Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 NİSAN 2000 CUMARTESİ
HABERLER
SümerOral
Bohı'da
• BOLU(Cumhuriyet)-
Bolu'da bir ahşveriş
merkezinin açılışına katılan
Maliye Bakanı Sümer Oral,
hükümetin birinci
gündeminde sürekli
"deprem"ın yer aldığını
belirtti. Oral amaçlanrun
deprem bölgesini tekrar
canlandıımak olduğunu
söyleyerek "Devletin
kaynak yönünden herhangi
bir sıkıntısı yok. Kalıcı
konutlar 15 gün içinde
başlayacak" dedi.
Üniversite
öğpencisi•••••• ••••••
olduruMu
• IZMtR(AA)-
Karşıyaka'da kanlar içinde
bulunan 9 Eylül
Üniversitesi Mühendislik
Fakûltesi Hazırlık Smıfi
öğrencisi Banş Ersunar,
kaldınldığı hastanede tüm
müdahalelere rağmen
kurtarılamadı. Ersunar'ın
kim veya kimler tarafından
bıçaklandığı kesinlik
kazanmazken, göğsünde,
boğazmda ve ensesinde
bıçak izlerine rastlandı.
66 rektör bir
arayageldi
• ANTALYA
(Cumhuriyet) - Rektörler
Komıtesi ve
Üniversitelerarası Kurul
toplantısı ıçin 66 rektör ve
58 üniversite temsilcisi
Antalya'da bir araya geldi.
Yükseköğretim Kurulu
Başkanı Kemal Gürüz,
"TBMM'de görev yapan
araştırma komisyonuna her
türlü bılgıyı vereceğımizi
arzetmıştiîc, bu
araştırmadan tüm
yükseköğretim camiası
olarak memnuniyet
duyuyoruz" dıye yanıtladı.
Gençyılmaz'ıı
adamları
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Ankara Emniyet
Müdürlüğü, Eskjşehir E
Tipi Cezaevi'nde tutuklu
bulunan Kasun
Gençyılmaz'ın adamlan
olduğu bildirilen 6 kişiyi
gözaltına aldı. Gözaltına
alınanlann sorgulaması
sonucunda aynı çeteye
mensup Adem G. adlı
kişinin örgütten aynlmak
istemesi üzerine bu kişiyi
Mamak çöplüğünde
sorguladıklan ve daha
sonra tabancayla
yaraladıklan anlaşıldı.
Şehrt bnbaşı
toprağa veriH
• ANKARA (Cumhuriyet
Bflrosu) - Ürdün'de eğitim
uçusu sırasında uçağının
düşmesi sonucu şehit olan
kurmay pilot Kıdemli
Binbaşı Erol Ahmet Yaldız,
dün Kocatepe Camisi'nde
kılınan cenaze namazının
ardından Cebeci Askeri
Şehitliği'nde toprağa
verildi.
Vasat davası
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Diyarbakır Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde
Hizbullah'm Vasat
Grubu'yla ilgili tek dosya
dün 1 No'lu DGM'de
görüldü. 2'si tutuklu toplam
14 sanığın yargılanmasında
sanık avukatı Hüseyin
Yılmaz'ın Hizbullah
bağlantısı olduğu iddiasıyla
gözaltında bulunması
nedeniyle duruşma
ertelendi.
DÜZELTME
I Dünkü gazetemizin 4.
sayfasında yer alan Zafer
Temoçin'in üst başlığında
"koruduğu" sözcüğü
dizgi hatası nedeniyle
"Amerika'daki Fethullah
Gülen'i FBI'nın kovduğu
iddia edildi" şeklinde
çıkmıştır. Düzeltiriz.
Ticari kuruluşlann oluşturduğu lobilere karşı Adalet Bakanlığı ile Yargıtay'ın dikkati çekildi
TBETden yargı lobisi uyarısıtstanbul Haber Servisi - Türkiye
Barolar Bırliği (TBB), Adalet
Bakanlığı ile Yargıtay Başkanlığı'nı,
ticari kuruluşlarca yürütülen "yargı
lobisine" karşı uyardı. TBB'nin 10
Nisan 2000 tarihinde Yargıtay ve
Adalet Bakanlığı'na yaptığı
başvuruda, Türkiye Bankalar
Birliği'nce, Uludağ Ağaoğlu My
Resort Otel'de dün başlayan ve 16
Nisan'a kadar sürecek olan
"Bankacıhk Uygulamasında Güncel
Hukuki Sorunlar IV'" konulu toplantı
gündeme getirildi.
Başvuruda, toplantının basına kapalı
yapılacağı, toplantıya Istanbul,
Ankara, Izmir ve Bursa icra tetkik
mercii hâkimlerinin davet edildiği,
katılanlann tüm giderlerinin Bankalar
Birliği'nce karşılandığı belirtilerek
hâkim ve savcılann bu gibi
toplantılara katılmalannın izne tabi
olduğu anımsatıldı. Başvuruda özetle
şöyle denildi:
"Tüm masraflan her zaman yargıda
taraf olması mümkün bir kuruhışça
karşılanan ve herkese açık olmayan
böyle bir toplanüya, tamamen
toplantmın konusu olan olaylaria ilgili
dairelerin, sayın başkan ve üyelerinin,
tetkik hâkimlerinin, izinle de olsa
kafılımlanmn kamuda, oiaylarda
bankalarla taraf olan ve olacak olan
özel ve tüzelkişilerde yüce yargıya
karşı önemti kuşku yaratacağmdan
şüphe yoktur."
'Sakıncalar düşünülmeü'
Türkiye Barolar Bırligi'nin yüce
yargının bu gibi kuşkulardan uzak
turulmasına önem verdiği ve bu
konuda kendisini görevli saydığı
kaydedilen başvuruda bu tür bir
toplantıya katılmanın sakıncalannın
bir kez daha düşünülmesi istendi.
Söz konusu toplantı geçen yıl da 17-
19 Eylül tarihlerinde Abant Palace
Oteli'nde yapılmıştı. 'AçıkSayfa'
hukuk dergisinde, toplantının
yapılışıyla ilgili olarak 'Yargıda Lobi
FaatiyetT yapıldığı ve bu durumun
tüketicinin aleyhine, bankalann lehine
kötü bir örnek olduğu eleştirisine yer
verilmişti. Toplantı, Istanbul Barosu
Başkanı Yücel Sayman, Ankara
Barosu Başkanı Hakkı Süha Okay ile
Izmir Barosu Başkanı tarafından
eleştirilmişti.
Baro başkanlan, Sayman ve Okan
eleştirilerinde, bu tür toplantılan,
zaten yıpranmış olan ve yıpratılmakta
olan yargıyı zedeleyici,
bağımsızlığına kuşku düşürücü
hareketler olarak değerlendirmişti.
Ülkücüler, mağdur yakınlanna saldırdı.. 8 kişi yaralandı. Çok sayıda kişi gözaltında
Tecavüz davasında fasist saldırı
AMNBODUR
İSKENDERUN - tskende-
run Emniyet Müdürlüğü'nde
gözaltındayken N.GS. (17) ve
EDJVye (19) "coplu tecavüz,
cinsel tadz ve işkence" yaptık-
lan iddia edilen 4 polisin yar-
gılanmasına başlandı. Duruş-
ma öncesinde Ülkücülerin
mağdurlann yakınlanna saldır-
ması sonucu aralannda CHP
Belediye Meclis üyesi tbrahim
Doğan'ın da bulunduğu 8 kişi
yaralandı. Çok sayıda kişi gö-
zaltına alındı.
îskenderun Ağır Ceza Mah-
kemesi'nde başlayan "cophıte-
cavüz'' davasmda, Ülkücülerin
dunışma salonunu doldurması
nedeniyle avukatlar itiraz etti.
Bunun üzerine gizli celse ola-
rak gerçekleştirilen duruşma-
da herkes dışan çıkartıldı. Sa-
nık polisler Murat Çıkar, HaHl
Özkan, Aysun Yûksel ve Gür-
kan tlhan'ın devlet memuru ol-
dukJan gerekçesiyle fotoğraf-
lanrun çekihnesine de izin ve-
rilmedi.
Duruşmaya N.C.S., F.D.R ve
avukatlar Eren Keskm, Bûlent
Akbay, tsmail Ateş, Oya Aydm
katıldı. NCS, sorgu sırasında
göz bandının kayması üzerine
sanık Aysun Yüksel'i ve Gür-
kan Ilhan'ı gördüğünü, Ay-
sun'un kendisini çınlçıplak
soyduğunu, Gürkan'm de ken-
disine dayak attığını söyledi.
F.D.R de polis memu-
ru Aysun Yüksel'i sesin-
den tanıdığını söyledi.
Duruşmada polislerin
suçlan kabul etmedikle-
ri ögrenildi. Her iki sanı-
ğın işkence yapılıp ya-
pılmadığının belirlen-
mesi için Çapa Tıp Fa-
kültesi Hastanesi'ne
sevk istemleri kabul
edildi.
Faşistsaldın
Duruşma devam
ederken salondan çıkar-
tılan her iki grup uzun
süre de Adliye Sara-
yı 'nda bir arada oturdu.
Ancak bir süre sonra
N.CS. ve F.D.P.'nin ya-
kınlanna saldıran Ülkü-
.cüler dı$anya çıkartıl-
dı. Ülkücülerin bir süre
Iftinan oz.an Sefieris anılılı
Nâzun Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi tarafından dûzenlenen
Kûltür-Sanat Akşamlan'nın on altmcısı Yunan ozan Seferis'e
aynkb. tzmir doğumlu ozan 100. doğum yıh nedeniyle, önceid
akşam Nâzun Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi'nda anıldL
Seferis'in edebi kişüiğinin anlaüldığı toplanüya Nâzun
Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi Başkanvekili Prof. Dr. Cevat
Çapan ve Yunanistan Tiyatro Enstitüsü Başkanı Prof. Atiki
HaJls katıldL Geniş bir kaohmla izlenen toplanüda tiyatro
sanatçüan Ayla Algan ve Rutkay Aziz, Seferis'in şiirierini
okudular. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ)
* sofus Aulıydiııı
smdaki Tükmenistan
Parkı'nda da mağdur
yakınlanna yeniden
saldırması üzerine An-
takya'dan polis takviye-
si getirildi. Parktaki sal-
dında aralannda CHP
Belediye Meclis üyesi
Ibrahım Doğan'ın da
bulunduğu 8 kişi yara-
landı.
Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi, görevi ihmal gerekçesiyle 1 yıl hapis cezasına çarptırdı
Şahin süaldanıı kaybında sorumlu
• Mahkeme,
Şahin'in Özel Harekât
Dairesi Başkanvekili
olduğu dönemde, hibe
edilen silah ve
mühimmatın, genel
müdürlükte koliler
açılmadan
Antalya'daki özel
harekât kursuna
gönderilmesi için
yazıh talimat
verdiğini, aynca
silahlann tespit ve
sayımını
yaptırmadığını
vurguladı.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Eski Özel Harekât Daire-
si Başkanvekili Ibrahim Şabin,
Hospro Şirketi'nce Emniyet
Genel Müdürlüğü'ne hibe edi-
len malzemeler arasında bulu-
nan Baretta ve Uzi marka su-
ikast silahlanyla bunlara ait
susturuculann kaybolmasında
sorumluluğu olduğu gerekçe-
siyle 1 yıl hapis ve 1 yıl memu-
riyetten men cezasına mahkûm
edildi.
Davada, 14 sanık ise silahla-
nn kaybolmasında sorumluluk-
lan olmadığı gerekçesiyle bera-
at etti. Sanık avukatlanndan Se-
lahattin Canpolat, Susurluk ka-
zasında ortaya çıkan silahın "fa-
son" olduğunu ileri sürdü.
Ankara 6. Asliye Ceza Mah-
kemesi'nde görülen davanın
dünkü karar oturumuna tutuk-
suz 5 sanık, avukatlan ve müda-
hil Içişleri Bakanlığı'nın avuka-
tı katıldı.
fbrahim Şahin, Bursa-lstan-
bul yolunda geçirdiği trafık ka-
zası nedeniyle hastanede tedavi-
si sürdüğünden oturuma katıl-
madı. Şahin, daha öncekı duruş-
malara da "gidiş gelişlerin mas-
rafh" olması nedeniyle katıla-
madığını avukatı aracılığıyla
bildirmişti.
Savcının istemi
doğrultusunda...
Yargıç Oktay Saday, müdahil
Içişleri Bakanlığı avukatı Sema
OzgüTün kaybolan silahlann
değerlerinin emniyetçe yapıl-
masını, bu değerin sanıklardan
yasal faizi ile birlikte tahsilini ve
tüm sanıklann cezalandınlma-
lannı içeren dilekçe verdiğini
bildirdi.
Saday, savcının istemi doğrul-
tusunda, müdahil avukatının is-
teminin reddine karar verildiği-
ni açıkladı.
Sanık Necmettin Ercan'ın
avukatı Selahattin Canpolat,
devletin güvenliği ile ilgili bir
dava olduğunu savunarak, Da-
nıştay karan ile ana bilirkişi ra-
poru ve ek bilirkişi raporunda
müvekkili aleyhinde bir suçla-
manın yer almadığinı iddia etti.
Silah ve mühimmatlann tek
tek yazıldığı paket listesi ile ya-
pılan sayımda ortaya çıkan süah
ve malzeme arasında farklılık-
lar olduğunu belirten Canpolat,
"Sayunlarda fazla silah ve mal-
zeme çıknuşor. Onlara teşekkür
etmemizgerekirken, butertemiz
insanlan suçlamaktayız'' dedi.
Susurluk kazasında ortaya çı-
kan silahın incelendiğini ve
ekspertiz raporunun hazırlandı-
ğını anımsatan Canpolat, "Ra-
por sonucunda, Susurluk'taki
kazada bulunan silahın, ucuna
susturucu takılacak hale getirü-
diği görülmektedir. Oysa hibe
edilen silah orijinalinde sustu-
rucu takmaya müsaittir. Kaza-
da bulunan silah ile hibe edilen
silah arasında 180 derece fark-
uhk olduğu açıkör. Susurluk da-
vası ile bu davanın farkh oldu-
ğunu kabul etmek zorundayE"
diye konuştu.
Nükleer santral projesi
'Ecevit, geri
adım atmaya
hazırlanıyor'
OZANYAYMAN
tZMtR-Enerji Baka-
nı Cumhur Ersümer'in
Akkuyu Nükleer Sant-
ral Projesi'ni almak is-
teyen bazı firmalann
vekilliğini yaptığı öne
sürülürken ihaleyi yeni-
den erteleyen ve çıkma-
za girdiği gözlenen Baş-
bakan Bülent Ecevrt'ın
geri adım atmaya hazır-
landığı bildirildi. Prof.
Dr. Tolga Yarman, Baş-
bakan Ecevit'in akade-
misyenlerden bilgi ala-
raknükleer santralın za-
rarlan konusunda ay-
dınlanması nedeniyle
ihalenin yeniden erte-
lendiğini söyledi. Hazi-
ne'nin kredi konusunda
güvence vermemesinin
ardından Akkuyu Nük-
leer Santral Projesi'nin
yeniden ertelenmesinde
Ecevit'in tutumunun et-
kin olduğu belirtiliyor.
Projenin Türkiye'yi
ateşin içine atmakla
eşanlamlı olduğunu
söyleyen Prof. Dr. Tolga
Yarman, nükleer sant-
ralda ısrar etmenin siya-
si bir tercih olduğunu
belirtti. Yarman, "Ener-
jinin olduğu yerde si\a-
set vardır. Bu siyasetin
Idrfi ve hatta kanh yapü-
dığuıı, yaşanan dene-
yimler gösterdi" dedi.
^iyaset kirieniyor'
Yarman, enerji ve kir-
li siyaset ilişkilerini,
"Mega projderin oldu-
ğu yerde, mega promos-
yonlarda vannr. Kirii si-
yaset her ortamda var.
Sanal dünyanın pazar-
dİMdiğı bir eciamda si-
yaset özellikk Türki-
ye'deki gibi yöneticileri
olan bir ülkede kirii olu-
yor" dıye açıklayarak şu
görüşlere yer verdi:
"Türkiye'ııin enerji
krizi yok, enerji bakanı
krizi var. Enerji Bakanı
Cumhur Ersümer izte-
diği poütikalaıia nükle-
er santral ihalesini ver-
mek istediği firmalann
vekilliğini yapıyor. So-
nuçta kendi tercihl say-
gıyia karşıhyorum an-
cak bu gerçeği de gör-
mezden gelenıe\iz. Iha-
leye giren firmalar ara-
smda bulunan Kanada-
lı firma, Arjantin'deki
ihalede 2.5 milyar dolar
gibi bir paranın hesabı-
nı veremedi. Sonunda
yapılan incelemelerde
paranın tsviçre'de bir
bankada, Arjantin
Enerji Bakanı'nın hesa-
bındaolduğu ortaya çık-
n. Bu denli şaibelerie do-
lu bir geçmişi olan fir-
manın. enerji politikası-
nı kirii siyasetle sürdü-
ren Türkiye'deki uygu-
lamalan, arkasuıda bü-
yük soru işaretleri bıra-
kacakür."
Başbakanhkta
toplantı
Prof. Dr. Tolga Yar-
man, Başbakan Bülent
Ecevit'te tutum değişik-
liği gözlendiğini belir-
terek "Başbakanhk'ta
genel müdürler, müste-
şarlar ve bakanlar düze-
yinde bir araya geldik.
Akkuyu'da nükleer
santral yapmanın bü-
yük bir felakete yol aça-
cağı bilimsel görüşlerie
aktanku. Nükleer sant-
rahn Türkiye için bir zo-
runluluk olduğunu be-
lirten Ecevit'in, akade-
misyenlerin görüşlerini
"dddttte aldığını gâde-
Yarman, "Yangından
mal kaçınr gibi karar-
lar alanlar şaibe aitmda
kahvorlar'' dedi.
Akkuyu ihalesi
Konsorsiyumlar
tekliflerini uzattı
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Türkiye
Elektrik Üretim ve Iletim A.Ş. (TEAŞ) tarafın-
dan açılan Akkuyu Nükleer Santral ihalesine
kaülan 3 konsorsiyum, tekliflermin geçerlilik
sürelerini 21 Nisan'a kadar uzattı.
TEAŞ'ın ihaleyi 21 Nisan'a ertelemesi son-
rasında teklif geçerlilik sürelerini uzatmayı ka-
bul eden NPI, Westinghouse ve AECL konsor-
siyumlan, ilgili yazıyı kuruma getirdiler. Ha-
zine'nin kredi garantisini ikinci kez reddettiği
santral ihalesinde yeni bir ertelemeden tedirgin
olan konsorsiyumlar, sürece yönelik eleştirile-
riniaktardı.
İhalede kesin sonuca varamayan TEAŞ'ta
konsorsiyumlann lobi çalışmalan ise artarak
sürüyor.
İhalede; Enka, MNG, Güriş, Gama, Bayın-
dır, Garanti ve Tekfen adlı Türk inşaat fırma-
lan da mücadele ediyor. Firmalann, konsorsi-
yumlardaki dağılımı şöyle:
-"AECL (Kanada)-Hitachi- Güriş, Gama,
Baymdn-*'
-
u
\\estinghouse:(USA- Japonya), Mitsubts-
hı, Enka-MNG"
"NPI (Fransa-Almama)-Siemens-Framato-
me, Gel a Campenon Bernand, Hochtief SİM-
KO Garanti Koza, STFA, TEKFEN"
SlFIR 7VOJT7^5//ORALÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
"Sol Tartışıyor" başlıklı yazı di-
zisinde, insan haklan konusuna
solun yaklaşımını ele almadık. An-
cak son dönemde, sol içinde in-
san haklan konusu da farklılıklara
ve tartışmalara neden oluyor. Ba-
zı sol gruplar, insan haklannı Ba-
tı'nın dışandan dayatması olarak
görürken, bazılan da insan hakla-
nnı savunmanın solun temel gö-
revlerinden birisi olduğunu vurgu-
luyor. Tartışmaların gelişmesinde,
Batı'nın son dönemde bu konuyu
daha fazla gündeme getirmesinin
rolü olduğunu da söyleyebiliriz.
insan haklannın Türklye'de son
dönemde sıkça gündeme gelme-
sinin iki temel nedeninden söz
edebiliriz. Bir nedeni; Kürt soru-
nunun 1980'lerden sonra silahlı
eyleme dönüşmesi ve bunun so-
nucu en temel haklann bile ihlal
edildiği bir durumun ortaya çık-
ması. İkinci neden, Batı'nın, özel-
likle ABD'nin insan haklan konu-
sundaki yaklaşımının değişikliğe
uğraması.
Güneydoğu'daki yeni durum,
orada olağanüstü hal ilan edilme-
sine neden olmuştu. Olağanüstü
hal, zaten birtakım haklann kısıt-
lanmasının kanuni hale gelmesiy-
di. Ancak, insan haklan ihlalleri ka-
nuni yasaklaria sınırlı kalmadı. Fa-
ili meçhuller, yargısız infazlar, köy
boşaltmalar, işkenceler, basına
uygulanan ağır sansür, olağana-
üstü hal bölgesinde yoğunlaşan
yeni bir hak ihlalleri dizisine yol aç-
tı.
12 Eylül askeri darbesi, zaten
yeni bir otoriter anayasa ile bir di-
zi hak ihlalini resmileştirmişti. Ana-
yasaya bağlı olarak ortaya çıkan
kurumlaşmalar da, baskıcı ve öz-
gürlüğü yok edici bir yapılanmaya
însan Haklan ve Sol
neden olmuştu. Kürt sorununun
şiddete dönüşmesi işte bu geliş-
menin üzerine tuz biber ekti.
Solcular, 12 Eylül yönetiminin
baskılanna karşı ortak bir müca-
dele yürütürken, Kürt sorununun
ortaya çıkmasıyla parçalandılar.
Bir kesimi, "Kürt sorunu sınıfso-
runudur, bunun dışındaki çıkışlar
emperyalizmin güdümündeki mil-
liyetçiliktir" dedi.
Böyle bir bakış açısına sahip ol-
duklan için Kürt sorununun bir
kimlik sorunu olarak ele alınması-
na pek sıcak bakmadılar. Belki de
Kürt sorununun yarattığı parça-
lanma ve esen aşın milliyetçi rüz-
gâr onlan çekingen bir duruma
düşürdüğü için böyle bir formüle
sıcak baktılar. Sonuçta, solun bir
kesimi Kürt sorununu Kürt sorunu
olarak bile ifade etmemeye dikkat
gösterdi.
Aslında sosyalistler, Güneydo-
ğu'daki kimlik sorununa geçmiş-
ten beri sıcak ve duyariı yakJaşı-
yorlardı. Bu bölgedeki sorunun
yalnızca sınrfsal, yalnızca ekono-
mik, yalnızca yöresel bir sorunla
sınırlı olmadığını, bunun aynı za-
manda bir kimlik sorunu olduğu-
nu biliyorlar ve öyle hareket edi-
yortardı. Aslında, Kürt sorunu, de-
mokrasi ve insan haklan konusun-
da duyariı tüm kesimleri etkileyen
bir sonuç yarattı. Sosyalistler, bir
kısmı sessiz kalsa da, bir kısmı
devletin siyasetlerinin destekçisi
haline gelse de, bu konuda en du-
yariı kesimi oluşturdular.
•••
Batı'nın bu konudaki yeni yöne-
liminin nedenlerini de tahlil etme-
liyiz. Son yıllarda, ABD merkezli
ciddi bir ekonomik değişim yaşa-
nryor. ABD, eskiden silah ve pet-
rol satan bir ülke iken, giderek
ekonomisinin karakteri değişme-
ye başladı. Şu anda ABD'nin bir
numaralı zengini Microsoft'un sa-
hibi Bill Gates. Onu, iletişim sek-
töründeki diğer zenginler izliyor.
Silah ve petrol tüccarian geri plan-
da kalıyoriar. ABD'nin son yıllarda-
ki önemli zenginlik kaynaklanndan
birisi de üniversite eğitimi. Dünya-
nın dört bir yanından yüzbinlerce
genç ABD üniversitelerinde para-
lı okumak amacıyla bu ülkeye akın
ediyor.
Geçmişte silaha dayalı olan
ekonomi, giderek bilgi satarak bü-
yümeye devam ediyor. Bu geliş-
me, ABD'nin dünyayla ilişkisini de
etkiliyor. Askeri darbeler ve bölge-
sel savaşlar, artık eskisi kadar,
ABD ekonomisi için hayati olmak-
tan çıkıyor gibi... İşte belki de bu
değişim, ABD'nin geçmişten fark-
lı olarak, demokrasi ve insan hak-
lan vurgusu yapmasını beraberin-
de getiriyor. Bu onun sömürücü
olmaktan çıktığı dünyada ege-
menlik peşinde koşmaktan vaz-
geçtiği anlamına gelmiyor. Tam
tersine.. egemenliği bu yeni geliş-
meyle daha da artıyor.
İnsan haklan, solun ve insanlığın
gündemi olmaya devam edecek.
Dünyada haksızlıklar, eşitsizlikler
olduğu sürece, baskı olduğu sü-
rece, buna karşı insanın haklan
için mücadele de devam edecek.
Solun böyle kritik bir konuda bir-
lik olmak yerine bölünmesi ise
büyük bir handikap.