25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2flBMART2000SAU CUMHURİYET HABERLER SAYFA 'Irtica yıllardır süren tahriklerin sonucu' diyen Başsavcı Savaş, 312. madde değişikliğine karşı 4 Rejime tehdidin boyutLarı genişler' nin resmen kabulü anlamını taşıyacağuu bildirdi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı dün yaptığı açıklamayla, TCK'nin 312. maddesinin ıkıncı fıkrasında yazık tüm eylemlerde, suçun işlenmiş sayılması için "kamu güvenliğini tehKkeye düşürecek şeküde'' işlenmesi unsurunun konulmasırun ne gibı sakıncalar yaratacağını değerlendirdi. Savaş, söz konusu maddede 1981 'de yapılan değişiklikten önce eylemin suç sayüabilmesi için "kamunun güvenüği için tehlikeli bir tarzda" işlenmiş olmasının zorunlu olduğuna dikkat çekti. Suçun oluşması için koşul olmaktan çıkanlması ve maddeye yeni unsurlar eklenmesının nedenını Savaş şöyle açıkladı: "İrtica ve bölücülük eyiemterinin' olası, açık ve yakın' tehlike olmaktan çıkıp silahlı eylemlere de dönüşen 'yaşanan tehlıke' halini almasıdır. Yaşanan tehlike demek, kamunun güventîğî için esasen doğmuş, yay gınlaşmış ve nakn devam etmekte olan. başka bir deyişie Cumhuriyetimiz için yasal savunma hakkı doğuran tehlike demektir." 1981 yıündan bugüne kadar irtica ve bölücülük eylemlerinın daha geniş boyutlara ulaştığuıa dikkat çeken Savaş, suçun oluşmasında kamu güvenliği için tehlikeli btr tarzda işlenmiş olması zorunluluğunu tekrar kabul etmenın "yasa koyocu tarafindan irtica ve bölücülük eylemlerinin yaşanan tehlike olmaktan çıkıp olası tehlike haline geldigüıin resmen kabulü" anlamını taşı\acağmı söyledı. İrtica ve bölücülüğun yaşanan tehlike haline gelmesinin yıllardır süren tahriklenn sonucu olduğunu vurgulayan Savaş, şu değerlendırmeyi yaptı: "Bu tahriklere, venilerinin eklenmesine izin vermek, silahh eylemlere dönüşmüş olay lar Türkiye çapuıda sürerken, bu olaylan haklı göstermeye cahşan ve teşvik eden yeni tahrik edki konuşmalann ve yazüann, hemen ardından yeni bir olay çıkıp çıkmadığına bakarak suç oluşturup oluşturmayacağına karar vermek yaşanan tehlikcnin boyutlannı genişletmekten başka sonuç doğurmayacaknr. Çeşitli demokratik BaO ülkelerinde, degil yaşanan. yakın bir geçmişte yaşanmış tchlikeleri doğurmaya yönelik tahrik ve propagandalar da kamunun güvenliği için tehlikeli bir tarzda işlenmiş olma koşulu aranmamaktadır." Vural Savaş, değerlendırmesinde görüşünü destekleyen birçok ülkeden de örnekler verdi. Fransız Basın Kanunu'nda "Kamuva ait verlerde ya da toplanülarda savrulan ioşkuiıa, başkaldıncı bağırtı ve şarkılar cezalandınlır. Yayın, basım, resim, görüntü veya herhangi bir yazı aracıhğı ile bir kişi ya da bir grup insana karşı soyu, kavmi. ulusu, ırlo, dini nedeniyle avrun. nefreti teşvik edenler cezalandınhr'' hükmünün öngörüldüğünü bıldırdi. Aynı yasada "Fransız siyasi sistemini temdlerinden sarsmak ve kamu düzenini tahrip etmek maksadıyla eleştiride bulunmak yasaku r r denıldığıni belirten Savaş, "Bu yasağm amacı, halk arasında heyecan ve kanşıkhk yaraülarak suç işlemesine eKerişü bir ortam yaratılnıasını engellemektir. Teşvik sonucunda suç işlenmemiş oba büe bu da cezayı gerektirir. Örneğin, Vletnam Savaşı'nı protesto ederek halkı bu savaşa son vermek amaayla eylemde bulunmaya çağırmak veya anarşist veya böKkrü propaganda yapmak bu bağlamda suç sayıİarak cezalandınlmıştır*' dedi. • Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesinde yapılacak değişikliğin rejimin hedef olduğu tehdidin boyutlannı genişleteceğini söyledi. trticanm yıllardır süren tahriklerin sonucu olduğuna işaret eden Savaş, 312. maddeye 'kamu güvenliğini tehlikeye düşürecek şekılde' işlenmesi unsurunun konulmasını hata olarak niteledı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vursü Savaş, FP'nin Necmettin Erbakan ve Recep Tayyip Erdoğan'ı kurtarmak için pazaruk konusu yapmaya çalıştığı Türk Ceza Yasası'nnı (TCY) 312. maddesinde yapılacak bir değişikliğin rejimin hedef olduğu tehdidin boyutlannı genişleteceğini vurguladı. Irticanın yıllardır süren tahriklerin sonucu olduğuna işaret eden Savaş, 312. maddeye "kamu güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde" işlenmesi unsurunun konulmasının irtica ve bölücülük eylemlennin "yaşanan tehlike" oünaktan çıkıp "olası tehüke" haline geldiği Ecevtt HindJstan'a gidiyor • ANKARA (Cıunhuriyet Bürosu) Başbakan Bülent Ecevit, 30 Mart2Nisan gürüerinde resmi bir ziyaret için Hindistan'a gidecek. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Ecevit'e devlet bakanlan Edip Safter Gaydalı ve Abdülhaluk Çay, Dışişleri Bakanı tsmail Cem ve Kültür Bakanı tstemihan Talay, milletvekilleri, ışadamlan ve basın mensuplan refakat edecek. Görüşmeler sırasmda TürkiyeHindistan ilişkileri, bölgesel ve uluslararası ilişkiler ele alınacak. Ziyaret sırasmda, tanınmış Hint ozanı ve düşünürü Rabindranath, Tagore Tagore çevirileri ve Hint kultürüne ilgisi dolayısıyla Ecevit'e fahri doktora unvaru verecek. Eski Adalet Bakanı Oktay 'Cumhuriyet özgürlükler adına yıkılmaz' • Seyfi Oktay. "Siyasal dinci akımlara karşı belli kriterleri ortaya koyacaksuuz. Bölücülükle ilgili kriterleri tarumlayacaksınız ve ırkçılığa karşı gerekli tedbirleri alacaksınız. Bu üç soruna karşı gerekli tedbirleri aldıktan sonra düşünce suçu tartışması diye bir şey olmaz" dedi. OZANYAYMAN İZMİR Türkiye'nm yaşadığı süreçteki tüm sıkıntılannın demokrasiyi tam anlamıyla uygulayamadığmdan kaynaklandığını belirten eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, 8 yıldır TBMM Genel Kunılu'nda bekleyen demokratikleşme ve yargı reformu paketınin dikkate alınmasıyla sorunlann aşılabileceğini söyledi. Oktay, düşünce özgürlüğünün, Cumhuriyetin temel niteliklerinı ortadan kaldırma adına suiistimaline izin verilemeyeceğini vurgularken "Son günlerde tarüşma konusu yapılan 312. maddeden, Susurluk ola> ının çözühnesine değin pek çok konu, 8 yüdır TBMM'de bekleyen ve Avrupa'nm en ileri düzeydeld demokratik kanunu olan paketin hayata gecirilrnesiyte sağlanabifir" dedi. Adalet Bakanhğı döneminde Türkıye'nin önünü acacak uygulamalanyia kamuoyunda yer edinen Seyfi Oktay, Türkiye'nin gündemine ılışkın sorulanmızı yamtladı. Oktay, sıkıntüann çözülemeyecek mtelıkte ohnadığım belirterek, temız ve ilkeli siyasete yurttaşlann katılımının sağlanması gerektiğini vıırguladı. Ilkesizlik ve cıddı planlardan yoksun uygulamalar sonucunda Cumhuriyet Seyfî Oktay kazanımlannm tehlikede olduğunu belirten Seyfi Oktay, düşünce özgürlüğünün, Cumhunyetin temel niteliklenni ortadan kaldırma adına suiistimahne izin verilemeyeceğini kaydetti. Oktay, 312. maddeyi değerlendirirken laik cumhuriyeti göz önüne ahnak gerektiğini bilerterek şunlan söyledi: "Düşünce özgürhığü demokratik ülkelerin gereğidir ancak Cumhuriyet kazanmüannın vok olnıasına hiçbir şeküde izin verüemez. LaikKk karşıh akımlar Türkiye'nin hassas konulanndan birisidir. Hassas olduğumuz konularda radikal olmak ve Türkiye'nin öz vartağma yönelik tehlikeleri dikkate ahnak zorundayiz. Laik cumhuriyeti hiçbir şeküde tehlikeye atamayız." Düşünce özgürlüğü knterlerinin ölçülü, makul ve demokrasiyi koruyacak bir şekılde düzenlenmesi gerektiğini belirten Seyfi Oktay, "Siyasal dinci akımlara karşı belli kriterleri ortaya koyacaksuuz. Bölücülükle ilgili kriterleri tanımlayacaksınız ve ırkçıhğa karşı gerekli tedbirleri alacaksınız. Bu üç soruna karşı gerekli tedbirleri aldıktan sonra düşünce suçu tartışması diye bir şey ohnaz" dedi. Şeriatçı ve bölücü unsurlara karşı gerekli tedbırler alındıktan sonra yeni düzenlemelere gidihnesı gerektiğını vurguladı. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART ANAP parti içi eğitim semineri Yılmaz: 28 Şubat aleyhimize oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Genel Başkaıu Mesut Yümaz, 18 Nısan seçimlerinde aldıklan sonucu hak etmediklerini savunurken 28 Şubat sürecinin, alınan olumsuz sonuçta etkili olduğunu öne sürdü. ANAP'm sivil, demokrat, özgürlükçü, bireyi ön plana alan çizgisinın mıllet tarafindan onaylandığını ileri süren Yılmaz, "Ancak 28 Şubat sürecinde esasen bu çizgivi konımak gayesiyle yürüttüğümuz poiitikalann vatandaşımı/ tarafindan bu şekiide anlaşümadığuu ve aleyhimize bir ortam doğmasına > ol açüğmı tespit ettik" dedi. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı seçımi ıle ilgılı tartışmalara da dikkat çekerek, "Türkiye, ekonomiden demokrasiye kadar her alanda gerçek sorunlannı bir kenara bırakmış, esasen rutin bir iştem olması gereken Cumhurbaşkanltğı seçimine küitknmiştir" görüşünü dıle getırdı. ANAP'm 4 aşamadan oluşan "21. yüzyılda yeni potitikalar" başlıklı eğitim programuun ikincisi Bilkent Otel'de gerçekleştirildi. 81 ü başkamna yönelik eğitim programınm açılışında komışan ANAP lideri Yılmaz, partisinin bir ideoloji partisi ohnadığmı, ancak "bir çizgisi" olduğunu ifade etti. 1983'ten itibaren hükümet ortaklıklan içinde de bu çizgilerinden sapmadıklannı kaydeden Yılmaz, hedeflerinin ülke sonınlanna çağdaş çözümler getirecek, yeni açılımlan sağlayacak bir programı ortaya koymak olduğunu söyledi. "Başkalannın hoşuna gitmese d e " parti içi demokrasinin en etkin kullamldığı partinin ANAP olduğunu savunan Yılmaz, 18 Nisan seçim sonuçlanmn da bu çerçevede degerlendırildığini kaydetti. Yılmaz, seçimlerdeki sonucu hem beklemediklerini hem de hak etmediklerini ifade ederken bu olumsuzlukta 28 Şubat sürecinin etkisi olduğunu öne sürdü. 6. Uusal Aşı Günteri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Sağlık Bakanı Osman Durmuş 3 gün sürecek olan 6. Ulusal Aşı Günleri değerlendirme toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, 2000 yılına kadar dunyadan çocuk felcinin yok edilmesi hedefinin, üye ülkeler tarafindan ' ' benimsenerek karar altma alındığını söyledı. Türkiye'nin daha önceleri kendi aşısını üreten bir ülke olduğunu ancak şu aşamada altyapısı ve insan gucü bakımından çok daha geri ülkelerden aşı ithal etmek zorunda kaldığını belirten Durmuş, "Ülkemizin kendi imkânlanyla daha güvenli bir aşı prof ili hazırlaması lazım. Bunun için 22 trilyonluk bir yatınm gerekiyor" dedi. TBMM'de 3'lü anayasa değişikliği paketinin ilk oylaması yann yapılacak Demîrerin anahtarı FP'de pılacak ve çalışmalara saat 11.00'de başlanacak. İlk tur oylamadan sonra, Danışma Kurulu yemden toplanarak ıkıncı tur görüşme tarihini belirleyecek. tktidar ortaklan DSPMHP ve ANAP ile pakete destek açıklayan DYP'nin sandahye sayılan, önennin referandumsuz kabulü için gerekli olan 367 rakaraını aşıyQr. Ancak gizli oylamada tüm partilerden, özellikle ANAP'tan büyük fıre bekleniyor. tiler. ANAP ve DYP'de milletvekillennın oylamalara tam katıhnalan çağnsı yapıldı. ANAP lıden Mesut Yılmaz'ın da "samimiyetmr ortaya koyabilmek için "göstererek o>' kufanma" taktiği izleyeceği ifade edildi. DYP lideri Tansu ÇiBer'in de aynı yöntemi benimseyeceği kulislerde dile getinldi. 5artı5'ekarşıçıkanve 101.madde değişikliği önerisine de ımza kojmayan ANAP'h Emre Kocaoğrekçesinde "anayasa değişiküğinin, Türkhe'nin geleceğine dönük genel çıkarlan açısuıdan v e tamamen flke temeimde vapddığmm açık bir ifadesi olarak bu tekBfverümektedir'' göriişüne yer verdi. Anayasa Komisyonu'nda 69. maddenin "kapatılan partinin devamı otunamayacağı" hükmünü içeren 7. fıkrasını değıştirmek bir yana, "odak ouna" konusunda da istedüderi düzenlemeyi gerçekleştiremeyen FP'liler pazarlıktan vazgeçmedi. Genel kurulda gizh oylama olacağı için iktidar partilerinin umulandan daha fazla fıre vereceği beklennsınde olan FP, tavnnı iktidann firelenne göre biçimlendirecek. FP 'liler yann önerinin maddelerine geçilmesine ilişkin oylamaya katılmayarak ya da ret oyu kuİlanarak iktidar partilerinin ne kadar fire vereceğini görecek. Firenin beklenenin üstünde olacağı ve tabloyu gören iktidar ortaklannın, özellikle DSP'nin 69. madde konusunda bir uzlaşma yolu arayacağı hesabıyla hareket eden FP'liler, gelişmeler ıstediklen yönde olmazsa o zaman 69. madde de dahil olmak üzere paketin bütününe ya ret oyu verecekler ya da oylamaya katılmayacaklar. aengin@doruk.net.tr. bir Türkiye için "bir şeyler yapmak" dürtüsüydü. Biri ortaya bir öneri attı: Bir ay süreyle evimizin ışıklannı bir dakika karartalım. Eylemin adı da: Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık olsun. Önce kısa bir suskunluk ve ardından kaçınılmaz soru: Ya farnse katı/mazsa? Ya bu kadar, biravuç kişi kalırsak... Yanıt ortaklaşa bulundu: O zaman bu kadar kişi, bir avuç yurttaş bir dakika kapatınz ışıklanmızı... O eylem, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük yurttaş eylemi oldu. Susurluk dosyası bugün hâlâ kapatılamadıysa, Türkiye bunu, haftalar boyu evlerinin pencerelerini ateş böceklerine çeviren yurttaşlara borçlu. ••• Beş gündür süren bu pehNvan tefrikasının sonu, son sözü: Görelim bakalım kaç kişiyiz!.. Erdal Kütüphanecilik Haftası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Kütüphanecilik Haftası nedeniyle yayımladığı mesajında, kütüphanelerin önemine işaret etti. Matbaanın icadının bilginin geniş kitlelere ucuz ve doğru biçimde ulaşmasını sağlayarak, toplumsal yaşama çokseslilik ve canlılık genrdiğini anlatan Demirel, kütüphanelerin de bilgi ve kültür hazinesi olarak uygarhğın gehşimine büyük katkılar sağladığını vurguladı. MÎli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, "Czülerek belirtiyorum ki az jkuyan bir toplumuz" deıken Başbakan Bülent Ecfvit, 21. yüzyıhn temel sernayesinin bilgi ola:ağına dikkat çekti. ANKARA (Cumhurivet Bürosu) Cumhurbaşkanı Süleyman Demird'e yeniden seçilme yolunu açacak "5+5"in de aralannda bulunduğu 3'lü anayasa değişikliği paketinin ilk oylaması yann yapılacak. Öneriye destek veren 4 partıdeki fireler nedeniyle değişildiklerin gerçekleşmesi için anahtar partı konumuna gelen FP, turlar arasında 69. madde pazarlığını sürdürmeye hazırlanıyor. Görüşmeler başladıktan sonra önerinin maddelerine geçilip geçilmemesi oylamrken çekimser kalmayı ya da ret oyu kullanmayı planlayan FP, böylelikle dışarda kalarak iktidann fırelerini görmeyi amaçlıyor. FP kunnaylan ilk oylamada fırenin fazla olduğunun anlaşılması durumunda iktidann 69. maddeyle ilgili değişiklik önergelenne destek vermek zorunda kalacağı görüşünü savunuyorlar. 101. madde değişikliğine ımza vermeyen ANAP îstanbul Milletveldli Emre Kocaoğhı ise öneri paketinin cumhurbaşkanlığı seçimınden sonra yürürlüğe gırmesi istemiyle TBMM Başkanhğı'na önerge verdi. TBMM Damşma Kurulu dün toplanarak anayasa değişikliği paketinin görüşülme takvimini ele aldı. Buna göre ilk oylama yann ya Tahliye isteminde karar bugün BRÜKSEL(AA)Belçıka'nın Gent Mahkemesi bugün Sabancı suıkastının faillerinden Fehriye Erdal ile DHKPC üyesi Musa Asaogta ve Kaya Saz'ın, tutuksuz yargılanmalanna ılışkın mahkeme kararmı inceleyecek. Bruges Mahkemesi, 14 Mart 2000 tarihindeki oturumunda, 3 sanığın 100'er bin fiank (yaklaşık 1.5 milyar TL) kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmalanru kararlaşürmıştı. Savcılık, bu karara itiraz ederek temyize gıtmış ve sanıklann serbest bnnakılmalannı engellemıştı. Gent Temyiz Mahkemesi bugünkü oturumunda, savcıüğın iürazıru inceleyecek. Mahkemenin, itirazı haksız buhnası halinde Bruges Mahkemesi'nin karan işlerlik kazanacak ve samklar serbest bırakılacaklar. Bruges Mahkemesi, daha önce, yasadışı DHKPC örgütü üyelen arasmda tutuklu bulunan Hasan Eldoci isimli şahsın da tutuksuz yargüanmasını kararlaştınruş, savcıhk bu karara itiraz ederek Gent Temyiz Mahkemesi'ne ğitmişti. Mahkeme, 6 Ocak2000tarihinde, savcılığın itirazını reddedmce Ekinci serbest kalmıştı. • Oylamaya katılmama eğilimindeki FP, 69. madde için son dakıkaya kadar pazarlığı sürdürecek. • FP tavnnı ilk oylamada iktidann firelerine göre biçimlendirecek. • FP'liler istekleri kabul edilmezse oylamaya katılmayacak ya da ret oyu kullanacaklar. 4 gruptan gızlı oylamada öneriye sadece imza vermeyenlerin karşı oy kullanacağı varsayılırsa, 400'ü aşkın oyla değişiklik sorunsuz gerçekleşebilecek. Ancak gruplardaki olası fireler göz önüne alınırsa, 4 partinin oylan referandumsuz kabul için gerekli olan 367'ye ulaşamıyor. Siyasi parti yönetimleri de anayasa değişikliğine tam katüımı sağlayabümek için "sıkr. önetim" ilan etlu ise anayasa değişikliği paketinin yürürlük maddesiyle ilgili önerge verdi. Görev süresi 16 Mayıs'ta sona erecek olan Cumhurbaşkanı Süleyman DenüreTe yeniden adaylık yolunu kapatan önerge şöyle: "Bu kanun. 17 Mayıs 2000 tarihinde yürürlüğe girer ve halk oviamasuıa sunulması hannde tümüyk oviamr." Kocaoğlu. önergenin ge SIÇBC yeniden yapılanıyop IRMIKI AYDIN ENGÎN Önce bir güzel haber: Sekiz genç hukuk öğrencisi, bu cumartesi günü, kanat çırpıp Washington'a uçuyoriar. Dört şirket, dört çocuğun sponsorluğunu üstlendi. Geri kalan dört çocuğun yol ve konaklama giderlerini de "Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı" karşılıyor. Böylece "ilgisizilgilileri" utançlanyla baş başa bırakıp "yurttaşlık imecesi"n\n birinci aşamasını noktaiıyoruz. Gelelim ikinci ve en önemli ve en onuriu aşamasına... "Çocuklaruçtu, sonın çözüldü, iş bitti" diyebilir miyiz? Bu ülkenin gençleri daha çok yanşma kazanacak; bu ülkenin rektörieri, valileri, bakanlan, sorumluları daha çoooook duyarsız kalacak... Bu biiir. Ikincisi: Sorun çoktan "sekiz çocuğumuzu Washington'a uçurmak"Xan çıktı. Şimdi sorun bu ülkede bir yurttaş imecesinin ille de örgütlenmesine ve ille de resmi sus Kaç Kişiyiz Görelim Bakalım... kunluk duvannın delik deşik edilmesine dönüştü. Pes edilmediğini, yurttaş duyartığının ete kemiğe büründüğünü kanıtlamak yükümlülüğündeyiz. En azından beş gündür bu gazeteye akan faks mesajlarının, elektronik mektuplann, telefonlann "anlamlandırdığı" birolguvar: "Herkes bir, tek bir dolar versin ve gücü yetse bile bir dolaria katılsın" çağrıst şaşırtıcı bir yankı buldu. Şimdi, buyrun, görelim bakalım kaç kişiyiz? Ne kadar "çok'uz ya da ne kadar "az"? Yalnız bir dolarlık omuzdaşhk sözü vermekle yetinmeyip, akıl verenlerin yol göstermesiyle, resmi engel duvarında esaslı bir delik bulundu. "Para Yardımı Toplama Yasası" vakjflan kapsamıyor. llgi ve etkinlik alanı uygun olan bir vakrf bu kampanyaya omuz verebiliyor. Baştnda Ibrahim Betil arkadaşımızın bulunduğu "Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı" bunun için biçilmiş kaftan... Yanılmamışız. Önceki akşam başlayan telefon trafiği, bir pazar akşamı olmasına rağmen, tıkırtıkır işledi. Betil, vakfın genel müdürünü aradı. Genel Müdür Kemal Kafadaroğlu görevlilere talimat verdi. Bir yandan, kalan dört çocuğun uçak bıletleri ayarlanırken, bir yandan da "bir dolarlık" katkılann toplanacağı bir havuz için bir banka hesabı aynldı. Buyrun: Garanti Bankası'nın Istanbul Fındıkzade Şubesi'nde Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın 12 01 8783 numaralı hesabı yurttaş /meces/'nin emrindedir. Bu bir "Şartlı hesap". Yani vakfın öteki etkinlikleri için değil, 8 hukuk öğrencisi olayının benzeri sorunlann çözümünde kullanılabilecek bir hesap. O yüzden katkıda bulunacaklann, havalelerinde adlannı, soyadlannı, adres ve hiç olmazsa telefon numaralannı belirtmelerinin yanı sıra havale belgesine "Hukuk Öğrencilerine Burs Bağışı" açıklamasını da eklemeleri gerekiyor. Sonra... Sonrası yok. Görelim bakalım kaç kişiyiz! Son cümle üstüne bir not: "Görelim bakalım kaç kişiyiz" dendi. Bundan yıllar önce, Istanbul Şişli'de, bir akşam vakti yedisekiz "yurttaş" bir araya geldi. Susurluk'un utançlanmızı katmerlendirdiği, yurttaş öfkelerimizi köpürttüğü günlerdi. Yedisekiz yurttaşı bir araya getiren, Susurluk için ve aydınlık • \NKARA (Gmhurtyet Bürosu) Scsyal Hizmetler Çocuk Esrgeme Kurumu (SIÇEK) önütlenmesinde, doğal afftler de göz önünde buundurularak yeniden yanlanmaya gidiliyor. SIÇEK Kanunu'nda yanlan değişikliğin "Rsmi Gazete'de yaTmlanarak yürürlüğe gimesiyle, bundan sonra, SIÇEK Genel Mdürü'nun onayıyla, d(|al afet bölgelerinde altzedelere yönelik soyal hizmet nıdahaleleri için gerekli ÖKÜ, geçici ve sürekli eiıpler kurulacağı bdirildi. •••
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle