı Enrkjue Ig-
lesias, yeni albümü " Vi-
vir"! tanıtnğı Avrupa tur-
nesıne Istanbul'da Ru-
melihisan'nda verdiği
konserle başladı.
Sanatçı, geçen kasım
ayında çıkardığı ilk tn-
gilizce albümü "Enri-
que"nin Türkiye'deki sa-
tışlanyla da 'Altın Plak'
almaya hak kazandı.Ig-
lesias'a ödülü, Universal
Müzik Türkiye yetkili-
leri tarafından verildi.
1996 yılında En İyi
Latin Sanatçısı dalında
'Gramnıy' ödülü kaza-
nan sanatçı, düzenledi-
ği basm toplantısında,
yeni albümünde Bruce
Springsteen'in bir şar-
kısına cover yaptığını
belirtti. Amerikah pop
şarkıcısı VVhitney Hous-
ton ile bir düet çalışma-
sı da yapan sanatçı, bu
şarkıyı ikisinin de çok
beğendiklerini ve sonun-
da düet yapmaya karar
verdiklerini kaydetti. iki
sanatçı, ilk defa mayıs
Iglesias
'daydı
ayında Türkiye 'yede bir
televizyon kanalının yıl-
dönümü gecesinde sah-
ne almak için bir araya
gelmişti.
Gelecek albümünü,
Ocak 2001 'de çıkaracak
olan Iglesias, bu albü-
mün tamamen Ispanyol-
ca olacağını ve daha son-
ra tamamen Ingilizce bir
albüm yapmak istediği-
ni söyledi. Sanatçı, son
yıllarda Latin müziğine
duyulan ilgiyi ise bazı
Latin sanatçılann daha
önce Ingilizce albüm çı-
karmamış olmalanna
bağlıyor.
Orson VVelles cinayetle
suçlanıyor
• Kültür Servisi-
15 yıl önce
yaşammı yitiren
ünlü Amerikeh
oyuncu ve
yönetmen Orson
Welles cinayetle
suçlanıyor. Sunday
Times'ta çıkan
habere göre,
Welles'i 1947
yılında 'Black
Dahlia' ismiyle
tanınan22
yaşındaki Elızabeth Short'u öldürmekle suçlayan
kişı, Short'un çocukluk arkadaşı Mary Pacios.
Pacios, Welles ve Short'un bir restoranda
tanıştıklannı ve o sıralarda Welles'in Rita
Hayvrarth'Ia oTan evliliğinin de sallantıda "
olduğunu açıkladı.Los Angeles polisi, olayın
meydana geldiği günden beri dosyanın hiç
kapanmadığını ve uzak bir ihtımal olsa da
Welles'in olayla ilgisini araştıracaklannı belirtti.
Dulcinea'da Ingıliz Kadın
Sanatçılar'ın video-art gösterimi
I Kültür Servisi - Dulcınea- Çağdaş Sanatlar Içın
Özgür Mekân'da 1 Eylül-14 Ekim tarihleri
arasında gerçekleşecek Cristiana Penella ve
Maria Rosa Sossai tarafından hazırlanan
'Sweetie' isimli vıdeo-art gösterisi, Ingıltere'deki
kadın sanatçılann video sanatında kaydettikleri
son gelişmeleri ortaya çıkarma ve arşıvleme
amacını taşıyor. The British Council'in
sponsorluğunu üstlendiği gösteri, 80'lere ve
90'lara ait iki ayn derlemeden oluşuyor, Britanya
Video sanatında kadın kimliğinı sorguluyor.
Proje, pazar ve pazartesi hariç her gün saat 13.00
ile 22.00 arasında, Dulcinea'da izlenebilir.
VVoody Allendan Edgap Allan
Poe'nıın evine destek
• Kültür Servisi - Ünlü oyuncu ve yönetmen
Woody Allen, New York entelektüellerinin
başlattığı, Edgar Allan Poe'nun evini kurtarma
çalışmalanna destek verdi. Greenwich Village'da
bulunan ev, New York Ünıversitesi tarafından 13
katlı bir fakülte yapılması için yıkılmak isteniyor.
Fakat bu ev, Poe'nun en ünlü yapıtı olan 'The
Raven'i gerçekleştirdiği ev olma özelliğini taşıdığı
için edebiyat çevreleri evin yıkılmasına tepki
gösteriyor. Woody Allen, Greenwıch Village'rn
New York'un en güzel yerlerinden biri olduğunu
belirtirken New York Üniversitesi'nin burada bir
fakülte yapmak istemesini kınadığını kaydetti.
Jennifer Lopez, pessam
Frida KaMo'yu oynayacak
• Kültür Servisi - Pop şarkıcısı Jennifer Lopez,
Meksıkalı ressam Frida Kahlo'nun yaşam
öyküsünün canlandınlacağı bir filmde
oynayacak. Yönetmen Luis Valdez'in 1991
yılından bu yana hayata geçirmek istediği proje,
ressamm ilginç hayatının anlatıldığı 'Frida: A
Biography of Frida Kahlo' adlı kitaptan
esinlenerek sınemaya aktanlacak. Valdez, söz
konusu proje için Madonna dahil birçok isimle bu
rolü canlandırması için temasa geçmiş.
Hendrix'in ceketi müzayedede
I Kültür Servisi - Ünlü rock gitaristi Jimi
Hendrix'in bir ceketi eylül ayında Sotheby's
Müzayede Evi'nde satışa çıkanlacak. 'Rock
Tarihi Isim'ini taşıyan açık arttırmada yetkililer,
cekete iki yüz yirmi Fransız Frangı değer biçti.
Hendrix bu ceketi, 'Jimi Hendrix Experience'
albümünün turne programı öncesinde arkadaşı
Judith Vernon'a hediye etmişti.
Kemancı Franco Donatoni öldü
• Kültür Servisi - 20. yüzytlın ikincı yansınuı en
önemli müzisyenlerinden italyan Franco
Donatoni, Milano'da 73 yaşında öldü. Verona'da
doğan ve yedi yaşmdan itibaren keman çalmaya
başlayan sanatçı, Darmstadt okullannda aldığı
eğitimle sanat dünyasına atıldı. Yapıtlanyla klasik
müzik dünyasında kendine önemli bir yer edinen
Donatoni, çok sayıda genç müzisyene de
öğretmenlik yapmıştı.