19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
NİSAN 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(Scumhuriyet.com.tr 15 Gizli bir Tayland adasındaki kenevir cennetine ilişkin, DiCaprio'lu macera filmi 4 Kartpostal Cennet'e YolculukFilmin başuıda, ucuz bir Bangkok otelinde kalırken daha sonra intihar e«Jecek olan uçuk kaçık, kafayı yemiş, tngiliz oda komşusundan (Robert Caıiyle), kimselerin yerini bilmedi- gi, şahane kumsalı, billur deniziyle, güneşi yeşili mavisi ve efsane haline gelmiş, Tayland'daki en iyi ot'un ye- tiştirildiği, gözlerden ırak, adeta cen- net gibi, gizli bir adanın haritasını ediniyor, genç Amerikalı gezgin Ric- hard (Leonardo DiCaprio). Başın- da heyecan-macera yelleri esen Ric- hard, bilgisayar-video oyunlanyla bü- yüyen X Kuşağı'ndan, günümûzden tam bir 'pop kültür' çocuğu. Dolayısıyla doğanın ve nimetlen- nin tadına varamarruşlığının acısını çı- kanyor, sırtında çantası, cebinde se- yahat çekleri-yeşilleriyle, nerde sa- bah orda akşarn tarzı geze geze. Öz- gür, hızlı, dur durak tanımayan, he- yecan dolu bir yaşamın peşinde ken- dini yollara vurarak macera arayan Richard'ın, aynı otelde tanıdığı genç Fransız Françoise-Etienne çiftiyle (Virgme Ledoyen, Guillaume Canet) birlikte atıldığı serüvenlerini nefis görüntülerle hikâye ediyor 'The Be- ach-Kumsal'. Haritayı izleyip 6 yıl- dır yeni bir toplum ütopyasının peşi- ne takılmış, sayılan sabit, renkli bir hipi komününün yaşadığı, girişi-çıkı- şı denetim altına alınmış, bu cennet- ten farksız, gizli adaya ulaşan kahra- manlanmızın, sürekli gerilen birtem- podaki serûvenleri, alışılmış bir çiz- gide seyrediyor baştan sona. Malum Amerikan-Fransız çekişmesine de esprili bir biçimde yer veren 'Kum- sal \ gençlik filminden maceraya, VVİlliam Golding uyarlaması 'Lord of the Flies-Sinekler Tanrısı'ndan Vı- etnam savaşı klasiği 'Apocalypse Now-Mahşer'e kadar beylik reçete- lere bağlı, hoş ama boş, dinamik bir Kumsal / The Beach / Yönetmen: Danny Boyle / Senaryo: John Hodges, Alex Gariand'ın romanından / Kamera: Darius Khondji / Müzik: Angelo Badalamenti / Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Vırginie Ledoyen, Tilda Svvinton, Robert Cartyle Guillaume Canet / ABD 1999(ÖzenFilm) Yönetmenliğini Danny Boyle'un yaptığı filmde Leonardo DiCaprio ve Robert Cariyle başrolü paylaşıyor. karrpostal estetiğiyle, canlı bir anla- tımla çekilir kılınmış. Soğuk bir ama- zon gibi ortalarda dolanan Sal' ın (Til- da Swinton) yönetımindeki komün- de herkesin kafası iyi. Gerilla kılı- ğındaki ürkütûcü birtakım muhafiz- larca korunan hintkeneviri tarlası gö- rüntûleri, her zaman rastlanmayacak cinsten gerçekten. DiCaprio'nun başını çektiği oyun- cular arasında, Robert Cariyle ya da Derek Jarman'ın gözdesı Tilda Swin- ton gibi yan rollerde boy gösteren us- ta tngiliz aktörler dikkati çekiyorsa da, asıl meraklısmın ilgısız kalamayaca- ğı isimler, 'Kumsal'ın kamera geri- sinde yer alıyor. Yönetmen-senarist: Danny Boyle-John Hodge ikilisi. On- ları tamamlayan yapımcı Andrew MacDonald'ın da katılımıyla bir kez daha yeni bir film (Kumsal) için bir araya gelerek Amerikan sermayesinin emrıne koşulmuş aynı ekip. tngiliz sinemasının, 'Shallow Grave-Meza- nnı Derin Kaz' ve son on yılın en iyi tngiliz filmi sayılan 'Trainspotting'le son dönemdeki umutlan olan Boyle- Hodge, Cameron Diaz-Ewan McGregor'lu 'A Life Less Ordi- nary' felaketinden sonra yeni bir fe- laket daha imzalamışlar 'Kumsal'la. Son yıllann başanh kameramanla- nndan tranlı Darius Khondji'nin gö- rüntüleri, meraklısmın gözünde gön- lünde güller açtıran cinsten. Müzik- lerse ttalyan Angelo Badalamenti'den. Ama ortaya çıkan film, tam bir bey- lik klişelerçorbası! 'Titanik'in staryapûğı, yeni Holly- woodjönlerinden, çocuksu, minik su- ratlı, yeteneksiz yakışıklı DiCaprio için tezgâhlanmış bir gişe filmi 'Kum- sal.' Hele gıcık etme katsayısı yüksek DiCaprio hazretleri, köpekbahğının hakkından geldiği sahnelerde iyice karikatürleşiyor. Çekimler sırasında kumsala zarar verdikleri gerekçesiy- le Tayland'daki çevrecilerin protesto ettiği 'Kumsal', çok satan bir kitap- tan uyarlanmış, nefis, harika mekân- larda çekilmiş, şık paketlenmiş an- cak önemsiz, egzotik bir gençlik se- rüveni, biter bitmez unutuluveren. Amerikan pazanna giren tngiliz yönetmen Boyle'un ya kafası çok ka- nşmış ya da iyice koyvermiş ipin ucu- nu hazret bu kez, nasılsa gişe filmi- dir diyerek. Danny Boyle'un yönet- miş olduğu için, bir de Virginie Le- doyen'in yüzü suyu hürmetine, kat- lanılabilir diyerek kalkıp gittiğimiz 'Kumsal'da tam bir hayal kınklığı bekliyor meraklısını özetle. Geniş, ferah, nostaljik açıkhava westerni Stephen Fears'ın 'Hi-Lo Country'si, aynı kadına aşık olan iki arkadaşın öyküsünü anlatıyor Ihtiras Tomurcukları / Hi- Lo Country / Yönetmen: Stephen Frears / Senaryo: Walon Green, Max Evans'ın romanından / Kamera: Oliver Stapteton / Müzik: Carter Bunvell / Oyuncular: Woody Harrelson, Billy Crudup, Patricia Arquette, Penelope Cruz, Sam Elliot /1999 ABD (özen Film) Her zamanki gibi bahan müjdele- yerek yaklaşan festival heyecanı için- de, biraz geç tarafından seyrettiğim Stephen Frears'ın "Hi-Lo Co- untry"si, özetle, aynı kadına âşık olan iki yakın arkadaşın öyküsünü anlatan çağdaş bir western denemesi çıktı. "Ihtiras Tomurcukları" gibi ağdalı bir Türkçe isim takılan "Hi-Lo Country", klasik yapıda seyreden, bilinen klişeleri eli yüzü düzgün bir şekiide yineleyen ve VVoody Harrel- son'un başını çektiği oyuncu kadro- sunun parlak performanslanyla azal- mayan bir ilgiyle seyredilen bir Step- hen Frears filmi. "Benim Gözel Çamaşırhanem"le (1987) uyandırdığı umutlan, zaman Savaştan yeni dönmiiş, can dostu iki kovboy VVoody Harrelson ve Billy Crudup otomobil yerine ata biniyorlar. içinde Amerikan sinemasına dümen kırarak söndûren, ama yine de her çektiği filmini merak ettiren tngiliz yönetmen Frears, tanınmış oyuncular- la çalıştığı "Hi-Lo Country"de, sa- vaştan dönen iki küçük çiftçinin, yö- renin zengin ağasına karşı verdikleri mücadeleyi fon alan bir aşk ve dost- luk çeşitlemesi anlatıyor, bir çeşit es- ki westernin yitip giden değerierine ağıtyakarak... 1950, Yeni Meksiko. Savaştan ye- ni dönmüş, can dostu iki kovboy, Big Boy Matson (Woody Harrelson) ve kavruk Pete Calder (Billy Crudup), hâlâ otomobil yerine ata biniyorlar. Derken baskısına karşı geldikleri işa- damı Jim Ed Love'ın (Sam Elliot) fet- tan kansı Mona'ya (Patricia Arquet- te) ilk görüşte rutuluyor Big Boy. Mo- na'yı daha önce tanıyıp âşık olan Pete de, çaresizce bunu sineye çekerek Mek- sikalı güzel sevgilisi Josepha'nm (Pe- nelope Cruz) peşinden California'nın yolunu tutuyor fınalde, Big Boy'un, Jim Ed Love'ın yanında çalışan karde- şi Lhtle Boy tarafından vurulmasından ve masum kadın Mona'nın kıskacından kurtulmasından sonra. ABD'de nedense büyük bir gişe ba- şansızhğına dönüşen "Hi-Lo Co- untry'', yazar Max Evans'ın daha önce Sam Peckinpah'ın da ilgilen- diği, 1961'de yayımlanmış romanın- dan sınemaya uyarlanmış. Giderek melodrama yelken açan fîlmde, beylik bir "arkadaşımın aş- kısın" muhabbetinin yanı sıra eski Batı'nm kahraman kovboylan nos- taljisi de sürüp gidiyor. Kameraman Oliver Stapleton'ın bizi mavi gökyüzü altındaki Yeni Mek-- siko topraklanna götüren, geniş, fe- rah çerçevelemeleri ve Carter Bur- well müziği, bu yeni bir şey söyleme- yen, ama belirgin bir ustahğın izleri- ni taşıyan açık hava westernini bir öl- çüde çekici kılıyor, oyunculannın da katkısıyla. Gizemli, ulaşılamaz havasıyla ye- ni bir masum kadın kompozisyonu çizen Patricia Arquette'den sessiz, munis, güzel Josepha rolündeki Js- panyol Penelope Cruz'a, sürekli rol keserek öne çıkan VVoody Harrison'dan yeni yetenek Billy Crudup'a kadar tüm kadro, dostlukları ve aşklan çatışan iki arkadaşın dokunaklı öy- küsüne dayanan Stephen Frears im- zalı bu açık hava westerni ve ihtiras mücadelesi çeşitlemesini kolayca iz- lenilir kılıyor. Ne var ki "Hi-Lo Country" iz bırakan bir film olamıyor sonuçta. YENİ BASLAYANLAR... YENİBASLAYANLAR.. YENİBASLAYANLAR. STİGMATA I STtGMATA Bugün gösterime giren ve Patricia Arquette, Gabriel Byrne, Rade Serbedgia ve Jonathan Pryce'ın başrollerini üstlendiği 'Stigmata 1 , seyirciye yine görkemli dijital özel efektlerle heyecanlı dakikalar geçirtecek bir Hollywood fantezisi. Ansızm beklenmedik değişimler geçirip kutsal belirtiler gösteren genç bir kadın, görünmeyen bir saldırganın vahşi saldınlannın boy hedefi haline gelince Vatikanlı bir din adamı harekete geçer ve olayı araştırması için bir rahip gönderir. Kadının ıstırabını gözlemleme firsatını bulan rahip, onun iddialanyla uğraşmak yerine öncelikle hayatını kurtarmaya »ğırhk verecektir... Arquett'in oynadığı 'Stigmata', fantastik bir gerilim Geçmişin 'Rosemary's Baby', 'The Exorcist-Şeytan', vb. klasiklerin çizgisıni sürdüren, yeni bir fantastik gerilim 'Stigmata'. ANYWHERE BUT HEREI BURADAN ÇOK UZAKTA Bugün afişlere çıkan, haftanın öteki yeni filmi, 'The Joy Luck Club\ 'Smoke' gibi filmleriyle tanınan Hong Kong asıllı yönetmen Wayne Wang'in son eseri olan 'Anywhere But Here-Buradan Çok Uzakta'. Kadınlararası ilişkileri anlatmayı seven Wayne Wang'ın kahramanlan bu kez bir anneyle kızı. Bu anneyle kızını, Susan Sarandon'la Natalie Portman'ın oynadığı 'Buradan Çok Uzakta', 14 yaşındaki Ann ve annesi Adele'in, yeni bir hayat kurabilmek amacıyla ve hayallerini gerçekleştirmek için çabalamalan anlatıyor. Anne kızın ilk durağı, Los Angeles'daki Beverly Hills otelidir... Luc Besson'un 'Leon' filmindeki rolüyle anımsanan küçük Nathalie Portman'ın büyüyüp artık genç bir kadın olarak rol aldığı bu yeni Wayne Wang filminde yıllann deneyimli oyuncusu Susan Sarandon da var. Mona Simpson'un romanından uyarlanan 'Buradan Çok Uzakta' bir anne ve kızınm duygusal ilişkisini karşımıza getiren bir yapıt ve yönetmen Wayne Wang'ın şimdiden önemli fılmlerinden biri olacağa benzer... Milcho Manchevski 'Toz'la dönüyorKültür Servisi - Beş yıl önce, filmi 'Yağmurdan Önce'yle (Be- fore the Rain), Venedik Film Festi- vali'nde Altın Aslan'ı kazanan yö- netmen Milcho Manchevski yeni filmi "Dusfı (Toz) çekmek için tek- rar kamera arkasına geçti. Film üç ayn zaman diliminde ve yerde geçiyor. 20. yüzyılın sonun- da Orta Amerika, Os- manlı tmparatorlu- ğu'nun son yıllarının yaşandığı 1913'lüyıllar ve günümüzün New York'u filme konu olu- yor. Seyircinin Âşık Shakespeare'den tanı- dığı Joseph Fiennes, David VVenham, Adrian Lester ve Anne Brochet oyuncular ara- sında. Manchevski tarafından ya- zılan öykü aynı kıza âşık olan iki er- kek kardeşi anlatıyor. Bu çekişmeleri onlan I. Dünya Savaşı'ndan hemen önce etnik ay- nmcılığın yaşandığı Balkanlar'a sü- rüklüyor. Bu öykü sürerken Manc- hevski kamerasını günümüze çevi- riyor ve bir hazinenin sırnru kaşfet- mek üzere olan yankesicinin öykü- süne bağhyor. Euro Ortak Yapım Fonu, BSkyB, NRW Filmstiftung, Medusa Film- cilik, Highlight tleti- şimcilik, Makendon- ya Kültür Bakanlığı, Shadow Dooel and Southfork Filmcilik tarafından finanse edilen filmin çekim- leri geçen salı günü New York'ta başladı ve iki hafta sürecek. Makendon- ya'da devam edilecek olan çekim- lere temmuz ayında Almanya'nın Köln kentinde yapılacak olan stüd- yo sahneleri eklenecek. Filmin mon- tajlan ise Londra'da yapılacak. • Manchevski'nin yazıp yönettiği 'Dust' filminde, ayru kıza âşık olan iki erkek kardeşin öyküsü anlatıhyor. 10. Akbank Caz Festivali Hanrahan 'ın CRR konseri ZEYNEP UN Kip Hanrahan, her şeyden önce çok yönlü bir sanatçı. tlgi alanına küçük yaşlardan bu yana farklı sanat dallan girıyor. Ergenlık yıllannda kanına giren sinema (Nam June Paik, Jean-Luc Godard gibi yönetmenlerle seksen öncesı çalışma olanağı bulmuştu), başta şıir olmak üzere edebiyatın hertürü (Paul Haines'in izinde daha on yedi yaşında Hindistan'a düşmüştü yol; zenci şair Ishmael Reed'in metinlerini Conjure tasansında müziklemiş. büyük tutkusu Binbir Gece Masallan'ndan tasarladığı ilk CD geçen yıl yayımlanmıştı), Hindistan'da yükseköğrenim gördüğü tslam mimarisi ve müzik doğallıkla (Haiti'de vurmalı eğitimi almıştı Tı Ro Ro'nun yanında). Kip'in seksenli yıllann ortalarında fişek gibi ortaya çıkmasına önayak olan çalışma ortamı, aslmda Haiti sonrası döndüğü New York'ta Carla Bley/Michael Mantler ikilisınin yönettiği ve Ra'nın Saturn'ünü saymazsak dünyadaki benzerlerine öncü işlevi gören Jazz Composers Association'ında üstlendiği tanıtım bölümü yöneticiliğiydi. Bu ikilinin ızleri aslmda bütünüyle yön verdi Kip'in müzik yaşamına: Mantler'ın tutku duyduğu içedönük, karamsar lngiliz rock'u (Jack Bnıce'un varlığı boşuna değil) ve Bley'in daha yaşam dolu, coşkun, dışavurumcu yaklaşımı (Carla'dan farklı olarak bu yön, Latin vurmalılanyla David Murray ve benzen usta kamı^ üflemeli çalgıcılann desteğiyle, Don Pullen'in \a da Allen Toussaint'ın harika piyanosunda hissettinyor kendinı) son on beş yılın özetı bence. Bu ana egilimlere yazmsal metinlerden gelen katkıyı ekleyelim, işte karşımızda Kip Hanrahan. Bitmedi, yapımcılığı da önemli çünkü. Bill Lasvvell örneği hiç beklenmedik unsurlan, hiç beklenmedik biçimde yan yana getirmek, ABD biçemi yadırgatıcı bütünler oluşturmak yapımcılığının ayırt edici özelliği. Arjantin tangolanna yeni ve çok kışisel bir yorum katan Piazzola ile üç albüm boyunca birlikteliği, blues'cu Taj Mahal, Murray ve Ncw Orleanslı piyanist Allen Toussaint'in bir araya gelişi sözgelimi. Hanrahan'ın benzersiz bir yönü de, topluluklannı hiç sahneye çıkmadan, İculisten işaretlerle yönetmesi, çalgı çalmaması. 10. Akbank Caz Festivali'nde Istanbul'a getirdiği topluluk Afrika ve Küba ağırlıklı Latın ritimlerini artık tanıdığımız müziğiyle birleştırecek: Davulda Robby Ameen, basta Andy Gonzales (ürkütûcü diye tanımlıyor Kip, Latin kökenli müzikçiyi), kongada Milton Cardona, kemanda Alfredo Triffbıze tanış gelen adlar, vokallerde Xiomara Laugart, Haila Mompie, Puntilla Orlando Rios, davulda El Negro Horacio Hermanadez, kongada Richie Flores, lımbal ve kongalarda Changuito topluluğu tamamlıyor. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda bugün 18.30'da, 8 Nisa'n Cumartesi 21 30'da Latin rüzgârlan estirip Sezen Cumhur Önal'ın kulaklannı çınlatacaklar. Asım Bezirci 'nin 'Bütün Eserleri' Kültür Servisi - Edebiyat tarihçisi, eleştirmen, denemeci ve çevirmen Asım Bezirci'nin Evrensel Basım Yayin tarafından yayımlanan 'Bütün Eserleri', 'Türk-Yunan Dostluk ve Banş Şiirleri' adlı yapıt ile yirmi beşinci kitaba ulaştı. Edebiyat Asım Bezirci dünyasının ve okuyuculannm yararlanabileceği bir ansiklopedi içeriği taşıyan icitaplar, Bezirci ile ortaklaşa başlatılan bir girişim sonucu ortaya çıkmıştı. Asım Bezirci'nin Sıvas'ta yakılarak katledilişinin ardından eşi ile sürdürülen çalışmalar sonucunda yayımlanan yirmi beş kitaplık yapıt, özellikle edebiyat dünyası için bir kaynak oluşturuyor. Bezirci'nin yapıtlan, onun geliştirdiği eleştiri anlayışı, uyguladığı ınceleme yöntemi ve yaptığı çevirilerin somut bir ifadesi olarak araştırmacılar, eleştirmenler ve çevirmenler için yol gösterici nitelik taşıyor. 1950 yılında 'Gerçek' dergisinde yazarlığa başlayan Bezirci, başta Nâzım Hikmet olmak üzere tanınmış birçok yazann eserlerini yayınladı. BUGUN • 12. ULUSLARARASI tSTANBUL KISA FİLM GÜNLERİ'nde Fransız Kültür Merkezi ve ltalyan Kültür Merkezi'nde 11.00, 14.30. 17.00 ve 19.30 saatlerinde kısa filmlerin gösterimleri yer alıyor. (252 57 00) • CRR de 10. Akbank Caz Festivali çerçevesinde saat 18.30'da Kip Harahan 'Deep Rumba' konseri ile saat 21.30'da Burhan Öçal&Seamus Blake Quartet konsen izlenebilir. (232 98 30) • BABYLON da tlhan Erşahin Quintet ile Joshua Roseman'm birlikte verecekleri konser izlenebilir. (292 73 68)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle