Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 2000 PAZAI
14 iJ. U l V kultur@cumhuriyet.com.tr
Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu yeni oyununu Mayıs ayı sonuna dek kendi salonunda sahneleyecek
'Omrümiiz kobayblda geçiyor'
• "Teknolojik gelişmelerin
ilerki yıllarda insan zihnini
ve bedenini kontrol altına
alabilecek bir bilimsel
faşizme doğru kanatlanıp
uçtuğunu üzülerek
izlemekteyiz. Bu konuda
düşünmek görevimizdir."
YEŞtMAKYÜZ
Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu yeni oyu-
nu 'Kobay'" ı perşembe günü kendi ti-
yatrolannda sahnelemeye başladı. Al-
tı hafta devam edecek oyunu, AH Poy-
razoğlu, Amerikalı yazar D. Hayes'in
öyküsünden yola çıkarak oluşturdu.
Oyunda, büım araştırmalan gerçekleş-
tiren bir laboratuvara 'kobay' olarak
gelirilen down sendroınlu 'Mehmet
Can'ın öyküsü anlatıhyor.
Tıp adamlannın zekâsını geliştir-
mek üzere deneyler uyguladıklan Meh-
met Can geçirdiği ameliyattan sonra
dâhi seviyesine yükseliyor ve hayatı
değişiyor.
Aynı zamanda oyun, teknolojik ge-
lişmelerin ınsanlar üzerindeki etkisi-
nı ve ahlaki boyutlannı da sorgulu-
yor.
Zihin özürlü 'MehmetCan' rolü için
altı ay çahşan Ali Poyrazoğlu, psikı-
yatristlerle, psikologlarla ve hasta ço-
cuklarla birlikte aileleriyle görüşmüş.
Aynı zamanda bu konudaki kitaplar-
dan da yararlannıış.
Ali Poyrazoğlu'nun sahneye koy-
duğu oyunun dekor tasarımı Banş
Dinçel'e aıt.
-'Koba> 'ın öyküsünü oyunlaşünna
fıkri nasıl doğdu?
ALİ POYRAZOĞLU - Amerikalı
yazar D. Hayes'in 1950'lerdeyazmış
olduğu bu öykûyü 12 yıl önce okurnuş-
Alü hafta devam edecek oyunu AH Poyrazoğlu, Amerikalı yazar D. Hayes'in öyküsünden yola çıkarak ohışturdu.
tum ve oynamak istemiştim. Daha
sonra araya başka oyunlar girdi... Üç
yıldır Türkiye'de farklı bir karakter
oynamadığım için yeni bir rol düşü-
nüyordum. Cünkü bundan sonra yı-
lın altı ayını kitap yazarak, geri kalan
bölümûnü de tiyatro yaparak geçir-
mek istiyorum.
Dolayısıyla, farklı bir oyun yaparak
içimi dinlemek istedim. 'Kobay'ı da
bu düşünceden hareketle sahneleme-
ye karar verdim. Diğer tiyatrolarda
görülmeyen, değişik öyküler anlatan,
gündem oluşturacak oyunlar sahne-
lemeyi tercih ediyoruz. Bu oyunun da
hızlı sahne dili, soyut ve somut mekân-
lann iç içe geçtiği sahne tasanmı ve
dinamikliği ile farklı bir çalışma ol-
duğunu düşünüyorum.
yküden okışturduğunuz merni
nasıl bir yorumla sahnelediniz?
POYRAZOĞLU - Baa noktalan ön
plana çıkarttım. Öyküdekı adamın öy-
küsünü kendi yorumumu katarak oyun
haline getirdim. Türk mılleti olarak
ömrümüzü kobayhkla geçiriyoruz.
Aynca, doğduğumuz andan ıtibaren
ana ve babalanmızın bizi büyütme
yöntemlerine kobay oluyoruz. Ardın-
dan eğitim, sağlık, savunma, ekono-
mi sistemine, yıllardır bitip tükenme-
yen ve bir türlü oturamayan demok-
rasi ve insan haklan, özgürlük ihlal-
lerine de kobaylık ediyoruz.
Sürekli bir manevi kobayhk hali-
miz olduğu için bu oyunun çok uygun
olduğunu düşündüm. Aynca hayvan-
lara yapılan eziyetler de önemli bir
sorun günümüzde.
'Kobay' doğru zamanda sahnede
Özellikle fareler ve maymunJar üze-
rinde yapılan araştırmalardan alınan
müspet sonuçlar, insanlara uygulandı-
ğı zaman pek başanlı olamıyor. Tek-
nolojik gelişmelerin ileriki yıllarda
insan zihnini ve bedenini kontrol al-
tına alabilecek bir bilimsel faşizme
doğru kanatlanıp uçtuğunu üzülerek
izlemekteyiz. Bu konuda düşünmek de
görevimizdir.
Aynı zamanda son yıllarda, özellik-
le bugünlerde gazetelerde, televizyon-
larda yapay zekânın insanlann züıni-
ne nasıl doldurulacağı, genlerin han-
gi yöntemlerle kontrol altına alınabi-
leceği üzerine tartışmalar yapıhyor.
Bu açıdan 'Kobay'ın çok doğru bir
zamanda sahnelendiğini düşünüyo-
rum. tzleyiciler bu acıklı güldürü oyu-
nunda düşünsün istiyorum. Çünkü,
acıklı güldürünün altında bütün bu
araştırmalann gerçekten insanlığm
yaranna olup, olmayacağını sorgula-
malıyız. Kendimize 'dur' deyip kont-
rol edebilmeliyiz...
Örneğin, atomu parcaladılar sonra
da atom bombasını yaptılar. Zaman za-
man bilim adamlannın yaptıklan bu-
luşlann, siyasi otontenin kullamm ala-
nına girdiğinde gerçekten insanlann
yaranna işleyip işlemeyeceğini dü-
şünmemiz lazım Bu açıdan, oyuna ge-
len insanlann çok zenginleşerek çıka-
caklannı sanıyorum.
'• İ'H ,'H<l
Kûltür Servisi - Hilary Swank, 'Er-
kekler Ağlamaz' filminde sergilediği
oyunculukla, Annette Bening'i geçe-
rek, 72. Akademi Ödülleri en iyi kadın
oyuncu kategosinde Oscar ödülünü al-
masuıdan bu yana sürekli manşetlerde.
Swank'ın filmde canlandırdığı 21 ya-
şındaki genç kadın karakteri Teena
Brandon; adını Brandon Teena'ya çe-
virerek, yaşamını birnoktadan sonra er-
kek olarak sürdürmüş ve sırn açığa çı-
kınca tecavüz edilerek vahşice öldü-
rülmüş. gerçekten de yaşamış biri.
'Erkekler Ağlamaz'da, anatomik ola-
rak kadın olsada
ruhsal yönden
birerkek gibi ya-
şamarun ne anla-
ma geldiğinin
trajik öyküsü ak-
tanlıyor. 1993'te
Nebraska'nın
küçük bir kasa-
basına gelen Brandon, kısa sürede kır-
sal topluluğun ilgisini çeker.
Eğlenceden hoşlanan cazip Bran-
don'a, çoğunluğunu kadınlann oluş-
turduğu grup hoş bir flört, cömert ve
sadık bir arkadaş gözüyle bakar.
Kadınlar, kucak açtıklan Brandon'ın
yoğun arzularımn farkında olduklan
halde, içlennden hemen hemen hiçbi-
ri onun kimlığinin ne ölçüde kendi ica-
dı olduğunu fark etmez. Svvank, şubat-
ta Akademi ödülüne aday göstenldiğin-
de "Yaşamdan hiçbirşeyistememeyi de-
niyonım. Bu yol her zaman sürprizJer-
le karşılaşmanızı sağhyor" demışti.
Swank, Oscar heykelciğinden önce
Altn Küre'yi, Los Angeles Film Eleş-
tinnenleri, Stockholm, Şikago, Gijon
fıhn fcstivallerinde de Brandon rolüy-
kız
festivalde
• Önce
ticari
sinemalarda,
ardmdan da
Uluslararası
Istanbul
Film
Festivali'nde
gösterilecek
'Erkekler
Ağlamaz'ın
başrolündeki
Hillary
Swank'ın
başansı
Altın Küre
ve Oscar
ödülleriyle
belgelendi.
le en iyi kadın oyuncu ödülünü kazan-
mayı başardı.
Yakında ülkemizde önce ticari sine-
malarda, ardından da 19. Uluslararası
Istanbul Film Festivali'nde gösterilecek
'Erkekler Ağlamaz' Londra, St. Louis,
Stockholm film festivallerinde en iyi
film ödülü ahnıştı. Kimberry Pierce'ın
yönettiği küçük bütçeli bağımsız fîlm-
de Svvank, performansıyla, aslında ka-
dın olan Brandon'ın gerçek cinsel kim-
liği hakkında hiç ipucu vermeyen bir
başan gösteriyor.
Hilary Svvank rolüyle ilgili "Çekfan-
lerin yoğun
temposu sıra-
smdane erkek
ne kız gibi his-
sedebfldfanken-
dimi Tam bir
androjen gibi
gözüküyor-
dum-Vtiçnnde
bir yerde, yeniden Hillary gibi görüne-
meveceğün. hissedemeyeceğim korku-
su beni sanh" diyor.
Pierce, uzun soluklu bir arayışın so-
nunda Svvank'ı, Brandon rolüne ruhu-
nu ve mızah duygusunu kattığı için ter-
cih etmiş. Svvank, kalıplann dışmdaki
Brandon karakterini canlandırmaktan,
oyunculuk kariyerini geliştirmesinden
çok, yaşam görüşüne esin katması ne-
deniyle memnun:
"Brandon'ın hissettiğmi ohnaya ve
düşlerinin peşinden gitmeye cesareti
vanh. Ben de onun toplumun beklenti-
lerini gözetmeden özgürce kendi çizgi-
sinde grtmesinden etkilendim. Ancak
o,dûşJerini gerçekleştirdiği için oktürül-
dü. Umarun. fılmin bu tür hoşgörüsüz-
lûklerin azalmasmda payı ohır."
'Sinema, Televizyon, Video, Bilgisayarlı Sinema Sözlüğü' yayımlandı
Görsel dünyanın yeni dili
• Türkçe karşılıklar
üretmek ve bu alanda ortak
tdnm anlayışuıın gelişmesinı
sağlamayı güden 1147
sayfalık yayının (5250
madde içeriyor), önerdiği
terimlerin benimsenmesi,
büyük ölçüde amaccına
ulaştığını gösteriyor.
Kfihür Servisi - Nijat Özön'ün
hazırladığı "Sinema, Televizyon,
YTdeo, Bilgisayaru Sinema
Söztûğü" Kabalcı Kitabevı'nden
yayımlandı.
Aynı yapıt, ilk kez 1963'te Türk
Dil Kurumu tarafindan yeni bir
terimler sözlüğü dizısının ılk
kitabı olarak "Sinema Terimleri
Sözlüğü" (STS) adıyla piyasaya
çıkartıünıştı.
Temel sinema kavramlanna
Türkçe karşılıklar üretmek ve bu
alanda ortak terim anlayışının
gelişmesini sağlamayı güden 1147
sayfalık yayının, önerdiği
terimlerin benimsenmiş olmasına
bakılırsa, amacına büyük ölçüde
ulaşüğı ortada.
Sözlüğün ilk basımında 3500
madde yer alırken, Kabalcı
Kitabevi etiketiyle yayımlanan
yeni sözlükte madde sayısı
5250'ye çıkmış. 1981 yılındayine
TDK'nin terimler dizisinde
yayunlanan "Sinema ve Televizvon
Sinema yazan Nijat Ozön.
Terimleri Sözhlp" (STVTS), ikı
sözlük arasında geçen on sekiz
yılda sürekli değişen Türkçenin
son venlerinı göz önünde
bulundurarak ve sinema
alanındakı yeni gelişmelerin
getirdiği yeni terimlere yer
vermek, aynca televizyon
terimleri için de bir kaynak
oluşturmak gereksinıminden
doğmuş. Tüm bu eski basımlarda
yalnızca sinema ve televizyon
terimleri kullanılırken bu sözlüğe
video, bilgisayarlı sinema
terimleri ile sinema yazınında
göstergebilım ve yapısalcıhkla
ilgih olarak kullanış alanı bulan
temel terimler de eklenmiş.
TDK'nin yapmış olduğu sözlük
çalışmalannda televizyon ve
sinema alanındaki kavramiara
yalnızca Türkçe karşılıklar
verilmiş ve terimlenn çok kısa bir
tanımıyla yetinilmiş.
Aradan geçen yaklaşık yirmi
yıllık sürede televizyon ve sinema
alanında meydana gelen birçok
gelişme ve yenilık olması Nijat
Ozön'ü böyle bir çaüşma
yapmaya itmiş. Özön, sözlüğün
bu yeni biçiminde de daha önceki
basımlardaki yolu tutmuş. Türkçe
karşılıklan verirken elden
geldığince yadırganmayacak kök
ve gövdelerden yararlanmış. Kısa
ve söyleyişi kolay sözcüklere olan
eğilimi göz ardı etmeyerek elden
geldiğince bunu karşılayacak
sözcükler bulmaya çalışmış yazar.
Aynca kolaylık sağlamak için
kısaltmalara da yer veren sözlük
her kavramı tek bir terimle
açıklıyor, anlamdaş terimler
vermekten kaçınıyor.
Özön, "Zaten başlangıcmdan beri
bu alandaki çabalarmuzm nedeni
de oturmuş, durutanuş savılan Baü
diDerindeki bu sinema, televizyon.
video terimleri karmaşasmm
düunizde de yinelenmesini elden
geldiğince öDJemekn'" diyor.
Sözlük, dizin bölümüyle de
Fransızca, ttalyanca, lngilizce ve
AJmancadan çeviri yapacaklar
için kullanışlı bir düzene sahip.
Bachhn son bestesibulunduKûltür Servisi - Bir aile arşıvinde Johann
Sebastian Bach tarafindan bestelenmış
son müzik parçası bulundu. Bach,
besteyi kendi cenazesi için
hazırlamıştı. 'Uhı Tannm. Bizi
Uyandır' (Lieber Herr Gott,
Wecke Uns Auf) adlı parça,
1672'de bestecinin amcası
Johann Christoph Bach
tarafindan yazılmıştı. Daha
sonra J. S. Bach, ölümünden
beş ay önce ses için yazümış
bu dinsel müzik türüne
(motet), enstrümantal eşlik
düzenledi. 27 Nisan'da
yayımlanacak, Johann
Sebastian Bach'ın
yaşamöyküsünü içeren
'EgitünK Mûzisyen' (Learned
Musician) adlı kitabın yazan
Christoph VVohT, son dönemde
bulunan Bach'a ait hiçbir
müsveddenin elyazması ohnadığını
söyledi. "Bu sıra dışı. anlamh parça, bize
etimizde hiçbir bilgi bulunmayan Bach'ın cenazesi
hakkuıda fikir veriyor." Müsvedde, Ukrayııa'nın
başkenti Kiev'de tozlanmış bir aile arşhinde ele
geçinldi. Kompozisyonun 1840'larda yayımlanan ve
Bach'a ait olduğu belirtilmeyen bir basımı, bu.
Harvard Üniversitesi, William Powell Mason
Proffesor of Music'in profesörü Wolff, "Kiev, gerçek
anlamda konuyla OgOenmedL .Müsveddenin
bulunması künseyi beyecanlandırmadL
Eser, ölümünden üç-dört ay önce
hastahğı esnasmda Bach tarafindan
seçflmiş ve dfizenlenmişti.
Sonunun yaklaşûğmı sezdi ve
vasiyetini yazdL OğuDan
geleceğinm ve kendi
cenazesinin önlemlerini akfa."
1685'te doğan Bach, geniş
bir aile olan Kuzey Ahnan
müzisyenleri ve bestecileri
arasuıda en önemli üye.
Profesör Wolflf'un
açıklamasına göre cenaze
parçasında Bach, kendisini
ailenin genel çerçevesine
yerleştiriyor. "Ailesinin önceki
nesil mûzisyenlermi ve kendi
çocukluğunu düşünerek yaprtı
ohışrurmuş."
1735 yılında 50'nci doğum gününü
kutlayan Bach, elindeki bestelerden
yardım alarak ailesinin soyağacının bir
şemasını çıkardı. Ölümünde çocuklannın
dokuzu hâlâ hayattaydı. Cenaze için yazdığı
çoksesli ilahisinde, Bach iki koro, nefesli ve yaylı
çalgılann kullanıldığı bir uyarlama yarattı. Profesör
Wolff'a göre Bach'ın bu elyazması, sağlığının
gittikçe bozulmasırun ve yazmakta güçlük
çekmesinin bir örneği idi.
Y A P I Y O R L A R ?
'Görevimiz Tehlike 2'
Cannes 'ın kapanışfilmi
• Tom Crulse un
oynadığı ve
yönetmenliğini John
Woo'nun üstlendiği
'Görevimiz Tehlike
2'nin Cannes Film
Festivali'nin kapanış
fihnı olacağı
açıklandı. Gerard
Depardieu'nun Fransa
kralının ahçısı rolünü
canlandırdığı,
yönetmen Roland
Joffe'nin 'Vatel' filmi
ile açılacak olan
festivalde aynca
Samirah Makhmalbaf
yeni fılmi 'Balıkçı' ile
yer alıyor.
• Brian Ferry
övgü toplayan albümü
'As Time Goes By'ın
piyasaya çıkmasından
hemen sonra, bu sefer
eski arkadaşı Brian
Eno'yla birlikte yeni
bir albüm için
çalışmaya başladı.
Albüme katılan
Radiohead'in gitarcısı
Jonny Greenvvood da
bir zamanlar en
sevdiği grup olan
Roxy Music'ten
hayranlık duyduğu
ikiliyle çalışarak
çocukluk hayalini
gerçekleştiriyor.
• EİVİS
CastellOnun
parçalanna Intemet
üzerinden ulaşmak
mümkün olacak.
Mûzisyen, \m&
mMlCt
albümlerine MP3
formarında
ulaşılabilmesı için bir
Intenıet sitesine
'tamam' dedi. Geçen
haftadan itibaren
Costello'nun ilk on iki
albümü www.
Emusic.com adresinde
mevcut.
• Jodie Foster,
Beach Boys'un lideri
Brian Wilson'ın
hayatmı anlatan bir
filmin prodüksiyonunu
yapacak.
• Claude
LelOUCti'un son
fihninde Dustin
Hoffman da rol alıyor.
Yönetmen, lngilizce
olarak ve Amerikan
sermayesiyle çekeceğı
'T For Thriller' adlı
polisiye filminde
oynaması için
Hoflman'la anlaşmış.
• Francls Ford
Coppola run yeğeni
Christopher Coppola,
Mike AJJred'in uçuk
çizgiromanmdan
uyarladığı 'G-Men
from Heü" adlı
fihninin çekimlerini
tamamladı.
• Amerikan
Sapiğl romanının
tamamı Intemet'te
yayımlandı. Empire
dergisinin verdiği
bilgiye göre
Amerika'da
sansürlenmesi
tartışılan sıcak
bölümler de dabil
olmak üzere romanın
tamamına http://www.
americanpsyko.com
adresinden
ulaşılabilecek.
• Leonardo
DlCaprlO Earth
Action' adını taşıyan
silahsızlanma
hareketine destek-i
verdiğini açıkladı.
Böylece DiCaprio da,
Kuzey Irlanda'da
banşın sağlanması için
çaba sarf eden Liam
Neeson, nükleer • -
silahlara karşı J
kampanya açan
Michael Douglas ve
Amerika'nın askeri
gücü için harcanan
paranın eğitime
aktanlması savaşını
veren Willıam
Baldvvin gibi ünlüler
arasına katıldı.
• Roman
Polanski'nin
Cracovia
Üniversitesi'n
vermç isteği ^;
reddedildi. *
Rektör Ziejka,
yönetmenin
sanatsal başansından
hiçkuşku
duymadıklanru ama
bunun 'ahlaki' bir
sorun olduğunu
belirtiyor, PoJLanski,'
197TyıIında 13
yaşında bir kızla
kurduğu ilişki
yüzünden Âmerika'yı
terk etmek zorunda
kalmıştı.
• Alain Delon
kendi hakkında
olumsuz karar veren
mahkemeyi protesto
etmek için 'Marianne'
adlı haftalık gazetenin
bütün sayfalanru çok
yüksek bir fiyata
satın aldı.
• Cate Blanchett
Barry Levinson'un
komedi fibnı
'Outlavvs'da Bruce
Willis ile başrolü
paylaşıyor.
• Bette Midler
'Bette' adlı komedi
dizisi ile CBS
ekranlanna geri
dönüyor. Böylece
Midler da bir süre
önce 60 dakikalık
haber programı
hazırlamaya başlayan
Glenn Close gibi
televizyona dönen
'ortayaşh' kadın
oyuncular arasına
katıldı.
• Laetitla casta
Londra'nın
Knightsbridge
semtinde ev aldığı için
ülkesi Fransa basını
tarafindan eleştiri
yağmuruna tutuldu.
•Heather
Headley. genç Zenci
şarkıcı, Elton John ve
Tim Rice'm
bestelediği 'Aida'
müzikaLinde büyük
başan sağlıyor.
Eleştirmenler
tarafindan 'Aida'yı en
iyi yorumlayan
seslerden biri olarak
nitelenen Headley'nin
rol aldığı Aida
müzikali Broadway'de
sahneleniyor.
17. Uluslararası Ankara Müzik
Festivali başfeyor
• ANKARA (AA) -17. Uluslararsı Ankara
Müzik Festivali'nin bıletleri satışa sunulmaya
başlandı. Bu yıl 27 Nisan-16 Mayıs tarihleri
arasında yapüacak festivalin biletleri 4 ila 10
milyon arasında değişiyor. Festivali düzenleyen
Sevda Cenap And Müzik Vakfı tarafindan geçerli
öğrenci kimliği ibraz edenlere yüzde 35 oranında
ındırim uygulanacak.