20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEMMUZ 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Masal Evi 25 metrekarelik çadırda başladı masal. Sonra 75 metrekarelik çadır- da sürdü. Insan Sağlığı ve Eğitim Vakfı'nın (İNSEV), insancı girişimle- ri ile 250 çocuk, yaşamakta olduk- lanyalın gerçeklere, küçük bilinçler- de derin izler bırakan yaralara karşı korunmaya çalışıldı. Yurt bilgisi, hayat bilgisi, fen bilgi- si, resim, müzik, oyunlarderken, ço- cuklar ile gönüllüler kendi masalla- nnı yazmaya başladılar. Çadırdan çı- kıp Halıdere'de 350 metrekarelik pre- fabrik "masal ew"ne geçtiler geçen günlerde. Masal evinin çatısı şeffaf. Yukanya baktın mı gökyüzu uçurtma. Masal evı gönüllüsü Ercüment Tek- dal, "Depremin 4. günü başJadığımz masal sürüyor" diyor. Masal evi, 3- 15 yaş arası 250 depremzede çocu- ğun perili köşkü. Duram gerçekten valıim Diploma, il kurultayı vb. törenle- ri bahane ederek her gün konuş- maktan usanmayan Süieyman De- mirel'in siyasete girip girmeyece- ği dışında; borsa endeksinin yük- selip yükselmeyeceği dışında; pek "şeffaf" ihaleler dışında; nazJı "is- tikrar"\n biricik güvencesi aklan- malar dışında; sosyetik barlarda garson ceketlerinin hangi çakmak ile yakıldığının dışında; IMF reçete- lerinin tek çıkış yolu olduğunu sa- vunmanın dışında bambaşka bir yaşamın, yoksulluğa, hatta açlığa yuvarlanan bir yaşamın varlığının farkına varabildiyse eğer birkaç medya yazan, ahalinin durumu ger- çekten çok vahim galiba arkadaş- lar... i • ISIK KANSU kdnstwctflnhuny6t.coin.fr. Gen Haritası - Diinya HaritasıInsanın gen haritasının çıkarıldı- ğına, amansız hastalıklann sonu- nun geleceğine, yaşam süresinin 1200 yıla değin uzayabileceğine ilişkin haberter ile BM'nin "Insani Gelişme Raporu"nun açıklanması aynı günlere denk geldi. Ankara Tıp Fakültesi'nden Dr. Nûket KutJay, 3. Tıbbi Etik Sem- pozyumu'na sunduğu "Etik Açı- dan Tıbbi Genetik" başlıklı bildiri- sinde, uzun zaman ve çok para harcanarak yapılan çalışmalann sonucunda bulunan genetik test- lerinin maliyetinin de çok yüksek ol- duğunun altını çiziyor. "Bugün için, gelişmiş ülkelerde- ki sağlık sistemleri ya da sigortalar bu testleri karşılamaktadır. Ancak, gelişmeler bu hızla giderse, çok yakın bir gelecekte kişiierin beliıii testlerialabilmeleri, bunun dışında- kilere ise kendi olanaklanyla ulaş- malan beklenecektir. Söz konusu durumda ise mali olanaklan olabi- lenlerbu testlere ulaşabilecek ve bu bağlamda gelişebilecek eşitsizlik, ardından da olanaklardan yararia- nıp yararianmamaya bağlı olarak belirli genetik hastalıklan taşımanın beliıii sınıflan göstermesi zeminin- de gelişecek aynmcılık ortaya çıka- bilecektir." Insani Gelişme Raporu'na göre, dünya haritasındaki en zengin 200 kişinin toplam geliri 1 trilyon, en yoksul 582 milyon kişinin ise 146 milyar dolar. Rapordaki belirleme ile Dr. Kutlay'ın yaptığı yorumu yan yana getirdiğinizde, vurgulanmak istenen "eşitsizlik ve aynmcılığın" hangi boyutlara ulaşabileceği çok daha iyi anlaşılıyor. Dr. Kutlay, ala- nın genetik yapımla ilgili olduğu için çok büyük "güce ve etkinliğe" sahip olduğunu dile getirip "Bupo- tansiyelin nasıl kullanılacağı kaygı doğurmaktadır" diyor ve ardı ardı- na üç soru yöneltiyor: "Insan genomuyla oynanması- nın sının ne olmalıdır? Insanoğlu, nerede ve ne zaman durabileceği- ni bilecek midir? Bunlara klm, na- sıl karar verecektir?" Insanın gen haritasının çıkanl- masının uygarlık ve insanlık açı- sından bir devrim olduğu kuşkusuz. Ancak eşitsizlığin katlanarak arttı- ğı bir dünyada Dr. Kutlay'ın soru- lanna verilecek karşılıklar kuşkulu. DSP Sakarya Milletvekili Ramis Savaş, TBMM'de 8. Beş Yıllık Kalkınma Hanı üze- rindeki görüşlerini açıklarken, Türkıye'nin kıt olan iç ve dış kaynaklannı yeterince verimlı kullanamadığımızdan yakındı: "ömeğin; 1974yılındainşaatınabaşlananAri- fiye-Sincan hattındaki Ayaş Tüneli halen bitirileme- miştir. Dûnyanın neresinde 13-14kilometrelikböylebir tûnele 26-27yılda bu kadarpara gömülmûştûr? Birbaş- ka ömek ise kamu harcamalannı TBMM adına denet- leyen, 10-15 yıldır bitirilemeyen Sayıştay Başkanlığı binasıyla ilgilidir. Ihalesiyapılıp inşaatına başlanan, an- cak uzun yıllar bitirilemeyen kamunun bu türyatınm- lannda kazanan kim, kaybeden kimdir?" Ramis Savaş çok haklı. Bu doğru çizgiyi, biz devam ettirelim: "Depremler sonrası çatır çatır çatlayan Bolu Ornek Çeşfflemesi Tüneli ve viyadüğûnün sürdü- rülmesinde kazanan kim, kay- beden kimdir? ANAP lideri Mesut Yılmaz'/n Meclis'te aklanması ile sonuçlanan SEKA arazisinin bedavaya birşirkete verilmesi olayın- da kazanan kim, kaybeden kimdir? Iki yıl sonra 6 kat- na satılabiien cep teiefonu lisans hakkının sudan ucu- za verilmesinde kazanan kim, kaybeden kimdir? Ba- tan bankalara devlet hazinesinden katrilyonlar aktar- makta kazanan kim, kaybeden kimdir?" örnekleri çoğaltmak olası da, örneklerin çoğalma- ması için ne yapıldığı ya da ne yapılacağı önemli... 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın genel çerçevesine, siyasal yaklaşımına bakılırsa, gelecek beş-on yılda yepyeni ve hiç tanık olmadığımız örneklerte karşılaşa- cağız... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Şehit Aileleri ile Malul ve Gaziler îçin Yeni Haklar Anayasanın 61. maddesi "Sosyal güvenlik bakımın- dan özel olarak korunması gerekenler"e aynlmıştır. "Devlet, harp ve vazife ma- lullerinin dul ve yetimleriyle, malul ve gazileri korur ve top- lumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar. Devlet, sakatlann korunmalannı ve toplum hayatına intibakları- nı sağlayıcı tedbirleri alır. Yaş- lılar. devletçe korunur. Yaşlı- lara devlet yardımı ve sagla- nacak diğer haklar ve kolay- lıklar kanunla düzenlenir. Devlet korunmaya muhtaç çocuklann topluma kazandı- rılması için her türlü tedbiri alır. Bu amaçlarla gerekli teş- kilat ve tesisleri kurar veya kurdurur." Devletin, bu görevleri yerine getirdiği söylenemez. Türk toplumu, şehitlerimize ve gazilerimize borçludur. Toplum olarak şehitlerimi- zin geride bıraktıklanyla, gazi- lerimize yeterli ölçüde sahip çıkabildik mi? Bu soruya "evet" diyebilmekçokzordur. Ancak, bu konuda olumlu bir adım atılmış ve 17 Mayıs 2000 günlü Resmi Gazete'de şehit yakınlanyla malul gazileri ya- kından ilgilendiren 4567 sayı- lı yasa yürüriüğe sokulmuştur. Bu yasa şehit yakınlanyla, ma- lul gazilerimızin sosyal güven- likleriyle ilgilidir. Yasa, 1) 2330 sayıh Nakdi Tazmi- nat ve Aylık Bağlanması Hak- londa Yasa, 2) 2453 sayıh Yurtdışında Görevli Personele Nakdi Taz- minat Verihnesi ve Aylık Bağ- lanması Hakkında Yasa, 3) 2566 sayıh Bazı Kamu Görevlilerine Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanma- sı Hakkında Yasa, 4) 2629 sayıh Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Ya- sası, 5) 926 sayıh Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası, 6) 3713 sayıh Terörle Müca- dele Yasası, kapsamındaki, "Görevler ile ayrıca barışta veya olağanüs- tü hallerde yapılan eğitim, tatbikat ve manevralar ile bir- lik haünde intikaller sırasın- da, bu harekât ve hizmetlerin sebep ve etkileriyle hayatlan- nı kaybedenlerin dul ve ye- timleri ile yaşamak için ge- rekli hareketleri yapamaya- cak ve başkasının yardım ve desteğine muhtaç olacak de- recede malul olanlara", Tür- kiye Cumhunyeti Emekli San- dığı'nca bağlanan aylıklann ye- ni kurallara göre yükseltilme- si sağlanmıştır. 4567 sayıh bu yasa ile T.C. Emekli Sandığı Yasası'na ek- lenen Ek Madde 77 ile: "a) Subay, astsubay, uz- man jandarma, uzman er- başlar ve sivil iştirakçilerin dul ve yetimleriyle, birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü derecede malul olanlara bağ- lanan aylıklar, kendisinden aylık bağlananlar ile malul- lerin emsalleri esas alınarak, her yıl bir kademe ilerleme- si, her üç yılda bir derece yükselmesi işlemine tabi" tu- tulacaktır. Aynca, "Sivil iştirakçiler ile, yedek subay, erbaş ve er- lere uygulanacak azami dere- ce ve kademe" öğrenim du- rumlan göz önüne alınarak 657 sayıh Devlet Memurlan Yasa- sı'ndaki hizmet sınıflanna gö- re en yüksek derece ve kademe esas alınacaktır Asker, emniyet görevlisi ve sivillerin şehit, harp ve vazife malullerinin dul ve yetimleriy- le, malul ve gazilerinin korun- ması ve onlara, kendilerine ya- raşır bir yaşam düzeyi sağlan- ması, Türk toplumunun ve dev- letinin, "boynunun borcu- dur". Operasyonun duşundurdugu Iktidar, Çayırhan Elektrik Sant- ralı ömeğinde olduğu gibi enerji "üretim ve dağrtım alanını özel elle- re teslim etmeyi hızlandınrken, da- ha önce kamu paylan özelleştiril- miş olan Çukurova Elektrik'e (ÇE- AŞ) dönük SPK operasyonu pat- lak verdi. SPK müfettişlerinin gö- revi, çeşitli savlar üzerine Uzan Grubu'naait Rumeli Holding'in iş- tiraklerinden biri olan ÇEAŞ'ın ma- li durumunu incelemek. ÇEAŞ'ın Rumeli Holding'in eli- ne geçmesinin öyküsü 1990'lann başına değin dayanıyor. ÇEAŞ'ın, yüzde 10 dolaylarındaki TEK'e ait hissesi, borsaya açılması olanağı da varken, blok sabş yöntemiyte Ru- meli Holding'e veriliyor. Ardından, şirket içindeki ve borsadaki operas- yonlar ile Uzan ailesi, ÇEAŞ'ın yö- netiminin tamamını ele geçiriyor. SPK, iddialar üzerine bu yönetimi görevden alıyor. O dönemde Sana- yi ve Ticaret Bakanı olan CHP'li FuatÇay'ın atadığı murakıbın çağ- nsı üzerine toplanan ÇEAŞ Genel Kurulu'nda Uzanlar yine yönetime geliyoıiar. Bu genel kurulun usul- süz yapıldığı gerekçesiyle açılan dava uzun yıllar sürüyor ve geçen günlerde mahkemece verilen karar- la geçersiz sayılıyor. Ardından da SPK müfettişlerinin ÇEAŞ'a dönük son operasyonu geliyor. ÇEAŞ'ın öyküsü, siyasetçilerle şirketlerin iç içeliğini, bir kamu hiz- meti olan elektrik üretim ve dağıtı- mının kimi kez hukuk ilkeleri de zorlanarak özel ellere devredildi- ğini özetliyor. Dünden bugüne değişen ne? Hiç... KtM KlME DUM DUMA BEHIÇAK ; - * / • [email protected] Tl 'T* / • \ ^^v!•••-"ü-^* / ^«-^ v • / I (•r"lffÇı T 2 •• . : .M_ —i >ırv» |C-ırv_ * " ) . : • • • HARBt SEMİH POROY [email protected] BULUT BEBEK NVRAYÇIFTÇI . & • h2ha,het\ saâece nun U.uvtü)m2ik mn k k şusunun oçlunu isıracağim,aj-t f karşı k-OTnşuSvrıün kızıt birhiriyle. mahkemeli -fcûn apar-tmsnın MIRMIRLAR UĞVR DURAK "" ' İLAN DİYARBAKIR ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN Sayı: 1999/350 Davacı Nedret Doğru vekili tarafından davah Zülküf Doğ- ru aleyhine açıhnış bulunan boşanma davasımn yapılan açık yargılaması sonunda: Diyarbakır ili Ulucami yanı Bahçe 2. Sokak Kaya Apt. 15/7 adresinde oturan davah Zülküf Doğru tüm aramalara rağmen adresinde bulunamadığından Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18.4.2000 tarih ve 1999/350 Esas 2000/265 karar sayıh ilamı ile taraflann boşanmalanna, müşterek ço- cuklannın velayetınin davacı anneye verihnesine ve müşterek çocuk için aylık 60.000.000 TL nafakanın davahdan almarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, karann davah Zül- küf Doğru'ya tebligat yasasımn 28., 29. maddeleri gereğince ilanen tebliğine, ilanın yayım tarihinden itibaren 15 gün içeri- sinde temyiz edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği husu- su ilanen tebliğ olunur. Basın: 28163 ^H z^i TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 3 Temmuz / Serlin',payhfon û/keienn üntü İ BERUN PAYLA$IUYOR!. î94S'r£- BU&ÛN, IT PÛNrA SAVAÇf'NtU HEMEM AR- DtUDAN, XEMK ûJf£A/ SJAZİ ALMANYASl'HIN BAŞKENTİ 8ERÜN, MÜTT£Fİ*U£e TKBAFtNOAH PAYLAŞJLCH. MÜrreFiti. O&PULARlNtN BEIZLtN'i İŞGAL £TM£C£/eİyLE, K£NT, 8ÖUİMLEIZE AY- RILMAYA BAŞLAMIÇTI. ORTA>» ÇlKAN OĞBT BÖCÜM ; sovyen.Be g/eüeı, AME&&* gtece- ÇİC tXVLETL£Rl, MGH.TERB VE FBANSA AŞA- S/NC* PAYLAŞlLMtÇrt. SOVYETlEie. BİZuSî /LE oıeee. ÜÇLÛ ARASINPA AISTAH EeKABer, 6i- O&SEK SİIS. DUI/AH/N İNŞAS/MA A/EPSH OLA- CAK, fCBNTİN DOĞUSUNDA (SOVYEf) OHJBAN- LAHLA SAnpAICtLŞfÜN (ASD, İNGiUZfBANSıZ BÖLÜMÜ} /uş&sf <esiu£C£Krie. GÖRÜŞ FARUK GUÇLU yrd. DOÇ. Dr. Sıvas Açısından 2 Temmuz Olayları 1999 yılında Sıvas'ta bulunan Cumhuriyet Üni- versitesi llBF'de ders verme teklifi aldığımda uzun uzun düşündüm. Görüşüne başvurduğum herkes "Sakın gitmeyakariarorada seni" dedi. Ama bu- na rağmen ben Sıvas'a gittim. Sıvas hayal etti- ğimden çok farklıydı. En azından elinde kibritle, dolaşan ve yakacak adam arayan insanlara rast- lamadım. Ankara'da gördüğüm yoğunlukta kara çarşaflı kadına rastlamadım. Pastaneleri, meyha- neleri, tiyatrosu ve sokaklan en az Ankara kadar modern idi Sıvas'ın. Pir Sultan'dan bu yana yaşanan Alevi-Sünnİ kavgası yoğun ve farklı etnik yerleşime sahip Sı- vas'ta hiç kuşku yok ki çelişkileri derinleştirmiş- ti. Insanlar ılımlılıktan çok marjinalliğe daha ya- kın hissediyorlardı kendilerini. Her yerde olduğu gibi Sıvas'ta da küçük esnaf alabildiğine muhafazakâr ve marjinaldi. Fısıltı ga- zetesi tirajı hâlâ en yüksek gazete niteliğindeydi. O nedenle Sıvas Sanayi ve Ticaret Odası termi- nale yapıştırdığı ilanlarda "Sıvas'a yapacağınız en büyük iyilik dedikodu yapmamak" diyordu. 2 Temmuz 1993 olayları ve aydınların yakılma- sı hâlâ Sıvaslının kafasında adeta bir karabasan gibiydi. Çünkü 2 Temmuz olayları Sıvas'tan var olan göçü daha da hızlandırmış, Alevi nüfus ço- ğunluğunu yitirip azınlık konumuna düşmüş. Olay- ları dolaylı da olsa savunan bir Sıvaslıya rastla- madım. Herkes a oteliyakanlarSıvaslıdeğildi"ö\- yor. Kuşkusuz Pir Sultan'dan bu yana asmalar, kes- meler, yakmalar hep oldu Sıvas'ta. Ama Sıvas sa- dece bunlann kenti değildi. Selçuklulardan kalan derin kent mimarisi Sıvas'ı hâlâ modern bir kent görünümünde tutuyordu. Sıvas sokaklannda ge- zerken kendinizi sanki Batı'da bir kentte gibi his- sedebilirsıniz. Var olan Alevi kültürü insanları da- ha sevecen ve daha modern bir konuma getir- mişti. Ah bir de esnafı bundan nasibini alabilsey- di. Anlaşılan o ki, 2 Temmuz 1993'te sadece otel ve aydınlar yakılmamış Sıvas'ta, adeta Sıvas ya- kılmış... Sıvas'ı sevenler hâlâ bu kara lekeyi na- sıl sileriz diye derin derin düşünüyorlar. Sıvas'ı tanımayanlann beynine yerieşen "yakıl- ma" korkusu kolay silinebilecek gibi değil. Bu ka- ra lekenin silinebilmesi için Sıvas'ın silkinmesi, ir- kilmesi gerekir. özellikle esnaf odalan, sanayi ve ticaret odalarına büyük görevler düşüyor. Sıvas'ı terk edip bir daha görmemek isteyen- ler, Sıvas'ın tarihi misyonuna yazık ediyoriar. Oy- sa Sıvas bu kadar çabukça kaderine terk edilme- meliydi. (*) Cum. Oni. IİBF. Öğr. Üyesi ve AİBÜ Öğr. Üyesi BUL3VL4CA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA; 1/ Kanın pıhtı- laşmasındaki bir bozukluğa 2 bağh kalıümsal o kanama hasta- lığı.2/Harman 4 yerindeki tahı- j- lın taş ve top- rakla kanşık 6 kalıntısı... Ta- -, runda kullanı- lan azotlu güb- 8 re. 3/ Kendini n 1 2 büyük gören. 4/ Radon elementinin simgesi... Eski Mısır'da güneşin annesi sayılan tannça. 5/Yardımcı. 6/ "Aşkın —Sesi":Vey- 3 sel Çolak'ın şiir kita- 4 bı...Tokat'ınbirilçesi. 5 7/Gözlerigörmeyen... II. Mahmut döneminde resmi başlık olarak ka- bul edilmiş, 1924'te 8 şapka devrimiyle ya- 9 saldanmış bir tür başlık. 8/ Puccini'nın tanınmış bir operası. 9/ Sergen... Yunan mıtolojısınde aşk tannsı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kaba ve görgüsüz kimse. II Kabadayı... Postu de- ğerli bir hayvan. 3/ Eti lezzetli büyük bir balık... Bir etkınliğın geçici olarak durdurulduğu süre. 4/ Tuna fr- mağı'nda kullanılan bir çeşit yolcu kayığı... Bağışla- ma. 5/ Geleceği öğrenmek amacıyla çeşitli şeylere bakarak anlam çıkarma... Bir kara taşıtı. 6/ "Hikmet —": Ressamımız... Adın durum eklerinden biri. 7/ Ateş- böceğı gibi ışık saçan organlan bulunan canh varhk. 8/ Gelir... Bir karann ya da yasanın yürüriüğe girme- sine karşı çıkma hakkı. 9/ Hayvanlara vurulan dam- ga... En kalın erkek sesi. _; DİYARBAKIR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESÎ'NDEN Sayı: 1999/282 Davacı Içişleri Bakanlığı vekili tarafından davah Yılmaz Çaçan aleyhine açılnuş bulunan nicuen tazmi- nat davasının yapılan açık yargılaması sırasında, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu oldu- ğu bıldınlen davah Yılmaz Çaçan tüm aramalara rağ- men adresi tespıt edılemedığınden davah hakkında açılmış bulunan ve halen Diyaıbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde devam etmekte olan 1999/282 Esas ve 12 9 2000 tarihlı duruşmaya kadar bu dava ile ilgi- li ibraz etmek istedıği belgelen göndennesı veya du- ruşmaya genrmesı. mahkemede hazır olmadığı takdir- de ve kendisıni vekılle temsil ettınnemesi halinde yoklugunda HUMK'nın 509. ve 510. maddekri gere- ğince karar verüeceğı dava dilekçesi yerine kaim ol- mak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın. 7344 DİYARBAKIR İŞLMAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1999/509 Davacı Bağ-Kur Genel Müdürlüğü tarafından dava- h Mehmet Şahın aleyhine mahkememizde açtığı rücu- en tazminat davasının yapılan açık yargılaması sıra- sında venlen ara karan gereğince: Davalı Mehmet Şahın adına çıkanlan tebligatın ad- resinde bulunamadığından bahisle teblığsız iade edil- diğı, zabıta manfetıyle yapUan tüm araştırmaya rağ- men adresi tespıt edılemedığınden ilanen tebligat ya- pıhnasına karar verilmiş olmakla; Yukanda adı geçen davah Mehmet Şahin'in mahkememizde yapılacak 11.7.2000 günlü duruşmaya gelerek belgelenm ibraz etmesı, aksi takdırde yargılamaya yoklugunda devam edileceğı ve karar venleceğı tebliğ yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. Basm: 23714
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle