09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28MART2000SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Santral ihalesi Prof. Dr. Cengiz Kuday ameliyathanesini bir mabet olarak kabul ediyor Bilim adamının nükleer kulisi EBRUTOKTAR ArNKARAAkkuyu N u k l e e r Santralı ihalesini kazanacak konsorsiyıuna ilişkin belirsizlik sürerken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi Enerji Çalışma Grubu'mm ABD'den Westinghouse konsorsiyumu için bastırdığı öğrenıldi. Akkuyu konusunda Westinghouse lehine kculis yapan Ankara Üniversitesi Enerji Çalışma Grubu Ba$kanı ve Enerji Dergisi Yayın Kurulu Başkanı Prof. E>r. Mustafa Özcan Ültanır, ABD'nin BakuCeyhan projesine ilişkin desteğinin Akkuyu'nun Westinghouse teklifine endekslendiğini ve Amerika'nın Türkiye'ye nükleer teknoloji vaat ettiğini öne sürdü. Ültaıur, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersumer'e yazdığı mektupta, Kanada'dan AECL'in yaptığı santrallann güvenli bulunmadığı içın ABD'den lısans alamadığına dikkat çekerken "lhak. ulusal çıkartannuz için VVestinghouse'a verümdi" dedi. Çıkardığı Enerji adlı dergide yayımlanmak üzere Ersutner'den demeç isteyen Ültanır, "Bfliyorsunuz basında çeşitü sansasyonel haberier çüayor. Bunlkrdan biri de MHP'nin bu ihale konusunda enerji ik atom bombasuu birieştirerek CANDU'ya(AECL) savunmasiBu konuda Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez dergünizde röportaj yapmayı kabul etö. Sizinde yalnızca *•'*•*" 'enerji üretimine yönelik nasıl bir nükleer strateji' konusunda demeç nitetiğinde yazı yazmajuzı istiyorum" dedi. Nükleer enerji karşıtlannı da "ipe sapa gehnez" görüşler savunmakla suçlayan Ültanır, Türkiye'yi CANDU santralına mahkum etmek isteyenlere izin verümemesini istedi. Özcan Ültanır, Türkiye'yi stratejik ortağı kabul eden ABD ile üişkileri güçlendirmek için ıhalenın VVestinghouse'a verilmesıni istedi. 'Beymlar da ne olduğu belh değil. Daha araştırma safhasında. Eski Mısır'da çok önemlı gelişmeler olmuş. Fıravunlann beyin cerrahi varmış. Ortaçağ ise gelişmeleri engellemiş. Ancak bu asnn başmda yeniden gelişmeler başlayabilrruş. flekitanı ve tedavide neredeyiz? Tıpta çıgır açan X ışınlannın bulunmasından sonra bile beynin görüntülenmesi mümkün olmamış. Teknoloji bugün bize, anjiyografi, tomografi, magnetik rezonans gibi ileri yöntemlerle beyin içindeki milimetrik değişiklikleri bile görüntüleme olanaklan vermekte. 3 'üncü binyılda beyin cerrahisi, yüksek teknolojiyle birlikte çok fazla gelişiyor. tnsan üç boyutlu olarak görüntülenebiliyor. Artık gelişen teknolojiyle ARAYIŞ TOKTAMŞ ATEŞ : f * SAADETUSLU Da Vinci, beyni "Tann'nın mucizesi" olarak tanımlamış. Birbiriyle 2530 bin kabloyla bağlı birkaç milyar hücreden oluşan beynin çalışması her insanda farklı. Bilim hâlâ beyni yeterince tanımıyor; ama bilinen, insanlann bu organın çok azını kullandığı. Cerrahpaşa Tıp Fakultesi Beyin Cerrahi Merkezi Kurucusu Prof. Dr. Cengiz Kuday, beyin için, *Çağtar boyunca ubşılamamış, hastahklan cinlere, perüere, kötü ruhlara bağlanıp çareleri yine doğaustü giiçlerden beklenmiş bir organ olarak beyin, bugunün dünyasını yaranrken hâlâ açıklanamamış birçok sıria dohı ise ona dokunabilmek ayncahğı da Tannsal bir liituf olarak toptumsal beileğe itaTinmış oimah" diyekonuşuyor. Kuday sorulanmızı şöyle yanıtladı: Bflbn, beyni ne kadar tanıyor? Kafatası gibi insan vücudunun en sağlam korunağı içinde yerleşen beyin, kapalı kutudaki bir mücevher gıbidir ve gerçekten de dokunulmazdır. daha dogrusu bu, beynin dokunulmazlığı ile ilk tamşmadır. Bir küre üstünde korteks var. Altın • 'Beyin, bugünün dünyasını yaratırken hâlâ açıklanamamış birçok sırla dolu ise ona dokunabilmek ayncahğı da Tannsal bir lütuf olarak toplumsal beileğe kazınmış olmalı.' 'Bildiğimiz kadanyla insan, beyninin çok çok azmı kullanıyor. Belki ileride tamamım kullanacak.' sadece hastalığa ışın verilebiliyor. Önleyici beyin cerrahisı var. Bugün artık kötü huylu beyin tümörlen gibi hastalığuı doğasından kaynaklanan olumsuz seyrin kaçınılmazhğını ayn rutarsak iyi huylu beyin tümörlen, damarsal bozukluklann bir bölümü, travmalar ve birçok fonksiyonel bozukluk ameliyatla tam olarak iyüeştirilebibnekte. Gdecek neteri getiriyor? Genetik haritası çıkarüıyor. 2005 yüında anevrizmalar, birtakım tümörler ameliyatsız halledilebilecek. Akıllı partiküllerle tedavi sağlanacak. Bilgisayar geliştikçe bunlar da artacak. Yann belki de hayal edemeyeceğimiz şeyler olacak. Ama travma cerrahisi hiç değişmeyecek. tnsan, beyninin nekadannı kullanıyor? Bildiğimiz kadanyla insan, beyninin çok çok azını kullanıyor Belki ileride tamamım kullanacak. Beyin cerrahmm yaşamını tarif etmek gerekse™ Bir beyin cerrahının serüveni sadece hayat kurtarmak ya da süresini uzatabilmek üzerine kurulu değıldir. Hastanın yasam kalitesi cerrah için en ön sırada değerlendirilir. Yaygın bir özdeyiş vardır. 'Bümemek ayıp değfl, öğrenmemek ayıpnr' denir. Oysa beyin cerrahisinde bilmemek de ayıptir. Çünkü güncel bilginin büyük oranda arttığı ve bilgiye ulaşmanın da giderek kolaylaştığı bugün, doğru kararlar ancak doğru bilgilerle verilebilir. Beyin cerrahı nın ise karar vermek için fazla zamanı yoktur. Dünyada modern beyin cerrahisinin dönüm noktasını yapılandırmış olan ve adı milat olarak kabul edilen Prof. G a a Yaşargil, insan beynini yerküreye benzetir. Bu yalın benzetişin içinde gizlenen anlam öylesine derin ve çok boyutludur ki... Geometrik doğninun bulunmadığı bu küresel yapıya, parmak uçlanmızla dokunabilecek kadar yakın olduğumuzda bile varoluşun ulaşümazhğını hissederiz. tşte bu yüzden, biz beyin cerrahlan, ameliyathanemizi mabet olarak kabul ederiz. Bir insan olarak, aynı yerkürenin bir başka insanında bu bütünsellikle yüz yüze gelmenin ve bir ortak noktada buluşmamn tek ve gerçek yen bir nöroşirürji ameliyathanesidir. Sigara önemli bir risk Biraz da neyinle ilgtti hastahklardansözedersek; beyin kanamalannın nedenkri nekrdir? Birçok nedeni olabilir. Temiz kan taşıyan damarlara ait genişlemeler olan anevrizmalar, beyin içindeki damarlarda oluşan damar duvarlanndaki anormallık beyin kanaması nedenlerindendir. Bunlann yanında zehirlenmeler, travma veya tümörler de nedenler arasındadır Maalesef beyin kanamasına yol açan nedenlerin başında sigara geliyor. Aşın stres, yorgunluk, kötü beslenme, yağlışekerli gıdalar, kızartma, karbonhidratlı yemekler ve alkol beyin kanamasının nskinı arttmr. abancı dil öğrenme Isteği ağır basıyor kurslan çoğahyor NÎHANSINIK Önceki yıl yaşanan ekonomik kriz ve deprem felaketine karşın yabancı dil kurslannda talep düşSür* Kuram mesi olmadığı ve kurslara ilginin ' ' artarak sürdüğü kaydediliyor. Kurs yetkilileri talebin artarak DHko (İngilztt Um»u) sürmesini, dil bilme zonmluluğu, eğitim sisteminin eksiklikleAİMMKfttOr Merfcezi r i v e yabancı dil eğitimi veren okuDânn sayısuım azhğuıa bağ• Engtkh C«ntre (İR^ÎZM) Aylık lıyorlar. Sayılan gittikçe artan yaM f « ı <i>»9fllzt4) 4.5 «y bancı dil kurslan piyasasında müşteri çekmek için rekabet de TörkAmerikân Cbıivtrsitel*ri Dw. Z£ut gittikçe kızışıyor. FraMur Küitür Merk«zi 4£ «y Ingilizce kurslanna yoğun il13 «y ginin sürdüğünü belirten kurs yetkilileri, fıyatlann kursun toplam süresine ve gidilen saatlere bağlı olarak 70 ile 200 milyon lira arasında değiştiğini kaydediyorlar. Yetkililer, son zamanlarda Japonca, Italyanca, Ispanyolca gibi Ingüizceye göre daha az bilinen dıllere de ilginin arttığını belirtiyordullah Öcalan kriziyle gerginleşen îtarya ve Türkiye ilişkileri nedeniyle iptal edilen lar. Italyanca kurslannın yeniden faaliyete Japonca dil kursu veren tek kurum olan geçtiği ve ilginin eski düzeye ulaştığı bilJapon Kültür Merkezi yetkilileri, "Kursdiriliyor. Geçen sene Italyanca kurslanna lara ilgi giderek artryor. Bu arüşı küreselolan talepte u şokbir duşüş" görüldüğünü leşme ve Japonya'nın teknoloji bderi ounabelirten Italyan Kültür Merkezi yetkililesına bağhyoruz" dediler. Yetkililer, turi, bir süreliğine durdurduklan kurslara rizmcilerin, Japon firmalann Türkiye yeniden başladıklanm kaydediyoriar. Yettemsilciliklerinde çalışanlann, üniversite kililer, "tki ülke arasmdaki flişkflerin geröğrencilerinin ve bu ülkeyle iş bağlantısı ginleşmesi ve Italya aleyhine başlatdan kurmak isteyen girişimcilerin Japoncaya kampanyalardan ltahanca kursu veren ilgi gösterdiklerini beUrtiyorlar. kurumlar çok olumsuz etkilendiler. KülDiğer taraftan, önceki yıl yaşanan Ab Başağnsına dikkat Dfl öğrenimi cep yakıyor Befirtikrinelerdir? Çoğu kanayıncaya kadar belirti vermeyebüir. Orneğin anevnzma gibi kanamalarda şiddetli baş ağnlan olur; ensede, göz etrafuıda ağnlar olur. Ama bu ağnlar normal baş ağnlanndan farklıdır. Hastalann tabiriyle başlannın içinde bomba patiamış gibi olur. Bazı hastalar ensede tutuhnalardan da n bahseaebilirler. Enseyi öne doğru hareket ettınrken ağn ve zorlanma hissederler. Her baş ağnsı beyin kanaması değıldir. Ama şiddetli baş ağnlan daha önce baş ağnsı çekmeyenler için şüphelenmeleri gereken bir beürti olabilir. Riski artöran ilaçlar var mı? Evet. Özellikle kadınlann aldığı doğum kontrol haplan, damar cidannı zayıflatarak kanamaya yol açar. Yaş bir risk olabflirmi? Gençlerde de olma ihtimali yüksek ama en fazla 4060 yaş arasında görülüyor. Beyin kanamalannm görülme sıknğt nedir? Önlemek mfımkfın olabOİr mi? 100 binde 28 hastada görülür. Bu sayı her gün biraz daha artıyor. Stressiz yaşam, alkol ve sigaradan uzak durarak ve hipertansiyona dikkat ederek hastalıktan korunulabilir. Geçenlerde, doçentlik sınavı sonucuna itiraz eden bir adayın dosyasını incelemek için Danıştay'daydım. Jüri üyelerinden biri; Ankara Üniversitesi "Türk Inkılap Tarihi Enstitüsü" Müdür Yardımcısı, değerli arkadaşım Prof. Dr. Ünsal Yavuz idi. Toplantıdan sonra sohbet ederken inanılmaz şeyler anlattı. Bir yasanın nasıl farklı yorumlanabileceğini, hayretle dinledim. Bunu yazıp yazamayacağımı sorduğumda; "Memnun olunım" dediği için, bu olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bizim üniversitelerimizdeki yöneticiler, "kol kınlır yen içinde ka//r"anlayışına, abartılı bir biçimde sahip olduklanndan; üniversitelerdeki sorunlann dile getirilmesinden pek hoşlanmıyorlar. "Sokaktaki adamın benim üniversitemdeki o/ay/arfa ne ilgisi var ulan..", gibisinden nezih (!) itirazlarduyduğum gibi; butürdavranışlan, "kunjma ihanet" gibi değerlendirenlere de rastladım. Üniversiteier bu beyleri babalannın malı olduğu için (!), "dokunulmasından" müthış rahatsız ve tedirgin olurlar. Ünsal ve aynı enstitüde çalışan eşi Doç. Dr. Bilge Yayuz, Cumhuriyet Halk Partisi'ne kaydolmak için Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nden izin istemişlervebu talebin olumlu karşılandığı, 11 Mayıs 1999 tarih ve 7673 sayılı yazı ve rektör imzasıyla kendilerine bildirilmiş. 3 Temmuz 1997 tarih ve 23040 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, "Yükseköğretim Kanununun 59. Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun", aynen şöyle: "Madde 59 Yükseköğretim kurumlannın öğretim elemanlan, siyasi partilere üye olabilirier; yükseköğretim kurumlanndaki görevlerini aksatmamak ve bir ay içinde kurumlanna bildirmek kaydıyla, siyasi partilerin merkez organlan ile onlara bağlı araştırma ve danışma birimlerinde görev alabilirier. Şu kadar ki bu durumda öğretim elemanlan, Yükseköğretim Kunılu ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyesi, rektör, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürü ve bölüm başkanı olamazlar, onlann yardımcılıklanna seçilemezler." Madde çok açık. öğretim üyeterinin siyasal partilere üye olabilecekleri açıkça belirtiliyor ve hiçbir kısıtlama getirrniypr. Ancak; bir "noktalı virgül" sonrasında, siyasal partilerin merkez organlannda ve onlara bağlı araştırma ve danışma birimlerinde görev alanlann, üniversitelerde belirli görevlere gelemeyecekleri vurgulanıyor. Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı'nın bir "mütalaası", noktalı virgül yerine, "ile" sözcüğünü koymuş ve siyasal partiye giren öğretim üyelerinin de; "merkez organlannda ve onlara bağlı araştırma ve danışma birimlerinde" görev alanlar gibi, belirti görevlere gelemeyeceğini dile getiriyor. Acaba en üst düzeyde de olsa, bir bürokrat yasa metninde değişiklik yapabilir ve noktalı virgülle belirlenen bir durumu, noktalı virgül yerine, "ile" sözcüğünü koyarak farklı bir noktaya çekebilir mi? Hiç sanmıyorum. Tabii Ankara Üniversitesi Rektörtüğü, bu durumu 9 Mart 2000 tarih ve 0098 sayılı yazıyla Türk inkılap Tarihi Enstitüsü Müdüriüğü'ne bildiriyor ve gereğinin yapılmasını istiyor. Ünsal'ın gönlünde ne gibi "arslanlar" yattığını elbette bilemem. Fakat bana kalırsa, mesele "Enstitü Müdür Yardımcılığrnm ötesinde bazı nedenler içeriyor. Bakalım daha neler göreceğiz... Geçenlerde; sağlık bilimleriyle ilgili bir fakültenin "akademikkurulunda", "fakültekurulu"üyeUğiiçtnseçimıyapılacakmış. (İlk toplanti tarihinde çoğunluk olmadığı için yeniden tarih saptanmış). Aday olan öğretim üyeleri, is«r»lerini bildiriyoriarmış. Öğretim üyelerinden biri; aday olduğunu söyleyince, toplantıyı yöneten dekan çok kızmış, "Sen" demiş, "zaten okula 6 ayda bir geliyorsun, bir de fakülte kuruluna üye olmak istiyorsun"... Böyle bir şey bizim fakürtede olsa, yer yerinden oynar. Dekan; fakültesinin bir öğretim üyesinin, okula 6 ayda bir geldiğini "itiraf ediyor"', hiç kimse "Bu ne iştir" sorusunu sormuyor. Bizim fakültede, eğer bir öğretim üyesi bir ders sonrasında imza çizelgesine imzasını atmasa, derhal komisyon kuruluyor ve soruşturma açılıyor. Acaba fakülteler için farklı yasalar mı çıkartıldı. Bu farklılığın nedenlerini sorarsanız, yanıt hazın "O iş başka"... Yasaları Yorumlamak ••• ••• Şanlıurfa Yine töre cinayeti ÖZCAN GÜ1SEŞ ŞANLIURFA Sık sık töre cinayetlerine sahne olan ve bunedenle"KaııhUrfa'' olarak arulmaya başlanan Şanlıurfa'da, bu cinayetlere bir jenisi daha eklendi. 16 yaşindaki MA, "bir erkekle konuşnığu" gerekçesiyle ablası Befana Akarsian'ı (20 ı öldürdükten sonra polise teslim oldu. Sonyıllarda çok sayıda gen; kız ve kadının "erkekkrfc konuştuğu", "pastaneye gfttiğTgıbi sıraian gerekçelerle öldirüldüğü Şanlıurfa'da, törderin son kurbanı Belma Akırslan oldu. Eyyübiye Pols Karakolu'na önceki g e e gelen 16 yaşindaki MA. ablası Belma Akırslan'ı öldürduğunü belrterek ruhsatsız tabanca ve nermileriyle birlikte tesım oldu. Gencin ifadesi uzaine Onikiler Mahallesi Alüt Sokak 11 numaralı Akırslan ailesinin evlerine giffin polıs. talıhsiz kadının cesdiyle karşılaştı. MA polise verdigi ilk ifaiesmde, "Otaydan önce tanştiğı abtasııu ailevi setepterden dolayı öknrdüğünü" söyledı. MA daha sonraki ifalesinde ise genç kızı hrerkekfckonuştuğu içn" öldürdüğünü itiraf ett. Genç kızın,"Aik mcfci karanvla törelere k r t a n edüdjğini" beırleyen güvenlik guçleri, aitnın diğer bireylerinin de ıfilelennı alıyor. tur merkezimiz ara verdiği kurslara yeniden başladı. Şu anda ltaryanca kurslanna olan talep eski düzeyine ulaşü" dediler. Rekabetın yoğun olduğu pıyasada bazı dil kurslan da "Memur indiruni. kardes indirirni,eşind^rirni,öğretmenindirimiT' adı altuıda kampanyalar düzenliyor. Bu kuruluşlardan TÖMER'de memur ve öğrenci indirimi uy gulanırken Düko'da öğrenci indirimi, Dilfen'de de kardeş, eş, öğrenci indirimi yapılıyor. Kültür merkezlerinde ise genelde ındınm uygulanmıyor. Bizim üniversite ile ilgili yazılacak çok şey var ama, artık sıkıldım. Şimdilik biriktiriyorum. Zamanı gelince yazacağım. Ancak, daha önce kaleme aldığım bir hususu, gene dile getirmek istiyorum. (Zaten bu görüşüm, her türtü kurum için geçerlidir) "İyi biryönetim altında; herkes mutlu olur, işler iyi yürijr. Kötü biryönetime alışılamasa bile, o yönetim altında yaşama öğrenilebilir. Fakat biryönetim 'çifte standarf uygularsa, buna katlanmakmümkun değildirve insanlann, 'isyan hakkı' doğar. Ben bu hakkımı kullanıyorum." • Raylarda baskılar sürüyor • Birleşik Taşımacılık Sendikası, emniyet güçlerinin uyguladığı baskı ve sayısız engellemeye rağmen etkinliklerine devam etme karannda olduğunu belirtti. .; .. f. \ . Yurt Haberieri Servisi Birleşik Taşımacılık Çalışanlan Sendikası'nın (BTS) demiryollannın geliştirilmesi ve personel haklannın gaspına karşı düzenlediği yürüyüş 6. gününde engellemelere karşın devam ediyor. Kurtalan, Van, Erzurum, Samsun'dan gelerek Kangal'da bir araya gelen ve aralannda BTS Genel Sekreteri Süleyman Eryılmaz. Genel Örgütlenme Sekreteri Özdemir Genç, Sıvas, Samsun, Malatya ve Diyarbakır şube başkanlannın da bulunduğu 16 kişi Sıvas Gan'nda gözaltına alındı. BTS'nin Zonguldak yürüyüş kolu dün Karabük bölgesini geçerek yürüyüşe Çankın'dan devam etti. Kapıkule'den hareket eden yürüyüş kolu ile önceki gün Izmit'te sendikalar ve kitle örgütleriyle birlikte basın açıklaması yapan grup ise eylemlerini Bilecik üzennden sürdürdü. Kapıkule, Ödemiş, Bandırma ve Gaziantep yürüyüş kollan ise bugün Eskişehir'de bir araya gelerek Ankara'ya doğru hareket edecek. BTS Genel Başkanlığı'nca alınan kararla Van, Kurtalan, Kars ve Samsun'dan çıkan işçiler dün Sıvas'ta buluştu. Sıvas Gar'ında yapılan "Haklanmızuı ve demiryoDanmızuı gelistirümesi için yuruyoruz" eylemine EMEP, ÖDP, IP, tHD, Halkevleri, CHP, KESK Şubelar Platformu da katıldı. BTS Genel Sekreteri Süleyman Eryılmaz, Sıvas Gar'ında yaptığı konusmada. "ülke için, can ve mal güvenngi için, demiryoOannm yapüması ve çalışanlann haklannı alabOmeleri içm" yürüdüklerini söyledi. Erydmaz, Van, Kars, Kurtalan ve Samsun'dan yola çıkan gruplann Sıvas'ta buluşarak Ankara'ya doğru yola çıkacaklannı belirterek şunlan söyledi: "Birçok yerde TCDD Genel Müdürü'nün telgrafı üzerine " durdurulduk. Engellenmek istendik. Ama her gittiğimiz yerde yasakcı zihniyerteki yöneticflerin müdürlerine, yapnğuTUz eylenıin, demiryollannnı genişletilmesi için olduğunu anlatnk. Kangal'da da yolumuz askerlerce kesildL Asker yola barikat kurarak gara girişinüzi engefledL Daha sonra yetkilüerk görüfülerek burayı aşok." "Yuriryoruz" eyleminin amacuıa ulaştığiru belirten Eryılmaz, "Kamuoyu arbk bizim varbğmuzı büiyor. Kimisi tepkih, kimisi de etkfli olarak eylemlerimize destek veriyor. Arnk bizkri engellemek için gelen pohsler bile bizim demiryollan istediğimizi bfliyor" dedi. Daha sonra Sıvas TCDD Gar'ından yola çıkmak isteyen işçilere polis müdahale etti. Işçilerden 16'sı gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında BTS Genel Sekreteri Süleyman Eryılmaz, Genel Örgütlenme Sekreteri Özdemir Genç, Sıvas, Samsun, Malatya ve Diyarbakır şube başkanlan ile yöneticiler bulunuyor. BTS Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada şöyle denildi: "Emniyet güçlerinin uyguladığı baskı ve sayısız engellemelere rağmen BTS olarak etkmliğimize devam etmeye kararbyn. Biz demiryotiarmın parça parça tasfıyesine karşı yaünm ve modernizasyonu. çahşanlann haklan için 29 Mart'ta Dünya Demiryolu Çalışanlan Günü'nde Ankara'da olacağız. Bu talepterimizi paylaşan. güvenli ve çağımıza uygun deminolu isteyen herkesi Ankara'da buluşmaya çağmyoruz." Uluslararası Taşımacıhk Çalışanlan Federasyonu ITF Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada, "yeniden yaptlanmanın demiryollannnı parçaJanıp tasfıyesine değil gdtştirihnesme n hizmet etmesi gerektiği vurgulandı. Demiryolu yürüyüsünün 6. gününde eylemciler gözaltına alındı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle