Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 2000 ÇARŞAMBA
HABERLER
katridı
nbul Haber Servisi
,-Tekirdağ'abağh
Sultanköy Belediyesi'nin
yeni hiztnet binasının
açüışına katılan Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı
Cumhur Ersümer, 57.
hükümeti oluşturan 3
siyasi partinin de yerel
yönetimlerin yetki alanını
genişletecek "Yerel
Yönetimler Yasa
Tasansı"nın yasallaşması
için çalıştığını ifade etti.
YÖKrapora
TBMM
Başkanhfiı'nda
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMMYÖKAraştırma
Komisyonu Başkanı
Mustafa Gül, dün
komisyonun raporunu
TBMM Başkanlığı'na
sundu. 30'u aşkın suç
duyurusunda isteminin
yer aldığı rapora DSP'li
üyeler muhalefet şerhi
koydu. Raporda YÖK
Başkanı Prof. Dr. Kemal
Gûrûz hakkında 7,
tstanbul Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Kemal
Alemdaroğlu hakkında 5,
bazı üniversitelerle ilgili
olarak da 21 konuda suç
duyurusunda
bulunulması istendi.
50. yıldönumu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kore şehitleri, savaşın 50.
yıldönümü nedeniyle dün
Ankara'da Kore
Anıtı'nda düzenlenen bir
törenle anıldı. Törende
konuşan Kore'nin
Ankara Büyükelçisi Cho
Sang Hoon, Kore'nin
kurtuluşunda Tûrk
tugayırun katılımının
büyük önem taşıdığını
belirterek iki ülke
arasında savaşın ardından
başlayan siyasal, kültürel
ve ekonomik ilişkilerin
yeni yüzyılda da
sürdürüleceğini kaydetti.
Türkiye Muharip Gaziler
Derneği Yönetim Kurulu
Üyesi Muammer
öztûrkmen de, Kuzey
Kore'nin 150 bin asker
ve 5 bin Sovyet tankıyla
Gûney Kore'yi işgal
ettiğinı belirterek 30
Haziran 1950'de toplanan
TBMM'nin, 350
milletvekilinden 311 'inin
oyuyla Türk askerinin
Kore'ye gönderilmesini
kararlaştırdığını bildirdi.
TBMM karannın savaş
ilanı değil, dünya banşını
koruma amacıyla
alındığını belirten
Öztûrkmen, savaşta 770
Türk askerinin şehit
olduğunu, 2 bin 147'sinin
yaralandığını, 175
askenn de kaybolduğunu
söyledi.
Ailetep eylem
haaphğmda
• ADANA (Cumhuriyet
Bürosu)-TAYAD'a
destek için eylem
hazırhğına başlayan
Adana Dayanışma
Derneği (Adana Tutuklu,
Hükümlü ve Kayıp
Aileleri Dayanışma
Derneği) hûcre
^îygulamasını protesto
etmek amacıyla 28
Haziran Çarşamba günü
Ceyhan Cezaevi önünde
eylem yapacak; tutuklu
ve hükümlü yakınlan
siyah giysilerle zincir
oluşturacak. Adana
Dayanışma Derneği
adına üye Eyüp Şahin'le
Cumhuriyet'i ziyaret
eden Başkan Şule
Sakaoğlu, bir tür
'işkence' olarak
nitelendirdiği hücre
uygulamasınm ikinci bir
cezalandırma yöntemi
olduğunu savundu.
Adalet Bakanı Türk: Örgütlü suç, uluslararası savaşımla çözülür
'Terorflemafya ortak'Istanbul Haber Servisi - Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk, savcılara delılden
suçluya gidilmesi anlayışını benimseme-
leri ve insan haklanna duyarlı olmalan
uyansında bulundu. Türkiye'de yüzlerce
başsavcı bulunduğundan şikâyet eden
Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş ise Tür-
kiye Cumhuriyeti başsavcıhğının kurul-
masını istedi.
Marmara Üniversitesi (MÜ) Hukuk Fa-
kültesi ile Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'nün Conrad Oteli'nde düzenlediği
"ÖrgüÜü Suçla Mücadele Tarüşmah
KonferansTnda konuşan Adalet Bakanı
Türk, Türkiye'de konunun uluslararası
boyuta taşınması gerektiğini ifade ederek
" Klasik ceza hukukunda aynıyer, şehirve
mekânda işlenen suçlar agutk taşıyor. Fa-
Iskenderun
Gazeteci döven
polislere
suç duyurusu
AKCSBODUR
ISKENDERUN - Iskenderun Emni-
yet Müdüriügü'nde N. C. S. (16) ve Fat-
ma Deoiz Polattaş'a gözaltmdayken "iş-
kence" yaptıklan iddia edilen 4 polisin
yargılandığı dava sonrası gazetecilere
saldıran polisler hakkında suç duyuru-
sunda bulunuldu.
Polisler, işkence davasının görüldüğu
Iskenderun Ağır Ceza Mahkemesi'nde-
ki duruşmalann ardından, gözaltında
öldürülen sendikacı SüJeyman Yeter'in
eşi Ayşe Yümli Yeter ve Atılım gazete-
si Iskenderun muhabiri lsaTekdal'ı gö-
zaltına almış, olayı görüntülemek iste-
yen ÎHA Antakya muhabiri Mehmet
Hüseyin Zorkun'un da olaylar sırasın-
da makınesi kınlmıştı. Polisin saldın-
sında tekme sonucu kamerası kınlan ve
fotoğraf makinesi hasar gören Mehmet
Hüseyin Zorkun, Iskenderun Başsavcı-
lığı'na iletümek üzere Antakya Cum-
huriyet Başsavcılığı'na suç duyurusun-
da bulundu. "GazeteciKk mesİeği göre-
vi gereği duruşma sonrası getişmeieri iz-
lemek" için Iskenderun adliye binası
önünde görevli olduğunu vurgulayan
ÎHA muhabiri Zorkun, suç duyurusun-
da, "Potisgörüntü ahnamı engeDemenin
yanı sıra, tekmeveyumruk De kann boş-
luğuma, başıma ve ayaklanma vurdu.
Görevimi yapbğun sırada bana saldı-
ran ve betirtilen gün ve saatte orada bu-
lunarak olaya adı kanşan tüm resmi ve
shil poüslerden davacıyım" dedi.
kat arok suçlar değişik ûlkeierde gerçek-
leştirOebüıyor. Suçlarda yöntem olarak
şiddet, yıldirma ve sindinne kullanıhyor"
diye konuştu. Bazen mafya tipi örgütlen-
me ile terör örgütlerinin birlikte çalıştığı-
nı anlatan Türk, "Terör suçlan De mafya
tipi suçiann bir arada işjenebiktiği görül-
mektedir, terör kendi varhğuu sürdüre-
bflmek için çıkar amaçh suç örgütkriyte
işbiri@yapabUmektedirv«yayöntemleri-
ni kuflanabilroektedir" dedi.
Savalara insan haklan uyansı
Türk, cumhuriyet savcısının görevinin
gerçeği araşürmak olduğunu vurgulaya-
rak savcılann kişilerin aleyhinde olduğu
kadar lehindeki noktalan da dikkate ala-
rak delilleri toplamak ve değerlendirmek
durumunda olduklannı söyledi. Günü-
müzde artık delilden suçluya gitme anla-
yışınuı geçerli olduğuna dikkat çeken
Türk, bunu yaparken güvenük kuvvetle-
rinin ve görev savcılannın Türkiye Cum-
huriyeti'nin insan haklanna saygı temeli
üzerine kurulduğu ilkesini göz önünde
bulundurmalannı istedi.
Savaş da konferansta "Türk Hukuk
Sisteminde Yargıtay Cumhuriyet Başsav-
ası'nın Rolü ve Türkiye Başsavcıhğı Ku-
rulması Sorunu" konulu bir konuşma
yaptı. Savaş, Türkiye Cumhuriyeti baş-
savcıbğı kurulması fıkrinin 3611 sayüı
yasanın ortaya çıkması ile birlikte günde-
me geldıgıru anımsatarak "Bütün ülketer-
de başsavcı terimi ile tekbir ldşi ifade edi-
Byor. Fakat Türkrye'de 3611 sayıh yasa De
yüzlerce başsava üan ediklL Uluslararası
birtoplantıyagkiip Ben Şemdinli başsav-
cısıyım' deseniz Şemdinli diye bir ülke
varmış sanıür" diye konuştu. CMUK'ta
yapılan değişiklikleri eleştirdiğini ve bu
konuda yalnız da olmadığını kaydeden
Savaş, kendisinin daha önce de çağdaş
ülkelerden benzer bir yasanın aynen alın-
ması taraftan olduğunu ifade etti.
Savaş şöyle devam etti: "CMUKta de-
ğişiklik yapıyoruz ve bu değişUdikkr çok
özel terimlerle ifade ediüyor. En önemü
değişikliği 3842 sayıh yasafleyaptik. Ben
şahsen uygulamacı olarak, bu yasanın
önerikliği şekflde çıkması halinde. Türki-
ye CurnhurryetTnin suçlaıia mücadekde
bûyûkzoriuklariakarşılaşacağıdüşünce-
âne vardım."
tĞNEIİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Sıvas'ta 35 aydının yakıldığı yerin kamulaştınlması istendi
'Machmak OteK müze yapılsın'
tstanbul Haber Servisi - Sıvas'ta
yakılarak öldürülen 35 aydmın anısma
Madunak Oteli'nin kamulaştuılarak
müze haline getirilmesi, yaşamım
yitirenlerin anılanna heykel yapılması
ve isimlerinin kentin sokaklanna
verilmesi için imza kampanyası •.-'.', "
başlatıldı.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği,
TMMOB, Istanbul Emek Platformu,
Zara-Der ve Divriği Kültür
Derneği 'nden oluşan "2 Temmuz
EtkmUkkri Düzenleme Komıtesi"
üyeleri, tstanbul Tabip Odası'nda dün
basm toplantısı düzenleyerek Sıvas
Olaylan'mn 7. yıldönümü nedeniyle
gerçekleştirilecek etkinlikler konusunda
bilgi verdiler. 2 Temmuz
Etkinlikleri Düzenleme Komitesi adına
konuşan Pir Sultan Abdal Kültür
Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu
Üyesi ve Kadıköy Şube Başkanı Kaya
Unıyümaz, olaylann 7. yılında,
• "2 Temmuz Etkinlikleri
Düzenleme Komitesi" üyeleri
Istanbul Tabip Odası'nda dün basın
toplantısı düzenleyerek Sıvas
Olaylan'mn 7. yıldönümü
nedeniyle gerçekleştirilecek
etkinlikler konusunda bilgi
verdiler.
özgürlükten, emekten, bilimden yana
olan, ülkenin bağımsızhğını ve
esenliğini, demoktasiyi ve toplumsal
banşı, insan haklanm ve laikliği
savunan kitle örgütleri, partiler,
sendikalar, odalar, vakıflar olarak başta
îstanbul, Ankara, Izmir olmak üzere
miting alanlannda olacaklarmı söyledi.
Istanbul'da bir hafta sürecek
Demokrasi ve Laiklik
Haftası boyunca merkezi ve lokal
düzeyde birçok salon toplantılan, sergi,
panel, söyleşi, dinleti düzenlendiğini
belirten Uluyılmaz, şöyle devam etti:
"Şehitlerimizin mezan başında
yapüacak anmamn yanı sıra her yıl
olduğu gibi bu yılın 2 Temmuzunda da
eümizde karanfilleıie yine Madunak
Oteli'nde olacağız. Otelin
kamulaştinlarak müze haline getirilmesi
amacıyla imza kampanyasını burada
başlatıyoruz. Mitinglerde de
toplayacağumz imzalan yetkili mercilere
sunacağızT
Girişim destekleniyor
Uluyılmaz, KESK, DİSK, Halkevleri,
Îstanbul Tabip Odası, Alevi Bektaşi
Eğitim ve Kültür Vakfı, Mali Müşavirler
Muhasebeciler Birliği Derneği, Sine-
Sen, Beksav, Tohum Kültür
Merkezi, 68'liler Birliği, SÎP, HADEP,
Çağdaş Gazeteciler Derneği, Nâzım
Kültür Evi gibi çok sayıda demokratik
kitle örgütü ve siyasal partinin, imza
girişimini desteklediğini belirtti.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Zorunluda
ödeme
takvinıi
belirsiz
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Işçi ve me-
mur konfederasyonları,
Zorunlu Tasarruf Fo-
nu'ndaki birikimlerin
"ödenmetakvimi" konu-
sunda belırsızliğin gide-
rilmesini istiyor. Türk-lş,
ödemenin en geç 2000 yı-
h sonuna kadar yapılma-
sını isterken Türkiye Ka-
mu-Sen Genel Başkanı
Resul Akay, nemalann
bir defada ödenmesi ko-
nusunda ısrarcı olmadık-
lannı, ancak ödemenin en
geç 2001 yılına kadar ya-
pılması gerektiğini söyle-
di.
Emek Platformu Baş-
kanlar Kurulu bugün bir
araya gelerek 28 Hazi-
ran'da yapılacak görüş-
melerde izlenecek tavnn
belirlenmesini ve tasarla-
nan eylemlerin ertelenip
ertelenemeyeceğini kara-
ra bağlayacak. Türkiye
Kamu-Sen Genel Başka-
nı Resul Akay, Emek
Platformu yetkililerinin,
eylemlerin ertelenmesi
konusunda genel bir tavır
içine girdiklerini savu-
nurken Türk-lş Genel
Sekreteri Hüseyin Kara-
koçve KESK MYK üye-
si Hasan Hayır, 24 Hazi-
ran Cumartesi günü Îs-
tanbul'da yapılacak ey-
lem için hazırlıklann sür-
düğünü söylediler.
Hüseyin Karakoç, hü-
kümetten beklentilerinin
Zorunlu Tasarruf Fo-
nu'nda birikmiş paralann
bir defada ve nemalany-
la birlikte ödenmesi oldu-
ğunu, ancak hükümetin
bu durumu kabullenme-
diğini ve çalışanlann yüz-
de 2'lik alacağım vererek
kamuoyunu yatıştırmak
gibi bir tutum içine girdi-
ğini söyledi.
KESK MYK üyesi Ha-
san Hayu- da Önal'ın gö-
rüşmelerdeki yaklaşımı-
nı olumlu bulduklannı,
ancak kişisel turumlann
parasal konularla ilgili
kararlann belirlenmesin-
de etkih olmadığını söy-
ledi. Hayır, ödemenin
hangi süreler içinde yapı-
lacağının belirlenmesinin
çok önemli olduğunu
söyledi.
oralcalislar9yahoo.com
Türk Milli Futbol Takımı'nın
Belçika'yı yenerek finale çık-
ması bir başan. Ev sahibi ta-
kımla yapılan kader maçını ka-
zanmak her takıma nasip ol-
maz. Işte, gençlerimiz böyte bir
başanya imza attılar. Fener-
bahçe'nin düşüşüyle birlikte
birçöküntüyaşayan Rüştü'ye
güvenen ve onu ısraria oyna-
tar4 Mustafa DenizH'rHn n e -
kadar doğru seçim yaptığı Is-
veç ve Belçika maçlanyla bir-
likte daha iyi antaşıldı. Rüştü,
olağanüstüydü.
Kerameti kendinden menkul
spor yazarlannın bütün tanta-
nasına rağmen, Denizli'ye yö-
nelik bütün saldınlanna rağ-
men, Türk Milli Futbol Takımı
büyük bir başanya imza attı.
Aslında Galatasaray'ın UEFA
kupasını almasıyla ortaya çık-
tı ki Türkiye'de futbol değişiyor
ve gelişiyor.
Sevgili Aziz (Nesin) ağabey,
bu futbol tutkumuza kızar ve
futbolun'diktatödük rejimlerin-
de bir uyuşturma aracı olarak
Türk Futbolu Değişiyor da...
kullanıldığını söylerdi. Bazı
okuyuculanmızın da benim za-
man zaman spor konusunda
ve özellikle futbol konusunda
yazı yazmamı yadırgadıklannı
biliyorum. Ancak futbol gibi
ojağanustü oyun zenginligine
ve estetik olanaklara sahip bir
sporu reddetmenin mümkün
olmadığı inancındayım. Kitle-
lerin futbola ilgisinin arkasında
da bu oyun zenginiiği yatıyor.
Şüphestz, kitlelerin bu kadar
ilgi duyduğu bir alanı kimse
boş bırakmaz. Mafyasından
diktatörüne, devletten ihale
koparmak isteyen işadamın-
dan siyasetçiye kadar, hemen
herkes futboldan nasıl yararla-
nabilirim diye düşünür. Onlar
öyle düşünüyor diye bizim fut-
bola gözümüzü kapatmamız
gerekmez. Aynca futbolu sev-
menin, onunla ilgilenmenin
kimseye bir zaran yok.
Zararlı olan, futbolu futbol
gibi anlamayanlar, onu bir sö-
mürü aracı olarak kullanmak
isteyenler. Tabii bir de geniş kit-
leler ilgilenince toplumsal kül-
türümüzün bütün gerilikleri de
bu aiana yansıyor. Eğtenmeyi
toplu yerde silah sıkmak olarak
anlayan ilkellik de, maçlan bir
küfür ve boşalma alanı olarak
gören maçoluk da hemen dev-
reyegiriyor.
•••
Belçika maçı sonrasr benim
en çok ilgimi, Denizli'yi ve ta-
kımını yerden yere vuran de-
ğerli yazarlar çekti. Acaba şim-
di ne yazacaklar diye merakla
bekliyorum. Bir kısmı eski de-
diklerini unutarak hiçbir şey
dememişler gibi Denizli'ye ve
takıma övgüler düzmüşler, bir
kısmı 'iyi oynarfarsa överiz, kö-
tû oynariarsa eleştiririz' türün-
den tevil yazılan yazmışlar.
Aslında onlann bir özeleştiri
yapmalan en doğrusu. Deniz-
li ve bu takımla ilgili ortaya at-
tıklan iddialarfos çıktı. BirTürk
milli futbol takımı ilk kez çey-
rekfinale kaldı. Bunu da Deniz-
4i ve onun oynattiğt takfnrba-
şardı. Bu takımın başanlı olma-
yacağını öne sürenler de böy-
lece yanılmış oldular. Denizli,
daha önce bu takımı zaten fi-
nale de çıkarmıştı, yani başan
bir maça bağlı bir tesadüf de-
ğildi.
Şunu artık kabul edelim,
Türk futbotu başanlı bir dö-
nemden geçiyor. Türk futbolu
değişiyor, gençlerimiz kendile-
rine güveniyorlar. Takımlar da-
ha bilimsel sistemler uygulu-
yorlar ve bunun sonucu hepi-
mizi mutlu eden galibiyetlere
imza atıyoriar. Ancak aynı
olumlu şeyleri medya için söy-
leyemeyiz. Türk medyası, hâ-
lâ geri ülkenin ilkellikleri için-
de. Başansızlık halinde umut
kıncı ve yaralayıcı saldırgan bir
tutum takınıyor. Başan halinde
ise her şey abartılıyor ve an-
lamsız bir gürültü kopanlıyor.
Belçika maçı öncesi ve sonra-
sı başlıklara ve yorumlara ba-
kılırsa, medyanın ne kadar tu-
tarsız olduğu rahatça anlaştla-
bilir.
•••
Her ne ise, Denizli'yi kutlu-
yoruz, futbolculan kutluyoruz.
Gazeteci meslektaşlanmıza
ise, en azından bu kez ders çi-
karmalan uyansında bulunu-
yoruz. Türk futbolunun daha
olumlu yönde ilerleyebilmesi
için, spor basınının da değiş-
mesi gerekir. Kitlelerin geri
yanlanna seslenen, oyuncula-
nn moralini bozan tutumunu
değiştirmesi gerekir.
Şimdi gözlerimiz Portekiz
maçında. Kazansalarda elen-
seler de gençlerimizi destek-
lıyoruz, onlara başanlar dilıyo-
ruz.
GLOBAIj^ılrlKüLTCR
ERGtN YILD1ZOĞLU
Teknolojik Devrim mi
Dediniz?
Bildiğiniz gibi egemen söylem şöyle: "Teknolo-
jik bir devrim yaşıyomz. Bu küreselleşmeye yol
açıyor. Çağı yakalamak için, küreselteşme süreci-
ne/gelişmeye karşı çıkmamak gerekir." Bugün kü-
reselleşmeden kuşku duyanlaria (geçenlerde bir
yazann Cumhuriyet'teki günlerine ilişkin "nostal-
jik takılırken" işaret ettiği gibi) dün gazeteye faks
makinesi alınmasına direnenler arasında bir fark
yoktur.
Biz bu söylemi hep kuşkuyla karşıladık. Tekno-
lojik gelişmelerin, özellikle Internet'in yaşamımıza
getirdiği yenilikleri kabul etmekle birlikte bunun bir
devrim yaratmadığını savunduk. Bilgisayar ve In-
ternette teknolojik devrim kadar büyük bir anlam
yüklenmesinin arkasında küreselleşmeyi "doğal-
laştrma", kendiliğinden gelişen doğal ve nötr
birsüreç olarak sunma eğiliminin gizlendiğini, bu-
nun arkasında "VVashington Consensus"ün ol-
duğunu göstermeye çalıştık. Bunu yaparken ço-
ğu zaman kapitalizmin özelliklerine ilişkin kuram-
sal tespitlerden, gerek kendi gerekse başka araş-
tırmacılann tarihsel gelişmelere ilişkin gözlemlerin-
den yarariandık. Ama çok fazla, matematik/istas-
tiki kanıt, ölçüm sunamadık. Halbuki bunlar küre-
selleşmeyi savunan, vulger ekonomi teorisi (ve
egemen Popper'ci bilim felsefesi) açısından ade-
ta mistik bir öneme sahipti. Bir gün bir başkasının
gerekli ölçümleri yapmasını beklemeyi seçtik.
Beklediğimiz araştırmayı Nortvvestem Urüver-
sity'den Profesör Robert J. Gordon (aynı zaman-
da National Bureau of Economic Research
üyesi), Journal of Economic Prespectıves için
yapmış. Prof. Kluggman New YorkTimes'taki kö-
şesinde değindi. Prof. Gordon, araştırmanın bir
örneğini "home page"\ne koymuş (http^/faculty-
wab.at.nortwestern.edu/economics/ gor-
don/351 text). Bugüne kadar savunduklarımızı
büyük ölçüde haklı çıkaran bu makaleyi kısaca
(bu yaklaşık 70 sayfalık makaleyi burada hakkıyla
aktarmak mümkün değil) özetlemek istiyorum.
"Does the 'New Economy' mesure up to the
Great Inventions of the Past" başlıklı makale, In-
ternet ve bilgisayar alanındaki gelişmelerin,
ABD'de yaşam üzerindeki etkisini değeriendirmek
için, 1995-99 yıllannda ekonomide üretkenliği art-
tırmak anlamında yaptıklan katkıyı ölçüyor. Sonra
da bunu 1860-1900 tarihlerinde yaşanan ikinci
sanayi devriminin 1970'lere kadar yayılan etkiie-
riyle ampirik düzeyde ve beş alanda karşılaştınyor
1) Elektrik ışığı, motoru, elektrifikasyon; 2) Hava,
kara ulaşım; 3) Telefon, radyo, TV; 4) Modem kim-
ya sanayii; 5) Ev içi tuvalet ve su tesisatı.
Yeni teknolojinin, üretkenlik arttıncı etkilerini, e-
mek üretkenliği ve birteşik faktör üretkenliği üze-
rinden ölçen Gordon, bilgisayar ve dayanıklı tü-
ketim mallan sektörleri dışından, üretkenlikte bir
hızlanma bulmuyor. Aksine, ekonominin bilgisayar
dışında kalan, ama yoğun bilgisayar yatınmı ya-
şanan yüzde 96'lık kesıminde, yeni yatınmlann be-
lirgin bir üretkenlik arttıncı etkisinin olrrjadığını, bil-
gisayar kullanımında azalan verim yasasının,
çok kısa bir zamanda ve hızla etkisini göster-
meye başladığını saptyor. Bilgisayann ekono-
mideki yayılma etkisinin, diğer bir deyişle kendi
dışındaki sektörierde yapısal bir üretkenlik pat-
laması yaratma etkisinin çok sınıriı olduğu so-
nucuna ulaşan makale, 1860-1900 arası dönem-
de ABD'de beş alanda yaşam tarzında yaşanan
geüşmeleri irdeliyor ve Internet'in etkisinin de bu
gelişmelerin etkılerıne kıyasla çok sınıriı kaldığını
tespit ediyor.
Prof. Gordon'a göre Internet, yukanda değindi-
ğimiz beş temel alanda, büyük icat kategorisine
girmesi için gerekli ölçütleri yakalayamıyor. Bulgu-
lar özetle şöyle: 1) Internet'in icadı ve yayılması,
bilgisayariara yönelik talepte bir patlama yarat-
madı. Yaşanan talep artışı, 1995 öncesinde oldu-
ğu gibi yine birim maliyetteki düşüşle açıklanabi-
liyor. 2) Internet, önceki döneme göre, bilgi ve eğ-
lenceye daha ucuz, kolay ulaşmayı sağlıyor ama,
bu radikal bir yenilik değil bir ikame etkisidir. Za-
ten var olan bir etkinliğin kullanımı bir aracıdan
öbürüne geçiyor. 3) Internet'te yapılan yatınmlann
çoğu, piyasa payını korumaya yönelik, savunma
nitelikli yatınmlardır. Bu yatınmlann toplumsal ge-
tirileri, özel kişilere sağladıklan getirilerinden dü-
şüktür. 4) Internet'teki etkinliklerin büyük çoğun-
luğu, var olan etkinlikleri tekrariar (ömeğin postay-
la satış yapmak gibi); tekrarianan etkinlik ise orta-
dan kalkmaz, variığını sürdürmeye devam eder.
Kâğıt tüketimi de azalmamış, artmıştır. 5) Nihayet
Internet etkinliğinin büyük çoğunluğu, örneğin
gündüz e-ticaret, işte tüketilen zamanın oransal
olarak arttınlması anlamına gelir.
Gördüğünüz gibi, tüm yaygaraya rağmen, kar-
ştmızda, ekonomiye ve günlük yaşama, radikal bir
şekilde yenilik getiren bir gelişme yok. Diğer taraf-
tan, hatıriatmak isterim ki, bilgisayar kullanımında-
ki patlamayı ve Internet'in etkilerini, Kapital Cilt
IH'te kâroranlannın eğilimsel düşme yasası ve kar-
şıt eğilimleri bölümünde değinilen, sermayenin do-
laşımındaki atıl zamanlann azaltılması yoluyla üret-
kenliği/kârtılığı arttırma bağlamında, hiç zorlanma-
dan yorumlamak ve anlarnlandırmak da mümkün-
dür.
öyleyse, bilgisayar ve Internet üzerine üretilen
fantezilerin işlevi ne? Bence bu fanteziler, insanın
gereksinimlerini devreden çıkararak toplumsal
gelişmeyi, sermayenin birikim hızını artbran
teknik uygulamalara indirgeyen biryaklaşımı giz-
liyor: küreselleşme sürecinin gerçek dinamiklerini
görünmez kılmayı amaçlıyor. Böylecetoplumada-
yatılan değişikliklerin, toplumun ortak çıkarianndan
değil, sermayenin, özellikle de bir yapısal kriz ya-
_şayan sermayenin, özgün tatepterinden
l d i l b
şy g p yT
landığı gizlenebiliyor. Kabul etmek gerekir ki bu yal-
nızca etik olarak değil, maddi sonuçlan açısından
da sık sık felaketlere yol açan, çok dar, insani ol-
mayan bir durumdur.
- •- TÜRKKALPVAKFI
"Çocuk Kardiyolojisi"
TürkKalpVakfi
kalitesi ve titizliğiyle
hizmetinizde
19 Mayıs Cd. No: 8 Şişlı/İSTANBUL
Tel:(0212)2120707(pbx)
Faks:(0212)2126835