Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 HAZİRAN 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KÜLTÜR kultur@ cumhuriyet.com.tr 15
ALLECRO EVİN İLYASOĞLU
Festh alhıdorulMilenyumun divası, ünlü soprano
Kiri te Kananva bu yılki festivalin özel
konuklanndan birisiydi. tki resitaline
de genellikle liedlerinden oluşan bir
program seçmişti. Dinleyıcinin bek-
lentisi ise gür sesli opera aıyalan idi.
Ikinci dinletisini izlerken onun belli
bir "ekotö", biçemi olan, hiç "detone"
olmaksızın tek çizgi üstünde kalmayı
başarabilen, onca yılın birikimini ve
şan bilgisini hiç yozlaştırmayan soylu-
luğuna tanık olduk. Küçük seslerdeki
(pianissimo) nazlanmalan eşsızdi. Yük-
sek seslerin (fortissimo) tizlerinden ka-
çınsa da şiir okurcasına abartısız ve za-
rif bir sopranoyu dinlemenin ayncalı-
ğını yaşadık. Bu arada pıyanist Julian
Reynolds'un da eşlikte harikalar yarat-
tığının altını çizmeliyiz.
Kiri te Kanavva'yı dinlerken sevgili
Zefara Yıkhz'ı anımsamamak elde miy-
di? Yeni bir çahşmaya başlamadan ön-
ce birçok ünlü sopranoyu karşısına di-
zerek onlan bir sınavdan geçirdiğıni
ve her seferinde Kin te Kanawa'nın bi-
rincilik kazandığını söylerdi. Keşke
olanaklar elverse, Te Kanawa da Zeh-
ra'nın anısına lstanbul'da bir seminer
yapsa! Genç şanctlanmıza Katia Rici-
areDi gibi yol gösterse.
Copland'ın fanfaıian
tstanbuTu sarsti
Ünlü Amerikah şef Leonard Slat-
kin'i Copland'ın senfonisinde izlemek
ayn bir coşkuydu. Bu Philarmonıa Or-
kestrası (ve korosunun) konserlerinın
AKM ya da Lütfu Kırdar gibi bir sa-
londa yer alması daha doğru olurdu
kuşkusuz. Programın solisti Yunanlı
kemancı Kavakos pınl pınl tonuyla,
özenli bır Beethoven konçertosu çaldı,
Adagio'daki aşın ağır tempo dışında
her şey kusursuzdu. Bu kusursuzluğa
karşın sanki bir kıvılcım eksikti Kava-
kos'un yorumunda. DinJeyeni uçurup
götüren o çok özel kıvılcımı yakalaya-
madık. Konserin en çarpıcı yapıü ve bel-
ki de tüm festivalin bugüne dek dinle-
diğimiz en çarpıcı yapıtlanndan birisi
Slatkin'in yöneltiği Copland'ın 3. Sen-
fonisi oldu. Bol fanfarlı, orkestranın
tüm çalgılanmn özellikle bakırlann
gprketole yer aldığı bu senibıu ılk aor..
tasından son tümcesine dek renk cüm-
büşüydü. Şef yapıttaki o "rhetoric"
söylemi hiç elden bırakmadı. Slatkin gi-
bi bir Amerikah şefin kendi ülkesinin
ürünü olan ve kendi uzmanlık alanın-
da yer alan bu yapıttaki başansı daki-
kalarca alkışlandı.
Hoşgeldin sevgili ölüm
J. S. Bach'ın kantatı "Ich habe Ge-
nug", bu dünyada yaşamaktan usanan
yaşlı bır adamın ölümü güzelleştirerek
bekleyişini dile getirir. Son aryasında
ölümü sevinçle kucaklayarak bu dün-
yanın sıkıntüanndan kurtulmayı kutlar.
"Kendi ölümümk murJaıuyorum'" di-
zelen neredeyse bır bayram coşkusu
taşır. Kontralto Natalia Stutzmann'ı
yıllar önce lstanbul'da dinlediğimizde
olağanüstü ses rengıne hayran kalmış-
bk. Sıradan insanın gırtlak yapısından
farklı yaradılışına ek, harika bir muzi-
kalitesi vardı. Sonra müzik dergilerine
kapak oldu, nice CD'si ödüller kazan-
dı. Özellikle Schumann liedlerinden
oluşan albümü son derece başanlıydı.
Bu yılki festıvalde Stutzmann'ın The
Orchestra of Enlightenment orkestra-
sı eşliğinde vereceği iki konseri merak-
labekliyorduk. Dk konserde J. S. Bach'ın
iki dinsel kantatını seslendirdi. Toplu-
luğun yöneticisi, birinci kemandaki
Catfaerine Mackintosh ve Stutzmann,
yapıtlann özüne ve zamamna bağh yo-
rumlanyla dikkati çektiler. Adı üstün-
de, "Aydınlanma Çağı OrkestrasT 18.
yüzyılın çalgılanyla donanmış, o dö-
nemin ses renklerini duyurmaya çalı-
şıyordu. Oysa bizler bu yapıtlan yeni
çalgılann ışılhsında dinlemeye ahşmı-
şız nice CD'den. Özellikle "Ich habe
Genug"u Bach'ın yazdığı bir başka
versiyondan, daha ışılhlı seslerle duy-
muşuz. Belki bu nedenle Stutzmann'ın
sesi ve yorumu mat ve karanlık geldi.
Bach'ın o eşsiz nakışlamasuıda coş-
kuyla yansıyan ölüm beklentisi Stutz-
mann'ın yorumunda karamsar bir bek-
leyişe dönüştü. Aynı şekilde bestecinin
obua ve keman konçeriosundaki obu-
acı Anthony Robson'un yorumu da ya-
'eçen hafta Istanbul Festivali klasik müzik dünyasının gözde sanatçılanyla yoğunlaştı.
Kiri te Kanavva, Leonard Slatkin, Nathalie Stutzmann, Philip Glass gibi 20. yüzyıla
damgasını vurmuş müzikçiler Istanbul'daydı.
dırganmayacak gibi değildi. "Aydm-
ianma Çağı Orkestraa", müzik tarihi
üstüne önemli incelemeler yapan öz-
gün çalgılan günümüze taşıyarak bes-
tecinin o günlerde hangi seslen duydu-
ğunu öze bağh bir şekilde sunan top-
luluk. Ancak teknolojik gelişimle bu-
gün ulaştığımız sesler de bestecilerin
imge gücünün ne denli zengin olduğu-
nu kanıtlıyor.
Bu festıvalde Bach yılı nedenıyle
bestecinin birçok dinsel yapıtını dinle-
mekteyiz. Umanz Bach yılı bitmeden
başka kurumlann katkısıyla besteci-
nin dünyasal kantatlan da seslendirilir.
örneğin Düğün kantatlan, Kahve kan-
tatı ya da Köylü kantatı hemen hiç din-
lemeye alışık ohnadığımız, birbirin-
den renkli yapıtlardır.
Dört konçertoya sekiz soüst
Istanbul Festivali'nin dışında da mü-
zik olaylan yer alıyor lstanbul'da. Hem
de öyle sıradan değil, çok seçkin mü-
zik geceleri yaşanıyor. Ömegin geçen
hafta başında Anadolu Sigorta'nın des-
teklediği "Dört Konçertoya Sekiz So-
Hst" başlıklı konser Lütfu Kırdar Salo-
nu'nda yer aldı. Eşine çok az rastlanır
türden bir dinletiydi. Hep bu tür kutla-
ma konserleri davetin kıvamına göre
ayarlanır, genelükle kısa tutulur. Oysa
bu kez hem doyurucu bir büfe, ardın-
dan da upuzun birkonser vardı. Hakan
Erdoğan ve Seyfettin Evintan'nın dü-
zenledikleri gösteri, kısa konuşmalann
ardından özenli bir multivizyonla or-
kestraya, Ferit Tûzûn'ün notalanna
bağlandı. Rengim Gökmen yönetimin-
deki Istanbul Devlet Senfonı Orkestra-
sı gerçekten zor bir görev yüklenmiş-
ti bu kez. Bir ya da iki değil, tam sekiz
soliste eşlik ettiler. Seslendirilen dört
konçerto da ikişer solist için yazılmış-
tı. Rengim Gökmen her bir yapıtı taze
bir solukla yönetti. Bu konserin birbaş-
ka özelliği de bu ikililerin (önderler dı-
şında) ilk kez birlikte çalmalanydı. Ay-
n ekollerden yetişmiş, ayn söylemle-
re sahip olsalar bile birlikteki uyumla-
n alkışa değerdi. Bach'ın iki keman
konçertosunda Ayla Erduran'ın dene-
yimli sesi ve o içten coşkusu Cihat Aş-
km'ın coşkusuyla birleşti. Mozart'ın
flüt ve arp konçertosunda BüJent Ev-
cfl ve Şirin Pancaroğlu ikilisini pınl pı-
nl bir yonımda dınledik. Mendels-
sohn'un neredeyse çocuklukürünü olan
keman-piyano konçertosunda Emre
Tamerve Rfiya Taner'in uyumlu başa-
nlanna tanık olduk. Ve Poulenc'in iki
piyano için konçertosunda Avustur-
ya'da yaşayan ikiz piyanistlerimiz Fer-
han- Ferzan Önder'i yeniden Istan-
bul'da dinlemenin kıvancını yaşadık. Di-
leğimiz, gelecek mevsimin başında
Anadolu Sigorta'nın aynı konseri hal-
ka açık olarak yeniden düzenlemesi.
Gençük konserieri
Ne yazık ki haziran ayında gençlere
ilgi gösteremedik. Gerek festival kap-
samında gerekse festival dışında genç-
lerin etkiniiklerini izleyemedik. Onla-
nn haberlerinı aktarmak da görevimiz.
Piyanist Gülden Gökşen Ernez, Bul-
garistan'ın Razgrad kentinde büyük
başanlar elde etmiş. Yerel basına yan-
sıyan haberlerini ileriki yazılanmızda
aktaracağız. Geçen salı günü Italyan
Kültür Merkezi'nde gencecik iki sa-
natçı, Sinan Köksal ve Can Okan'ın
keman-pıyano resıtalı yine kaçırdıkla-
nmız arasındaydı. Ve festival kapsa-
rrundaki gençlerin oda müziği dinleti-
lerini Burak Bügib-Özgûr Tuncer iki-
lisini, Amatıs Topluluğu'nu, Feroce
Ensembfc'ı dinlemeyefirsatbulamadık.
Yıl içinde yeni konserlerinde buluş-
maküzere.
evini@boun.edu.tr
The Philarmonia Orkestrası'nın verdiği açılış konserini şef Slatkin yönetti
^ C i ^ O ^ . , . .., „.
Ilk dinletiden izlenimlerÖNDER KÜTAHYALI
tZMİR- 14. Uluslararası Izmir Müzik Festiva-
li'nin açılış dinletisini, 17 Haziran akşamı Ingıl-
tere'nin ünlü "The Philarmonia" Orkestrası Efes
Büyük Tiyatro'da verdi. Şef LeonardSlatkin'in yö-
nettiği orkestra, L. Van Beethoven'ın Egmond
Uvertürü ile A. Copiand' ın 3. Senfonisi'ni seslen-
dirdi. Yunan sanatçı Leonidas Kavakos ile Beet-
hoven'ın Op. 61 Re Majör keman konçertosunu
çaldı.
Bu yıl Efes Ören'de yoğun güvenlik önlemleri
uygularuyor; ancak güvenliği halkın mutluluğu ile
bağdaştırmak gerek. Büyükşehir Belediyesi'nin
sağladığı basrn otobüsüyle oraya gittiğimizde, sa-
at 20.00'ye yaklaşmakta ve herkes o güzelim me-
kânm girişindeki tumike önünde beklemekteydi;
çünkü denerimleri yapacak olanjandaıma karako-
lunun yetkihTeri henüz gelmemişti. İKSEV Basın
Danışmam Saym Sirel Ekşi'nm dağıttığı kartlar sa-
yesinde beklemekten kurtulduk.
Tiyatronun önünde, davetlilerin hangi kapıdan
alınacagını araştmrken festival yetkilileri arasın-
da geçen bir konuşmaya tanık oldum: Şef Leonard
Slatkin, Celsus kitaplığını gezmek istiyonnuş. Sa-
natçının bu dileğini ileten görevli "Yasak" yanın-
nı aldı. Sayın Slatkin'in bunu duydugunda, yüzün-
de nasıl bir ifade oluşacağını çok merak ettim. Av-
rupalı olduğumuzu söylüyoruz. Sömürülmemek ko-
şuluyla A\Tupa Bırliği'ne girmeyı herkes istiyor;
fakat aktardığım küçük olay. gerekli yasalan en kı-
sa zamanda ve eksiksiz çıkarsak bile Avrupa Bir-
liği'ne kaölmamızın kaç yıl alacağuu gösteren bir
ölçüydü. Son derece üzüldüm ve utandım.
On dakikalık gecikmeden sonra festivalin açı-
hştöreni "İzmirKültür, SanatvçEğitim Vakfi" (İK-
SEV) Başkanı Saym Fffiz Eczacıbaşı Sarper'in ko-
nuşmasıyla başladı. Uluslararası tzrnir Müzik Fes-
rivalleri'nin 14'üncüsüneulaştıklannı belirten Sar-
per, her türlü güçlüğe karşın bu yılın önemini yan-
sıtan, halknı beklentilerine yanıt veren ve Izmir'e
yaraşan bir festival düzenlemeye çahştıklannı acık-
ladı, katkıda bulunanlara teşekkür etti. Ardından
Büyükşehir Belediye Başkanı Sayrn Ahmet Pirif-
Orkestradaki sanatçıiar şef Leonard Slatkin'in istedUderini eksiksiz yerine getirdBer.
tina, bir teşekkür konuşması yaptı. Vali Vekili Sa-
yın Ramazan Urganaoğhı da konuşmasında tzmir
halkmdan festivale destek istedi.
Törenin ikinci aşamasında 'Üçüncü LTuslarara-
a Eczacıbaşı Beste Yanşması'nda ödül alan sanat-
çılann plaketleri verildi. Çağdaş Türk besteciüği-
nin gelişmesi açısrndan büyük önem taşıyan bu se-
vindirici olayın ayrmhiannj başka bir yazıya bı-
rakmak istiyorum.
Son olarak sunucu, festivaün sponsorlannapla-
ketlerinin verileceğini söyleyince, ön sıralarda otu-
ran bir sanatsever sahneye dönerek "Ya konser?!"
diye seslendi. Dağıtnn başladı; fakat sık sık alkış-
larla ve dinleyicilerin "konser" ünlemleriyle ke-
sintiye uğradı. Tatsız bir durumdu. Bizdeki bu ko-
nuşma ve tören merakı hiç de evrensel değil. Baş-
ka dinletılerde de zaman zaman böylesi törenlere
tanık oluyoruz ve çok sıkıhyoruz.
Uzun bir bekleyişten sonra izlemeye başladığı-
mız dinleti, sözcüğün tam anlamıyla mutluluk ve-
riciydi. 1945'te sadece plak doklurma amacıyla ku-
rulan "The PMarmonia" Orkestrası, keyifle din-
lenen bir topluluk. Sanatçüar, müzikçi bir aileden
gelen ve yetenekleri daha ilk ölçülerde anlaşılan
Leonard Slatkin'in istediklerini eksiksiz yerine
getirdiler ve orkestra, Copland'ın usta işi bir ya-
pıtolan3. senfonisindeki güzelim fanfartrnılany-
la ışık dolu renkli görünümleri ustaca ortaya çı-
kardı. Slatkin konukşeftir. Orkestra 1998-99 mev-
siminden bu yana Cristoph Von Dohnanyi ile ça-
lışmaktadır.
Öte yandan, beş yaşmda kemana başlayan ve
ABD Indiana Üniversitesi'nde Joseph Gingold'un
master smıfinı bitiren Leonidas Kavakos ilginç bir
Beethoven yorumuortaya koydu. Birinci bölüm ge-
reğinden hızlıydı. Aynca sanatçı, söyleyiş bakı-
mından genellikle notalann ayn yayiarla çalınma-
sına ağırlık verdi. Üçüncü bölümde ise ana tema-
yı biraz ağır aldı; virtüözlüğü öne çıkaran ara mü-
zflderinde ise tempo daha hızlıydı. Bu yüzden de
keman-orkestra birlikteliğinde küçük sallantılar
sezdik. İkinci bölüm şiirseldi. Kreider'ın bu kon-
çertoya yazdığı kadanslarda ise sanatçı, müziğin gü-
zeüikleriyle teknik üstünlüğü başanyla bırleştirdi.
11-21 Eylül tarihleri arasında gerçefdeştirilecek etkinliğin koordinatörü Prvf DK FilizAH
Ayvalık Ya^lı Çalgılar ve Oda Müziği Uzmanlık Kurşu
Suna Kan ders verecek müzisyenler arasında.
Kûrtür Servisi - Ayvalık'ta
kültürel ve sanatsal zenginliği
canlandırmak amacıyla klasik
müzik öğrencilerine yönelik
düzenlenen 'Ayvalık Yayh
Çalgılar ve Oda Müziği Uzmanlık
Kursu'nun üçüncüsü 11-21 Eylül
tercihleri arasında
gerçekleştirilecek. Prof.Dr. Filiz
AB'nin koordinatörlüğündeki
kursta. Devlet Sanatçısı Suna
Kan, Avustuıya'ı bestec Johann
Nepomuk David'in oğlu kemancı
Lukas DavkL Kudüs Rubin
Müzik ve Dans Akademisi ile
Tel- Aviv Üniversitesi Müzik
Akademisi'nde çello profesörü
olan viyolonselci Mikhail
Khomhzer ve her yıl Hannover-
Isarhagen Uluslararası Viyola
Uzmanlık Kurslan'nı yöneten
viyolacı Tatiana Masurenko gibi
müzisyenler ders verecek.
Bölgenin tarihsel ve kültürel
mirasına sahip çıkmak isteyen
aydınlann girişimiyle
düzenlenecek kurs, Ayvalık'ta
yakın gelecekte yapılması
hedeflenen Sanat Festivali ve Yaz
Okulu'nun ilk adımı olarak kabul
ediliyor. Cunda Adası'nda on
gün boyunca yoğun bir programa
dahıl olacak öğrenciler hem usta
sanatçılann deneyimlerinden
hem de Ayvalık'm tarihi ve doğal
güzelliklerinden yararlanma
olanağı bulacaklar.
Kurs bitiminde, katılan
öğrenciler ve öğretim
görevlilerinin her yıl olduğu gibi
ortak bir konser vermesi de
bekleniyor. Kayıt ücreti için son
başvuru tarihi 18 Ağustos (50
dolar), kurs ücreti içinse son
başvuru tarihinin 11 Eylül (300
dolar) olarak belirlendiği kursta,
öğrenciler Alibey Adası Cunda
Hotel'de kalacak. (233 22 38)
Lindstrom, Ingrid Bergman'ın ilk eşiydL ,;
Petter Undstrom öldü i
B Kültür Servisi - Hollywood'un en büyük
skandallanndan bırinin baş aktörü Dr. Petter
Lindstrom 93 yaşmda öldü. 1949 Ağustos'unda •
ünlü oyuncu Ingnd Bergman'ın, 10 yaşındaki kıa
ile kocası Dr. Petter Lindstrom'u buâkıp
çocuğunu taşıdığı Roberto Rossellini ile aşk
yaşamak için Italya'ya kaçması büyük bir rezalet
ve ahlaksızlık olarak yorumlanmıştı. 1933 yılında
Stockholm'de tanışan Lindstrom'la Bergman
arasında ateşli bir aşk başlamış ve 1939'da
Bergman altıncı fılmi 'Intermezzo'nun çekimleri
sırasında kızlan Pia doğmuştu. Lindstrom'un
gösterdiği tüm ilgiye ve özene karşın kendini
kısıtlanmış ve rahatsız hisseden Bergman,
1948'de Roberto Rossellini'nin 'Roma: Açık
Şehir' fihnini izledikten sonra yönetmenle film
çevrrme saplantısına tutulmuştu. Sonuç olarak
Bergman ve Rossellini arasındaki aşk önlemez
boyutlara ulaşmış ve Bergman ailesini terk ederek
Italya'ya kaçmıştı. Lindstrom yaşadığı bu büyük
acıya kızı Pia ve ikinci eşi Dr. Agnes Ronavec
sayesinde dayanmış ve her ne kadar başanlı bir
beyin cerrahı olarak bilinse de yaşadığı skandalın
getrrdiğı 'şöhret'in etkisinden kurtulamamıştı.
Aktöp Brace W!His, kovboy oldu
• Kultür
Servisi - Aktör
Bruce Willis,
'Outlavvs' adlı
son fihninde,
Billy Bob
Thornton ile
birlikte kovboy
olarak kamera
karşısına
geçecek. Aynı kıza âşık olan iki banka
soyguncusunun gerçek öyküsünün anlatıldığı
fılmde Willis ve Thornton'a kovboy kız rolünde
Cate Blanchett eşlik edecek. 'Wag the Dog' ve
'Küre' fıhnlerinin rejisörü Barry Levinson'ın
yöneteceği filmin çekimlerine eylül aymda
başlanacak. Yapurun önümüzdeki yıl ağustos
ayuıda gösterime girmesi bekleniyor.
Alicı EnsemMeın Hlibe konseri
• Kühür Servisi - Alio Ensemble, Bulgaristan'm
Filibejcentinde 36. Filibe Uluslararası Oda Müziği
TPestivalTç'erçevesinde bir konser verdi. Mimar
Sinan Üniversitesi Istanbul Devlet Konservatuvan
Öğretim Üyesi Doç. Dr. piyanist Seher Tannyar,
Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası solo obuacısı
M. Emin Özistek ve Japon flütçü Jadako
Yokoyama Özistek'ten oluşan Alio Ensemble' ın
konseri , tarihi Türk evleri ve konaklannın
oluşturduğu eski Filibe'deki Etnografya
Müzesi'nde gerçekleştirildi. Bach, Doppler,
Debussy, Ibert, Ginastera ve Ekrem Zeki Ün gibi
barok sanatçılanndan günümüz Türk bestecilerine
kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan ilginç
programlan ve yorumlan ile büyük alkış ve beğeni
toplayan grubun konseri Bulgaristan radyosu
tarafVndan da yayunlandı.
Kore'de soğuk savaşı anlatan
bir fihn çekiliyor
• SEOUL(AFP)- Kore'de silahsızlandınlmış
bölge olarak ilan edilen Panmunjom kasabasının,
Kuzey-Güney Kore arasındaki soğuk savaşı
anlatan bir film için maketi yapılıyor.
Silahsızlanduıhruş bölgenin gerçek ölçülerinde
olacak maket,'Joint Security Area' adlı filmin ^.
çekimlerinden sonra Cine-Valley adlı parka ',
yerleştirilecek. Kuzey ve Güney Kore arasında
kahnış insanlann ve askerlerin durumunu anlatan ,
füm için yapılan çalışmalann turistlerin ilgisini >,
çekeceği düşünülüyor. Lee Young-Ae ve Lee
Byung-Hun'ın başrollerini paylaştığı yapurun bitiş
tarihinin iki Kore arasındaki zirveye deıüc gehnesi,,
hoş bir tesadüf olarak görülüyor.
BUGUN
• MİMAR SİNAN ÜNİVERSİTESİ SİNEMA-
TV MERKEZİ'nde saat 19.00'da Jiri Menzel'in
yönettiği 'Eski Güzel Günlerin Sonu' fılmı
izlenebilir. (211 65 99)
• BABYLON da saat 21.30'da Muammer
Ketencoğhı'nun 'tzmir'den Pire'ye Rebetiko'
başlıklı konseri yer alıyor. (292 73 68) —-•
• BORUSAN'da saat 18.30da Prof. Orhan
Kural ve Muammer Ketencoğju'nun katılacağı
'Gizemh' Hindistan ve Müziği' konulu söyleşi
izlenebilir. (292 06 55)
• AKBANK'ta saat 12.30 ve 18.30'daLouis
MaDe'in yönettiği "Ascenseur Pour L'Echafaud'
adh Tûm gösterisi yer alıyor. (252 35 00)
BOĞAZİÇİFtSTİVAÜ'rDEBUCÜiy
• CEMİL TOPUZLU AÇIKHAVA
TİYATROSU'nda saat 21.30 da Juan Martin
Flamenko Dans Topluluğu'nun gösterisi -
gerçekleşiyor. (251 56 00)
• CRR'de saat 19.00'da Istanbul Tarihi Türk
Müziği Topluluğu'nun konseri izlenebilir.
(232 98 30)
• YILDIZ SARAYI'nda saat 21.30'da Hflal
Çahkoğlu klasik Türk müziği piyano resıtali
sunuyor. (251 56 00)
ISTAnBULMÜZkFESTİVAlİTIKBÜGÖN
• AKM de saat 19.30'da Philip Glass ve
Topluluğu'nun konseri izlenebilir. (251 56 00)