25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1MART2000ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA sayısı artacak • BRÜKSEL(AA)- NATO, Kosova'da görev yapan çokuluslu banş gücünün (KFOR) güçlendirilmesi ve NATO ûlkelerinin bölgedeki asker sayısının, geçen sonbaharda oldugu gibi 35 bine çıkanlması çağnsında bulundu. Kosova'nın kuzeyinde, SırpJar iJe Arnavutlar arasında yaşanan son gerginligin, NATO askeri yetkililerinin siyasi kanadı uyarmalanna neden olduğu, müttefîkJerden bölgedeki asker sayısını artırmalannın ve bu birimJerin değerlendirilmelerine kısıtlama getirraemelerinin istendiği kaydedildi. Kübalı diplomat açfek grevinde • HAVANA(AA>- ABD'den casusluk suçlamasıyla sınırdışı edildıkten sonra Kanada'nm Montreal kentine gönderilen Kübalı diplomat Jose ünperatori'nin açhk grevine başiadıgı bildirildi. Kiibalı dıplomatın eşi Raquel Fundora, kocasınuı, kendisine yönelik suçlamaya tatmin edici bir yanıt alıncaya kadar açlık grevi yapmaya kararlı olduğunu belirtti. ABD'den Cumartesi günü Kanada'ya sınırdışı edilen Kübalı dıplomatın hâlâ bu ülkede oldugu belirtildi. Yunanistan'da teröp • ATİNA(AA)- Yunanistan'ın Atina ve Selanik kentlerinde önceki gece ve dün sabaha karşı 4 bombah saldın düzenlendi. Ilk saldın, önceki gece Atina'nın Neo Iraküon senıtinde bir madencilik firmasırun bûrosunu hedef aldı. Maddi hasara yol açan saldınyı "Devrimci Hücre" adlı örgüt üstlendi. Aüna'da dün sabahın erken saatlerinde PASOK ve Yeni Demokrasi partilerinin Halandn semtindeki ' binalanna da bombalı ' J ~' T " saldınJar düzenlendi. Selanik'te girişilen bombalı saldında ise Yunanistan Telefon Şirketi'nin ıdare binası hafîf maddi hasara uğradı. Fransız üpçılar sokaklarıla • PARlS (AA) - Fransa'da devlet hastanelerinde çalışan sağlık görevlileri, hükümetin sağlık politikasını protesto etmek amacıyla dün Paris'te yine sokakJara döküldüler. Gösteriye katılan sağlık görevlileri, hükümetin hastaneler için daha fazla bütçe ayırmasını ve personel sağlamasını istiyorlar. Doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık ışcılennin katıldığı gösteride. çahşma saatJennin uzunluğu ve hükümetin aktif bir sağlık politikası geliştirememesi ahlan sloganlarla eleştirildi. H A o I l J R L E R dishab@cumhuriyet.com.tr 11 Avusturya'da koalisyon ortağı aşın sağcı FPÖ liderinin istifası kuşkuyla karşılandı Haider'den 'taktik istifa'Dış Haberter Servisi - Avusturya'da iktidara ortak olan astn sağcı Özgürlükçü Parti (FPÖ) lideri Jörg Haider'in önceki gece beklenmedik biçimde parti başkanlığından istifa ettiğıni açıklaması, Avusturya'da taktik olarak nıtelendirirken uluslararası topluluk da gelişmeyi kuşkuyla izliyor. Haider önceki gece düzenlediği basın toplantısında Başbakan VVolfgang Schüssel liderliğindeki Halkçı Parti (ÖVP) ile kurulan yeni koalisyon hükümetinin çalışmalannı engellememek için görevinden istifa ettiği açıldamış, yerine Parti Başkan Yarduncısı SusanneRiess-Pjısser'ın geçtiğini bildirmişti. Haider, Carinthia eyaletındeki valilik görevini sürdüreceğini belirtmişti. FPÖ'lü Adalet Bakanı Vfichel Krüger'ın de önceki gün sağlık nedenleriyle istifa ettiği bildirildi. Başbakan Schüssel, Haider'in istifasının bir taktik olmadığım öne sürdü. Schüssel, "Bunun bir oyun va da siyasa] manevra oldugunu sanmn orum. Bu durumun hükümet üzerindeki baskılan azahacağını umuyonım" dedi. Muhalefet, Haider'in istifasını siyasi bir manevra olarak nitelendirdi ve Nazi yanlısı ve ırkçı görüşleriyle dünyanın tepkisini çeken Haider'in ikridardan vazgeçme niyeti olmadığmı bildirdi. Yeşiller Partisi'nin lideri Alexander Van Der Beflen, Haider'in istifastnı aşın sağcı lidenn "tipik bir şakası • Avusturya muhalefeti ve uluslararası topluluk, FPÖ lideri Jörg Haider'in parti başkanlığından istifa etmesini siyasal bir manevra olarak nitelendiriyor. vç yeni bir hilesi" olarak yorumladı. Ana muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti Genel Sekreteri Atfred Gusenbauer, Haider istifa etse de lider oJarak kalacağını ve partinin dİ2ginlerini bırakmayacağını söyledi. Siyasal gözlemci Anton Petinka, "Haider başbakanuk peşinde ve hem partisi içinde hemde ülkede bir numara olmayı sürdürecek. Arök hükümetin doğnıdan bir parçası olmadığı için eleşujrüere AB ÇAIIŞMA GRUBU Atina'ya fonlar soruldu • Türkiye, Yunan diplomatlarla yapılan toplantıda, mali yardımlar konusunu gündeme getirdi. ANKARA (AA) - Turk ve Yu- nan diplomatlardan oluşan AB Ça- lışma Grubu'nun önceki gün ya- pılan ilk toplantısında Türkiye, kendisine vaat edilen mali yar- dımlar konusunu gündeme getir- di. Dıplonıaiik kaynaklardanedi- nilen bilgilere göre, Türk tarafi Yunan dıplomatlann yardnn öne- rilerine genel olarak sıcak bakar- ken AB Üe uyum sürecinde yapıl- ması gereken tüm bu çalısmalann, ancak gerekli mali yardımlann sağlanmasıyla mümkün olabile- ceğini vurguladı. Yunan dıplomatlar, gerekli fi- nansmanın MEDA programlann- dan sağlanabileceğinı belırtirken, Türk tarafi Yunan vetosu nedeniy- le yararlanılamayan gümrük bir- liği ve 4. mali protokol çercevesin- deki mali yardımlan da haürlattı. Verheugen'in ziyareti Öte yandan Ankara, gelecek hafta Türkiye'yi ziyaret edecek olan AB Komisyonu'nun genişle- meden sorumlu üyesi GünterVfer- heugen'dan da kendisine vaat edi- len mali yardımlara işlerlik ka- zandınlmasını isteyecek. Verheugen'dan, Avrupa strate- jisi kapsamında verilmesi gere- ken 150 milyon dolar ile Avrupa Yatınm Bankası'ndan alınması gereken 750milyon dolann bir an önce işler hale getirilmesinin iste- neceği öğrenildi. uğramadan daha rahat etkinük gösterecek" yorumunda bulundu. Haider'in istifası uluslararası topluluk tarafmdan da kuşkuyla izleniyor. lsrail, geri çektiği büyükelçisini Viyana'ya geri göndermeye niyeti olmadığını bıldırdi. Dışişleri Bakanbğı Sözcüsü Daniel Saada, "FPÖ koatisyonda kaldığı sürece karanmra değistinneycceğtz'' dedı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü James Rubin, istifanın "doğru yönde bir adını" oldugunu, ancak bunun koalisyon hükümetinin yarattığı kaygılan gidermediğini vurguladı. AB Dönem Başkanı Portekiz, AB-Avusturya ilişkiJerini normalleştirmek için acele etmeyeceklerini bildirdi. Başbakan Antonio Guterres, "Sonın Haider'in kişiligj değil, partisT dedi. AB'nin bu aşamada Avusturya'ya uygulanan diplomatik yaptınmlan kaldırmayı düşünmediği belirtiliyor. Isveç Dışişleri Bakanı Anna Undh, Haider'in istifasının, uluslararası baskının sonucu oldugunu, FPÖ zihniyetinin hâlâ iktidarda oldugunu söyledi. Belçika Dışişleri Bakanı Louis Michei de, Haider'in istifası için, "Baö'yı kandınnak için bir manevra" dedi. Michei, Viyana'ya yönelik yaptınmlannın gevşemeyeceğini sözlerine ekledi. Ingiltere Dışişleri Bakanlığı da, "ihtiyath" olunduğunu bildirdi. AÇIKLAMALARITARTIŞMA YARATAN JÖRG HAİDER 'Siyasette aktif olacağım'Dış Haberter Servia- Avusturya'da, Özgürlükçü Parti (FPÖ) liderliğinden istifa eden Jörg Haider, siyasette aktif olacağım belirtti. Parti liderliği ve Carinthia Valiligi görevini çok külfetli bulduğunu söyleyen Haider yaptığı açıklamada, "istifasıyta aym zamanda partideid bakaniana kendi deneümi atondaki knkbiar olmadığmı göstermek istediğini'' kaydetti. Partısınin hükümette bulunması nedeniyle uluslararası baskrya yanıt olarak istifa edip etmediğine yönelik soruya Haider, "Dış baskm kabul eOnryDrnm. Biz kendi kararlanmta kendimiz aüna auşkuthğutdaytz'' yanıtını verdi. Haider, istifasıyla koalisyonun görevinin mümkün oiduğunca pürüzsüz yerine getirilmesine yardımcı olmayı amaçladtğını belirtti. Cumhurbaşkanı, ülkesinin Ortadoğu politikasmın değişmediğini bildirdi Jospin'in gafi Fransa'yı karıştırdıDış Haberfcr Servisi-Geçen hafta Ku- düs'te, Güney Lübnan'daki lsrail işgali- ne karşı savaşan Hizbullah'ı 'teürist" ola- rak nitelendirerek Araplann büyük tep- kisini çeken Fransa Başbakam LJonel Jospin, dün ülkesinde de ağu- eleştiriler- le karşılaştı. Jospin, Batı Şena'daki Bir Zeit Üni- versitesi'ndeki Filıstinli ögrenciler tara- findan taşa tutuhnuş, başından hafif ya- ralanmıştı. Fransa Cumhurbaşkanı Jac- ques Chirac, Jospin'in sözlerine karşın Fransa'nm Ortadoğu politikasının değiş- mediğini bildirdi. Chirac, "FVaroa'nın Ortadoğu potiakasıdengefivetarafstzdır. Bu banşa bü>ük katiası olan bir pooti- kadır n değişnıev'ecektir'* dedi. Sağcılardan eleştiri yağmuru Sağcı RPR partısı Sözcüsü PatrickDe- vedjiaıu "Jospin e, Hizbullah'la iigili söz- lerinin birpoütikadeğişikliğimi yoksa bir hata mı oldugunu soracağım. Bir yanhş yaptiğuuzzaman küstahlık.vapmamanız ğereldr'' dedi. RPR mıllervekıh HerreLel- louche. Jospin'in başbakanhk rolüyle cumhurbaşkanı adaylığı rolünü birbirine kanştırdığuu söyled ve "Bu kadar has- sas bir konuyn puan kazanmak için kırt- lanamajsuıız" dedi. RPR grup başkanı Jean-Louis Debre,Jospin'in bir cümley- le Fransa'nnı banş için arabuluculuk yap- ma girişimini yok ettiğıni söyledi. Dı- şişleri Bakanı Hubert Vedrine de açıkla- malannda Fransa'nın Ortadoğu'daki ta- rafsızlık politikasmın değişmediğini vur- guladı. Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta dün de Jospin karşın gösteri yapıldı. BasındanyaralanrruştL ORUŞ/Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV Özel temsilcj Kıbrıs'ta De Soto Maraş'a gidecek • Annan'ın özel temsilcisi Alvaro de Soto, "ölü şehir" Mara$ ve Karpaz'da incelemelerde bulunacak. REŞATAKAR LEFKOŞA - Kıbns sorununun çözü- münü amaçlayan 3. tur dolaylı görüşme- ler öncesinde Kıbns'a gelen Birleaniş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbns Özel Temsilcisi Alvaro de Soto, bir haftalık zi- yareti sırasında toprak konusuna ağırlık verecek. BM Kıbns Banş Gücü (UN- FICYP) Sözcüsü Charks Gauikin, özel temsilci de Soto'nun gerek güney Kıb- ns'ta gerek Kuzey Kıbns'ta çok geniş kap- samlıgörüşmelerde bulunacağını belirtir- ken, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taşile resmi görüşmenin pazartesi günü sa- at 11 'de gerçekleşeceğini açıkladı. Rum lider Glafkos Kkrides'in yanı sı- ra GKRY Dışişlen Bakam Yannakis Ka- suilides ve Rum siyasi parti liderleriyle görüşecek olan de özel temsilci, aynı şe- kilde KKTC'deki siyasi parti yetkilileriy- le de ayn ayn görüşecek. 'ölu Şehir'e özel gezi Birhaftahk Kıbns ziyareti sırasuıda top- rak konusundaki incelemelere ağnlık ve- recek olan BM Genel Sekreteri Kofi An- nan'ırı özel temsilcisi de Soto, bu çerçe- vede kapalı Maraş kentini de gezecek. Yabancı dıplomatlann "ölû şehir" ola- rak nitelediği Maraş kentindeki inceleme- lerden sonra Karpaz'ı ziyaret edecek olan Alvaro de Soto'nun toprakkonusuna ağır- lık vermesi Rum tarafında ciddi tarhsma- lara yol açtı. Siyasi kaynaklar, KKTC'de uygulanan ekonomik ambargonun kaldı- nlması karşılığında Maraş'm Rumlara ia- desinin gündemde oldugunu, Karpaz'ın ise yıllardan beri "kanton böJge" olarak dü- şünüldüğüne işaret ederek mayıstaki 3. tur görüşmelen öncesinde çok şeyin açıklık kazanacağına dikkat çekiyorlar. De Soto, yoğun temaslan sırasında BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi ülkelerin Kıbns'taki büyükelçileri ile de görüşecek ve 8 Mart'ta bir basın toplantısı düzen- ledikten sonra adadan aynlacak. • Pakistan 1947'de Islam adtna tek modern devletti. Islama dayalı ayn bir anayurt isteği, çağdaş tarihte, böy- lece, ilk kez yer alıyordu. 0 yılın Ra- mazan ayının en son cuma günün- de, kurucu baba Cinnah Genef Vali oldu. Devlet eski Hint Müslümanla- nnın oldukça kalabalık bir bölümünün devletiydi ama, bayraktaki yaygın ye- şilin yanındaki ince beyazın simge- lediği gibi, Müslüman olmayan yüz- de 5 de kalmıştı. Bundan böyle kom- şu Hindistan'daki en büyük azınlık da geride kalan milyonlarca Müslü- mandı. 1947'dekibölünmeninsınınn her iki yanında kalabalık din azınlık- lan bırakması kaçınılmazdı. Cinnah, Kurucu Meclis'te bağım- sızlıktan üç gün önce, 11 Ağustos'ta, yaptığı konuşmadaşunlan söytemiş- ti: "Dilediğiniz dine, kasta sahip ola- bilirsiniz. Bunun devlet işleriyle hiç- birilgisiyoktur. Tümümüzdevtetineşit yurttaşlanyız. Zamanla Hindular ve Müs/ümanlar, din herinsanın kişisel inancını ilgilendirdiği için dinselan- lamda değil, ama devletinyurttaşla- n olarak siyasal anlamda, Hindu ve Müslüman dıye aynlmayacaklardır." Bu sözler laikliğe, yani çağdaşlığa açılan bir umut ışığıydı. Büyük Cin- nah "1948'de öldü. Pakistan'ın laiklik açılanndan aldığı yol gösteriyor ki, bu düşünceler Cinnah'la birlikte gömüldü. Sonrakiler Islam'a tüm sorunlann çözümü ö'rye baktılar. Oysa, ulema şeriat düzenini Cin- nah'a da önerdiğinde önderin tepki- si şuydu- "Hangi grubun şeriatı?" Laiklik kolay bir iş değil! Bu inancı yasal temele oturtan Hindistan'da kurucu baba Nehru, ülkenin çeşitli- liği kapsayan binlerce yıllık geçmi- şinde ImparatorAsoka ve Türk - Mo- ğol Sultanı Ekber'in hoşgörüsünden hareketle, laikliği anayasanın biride- otojisi yapmak istemişti. Hindistan'da bile önder kadro bu — — — kavramdan aynı şeyi anlamıyor, bazılan yal- nızca din ve devlet iş- lerininaynlmasını yeter- li göruyordu. 1947 ön- cesi Hindistan'da din temeline dayalı "iki ulus" teorisini, aslında, Cinnah'tan önce bazj ırkçı Hindu çevreleri ortaya atmıştı. Pa- kistan'ı kuran Müslüman Cemiyeti Partisi 1906'da oluşturulduğunda tüm Hintlilere sesleniyordu, yalnız Müslümanlara değil. Müslümanlar için ayn devlet görüşü 1940'da La- hor toplantısında resmilik kazandı. Müslüman toprak ağası ve işadamı Hindu ve Sikh rekabetinden de ko- runmuş olacaktı. Bu aynmın karşı- Pakistan'da Islam lıklı kıyımlara yol açtığı bilinir. Gitgide köklesen din, etnik bölün- meleri engelleyemedi. Doğu Bengal, 1971'de bağıms<z Bangladeş oldu. Toplum Ahmedileri Müslümandan saymadı; Hindistan'dan göçen "Mu- hacirieri bir türlü benimseyemedi. Sind'de büyük bir toprak ağası olan Z. A. Butto "sosyalizm" dediği şe- yin başına "Islam" sözcüğünü koy- Cinnah'tan sonrakiler Islamı "çözüm" olarak gördüler. Şeriat kendisine önerildiğinde Cinnah'ın tepkisiyse şu olmuştu: Hangi grubun şeriatı? makzoaındaydı. Ingiliz Kurmay Aka- demisi yetiştirmesi General Eyöp Han gibi Batılı görünümlülerin yerle- rini General Ziya örneği tutucular alınca, "Nizam-ı Mustafa", yani Pey- gamber'in düzeni ve şeriat açıkça iîeri bir hedef oldu. Her alanda "Hat-tı Imam", yani Humeyni'nin çizgisi uygulanacaktı. Çalışma saatlerinde ve daire baş- kanlannın imamlığında namaza gidi- lecek, ek şeriat mahkemeteri kurula- cak, bunlann kararlan temyiz olunmayacak, alkol alma, hır- sızlık ve zina gibi suçlar için "hu- dut" cezalan verilecek, örneğin hırsızın (ince elenip sık dokuduktan sonra) eli kesilecek, kadmlar tepe- den tımağa "çadtr" giymeye ve pe- çe takmaya itifecek, kız-erkek bir ara- da okumayacak, Islami Ideokjji Ku- rumu tüm yasalan Kuran ve sünne- te uygunluklan açısından elden ge- çirecek, dersler ve ders kitaplan da aynı ölçülere bağlı kalacak, televiz- yon ve radyo kurumlan programlan- ıı . nı Islami ögretiye göre düzenleyecekler, "Mü- selman-ı Pâkbâz" yan- kılanyla yeterince Müs- lüman olmayanlardan hiç değilse bazılannın işlerine son verilip yer- lerine 'dinı daha da bûtûnler' getiri- lecekti. 1988'de şeriat ülkenin en yü- ce yasası ilan edildi. Bu gidişe muhalefet kaçınılmazdı. Baalan dinci diktatörGeneralZıya'nn gerici, antidemokratik ve kadın hak- lan düşmanı oldugunu söylüyorlardı. İslampesendler" de tam karşrtı, ya- pılanlan az buluyorlardı. Esrariı bir uçak patlamasıyla öldüğünde, bir- çok çevre buna bir "çözüm" gözüy- le baktı. Onu izleyenter geriye dörte- mfyoflardı. Seçimle iktidara gelen Be^ nazir Butto'nun ilk işi Mekke'de (kı- sa hacılık sayılan) umrayı yapmak ol- du; ne şeriat mahkemelerini kaldırdı, ne "hudut" yasalanna el atabildi. Bugünkü Pakistan, ülkeyi bir şid- det toplumuna dönüştüren radikal Islarnalann cennetidir. Gençliğin "eği- timinde" dahafazla ağırlığı olan med- resetersilahlann da kolayca girdiği bi- rer "cihad"merkezidir. Artık "özelor- dular" niteliği kazanmış olan silahlı gruplar, bizde Hizbullah örneğinde görülenden çok daha ciddi ve açık bi- çimde, muhalifieri ve rakipleriyle göz- ler önünde hesaplaşmaktadıriar. Af- ganistan kökenli ve "mucan/r"yafta- lı paralı askerler, astronomik uyuştu- rucu gelirferinden de dev nasiplerini alarak, Pakistan toplumunu sozüm ona din adına daha da çökertme yo- lundadırlar, Taliban'a özenen örgüt- lü, paralı ve silahlı medrese mezun- lan artık evlere girmekte ve (televiz- yon, kaset ve bazı kitaplar gibO 'Isla- mi olmayan' ne görürlerse tahrip et- mektedirler. Ömeğin, Malakana böl- gesinden de sorumlu Birinci Bakan "Inşallah tüm Islam dünyasında şe- riatın uygulanmasında ömekyer biz olacağız" demiştir. Neredesin Cin- nah? Neredesin aklıselim? Nerede- sin hoşgörünün en ufak kınntısj? PORTRELBt CumhuHyef k ı t a p l a r ı Deniz Gezmış, Yaşar Kemal, Aziz Nesın, Yılmaz Güney, M.Ali i^rbar. Sabahattin Alı, Fıkret Oryam, Panayot Abacı, Lefter ve... Bu kitapta onlann öyküJerinı okuyacaksınız. Bütün bu portrelerin. birdönemin güzel birresmim \erecegine mamyoruz. Bazılannj yakifldan tanıdınız, bazılannın adını ise hıç duymadınız. Onlar bizı bıze anlatıyor. Bir dönemin tanıklıgını da içeren bu portreleri beğeneceğinizı umuyoruz r jT CumhurİYet Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 Jt^. kitapkulubû (34334)Cağaloğiu-!stanbuî Tel- (212)514 01 96 2000 YILJNIN E|İĞ|NDE AVRUPA VE TÜRKİYE CumhuHyef k i t a p l a n Faruk Şen ve ekibi, elinizdeki kitabında 1999 yılının sonu itibariyle yaptığı ve 1998'i de kapsayan araştırmalardan yola çıkarak Türkiye, Almanya, Avrupa Bıriiği, Avrupa 'dakı Türk Toplumu ve diğer alanlardaki somut olgulan sorguluyor. Çağ Pazarlama A.Ş. Türtocağı Cad. No:39/41 (34334|Cağaloğıu-!stanbul Tel- (212)514 01 96. kîtap kul Radyo, televizyon, gazete, dergi gibi çeşitli basuı yayın organlannda ve kitaplarda rastlanan dil yanlışlannı eleştirmekle yetinmeyip düzelten bir kitap. Bu kitabı aldıktan sonra kitaplığımza kaldırmayuı. Btfakın ortalık yerde dursun. Yarannı göreceksiniz. u u y Cag Pazarlama A.Ş. Türfcocağı Cad. No:39/41 ^ kitap kulûbû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Te): (212)514 01 96 Değerli yazarımız, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Kaya Özsezginin oğlu •• Emre Ozsezgin yitirdik. Kederli ailesine ve dostlarına başsağlığı dileriz. KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK KÜÇÜKÇEKMECE1. ASÜYE HÜKUK HÂKtMLİĞI'NDEN 1998/1271 Esas Davacı Ömer Dede taranndan davalı Nejla Dede aleyhine ikame olunan boşamna davasının veriJen ra karan gereğınce: Zeytınburau Merter Mahallesı hızü tramvay ıstasyonu, Çeşme Sokak No: 15 Zey- mburnu adresınde oturduğu bıldınlen davalı Nejla Dede'ye bu adresıne tebligat yapılamamış ve zabı- a araşnrmasında da adresı tespıt edıleraedığınden duruşmanın yapüacağı 24.4.2000 günü saat 9.00'da nzzat duruşmaa gelmesı veya kendını bir vekıile temsıl etnrip deüüennı ve diyeceklenni bildinnesi- ıe. aksı takdırde yokluğunda karar venleceğı iiaa olunur 232.2000 TERCAN KAIMSTRO HÂKİMLÎĞİ'NDEN Esas 1993 12 Karar- 1998,12 Mahkememızın yukanda esas \ e karar numarası >azılı dava dosyası karara bağlanmıs olup dava koousu olan 409 ve 556 parsellenn davacılar Hasan Lludağ. Dursun Lludag'ın adlanna tescılme karar venlmıştır. Dava ko- nusu parsellenn mâlık tuîulan tutanakda malık hanesmde Hasan Polat'm ısmı olup karann bu şahsa teblıği ge- retanektedır. Tûm aramalara rağmen Hasan Polai bulunmavıp adresı de meçhul olduğundaa Terean Kadastro Mahkemesi'tun 3 9.1998 tanhve 1993 12 esas, 1998,12 karar sayılı karann Hasan Polata tebljgı yenne kâin) ol- rnak ûzere ilanen tebli| olunur. Basın: 6491 NÂZIM HİKMET KÜLTÛR VE SANAT VAKFI Kültür ve Sanat Akşamları/11 Söyleşi: Sanatçı, Vaşanıı ve Yapıtlan TarıkAkan, Ataol Behramoğlu, Halil Ergün 2 Mart 2000 Perşembe, saat: 18.30 Nâzım Hikmet Vakfı Kültür Merkezi Sıraselviler Cad. 48/1 Taksim Tel: (212) 252 63 14 - 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle