Katalog

SAYFA HABERLER DUNYADA BUGÜN AIİSİRMEN CUMHURİYET 28MART2000SALI Bakan Türk, ÇakıcıErgin olayında gazetecileri sorumluluğa çağırdı Karagüıti»"ük baskını Küçük Andreas'ın Büyük Yazgısı Andreas Vasiliu Güney Kıbnslı aJtı buçuk yaşında bir çocuk. Küçük Andreas büyümenin, ilerde istediği kadar çikolata, dondurma ve muz yemek olacağının düşünüldüğü, mutluluk çağında yaşayan mutsuz ve talihsiz bir çocuk. Yakalandığı amansız lösemi hastalığı yüzünden, daha gençliğe adım atamadan ölüme mahkum. Ben küçük Andreas'ı yainızca resimlerinden gördüm. O da yaşının bütün çocuklan gibi güzel. Andreas'a ilik nakli yapılabilirse, kurtulma olasılığı var. Ama bunun için uygun vericiyi bulmak gerekiyor. Uygun verici, belki Güney belki Kuzey Kıbns'ta, belki Yunanistan'da belki de Türkiye'de yaşıyor. Dün 500 Kuzey Kıbnslı, yani 500 Türk asıllı Kıbnslı, Yunan asıllı bir Kıbnslı çocuğu kurtaracak ilik bulunur umuduyla, Yeşil Hat'ta kan vermeye gittiler. Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, Lizbon'dan, Tunus'ta bulunan Türk meslektaşı Ismail Cem'i aradı Andreas'a uygun vericinin bulunması amacıyla aracı olması için. Vericinin 50 kilonun üstünde, 1845 yaş arar sında olması gerekiyor. ••• " Papandreu'nun bu girişimi üzerine kendisine ^ m p a t i m de, saygım da daha arttı. Yunanis"tan'a ise gıpta ile baktım. Yorgo Papandreu, Andreas'ın kurtulması için 1 ne mümkünse yapılmasını istiyor; bu kurtuluş jdamariannda Türk kanı dolaşması pahasına biJe olsa... Ege'nin bu yakasında böyle bir şeyi asla kabul etmeyecek, kimi kişilerin hangi makamlara çıktıklarını düşününce de kendi adıma üzüldüm. Hiç kuşkunuz olmasın ki KKTC'de olduğu gibi TC'de de bir sürü insan seferber olacak, kü~çük Andreas'ın derdine derman olmak umuduyla. KKTC ve TC'de bu yönde girişimde bulunanJar arttıkça, küçük Andreas dana 6.5 yaşında büyük bir yazgının küçük insanı olacak. Yıllarca atalan bir arada yaşamış insanlar, şim•di bir küçük çocuğu kurtarmak amacıyla ortak bir seferbertiği başlatacaklar. " Garip insanlar şu Türkler ile Yunanlılar, fela"ketler, acılar, kederler, ortak neşeler, keyifler ve sevinçlerden daha çok yaklaştınyor onlan bir.bjrjerine. . 17 Âğustos'ta Türkiye'de ardından da Yunanistan'da meydana gelen depremlerde de öyle olmamış mıydı? Acılar, bir arada bir amaca yönefme duygusunu tatmamış olan bu insanlar arasında yakınlaşma sağlıyor. Türkiye ile Yunanistan arasındaki en büyük sorun Ege'nin iki yakasında ayn ayn yaşarken ortak projeler üretebilmek belki de, Ege'yi bile ortak değerlendirmek, kendi benlik ve kimliklerini korurken, daha üst birliklerde birleşmek duygusunun eksikliği ise, Kıbns'taiki ayn kökenden geleninsanlann yan yana ya da birlikte yaşama isteklerinin yokluğu olmuştur. Kıbns'ta bırakın bir ulusu, ulus benzeri birtopluluk bile oluşturamadıktan, bu insanlarda bir arada yaşama duygusu yaratamadıktan sonra, hangi diplomatik ve siyasi çözümü bulursanız bulunuz, yaşamın gerçeğiyle bağdaşmayacaktır. Meselenin özü aslında bu denli basittir. Küçük Andreas Vasiliu, şimdi Kıbnsta göstermelik resmi bayraklannın ardında, kıımızı ve mavi bayrak altında yaşayan ve her birinin ulusaJ bayramı, kırmızının maviye ya da mavinin kırmızıya karşı kazandığı zaferier olan insanlan ortak bir amaçta birieştirdi. Andreas Vasiliu'nun iyi bitmesini umduğumuz hazin yazgısı, aynı zamanda iki toplumun yakınlaşmasını sağlayan büyük biryazgıya dönüştü. Acı bir öykü; umalım sonu hem küçük Andreas hem de iki toplum için iyi oJur. 'Mektupları basın abarttı' MERStN (Cumhuriyet) Adalet Bakaru Hikmet Sami Türk, Kartal Özel Tip Cezaevi'nde yatan Alaattin ÇakKa ile Nuri Ergin arasındaki tehdit mektuplaşmasının, basuun gundeme getirdiği bir konu olduğunu söyledi. Türk, mektuplann basına verilmesinin, avukatlık mesleğinin kurallanyla da bağdaşmadığını bildirdi. Hikmet Sami Türk, Içel Valisi Şenol Engin ve Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan'ı makamlannda ziyaret etti. Türk, bir gazetecinin sorusu üzerine, basınm, basın özgürlüğü içinde haberleri dilediği gibi verdiğini, ancak her türlü haberi ve yorumu sorumluluk anlayışı içinde vermesini beklediklerini kaydetti. Mafya liderleri arasındaki mektuplaşmanın, aslında basının gündeme getirdiği bir konu olduğunu belirten Türk, şunlan söyledi: "Bu mektuplar büyük oiasıhkla birbirierinin de eüne geçmemiştir. Avukatlan tarafindan basına sızdınlmıştır. Basın da buıüan yayımlanuşnr. Bunun doğru ofanadığını düşünüyorum. Ba mektuplann basma verilnıesinin, her şeyden önce avukathk mesleğinin kurallanyla bağdaşmadığı düşuncestndeyim. Bakanhgımmn gjrişimleri sonucu Istanbul Barosu, ilgili avukatiar hakkında disiptin soruşrunnasj başlatnuşür.'' Bakan Türk, çıkar amaçh suç örgütleriyle mücadele kanununun, mafya ve çete liderlerinin birer kahraman gibi gösterilmesini, bunlara sanki ülke gündemınin birinci sırasuu belirliyorlarmış gibi yer veribnesini yasakladığını da ifade ederek "Bu konuda cumhuriyet savcılanmız kendi yönkrinden gereken üıcelemeyi yapacaklanbr. Biz basuun sonunluluk anlayışı içinde hareket etmesini bekfivoruz" diye konuştu. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, cezaevlerinin birçok yerde şehir merkezinin ortasında kaldığını, bunun sağlıklı olmadığını bildirdi. Türk, " O nedenle cezaevterinin mutlaka şehir dışına çıkanlmasını tstiyoruz" dedi. Çakıcı'nın ifadesi alındı lstanbul Habo" Servisi Karagümrük Spor Kulübü'ne düzenlenen silahlı saldınyla ilgili olarak Kartal Cezaevi 'nde tutuklu bulunan ülkücü mafya elebaşısı Alaattin Çriaa'nm ifadesi alındı. Kartal Cumhuriyet Başsavcı Vekilı Erollut ve Cezaevi SavcısıAbdurrahman Canpolat, sabah saatlerinde cezaevine geldiler. Jandarma yetkilileri, Tut ve Canpolat'ın, Karagümrük Spor Kulübü lokaline yapılan ve 15 kişüıin yaralanmasıyla sonuçlanan saldınyla ilgili olarak Alaattin Çakıcı'nuı ifadesini almak üzere geldiklerini belirttiler. Nuri Ergin'e âestek vermek amacıyla önceki gün Karagümrük'te korsan gösteri' duzenledikten sonra gözaltına alınan ve aralannda Ergin'in kardeşi Z«ynel Ergin'in de bulunduğu 10 kişinin sorgusu ise sürüyor. Karagümrük' te "Çakıa'ya karşı seninleyiz" yazıh dövizler taşıyan ve "Karagümrük seninle gunır duyuyor" sloganuıı atan grup, Istanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde tutuluyor. Iddianamenin eline geç ulaştığını öne sürerek mahkemede ifade vermedi ••• istanbulHaberServisilşadamı Nesim Malki'nın Bursa'da öldürülmesiyle ilgili davada ilk kez hâkim karşısına çıkan Erol Evcil ıddianamenin eline geç ulaşüğını belirterek sorgu vermedi. Istanbul 6 No'lu DGM'de görülen davada kimlik tespitı yapılan Erol Evcil, işadamı ve bekâr olduğunu söyledi. Evcil, iddianamenin 3 gün önce eline geçtiğini, bu nedenle tümünü okuyamadığını bildirdi. Bu sırada söz alan Evcil' in avukatı Kemal Kumkumoğlu, iddianameyi reddetmekrinın yasaya aykın olduğunu, ancak yeniden düzenlenmesi için Istanbul DGM SavcıJığı'na gönderilmesini isteme haklannın bulunduğunu söyledi. Şeriatçı Hizbullah terör örgütünün iç hesaplaşmalannın ürünü olduğunu öne sürdüğü bulgulann mahkemede delil olarak gösterilemeyeceğini belirten Kumkumoğlu örgütün, davanın sanıklanndan Hizbullah tarafından öldürülen Mehmet Sünbül'ün sorgulanmasıyla ügili kasetlerin ve delillerin iddianameden çıkartılmasını istedi. Daha sonra görüşünü açıklayan Istanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Aykut Cengiz Engin, özel kişilerin topiadığı delillerin mahkemeye sunulmasuıda hukuka aykınlık olmadığını belirterek istemin reddini talep etti. Türk iç hukuku mevzuatında, gerçeğe ulaşmak amacıyla hukuka uygun deliller sunulmasının yasal zorunluluk olduğunu belirten mahkeme heyeti, bu nedenle avukat Kumİcumoğlu'nun isteminireddetti. Samklardan Şükrü Erverdi, iddianamede kendisinin "işsiz gücsüz" olduğu ve Evcil'in para ışlerine baktığının belirtildiğini kaydederek özel hayatmdan bahsedilmesinin doğru olmadığmı öne sürdü. Elverdi, aynca kendisının bir iş sahibi olduğunu ve Evcil'in para işlerine bakmadıgını dile getirdi. Samklardan Mehmet Emin Cankurtan n ' ı n avukatı Ibrahim Yılmaz da bu iddianamedeki olaylarla müvekkilinin hiçbir iJgısi olmadığını savunarak müvekkilinin dosyasının bu davadan ayrümasını talep etti. Oturuma kısa bir ara veren mahkeme heyeti samklardan Hayyam Ganpoğhı ve Mehmet Emin Cankurtaran'uı bu davada yargılanamayacaklarmı belirterek bu nedenle her iki samğın dosyasuıuı Türk Ticaret Bankası'nın resmi ihalesine fesat kanştınlmasına üişkin yine aynı mahkemece görülen dava dosyası ile birleştirilmesine karar verdi. Erol Evcil ve Burhanettin Turkeş'e sorgulan için ek süre veren mahkeme heyeti, sanıklann tutukluluk durumlannın devamına karar vererek dunışmayı erteledi. Evcil ilk kez Iıâkim önünde a nasri başladı Fransa'da yakalandıktan sonra geçen aralık ayında Türkiye'ye iade edilen Alaattin Çakıcı'nm yurda gelmesinden kısa süre önce yeralü dünyasmda hareketlenme başladı. Çakıcı 'nın yeğeni Kenan Ali Gürsd ve adamlanndan bazüan Bayrampaşa Cezaevi'nde çıkan çatışmada öldürulürken kardeşi Gencay Çalaa da, Kıhç ailesinin yarunda çalışan Adfl Cesur tarafından vurularakyaralandı. Ülkücü Nihat Akgün'ün de, kendisine ait restoraflda öldüriUmesı, ^ « 1 0 dünyasmda ÇalacTnın gficünün kmhnasuıa yönelik hareketler" olarak yorumlandı. Aralık ayı ortalannda Türkiye'ye iade edilen Çakıcı, Fransa'da avukatlan aracıhğıyla kamuoyuna ve yeraltı dünyasına bir açıklama gönderdi. Çakıcı, düşmanlanyla "adHye koridorlannda, cezaevi maltalarmda hesaplaşabileceğinirı duyurdu. Çakıcı 'nın açıklamalannm ardından yeralö dünyasının önde gelen isimlen de, ülkücü mafya lideriyle aralannda bir anlaşmazlık bulunmadığmı açıkladıİar. Çakıcı'nm Kartal Cezaevi 'ne konulmasının ardından gözler de bu cezaevine çevrildi. Bunun nedeni ise "lelekulak skandah"yla adım duyuran, Sabancı suikasü tetikçilerinden Mustafa Duyar'm Afyon Cezaevi'nde öldürülmesiyle karnuoyunda ününü pekiştiren Karagümrük çetesinin liderleri Nuri ve Vfedat Ergin'in Kartal Cezaevi'nde bulunmasıydı. Ancak Çakıcı ve Ergin'ler avukatlan aracılığıyla yaptıklan açıklamalarla kamuoyuna aralannda bir anlaşmazlık olmadıgı mesajını verdiler. Cezaevinde birbirlerine methiyeler düzen, cep telefonlan gönderen mafya liderlerinin arası, Ergin'lerin Çakıcı 'nın, yakın dostu Erol Evdl'den 500 bin dolar haraç istemesiyle bozuldu. Her iki mafya lideri de mektuplar ve açıklamalanyla birbirlerine meydan okudular. Alaattm Çakıcı ile Nuri Ergin arasındaki "rant kavgasuun", şarkıcı Sibel Can'uı da admın kanştığı "tekkulak" skandalına kadar uzandığı da iddıa ediliyor. Fransa'da Ash l/nd'la birlikte yakalanan Çakıcı'mn, Nuri Ergin'le tersdüşenşadacı Sibel Can ile eski eşi Hakan Ural'a bu sırada destek vermes»nin, gerginlıgin nedenlerinden biri olduğu da öne sürülüyor. Mahkeme,Erol Evcflto avukatı Kumknmoğhı'nun, dsvanın samidanndan olan ve Hi/bullah taraundan öldürülen Sünbül'ün sorgulanmasrvta flgih' kasetierin ve deüOerin kkh'anameden çıkartüması istemini reddetti. (KEREMILGAZ) Spor kulübü kmadı Karagümrük Spor Kulübü Yönetim Kurulu aduıa yapılan açıklamada, cumhuriyetle yaşıt kulübe ait lokalin silahlı saldınya uğraması kınandı. Kulübün amacuun yainızca spor yapmak olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Kulubümüzün böyle bir sakhnya maruz kahnış ohnasuun sebebuü anlamak mümkün değikiir. Kulübümüzün. birtakun çevrelerin kendi aralanndaki hesaplaşmalanyla uzaktan yakmdan hiçbir ügisi yoktur. Bu yüzden uğradığunız bu müessif saldından Karagümrük Spor Kulübü camiası olarak büyük üzünrü duymaktayız. Dtşınuzda geuşen olaytar netkesi hedef oMuğumıız bu sakürrvı şiddetk kınryor ve Karagümrük Spor Kulübü'nün spor yapmaktan ve gfizide kuhıbümüzü mazisine layık rtriere getirmekten başka bir gayemiz olmadığını kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz" denıldi. Ecevit, AP Sosyalist Grubu'nu kabulde çarpıcı açıklamalar yaptı 'Türkiye'de ırksalctynmcılıkyok* poruna gerek olduğunu iletti. Ecevit, konuk heyetin "Kurtçe" konusunu gündeme geürmesı üzerine de, Kürtçenin bir dil değil, lehçe oiduğunu söyledi. Televizyonlarda Kürtçe şarkılar çahnabildiğuü, gazetelerde yaalar çıktığını belirten Ecevit Türkiye'de ırka dayalı bir aynmcılık bulunmadığını vurgulayarak Güney doğu Anadolu'dan cumhurbaşkanı, başbakan ve pek çok parlamento üyesinin bulunduğunu söyledi. Ecevit, bölücü akımlann Avrupa'nın da içinde bulunduğu dış çevrelerden desteklendiğini belirrirken de bölücü akımın önce federasyon, sonra bağımsız devlet kurma peşinde olduğunu kaydetti. Ecevit'in bu sözlerine A\Tupa Parlamentosu Sosyalist Grubu Başkanı Crespo, "Avrupa'aa da beazer a> nükçı akünlar var. ancak bu insan haklan konusnnda reformiar \apdmasmi engelemiyor" karşüığını verdi. Heyet daha sonra CHP Genel Başkanı AtouıOvTnen'ızıyaret etti. Crespo, CHP'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getırerek, "Kendimizi evimizde hissedijT>ruz" dedi. Crespo, temaslannın ardından düzenlediği basın toplantısında, Ecevit'le görüşmesinde insan haklan ve sivilleşmeye yönelik konulann gündeme geldiğini belirtti. Crespo, bir soru üzerine Başbakan'ın de\let içindeki bazı kurumiardakı askeri yetkililerin sivillerle değiştirilmesine yöneMk bir yasa değişikliginden bahsettığmi açıkladı. Yasa değişikliği konusunda bılgi vermekten kaçınan Crespo, *Ordu\a kendisine uygun bir rolvçrâmesi sadece demokratfldeşme için deği, a> nı zamanda ordu için de ÖnemKdk Bizim AP oiarak kabul eönedipmiz konu, askerlerin demokrasfyi denetlemeleri ya da devlet içinde kendi devleöerini kurmalandır" diye konuştu. Türkiye, Abdulah Ocalan'ın yargılanması sürecinde devlet güvenlik mahkemelerinde yer alan askeri yargıçlan sivillerle değiştırmişti. AB'nin en çok eleştirdiği kurumlardan biri olan askeri mahkemelerin yapısmda da yasayla bir değişiklik yapılması öngörülüyor. Crespo, Türkiye 'deki ziyaretferi sırasında lstanbul 'da şehit aüeleri ve diğer Kürt aileleriyle görüşeceklerini belirterek kendi ülkesi Ispanya'nm da terörden çok çektjğini ve banşın sağlanmasuıa yannm edebilirlerse bundan çok gurur duyacaklannı iletti. Kürt sorunuyla ilgili sorulan da yanıtlayan Crespo, azınlık sonmumm sadece AB'nin değil. Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve îşbirliğı Teşkilatı'nın da gündeminde olduğunu bildirdi. AB içinde birçok ülkede azınlıklar olduğunu, bunlara gerekJı haklann verildiğmi ve Türkiye'nin de bunlardan ders çıkarması gerektiğmi savunan Crespo, bu konuda Ecevit'ten negatifbir yanıt alrnadığmı ileri sürdü. Hizbullah operasyonu Adam kaçırdıklan iki minibüs ele geçti GAZİANTEP (Cum; huriyet) Gaziantep 'te dü; zenlenen operasyonlarda, ; Hizbullah'm adam kaçırjmada kullandığı 2 mini|büs ile 3 cep telefonu ele geçirildi. Kent merkezinde örgüte ait 10 dönüm arsa ve bir depo olduğu belirlendi. Kahramanmaraş'ta Hizbullah'a yönelik loperasyonda yakalanan jörgütün Gaziantep sorumlusu Sadık Arslan'ın birlikte yaşadığı AdOe Çiçek ile kardeşlen Abdürrezzak Arslan ve Saliha Fırathan'ın sorgulan devam ediyor. Gaziantep Emniyet |Müdürü AB Kalkan, göIzaltındakilerle ilgili şu Ibilgileri verdi: ! "Saliha Fırathan, Sadık Arslan'm kardeşi Saliha'mn eşi Sabri Fırathan, bir sfire örgüt içinde kalidıktan sonra aynhnak iste>ince kayuıbiraderi olan 'Sadık Arslan buna karşı çıkmış ve Sabri'nin ısran karşısında, 'Senin için iyi olmaz' diye tehdit etmiş. Sabri Fırathan, buna rağmen örgütten aynlmca bir' sflre sonra Sadık Arslan tarafindan 11 Şubat 1999'dakaçmlmış.Birsüre sonra da eşi ve 3 çocuğu kaybobnuş. Çocuklardan Senanur, bu vdın şubat ayı içinde Sadık Arslan'ın Kahramanmaraştaki evinde bulunmuş ve Şannurfa'nın Suruç Uçesinden gelen akrabalanna teslfan edflmiştL'' Operasyonlarda Hizbullah'ın adam kaçırmada kullandığı 2 panelvan minibüs ve 3 cep telefonunun ele geçirildiğini belirten Kalkan, "Aynca, Gaziantep Çıksorut Mahallesi'nde, terör örgütu Hizbuflah'aahokhığubefirfcnen ve AbduiTezzak Arslan adına kayıtiı 10 dönum arsa ile bir depo ortaya çtkanldı" dedi. ANKARA (Cumhoriyet Bürosu) Başbakan Bfilent Ew\it Avrupa Pariamentosu Sosyahst Grubu heyetini kabulünde, bazı devlet kurumlanndaki askerlerin srvıllerle değıştınleceğıni söyiedi. Ecevit'in güvence verdiği srvilleşmenin özellikle askeri mahkemelerin yapısına ilışkın olduğu kaydedildi. Ecevit, eski milletvekıli Lq*ı Zana'mn sağlık nedenlerinden dolayı cezasınm ertelenmesini isteyebileceğini, ancak Zana'mn bunu Avrupa'yı tahnk için kullandığnu belirttı. Ecevit, Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Enrkjue Baron Cnsço başkanlığındakı AP heyetini Başbakanhk Resmi Binası'ndaki makamında kabul etti. ANKA'nın haberine göre Ecevit görüşmede, Zana'mn sağlık nedenlennden dolayı cezasının ertelenmesıni istemesinin mevzuatta bulunduğunu, ancak Zana'nm böyle bir başvuruda bulunmak yerine konuyu siyasi istismar ve Avrupa'yı tahrik eönekte kullandığım söyledi. Leyla Zana ile cezae\Tnde görüşmek isteyen yabancı heyetler konusuna da değinen Ecevit Türkiye'dekimevzuata göre Zana ile yabancı heyetlerin görüşmesine izin vermenin mümkün olmadığını belirtti. Ecevit, eski İnsan Haklan Derneği Başkanı Akm Birdal'ın durumunu gündeme getiren heyete, Adalet Bakanlığı'nın cezayı tecil etme yetkısi bulunmadığını, Birdal'ın cezasının tecili için sağlık heyeti ra Rigd: Mafya babalan yuceltiliyor tstanbul Üniversitesi Iletişim Fakültesi Öğretim Görevlisı Doç. Dr. Nurdoğan R^el, cezaevinde bulunan kişilerin toplum dışında bulunduğunu, bu nedenle kamuoyuna açıklama haklan bulunmadığmı belirtti. Rigel, toplumun haberlere konu olan kişileri örnek aldığını, bu nedenle ana haberlerdeki kişilerin topluma öraek olacak özelliklerinin bulunması gerektiğini vurguladı. Tek amaçlan tiraj olan gazetelerin cezaevinde bulunan kişilerin açıklamalanna yer verdiklen için yurttaşlan dikkate almadığını kaydeden Rigel, "Haberfcrde'Yurttaş nasıl olunur' yerine 'Mafya babası nasıl olur' konusu ögretüiyor. Bu gazeteter, açıklama yapma hakb buhınmayan mafya Bderierini ön pbna çıkardıklan zaman toplumla bağian kalmrvor" dedi. Alaattin Çakıcı ve Nun Ergin'in cezaevinde bulunduklan ıçm haberlerde sosyal yönden aşağüanmalan gerektiğini, ancak bu kişilerin yüceitildiğini beluten Rigel, bu kişilerin medyadan aldıklan destekten dolayı biyografilerinin bir bilim adamının biyografîsinden daha çok satüğmı ifade etti. Rigel "Normal bir boşanma davasmda ynrttaşlar hâkime saygı gösterirken mafya liderleri duruşmalardalı^dmeteRcmplar\*rebffiyor,gulebiliyortar.Dunışmalarda hâkim, )Tirttaş gibi davramrken çetecfler hâkim rohınde oluyoriar" diye konuştu. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] kullandığı Internet adreslerinin arkasında hızla büyüyen ABD kuruluşlan var. Bilgi üzerinden kurulan egemenlik, bütün ekonomik ve siyasi ilişkilerde mutlaka önümüzdeki yıllarda büyük etki yapacak ve ekonomik değişimlere neden olacak. Işte şimdi bunlan tartışıp değerlerKiiımek gerekiyor. ABD, bu yolla dünya üzerindeki egemenliğini daha da pekiştirecek gibi görünüyor. Ancak DU egemenlik, silah satışına, askeri darbelere dayalı siyasi ilişkileri değştirmeyecek mi? Bilgi satarak zenginleşen ve dünyaya egemen olan ABD, siyasi egemeniik ilişkilerindedefarklı biryol izlemeyecek mi? Ttrkiye'de siyasi tablo, askeri yatınmiar, despotik devlet geleneği, bu süreçten nasıl etkilenecek? Diışünmeye ihtiyacımız var. Hem de çok... ABD, dünyanın en büyük ekonomi devi. Avrupa Birliği ülkeleri geçen günlerde yaptıklan bir açıklamada; 2010 yılında önlerine hedef olarak ABD'yi yakalamayı koyduklannı açıkladıİar. Yani bütün Avrupa birieşecek ve planlı programlı bir hedefle ABD'yi yakalamaya çalışacak. ABD, son yıllarda hızlı bir ekonomik büyüme yaşıyor. Yıllık ortalama büyüme hızının yüzde 56 civannda olduğu söyleniyor. Bu kadar büyük bir ekonominin bu tempoyla büyümesi, ABD'nin dünya üzerindeki ekonomik egemenliğini daha da arttınyor. Geçenlerde yine bir haber vardı. Bu haberde, ABD'de zenginler arasındaki sıralamanın değıştiği görülüyordu. İlk sıralan artık petrolcüler, sanayiciler değil, bilişimciler almıştı. Yani bilgisayarcılar, iletişimciler ABD ekonomisinin en ön sıralanna Ekonomik Egemenliğin Yeni Biçimi yerieşmişlerdi. ABD ekonomisinin son dönemde olağanüstü canlılık göstermesinde, sanıyorum yeni iletişim ve bilgisayar teknolojisindeki dev sıçrama önemli birroloynamıştı. Bu büyük zenginleşme ve ekonomik gücün yeni sektörlere geçmesi, geçen yıllarda Clinton'a karşı ABD'de yürütülen kampanyanın da sanırım temel nedeniydi. Bu kampanyanın Clinton'ı yoketmek yerine, tersine, prestijini daha da arttıran sonuçlar vermesi, belki de yeni ekonomik değişiklikti. Ancak şurası kesin, artık ABD'nin dünya üzerindeki ekonomik egemenlik biçimi değişiyor. Eskiden silah sanayii, petrol gibi sektörler, ABD'nin dünyadaki siyasi ve ekonomik egemenliğinin dayandığı ekonomik biçimlerdi. Şimdi ise ABD ekonomisine büyük ölçüde yön veren ve egemenlik kuran sektörler, bilgiye dayalı sektörler. Ekonomi uzmanlan, ABD ekonomisinde son yıllardaki canlanmanın arkasında bilgisayar, Intemet, haberleşme ve eğitim gibi sektörlerin önemli rol oynadığını söylüyorlar. Zaten bunu çıplak gözle de görmek mümkün... Bu gelişme, dünyadada aynı doğrultuda gelişmelere neden oluyor. Omeğin Türkiye'de TurkceH'e yatınm yapan Çukurova Holding'in, Sabancı ve Koç Holding'i geride bıraktığı belirtildi. Internet, sonaylarda büyük holdingler arasında bir egemenlik savaşına dönüştü. Büyümek ve ayakta kalmak için iş dünyası, bilişim sektöründe kıran kırana bir savaş veriyor. ••• Bu hızlı değişim, dünyadaki siyasi ilişkileri ne yönde etkileyebilir. Geçmişte silaha, petrole dayalı ekonomik kavganın yerini bilgi sektörü alanındaki kavga mı alıyor? Artık bunun üzerinde düşünmenin zamanı gelmedi mi? Globalleşme yainızca sermayenin giderek merkeziteşmesini sağlamakla kalmıyor, ekonominin biçimini de değiştiriyor. ABD ekonomisinin ve buna bağlı olarak siyasetinin en önündeki güçlerin karakteri değişti. örneğin bir yazılım programı sahibi Bill Gates, ABD'nin ve dünyanın en büyük zengini. Bütün dünyanın sabahakşam