27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 NİSAN 2000 CUMARTESİ HABERLER SümerOral Bohı'da • BOLU(Cumhuriyet)- Bolu'da bir ahşveriş merkezinin açılışına katılan Maliye Bakanı Sümer Oral, hükümetin birinci gündeminde sürekli "deprem"ın yer aldığını belirtti. Oral amaçlanrun deprem bölgesini tekrar canlandıımak olduğunu söyleyerek "Devletin kaynak yönünden herhangi bir sıkıntısı yok. Kalıcı konutlar 15 gün içinde başlayacak" dedi. Üniversite öğpencisi•••••• •••••• olduruMu • IZMtR(AA)- Karşıyaka'da kanlar içinde bulunan 9 Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakûltesi Hazırlık Smıfi öğrencisi Banş Ersunar, kaldınldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Ersunar'ın kim veya kimler tarafından bıçaklandığı kesinlik kazanmazken, göğsünde, boğazmda ve ensesinde bıçak izlerine rastlandı. 66 rektör bir arayageldi • ANTALYA (Cumhuriyet) - Rektörler Komıtesi ve Üniversitelerarası Kurul toplantısı ıçin 66 rektör ve 58 üniversite temsilcisi Antalya'da bir araya geldi. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Kemal Gürüz, "TBMM'de görev yapan araştırma komisyonuna her türlü bılgıyı vereceğımizi arzetmıştiîc, bu araştırmadan tüm yükseköğretim camiası olarak memnuniyet duyuyoruz" dıye yanıtladı. Gençyılmaz'ıı adamları • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Ankara Emniyet Müdürlüğü, Eskjşehir E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Kasun Gençyılmaz'ın adamlan olduğu bildirilen 6 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlann sorgulaması sonucunda aynı çeteye mensup Adem G. adlı kişinin örgütten aynlmak istemesi üzerine bu kişiyi Mamak çöplüğünde sorguladıklan ve daha sonra tabancayla yaraladıklan anlaşıldı. Şehrt bnbaşı toprağa veriH • ANKARA (Cumhuriyet Bflrosu) - Ürdün'de eğitim uçusu sırasında uçağının düşmesi sonucu şehit olan kurmay pilot Kıdemli Binbaşı Erol Ahmet Yaldız, dün Kocatepe Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Cebeci Askeri Şehitliği'nde toprağa verildi. Vasat davası • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bûrosu) - Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde Hizbullah'm Vasat Grubu'yla ilgili tek dosya dün 1 No'lu DGM'de görüldü. 2'si tutuklu toplam 14 sanığın yargılanmasında sanık avukatı Hüseyin Yılmaz'ın Hizbullah bağlantısı olduğu iddiasıyla gözaltında bulunması nedeniyle duruşma ertelendi. DÜZELTME I Dünkü gazetemizin 4. sayfasında yer alan Zafer Temoçin'in üst başlığında "koruduğu" sözcüğü dizgi hatası nedeniyle "Amerika'daki Fethullah Gülen'i FBI'nın kovduğu iddia edildi" şeklinde çıkmıştır. Düzeltiriz. Ticari kuruluşlann oluşturduğu lobilere karşı Adalet Bakanlığı ile Yargıtay'ın dikkati çekildi TBETden yargı lobisi uyarısıtstanbul Haber Servisi - Türkiye Barolar Bırliği (TBB), Adalet Bakanlığı ile Yargıtay Başkanlığı'nı, ticari kuruluşlarca yürütülen "yargı lobisine" karşı uyardı. TBB'nin 10 Nisan 2000 tarihinde Yargıtay ve Adalet Bakanlığı'na yaptığı başvuruda, Türkiye Bankalar Birliği'nce, Uludağ Ağaoğlu My Resort Otel'de dün başlayan ve 16 Nisan'a kadar sürecek olan "Bankacıhk Uygulamasında Güncel Hukuki Sorunlar IV'" konulu toplantı gündeme getirildi. Başvuruda, toplantının basına kapalı yapılacağı, toplantıya Istanbul, Ankara, Izmir ve Bursa icra tetkik mercii hâkimlerinin davet edildiği, katılanlann tüm giderlerinin Bankalar Birliği'nce karşılandığı belirtilerek hâkim ve savcılann bu gibi toplantılara katılmalannın izne tabi olduğu anımsatıldı. Başvuruda özetle şöyle denildi: "Tüm masraflan her zaman yargıda taraf olması mümkün bir kuruhışça karşılanan ve herkese açık olmayan böyle bir toplanüya, tamamen toplantmın konusu olan olaylaria ilgili dairelerin, sayın başkan ve üyelerinin, tetkik hâkimlerinin, izinle de olsa kafılımlanmn kamuda, oiaylarda bankalarla taraf olan ve olacak olan özel ve tüzelkişilerde yüce yargıya karşı önemti kuşku yaratacağmdan şüphe yoktur." 'Sakıncalar düşünülmeü' Türkiye Barolar Bırligi'nin yüce yargının bu gibi kuşkulardan uzak turulmasına önem verdiği ve bu konuda kendisini görevli saydığı kaydedilen başvuruda bu tür bir toplantıya katılmanın sakıncalannın bir kez daha düşünülmesi istendi. Söz konusu toplantı geçen yıl da 17- 19 Eylül tarihlerinde Abant Palace Oteli'nde yapılmıştı. 'AçıkSayfa' hukuk dergisinde, toplantının yapılışıyla ilgili olarak 'Yargıda Lobi FaatiyetT yapıldığı ve bu durumun tüketicinin aleyhine, bankalann lehine kötü bir örnek olduğu eleştirisine yer verilmişti. Toplantı, Istanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, Ankara Barosu Başkanı Hakkı Süha Okay ile Izmir Barosu Başkanı tarafından eleştirilmişti. Baro başkanlan, Sayman ve Okan eleştirilerinde, bu tür toplantılan, zaten yıpranmış olan ve yıpratılmakta olan yargıyı zedeleyici, bağımsızlığına kuşku düşürücü hareketler olarak değerlendirmişti. Ülkücüler, mağdur yakınlanna saldırdı.. 8 kişi yaralandı. Çok sayıda kişi gözaltında Tecavüz davasında fasist saldırı AMNBODUR İSKENDERUN - tskende- run Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltındayken N.GS. (17) ve EDJVye (19) "coplu tecavüz, cinsel tadz ve işkence" yaptık- lan iddia edilen 4 polisin yar- gılanmasına başlandı. Duruş- ma öncesinde Ülkücülerin mağdurlann yakınlanna saldır- ması sonucu aralannda CHP Belediye Meclis üyesi tbrahim Doğan'ın da bulunduğu 8 kişi yaralandı. Çok sayıda kişi gö- zaltına alındı. îskenderun Ağır Ceza Mah- kemesi'nde başlayan "cophıte- cavüz'' davasmda, Ülkücülerin dunışma salonunu doldurması nedeniyle avukatlar itiraz etti. Bunun üzerine gizli celse ola- rak gerçekleştirilen duruşma- da herkes dışan çıkartıldı. Sa- nık polisler Murat Çıkar, HaHl Özkan, Aysun Yûksel ve Gür- kan tlhan'ın devlet memuru ol- dukJan gerekçesiyle fotoğraf- lanrun çekihnesine de izin ve- rilmedi. Duruşmaya N.C.S., F.D.R ve avukatlar Eren Keskm, Bûlent Akbay, tsmail Ateş, Oya Aydm katıldı. NCS, sorgu sırasında göz bandının kayması üzerine sanık Aysun Yüksel'i ve Gür- kan Ilhan'ı gördüğünü, Ay- sun'un kendisini çınlçıplak soyduğunu, Gürkan'm de ken- disine dayak attığını söyledi. F.D.R de polis memu- ru Aysun Yüksel'i sesin- den tanıdığını söyledi. Duruşmada polislerin suçlan kabul etmedikle- ri ögrenildi. Her iki sanı- ğın işkence yapılıp ya- pılmadığının belirlen- mesi için Çapa Tıp Fa- kültesi Hastanesi'ne sevk istemleri kabul edildi. Faşistsaldın Duruşma devam ederken salondan çıkar- tılan her iki grup uzun süre de Adliye Sara- yı 'nda bir arada oturdu. Ancak bir süre sonra N.CS. ve F.D.P.'nin ya- kınlanna saldıran Ülkü- .cüler dı$anya çıkartıl- dı. Ülkücülerin bir süre Iftinan oz.an Sefieris anılılı Nâzun Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi tarafından dûzenlenen Kûltür-Sanat Akşamlan'nın on altmcısı Yunan ozan Seferis'e aynkb. tzmir doğumlu ozan 100. doğum yıh nedeniyle, önceid akşam Nâzun Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi'nda anıldL Seferis'in edebi kişüiğinin anlaüldığı toplanüya Nâzun Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi Başkanvekili Prof. Dr. Cevat Çapan ve Yunanistan Tiyatro Enstitüsü Başkanı Prof. Atiki HaJls katıldL Geniş bir kaohmla izlenen toplanüda tiyatro sanatçüan Ayla Algan ve Rutkay Aziz, Seferis'in şiirierini okudular. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) * sofus Aulıydiııı smdaki Tükmenistan Parkı'nda da mağdur yakınlanna yeniden saldırması üzerine An- takya'dan polis takviye- si getirildi. Parktaki sal- dında aralannda CHP Belediye Meclis üyesi Ibrahım Doğan'ın da bulunduğu 8 kişi yara- landı. Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi, görevi ihmal gerekçesiyle 1 yıl hapis cezasına çarptırdı Şahin süaldanıı kaybında sorumlu • Mahkeme, Şahin'in Özel Harekât Dairesi Başkanvekili olduğu dönemde, hibe edilen silah ve mühimmatın, genel müdürlükte koliler açılmadan Antalya'daki özel harekât kursuna gönderilmesi için yazıh talimat verdiğini, aynca silahlann tespit ve sayımını yaptırmadığını vurguladı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Eski Özel Harekât Daire- si Başkanvekili Ibrahim Şabin, Hospro Şirketi'nce Emniyet Genel Müdürlüğü'ne hibe edi- len malzemeler arasında bulu- nan Baretta ve Uzi marka su- ikast silahlanyla bunlara ait susturuculann kaybolmasında sorumluluğu olduğu gerekçe- siyle 1 yıl hapis ve 1 yıl memu- riyetten men cezasına mahkûm edildi. Davada, 14 sanık ise silahla- nn kaybolmasında sorumluluk- lan olmadığı gerekçesiyle bera- at etti. Sanık avukatlanndan Se- lahattin Canpolat, Susurluk ka- zasında ortaya çıkan silahın "fa- son" olduğunu ileri sürdü. Ankara 6. Asliye Ceza Mah- kemesi'nde görülen davanın dünkü karar oturumuna tutuk- suz 5 sanık, avukatlan ve müda- hil Içişleri Bakanlığı'nın avuka- tı katıldı. fbrahim Şahin, Bursa-lstan- bul yolunda geçirdiği trafık ka- zası nedeniyle hastanede tedavi- si sürdüğünden oturuma katıl- madı. Şahin, daha öncekı duruş- malara da "gidiş gelişlerin mas- rafh" olması nedeniyle katıla- madığını avukatı aracılığıyla bildirmişti. Savcının istemi doğrultusunda... Yargıç Oktay Saday, müdahil Içişleri Bakanlığı avukatı Sema OzgüTün kaybolan silahlann değerlerinin emniyetçe yapıl- masını, bu değerin sanıklardan yasal faizi ile birlikte tahsilini ve tüm sanıklann cezalandınlma- lannı içeren dilekçe verdiğini bildirdi. Saday, savcının istemi doğrul- tusunda, müdahil avukatının is- teminin reddine karar verildiği- ni açıkladı. Sanık Necmettin Ercan'ın avukatı Selahattin Canpolat, devletin güvenliği ile ilgili bir dava olduğunu savunarak, Da- nıştay karan ile ana bilirkişi ra- poru ve ek bilirkişi raporunda müvekkili aleyhinde bir suçla- manın yer almadığinı iddia etti. Silah ve mühimmatlann tek tek yazıldığı paket listesi ile ya- pılan sayımda ortaya çıkan süah ve malzeme arasında farklılık- lar olduğunu belirten Canpolat, "Sayunlarda fazla silah ve mal- zeme çıknuşor. Onlara teşekkür etmemizgerekirken, butertemiz insanlan suçlamaktayız'' dedi. Susurluk kazasında ortaya çı- kan silahın incelendiğini ve ekspertiz raporunun hazırlandı- ğını anımsatan Canpolat, "Ra- por sonucunda, Susurluk'taki kazada bulunan silahın, ucuna susturucu takılacak hale getirü- diği görülmektedir. Oysa hibe edilen silah orijinalinde sustu- rucu takmaya müsaittir. Kaza- da bulunan silah ile hibe edilen silah arasında 180 derece fark- uhk olduğu açıkör. Susurluk da- vası ile bu davanın farkh oldu- ğunu kabul etmek zorundayE" diye konuştu. Nükleer santral projesi 'Ecevit, geri adım atmaya hazırlanıyor' OZANYAYMAN tZMtR-Enerji Baka- nı Cumhur Ersümer'in Akkuyu Nükleer Sant- ral Projesi'ni almak is- teyen bazı firmalann vekilliğini yaptığı öne sürülürken ihaleyi yeni- den erteleyen ve çıkma- za girdiği gözlenen Baş- bakan Bülent Ecevrt'ın geri adım atmaya hazır- landığı bildirildi. Prof. Dr. Tolga Yarman, Baş- bakan Ecevit'in akade- misyenlerden bilgi ala- raknükleer santralın za- rarlan konusunda ay- dınlanması nedeniyle ihalenin yeniden erte- lendiğini söyledi. Hazi- ne'nin kredi konusunda güvence vermemesinin ardından Akkuyu Nük- leer Santral Projesi'nin yeniden ertelenmesinde Ecevit'in tutumunun et- kin olduğu belirtiliyor. Projenin Türkiye'yi ateşin içine atmakla eşanlamlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tolga Yarman, nükleer sant- ralda ısrar etmenin siya- si bir tercih olduğunu belirtti. Yarman, "Ener- jinin olduğu yerde si\a- set vardır. Bu siyasetin Idrfi ve hatta kanh yapü- dığuıı, yaşanan dene- yimler gösterdi" dedi. ^iyaset kirieniyor' Yarman, enerji ve kir- li siyaset ilişkilerini, "Mega projderin oldu- ğu yerde, mega promos- yonlarda vannr. Kirii si- yaset her ortamda var. Sanal dünyanın pazar- dİMdiğı bir eciamda si- yaset özellikk Türki- ye'deki gibi yöneticileri olan bir ülkede kirii olu- yor" dıye açıklayarak şu görüşlere yer verdi: "Türkiye'ııin enerji krizi yok, enerji bakanı krizi var. Enerji Bakanı Cumhur Ersümer izte- diği poütikalaıia nükle- er santral ihalesini ver- mek istediği firmalann vekilliğini yapıyor. So- nuçta kendi tercihl say- gıyia karşıhyorum an- cak bu gerçeği de gör- mezden gelenıe\iz. Iha- leye giren firmalar ara- smda bulunan Kanada- lı firma, Arjantin'deki ihalede 2.5 milyar dolar gibi bir paranın hesabı- nı veremedi. Sonunda yapılan incelemelerde paranın tsviçre'de bir bankada, Arjantin Enerji Bakanı'nın hesa- bındaolduğu ortaya çık- n. Bu denli şaibelerie do- lu bir geçmişi olan fir- manın. enerji politikası- nı kirii siyasetle sürdü- ren Türkiye'deki uygu- lamalan, arkasuıda bü- yük soru işaretleri bıra- kacakür." Başbakanhkta toplantı Prof. Dr. Tolga Yar- man, Başbakan Bülent Ecevit'te tutum değişik- liği gözlendiğini belir- terek "Başbakanhk'ta genel müdürler, müste- şarlar ve bakanlar düze- yinde bir araya geldik. Akkuyu'da nükleer santral yapmanın bü- yük bir felakete yol aça- cağı bilimsel görüşlerie aktanku. Nükleer sant- rahn Türkiye için bir zo- runluluk olduğunu be- lirten Ecevit'in, akade- misyenlerin görüşlerini "dddttte aldığını gâde- Yarman, "Yangından mal kaçınr gibi karar- lar alanlar şaibe aitmda kahvorlar'' dedi. Akkuyu ihalesi Konsorsiyumlar tekliflerini uzattı ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Türkiye Elektrik Üretim ve Iletim A.Ş. (TEAŞ) tarafın- dan açılan Akkuyu Nükleer Santral ihalesine kaülan 3 konsorsiyum, tekliflermin geçerlilik sürelerini 21 Nisan'a kadar uzattı. TEAŞ'ın ihaleyi 21 Nisan'a ertelemesi son- rasında teklif geçerlilik sürelerini uzatmayı ka- bul eden NPI, Westinghouse ve AECL konsor- siyumlan, ilgili yazıyı kuruma getirdiler. Ha- zine'nin kredi garantisini ikinci kez reddettiği santral ihalesinde yeni bir ertelemeden tedirgin olan konsorsiyumlar, sürece yönelik eleştirile- riniaktardı. İhalede kesin sonuca varamayan TEAŞ'ta konsorsiyumlann lobi çalışmalan ise artarak sürüyor. İhalede; Enka, MNG, Güriş, Gama, Bayın- dır, Garanti ve Tekfen adlı Türk inşaat fırma- lan da mücadele ediyor. Firmalann, konsorsi- yumlardaki dağılımı şöyle: -"AECL (Kanada)-Hitachi- Güriş, Gama, Baymdn-*' - u \\estinghouse:(USA- Japonya), Mitsubts- hı, Enka-MNG" "NPI (Fransa-Almama)-Siemens-Framato- me, Gel a Campenon Bernand, Hochtief SİM- KO Garanti Koza, STFA, TEKFEN" SlFIR 7VOJT7^5//ORALÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com "Sol Tartışıyor" başlıklı yazı di- zisinde, insan haklan konusuna solun yaklaşımını ele almadık. An- cak son dönemde, sol içinde in- san haklan konusu da farklılıklara ve tartışmalara neden oluyor. Ba- zı sol gruplar, insan haklannı Ba- tı'nın dışandan dayatması olarak görürken, bazılan da insan hakla- nnı savunmanın solun temel gö- revlerinden birisi olduğunu vurgu- luyor. Tartışmaların gelişmesinde, Batı'nın son dönemde bu konuyu daha fazla gündeme getirmesinin rolü olduğunu da söyleyebiliriz. insan haklannın Türklye'de son dönemde sıkça gündeme gelme- sinin iki temel nedeninden söz edebiliriz. Bir nedeni; Kürt soru- nunun 1980'lerden sonra silahlı eyleme dönüşmesi ve bunun so- nucu en temel haklann bile ihlal edildiği bir durumun ortaya çık- ması. İkinci neden, Batı'nın, özel- likle ABD'nin insan haklan konu- sundaki yaklaşımının değişikliğe uğraması. Güneydoğu'daki yeni durum, orada olağanüstü hal ilan edilme- sine neden olmuştu. Olağanüstü hal, zaten birtakım haklann kısıt- lanmasının kanuni hale gelmesiy- di. Ancak, insan haklan ihlalleri ka- nuni yasaklaria sınırlı kalmadı. Fa- ili meçhuller, yargısız infazlar, köy boşaltmalar, işkenceler, basına uygulanan ağır sansür, olağana- üstü hal bölgesinde yoğunlaşan yeni bir hak ihlalleri dizisine yol aç- tı. 12 Eylül askeri darbesi, zaten yeni bir otoriter anayasa ile bir di- zi hak ihlalini resmileştirmişti. Ana- yasaya bağlı olarak ortaya çıkan kurumlaşmalar da, baskıcı ve öz- gürlüğü yok edici bir yapılanmaya însan Haklan ve Sol neden olmuştu. Kürt sorununun şiddete dönüşmesi işte bu geliş- menin üzerine tuz biber ekti. Solcular, 12 Eylül yönetiminin baskılanna karşı ortak bir müca- dele yürütürken, Kürt sorununun ortaya çıkmasıyla parçalandılar. Bir kesimi, "Kürt sorunu sınıfso- runudur, bunun dışındaki çıkışlar emperyalizmin güdümündeki mil- liyetçiliktir" dedi. Böyle bir bakış açısına sahip ol- duklan için Kürt sorununun bir kimlik sorunu olarak ele alınması- na pek sıcak bakmadılar. Belki de Kürt sorununun yarattığı parça- lanma ve esen aşın milliyetçi rüz- gâr onlan çekingen bir duruma düşürdüğü için böyle bir formüle sıcak baktılar. Sonuçta, solun bir kesimi Kürt sorununu Kürt sorunu olarak bile ifade etmemeye dikkat gösterdi. Aslında sosyalistler, Güneydo- ğu'daki kimlik sorununa geçmiş- ten beri sıcak ve duyariı yakJaşı- yorlardı. Bu bölgedeki sorunun yalnızca sınrfsal, yalnızca ekono- mik, yalnızca yöresel bir sorunla sınırlı olmadığını, bunun aynı za- manda bir kimlik sorunu olduğu- nu biliyorlar ve öyle hareket edi- yortardı. Aslında, Kürt sorunu, de- mokrasi ve insan haklan konusun- da duyariı tüm kesimleri etkileyen bir sonuç yarattı. Sosyalistler, bir kısmı sessiz kalsa da, bir kısmı devletin siyasetlerinin destekçisi haline gelse de, bu konuda en du- yariı kesimi oluşturdular. ••• Batı'nın bu konudaki yeni yöne- liminin nedenlerini de tahlil etme- liyiz. Son yıllarda, ABD merkezli ciddi bir ekonomik değişim yaşa- nryor. ABD, eskiden silah ve pet- rol satan bir ülke iken, giderek ekonomisinin karakteri değişme- ye başladı. Şu anda ABD'nin bir numaralı zengini Microsoft'un sa- hibi Bill Gates. Onu, iletişim sek- töründeki diğer zenginler izliyor. Silah ve petrol tüccarian geri plan- da kalıyoriar. ABD'nin son yıllarda- ki önemli zenginlik kaynaklanndan birisi de üniversite eğitimi. Dünya- nın dört bir yanından yüzbinlerce genç ABD üniversitelerinde para- lı okumak amacıyla bu ülkeye akın ediyor. Geçmişte silaha dayalı olan ekonomi, giderek bilgi satarak bü- yümeye devam ediyor. Bu geliş- me, ABD'nin dünyayla ilişkisini de etkiliyor. Askeri darbeler ve bölge- sel savaşlar, artık eskisi kadar, ABD ekonomisi için hayati olmak- tan çıkıyor gibi... İşte belki de bu değişim, ABD'nin geçmişten fark- lı olarak, demokrasi ve insan hak- lan vurgusu yapmasını beraberin- de getiriyor. Bu onun sömürücü olmaktan çıktığı dünyada ege- menlik peşinde koşmaktan vaz- geçtiği anlamına gelmiyor. Tam tersine.. egemenliği bu yeni geliş- meyle daha da artıyor. İnsan haklan, solun ve insanlığın gündemi olmaya devam edecek. Dünyada haksızlıklar, eşitsizlikler olduğu sürece, baskı olduğu sü- rece, buna karşı insanın haklan için mücadele de devam edecek. Solun böyle kritik bir konuda bir- lik olmak yerine bölünmesi ise büyük bir handikap.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle