19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16NİSAN2000PAZAR 12 PAZAR KONUGU Yunanistan Dışişleri Bakanlığı uluslararası yardım uzmanı Kostas Gheorghiu ile deprem sonrasını konuştuk 'Umut yurttaşlar diplomasisinde' Bırak da hiç olmazsa düşleyeyim' - Üçüncü tarafların müdahalesi olmadan sorunlanmızı çözebileceğimizi mi söylüyorsunuz? - Evet. Pek çok şeyi bir arada yapabileceğimizi kanıtladık. Ortak kültürel etkinliklerimiz oluyor. îşadamlanmız ortaklıklar kurmak için bir araya geliyor. En önemlisi de nedir biliyor musunuz? Fikir aynlıklan olduğunu bile bile konuşmaktan kaçınmamak. Karşımzdakinin neler düşündüğûnü dinlemek, anlamak... Ünlü Yunan ozan Odysseus Elitis'in şu sözlerini anımsatmak istiyorum: "Bırak da hiç olmazsa düşleyeyim.'' Düşlemem engellenirse neden yaşayayım? Daha iyi bir gelecek için hiç olmazsa düş kurabilmeliyim. Küçûk beklentiler için de düş kurabilmeliyiz. Zaten sağlıklı kurumlar bu küçük beklenti düşlerinin gerçekleşmesiyle oluşturulabilir. Ortaklaşa bunlan düşleyebilmeliyiz. Bunun kolay olmadığını biliyonım. Bugün de karşıt sesler duyuyoruz. Bunlan da inkâr edemeyiz. : Geçenlerde Ataşehir'de **. V- AKUT'un bir eğitim merkezinin açılışı vardı. Orada, kazada ölen dağcı İskender Iğdır'ın babasıyla karşılaştun. Eğitim merkezine de îskender Iğdır'ın adı verilmişti. Kim olduğumu bilmeden bana, oğlunun Atina'da Yunanistan Cumhurbaşkanı Stefanopulos tarafindan kabul edilmesinden ne büyük mutluluk duyduğunu anlattı. Bu yaşlı bey, bu sözlerie iki ülke arasındaki dostluk binasının temeline bir taş daha eklemişti. Oğlunun ölümünden büyük acı duymasına karşın bu sözleri söyleyebilmişti. Içime nasıl dokunduğunu anlatamam... Böyle bir yaklaşımı beklediğimi söyleyemem. Çok şaşırmıştım. Daha sonra kendimi bu yaşlı beye tanıttım ve ona başsağlığı diledim. Bana "Öbür taraftan (Yunanistan) birisinin burada olduğunu bilmi\Tordum" sözleri beni mutlu etti. Çok içtenlikle söylenmiş sözlerdi, kibarlık etme çabasıyla ilgisi yoktu. însani yaklaşımlar çok önemli benim için. O nedenle bu alanda çalışıyorum. Acının rengi, bayrağı, milli marşı, cinsiyeti ya da dini yoktur. O nedenle insanlann acılannı biraz olsun dindirmekte ortaklaşa çaba harcayabiliriz. Büyük mekanizmalan işletebiliriz, demiyorum. ama küçük ekiplerle bunu başarabiliriz. LEYLA TAVŞANOGLUTürkiye ve Yunanistan 'da meydana gelen depremler iki ülke arasındaki havayı birden yumuşattı. Özellikle ağustos depreminde Yunan yardım ekiplerinin bizim depremzedelerin imdadına hemen koşmalan, bu "deprem diplomasisi "nin gelişmesine büyük katkı sağladı. Yunanistan 'ın Türkiye 'ye gönderdiği ekibin başında, Dışişleri Bakanlığı 'ndan uluslararası yardım uzmanı Kostas Gheorghiu vardı. Gheorghiu yaklaşık sekiz aydır Türkiye de. Zamanımn hemen hemen tamamını deprem bölgelerinde geçiriyor. Derince 'de 155 prefabrike konutluk Yunan Mahallesi 'nin bitirilmesine uğraşıyor. Gheorghiu 'yla, Yunanistan 'ın Türkiye 'ye depremler sırasında yaptığı ve yapmaya PORTREA<OSTAS GHEORGHİU Yunan Dışişleri Bakanlığı'mn Türk depremzedelerine insani yardım koordinasyon görevlisL Derince'de 155 prefabrike konutluk Yunan Mahallesi'nin yapımına nezaret ediyor. BM veAB 'de uzun yıllar insani yardım programlannda çalıştu BM için dörtbuçukyü Afrika 'da, AB için iki buçuk yıl Afganistan 'da ve iki buçuk yıl Gürcistan 'da, son olarak da AGtTiçin Kosova 'da görevyaptu Ağustos depremi olunca da Türkiye'yegeldl devam ettiği yardımları konuştuk. Kostas Gheorghiu bize, Türkiye ve Yunanistan 'ın ortak yardım ekipleri kurarak dünyanın ihtiyaç duyulan bölgelerine yardım ulaştırabileceğini, üstelik bu çalışmaların bütün dünyaya örnek olabileceğini söyledi. Gheorghiu, tamamıyla insani amaçlı çalışmaların günün birinde rakip ya da düşman bellenen taraflan bir araya getirip yakınlaştırabileceği görüşünü de savundu. Gheorghiu "Yurttaşlar diplomasisiyle iki ülke pek çok sorunun üstesinden gelebilir " dedi. Umarız öyle olur. Hele de Yunanistan 'da, Türkiye 'yle bu yakınlaşma diplomasisini geliştiren Başbakan Simitis 'in PASOKpartisinin son seçimlerde yeniden tek başına iktidara gelmesi bu umutları arttırıyor. Gelişmeleri bekleyip göreceğiz. - Deprem bölgesinde çalışmalara nasıl başladınız? Türki- ye'ye geldiğinizde ilk izlenimleriniz nelerdi? - Bakın, tam bır yıl önce Türkiye ve Yunanistan OcaJan kri- zini yaşamıştı. Hemen bunun ardından da S-300 fiizeleri krizi geldi. Derken, haziranda Sayın Cem ve Sayın Papandreu New York'ta bir araya gelip merhabalaştılar. Bu, iki ülke arasındaki havayı yumuşattı. Sonra, hepimizin bildiği o deprem felakeri oldu. Deprem fe- laketinden tam 14 saat sonra üç Yunan asken uçağı Atatürk Ha- vaalanı'nın sivil bölümüne indi. Bu, her iki ülke ve her iki top- lum için de garip bır durumdu. Atatürk Havaalanı'ndakı Türk askerlerin, Yunan askeri uçaklannı görünce yüzlerinin aldığı ifa- deyi unutamam. Ne yapacaklannı şaşırmışlardı. Uçaklan boşalt- malı mı, bize yardım etmeli mi yoksa etmemeli mi, kararsızlı- ğı içindeydiler. Düşünebiliyor musunuz. Bir numaralı tehlike- nin uçaklan Atatürk Havaalanı'na inmişti. Çok garip bir durum- du. İki taraf da ilk adımı atmaktan çekiniyordu. Bu da çok an- laşılabiür bir şey. Çünkü her iki ülke insani da aşın derecede gu- rurludur. ilk birkaç gün getırdığımız yardım malzemelen paket- lerinin üzerine Yunan bayraklannı koymaya çekindik. Bunu gö- rünce fırlatıp atacaklanndan korkuyorduk. Derken bir şeyler değişmeye başladı. Arada bir anlayış sağlanmıştı. Şimdi, bura- da yaklaşık sekiz aydır görev yapıyorum. Ve o kadar önemli de- ğişiklikler olduğunu söyleyebilirim ki, bunlar sözcüklerle anla- tılamaz. Yunanistan'ın deprem yardımı 16 milyon dolan buldu. Bugün Beyoğlu'na çıkıp yüksek sesle Yunanca konuştuğum zaman, Türkler yaklaşıp "Sen neretisin?" diye soruyorlar. "Ben Yunan vatandas- ynn" diye yanıtladığımda da "Ah, Yunan mı? Biz sizi çok severiz" diyorlar. Keytf verlyoı- - Yalmz, dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta var. Türkiye'de sade vatanda- şın Yunan halkıyla hiçbir zaman bir so- runu olmamıştır... - Sade vatandaş bugün televizyon sey- rediyor, gazete okuyor. Ama her iki ülke- de gazete okuyan sayısı televizyon seyre- denden daha az. Şimdi burada sizinle oturmuş konuşurken ben büyük keyif alı- yorum. Sanınm "keyiP sözcüğü de bizim yöre insanlannm anlayabileceği bır söz- cük. Sizinle her türlü konuyu konuşmak, futbolla ilgili tartışmalar yapmak, belki Galatasaray için kavga etmek bana keyif veriyor. - Yoksa siz Galatasarayh mısınız? - Zaman zaman Fenerbahçe'nin oyunu- na da hayran kahnıyor değilim. Ama za- man zaman beni düş kınklığına uğratı- yor. Her neyse... Burada anlatmak istedi- ğim, biz Yunanlılar ve Türkler oturmuş çene çalarken, futbol, siyaset ya da başka konularda tartışırken keyif alınz. Kavga etmekten bile keyif duyanz. Çünkü duygu- lanmız inişli çıkışlıdır. Birden saman alevi gibi parlar, sonra ani- den söneriz. Bir çok iyi dostuzdur, bir can düşmanı... Bir Türk- le arkadaşlık, bir Ingıliz, Iskandinavyalı ya da Almanla arkadaş- lığa benzemez. Alışkanlıklanmız, geleneklerimiz, görenekleri- miz birbirine o kadar benziyor ki. Ömeğin, Kuzey Avrupalılar, akşam erken bir saatte televiz- yon seyrettikten sonra yatmaya çekilirken biz Türkler ve Yunan- hlar, "ŞimdJneyapahm?" diye dövüşmeye başlanz. Büyük ola- sdıkla da bir çilingir sofrasının başında, "Bu Türkiye'nin-" ya da "Bu Yunanistan'ın haü ne olacak?" diye tartışınz. insani temaslar çok önemli. Hele şu son birkaç ay bizlere çok önemli bir gerçeği gösterdi. Ilişkilerimiz düzelirken birlikte ça- lışabileceğimizi gördük. Şu son birkaç ay hem siyasette, hem de iş âleminde pek çok şey başarabileceğimizi anladık. Kosova sorununda Türkler ve Yunanlılar birlikte çalışabiliriz. Bakın, bombalama olayından önce 50 bin Türk hapisteydi. Şimdiyse uluslararası toplumun verdiği rakamlara göre bu sayı 30 bine düşmüş. Biz Türkler ve Yunanlılar bu 30 bin kişiye birlikte yar- dım edebiliriz. Kosova'daki Türk azınlığı, MOoseviç'in on yü- lık iktidannda çok kötü bir durumdaydı. Ama son yedi aydu" da kötü durumda. Çünkü UÇK onlan, çarpışmalar sırasında yar- dımcı olmamakla suçluyor. Vladinıir Putin Rusya Cumhurbaşkanı seçildi. Yakında Çe- çenistan, Grozni dış dünyaya açılacak Oraya Türk - Yunan or- tak insani yardım ekibi olarak gidebiliriz. Bu şekilde Türkiye ve Yunanistan olarak bütün dünyaya örnek olabilırz. Ortak yardım ekibl - Daha önce, depremler sırasında AKUT ve Yunan kurtar- ma ekibi EMAK bu tür ortak çalışmalaryapmadı mı? - Tabii ki yaptı. Bu çalışmalar sürekli kılınabilir. Türkiye'de- ki ilk, sonra Atina ve ardından Düzce depremleri bize pek çok alanda ortak çalışmalar yapabileceğimizi somut biçimde kanıt- ladı. Şimdi, ortak yardım ekibini kurmanın zamanı geldi, gibi- me geliyor. Bu sadece yardım değil, doğal afetleri önleme eki- bi de olmah. Bunu başardığımız anda da yeni bir çağın başlan- gıcına önayak olacağız. Dünün rakipleri, daha sonra ellerinde ülkelerinin bayraklanyla yıkık konutlar, fabrikalar, işyerleri üze- rinde enkaz kaldınp insanlan canlı olarak kurtarmak için gece- lerini gündüzlerine kattılar. - Bu tür ortak yardım çaltşmalan için Türk ve Yunan tarafi arasında bir kırmızt telefon hattı kurulabilir mi? - Şöyle bir sorun var. Bizim yardım ekibi EMAK devlete bağ- lı. Deprem oldugunda biz BM'ye başvurduk ve birkaç hafta için- de organize olabileceğimizi söyledik. Ama sonradan gördük ki Yunan tarafinda bu işi yapmak Türk tarafındakinden daha güç. Çünkü, dediğim gibi EMAK bir devlet kuruluşu. Üstelik çok çeşitli bakanlıklara bağlı. Düşünün. Önce bizim koordinasyo- nu sağlamamız için bürokratik engelleri aşmamız gerekiyor. A- ma çahşmalarımıza devam ediyoruz. Öncelikle ortak bir insa- ni yardım çalışması için kaç ekibe ihtiyacımız olduğunun hesa- bını yapıyoruz. Bütün zorluk, demin de söyledigim gibi E- MAK'ın devlet kuruluşu olmasmda. Diyelim ki bir ekibi oluş- turduk. Ama bir doğal afet olduğu zaman bu ekipteki insanlar başka bir yerde görevli. O zaman yedekte başka bir ekip tutmak zorundayız ki hemen harekete geçebilelim. 'Yurttaşlar diplomasisi' - Diyelim ki bu sorunlann üstesinden gelindi. Sizce bu ortak yardım ekibi için gerekli olan parasalfon nasıl karşüanacak? - Hangi ülkenin ne kadar ya da hangi bakanlığın ne kadar pa- ra ayırabileceği de düşünülmeli. Şimdiki halde bu konu üzerin- de düşünüyoruz, çalışmalarımız sürüyor. Ama demin de söyle- digim gibi Kosova, Çeçenistan gerçekleri var. Uluslararası top- lum önümüzdeki haftalarda Çeçenistan'a insani yardım ulaştır- mak için kollan sıvayacak. Belki yakında Irak'a bu tür yardım- lar gerekecek. Felaketler gözlerimizin önünde oluyor. 1999'da dünyada çok önemli beş deprem oldu. Ikisi Türkiye, biri Yuna- nistan, biri Çin, birisi de Tayvan'daydı. Derken, ocak ayı başın- da ABD'de "tsunami" ya da dev dalgalar felaketi oldu. Şubat- ta Mozambik'te sellerin ne kadar can aldığını biliyoruz. Bu tür felaketlere hazırhklı olmalı, birlikte harekete geçebilme bece- risine sahip olabibneliyiz. Ben sadece deprem felaketlerinden söz etmiyorum. Romanya'da bir nehirde çevre felaketi yaşandı. 1986'da Çemobil felaketini hâlâ unutmadık. Bulgaristandaki nükleer santral her an bir sorun yaratabilir. Türkiye'nin sınırın- da bulunan Ermenistan'daki nükleer santral var... Ne yazık ki bu doğal afetlerin ne zaman olacağını hâlâ kesti- rebilme şansına sahip değilız. Yine de bir doğal afet olduğun- da derhal yardıma koşabilmek için hazırlıklı olabilmeliyiz. Ama dediğim gibi, Yunanistan'da bürokrasiyi aşma sorunla- rımız var. O nedenle de ben alternatif çözüm anyorum. Biliyor- sunuz, şimdilerde moda bir deyim var. "Deprem diplomasisi'' diyoruz. Ama artık yeni bir adım attık ve "deprem diplomasi- a"nden "yurttaşlar diplomasisi"ne geçtik. Artık pek çok sivil toplum kuruluşu çeşitli alanlarda etkinlik yapıyor, iki ülke yö- neticüerini bir yerlere doğru zorlamaya çalışıyorlar. Zaten "yurt- taş dipk)masisi"nın de amacı budur. Yeni girdiğimiz bu çağda sivil toplum kuruluşlan çok önemli roller oynayabilirler. Bir hü- lcümetin uğraşacağı çok önemli konular vardır. O nedenle de bu bölgede yaşayan in- sanlar, yurttaş olmanın bilincine vararak neden kendilerine düşen görevleri yerine getirmesinler? Evlerimizde, televizyon ba- şında neler olup bittiğini seyretmek yerine neden harekete geçmeyelim? Ara bölge kaldırılacaic -Sizce,yaratdan bu olumlu ortam ikiül- ke arasında sürdürülebilirbiryakınlaşma ve uzlaşma sağlanmasınayeterli mi? - Kesinlikle evet. Geçmişin üretimi fikir- ler ve davranışlar artık bugün geçerli değil. Yeni fikirler, yeni düşünceler yaratmalıyız. Artık bugünkü dünyada, eskinin çeşitli du- varlan yok. Bakın, yakında Kıbns'taki ara bölge de kaldınlacak ve Türkiye'yle Yuna- nistan arasında Kıbns sorunu diye bir şey de kalmayacak. Bizler, sorunlanmızı çöz- mek için artık daha farkh yollar bulmalı- yız. Üstelik de sorunlanmızı, arada arabu- Iucular olmadan, kendi başımıza çözebile- ceğimizi düşünüyorum. - Türkiye 'de çalışmakta olduğunuz dep- rem bölgesinde son günlerde ne gibi so- runlargözlüyorsunuz? - Şimdiki halde öğrencilerin önemli sorunlan var. Enkaz ar- tık hemen hemen kaldınldı. Ama küçüklerin içindeki enkazı kal- dmnak çok zor. Bunun izlerini o küçüklerin gözlerinden, anı- lanndan nasıl sileceksiniz? Uzmanlar bu küçüklerin anılanndan o acı dolu anlan silmenin çok zor olduğunu söylüyorlar. Ulus- lararası toplum bütün deprem bölgelerinde daha fazla yardım ekiplerine gereksinim duyuyor. Örneğin sadece Yalova değil, Ya- lova çevresüıe yeterli yardırn götürülebilmeli. Aynı şey Gölcük ve Çınarcık çevresi için de yapılabilmeli. Yalova'nın bir köyün- deki bir aile, çocuğunu 20 km. uzaklıktaki Yalova merkezinde- ki hastaneye taşımak zorunda obnamalı. Hastane burnunun di- binde olabümeli. Depremin meydana geldiği her noktada yardım ekiplerimiz olmalı, diye düşünüyorum. Daha sonra yardım gereksinen baş- ka yörelere de bu ekıpler gidebilmeli ve insanlann yaşamlannı kolaylaştırabilmeli. Bunu toplumlanmızm koşullannı, yaşam standartlannı geliştirmek için yapabilmeliyiz. Elimizdeki para- lan silahlara, başka bir ülkenin aleyhine olacak askeri yığınak- lara harcamak yerine insanlara yardıma harcayabiliriz. Bu pa- ralar hastanelerin yapımlanna, çocuklann daha iyi eğitim ahna- lanna yatınlmalı. ANKARA 4. İŞ MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN 1999,1884/ 1999/2163 Davah: Tahsin Erdoğan Kamil Ocak Mah. Emet Sok. 27/14 Keçıören; Ankara Davacı SSK Genel Müdürlûğü tarafından davahlar Opal Giyim San. ve Tic. AŞ ve aleyhinize açılan rücuan alacak davasının yapılan açık duruşması sırasında: Ara karan gereğince, davalılardan Tahsin Erdoğan'ın Kamil Ocak Mah. Emet Sok. 27/14 Keçıören/Ankara adresine çıkarülan tebligatın tebliğ edılemediği bila tebliğ iade edildiği, C. Savcıhğı'nca da adresinin tespit edilemediği anlaşıldığından adı geçen davalıya ilanen davetiye tebliğine karar verilmiştir. Karar gereği adı geçen davahnın dava ile ilgili delil- lerini duruşma günü olan 17.5.2000 günü saat 10.30'da duruşmaya gelerek bildınnesi, celbe gereken deliller için masraf \ererek yazı yazdırması, belh' gün ve saatte dunışmaya gelmedığı ve delillerini bildirmediği takdir- de yokluğunda duruşma icrasıyla yokluğunda yapılan işlemlere itiraz hakkının bulunmadığı hususu ilanen tebliğ olunur. 7.4.2000 Basın: 18930 Nüfus cüzdanımı kaybettim hükümsüzdür. SELDA AŞIK EMtRDAĞ ASIİYE (İŞ) HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1996/292 / Karar No: 2000/95 Davacı SSK Genel Md.lüğü vekili tarafından, davalı- lar Ezel Inşaat ve Tic. AŞ Hüseyin Demiray ve Salih Sert aleyhlerine açılan tazminat davasmda; Davanın kıs- men kabulü ile 27.370.335.- TL'nin gelir bağlama onay tarihi itibanyla davah Ezel lnşaat AŞ'den kanuni faizi ile yine tüm davalılardan 108.738.072.- TL'nin gelir bağlama tarihi olan 15.6.1996 tarihinden itibaren işle- yecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kuruma verilmesine karar verilmiştir. Davahlar Saitpaşa Cad. No: 9/1 Konya ad- reslerinde bulunamamışlar, kendilerine duruşma günü ve dava dilekçesi içeriği ilanen tebliğ edikniş, belırtılen adreslerde davalılann adresleri tespit edilemediğınden, karar özeti ilanen tebliğine karar verilmiş olup, davahla- nn işbu ilanın yayımlandığı tarihten itibaren 15. günü karann kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağı, süresinde temyız edümediği takdirde karann kesinleşeceği adı ge- çen davalılara teblıgat yerine kaim olmak üzere ilan olu- nur. Basın: 18605 FETHİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1999/271 Davacı Türk Ticaret Bankası AŞ vekili Av. Mustafa Yörük tarafından davalı Net Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ve Ahmet Selçuk Tekimrk aleyhine açılan itira- zın ıptali davasının duruşmadaki ara karan gereğince, Davacı vekili, müvekkilinin alacağından dolayı dava- hlar aleyhine icra takibine giriştiklerini. davalılann bor- ca itiraz ettiklenni, itirazın ıptali ile ınkâr tazminatına hükmedihnelerini talep etmiş, davalı şiıketin Tercüman Bloklan A.l D.5 oda 2 Cevızlibağ Topkapı Istanbul ad- resıne tebligat yapılamamış, zabıta araştırmasında da adresi tespit edüememiştir. Adı geçenin duruşma günü olan 30.5.2000 günü saat 10.00'da mahkememiz duruş- ma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekil- le temsil ettırmesi, gehnediği takcürde duruşmanın yok- luğunda devam edeceği tebhgat yerine geçmek üzere ilan olunur. Basın: 18811 Öğrenci pasomu kaybettim hükümsüzdür. YAStN ALBAYRAK NİĞDE İCRA DAİRESİ'NDEN MENKULÜN AÇIK AKTTIRMA İLANI DosyaNo: 1999/94 Tal. Bir borçtan dolayı rehinh ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çı- kanlmıştır. Birinci arttırma 8.5.2000 günü saat 09.15-O9.3O'da Terminal Cad. No: 3 Re- no Bayii Niğde'de yapılacak ve o günü kıymetlerinin yüzde 75'ine istekli bulunmadığı takdirde 9.5.2000 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki art- tırma bedeünin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını buhnasının ve satış iste- yenin alacağına riiçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylann paylaştınna masraflannı geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden yüzde .... oranında KDV'nin ahcıya aıt olacağı ve satış şartname- sinin icra dosyasında gorülebileceği, masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğı- nin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya nu- marasıyla dairemize başvurmalan ilan olunur. Ihaleye katılacaklardan %20 teminat alınacaktır. 6.4.2000 Mnhammen Cinsi (Mahiyeti ve kıymeti lira Adedi önemli nitelikleri) 7.000.000.000-TL 51 DA 751 plaka nolu gramt grirenkü,Renault Laguna RXE2.05matkal998model hususı otomobd. Basın: 18774 Bağ-Kur sağlık karnemi kaybettim hükümsüzdür. MÜNÜSE ORUÇ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle