23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 AĞUSTOS 2000 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 19 GUNCELıCÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada bir görüşme sonunda günlerdir savunageldikleri hukuksal görüşlerden vazgeçeceklerse.. diyecek yok. Hukukun üstünlüğüne saygı duyan devlet olma özJemi bir yana, böyle bir sonuç ancak bir "guguk devleti'ne işaret! Başbakan, zaten kararnameyi yaşama geçirebil- mek için demokratik kimi ilkelenn canına okudu. Toplumun yargılanna büyük önem verdığini herfır- satta yineleyen Ecevit'e; sokaktaki adamın "bir ta- rihlerde demokrasi uğruna savaşan eski Ecevit'in nereterde olduğunu" sorup soruşturduğunu acaba duyurdular mı? Yazılı basında hemen her gün yayımlanan köşe yazılan genelde Ecevit'i eleştiriyor. KHK için hukuk- sal kimi gerekçelergösteren demokrat Ecevit'in, ka- palı kapılar ardında kararnameyi askerlerin istedik- lerini söyleyerek demokratik ınançlannı terk eder bir duruma düştüğü kulislerde ırdelenıyor, hştta yazar- lara konu oluyor. Ecevit, bir zaman kimi konulan ya da sorulan "içi- ne sindiremediğini" söylerdi. Daha sonra konuyu "duymamış" olmayı yeğledi. Son olarak; kararnameyi askerlerin istediğine iliş- kin sorulan, "aynntılaragirmekistemediğini" söyle- yerek geçiştiriyor. Aynntı dediği konu da ne aynntı ama? Laik cumhuriyete karşı hareketlerde kuşkusuz ge- len geçen bütün hükümetlerden çok daha öteye du- yariı olan askerler; devlete sızan irticacı öğelenn "fe- mizlenmesini" -28 Şubat 1997'den beri- ısrarla is- tiyoriar. Konuya omuz silkip geçenler ise siviller! Devleti içinden yıkma girişimîerini -askerler gibi- büyümeden boğmayı kim istemıyor ki... Fakat; hükümet, karamame konusundaki aczini örtmek için askerlerin hangi yöntemle olursa olsun devlete sızan irticacı bireylerin temizlenmesi istemı- ni, Çankaya üzerinde, kamuoyunda, medyada bas- kı olarak kullanıyor. Kulislerde konuşulan bir başka gerçek daha var: Yıllar yılı Türkiye'nin "sivil yönetime geçmesı" için "demokrasi savaşı" veren Ecevit'teki "büyük deği- şimi" sergiliyor. Nedir bu değişim Başbakan, kapalı kapılar ardında asker-sivil he- men bütün yetkili çevrelere; KHK benzeri bir yasa- yı TBMM'den "geçiremeyeceğini" açık seçik ifade- lerle söylüyor. Hükümet adına Ecevit, içine düştüğü aczi böyle- ce kabulleniyor. Askerlerin direttiğini içeren (bir za- manlar antidemokratik bularak bütün gücüyle kar- şı çıktığı) böylesi desteki* düzlüğe çıkmaya çalışı- yor. Başbakanımız; Hacı Bektaşı Veli yollarındaki açıklamalannda, dünkü görüşmeyi ırdelerken ınsa- nı hem güldüren hem de hayrette bırakan söylem- lerde bulundu. Dedı kı: "Birbırinden farklı üç parti dünyada hayranlık uyandıran bir uzlaşı örneği veri- yor." Dünya dediği, Dünya Bankası Başkanı'nın iltifat olsun diye kullandığı küçük bir söylemden ibaret! Dünyada hayranlık uyandıran uzlaşının -tabii Ece- vit'in anımsamak istemediği- TBMM'deki sayısal gerçeği ise (DSP 136, MHP 127, ANAP 87) toplam 350. Bu rakamla; üç parti bir fıkirde, bir görüşte uyum içınde birleştikleri zaman, o yöndekı tasanyı TBMM*den birkaç güri içinde şakır şakır geçirebili- yor. Ne ki; olaylar KHK'ye koşut bir tasanya dayandı mı Başbakan'ın üç parti arasında dünyada hayran- lık uyandırdığını iftiharia söylediği uyum ya da uzla- şının yerinde yeller esiyor! Ara ki bulasın! Kararname tartışmalannın bir yaran olmadı değil. Hükümetlerin gözü önünde devtetin içine sızan irti- ca tehlikesi aydınlığa çıktı. Aynı zamanda geçmiş dönemlerde insanlan peş- lerinden koşturan demokrasi kahramanlannın bilin- meyen yüzlerini de açığa vurdu. Çankaya'da gerçekleşen ikili görüşme imza so- rununa bir açıklık getirmedi; ama bir saptama var ki canlılığını dün de yitirmedi: Çankaya; ımzasını esirgediğı KHK'yle ilgili hukuk- sal görüşlerinden vazgeçebilir mi? DGM'denAkgönenç hakkuukı inceleme ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Ankara DGM Cumhuriyet Baş- savcılığı, Cenevre'de ger- çekleştirilen BM tnsan Haklan Alt Komisyonu toplantısında yaptıgj ko- nuşmada, Türkiye'ye eleştirilerde bulunan FP Ankara Milletvekili Oya Akgöoenç hakkmda ince- leme oaşlattı. Akgönenç'in Cenev- re'de gerçekleştirilen BM InsanHaklan Alt Komis- yonu toplantısında 'Teh- dit Alündaki tnsanlar Derntgi' adına yaptığı konusmasının basına yansınası Ankara DGM Cumluriyet Başsavcılı- ğı'nı harekete geçirdi. Konvşmayı incelemeye alan İaşsavcılık, bu ko- nuşrrada suç unsuruna rastla-sa incelemeyi so- ruştumaya çevirecek. FP'li Akgönenç, Ce- nevre'de yapılan BM In- san Haklan Alt Komisyo- nu toplantısında, TCY'- nin 312. maddesi nede- niyle Türkiye'de gazete- cilerin ve düşünûrlerin ifade özgüriüğünün kısıt- landığını, bu maddeden ceza alanlar arasında ka- patılan RP'nin Genel Başkanı NecmeOin Erba- kan'ın da bulunduğunu belirtmişti. Türkiye'deki azınlıklar- dan Kürtlerin, Cerkezlerin, Araplann hiçbirhaklannın olmadığını iddia eden Ak- gönenç, "İnsan Haklan Komisyonu olarak, BM olarak sizden talebimiz, Türkiye'ye gerekfi ikazJ y-apmanız ve Türkiye'deki anti-demokratik dûzenin değişmesine yardancı ol- manizdır. Sizden bunu rica ediyoru2 r> demişti. EâtekPlotformu 'ndan KHK'ye hayır AJKARA (Cumhuri- yet firosu) - Emek Plat- forna Başkanlar Kurulu, mennriarın görevlerin- den ızaklaştınlmalannı kole»,aştıran KHK'ye karş:çıkarak hükûmeti hukrmı normlanna uygım davKamaya çağırdı. T^üc-Iş ile DÎSK ara- sındidönem sözcülüğü nedeyle tarüşmalara ne- den an Emek Platformu Baş-tnlar Kurulu, dün Eği«n - Sen Genel Mer- kezide yaklaşık 3.5 sa- at s t i n bir toplantı yaptı. Toplantıda Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer'e KHK ile ilgili gö- rüşme istemini içeren bir metin gönderilmesi de kararlaştırdı. Yayımlanan bildiride zorunlu tasarruflann ve nemalann hak sahipleri- ne ödenmesi kanusunda hükümetin gerekli adım- lan atmadığı belirtilerek, bu yönde bir adım atılma- ması halinde genış kap- samlı demokratik eylem- lerin gündeme getirilece- ği kaydedildi. Orada kinıse var mı?• Baştarafi 1. Sayfada ma yapılmış olduğu görülüyor. Oysa hükümetm deprem gerek- çesiyle çıkardığı ek gelir, ek ku- rumlar, ek motorlu taşıtlar, ek em- lak vergileri ile özel işlem ve özel iletişim vergilerinden yıluı ilk 6 ayında 518 trilyon 224 milyar lira toplandığı görülüyor Buna karşın devletin bütçeden yıün ilk 5 ayın- da deprem için harcadığı tutar ise deprem vergilerinden toplanan ge- lirin yansına bile ulaşmayarak 228 trilyon 219 milyar lirada kaldı. Yılın ilk 5 ayında bütçe dışı fonlardan depremle ilgili 22 tril- yon 219 milyar lira, bağış ve hi- belerden 46 trilyon 508 milyar li- ra, dış krediden 90 trilyon 26 mil- yar lira, KÎT ve diğer özel bütçe- li kurumlardan 70 milyar lira har- cama yapıldı. 2000 yılsonu itibanyla da tüm bu kaynaklardan ve bütçeden ya- pılacak aktanmın toplam 1 katril- yon 32 trilyon 457 milyar lirada kalması öngörülüyor. Bütçeden yapılacak aktanm da 539 trilyon lira olarak programlanıyor. Başbakanlık Kriz Merkezi'nin verilerine göre de il bazmda top- lanan yardımlann tutan 16 trilyon 718 milyar lira, 1 milyon 704 bin 113 dolar ve 2 milyon 387 bin 572 marka ulaştı. tller itibanyla fert başına ortalama yardım miktanna bakıldığında, en yüksek yardunın 2 milyon 712 bin 266 lirayla nüru- sun azlığı nedeniyle Şırnak'tan geldiği görülüyor. 6 Deprem gerçeğiııi geç fark ettik' • Baştarafi 1. Sayfada yardım uygulamayı öğ- reneceklerini kaydetti. Basit önlemlerle pek çok yaşamın kurtanlabıleceği- ni anlatan Işıkara şöyle de- vam etti: "Amerika'da ya- paydepremlebir testyapü- mış. Bir kötû. bir iyi eve uy- gubuuyor. Tabii kötü ev he- men yıküıyor, iyi eve birşey obnuyor, ama içine konu- lan dolap, çanak, tabak hepsi devTİlmiş ve bizim 'yapısal olmayan hasarlar' dediğimiznasaranedenol- muş. tşte deprem öncesin- de bu yapısal olmayan ha- sarlann önlenmesi gerekir. Gökükte, Adapazan'nda çok sayıda yurttaşımız do- lap alünda kalarak yaşamı- nı yitirmiş. Çok basit bir öniemi var; bağla, devrU- memesini sağla." Dünyada depremi önce- den tahmin eden birtekno- lojinin henüz bulunmadı- ğını, ancak bilim adamlan- nm depremin yerini ve bü- yüklüğünü söyleyebildik- lerinı anlatan Işıkara, "ne zaman"ın yanıtının ise ol- madığını söyledi. Deprem tahmini amacıyla seçilnüş pilot bölgelerde (Geyve, Iznik, Gemlik) çalışmalar yaptıklannı belirten Prof. Işıkara, bu pilot bölgeler seçilirken önce fay izi be- lirleme çalışmalannın ya- pıldığını, bu fayın iki tara- fina yerleştirilen sistemler- le manyetik ve elektrik alan değişiklikleri, açığa çıkan radon gazı miktan, küçük deprem etkinlikleri, yer kabugu bareketinin tes- piti, kuyu sulan ve sıcak sulardaki değişimlerin öl- çüldüğünü söyledi. Bu parametrelerin eşza- manlı oluşumu durumun- da bir deprem öngörüsün- de bulunabileceğini anla- tan Işıkara, "Ancak, 1 gün sonra mı, 1 ay sonra mı, 1 yıl sonra mı? tşte bu soru- nun yanıü verilemryor'' de- dı. Işıkara, depremi saatler mertebesinde haber veren sıradışı deprem aktivite- siyle ilgili de şunlan söyle- di: "Sıradışı depremetkm- Hklerinin oluşması süred 7- 8 saat, en fazla 24 saat ob- biByor. Bu süreçte küçük depremlerin sayM hızfa ar- tryor. saatte 20-25 küçük depremle tepe noktasına geliyor. Bir sakin noktası var, ardmdan büyük dep- rem geliyor ya da deprem firünasma dönüşüp kâybo- hıyor. 17 Ağustos depre- minden önce sıradışı bir et- kinlik kaydetmedik Yani tüm depremler öncesinde olmuyor. Ama ben böyle biretkmfiği kaydetsem, da- ha öncedeyapoğım gjbibu bUgryi topluma aktarmak- tan kaçuunam." Işıkara, depremin yıkıcı olmayan ilk dalgalannın (P) uyansıyla doğalgaz, elektnk gibi yaşamsal sis- temlerin otomatik olarak kapatılmasını sağlayacak " DepremErkenUyanSis- terni" projesinin bir Isviç- refirmasuıaihale edildiği- ni ve ihale sürecinin bit- mesinin ardından yaklaşık 1 yıl içinde sistemin ku- nılmuş olacağını söyledi. Projenin tam adınm "Acfl Müdahale ve Erken Uyan Sistemi" olduğunu kayde- den Işıkara şu bilgileri verdi: "tstanbul'da nüfu- sun yoğun olduğu kritik yeriere 140 adet kuvvetliy- er hareketi cihazlan yer- leştireceğiz. Kandilh'de iki yenk olacak. Aynca, vali- likte, bdediye başkanhğın- da,gamizonda, emniyette, Ankara'da yeni kurulan Dünyadan rekorbağış Haber Merkezi - 17 Ağustos depreminin bi- rinci yılında biryandan acılar tazelenirken bir yandanda çarpıcı daya- nışma örnekleri yaşanı- yor. Depremin hemen ardından başlayan ve Kızılhaç ımzasıyla ger- çekleşen dünya çapın- daki yardım kampan- yasında 100 milyon Is- viçre Frangı'm bulan rekor bağış sağlandı. Kampanyanm organizasyonunu ger- çekleştiren Saatchi&Saatchi reklam ajansı ve Kızılhaç yetkilileri, bagışla- nn böylesine rekor düzeye ulaşma- sından büyük mutluluk duyduklannı açıkladılar. Yetkililer, onlarca ülkeden topla- nan yardımkrla 100 milyon Isviçre Frangı'naııiaşan yardım mjktarmm, bugüne kadar tek bir olay için topla- nan en büyük bağış olduğunu belirti- yorlar. Bu büyük yardım, Uluslarara- Kampanyanm organizasyo- nunu Saatchi&Saatchi yapti. sı Kızılay ve Kızılhaç Demekleri Federasyo- nu'nun koordinasyo- nunda deprem bölge- lerinde okul ve hasta- ne yaprnıı için değer- lendirihyor. Japonya'da Hyogo Hanshın Awaji dep- remzedeleri, Türki- ye'deki depremzedeler için 200 miryon yen bağışta bulundu. Türk Japon Vakfı'ndan ya- pılan yazıb açıklamada, Hyogo Hans- hin Awaji depreminde zarar görmüş kişiler 200 milyon yen yardım topla- yarak Türkiye'de 17 Ağustos ve 12 Kasım depreminde zarara görenler için gönderdi. Para, depremde anne veya babala- nnı ya da ikisini birden kaybetmiş olan, yeni doğmuş ve iikögretim ça- ğmdaki çocuklara 2000-2004 yıllan arasında zorunlu eğitim için burs ola- rak verilecek. Türkiye Acfl Dunun Ge- ndMüdürhlgü'ndedeota- cak. Bu sistem sayesinde Istanbul'da olası birdepre- min ardından çok kısa sü- rede orta-ağır hasariı bi- nalarbelirlenebilecek, ora- lara önceden beürlenen eldpler en kısa sürede ula- şarâk kurtarma çahşma- larnu başlatacaklaıf Işıkara, yapılar için geti- rilen zorunlu deprem si- gortasının, sigorta işlevi- nin yanı sıra inşaat kalite- si için otokontrol sistemi oluşturacağını kaydetti. Riskli binalann güçlen- dirilmesinin bazen yeni bina maliyetinin yüzde 80'ine yaklaştığını, ayn- ca kat maliklennin birinin dahı itirazı halinde güç- lendirmenin yapılamadı- ğına dıkkat çeken Prof. Işıkara, güçlendirmeden ziyade belirlenecek yeni yerleşim alanlannda dep- reme dayanıklı konutlar yapılması gerektiğini söy- ledi. Bu yöndeki önerisini Başbakan BüJent Ecevit e ılettiğini anlatan Işıkara, bunun için Amerika'da ol- duğu gibi yurttaşlara dü- şük faizli krediler sağlan- ması gerektiğini vurgula- dı. Işıkara, olası Marmara depremiyle ilgili olarak da şunlan söyledi: "Benim bu tür sorulara verdiğim yanrt şu: Arük bizkrin deprem olacak gerçeğüıi kabul etmemiz gerekir. Yamız tstanbul için değil, Türkiye'nin her >anı için bu böyie.Depremk birfik- te yaşamayı kabulknmeü- yiz. Depremden korunma- nın yoÛan var. Bu yoUara bızla yönebneımz laznn." Dler Bankası9 nııı yardım skandah I Baştarafi 1. Sayfada 17 Ağustos depremi- nin 1. yılında Bakanlar Kurulu da gündemini bu konuya ayırdı. Bakanlar Kurulu'nun bugün gerçekleştirilecek toplantısuıda, bakanlar bir yılda gerçekleştirdiklen çalışmalan anlatacaklar. Topİantmm bakanhklann çalışmalannın anlatıldığı bölümü basına açık ger- çekleştirilecek. Maliye Bakanlığı Başmüfettişi Süreyya Turgut, Başba- kanlık Başmüfettişi Bü- lent Tarhan ve Bankalar Yeminli Murakıbı Nuri Bodur'dan oluşan Deprem Yardunlannı ve Harcama- larmı İnceleme Komisyo- nu, eylül ayından beri yü- rüttüğü çalışmalannı bü- yük ölçüde tamamladı. Bu süre içinde hazırladığı 2 raporu Resmi Gazete ara- cılığıyla duyuran komis- 1 MERKEZ ÜSSÜ: GÖLCÜK EN BUYUK ACININ YILDONUMUNDE YAPILANLAR VE YAPILAMAYANLAR CANU YAYINDA TARTIŞIUYOR www.ntvmsnbc.com 17 AĞUSTOS 22:05 yon, bütün yardım hesap- lannı tek tek taradı. Ziraat Bankası'nda oluşturulan merkezi hesaba aktanlma- yan, hatta bazüanndan banka genel müdürlükle- rinin dahı haberi bulunma- yan bin dolayında hesap ortaya çıkanldı. Inceleme- lerde aynca yardım hesap- lanndaki paralann bir bö- lümünün amaç dışı çekil- diği saptanırken aralann- da ÇAYKUR'un dabulun- duğu bazı kamu kuruluşla- nndan aylar sonra hesapla- ra aktardığı paralar için ek faiz isteminde bulunuldu. Bu konuda çıkanlan dü- zenlemelere aykın hareket edenler hakkında da sonış- turmalar açıldı. 2 bin 383'ü Türkiye'de, 576'sı yurtdışmda açılan toplam 2 bin 958 yardım hesabına 2 milyonu biraz aşlon kişi ve kuruluş yar- dımda bulundu. Toplanan yardımlann faızleriylebir- likte tutan 159 trilyon lira- ya ulaştı. tller Bankası ise bu paralann bir bölümüne "kontroDük ve damşman- hk işJemleri" adı altında el koydu. Iller Bankası'nın "komisyon" olarak aldığı bu paranın 1 trilyon 925 milyar lira olduğu saptan- dı. Komisyon, bu durumu tepkiyle karşıladı ve rapo- runda şu ifadeye yer verdi: "Ziraat Bankası'ndaki merkezi bağış ve yardım hesabmdan Baymdırnk ve Iskân BakanhğıAfederFb- nu'na aktanlan paralar- dan ÎDer Bankası'nayaptı- nlan işler nedeniyle mev- cut tüer Bankası çerçeve- sinde kaulma payı ödendi- ği saptanmıştır. Ilkr Ban- kası kamu kunımşu ohıp genel afetdurumıındayap- onlan işler nedeniylekatıl- ma payı ahnası, devletin var ohna nedeni açtsmdan uygun göriüemez." Iller Bankası Genel Mü- dürü Irfan Önal ise bu skandalın "mevzuattan kaynaklandığmı" savun- du. I» G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada miyor. Deprem yıktığı yeri yok eder. Yakınlannı yitiren- ierin acısını ne kadar paylaşsak yetersiz. Bir kez daha başsağbğı dileyelim, bir yılın ardından genel görünümü özetleyelim: 1- Resmi kayıtlara göre depremde ötenterin sa- yısı 16 bin 899.23 bin 781 de yaralı var. Ancak bu rakam kesin veri değil. Aradan bir yıl geçti, hâlâ ka- yıp sayımızı tam olarak bilmiyoruz. Rakamlar 17 binle 40 bin arasında gidip geliyor. 2- Istanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi'nce ya- pılan araştırmada depremzedelere, "depremin ne- deni" soruldu. Yüzde 49.1'i "Allah'ın bircezası", yüzde 28.6'sı "doğa", yüzde 14.9'u "kader", yüz- de 4.8'i "kıyametin alameti" yanıtını verdi. Ne yazık ki, depremin bu kadar büyük kayba ne- den olması da büyük ölçüde yukandaki gerekçe- lerie açıklanıyor. Oysa bilimin verdiği yanıt şu: "Deprem öfdürmez, çürükyapı öldürür." Aradan bir yıl geçti. Diyelim ki, toplum olarak bu noktanın ayırdına vardık; gereğini yerine getirebil- dik mi? 3- Hükümetten öteki devlet kuruluşlanna kadar hemen tüm ilgililer, deprem karşısında en sağlıklı öntemleri alma kaygısının önüne, "kendilerini ka- nıtlama" Xe\aşm\ koyuyortar. Herkes deprem bötgesinde süper çalıştı, ama bölgenin sorunlannın büyük çoğunluğu çözüle- medi! Bunun temel nedenini ilk günden başlayan ko- ordinasyonsuzluk oluşturuyor. 4- Bir yıl içinde bilim adamlanmız konulan ma- saya yatırmaktan çok, birbirierini tartışma konusu yaptılar. Deprem bölgesinin her yerini faylayan bi- lim adamlanmıza medya da yardım ve yataklık et- ti. Her kanalın kendi bilim adamı oldu. "Benim bi- lim adamım seninkine beş basar", "benim fay hat- tımla kimse boy ölçüşemez" tartışmalan arasında kalan yurttaş da çareyi "bilımselkadercilikte" bul- muş görünüyori Uyuma! 5- Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsu Müdürü Prof. Ahmet Mete Işıkara, dep- rem konusunda toplumu bikjilendirmek için ciddi çaba harayor. Anadolu'yu dolaşıyor. Prof. Işıka- ra'nın iştevi dikkate alındığında Kandilli'nin adını şöyle değiştirmek gerekiyor: Kandilli Rasathanesi Deprem Halkla llişkiler Mer- kezi! Artık işin bilimsel yanını da öteki kuruluşlar üst- leniri 6- Deprem bölgesindeki befediyelerde sarsıntı devam ediyor. Iller Bankası buradaki belediyelere 17 Ağustos sürprizi yaptı, paylannı sıfir noktasına kadar getirdi. Bunun yanında çoğu Orta Anado- lu'da olmak üzere kimi MHP'li belediyelere de "afet katkısının" yapıldığını görüyoruz! Hükümetin, insanlann yüreğinde deprem kadar derin yaralar açabilecek ikili tutumdan vazgeçme- si gerekiyor. 7- Deprem bölgesine zaman zaman yaptığımız gezilerde, depremden etkilenip öteki kentlere gi- den insanlarla sohbetlerimizde "yaşama dair" ilk konu şu oluyor Eğitim... -' •" J U ; J lil -~""" Aileler, çocuklannın eğitimini yaşamlannın mer- kezine alıp ona göre göçmüşler ya da birbirierin- den aynlmışlar. Toplumun eğitimin bilincine varma- ya başlamış olması olumlu, ancak bu isteme dev- letin daha planlı yanıt vermesi gerekiyor. 8- Bugünkü Bakanlar Kurulu'nda bir yıl boyun- ca yapılanlar anlatılacak. Bunlann çoğu "aç kişiye balık vermeye" yönelik. Oysa balık tutmasını öğ- retmek, kısa sürede zor, ama uzun dönemde da- ha yarartı olanı... Bugün dağrtılacak kitaplarda "bi- na" çok, "insan" az! 9- Son sözümüz genel kampanyanm adına. Ne diyor? Uyuma Türkiye! Güzel, katılıyoruz... Ama bir topluma "uyuma" demek için, önce o toplumun uyanık olması gerekmez mi? balbay9cumhuriyetcoın.tr CHP:Devlet 32 bin mleyekonut borçlu ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)- CHP Ekono- mi Masası, 1999 yılında yaşanan deprem felaketle- ri dışanda tutulduğunda bile devletin geçmiş afet- ler nedeniyle 32 bin aile- ye konut borçlu olduğunu bildirdi. CHP Ekonomi Masa- sı'nın haftalık raporunda, resmi kayıtlara göre 16 bin 889 kişinin öldüğu 1999 yılı depremlerinde, 16 bin 649 binamn ağır hasariı, 90 bin 536 binamn ve 14 bin 133 işyerinin orta ha- sariı, 102 bin 822 konut ile 13 bin 344 işyerinin az ha- sariı olduğu anımsatıldı. Raporda, hükümetin kalı- cı konutlann inşasını ih- mal ettiğini belirten CHP, 1988-1996 döneminde Doğu ve Güneydoğu'da boşaltılan 3 bin 428 köy ve mezradan göç etmek zorunda kalan 70 bin aile- nin konut ıhtiyacının da bugüne kadar karşılanma- dığına dikkat çekti. CHP'nin raporunda, DÎE verilerine göre top- lam işgücünün Nisan 1999'da 23 milyon 449 binken, 2000 yılı ilk dö- neminde 2 milyon 723 bin azaldığı belirtilerek "Son bir yü içinde ücretii ve yev- miyefa'olarak çahşanlann sayısmda topiam nüfusta- kiart]sarağınea,31 binld- pBk azalma oimustur. TopUm isgücü sayısında or^ya çıkan bu 3 müyona yakm almanırı gerçek nedeni, 1999yıhnda yüzde 6.4 küçülen ekonomide iş- siz kalan çok sayıda yurt- taşnmzm işbuhna umudu- nu yitirerek iş aramaya, en azmdan bu dönemde son vermiş olmasıdır. Bunun anlamı, toplam işsiztik oranı resmi verilerdeki gi- biyüzde 17.4 değa, çok da- ha fazladır" denildi. Res- mi rakamlara göre 3 mil- yon 6 bin olan işsiz sayısı- nın gerçekte 4 milyonun üzerinde olduğunu vurgu- layan CHP, maaşlann ve ücretlerin artmadığını, an- cak yoksulluk sınuınm nr- mandığını kaydetti. Kişi başına düşen ulusal gelir 2 bin 900 dolarken kişi ba- şına açhk sınınnın 838 do- lar, kişi başına yoksulluk sınınnın ise 2 bin 585 do- lar olduğunu belirten CHP, gelir dağılımındaki adaletsizliğe şöyle dikkat çekti: "Toplam ulusal ge- ir 290 milyar dolanhr.Nü- fusun en üst yüzde 20'ük geiir grubu ulusal getirin yüzde 55'ini abnaktadır. Dolayısıyia ülkenin en çok kazanan 13 milyon kişjst, kişi başına ortalama ydhk 12 bin 270 dolar gelire sa- hq>tir. Nüfusun en alt yuz- de20Tikgetir grubu ulusal getirin yamızca yüzde 5'i- ni abnaktadır. Yani ülke- nin en az kazanan 13 mil- yon kişJsL, kişi başına yılhk ortalama getirleri 1115 do- lardır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle