27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sabibi: CUMHURİYET \AKFi adına tLHAJN SELÇUK Genel YavınYönetmenı: tbrahim Yıldız # Yazıişleri Müdürü: Salim AJpaslan # Sorumlu Müdür. Fikret İlkiz • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Yıldırım # Ekonomi Özlem Yü- zak 9 Kultür Egemen Berköz # Spor Abdülka- dir Vücelman 0 Makaleler: Sami Karaören # Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bilgi-Belee Edibe Buğra • Yurt Haberlerı: Mehmet Faraç # A\rupa T i l c i b i Güra\ Öz YayınKunılu İlhan Sdçuk (Baş- kan), Emre Kongar (Danışman), Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya, Şükran Soner. İbrahim Yıldız. Orhan Bursalı. Musta- fa Balba\, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbaş Atatürk Bulv an No. 125. Kat.4. Bakanlıklar-Ankara fel: 4195020 (7 hat). Faks 4195027 •tzmır Temsılcısı Serdar Kıak. H. Zıya Bl\. 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks 4419117# Adana TemsıJcısı.Çetin\'iğenoğJıı, lnönüCd 119 S.No 1 Kat.l. Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdürü Erol Erkut • Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Mu- hasebe Bülent Yener 9 ldare: Hüseyin Gûrer 0 Satış. Fazilet Kuza REKIAM: P.M. Ltd. Şti. • Genel Mudûr Gûlbin Erduran#K.ooFdınator Reha Işıtman 0 Genel MudıirVrd. Sevda Çoban • FmanMnan Mudüru Çetin Erduran Tel 0212 51407 53- 513 8460-61 Faks 02125L-S463 \ ayımlavan: Yenı Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncıhk A Ş Baskı: Sabah •» a> ıncılık \ Ş Tüıkocagı Cad 39 41 Cagaloğlu 34334 Istanbul. PK 246 - Sırkecı '4-H5 Istanbul Tel (0 212ı 512 05 05 (20 haıı Faks (0212l513S5s)5 22MAYIS2002 tmsak: 3 40 Güneş 5.34 Öğle: 13.08 Ikindı: 17.03 Akşam: 20.29 Yatsı: 22.13 Zfyaretçisiz miizeten • ANKARA (ANKA) - Türkiye'de yerli ve yabancı turistler tarafindan hiç ziyaret edilmeyen 3 müze ve 7 ören yerinin bulunduğu belirlendı. 2001 yılında Nevşehir'deki "Hacı Bektaş Arkeolojı- Etnografya Müzesi", Sıvas'taki '"Âşık Veysel Müzesi", Eskişehir'deki "tnönü Savaşlan Karargâh Müzesi "ni ve Burdur'dakı "Bubon", -Cibyra", "Cremina", "*Sagalassus", Eskişehir'deki 'Pesinus", Bolu'daki 'Akşemseddin" ve :sparta"daki 'Uluborlu \pollo" gıbı ören ^erlerini yerli yabancı ıiçbir turist ziyaret etmedi. Freskter sergileniyor • GAZtA>TEP(AA)- Gaziantep Arkeoloji Müzesi, "Müzeler Haftası" etkinlikleri kapsamında, Fırat Nehri kıyısında bulunan Zeugma antik kentınde önceki yıl yapılan acıl kurtarma kazısı strasında çıkanlan duvar resimlerini sergileyecek. Gaziantep Arkeoloji Müzesi Müdür Vekili Fatma Bulgan, yann açılacak sergiyi ziyaret edeceklerin, Zeugma'dan çıkanlan duvar resimlennı restore edilmiş haliyle ilk kez görecekJennı söyledi. Süresız olarak açılacak sergiye yoğun ilgi bekleniyor. Sarıkamış'ta Dans Eden Karlsr • ERZURUM(AA)- Kars'ın Sankamış tlçesi kaymakaml ığınca, ilçenin tanıtımının yapıldığı bir kitap hazırlandı. "Şehitler Yurdu-Dans Eden Karlar Diyan Sankamış" ismıyle çıkanlan ve ilçenin tarihçesinden sosyal yaşantısına kadar her konuda genış bilgiler içeren kitapta, özellikle ilçenin turizm potansiyeline dikkat çekilıyor. Beyaz şarap akciğer dostu • ANKARA(AA)- Beyaz şarabın akciğer sağlığına yardımcı olabıleceği bildirildi. Buffalo Üniversitesi'nden bilim adamlan, New York'tan 1555 kişi üzerinde yaptıklan araşhrmada, özellikle beyaz şarabın akciğerlerin daha iyi çalışmasıru sağladığını saptadı. Araştırmayı yapanlardan Dr. Holger Schunemann, beyaz şarabın. "serbest radikaller'" olarak adlandınlan zararlı moleküllerin ortaya çıkışını engelleyen antioksidantlar içerdiği için akciğerlere iyi geldiğini düşündüklerinı söyledi. Balina toplantısı • SHİMONOSEKİ (AA)-îzlanda, Uluslararası Balina Komisyonu'na (TWC) tam üyelik başvurusunun reddedilmesinin ardından, IWC'nın Japonya'daki liman kenti Shimonoseki'de yapılan yıllık toplantısını terk etti. Balina avcılığından yana olan Izlanda'nın komisyona üyeliğinin kabul edilmemesi, balinaların ticari amaçlarla avlanılmasına yönelik yasağın kaldınlması için çalışan Non'eç ve Japonya'ya büyük bir darbe olarak değerlendiriliyor. Döneminde Avrupa'nın moda merkezi olan antik kent, hazirandan itibaren gün ışığına çıkıyor Laodikeia bizi bekliyorSEDAT KURT DENİZLİ - Denizli'nin Çürüksu Vadisi'ndeki, döneminde Avrupa'nın moda merkezi olan tarihi Laodikeia antik kenh. haziran ayında başlayacak çalışmalarla gün ışığına çıkanlıyor. Denizlili sivil inisiyatif ve sanayici EsatSivrf nin girişimiyle geçen yıl 21 Mayıs'ta, antik kentin kaluıtılan üzerinde başlayan "Laodikeia bizi beküyor" kampanyasında, bir yıl sonra sonuca ulaşıldı. Antik kentteki kazı çalışmalanna Pamukkale Üniversitesi de katılacak. Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hasan Kazdağh "Üniversitemiz bu kazıda rüştünü ispat edecektir" diye konuşru. Kazdağlı, yalnızca 45 gün değil 12 ay çalışarak Laodikeia'yı çağdaş standartlarda gün ışığına çıkaracaklannı söyledi. Mimar Cengiz Bektaş da "fnsanlann bize üıanmalan. güvenmeleri gerekjyor" derken Vali Göksu, katkıda bulunanlara teşekkür etti. Denizli'nin 6 kılometre kuzeyinde yer alan Laodikeia, Lycos IrmağYnın yanıbaşında bulunuyor. Antik kaynaklara göre M.Ö. 261-253 yıllan arasında Kral II. Antikos tarafindan kuruldu. M.S. 1-2'ncı yüzyıllarda Anadolu'nun en önemli kentlerinden biriydi. Kentteki sanat eserlerinin çoğunluğu bu döneme ait. Antik dönemde Laodikeia halkının da katkılanyla kente çok sayıda anıtsal yapı yapıldı. Gelişmişliği, coğrafı konumu ile olduğu kadar toprağın verimliliği ve buradaki yün, kumaş ticaretinin yoğunluğu ile açıklanıyor. Kent bu ticari önem sonrası büyük bir bankacılık merkezi halini aldı. Aynı dönemlerde tekstil üretimlerini konfeksiyonculuğa dönüştüren kent. Avrupa'nın moda merkezi haline de geldi. Tüm Lycos Vadisi kentleri ile birlikte M.S. 60 yıhndaki depremle yerle bir oldu. Roma lmparatorluğu'nun yardımı olmadan, kent kendi yaralannı sardı. Laodikeia M.S. 494'teki büyük depremde tamamen yıkıldı ve bir daha toparlanamadı. • M.Ö. 261- 253 arasında kurulan kent, Anadolu'nun önemli ticaret merkezlerin- den biri. İÜRSAB BAŞKANIULUSOY: REZERVASYON İPTALİ YOK Turizm rekoragider Kortlanndeğilkalplerin 'en'i Rus tenisçi Anna Kumikova, dünyanın en seksi 100 kadını arasından sıynlarak birinci seçildi. Fransız FHM adlı erkck dergisi tarafindan internette yapılan bir ankette. Kıırnikova, ünlü şarkıcılar Jennifer Lopez ile Britney Spears, İtahan oyuncu Monica Belluci \e Amerikalı komedvenler Ahssa Milano ile Sarah Michelle Gellari'yi geride bıraktı. ÖZLEM GÜVEMLJ Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜRSAB) Genel Başkanı Başaran Ulusoy, ABD'nin, El Kaide Örgütü'nün 11 Eylül'den daha büyük bir eylem hazırlığında olduğunu açıklamasuıın Türkiye'de herhangi bır rezervasyon iptaline neden olmadığını söyledi. Şubat ayından itibaren turist sayısının yükselişe geçtığini anlatan Ulusoy, yenı olumsuzluklar yaşanmazsa 14 mılyon cıvannda yabancı ziyaretçi ile rekor düzeye ulaşılabileceğını belırtti. Ulusoy. El Kaıde'nın 11 Eyiül'den daha büyük bır eylem hazırlığında olduğunun açıklanması ve Türkiye'nin de terörist saldın konusunda uyanlmasmın turizme etkisi konusundaki sorulanmızı yanıtladı Turizm alanında herhangi bir risk olasılığından söz edilmesinin her zaman olumsuz etki yaratabileceğini ifade eden Ulusoy, "Ancak 11 Eylül krtdnin, ABD pazanndaki etkfleri halen sürmektedir ve esasen dünya turizmi krize girmiştir. Ülkemizde ABDden yönelik talep. Eylül 2001 "den itibaren düşüş eğiümine girmiştir. 2002 yıbnın ilk öç ayında ülkemize ABD'den gelen ziyaretçi sayısı 2001 Mİının aynı dönemine göre yüzde 35 düşüş kaydernıiştir. Zaten bugün için genekle olumsuz bir tablo gösteren ABD pazannda, bu tür uyanlann da bir ölçüde ilave bir etki varatması olasıdu-" dedı. 4 ayda 2.3 miyon kişi AISKARA (ANKA) - Yılın ilk dört aymda Türkiye'ye gelen turist sayısı geçen yılın eş dönemine göre yüzde 2.7'lik bir arüşla 2 miryon 254 bin 920'ye ulaştı. Devlet Istatistik Enstitüsü (DtE) nisan ayı turizm istatistiklerini açıkladı. Buna göre, ocak- nisan döneminde havayoluyla gelen turistlerin sayısı geçen yılın eş dönemine göre yüzde 1.4 azalarak 1 milyon 580 bin 423 olurken karayoluyla gelenlerin sayısı yüzde 24.3'lük arüşla 592 bin 323'e ulaştı. Deniz yoluyla gelen turist sayısının yüzde 34.7 azalarak 70 bin 454 olduğu ilk dört ayda, demiryoluyla gelenler yüzde ) 26.8'lik artışla 11 bin . J ^20'ye yükseldi. Böylece 7/' /dört aydaki toplam turist sayısı K j 2 milyon 254 bin 920'ye ulaşarak geçen yılın eş dönemindekinin yüzde 2.7 üzerinde gerçekleşti. Hedef 1 milyon yatak ANTALYA(AA)- Turizm Yatınmcılan Derneği Başkanı Tavit Köletavitoğlu, Türkiye'nin 2010 yılına kadar en körü ihtimalle 1 milyon yatak kapasitesine ulaşacağını söyledi. Köletavitoğlu, Türk turizminin dünyada gelişen değişime göre yeniden yapılanması gerektiğini söyledi. Turizm sektörünün, sadece sahil kesimini değil, Anadolu'nun tamamını kullanması gerektiğini anlatan Köletavitoğlu, sezonluk turistik tesislerin yanı srra 12 ay hizmet verebilecek turistik tesislerin yapımınm zorunlu olduğunu kaydetti. Köletavitoğlu Türkiye'mn yatak kapasitesinin 2010 yılında 1 milyona ulaşacağma işaret etti. Maç yaymlarmm arasına eğitici spotlar konulacak Kupa, kalbi koruyacak tstanbul Haber Servisi - TRT ve Türk Kalp Vakfi'nın işbirli- ğiyie 2002 Dünya Kupası süre- since düzenlenen kampanya ile maç naklen yayınlan ve spor programlan arasında yayımla- nacak spotlar ve programlarla halk, kalp sağlığı konusunda bıl- gilendirilecek. TRT Genel Müdürü YücelYe- ner, Dünya Ku- pası maçlan nak- len yayınlannın izlenme oranlan- nın yüksekliğine dikkati çekerek "Kalp sağuğı, Türkiye'nin yüz- de 15'ini Ugilen- diren bir konu. Dünya Kupası Türk insanına ulaşmak için önemli bir flrsat" dedı. Yener, kalp sağlığıyla ilgili toplumubilgilen- dirici 2-3'er da- kikalık spotlar hazırlayacaklan- nı ve bunu tele- vizyon ve radyo- da yayımlayacak- larını anlattı. Spotlan özellik- le, spor program- lan ile maç nak- len yayınlannın öncesi, sonrası ve devre aralann- da yayına sokacaklannı ifade eden Yener, aynı zamanda kalp ve damar hastalıklanyla ilgili programlar hazırlanacağını ve konunun uzmanlannın yer aldı- ğı açık oturumlar düzenlenece- ğini söyledi. Türk Kalp Vakfı Başkanı Çetin Yddırunakın da Dünya Sağlık Örgütü'nün ön- görüsüne göre, 2030 yılına ka- dar kalp ve damar hastalıklann- da bir azalma yaşanmayacağına dikkati çekti. Türkiye'nin kalp ve damar hastahklannda ''dün- ya şampiyonu" olduğunu söy- İeyen Yıldırımakın, ülkede mey- dana gelen ölümlerin yansından fazlasının bu hastalıklar nedeniy- le gerçekleşriğini dile getırdi. Süt için, süt içirin! Tüm dünyada süt tüketimini artürnıak amacryla kuüanan 21 Mavıs Dünya Süt Gunü nedenfyle dün çeşitli etkinlikler düzenlendL Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnii Yusuf Gökalp, "21 Mayıs Düma Süt Günü" nedeniyle bir kampanya başlattıklannı söyledi. Kampanyanm sloganını "Sağhkta NesiDer tçin Her Gün Bir Bardak Süt-Bir Yumurta'" olarak açıklayan Gökalp, nüfusun sağhkn beslenmesi için süte ve sütçülüğe gereken önenıin verilmesinin milli bir görev olduğunu kaydetti. Meclis çimdi de çizgi filmi tartışıyor ANKARA (ANKA) - TRT'deki birçok program "milli kültür ve gdenekler" açısından mercek al- tına yatınlarak Meclis gündemine taşınırken SP Ankara Milletveki- lı ZeHÇefikde "Hey Arnold" ad- lı çizgi filme taktı. Filmde Yahu- dilik propagandası yapıldığını id- dia eden Çelik, "Mflü kültürümü- ze aykın gelecek bölümler niçin yayımlanmaktadır" diye sordu. Devlet Bakanı Yümaz Karako- .vunlu ise filmde Yahudilik propa- gandası yapılmadığını savundu. Çelik'in soru önergesine yamt \eren Devlet Bakanı Yılmaz Ka- rakoyunlu, "Filmde Yahudilik propagandası yapümamaktadır'" dedi. Karakoyunlu, TRT mev- zuatına uygun olarak denetımi ya- pılan filmde, aym mahallede ya- şayan ve aym okulda okuyan ço- cuklann gündelik olaylar karşı- sındaki davranışlan, duygu ve düşüncelerinin ele alınarak ço- cuklar arasındaki hoşgörü, yar- dımlaşma, dayanışma konusu- nun işlendiğinı kaydetti. ...Bu Nasıl Bir 'Rusluk'? Bir tarihte yazmış olmalıyım! 20'li yıllarda, Millet Meclisi'nde, 'kırmızıtepelikli' kal- pakla dolaşan meb'usların, birbirine 'yoldaş' diye hitap eylediği Türkiye Cumhuriyeti'nde; 4O'lı yıllarda, bıra- kın bu türden fantezileri, herhangi bir kahve sohbetin- de 'Komünist', 'Stalin', 'Sovyetler' gibi kelimelerin, sa- dece telâffuz edilmesi bile, câlib-i şüpheydi. Bir akşa- müzeri, Pangaltı'daki Haylafy Pastahanesi'nde, du- rumun acınacak komıkliğine işaret ederek, Hasan Tan- nkırt bana demışti ki: "-...fakülte kantininde biz şöyle bir çare bulduk; lâf arasında söylemekicab ederse, 'Komünist'yerine 'Şû- yî', 'Stalin' yerine 'Bıyıklı', 'Sovyetler' yerine 'Yukarsı' diyoruz; zararsız bir oyun!.." Gerçekte bu neyi gösteriyor? Grttikçe katılaşan tek par- ti 'totaliterliğinin'; 20'li yıllarda da,40'lı yıllarda da, top- lumsal birikim ve sıçramalann, farkında olmadığını mı? Osmanlı Tanzimat'a nasıl mana ve mahiyetini lâyıkıy- la kavramadan, daldıysa; Gâzi sonrasının Cumhuri- yet'ı aynen öyle, lâyıkıyla anlamadan 'müdafaa ve mu- hafaza eylemeye' kalkıştığını mı? 'SoğukSavaş'ın 'ala- cakaranlığından', hiç kapak kaldırmayalım: iş o merte- beye varmıştı ki, taraftar için de, aleyhtar için de, 'Ko- münistlik' düpedüz 'Rusluk' demekti; yâni hiç kim- se, Klâsik Gelişim Şemasrnda, ilkinin toplumsal/eko- nomık bir öğreti; ikincisinin etnik bir topluluk, anlamına geldiğini düşünmüyor! Ayıp, sosyalizmin çeşit zenginliği, nüans kalabalığı hatırianırsa, daha da büyür; üstelik bu, sonradan orta- ya çıkmış bir nitelik değil, başından beri böyledir: Tho- mas Moore'la Campenalla (XVII.yy) ya da Mabty'yle Morelli (XVIII.yy) sizce, acaba aynı hayâli mi kurmuş- lardı? Tarafsız ansiklopedl malûmâtı' Tarafsız bakılırsa Sosyalizm 'dayanışmacı birtoplum düzeni, öyle bir toplum ki, adaletle etkinliği bir ara- da örgütleyerek, kendisini gittikçe kapsamı genişleyen, bir dayanışmacılığa taşır'; bu genel tanımlama dışında, Sosyalizm'in 'babaları'ndan hangisini, hangı konuda ele alsan, ötekınden farklı düşünüyor, bu bir gerçek; ta- rafsız. bir internet ansiklopedisinin, verdiği örneğe ba- kar mısınız: "Fransız Ihtilâl-i Kebiri'nin karşısında, Saint-Simon (1760-1825) kapalı birkutudur, oysa Fourrier (1772-1837) verir veriştihr; buna mukabil Proudhon (1809-1865) basbayağı lâkayttır; oysa Louıs Blanc (1811-1882) onu hem savunur hem de tanhçiliğine soyunur; Marks'a gelınce, onun gözünde 1789 herşeydenönce. toplum- sal yanılsamanın (illusion) gizlediği, sosyal birolaydır..." Nasıl, hoşunuza gitti mı? Fransız Devrimi karşısında, kim. hangi tavrı benımserse, 'Komünist' yâni 'Rus' ad- dedilecek? Cumhuriyet 'sıyasi polisi'ni ve 'Adliyesi'ni, böyle gülünç bir duruma düşürmeye, kimin hakkı ola- bilirdı? "...Sosyalist kuramcılar, yeni toplumun örgütlenişi konusunda da, birbihnden farklı düşünüyorlar: Fourri- er, ortaklaşa topluluklar (phalanstere) kurmak peşinde- dir; Etienne Gabet (1788-1856) kolektif üretimden ya- na, Constantin Pecçueur (1855-1887) mülkiyet hakkı- nı yalnız devlete tanıyor; oysa ne Saint-Simon, özel mülkiyetin bütünüyle kaldınlmasına karşıdır, ne de (üs- telik 'mülkiyet hırsızlıktır' formülünü kullanmış olan) Pro- udhon... " (fr.encyclopedia.yahoo.com). Basit ansiklopedi malûmâtı, Türk intelligentsia'sını - solcusuyla, sağcısıyla- böyle hem gülünç hem acıklı, kesınlikle müşkül bir duruma düşürüyorsa; sizce kaba- hat kimdedir ve nerededir? O esnada esen siyaset rüz- gânnın şiddetine göre -hiçbirisini doğru dürüst bilmek- sizin- yerine gelince Bolşevik. yerine gelınce Faşist, da- ha sonra Demokrat. ondan sonra Sosyal Demokrat. onun arkasından Liberal, yani 'Küreselleşmeci' ve 'Özelleştirmeci' olanlarda mı? Bllimsel bir metod1 ... Belleville (Paris) taraflanndaki Işçi Üniversrtesi'nde, kürsüdekı hoca: "-...Marksizm, birdoktrin olmak- tanziyade, bilimselbirmetoddur!"deyince, dostumVar- tan'la (Ihmalyan) -toprağı bol olsun!- birbirimize bakış- mıştık: ikımiz de şaşkın, tam anlamıyla inanamamış! Başka bir seferinde, Tarihî Materyalizm ölçüleri için- de, diyalektik olarak Marks'ın XX.yy 'sentezi' eleştiri- lince, dogmatik katılığına mukabil, Diyalektik Materya- lizm'in 'gücünü' hissetmiştik: Marks, Avrupa/Merkezci düşündüğünden, XX. yy. bir Sosyalist Devrimleryüzyı- lı olacak sanıyordu; oysa gezegenin hâkim çelişkisi Mazlum/ Zalim (Sömürülen/Sömürgeci) çelişkisi oldu- ğundan, bunun sentezi olarak 'Ulusal Demokratik Dev- rimler' doğacaktı: öyle de olmuştur! Yanılgı kimde? Marks mı yanıldı? Hayır, o 'bileşenle- ri' yanlış değerlendirmişti, çünkü, elinde olmaksızın, ola- ya, Avrupalı gözüyle bakıyordu; tez/antitez doğru va'z edilmeyince, 'sentez'in eğri çıkması akla yakındır; ama bu, 'metod'un değil, onu kullananın yanılgısıdır. O za- man soru şu: insanoğluna, bu kadar esnek ve kapsamı geniş bir metod, bu metodla ınanılmaz projeksiyon zen- ginliği vetürdeşliği verebilen, Diyalektik Materyalizm'e -dolayısıyla Sosyalizm'e- teşhis ve tesbitimız, 'Sosya- lizm=Rusluk' mu olmalıydı? O kadar dünyadan habersizlerdir ki, şimdi de Sosya- lizm türlerinden birisinin Rusya'daki uygulaması çöktü diye, dünyada kökü kazındı sanabiliyoriar; oysa bu iş- lerle ilgilenen en zavallı aydın bile biliyor, Liberalizm'le Sosyalizm, birbirinin adeta tersi ve yüzüdür, ikisi, bir- birini üretir. Hadi düşünsünler bakalım, bu nasıl bir 'Rusluk' oluyor? e-mail:tilahan(â isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212/26019 88 SOYLEŞİ ATT LA LHAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle