18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HAZİRAN 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Reklamsız dostluklar Miflî Eğitim Müdüriüğü'nün onayı ile Kadıköy'deki llhami Ahmet Örnekal llköğretim Okulu'nun öğr»ncll«ri, öncekl yıllarda Balkan ülkelerinden, Şırnaktan ve Mardin'den öğrencileri evlerfnde konuk etmiş daha sonra Güneydoğu Anadolu'ya gidip Mardin ve Şırnaktaki arkadaşlannın evlerine konuk olmuştu. llhami Ahmet Örnekallılar bu yıl da depremzede arkadaşlannı ağııiadılar Istanbul'da. Sakarya'nın Geyve ilçesindeki Kâzımpaşa llköğretim Okulu'ndan gelen 30 öğrenciyle evterinde yataklannı paylaştılar, hep birlikte okullannın "çocuk festivali"nde 6 doyasıya eğlendiler, el eJe tutuşup kenti gezdiler. Festivalin bilet satışından elde edilen 863 milyon lira geliri de çeşitti armağan paketleriyle birlikte Kâzımpaşa llköğretim Okulu'na sundular. Festivalde davul- zurna eşliğinde halk oyunları oynandı ama bütün bunlar reklamsız, davul- zurnasız oldu... Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Türk mühendis, suyla çalışan roket yapmış... "Suva hemen zam vaoalım!" nkara'da yayımlanan ve kendini İslami eğitim mecmuasr olarak tanımlayan bir dergi... Derginin adı: Misak... 10yıldırya- yımlanıyor olmasına karşın bizim tanışıklı- ğımız yeni... Bir öğretmenin, Çanakkale'nin ilçele- rinden birindeki imam-hatip lisesintn öğretmenleroda- sında bulup göndermesiyle tanıştık derginin son birkaç sayısıyla... Dergide "Abonelerimizin dikkati- ne" başlığıyla "Kardeşlerimizden istirhamımız ken- di abonelerini yenilemeleri ve yeni aboneler bulma- landır. Zengin olan kardeşlerimiz kendi abonelerini yenilerken bulunduklan yerin cezaevini ya da imam- hatip lisesini abone edebilirier" deniyor. Derginin yıllık abone ücreti 10 milyon lira. Bu pa- rayı veren "kardeş", derginin cezaevlerine ya da imam-hatip liselerine ulaşmasını sağlıyor. Yönetim ve yazışma adresi "Cinnah Sokak, Sıhhiye" olan derginin Ankara'dan Türkiye'nin tüm cezaevleri ile imam-hatip liselerine girdiğinden kuşku yok, çün- Kardeşlerkü "kardeş'ler için yılda 10 milyon lira ne ki! Hele "kardeş"ler, "Müslüman" olduktan sonra... Yoksa "Müslüman Kardeşler" mi demeli bunlara! Derginin mayıs sayısının arka kapağında "Vahdet Vakfı"nın ilanı dikkat çekiyor. Derginin yönetim ad- resiyle aynı sokakta bulunan vakfın amblemi sün- günün ucuna takılmış bir bayrak mı ne! Neyse ne... Memlekette demokrasi var... Vahdet Vakfı,. Misak dergisinin arka kapağındaki ilanı ile 2000 yılı birinci dönemine yani ocaktan ni- sana dek dört aya ait faaliyetlerinin "hesap raporu'nu veriyor. Vakıf, dört ayda 20 milyar 42 milyon 220 bin lira harcama yapmış... Daha doğrusu yardım... Yardımlann dökümü şöyle: Tutuklu ve hükümlü- lere yapılan yardım: 2 milyar 118 milyon 400 bin li- ra. Mankum ailelerine yapılan yardım: 3 milyar 502 milyon 760 milyon lira. Eğitim ve öğretim yardımı (burs): 4 milyar 568 milyon 400 bin lira. Mahkeme masraflan ve avukat ücretleri için yapılan yardım: 1 milyar 670 milyon 460 bin lira. Mahkûmlara yapılan kitap, dergi ve yayın yardımı: 2 milyar 242 milyon 200 bin lira. Diğer mahrumlara ve mazlumlara ya- pılan yardım: 5 milyar 940 milyon lira. Hesap Raporu'nda bir yanlışlık oimasa gerek. Çünkü vakıflann hesaplan Vakrflar Genel Müdürlü- ğü tarafından sıkı bir şekilde denetleniyor. Belki hesaplarda eksik olabilir; özellikle mahke- me masraflan için yapılan yardımlarbiraz az gibi; Va- kıflar Genel Müdürlüğü'nün bütçesinden destek sağlanmalı! Aynca, Misak dergisinin cezaevlerinde dağıtımı konusunda Adalet Bakanılğı, imam-hatip liselerine ulaştınlması için de Milli Eğitim Bakanlığı gereken kolaylığı gösteımeli! SESSIZSEDASJZ(!) NÜRİKVRTCEBE Yûksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU tşsizlik sigortası başladı: Bazı kişilere yeni iş çıktı! Tantan bile, Alanya'da giirültiiye gitti! Yasalar yürürlükte; geceyansından sonra çevreyi rahatsız etmek yasak. Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın tav- n belli; gürüttü istemiyor. Çevre Ba- kanlığı'nın yetkileri ortada; gürültü, kaynağında kesilebilir. Ama olmuyor! Iki yıldır bu köşeden izliyoruz... Tu- rizm beldelerinden Alanya'nın göbe- ğinde üç diskotek, geceyansından sabaha dek kenti esir alıyor... Bunlar diskotek ise, açık alanda müzik yayını iznini nasıl aldıklan, bar ruhsatı ile çalışıyoriarsa nasıl disko- tek olduklan belli değil. Alanya'da kamu otoritesini temsil eden kaymakam, "gürültüsüz turizm olmaz" diyor ama Alanya'nın nimeti turistler, gürültüden bezmiş durumda. Kaldıkları turistik belgeli otel odasın-^ da sıkı sıkıya kapalı pencerelere rağ-«* men birkaç yüz metre ötedeki dis-1 kotekleryüzündün uyuyamıyor, bir-1 kaç kilometre ötekedi tatil köyünde kalanlar da pencerelerini açamıyor! < Açıkçası bir rezalettir ki almış başı- nı gidiyor... Alanya'da kamu otorite- sinin sözünü geçirememesi; kavganın, adam yaralamanın, cinayetlerin ek- sik olmadığı ve uyuşturucu trafiğinin variığından söz edildiği ortamlardan çekinmekten kaynaklanıyorsa vay be- nim memleketimin haline... Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, si- yasi cinayetleri çözmekte "umut"lu olabilir ama Alanya'dan umudunu kes- meli... Çünkü Alanya için verdiği tali- mat bile gürültüye gitti! Bakan Cemici: Aileler denetlenecek Çocuğuna bakmayan velilere yaptırım tstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı Hasan Gemici, . velayeti altında bulunan ya da bakmakla yükümlü olduklan çocuklarla ilgili yükümlülükle- rini yerine getirmeyen velilere daha etkin yaptınmlar uygulan- ması konusundaki önerilerinin, Adalet Bakanlığı'nda denetlen- diğinı söyledi. Kadıköy Yeldeğirmeni Ço- cuk ve Gençlik Merkezi'nde, 118-Y Yönetim Çevresi Sokak Çocukları Komitesi'nce yapı- Küçük ressamların büyük başarısı İstanbul Haber Ser- visi - Işık tlköğretim Oku- lu öğrencileri, bu yıl üç uluslararası yanşmadan ödül kazanmalanna kar- şın ressam olmayı düşün- müyor. Öğrencilerden 13 yaşındaki frem Derici, Japonya'da 47 bin eserin yanştıgı "10. Kanagawa Dünya Çocuk Sanat Ser- gisi"nde "Yurdumuz" adh resim çahşmasıyla dünya ikincisi seçildi. Ödüllü öğrenci Derici, "Yanşmaya katıldığımı bile bilmiyordum, be- nim adıma öğretmenim resmimi göndermiş, ödfil aldığımda saşır- dım" diye konuştu. Da- ha önce pek çok ödül alan 11 yaşındaki Naz Büke Günay da Sunye"de yapı- lan "2. Uluslararası Sa- nat Sergisi"ne katıldığı resimle dereceye girdi. Resim dersleri alan Naz, "Hangi resmim hangi yarışmaya gitti, ODU bile bilmiyordum" dedi. 9 yaşındaki Yağmur Arık ise Finlandiya'da U.sı dûzenlenen ulusla- rarası resım yanşmasında ödül kazandı. Ödüllü küçük ressam- lar, resmi hobi olarak gö- rûyorlar. Okul Müdürü Necmi Güael başanlan- Tim reshnle sımrlı ohna- dıfonı: atletizm. satranc. tta öriıîî anımsatarak "Çocuklan her knnnri* yetiırtirme yi amaçlıyoruz. öğret- menlerimizin özverisi ve sistemli çalışma sayesin- <Je basan elde edryoruz" dedi. lan okuma-yazma sınıfını ve merkezdeki çocuklann el ürün- lerinden oluşan sergiyi açan Ge- mici, merkezin, Istanbul'da so- kakta yaşayan ve çalıştınlan ço- cuklarla ilgili ilk sosyal hizmet merkezi olduğunu vurguladı. Gemici, bu merkezlerden, son 2- 2.5 yıl içinde 4 bine yakın ço- cuğun yararlandığını ifade ede- rek "Bu önemli bir sayıdır. Bu merkezlerimizde çocukları- mız, yeniden yaşama, topluma ve aileleripe kazandınlmaya çalışılmaktadır" dedi. "Sokak çocuğu" deyimini sevmediğini söyleyen Gemici, bu deyim yerine "sokakta ya- şayan ve çalışan" demenın da- ha doğru olacağını, sokakta ça- lışmak ve yaşamanın, o çocuk- lann tercihi olmadığmı vurgu- ladı. Gemici, "Ailelerimizin bakabilecekleri, iyi birer insan olarak yetiştirebüecekleri ka- dar çocuk dünyaya getinnele- ri gerekiyor. Ailelerin çok ço- cuk sahibi olması ekonomik SH kıntılara neden oluyor, bu da aile parçalanmalarını bera- berinde getiriyor. Sonuçta olan çocuklarımıza oluyor" diye konuştu. Gemici, karnede kınk olma- sınm, çocuklar ve aileler için dünyanın sonu olmadığını, ço- cuklann kınk not aldıklan için zaten pişmanlık duyduklannı anlattı ve "Dolayısıyla ailele- rin bu konuda biraz daha dik- katli olmalan gerekiyor. Aile- lerin o çocuğu suçlamak yeri- ne bunu anlaşıyla karşılama- sı, belki önümüzdeki sene için çocuğun, eğitiıniyle ilgili, ken- disini gözden geçirme imkâ- nı sağlayacaktır" dedi. Çocuklann kurultay hazırlığı istanbul Valiligi'nce 26-27 Haziran tarihlerinde Lütfi Kır- dar Uluslararası Kongre ve Ser- gi Sarayı'nda gerçekleştirilecek olan 1. istanbul Çocuk Kurul- tayı'nın hazırlık çalışmalan dün Işık Lisesi'nde sürdü. Kurultay öncesi hazırhk çalışmasma 32 yonlar halinde çalışmalannı sür- dürüp görüş ve önerilerini rapor- lara yansıtırken çocuk temsilci- ler ilk kez bir araya gelerek ku- rultay kartlan için fotoğraf çek- tirdiler. Toplantıda konuşan ve çocuk kitaplanyla tanınan yazar Gfil- 4ea Dayıeğl»,-beyle bif kurul- tay ı gerçekleştiren çocuklann bir ilki başardıklannı, yazarlar dadahılolmaküzeretümbüyük- lere örnek olduklannı söyledi. Dayıoğlu, büyüklerin başara- madığı bir nitelik ve olgunluk- ta kurultay yapan çocuklann, yarının Türkiyesi'ne sahip çıkacaklannı söyledi. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] berv dej,/, / 'fo'jt^. »1* *U^*.+ ±A*.. - fcı^lMI ~ ^ — ÇlZGİLÎK KÂMİL MASARACI KEDÎ LEVO APTVÜKA TARlHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 14 Haziran OTOMATIK YUN KJRKMA ALET1.. 19ZA '7? 8UGÜM, İUC K£Z 'OTOUATİK ALETİ*HAUcA ( ) AÇILAN İNGİÜZ İMPA&CTpttLUĞU SER6İSİ, BİR- QOK Y£Mİ BULUÇUM GÖSTEKİLMESİUE OLANAIC VER'lYOROU. AVUSTI&liyA PAVYONUNCıA SUNU- LAN, KCyUNLAHIN YÜUÜNÜ KJRKMAYA YARJ- YAAI MOTORLU AL£T OE 8UNLARÜAN İ İ VB. ÇDK İLSf A 1HPILAAI K/GKAJIA İŞİ HEM YORU- CU OUJYOH HBM OE ÇOK ZAMAfiJ AUYOZOU. OTOMATİK AL£T, SU AÇrpAN ÖNEM KAZAA/l - YOISPU. 192O SAYfM/UA GĞeE, 78MİL.YOAJ 8AŞ KOYUAIU OLAfJ AIA/S71ŞAL.YA Gİ8İ ÜL- İCELEÇ İÇİN YÜN TİCAeETİMİN OYNADIĞl ROLÜ £OYL£MEYE 6EJS.EK. YOK- BEYKOZ 1. ASLtYE HUKUK MAfiKEMES^NBEBfc Dosya No; 2000/38 Ayuur Arslaıı (Yıldız), Mmlafa Aıslaıı, Melmıet Aıslaıı vekilleıi tarafından Mustafa Çelefai (ölû) mirasçılan^Periha&Çetebi kun), Murat Çelebi, Dudu Çelebi, Orhan Çelebi, Güleser Çelebı (Erdoğan), Mehmet Arslan aleyhlerine açılan vasiyetnamenin tenfizi vg tescil davasının yapılan duru^ması sırasında venlen ara karan gereğınce; adresınde bulunamayan davalılardan Murat Çelebi'nın Ha- cısiyam Mahallesi, Inönü Caddesi No: 68 Giresun adresinden, davalılardan Orhan Çelebi'nin Hacısiyan Mahallesı Inönü Caddesi No: 68 Giresun adresinden, yine davalılardan Perihan Çelebi'nin (Coşkun) Hacısiyam Mahallesi Inönü Caddesi No: 68 Giresun adresinden, davalılardan Dudu Çelebi'nin Hacısiyam Mahallesi Inönü Caddesi No: 68 Giresun adresinden, yine davalılardan Güleser Çelebi'nin (Erdoğan) Bayraklı Alpaslan Caddesi, 1620. Sokak No: 43 Izmir adreslennden duruşmanın bırakıldığı 17.07.2000 günü, saat: 10.30'da mahkememizde hazır bulunmalan ya da kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi takdude yolduklannda karar vehleceği hususu da- va dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 26.05. 2000 Basın: 30149 • • • • GORUŞ/MUSTAFA KUL Gayrık Yeter!' Bana göre, son günlerin en önemli gündem konula- nndan biri, hükümetin açıkladığı hububatfiyatlandır.Hu- bubatfiyatlannın belırlenmesinde IMF karar verici, hü- kümet ise onaylayıcı olmuştur. Konuyla ilgili çok yoğun tepkiler alan bu hükümeti destekleyenler ise Dünya Ban- kası, IMF ve IMF karartannı canla başla savunan bazı gazete yazarfan olmuştur. 57. Hükümet'in varlık nedenlerinden biri "finans ke- simini" güçlendirmektir. Bunun için de IMF ile stand- by anlaşmasına gidilmiş, enflasyon konusunda hiçbir sorumluluğu olmayan işçi, memur, emekli ve üretici, aç- lığa, sefalete sürüklenmiştir. "Türklye Enflasyonu Yeni- yor° sloganıyla yapılan kampanyalarda, enflasyonun ger- çek suçlulan gizlenmiş, haiktan yine fedakârlık yapma- sı istenmiştir. Bütün bunlar olurken bu hükumet, hiç utan- madan, paralannı off-shore bankalara yatırarak daha çok faiz elde etme uyanıklığı yapan vatandaşlarının batan paralannı ödeyeceğini açıklamıştır. Gene aynı hü- kümet, içi boşaltılmış bankaların bütün zararlannı hiç tereddütsüz üstlenebilmiştir. Cumhuriyet döneminde tanma çok büyük önem ve- rilmiştir. İlk yıllar buğdayı ithal etmek zorunda kalan Tür- kiye, kısa zamanda doğru tanm politikalan, "köy ay- dınlanmasır na verilen önem ve "Köy Enstitûleri" sa- yesindetanmda kendi kendine yeten bir ülke konumu- na gelmişti. 1945 yılından itibaren ise Atatürk ün ta- nm politikalan yavaşyavaş ortadan kaldınlmıştır. Bun- da Amerika Birleşik Devletleri'nin uzmanlarının görüş- leri ve önerileri oldukça belirleyici oimuştur. Atatürk'ün tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için kurdurduğu kuruluşlar birer birer kapatılmış, kalanlar etkisizleştiril- miştir. Ziraat Bankası'nın özelleştirilmeçabalan da zin- cirin son halkasını oluşturmaktadır. Ülkemizde hükümet ile ziraat odalan ve çiftçiler ara- sında büyük bir iletişimsizlik bulunmaktadır. Tanmda verim ve kaliteyi arttırmak için hükümete sürekli öne- rilerde bulunulduğu halde, hükümetin konuya yaklaşı- mı son derece duyarsızca olmaktadır. Bütün bunlann yanı sıra, tanm arazileri imara açılmakta, buralann mi- ras ve veraset yoluyla bölünmesine engel olunmamak- ta, doğal kaynaklar korunmamakta, gıda üretimi yeter- siz ve plansız yapılmakta, üreticilerin eğitimi ve yön- lendirilmesiyleilgilenilmemektedir. Ülkemizde nüfusun büyük bir bölümü kırsal kesim- de yaşamaktadır. Kalabalık ailelerin geçim kaynağı ta- nm üretimidir. Böyle olduğu halde 1980 yılından son- ra tanm ürünlerinin hükümet tarafından belirlenen fi- yatlan hep enflasyonun altında seyretmiş,gübre ve ma- zotun fıyatı enflasyonun çok üzerınde artmıştır. Bütün bunlann üzerine birer kamu kuruluşu olan ve kimyevi gübre üreten TÜGSAŞ ve İGSAŞ özelleştirme kapsa- mına aJınmıştır. Bunun sonucunda uretıcı, tamamen ko- runmasız kalacak, sanayicilerin insafsız ellerine terk edil- miş olacaktır. Gelelim IMF'ye... Bütün Batı ülkelerinde hükümet- ter, çiftçisini büyük rakamlarla sübvanse etmektedir. Ba- tı çiftçisi zengindir. Bu ülkeler, tanm ve hayvancılık ko- nusunda çok önemli yatınmlar yapmaktadır. O ülkeler- de bunlar yaşanırken IMF, neden Türk hükümetinden destekleme alımlarını yapmamasını, çiftçiye, gübre ve kredi desteği sağlamamasını istemektedir, hatta bunu bir kredi verme koşulu olarak öne sürmektedir. IMF ve Dünya Bankası, Batı ülkelerini tanm üretici- lerinin refah seviyesini daha da arttırmak için ve elle- rindeki ürün fazlalannı satmak için pazar yaratmaya ça- hşmaktadıriar. Tanm Bakanı, ziraat odalarını siyasal davranmakla suçlamaktadır. Oysa hükümetin karan da siyasaldır. Hükümet, bu kredi kuruluşlannın isteği- ni yerine getirerek bu sektörde yer alan bazı çokulus- lu şirketlere ve yüksek oranda kâr eden yerli sermaye- ye hizmet ederek siyasi anlayışını yerine getirmekte- dir. Buna karşın emeğini, haklarını savunmak duru- munda kalan ve son derece doğal bir tepkiyi dile ge- tiren meslek odalan ve üreticiler neredeyse bölücülük- le suçlanacaklar. Bu hükümet uzun vadeli düşünememektedir. Bu ye- tiye sahip olsalardı, stratejik bir önem içeren gıda üre- timinde bağımsız olmak gerektiğini bilirlerdi. Gelecek- te, ülkeler arası ilişkilerde, petrolün günümüzdeki öne- mi ölçüsünde tanm ürünlerinin ve suyun önem kaza- nacağını görememektedirler. Gıda ve su önümüzdeki dönem ülkeler arası pazariıklann en büyük kozu ola- caktır. Hükümet, IMF ve Dünya Bankası'nın isteklerini yerine getirerek buralardan kredi alacaktır. Fakat kısa bir süre sonra yiyecek buğdayını, patatesini ve böyle giderse tüm sebze ve meyvelerini ithal etmek zorun- da kalacaktır. Bu da borç sarmalını sürdürecektir. Üs- telik kendi halkını yoksulluğa, eğıtimsızliğe. açlığa, se- falete sürükleyerek... Ama Nâzım Hikmet'ın dediği gi- bi onlar, "Topraktan öğrenip kitapsız bilendir." Ve bir kerre vakterişip k "-gaynk yeter!.." demesinler. Bunu bir dediler mi, "Dağlan yırtıp ayınr, kayalan kesipyol eyler, abıhayat akıtmağa..." BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Karmaşık sorunlann çö- zümünde ve incelenmesin- de bilimsel ve özellikle mate- matiksel yön- temlerin uygu- g lanışı. 2/ Olen bir kimsenin ' ardından yazı- 8 lanşiir.Kira- g ya verilerek gelir getiren mülk. 3/ Hafıf, yavaş sesle söy- 1 lenen... Fransa'da bir 2 kent. 4/Uzak...Bazen 3 üzerine un bile serilir. 4 5/Türkmüziğindebir 5 makam. 6/ Eski dilde c ynz, çehre... Birgö^ 1 2 3 4 5 5 6 7 8 9 S I Y E c IH A P E T I M O L O J I Ğ •V A N A 1A S 1 M | N A | G N U H A T E | N 1 sA T R O T U A R •R M 1 R | S T 1 L • E N i R | A D A M •A K A ç L A M A terme sıfatı... Ispan- ya'daBaskbölgesinin bağımsızlığı için sa- vaşım veren gizli örgüt. 7/ Hararet... Bir tümün bir parçasıyla ilgili olan. 8/ Cin ve vermutla yapılan bir içki. 9/ "Pencereden — geliyor/ Gurbet bana zor geliyor" (Türkü)... Cerahat. yUKARIOAN AŞAĞIYAı ^/Müeyyıde. 2/Btrtümceyror ' ' ' S U ' ' 1I Ull UİJİCvCtd-1 _ ^^*" her biri... Sukabagmdan yapılmış ya da agaçtan oyulmuş maşrapa. 3/ Yan... Karakter. 4/ Bir gıda mad- d i g ^ T ü r i l k i sal. 6/ Uzaya gönderilen ilk canlı olan bir köpek cin- si.... Küçük erkek lcardeş. 7/ Yankı... tslam inancı- na göre ölüleri mezarında sorguya çekecek olan iki melekten biri. 8/ " — oluyor halimi takrire hka- bım" (Nigâr Hanım)... Bir cetvel türii. 91 Bademli kek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle