Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•\S NİSAN 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Fetriye Erttarm
• BRÜKSEL(AA)-
Belçika'da tutuklu
bulunan Sabancı suikastı
faillerinden DHKP-C
üyesi Fehriye Erdal'ın
iadesine ilişkin son adli
oturum 11 Mayıs'ta
yapılacak. Türkiye, geçen
kasım ayında, Fehriye
Erdal'ın iadesini
Belçika'dan resmen
istemiş, sanığın tutuklu
bulunduğu bölgenin
Bruges ve Gent
mahkemeleri bu iade
istemini yasal ve haklı
bulmuşlardı. Bu konuda
son karan Adalet Bakanı
Marc Wervilghen
bildirecek. DHKP-C
örgütû ise dün Belçıka ve
Hollanda gûvenlik
birimleri ile Belçıka
Kraliyet Savcısı Johann
Delmulle'e yönelik
tehditler içeren 5 sayfalık
bir bildiri yayımladı.
tstanbuTda
asayiş
uygutamalan
• tstanbul Haber Servisi -
îstanbul'da önceki gece
yapılan huzur
operasyonlannda, fanatik
fûtbol takımı
taraftarlanmn da
aralannda bulunduğu 139
kişi gözaltına alındı.
Istanbul Emniyet
Müdürlüğû'nden yapılan
açıklamada,
operasyonlaruı Beşiktaş-
Galatasaray maçı öncesi
olay çıkarabilecek kişilere
yönelik ve il genelinde
asayişin sağlanmasüçin
düzenlendiği belirtildi.
S&nitten
zeNrlenmeye
tepki
• tstanbul Haber Servisi -
Eğitim, Bilim ve Kûltür
Emekçileri Sendikası
(Eğitim-Sen) 2 No'lu
Şube Başkanı Alaaddin
Dinçer, okullardaki gıda
zehirlenmelerine karşı
"süreklileşen denetün ve
beslenme eğitiminin
sağlanması" gerektiğini
belirtti. Dinçer, yaptığı
yazıh açıklamada, finnlar
başta olmak üzere simit
gibi yiyecek maddelerinin
üretildiği işletmelerin
sağlıksız ve denetimsiz
olmasının, sorunun temel
kaynağını oluşturduğuna
dikkat çekti.
Beleıiyelepde
grev karan
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Sendikalarla belediyeler
arasında devam eden toplu
iş sözleşmesi
görüşmelerinde 17
belediyede alınan grev
karan, 4 belediyede
uygulamaya konuldu. 947
belediyede ise sözleşme
görûşmeleri sürûyor.
Hizmet-tş Sendikası
Genel Başkanı Hûseyin
Tannverdi, belediyelerin
ağır ekonomik tablonun
faturasını çalışanlanna
çıkarmak istedığını öne
sûrdü.
Gençlere
cezayağdı
• DtYARBAKIR
(Cumhuriyet) - Mardin'in
Kızıltepe ilçesinde PKK
yanlısı 'Kûrdistan Çağdaş
Öğrenciler Demeği'ni
kurduklan iddiasıyla 9
lise öğrencisi ile onlan bu
örgütlenmeye azmettirdiği
öne sürülen HADEP
Gençlik Komisyonu
başkanıyla ilgili davada
gençlere ceza yağdı.
Mahkeme, liseli gençlerin
her birine 2'şer yıl 6 ay
hapis cezası verirken
HADEP Kızıltepe
Gençlik Komisyonu
Başkanı Aslan Erin'i ise
12 yıl 6 ay hapse mahkûm
etc.
CHP, Türkiye adına ilk kez AP Sosyalist Grubu Toplantısı'na katıldı
6
Dış poHtika unütuldu9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkan Yardımcısı tnalBa-
tu, cumhurbaşkanlığı seçünine endeks-
lenen hükümetm dış politikayı unuttu-
ğunu savundu.
Batu ve Genel Sekreter Yardımcısı
Şuk Bucak, dûn genel merkezde dü-
zenledikleri basın toplantısında, 10-11
Nisan tarihlerinde Brüksel'de kaüldık-
lan Sosyalist Enternasyonal Konsey
Toplantısı ile Avrupa Sosyalist Grubu
Toplantısı hakkında bilgi verdiler. Hü-
kürnerjn dış politikayı unuttuğunu belir-
ten Batu, Avrupa Birliği'ne (AB) aday-
lık ilişkilerinin sûratle ileriye götürül-
mesi için Tûrkiye'ye vaat edilen kredi-
lerin ödenmesi konusunda yoğun yapı-
lanma ve girişim gerektiğini, ancak
bunlann ihmal edildiğini vurguladı. Ba-
tu, "Türidye'ye vaat edOen kredüer bu-
hariaştT diye konuştu.
Batu, Brüksel'de katıldıklan Sosya-
list Enternasyonal Konsey Toplantı-
sı'nda, dünya sosyal demokratlannın i-
dam cezası ile mücadele, kadına karşı
şiddetın önlenmesi, Afrika'da açlık ve
yoksullukla mücadele ile dünyada en
yoksul ülkelerin borçlannın silinmesi
konulannda olmak üzere 4 ayn kam-
panya başlatma karan aldıklannı bildir-
di. CHP'nin kampanyalara katkıda bu-
lunmak üzere elinden geleni yapacağı-
nı belırten Batu, bu amaçla bugün Îstan-
bul'da düzenlenecek "21. Yüzyıkla Ka-
duuo Siyasetteld Yeri" konulu toplantı-
ya katılacaklannı söyledi.
Batu, Brüksel'deki toplantının ardın-
dan Strasbourg'a geçtiklenni ve Avru-
pa Parlamentosu Sosyalist Grubu'nun
toplantısına katıldıklannı belirtirken,
"Bu bir üktir. TBMM'debuhınmayan ve
eksikliği hissedilen CHP, ne garip bir te-
ceflkür Id önce Avrupa Parlamentosu'na
gjrmiş buhınuyor. Bu hem övünülecek
bir şeydir hem de hazm bir durumdur"
diye konuştu. Batu, bu toplantıda insan
haklan, idamlar ve HADEP'li belediye
başkanlan ile Akuı BirdaTın tutuklan-
malanyla ilgili olarak Tûrkiye'ye ağır
eleştiriler yöneltildiğini de belirtti.
Bucak da bugün Îstanbul'da gerçek-
leştirilecek "21. Yüzyüda Kaduun Si-
yasetteki Yeri" konulu toplantı ile ilgili
bilgi verdi. Bucak, toplantıya Sosyalist
Enternasyonal Genel Başkan Yardımcı-
sı Erdal Inönü, Kadın Sosyalist Enter-
nasyonalı Başkanı Dolors Nerau, Baş-
kan Yardımcısı Anna Kamanou ve Ge-
nel Sekreteri Mariene Haas'ın da katı-
lacağını bildirdi.
Yargıtay
Perinçek
karan
bozuldu
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) - Yargıtay
9. Ceza Dairesi, IP
Genel Başkanı
Doğu Permçek'in
«bajücüterör
örgütüne yanfam
ettiği ve devletin
emnryeti açtsından
gereken bdgderi ete
geçirdiğr iddiasıyla
açılan davada
verilen erteleme
karannı bozdu.
Ankara 1 No'lu
DGM'de görülen
davada, Perinçek
"terörörgütüne
yardnn etmek ve
devletin emniyeti
acBmdaıı ı
kahnast gereken
bdgeteriekie
etmek", partı genel
sekreteri Mehmet
BedriGûltekin,
genel başkan
yardımcısı Hasan
Yalçın da "devietin
gizfikahnası
gereken belgeleri
ekk etmek"
suçlanndan
yargılanıyordu. Bu
davayla ilgili olarak
DGM erteleme
karan vermişti. Bu
karar sanıklar
tarafindan temyiz
edilmişti. Sanıklar,
temyiz
gerekçelerinde
"suçsuz okhüdarmı,
davanm devam
ederek
sonuçbuHurdması"
gerektiğini ileri
sürüyorlardı.
Temyiz
ıncelemesini yapan
Yargıtay 9. Ceza
Dairesi karannda,
"İddianameye göre
sanıklara anh suçun
4454 sayıh Basm ve
Yayuı Yoluyla
Işlenen Suçlann
Erteknmesine Dair
Kanun'un
kapsamında
mötalaa
edflemeyeceği
gözetihneden,
davaya devam
edflerek nihai
hûkûm kuruhnası
yerine yazıh şeküde
karar verflmesi usul
ve yasaya aykındır"
denildi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
L//GUN
, HAZIR
LAPtK.BH
ot-SüK/.'.
Fener Rum Patriği'nin
Rau'ya nişan vermesi
tepkiye neden oldu
Ortodokslam suçladıJstanbul Haber Servisi
- Türk Ortodoks Patrik-
hanesi, Fener Rum Patri-
ği L Barthoioıneos'un
geçen hafta Almanya
Cumhurbaşkanı Johan-
nes Rau'ya "dini nişan"
vermesine tepki göster-
di. Patrikhane basınla
halkla ilişkiler sorumlu-
su Sevgi Ereneroi, "Fe-
ner Rum Patrikhanesi
'devlet içinde devlet' ohna yohın-
dadır, patrik kendisini devlet baş-
kanı olarak görmektedir" dedi.
Patrikhane adına açıklama yap-
mak üzere bir basın toplantısı dü-
zenleyen Sevgi Ereneroi, Rau'nun
Türkiye ziyareti sırasmda Fener
Ortodoks Rum Patrikhanesi'ni de
ziyaret ettiğini anımsatarak, son 2
yıldırTürkiye 'ye gelen tüm devlet
başkanlannm Fener Rum Patrik-
hanesi'ni ziyaret ettiğini ve patrik
tarafından kutsandığını kaydetti.
Bu başkanlardan hiçbirinin Diya-
net Işleri Başkanlığı ya da Türk
milli kilisesi olan Türk Ortodoks
Patrikhanesi ile görüşmeye tenez-
• Türk Ortodoks
Patrikhanesi Basın
Sözcüsü Sevgi Ereneroi,
"Fener Rum Patriği,
sanki Türkiye
Cumhuriyeti devleti
sınırlan içinde iki devlet
başkanı varmış gibi
hareket etmektedir" dedi.
zül etmediğıni anlatan Ereneroi,
"Fener Rum Patriği, sanki Tûrki-
ye Cumhuriyeti devleti sınırlan
içindeiki deviet başkanı varmış gi-
bi hareket etmektedir'' dedi.
Bartholomeos'un ziyaret sıra-
sında Rau'ya bir nişan verdiğini
belirten Ereneroi, laik Türkiye
Cumhuriyeti'nde bir Türk vatan-
daşının başka bir devletin temsil-
cisine dini nişan vermesinin yasak
oldugunu söyledi. Rau'ya verilen
tt
Aziz Andreas Nişanı"nın çok an-
lamlı bir haç oldugunu ve Hıristi-
yan âleminde çok kutsal bir değer
taşıdığını vurgulayan Sevgi Ere-
nerol, olayuı üzerinden bir hafta
geçmesıne rağmen yet-
kililerden hiçbir tepki
gelmediğini kaydetti.
Ereneroi, I. Bartholo-
meos'un AGlT zirvesi
sırasmda Türkiye'yi zi-
yaret eden ABD Başka-
nıBiUCKnton ıneşıHil-
lary Clinton a da bir ni-
şan sunduğunu, ancak o
dönemde patriğin yeni
statüsü henüz belirlen-
medigi için Bill Clinton'a nişan
takmadığmı savundu. Ereneroi,
"AB, Heisinki zirvesi netkesinde
patriğin devlet başkanı statüsünü
beiüiemişolacakki bu sefer Ahnan
Cumhurbaşkanı'nın bo>nuna bir
nişan takmışür. Fener Rum Patrik-
hanesi 'devlet içinde devlet' ohna
yolundadır, patrik kendisini devlet
başkanı olarak görmektedir" dedi.
TBMM'deki tüm millervekille-
nne bu konu ile ilgili olarak araş-
tırma önergesi verilmesi önerisin-
de de bulunan Ereneroi, bu duru-
ma ses çıkanlmaması halinde "Bi-
zans devleti"nin tanınmış kabul
edileceğini öne sürdü.
İÜ Rektörlügu
Telif
komisyonu
kuruldu
tstanbul Haber Servisi
- Istanbul Üniversitesi
Hukuk Fakültesi
öğretim üyesi Prof.
Dr. Bülent Tanör
hakkında TÜSlAD'a
hazırladığı rapor
karşılığında aldığı
telif ücretini üniversite
döner sermayesine
yatırmadığı
gerekçesiyle
soruşturma açan ÎÜ
Rektörlügu, telif
haklan konusuna
"açıkhkgetirmek"
üzere, içinde yalnızca
1 hukukçunun yer
aldığı komisyon
kurdurttu.
Telif haklannın
tanımlandığı 2547
sayıh Yüksek Öğretim
Yasası'nın 36 ve 37.
maddesine açıklık
getirici rapor
hazırlaması beklenen
komısyonda hukukçu
olarak yalnızca Hukuk
Fakültesi Medeni
Hukuk Ana Bilim
Dalı öğretim üyesi
Prof. Dr. Cumhur
Özakman yer ahyor.
Başkanlığına Fen
Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Dinçer Gülen'ın
getirildığı
komisyonda, Orman
Fakültesi öğretim
üyesi Prof. Dr Bûlent
Seçkm, tstanbul Tıp
Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Faruk Erzengin ve
Edebıyat Fakültesi
Eskiçağ Tarihi Ana
Bilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Taner
Tarhan
görevlendirildi.
IU Rektörlügu,
TÜSlAD'a
hazırladığı"Türkiye'd
eDemokratik
Standartlann
Yûkseltihnesi" adlı
rapor karşılığında net
1 milyar 200 milyon
lira telif ücreti alan
Istanbul Üniversitesi
Hukuk Fakültesi
öğretim üyesi Prof.
Dr. Bülent Tanör
hakkında, bu ücreti
üniversite döner
sermayesine
yatırmayarak 2547
sayıh yasanın 36. ve
37. maddesine aykın
hareket ettiği
gerekçesiyle
soruşturma açtırmıstı.
IRMIKIAYDEV ENGÎN aengin@doruk.net tr
Kaldı on gün. On gün son-
ra, 25 Nisan gece 24'e kadar
aday gösterilenler arasından
bir cumhurbaşkanı seçilecek.
Seçilemezse...
Hayır, seçilecek. Meclis
kendi eliyte kendi ipini çeke-
cek değil ya, adaylara bakıp,
"Şuna değmiş, buna değme-
miş" hesabıyia da olsa birini
devletin başkanı olarak seçe-
cekler.
Altı ay Süleyman Demi-
rel'in görev süresinin uzatıl-
masını taraşıp tartışıp karara
bağlayamayanlar, şimdi on
gün içinde bir cumhurbaşka-
nı adayı bulacaklar.
Üstelik olup bitenlere bakı-
lırsa pek acele eden de yok.
Haydi Ecevft'in grip olup ya-
taklara düşmesini, iki üç gün-
lük mola verilmesini anladık.
Ama bu koşullarda dahi hanl
Yangından Cumhurbaşkanı Kaçırmak
hanl aday arayışı, aday niteli-
ği ve adı üstüne nabız yokla-
ması, eğilim saptaması bal gi-
bi yapılabilirdi.
Haydi Ecevit yatağa düştü,
ötekiler de mi nezle grip olup
siyasal ödevlerini yerine geti-
remez hale geldiler?
Sonuç olarak bilmem ne il-
çesine veteriner müdürü tayi-
ni değil, Türkiye Cumhuriye-
ti'nin en tepesine oturacak ki-
şinin seçimi yapılacak. Bunca
savsaklamanın, bu kadar kör
kör parmağım gözüne ağırdan
almanın bir anlamı olsa gerek.
Birileri bunu hesapladı da mı
ağırdan alıyor bilemeyiz. Ama
pratik olarak cumhurbaşkanı
adayı ya da adaylan son bir-
kaç güne, belki son birkaç sa-
ate sıkıştınlacak. Ortaya çıkan
adaylar üstüne ülke çapında
bir tartışmanın yapılmasına
değil, başlamasına bile fırsat
kalmadan da seçim saati ge-
lip çatacak. Ondan sonra...
Ondan sonrası oldu da bitti
maşallah, iyi olur inşallah.
Seçme yöntemine gelince:
Adaylar arasından "Buna
değmiş, şuna değmemiş"...
•••
Siz bunda bir tuhaflık, hatta
"münasebetsizlik" görmüyor
musunuz?
Seçilecek olan, Meclis'in
cumhurbaşkanı değil, Türkiye
Cumhuriyeti'nin cumhurbaş-
kanı.
Tamam, biliyoruz, Türki-
ye'de represantativ (= temsili)
demokrasi var. Şu ya da bu
yolla milletvekili seçilip, mille-
tin vekili olduklarına inanıp
Meclis'e girenter kararveriyor.
Sistemin tanımınagöre de "bi-
zim adımıza " karar vermiş sa-
yılıyoriar.
Ama demokrasi bu kadar
şekilciiiğe indirgendiğinde,
özünü yitirir. Bu ülkenin devlet
başkanının kim olacağının
saptanmasında "milletin ve-
killeri", en azından milletin bu
konudaki eğilimleri üstüne bil-
gilenseler gerek.
"Askerolsun, hayırolmasın;
şaibeli de olmasın. Şöyle ol-
sun da böyle olmasın" diye a-
day tanımlannın ciddiye alına-
cak bir yanı yok. Tutup da "Şa-
ibeli olsun, yolsuzluklara bu-
laşmışlığı bulunsun " denecek
değildi herhaJde.
Kapı aralığında, zaman sı-
kıştırması içinde bir oldubitti
yaratılarak saptanacak bir a-
day ya da adaylar arasından
ve sadece onlar arasından bi-
rinin seçilmesine giden bir sü-
reç var. Bundan tedirginlik du-
yan da yok. Besbelli ki aday-
lar saptandıktan sonra yine
kapalı kapılar ardında yürek
burkucu pazarlıklar başlaya-
cak; "Filancanın adayı seçil-
mesin. öyleyse biz falancanın
adayına 3. turdan itibaren
yûklenelim" gibisinden bezir-
gân hesaplan yapılacak ve...
...Ve Türkiye Cumhuriyeti
kendine bir cumhurbaşkanı
seçmiş olacak...
Bunun adı "yangından
cumhurbaşkanı kaçırmak"
değilse nedir?
POLMKA GÜNLÜĞÜ
HÎKMET ÇETİNKAYA
Kadın Tanrıçadır...
Tannça en temel evrensel paradoks olarak mı
tanımlanır?
Doğan Kitapçılık'tan çıkan Mannuella Dunn
Mascetti'nin (Çeviri: Belkıs Çorakçı) Içimizde-
ki Tannça - Kadınlığın Mitolojisi' bize düşünme
yeteneğini veren bir olguyu anlatıyor...
Söylencelerde tannça' ulaşılmaz bir varlıktır;
o var lık, evrensel birieştiricilikle dönüştürü gücü
oluşturur...
Tannçanın şarkısı tüm kadınlann şarkısıdır...
Köleliğin, ezilmişliğin, şiddetin resmi, tannça-
nın korku dolu gözlerinde ataerkil düzene kar-
şı çıkmakta zoıianmıştır...
Söylenceler masaldır...
Ama kadın, evrenin yaratıcısıdır; evrende onun
biçimi, kadın dünyasının akarsuyudur...
Eski bir Sansknt efsanesine göre Yaratan, er-
keği yarattıktan sonra, ayın yuvarlaklığını, tırma-
nıcı bitkilerin kıvnmlannı, yapraklann hafifliği-
ni, bulutlann aglayışını, kaplanın zalimliğini, ate-
şin tatlı akışkanlığını, kariarın soğukluğunu ve
kuşlann cıvıltısını bir araya getirip kadını yarat-
mış ve onu erkeğe sunmuş. Üç gün sonra erkek,
Tann'ya gelip şöyle demiş: "Bana verdiğin bu
kadın durmadan konuşuyor, beni hiç rahatbırak-
mıyor, sürekliilgi istiyor, bütün vaktimi alıyor, her
şeye ağlıyor, hiçbir iş de yapmıyor. Onu geri al-
manı istiyorum." Tanrı bunun üzerine kadını ge-
ri almış. Ama çok geçmeden erkek geri gelmiş
ve demiş ki: "O şarkı söyleyip dans ederdi, gö-
zucuyla beni izlerdi, oyun oynamayı çok sever-
di, korktuğunda bana sanlırdı, gülüşü müzik gi-
biydi, onu seyretmek çok hoştu. Onu bana geri
ver." Böylece Tann kadını erkeğe geri vermiş. A-
ma üç gün sonra erkek yine kadını geri getirmiş
veTann'dan onu almasını istemiş. "Olmaz" de-
miş Tann, "ne onunla ne de onsuz yaşıyorsun.
Elinden geldiği kadar idare etmeye bak". (Say-
fa:21)
•••
Kadın, kelebeğe benzer mi?
Kitabın Koza' bölümünü birlikte okuyalım:
Buluğ eşiğini henüz geçmiş olan ve şimdi ye-
ni bir duyusal ve ruhsal hayatla karşı karşıya olan
genç kadın, bir ilkbahar günü kanatlanmaya
başlayan bir kelebeğe benzetilebilir. Içi taze ve
olumlu birenerjiyle dolu olan genç bakire, haya-
tı büyük bir renk ve biçim cümbüşü olarak gö-
rür; şimdi bütün bu renkler, biçimler ulaşabile-
ceği bir mesafededir. İçinde engel tanımayan bir
uçma isteği vardır.
Bakire arketipi, kadının henüz dünyevi bağla-
nn dokunmadığı "el değmemiş", saf ve bozul-
mamış yönünü temsıl eder. Bu, kadının gerçek
anlamda vefiziksel olarak bakire olduğu anlamı-
na gelmez. Daha çok, yalnızca kendi öz gerçe-
ğinde konuşup yaşadığını, davranışlannda açık
sözlü oldugunu, kendi içgüdülerinin peşinden
gittiğini belirtir.
Kadının ruhunda bu arketip baskın durumday-
sa, onun başkalanyla olan ilişkilerinde en dik-
kati çeken özellik, kendi kendisinin efendisi ol-
masıdır. Kendi ruhunu arama ve sanki büyülü bir
bilgelik meşalesine sahipmiş gibi, belli bir anda •
kendisi için en iyi olanı seçme kapasitesi, baki-
re kadının kendi yolunda iteriemesini ve karar-
lannı alırken başkalanndan etkilenmemesini sağ-
lar.
Burada, "bakire kadın"ı geleneksel olmaya-
bilecek davranışlara girmeye ve yine geleneksel
olmayabilecek rolter üstlenmeye iten bir ruh öz-
güriüğü söz konusudur. örneğin bakire kadın an-
nelik ya da evlilik gibi olaylara ilgi duymayabi-
lir. Hayatını ruhsal bir benlik arayışına haredebi-
lir, meditasyon yapabilmek için birtekkeye ya da
manastıra girebilir. Aynca hem özel hayatında
hem de meslek hayatında serüvene yatkın, cü-
retkâr biri olabilir. Dağcılık, pilotluk, avcılık ya da
denizcilik gibi cesaret gerektiren hobilere yöne-
len kadınlar genellikle bakire arketipinin özellik-
lerini sergiler. (Sayfa: 65)
•••
Aşk duygusunu alevlendiren kadındır erkeğe
göre...
Bu çok eski çağlardan gelen bir söylencedir...
Haydi söyleyin bakalım, 'aşktannçası'öldürü-
cü oklarfıriatan bir nişancı mıdır? Don Juan Tris-
tan'ın sapkın konsülîüğü ölümcül bir tutkunun
yerini mi almıştır?
G. Apollinaire, "Sanşın kızlanyanıma getirin"
dediğinde kiraz mevsimini büyüleyen yeşil saçlı
perileri mi düşünmüştü?
Siz hiç yedi kadın gördünüz mü ay ışığında?
Kadın tannçadır!..
hikmet.cetinkaya(« cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cunnhurryet
^ kitap kulûbü
ÇA&MIN TANIĞI ÜÇ YâZM
2 BASI
KIMİLAY OUYI VE TARİKAT
SANCIU YILLAR KU$ATILMI$
POSYUNDA KÜRT
ZAMBAK SANA DA BULAJT1 KAN
DİNJARONUNUN KAZLAH
A|IK KADINLAR SOKAĞI
2 BASI
JERİAT PAZARI
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
TURKİYE'NİN JEHAN ÜÇ6ENİ
»ZLERİN POYRAZ
Cumhunyet Krtap Kulubu Çağ Pazariama A Ş Turkocağı Cad
No:39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel514 01 96