Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAZİRAN 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
Reklamsız
dostluklar
Miflî Eğitim
Müdüriüğü'nün onayı
ile Kadıköy'deki
llhami Ahmet Örnekal
llköğretim Okulu'nun
öğr»ncll«ri, öncekl
yıllarda Balkan
ülkelerinden,
Şırnaktan ve
Mardin'den
öğrencileri evlerfnde
konuk etmiş daha
sonra Güneydoğu
Anadolu'ya gidip
Mardin ve Şırnaktaki
arkadaşlannın
evlerine konuk
olmuştu. llhami
Ahmet Örnekallılar bu
yıl da depremzede
arkadaşlannı
ağııiadılar Istanbul'da.
Sakarya'nın Geyve
ilçesindeki
Kâzımpaşa llköğretim
Okulu'ndan gelen 30
öğrenciyle evterinde
yataklannı paylaştılar,
hep birlikte okullannın
"çocuk
festivali"nde
6 doyasıya
eğlendiler, el eJe
tutuşup kenti gezdiler.
Festivalin bilet
satışından elde edilen
863 milyon lira geliri
de çeşitti armağan
paketleriyle birlikte
Kâzımpaşa llköğretim
Okulu'na sundular.
Festivalde davul-
zurna eşliğinde halk
oyunları oynandı ama
bütün bunlar
reklamsız, davul-
zurnasız oldu...
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Türk mühendis, suyla
çalışan roket yapmış...
"Suva hemen zam vaoalım!"
nkara'da yayımlanan ve kendini İslami
eğitim mecmuasr olarak tanımlayan bir
dergi... Derginin adı: Misak... 10yıldırya-
yımlanıyor olmasına karşın bizim tanışıklı-
ğımız yeni... Bir öğretmenin, Çanakkale'nin ilçele-
rinden birindeki imam-hatip lisesintn öğretmenleroda-
sında bulup göndermesiyle tanıştık derginin son
birkaç sayısıyla... Dergide "Abonelerimizin dikkati-
ne" başlığıyla "Kardeşlerimizden istirhamımız ken-
di abonelerini yenilemeleri ve yeni aboneler bulma-
landır. Zengin olan kardeşlerimiz kendi abonelerini
yenilerken bulunduklan yerin cezaevini ya da imam-
hatip lisesini abone edebilirier" deniyor.
Derginin yıllık abone ücreti 10 milyon lira. Bu pa-
rayı veren "kardeş", derginin cezaevlerine ya da
imam-hatip liselerine ulaşmasını sağlıyor. Yönetim
ve yazışma adresi "Cinnah Sokak, Sıhhiye" olan
derginin Ankara'dan Türkiye'nin tüm cezaevleri ile
imam-hatip liselerine girdiğinden kuşku yok, çün-
Kardeşlerkü "kardeş'ler için yılda 10 milyon lira ne ki! Hele
"kardeş"ler, "Müslüman" olduktan sonra... Yoksa
"Müslüman Kardeşler" mi demeli bunlara!
Derginin mayıs sayısının arka kapağında "Vahdet
Vakfı"nın ilanı dikkat çekiyor. Derginin yönetim ad-
resiyle aynı sokakta bulunan vakfın amblemi sün-
günün ucuna takılmış bir bayrak mı ne!
Neyse ne... Memlekette demokrasi var...
Vahdet Vakfı,. Misak dergisinin arka kapağındaki
ilanı ile 2000 yılı birinci dönemine yani ocaktan ni-
sana dek dört aya ait faaliyetlerinin "hesap raporu'nu
veriyor.
Vakıf, dört ayda 20 milyar 42 milyon 220 bin lira
harcama yapmış... Daha doğrusu yardım...
Yardımlann dökümü şöyle: Tutuklu ve hükümlü-
lere yapılan yardım: 2 milyar 118 milyon 400 bin li-
ra. Mankum ailelerine yapılan yardım: 3 milyar 502
milyon 760 milyon lira. Eğitim ve öğretim yardımı
(burs): 4 milyar 568 milyon 400 bin lira. Mahkeme
masraflan ve avukat ücretleri için yapılan yardım: 1
milyar 670 milyon 460 bin lira. Mahkûmlara yapılan
kitap, dergi ve yayın yardımı: 2 milyar 242 milyon
200 bin lira. Diğer mahrumlara ve mazlumlara ya-
pılan yardım: 5 milyar 940 milyon lira.
Hesap Raporu'nda bir yanlışlık oimasa gerek.
Çünkü vakıflann hesaplan Vakrflar Genel Müdürlü-
ğü tarafından sıkı bir şekilde denetleniyor.
Belki hesaplarda eksik olabilir; özellikle mahke-
me masraflan için yapılan yardımlarbiraz az gibi; Va-
kıflar Genel Müdürlüğü'nün bütçesinden destek
sağlanmalı! Aynca, Misak dergisinin cezaevlerinde
dağıtımı konusunda Adalet Bakanılğı, imam-hatip
liselerine ulaştınlması için de Milli Eğitim Bakanlığı
gereken kolaylığı gösteımeli!
SESSIZSEDASJZ(!) NÜRİKVRTCEBE
Yûksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
tşsizlik sigortası başladı:
Bazı kişilere yeni iş çıktı!
Tantan bile, Alanya'da giirültiiye gitti!
Yasalar yürürlükte; geceyansından
sonra çevreyi rahatsız etmek yasak.
Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın tav-
n belli; gürüttü istemiyor. Çevre Ba-
kanlığı'nın yetkileri ortada; gürültü,
kaynağında kesilebilir.
Ama olmuyor!
Iki yıldır bu köşeden izliyoruz... Tu-
rizm beldelerinden Alanya'nın göbe-
ğinde üç diskotek, geceyansından
sabaha dek kenti esir alıyor...
Bunlar diskotek ise, açık alanda
müzik yayını iznini nasıl aldıklan, bar
ruhsatı ile çalışıyoriarsa nasıl disko-
tek olduklan belli değil.
Alanya'da kamu otoritesini temsil
eden kaymakam, "gürültüsüz turizm
olmaz" diyor ama Alanya'nın nimeti
turistler, gürültüden bezmiş durumda.
Kaldıkları turistik belgeli otel odasın-^
da sıkı sıkıya kapalı pencerelere rağ-«*
men birkaç yüz metre ötedeki dis-1
kotekleryüzündün uyuyamıyor, bir-1
kaç kilometre ötekedi tatil köyünde
kalanlar da pencerelerini açamıyor! <
Açıkçası bir rezalettir ki almış başı-
nı gidiyor... Alanya'da kamu otorite-
sinin sözünü geçirememesi; kavganın,
adam yaralamanın, cinayetlerin ek-
sik olmadığı ve uyuşturucu trafiğinin
variığından söz edildiği ortamlardan
çekinmekten kaynaklanıyorsa vay be-
nim memleketimin haline...
Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, si-
yasi cinayetleri çözmekte "umut"lu
olabilir ama Alanya'dan umudunu kes-
meli... Çünkü Alanya için verdiği tali-
mat bile gürültüye gitti!
Bakan Cemici: Aileler denetlenecek
Çocuğuna bakmayan
velilere yaptırım
tstanbul Haber Servisi -
Devlet Bakanı Hasan Gemici,
. velayeti altında bulunan ya da
bakmakla yükümlü olduklan
çocuklarla ilgili yükümlülükle-
rini yerine getirmeyen velilere
daha etkin yaptınmlar uygulan-
ması konusundaki önerilerinin,
Adalet Bakanlığı'nda denetlen-
diğinı söyledi.
Kadıköy Yeldeğirmeni Ço-
cuk ve Gençlik Merkezi'nde,
118-Y Yönetim Çevresi Sokak
Çocukları Komitesi'nce yapı-
Küçük
ressamların
büyük
başarısı
İstanbul Haber Ser-
visi - Işık tlköğretim Oku-
lu öğrencileri, bu yıl üç
uluslararası yanşmadan
ödül kazanmalanna kar-
şın ressam olmayı düşün-
müyor. Öğrencilerden 13
yaşındaki frem Derici,
Japonya'da 47 bin eserin
yanştıgı "10. Kanagawa
Dünya Çocuk Sanat Ser-
gisi"nde "Yurdumuz"
adh resim çahşmasıyla
dünya ikincisi seçildi.
Ödüllü öğrenci Derici,
"Yanşmaya katıldığımı
bile bilmiyordum, be-
nim adıma öğretmenim
resmimi göndermiş,
ödfil aldığımda saşır-
dım" diye konuştu. Da-
ha önce pek çok ödül alan
11 yaşındaki Naz Büke
Günay da Sunye"de yapı-
lan "2. Uluslararası Sa-
nat Sergisi"ne katıldığı
resimle dereceye girdi.
Resim dersleri alan
Naz, "Hangi resmim
hangi yarışmaya gitti,
ODU bile bilmiyordum"
dedi. 9 yaşındaki Yağmur
Arık ise Finlandiya'da
U.sı dûzenlenen ulusla-
rarası resım yanşmasında
ödül kazandı.
Ödüllü küçük ressam-
lar, resmi hobi olarak gö-
rûyorlar. Okul Müdürü
Necmi Güael başanlan-
Tim reshnle sımrlı ohna-
dıfonı: atletizm. satranc.
tta öriıîî
anımsatarak "Çocuklan
her knnnri* yetiırtirme
yi amaçlıyoruz. öğret-
menlerimizin özverisi ve
sistemli çalışma sayesin-
<Je basan elde edryoruz"
dedi.
lan okuma-yazma sınıfını ve
merkezdeki çocuklann el ürün-
lerinden oluşan sergiyi açan Ge-
mici, merkezin, Istanbul'da so-
kakta yaşayan ve çalıştınlan ço-
cuklarla ilgili ilk sosyal hizmet
merkezi olduğunu vurguladı.
Gemici, bu merkezlerden, son
2- 2.5 yıl içinde 4 bine yakın ço-
cuğun yararlandığını ifade ede-
rek "Bu önemli bir sayıdır. Bu
merkezlerimizde çocukları-
mız, yeniden yaşama, topluma
ve aileleripe kazandınlmaya
çalışılmaktadır" dedi.
"Sokak çocuğu" deyimini
sevmediğini söyleyen Gemici,
bu deyim yerine "sokakta ya-
şayan ve çalışan" demenın da-
ha doğru olacağını, sokakta ça-
lışmak ve yaşamanın, o çocuk-
lann tercihi olmadığmı vurgu-
ladı. Gemici, "Ailelerimizin
bakabilecekleri, iyi birer insan
olarak yetiştirebüecekleri ka-
dar çocuk dünyaya getinnele-
ri gerekiyor. Ailelerin çok ço-
cuk sahibi olması ekonomik SH
kıntılara neden oluyor, bu da
aile parçalanmalarını bera-
berinde getiriyor. Sonuçta olan
çocuklarımıza oluyor" diye
konuştu.
Gemici, karnede kınk olma-
sınm, çocuklar ve aileler için
dünyanın sonu olmadığını, ço-
cuklann kınk not aldıklan için
zaten pişmanlık duyduklannı
anlattı ve "Dolayısıyla ailele-
rin bu konuda biraz daha dik-
katli olmalan gerekiyor. Aile-
lerin o çocuğu suçlamak yeri-
ne bunu anlaşıyla karşılama-
sı, belki önümüzdeki sene için
çocuğun, eğitiıniyle ilgili, ken-
disini gözden geçirme imkâ-
nı sağlayacaktır" dedi.
Çocuklann kurultay
hazırlığı
istanbul Valiligi'nce 26-27
Haziran tarihlerinde Lütfi Kır-
dar Uluslararası Kongre ve Ser-
gi Sarayı'nda gerçekleştirilecek
olan 1. istanbul Çocuk Kurul-
tayı'nın hazırlık çalışmalan dün
Işık Lisesi'nde sürdü. Kurultay
öncesi hazırhk çalışmasma 32
yonlar halinde çalışmalannı sür-
dürüp görüş ve önerilerini rapor-
lara yansıtırken çocuk temsilci-
ler ilk kez bir araya gelerek ku-
rultay kartlan için fotoğraf çek-
tirdiler.
Toplantıda konuşan ve çocuk
kitaplanyla tanınan yazar Gfil-
4ea Dayıeğl»,-beyle bif kurul-
tay ı gerçekleştiren çocuklann
bir ilki başardıklannı, yazarlar
dadahılolmaküzeretümbüyük-
lere örnek olduklannı söyledi.
Dayıoğlu, büyüklerin başara-
madığı bir nitelik ve olgunluk-
ta kurultay yapan çocuklann,
yarının Türkiyesi'ne sahip
çıkacaklannı söyledi.
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@turk.net
berv dej,/,
/
'fo'jt^. »1*
*U^*.+ ±A*.. - fcı^lMI
~ ^ —
ÇlZGİLÎK KÂMİL MASARACI
KEDÎ LEVO APTVÜKA
TARlHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 14 Haziran
OTOMATIK YUN KJRKMA ALET1..
19ZA '7? 8UGÜM, İUC K£Z 'OTOUATİK
ALETİ*HAUcA ( )
AÇILAN İNGİÜZ İMPA&CTpttLUĞU SER6İSİ, BİR-
QOK Y£Mİ BULUÇUM GÖSTEKİLMESİUE OLANAIC
VER'lYOROU. AVUSTI&liyA PAVYONUNCıA SUNU-
LAN, KCyUNLAHIN YÜUÜNÜ KJRKMAYA YARJ-
YAAI MOTORLU AL£T OE 8UNLARÜAN İ İ
VB. ÇDK İLSf
A 1HPILAAI K/GKAJIA İŞİ HEM YORU-
CU OUJYOH HBM OE ÇOK ZAMAfiJ AUYOZOU.
OTOMATİK AL£T, SU AÇrpAN ÖNEM KAZAA/l -
YOISPU. 192O SAYfM/UA GĞeE, 78MİL.YOAJ
8AŞ KOYUAIU OLAfJ AIA/S71ŞAL.YA Gİ8İ ÜL-
İCELEÇ İÇİN YÜN TİCAeETİMİN OYNADIĞl
ROLÜ £OYL£MEYE 6EJS.EK. YOK-
BEYKOZ 1. ASLtYE HUKUK MAfiKEMES^NBEBfc
Dosya No; 2000/38
Ayuur Arslaıı (Yıldız), Mmlafa Aıslaıı, Melmıet Aıslaıı vekilleıi tarafından Mustafa Çelefai (ölû) mirasçılan^Periha&Çetebi
kun), Murat Çelebi, Dudu Çelebi, Orhan Çelebi, Güleser Çelebı (Erdoğan), Mehmet Arslan aleyhlerine açılan vasiyetnamenin tenfizi
vg tescil davasının yapılan duru^ması sırasında venlen ara karan gereğınce; adresınde bulunamayan davalılardan Murat Çelebi'nın Ha-
cısiyam Mahallesi, Inönü Caddesi No: 68 Giresun adresinden, davalılardan Orhan Çelebi'nin Hacısiyan Mahallesı Inönü Caddesi No:
68 Giresun adresinden, yine davalılardan Perihan Çelebi'nin (Coşkun) Hacısiyam Mahallesi Inönü Caddesi No: 68 Giresun adresinden,
davalılardan Dudu Çelebi'nin Hacısiyam Mahallesi Inönü Caddesi No: 68 Giresun adresinden, yine davalılardan Güleser Çelebi'nin
(Erdoğan) Bayraklı Alpaslan Caddesi, 1620. Sokak No: 43 Izmir adreslennden duruşmanın bırakıldığı 17.07.2000 günü, saat: 10.30'da
mahkememizde hazır bulunmalan ya da kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi takdude yolduklannda karar vehleceği hususu da-
va dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 26.05. 2000 Basın: 30149
• • • •
GORUŞ/MUSTAFA KUL
Gayrık Yeter!'
Bana göre, son günlerin en önemli gündem konula-
nndan biri, hükümetin açıkladığı hububatfiyatlandır.Hu-
bubatfiyatlannın belırlenmesinde IMF karar verici, hü-
kümet ise onaylayıcı olmuştur. Konuyla ilgili çok yoğun
tepkiler alan bu hükümeti destekleyenler ise Dünya Ban-
kası, IMF ve IMF karartannı canla başla savunan bazı
gazete yazarfan olmuştur.
57. Hükümet'in varlık nedenlerinden biri "finans ke-
simini" güçlendirmektir. Bunun için de IMF ile stand-
by anlaşmasına gidilmiş, enflasyon konusunda hiçbir
sorumluluğu olmayan işçi, memur, emekli ve üretici, aç-
lığa, sefalete sürüklenmiştir. "Türklye Enflasyonu Yeni-
yor° sloganıyla yapılan kampanyalarda, enflasyonun ger-
çek suçlulan gizlenmiş, haiktan yine fedakârlık yapma-
sı istenmiştir. Bütün bunlar olurken bu hükumet, hiç utan-
madan, paralannı off-shore bankalara yatırarak daha
çok faiz elde etme uyanıklığı yapan vatandaşlarının
batan paralannı ödeyeceğini açıklamıştır. Gene aynı hü-
kümet, içi boşaltılmış bankaların bütün zararlannı hiç
tereddütsüz üstlenebilmiştir.
Cumhuriyet döneminde tanma çok büyük önem ve-
rilmiştir. İlk yıllar buğdayı ithal etmek zorunda kalan Tür-
kiye, kısa zamanda doğru tanm politikalan, "köy ay-
dınlanmasır
na verilen önem ve "Köy Enstitûleri" sa-
yesindetanmda kendi kendine yeten bir ülke konumu-
na gelmişti. 1945 yılından itibaren ise Atatürk ün ta-
nm politikalan yavaşyavaş ortadan kaldınlmıştır. Bun-
da Amerika Birleşik Devletleri'nin uzmanlarının görüş-
leri ve önerileri oldukça belirleyici oimuştur. Atatürk'ün
tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için kurdurduğu
kuruluşlar birer birer kapatılmış, kalanlar etkisizleştiril-
miştir. Ziraat Bankası'nın özelleştirilmeçabalan da zin-
cirin son halkasını oluşturmaktadır.
Ülkemizde hükümet ile ziraat odalan ve çiftçiler ara-
sında büyük bir iletişimsizlik bulunmaktadır. Tanmda
verim ve kaliteyi arttırmak için hükümete sürekli öne-
rilerde bulunulduğu halde, hükümetin konuya yaklaşı-
mı son derece duyarsızca olmaktadır. Bütün bunlann
yanı sıra, tanm arazileri imara açılmakta, buralann mi-
ras ve veraset yoluyla bölünmesine engel olunmamak-
ta, doğal kaynaklar korunmamakta, gıda üretimi yeter-
siz ve plansız yapılmakta, üreticilerin eğitimi ve yön-
lendirilmesiyleilgilenilmemektedir.
Ülkemizde nüfusun büyük bir bölümü kırsal kesim-
de yaşamaktadır. Kalabalık ailelerin geçim kaynağı ta-
nm üretimidir. Böyle olduğu halde 1980 yılından son-
ra tanm ürünlerinin hükümet tarafından belirlenen fi-
yatlan hep enflasyonun altında seyretmiş,gübre ve ma-
zotun fıyatı enflasyonun çok üzerınde artmıştır. Bütün
bunlann üzerine birer kamu kuruluşu olan ve kimyevi
gübre üreten TÜGSAŞ ve İGSAŞ özelleştirme kapsa-
mına aJınmıştır. Bunun sonucunda uretıcı, tamamen ko-
runmasız kalacak, sanayicilerin insafsız ellerine terk edil-
miş olacaktır.
Gelelim IMF'ye... Bütün Batı ülkelerinde hükümet-
ter, çiftçisini büyük rakamlarla sübvanse etmektedir. Ba-
tı çiftçisi zengindir. Bu ülkeler, tanm ve hayvancılık ko-
nusunda çok önemli yatınmlar yapmaktadır. O ülkeler-
de bunlar yaşanırken IMF, neden Türk hükümetinden
destekleme alımlarını yapmamasını, çiftçiye, gübre ve
kredi desteği sağlamamasını istemektedir, hatta bunu
bir kredi verme koşulu olarak öne sürmektedir.
IMF ve Dünya Bankası, Batı ülkelerini tanm üretici-
lerinin refah seviyesini daha da arttırmak için ve elle-
rindeki ürün fazlalannı satmak için pazar yaratmaya ça-
hşmaktadıriar. Tanm Bakanı, ziraat odalarını siyasal
davranmakla suçlamaktadır. Oysa hükümetin karan
da siyasaldır. Hükümet, bu kredi kuruluşlannın isteği-
ni yerine getirerek bu sektörde yer alan bazı çokulus-
lu şirketlere ve yüksek oranda kâr eden yerli sermaye-
ye hizmet ederek siyasi anlayışını yerine getirmekte-
dir. Buna karşın emeğini, haklarını savunmak duru-
munda kalan ve son derece doğal bir tepkiyi dile ge-
tiren meslek odalan ve üreticiler neredeyse bölücülük-
le suçlanacaklar.
Bu hükümet uzun vadeli düşünememektedir. Bu ye-
tiye sahip olsalardı, stratejik bir önem içeren gıda üre-
timinde bağımsız olmak gerektiğini bilirlerdi. Gelecek-
te, ülkeler arası ilişkilerde, petrolün günümüzdeki öne-
mi ölçüsünde tanm ürünlerinin ve suyun önem kaza-
nacağını görememektedirler. Gıda ve su önümüzdeki
dönem ülkeler arası pazariıklann en büyük kozu ola-
caktır. Hükümet, IMF ve Dünya Bankası'nın isteklerini
yerine getirerek buralardan kredi alacaktır. Fakat kısa
bir süre sonra yiyecek buğdayını, patatesini ve böyle
giderse tüm sebze ve meyvelerini ithal etmek zorun-
da kalacaktır. Bu da borç sarmalını sürdürecektir. Üs-
telik kendi halkını yoksulluğa, eğıtimsızliğe. açlığa, se-
falete sürükleyerek... Ama Nâzım Hikmet'ın dediği gi-
bi onlar,
"Topraktan öğrenip
kitapsız bilendir."
Ve bir kerre vakterişip
k "-gaynk yeter!.."
demesinler.
Bunu bir dediler mi,
"Dağlan yırtıp ayınr, kayalan kesipyol eyler, abıhayat
akıtmağa..."
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Karmaşık
sorunlann çö-
zümünde ve
incelenmesin-
de bilimsel ve
özellikle mate-
matiksel yön-
temlerin uygu- g
lanışı. 2/ Olen
bir kimsenin '
ardından yazı- 8
lanşiir.Kira- g
ya verilerek
gelir getiren mülk. 3/
Hafıf, yavaş sesle söy- 1
lenen... Fransa'da bir 2
kent. 4/Uzak...Bazen 3
üzerine un bile serilir. 4
5/Türkmüziğindebir 5
makam. 6/ Eski dilde c
ynz, çehre... Birgö^
1 2 3 4 5
5 6 7 8 9
S
I
Y
E
c
IH
A
P
E
T
I
M
O
L
O
J
I
Ğ
•V
A
N
A
1A
S
1
M
|
N
A
|
G
N
U
H
A
T
E
|
N
1
sA
T
R
O
T
U
A
R
•R
M
1
R
|
S
T
1
L
•
E
N
i
R
|
A
D
A
M
•A
K
A
ç
L
A
M
A
terme sıfatı... Ispan-
ya'daBaskbölgesinin
bağımsızlığı için sa-
vaşım veren gizli örgüt. 7/ Hararet... Bir tümün bir
parçasıyla ilgili olan. 8/ Cin ve vermutla yapılan bir
içki. 9/ "Pencereden — geliyor/ Gurbet bana zor
geliyor" (Türkü)... Cerahat.
yUKARIOAN AŞAĞIYAı
^/Müeyyıde. 2/Btrtümceyror
' ' ' S U ' '
1I Ull UİJİCvCtd-1 _ ^^*"
her biri... Sukabagmdan yapılmış ya da agaçtan
oyulmuş maşrapa. 3/ Yan... Karakter. 4/ Bir gıda mad-
d i g ^ T ü r i l k i
sal. 6/ Uzaya gönderilen ilk canlı olan bir köpek cin-
si.... Küçük erkek lcardeş. 7/ Yankı... tslam inancı-
na göre ölüleri mezarında sorguya çekecek olan iki
melekten biri. 8/ " — oluyor halimi takrire hka-
bım" (Nigâr Hanım)... Bir cetvel türii. 91 Bademli
kek.