19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 2000 PAZARTESİ OLAYLAR V E G O R U Ş L E R [email protected] Seçme Sınavı ve Meslek Liselerî Şükrü VYGVR Eğitimci 1 999 ÖSS sıstemi- dan verilen bir raporyeral- nin, 1998 Temmuz maktadır. Bu raporda dik- ayında YÖK tara- fından kabul edil- dikten hemen son- ra 1998-1999 ögretun yılın- da mezun olan öğTencilere uygulanması nedeniyle ka- muoyunda geniş tartışma- lara neden olan çeşitli so- runlarla karşılaşılmıştır. Bu sorunlann önemli bir bö- lümü, 1998 ÖSS sisteminin ilgilı öğretım kurumlan ve kamuoyu tarafindan yete- rince gözden geçırildikten sonra, ancak 1999-2000 ög- retim yılı öğrencilerine uy- gulanması daha uygun ola- cakken kabul edildikten he- men sonra 1998-1999 öğ- retim yılı öğrencilerine her- hangi bir hazırhk, uyum, benimseme süresi tanınma- dan uygulamaya geçilmiş olmasından kaynaklanmak- tadır. 1999-2000 yılı ÖSS sis- teminde genel liseler için düzeltilmesı gereken bazı durumlar olmasına karşın, meslek liselerinı ilgilı alan- lara yöneltici çözümlerge- tırilmiştir. 3 Kasım 1999 tarihli Cumhuriyet gazetesinde 'ÖSS yeniden düzenJene- cek' başlıklı bir haberde, Milli Eğitim Bakanı Sayın „ Metin Bostanaoğhı tarafin- kat edihnesi gereken 2 mad- de bulunmaktadır: • Meslek lisesi mezun- lannın öğretmen yetiştiren bazı fakülte ve yükseko- kullar dışında lisans prog- ramlan için ek puan uygu- laması dışında tutulması, meslek liselerine gösteri- len ilgiyi olumsuz yönde etkiledi. Bu yıl kayıtlar bir öncekine göre yüzde 20 düştü. • Meslek liseleri, lisans programlannı tercih etti- ğinde 0.5 katsayısından ya- rarlanabilmeli. YÖK Baş- kanlığı4-5 Kasım 1999 ta- rihlerinde, Milli Eğitim Ba- kanlığı Raporu'nun mes- lek liseleri ile ilgıli olan ta- leplerini haklı bulmadığını belirten açıklamalannı ba- sm yoluyla bildirmiştir. MEB Raporu'na yanıt verilmesi gereken konular şunlardır: • Olkemizdeki meslek liseleri her şeyden önce üni- versiteye öğrenci yetiştir- mek amacıyla kurulmuş li- seler değildir. Tam tersine, üniversiteye olan geniş is- temi azaltmak (1999 yılın- da 1 milyon 500 bin aday - yaklaşık 250 bin aday üni- versiteye alınmıştır (üni- versiteye giriş oranı yüzde 16), gençlere kısa sürede teknisyen, tekniker gibi or- ta düzeyde meslek vermek amacıyla kurulan ortaöğ- retim kurumlandır, üniver- siteye öğrenci hazırlamak gibi bir amaçlan yoktur. Söz konusu olan raporda konunun özü unutularak meslek liseleri adeta üni- versiteye öğrenci yetiştiren ortaöğretim kurumlan gibi göstenlmeye çahşılmıştır. • Meslek liselerinin ÖSS sınavmda başanlı olan öğ- rencilerine mezun olduk- lan alanla ilgıli öğretmen ve yüksekokullara girme hak- kı verilmiştir, yani üniver- site kapılan bu öğrencile- re kapatılmamıştır. Meslek liseleri ile ilgili madde "Meslek liselerinin alan- kot-böiüjnlerindetı mezun olan adayfau-, «lan-kot-bö- hımleri konusunda yükse- köğretim kurumuna yer- leştirffirken 1999 yıhndaki ÖSS yerieşdrme puaıuan, Ugüi agırüklı ortaöğretim başan puanlannın 0.5 ile çupdmssıve 1999ÖSS pu- anlannın ekknmesi sure- tiyle ekle edikcek, aynca ÖSS yerlestirme puanbn- na,flgüiağutokh ortaöğre- tim başan puanlannın 0.15 ileçarpılmaandan ekk edt- len ek puanlar katüacak- ör" biçimindedir. Meslek li- sesi öğrencilerine kendi alanlanyla ilgili bölümler için 0.5 katsayı verilmesi- ne ek olarak, genel lise öğ- rencilerine tanınmayan bir ayncahk yapılarak 0.15 kat- sayı daha eklenmiş, yani 0.65 katsayı ile ilgili yük- sekokullara girme hakkı ta- nınmıştır. Burada, aslında genel lise öğrencilerine da- ha dûşük katsayı verilerek haksızlık yapılmıştır. Mes- lek lisesi öğrencilerine an- cak eğitim gördükleri alan dışındakı alanlara müraca- at ettikleri takdirde 0.2 kat- sayı verilmiştir. Bu uygula- ma isabetlidir, yerindedir ve adildir. Çünkü, hedefi üniversiteye öğrenci yetiş- tirmek üzere kurulan genel devlet liselermde Türkçe- matematik; Türkçe-sosyal; fen-matematik alanlannda eğitim verilmektedir vcbu alanlardan mezun olan öğ- rencilere, sadece kendi ala- nı ile ilgili üniversite bölü- müne gırdiği takdirde 0.5 katsayısı uygulanmakta (meslek liselennde oldugu gibi, genel lise öğrencileri- ne mezun oldugu alanlar için 0.65 katsayı verilme- miştir), diğer alanlarla il- gili bölümlere girmek iste- diği takdirde ise 0.2 katsa- yısı uygulanmaktadır. He- defi üniversiteye öğrenci yetiştirmek olan genel li- selerde zaten yapılmakta olan ve kamuoyunun hak- lı bulduğu bu uygulama-. nın, meslek liseleri konu- sunda adeta bir haksızlık varmış gibi ortaya konulma- sını anlamak mümkün de- ğildir. • Üniversiteye gireme- miş meslek lisesi öğrenci- sinin bir kaybı söz konusu değildir, zıra kendisi orta düzeyde bir meslek edin- miştir; halbuki üniversite- ye girememiş normal lise öğrencisi, meslek lisesi öğ- rencısine göre oldukça şans- sızdır, çünkü henüzbirmes- leği yoktur. • Meslek liselerinin önemli bir bölümünü 'din öğretimi liseleri1 kapsamak- tadır.Yılda 2000-3000 din görevlisi ihtiyacına karşın, her yıl yaklaşık olarak 60.000 din görevlisi bu li- selerden mezun edilmek- tedir. Siyasal nedenlerle, ihtiyacın oldukça üzerin- de, 3 Mart 1924 tarihli Eği- tim Birliği (Tevhid-i Tedri- sat) Yasası'nı zedeleyecek ölçüde açılmış olan bu li- seler, ülke ihtiyacına göre ayarlanarak azaltılmah, ka- patılan liseler de ülkenin ihtiyacı oldugu tespit edil- miş diğer alanlardaki mes- lek okullanna dönüştürül- melidir. MEB Raporu'nda belirtilen yüzde 20 talep azalması, din ögretimi li- selerine talebin azalması Sizce iyi bir mı iyi bir Bankacılık kariyerlnize Türklye'nln en büyük özel bankasında, iyi bir maa; artı sosyal olanaklarla ba;lamak Istersenlz; gelin, 13 rv/layıs 2OOO tarlhinde yapılacak (Jzman Yardımcılığı Sınavımıza katılın. "İkisi c/e " diyorsamz, İş Bankası'nda Uzman Yardımcısı •4' > * • j > - . « • * • 4 W Sınava katılacak adayların; - Türklye Cumhurlyetl vatanda;ı - Hukuk ve Ijletme Fakülteleri ile Iktlsat, Siyasal Bllgiler, Siyasal Billmler, Iktisadi ve Idarl Blllmler Fakültelerinln 4 yıllık Iktisat, IS/laliye, işletme, Is Idaresi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri lliskileri, Kamu Yönetlmi, Uluslararası illşkiler, Ekonometrl Bölümlerlnden; istanbul Teknik Üniversltesl Isletme Fakültesi'nin isletme Mühendisliği Bölümü'nden; Iviimarlık ve Mühendislik Fakültelerinin Endüstri Mühendisliği Bölümünden; Fen ve Edeblyat Fakültelerinin Istatistik ve Matematlk Bölümlerlnden mezun ya da son sınıf öğrencisi ya da Biigisayar, Maklne, in;aat, Elektrlk, Elektronlk . Iviühendisliği Bölümlerlnden mezun olup, Isletme ya da Ekonomi dalında lisansüstü eğitim yapmıs ya da bu üniversltelerln yetkili makamlarca tanınmı; Türkiye ve yabancı ülkelerdeki ejdeğerlerlnden mezun - En az bir yabancı dili (ingilizce. Almanca ya da Fransızca) İyi derecede bilen - Sınav günü 3O yaşını doldurmamıs - 1.1.1992'den itlbaren yapmakta • olduğumuz Uzman Yardımcılığı Sınavlarına, en fazla bir kez katılmıs - Bankamızca yapılan mülakatlarda basarısız sayılmamıs - Doldurduklan başvuru formunu ve iki adet renkli vesikalık fotoğraflarını en geç 28 Nlsan 2OOO Cuma günü İş saati bltlmine kadar asağıdaki adreslerden birlne teslim etmls olrnaları gerekiyor. Ayrıntıh bllgi /çervn brofûrtmrlm başvuru formunu *din»bil&c*{flnlz ve tttslim edebiİKC&ğiniz admter: htmnöuk Eğitim MOdürlüğü Değlrmenyolu Sokak No: 6 8112O Içerenköy Tel: (O216>416 37 55 -416 14 37 Ankmrm: Eğitim Grup MOdOrlüğO C«m Sokak No: 3 O61OO UlusTel: (0312) 311 67 29 Izmlır Eğitim Grup MûdürlOğü Fevzl Paj3 Bulvarı No: 63 3521O Cankaya Tel: (O232) 425 87 13 - 484 SO 6O Sınavta Itg/ll hmr tilrUI bllgl Içln: www ısbank cam tr Sorttlmnnı* fç/n: egttım mudurlugu&ısbank cam tr TURKIYE İŞ BANKASI olarak düşünülmelidir ve bu durum, ihtiyaç olmayan bir alandaki üretımın azal- ması olarak değerlendiril- melidir. 1997-98 yılı itiba- nyla meslek liseleri içinde bulunan din ögretimi lise- leri ayn bir grup olarak ele alınıp hesaplandığında 3 yıllık öğrenci sayılanna gö- re (178.046 din ögretimi öğrencisi; 949.504 toplam meslek lisesi öğrencisi: Yüzde 19 mevcut oran) (3 yıl için teorik olarak olma- sı gereken din ögretimi öğ- rencisi yaklaşık 9000; 949.504 toplam meslek li- sesi öğrencisi: Yüzde 0.94 olması gereken teorik oran) (Yüzde 19 (mevcut oran) - (Yüzde 0.94 (olması gere- ken teorik oran) = Yüzde 18 yaklaşık) Yüzde 18 azal- ma, zaten ülkenin ihtiyacı olan sayıda din görevlisi yetiştirildiğinde matema- tiksel olarak, olması gere- ken azalma miktandır, bu oran 1998-1999 yılı itiba- nyla yaklaşık olarak yüzde 20'ye yükselmiş olabilir. Bu nedenle konuyu 'mes- lek liselerineolan talep azal- <h' şekline indırgemek ha- talı, ülke gerçeklerinden uzak bir yaklaşımdır. • Eğer din ögretimi lise- leri gibi sağlık, endüstri meslek lisesi gibi teknik li- selere de bir talep azalma- sı saptanmış ise bu takdir- de meslek liselennde veri- len eğirimde bazı sorunlar oldugu düşünülmelidir, bu takdirde meslek liselerin- de verilen eğitimin MEB tarafindan yeniden gözden geçirilmesi gereklidir. • Meslek liselerinin öğ- retim programlan, üniver- site ögietimi için zemin teş- kil edecek bazı temel ders- leri kapsamamaktadır, ba- zı dersler ise yetersiz düzey- de verilmektedir. Bu ne- denle meslek lisesi öğren- cilerinin öğretim gördük- leri alan ile ilgili (öğretmen okullan ve yüksekokullar dışında) fakültelerin 4 yıl- ' lık lisans bölümlerine gi- rebilmelen, ancak meslek lisesi öğretim programla- nnın, üniversite ögretimine temel teşkil edecek hale ge- tirilmesinden sonra müm- kün olabilmelidir ve mes- lek lisesi öğrencilerine üni- versitelenn lisans bölüm- leri için, öğretmen okulla- n ve yüksekokullar için ta- nınan 0.15 katsayı avanta- jı tanınmamalıdır. Milli Eğitim Bakanh- ğı'nda, meslek liselerinin 1998-ÖSS sisteminde hak- sızlığa uğratılmış gibi ya- ratilmaya çalışılan bu tab- lo, yukanda belirtilen ne- denlerden dolayı gerçekçi değildir. Aynca çağdaş. de- mokratik ve laik Türkiye Cumhunyeti'nin 'Eğhim Birligi - Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun zedelenmesi- ne bazı siyasiler tarafindan göz yumulması olarak de- ğerlendirilebilecek bazı yanhşlıklann 1999 ÖSS sis- temi ile YÖK tarafindan düzeltilmesi olarak da gö- riilmelidir. YÖK'ün 1999 ÖSS sisteminde meslek li- seleri ile ilgili bu uygulama- sı, kanımızca haksızlık içer- meyen bir düzenlemedir. Milli Eğitim Bakanı Sa- yın Metin Bostancıoğ- hı'ndan, bukonudaki ince- lemeleri daha geniş uzman kadrosuna yaptırmasını bekler ve TBMM Kürsü- sü'nden 'namusu ve şerefı üzerine' ettiği yemıne sadık kalarak eğitim alanında 'eği- tim birfigim' sağlayarak de- mokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti'ni korumaya davet ederiz. Sığlığın Boyutlan HlfelAKSOY^/r/mc/ K öyEnstitüleriger- çeğinin giderek daha iyi kavran- dığı, resmi ağızlarca bile dile getinldiği günümüz Türkiyesinde, Köy Ensti- tülerine ve bu enstitüler- den yetişmiş yazarlara yüklenmeler de yapılmak- tadır. Köklü bir araştırma ve içerikten yoksun bu ya- zılarla zemzem kuyusuna işeyerek ünlenmek iste- diklerini söylemek yanlış olmaz. Günümüz Türkiyesin- de yaşananlan görmezlik- ten gelerek yeni dûnya dü- zenine ayak uydurmak is- teyenlerin, bir yerde Köy Enstitüleri gerçeğini gör- mezlikten gelmeleri do- ğaldır. Her ne kadar uğra- şılannın kapitalizme hiz- met olduğunu söyleseler de, bu tür yazılarla kapi- talizmin uşakhğını yap- öklan büincınden bile yok- sunlar. Bu konuda yazı yazan- lardan yaşlan ilerlemiş olanlann yıllardır ortaya koyduklan saçmalıklar za- ten belli. Üzücü olan kimi genç yazarlann da onlann dümen suyuna girmiş ol- malandır. Adlannı özellikle yaz- madığım bu yazarlann, Köy Enstitüleri konusun- da yeterli bir araştırmada bulunmadıklan, akılcı ol- madıklan, kendi sığ de- nizlerinde kulaç atmaya çalıştıklan ilk bakışta an- laşılmaktadır. Bunların devrim sözcüğünden de neyi anladıklan pek belli değil. Bunun kanıtı da, Köy Enstitülerinin kuru- luşlanmn başlı başma bir devrim olduğunu algıla- yamamış olmalarından belli. Köy Enstitüleri gerceği- nin anlaşılabilmesi için ül- kenin o günlerdeki konu- rnunu iyi bilmek gerekir. Ümmetçilikten ulusçul- uğa geçirilmek istenen bir toplumda köklü değişik- likleri gündeme getu-mek sanıldığı kadar kolay olma- sa gerek. Işte Köy Ensti- tüleri bunu gerçekleştir- mek için kurulmuş eğitim ve öğretim kurumlandır. Buna devrim denilmeye- cek de, neye devrim deni- lecektir? Çağdışı bir top- lumu yurttaşlık ve birey- sel egemenlik bilincine ulaştırmak nasıl olanaklı olurdu başka türlü? Sayın yerel yazarlan- mız bunu anlamak istiyor- larsa Köy Enstitülerinin kimler tarafindan kapatıl- dığını iyi araştırsınlar. O zaman Köy Enstitülerinin kapitalizmle uğraşıda tam anJamıyla bir etiğe sahip olduklarmı göreceklerdir. Bize göre bunlann bilin- memesi ya da bilinme- mezlikten gelinmesi sö- zünü ettikleri etiğe ters dü- şer. Köy Enstitülü yazarla- nn sığlıkta kaldıklan ile- riciliklerini feodalizmle uğraşıdan ileriye götüre- medikleri savlan da ken- dilerinin sığlıkta kaldık- lannın açık bir kanıtıdır. Köy Enstitülü yazarla- nn içerisinde yaşadıklan toplumun sorunlarmı dile getümeleri sonucudurki, Türkiye'de bir şeyler de- ğişmeye başlamış, politi- kacılann köye ve köylüye bakışlan başkalaşmıştır. O yazarlar, adlannı ülke- miz dışında da duyurmuş, edebiyat ve sanat dün- yamızın ünlü kişileri ol- muştur. •' - *•'• -• İ L A N T.C. ÇANAKKALE İCRA HUKUK HÂKtMIİĞt'NDEN DosyaNo: 1999/293 Konkordato mehlinin verilmesi talebınde bulunan Mustafa Bulut hâkimliğımize vermiş oldugu dilekçesi üzerine, konkordato talebinin ilanından itibaren on gûn içinde alacaklılar itıraz ederek konkordato mûhleti ve- rilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkememizden konkordato talebinin reddinı isteyebi- leceğınden, iş bu ilamın tebliğinden itibaren on gûn içinde mahkememıze başvurarak konkordato talebinin reddıne karar verilmesıni ıstemelen, aksi takdirde ka- bul etmiş sayılacaklan ilanen tebhg olunur. 1.12.1999 Basın: 65254 CUMHURİYEFTEN OKURLARA ORHANERtVÇ Son 40 Saate GiPdlk.. Anayasa'nın 104'üncü maddesi, "Cumhurbaş- kanı devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhu- riyeti'ni ve Türk milletinin biriiğini temsil eder; Anayasa'nın uygulanmasını, devlet organlannın düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir" diye baş- lıyor. Sonra da görev ve yetkilerini sıralıyor. Yetkilerin "takunyalı kardeşJer" adına kullanılma- sından doğan darboğazı, aradan yedi yıl geçmiş olmasına karşın aşabilmiş değiliz. Ülkemizde başkanlık ya da yanbaşkanlık siste- mi olmamasına karşın, Anayasa'nın cumhurbaş- kanına verdiği görev ve tanıdığı yetkiler azımsan- mayacak boyutta. O nedenle de cumhurbaşkanının kimliği ve ki- şiliği büyük bir önem taşıyor. Ancak parlamentoda grubu bulunan partilerin liderierini izleyince, konunun hiç de önemli olma- dığının sanıldığı gibi bir kanıya kapılıyorsunuz. Sanki cumhurbaşkanı adayı değil de ara se- çimde milletvekili adayı listesi belirieniyormuşça- sına bir tırtum gözleniyor. Yine liderier, değiştirmeye yanaşmadıklan Si- yasal Partiler Yasası'ndan aldıklan sonsuz yetkiy- le aday beliriemeye çalışıyorlar. Herkes kendi ada- yını başkalanna kabul ettirme çabasında. Sık sık koalisyon Itderieri zirvesi ya da lider zi- yaretleri yapılıyor. Güler yüzle eller sıkılıyor, fakat sonuç çıkmıyor. Sanırsınız ki ne Meclis'te ne de yurtta cumhur- başkanı seçilmeye layık insanlanmız yoktur. Os- manlı'nın son dönemınde gündeme getirilen "kaht- ı rical" (yönetici azlığı) 76'nci yıldönümünde cum- huriyetimize de tebelleş olmuştur. LJderierin içtenliğine inanma oranı o dereceye düşmüştür ki, adlan liderleri tarafindan açıklanan adayiann geleceklerine kuşku ile bakılmaya baş- lanmıştır. Acaba "Tartışma sırasında bu adaylar harcan- sın da sonra gerçek adayımızı ortaya atalım. Za- man giderek daraldığı için de baskın bırzoriama yapalım düşüncesi mi ağır basıyor" diye ikircik- lenen çok sayıda yurttaşla karşılaşıyorsunuz. Soruya açıkça "hayır" deme şansınız da olmu- yor. Cumhurbaşkanlıgı için başvuru ya da TBMM dı- şından aday gösterme sürecinde neredeyse son 40 saatin içıne girdik. Halkın söylemiyle "Yumurta neredeyse kapıya geldi". Milletvekillerinin büyük bölümü "Gidip de gel- memek var" düşüncesiyle son turda bir aday üze- rine yoğunlaşacaklar. Tersi bir uygulama, yani ye- ni cumhurbaşkanının seçilememesi, Meclis'in ay- nı zamanda kendi kendisini dağılmış sayması an- lamına geliyor. Süleyman Demirel'e "hayır" diyerek efelenen- ler bakalım o zaman nasıl bir tutum izleyecekler? Biraz cıddiyet lütfen... önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla. [email protected] ANKARA 7. SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 1999'1275 Davacı Türkiye Şeker Fabnkası (vekili) tarafindan Davut Topaloğlu davalı(lar) aleyhine açılan alacak da- vasının yapılan açık yargılamasında verilen ara karan uyannca; Inönü Mah. 65. Sokak No: 42/2 Batı- kent/Ankara adresinde bulunan davalı Davut Topaloğ- lu'nun yasal yollardan tebligat yapılamadığından ve adresi tespit edilemediğınden davalıya dava dilekçesi- nın ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla; adı geçen davalının duruşma günü olan 25/5/ 2000 günü saat 10_20'de mahkememizdeki duruşmada hazır bulunma- sı veya kendisini bir vekıl ile temsil ettırmesı, aksi tak- dirde HUMK'nin 509-510 maddesi uyannca duruşma- lara yokluğunda devam edilerek karann da yoklugun- da verileceği dava dilekçesi yerine geçerli olmak üze- re davalı Davut Topaloğîu'a ilanen tebliğ olunur. Basın: 20702 BARTBV SULH HUKUK HÂKtMLÎĞİ'NDEN İLANEN DAVETİYE TEBLİĞ1 EsasNo: 1998/832 Davacı ll özel Idare vekili Av. Serpıl Yalçın tarafin- dan davalı Cemal Savan aleyhine mahkememizde ika- me olunan tapu iptali tescil davasının yapılan açık yar- gılamalan sonunda Bartın Terketatipler köyü, Yağcılar mevkii, KS 764, ada 102, parsel 6'da kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Bartın tl özel ldare Müdürlügü adına kayıt ve tesciline, istek halinde kamulaştırma be- deli olan ve mahkeme veznesine depo edilen 105 mil- yon TL'nin davahya ıadesine karar verilmiş olmakla, davalı Cemal Savan'a karar tebliği yenne geçerli ol- mak üzere ılanın gazete ilan tarihınden itibaren 15 gün- lük süre içerisinde yasal yollara başvurulmadığı takdir- de 15 günlük süreden sonra kesinleşmiş olacagı ilanen tebliğ olunur. • Basın: 13601 T.C. SİNCAN ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞl'NDEN 2000/65 Sincan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23.032000 tarih ve 2000/65 esas, 2000/207 K. sayılı ilamı ile Ar- dahan ili, Göle ilçesi, Kayaaltı köyü, kütük sıra No: 0027'de nüfusa kayıtlı Asker ve Hüriye'den olma 01.07.1977 doğumlu Tümen Karğa'nm soyadı Ertürk olarak düzelu'lmiştir. Uan olunur. 13.04.2000 Basın: 20882 İLAN T.C. - AKHİSAR ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1999/31 - ° ' Davacı Gülseren Uğurhan taraftndan Yaşar Uğurhan aleyhine açılan boşanma davasında davalı Yaşar Uğur- han adına çıkanlan davetiyelerin tebliğ edilemediği, tüm araştırmalara ragmen adresi tespit edilemediğin- den 14.062000 günü saat 09.15'te yapılacak olan du- ruşma gün ve saatinin Halil ve Hatice oğlu 1955 do- ğumlu, Yaşar Uğurhan'a ilanen tebliğ olunur. 17.04.2000 Basın: 20824
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle