Katalog

2 6 ŞUBAT 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Taşkın: Siyanür yasaklansın • İZMİR(Cumhuriyet Bürosu) - Izmır'in Bergama ılçesınde kurulu Pergamon Deraeğı Başkanı Sefa Taşkın, Türkiye'de siyanürlü altın madenlerini işletmenin yasaklanması gerektiğini belirterek "Siyanür hayaleti Türkiye'nin üzerinden çekip gıtmelidir" dedi. Taşkın, yaptığı yazılı açıkJamada, Tuna Nehn'ni kirleten Romanya'daki siyanürlü altın madeni ile Bergama'daki maden tesisinin aynı yapıda olduğunu belirterek, Avrupa Parlamentosu'nun olaya el koyduğunu söyledı. Avrupa'da siyanür kullanılan altın madenlerini yasaklamak içın hazırlık yapıldığına işaret eden Taşkın, Bergama'da, Uşak Eşme'de, Gümüşhane'de, Çanakkale Çan'da ve Artvın'ndeki siyanürlü altın madenlerinin ışletılmesinin yasakJanmasını istedi. 'Araştirma yaşamşekli olmalı' • S1VAS (Cumhuriyet)- Cumhuriyet Üniversıtesi'nin 25. kunıluş yıldönümü etkınlıklen kapsamında Sıvas'a gelen Prof. Dr. Erdal tnönü, Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) binde 5'inin araştırma bütçesıne aynlmasının vetersiz olduğunu söyledi. Inönü, ünıversite sayısının arttınlarak araştırma yapmanın yaşam şekline dönüştürülmesi gerektiğını vurguladı. Prof. Dr. Erdal Inönü, "Cumhuriyet Döneminde Bilım Politikalan" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bilim araştırmalan konusunda 27'inci sıradan 25'inci sıraya, Yunanistan ve Norveç'i geçerek geldiğıni, Avrupa ülkelerinın bilim başansına ulaşma yönünde atılımlar yapıldığını belırtti. SSK Kanunu'nda değişiUik • ANKARA(AA)-17 Ağustos 1999 ve daha sonra meydana gelen depremler sonucunda yaralanan veya sakat kalanlara verilecek protez, ortez, araç ve gereç bedellen için katılım payı alınmayacak. 4447 sayılı Kanun ıle Sosyal SigortaJar Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Karamame, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre 17 Ağustos tarihinde ve daha sonra meydana gelen depremler sonucu malul kalan sigortalı veya iştirakçileri ile ölen sigortalı veya iştirakçilerin hak sahıplerine, en az 360 gün pnm veya 12 aylık pnm veya kesenek ödemiş ve her ne ad alhnda olursa olsun sosyal güvenlik kurumlanndan aylık veya gelir almamak şartıyla ilgili kanunlarda öngörülen prim veya kesenek ödeme süresı aranmaksızm ilgili kurumca kendi mevzuatına göre aylık bağlanacak. Reklamlar ve çocuklar • GAZİANTEP(AA)- Türk Standartlan Enstitüsü (TSE) Gazıantep Bölge Müdürü Ahmet Önde, aılelerin, reklamlann çocuklar üzennde yaratabileceği olumsuzluklan dengeleme ve onlan yönlendırmede etkih olabileceklerini söyledı. Tüketıme ılişkin ana-baba çocuk tartışmasının, çocuğun reklamını gördüğü üriinü ıstemesı sonucu başladığmı belirten Önde, bu tür anlaşmazlıklarm doğal olduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı ile Verem Savaş Dairesi, hastalıkla savaşta uyulacak ortak ve kesin kurallan belirliyor Verem içinulusalprogramtstanbul Haber Servisi - Dünyada her 10 saniyede bu- kişıyı öldüren, Türkiye'de ise tüm ölümler arasmda 5. sırayı alan veremi kontrol altına almak için yeniden bir ulusal program başlatılıyor. Tüberküloz (verem) tanı ve tedavisi ile uğraşan tüm kurum ve kuruluşlar arasmda eşgüdümü sağlayacak sistem, şimdilik Sağlık Bakanlığı'nda orga- nizasyon aşamasında. Bu sistemle tüm tü- berküloz hastalanna uygulanması zorunlu klasik resmi bir tedavi belirleniyor. Sağlık Bakanlığı ve Verem Savaş Daire- si daha önce hazırladığı 'Tüberkülozun Koatroiü' kitapçığmı tüberkülozla uğraşan üniversiteler, eğitim hastaneleri, meslek odalan ve bilim adamlanna gönderdi. Ba- kanlık, bilim adamlannın fikirleri ve çahş- malan doğrultusunda geliştireceği kitapçık- la 'tüberkülozla savaşta uyulacak ortak ve kesin kurallan' belırleyecek. Böylece tü- berküloz tanı ve tedavisiyle ilgili tüm kuru- luş ve kurumlar arasındaki eşgüdüm soru- nu çözülmüş olacak. Bakanlığa görüşlerini bildiren Yedikule Göğüs Hastahklan Hastanesi Başhekimi Saadettin Çıknkçıoğhı, hastalığın, 100 yılı aşkm süredır etkenınin bilinmesi, 70-80 yıl- dır etkilı aşısmm bulunması, 30-35 yıldır da etkili tedavisinın olmasına karşm dünya ve Türkiye'de hâlâ sorun olarak devam ettiği- ni belirtti. 300 yatağa sahip hastanede, nor- mal şartlarda yataklann yüzde 60-70'ini tü- berkülozlu hastalara ayırdıklannı kaydeden Çıknkçıoğlu, "Ancak akciğer kanseri ak- ciğer zan hastanğL. asöm, kronik bronşit gi- bi göğüs hastahklannda arbş var. Tüberkü- loz hastalannın yatak kapasitesini böyle du- nımlarda yüzde 4ü"lara indirmek zorunda kabyoruz" dedi. Hastalıflın belirtllerl Hastalıgm çok kolay bulaşüğmı söyleyen Doç. Çıknkçıoğlu, enfeksiyon yayma duru- mundaki kişinin öksürük ya da hapşınğıy- la havaya yüz binlerce damlacık çekirdeği saçıldığını, bir damlacık çekirdeğinin için- de bulunan iki üç basilin, bağışıklık siste- mi kınk insanlann havayı solumasıyla has- talığı bulaştırdığını anlattı. Hastalığın genel belirtilerinı, 'iştahsızhk, halsizlik, zayıilama, çabuk yorulma, gece terlemesi, akşama doğru yükselen ateş, ge- ce ateş düşmesi nedenryle biraz terieme' ola- rak sıralayan Çıknkçıoğlu, hastalığın solu- numsal belirtilerinin ise 'kuru kesik öksü- rük, balgam çıkarma, içinde çizgi şeklinde- Id kan oian balgam ya da tamamen kanh bal- gam'' olduğunu kaydettı. Üç haftadan fazla genel belirtıler ile bir- likte kesihneyen öksürüğün göriilmesi ha- linde hastaneye gitmenin önemim vurgula- yan Çıknkçıoğlu, "Çünküönemliolan, has- talığın tedavisine erken başlamak, aynı za- manda da hastanın diğer enfekte edeceği hastalan korumaktu-" dıye konuştu. Teda- vide en çok dıkkat edilmesı gerekenın, has- talann düzenlı ilaç kullanmalan olduğuna dikkat çeken Çıknkçıoğlu, pratikte karşılaş- Oklan en büyük sıkıntmın, 2 aylık tedavile- ri sonunda hastalann kendilenni iyi hisse- derek ilaçlanpı kesmeleri olduğunu söyle- di. " Hastalar ilacı kendi başına kestikleri, ye- terli süre kuUannıadıklan için hastahkyeni- den oluşur. Düzensiz ilaç kullanılmasına bağlı olarak da, kullanılan ilaçlara direnç geoşir. O zaman ilaca dirençli tüberküloz (MDR) hastahğı oluşur ki bu defa etkfleri da- ha az, pahah, bulunması zorolan minörilaç- (îulerı • Ser«ı • Atnlve • Sanatcvı . Heybeiiada Göğüs Hastahklan Hastanesf nde yatan hastalann yüzde 15'i daha önce tedavi görmediği halde dirençli tüberküloza yaka- lannuş. Doç. SaygL, bu hastalann tedavisi daha zor oiduğu için hastanede 3 yıl önce 'Direnç Konseyi' oluşturulduğumı biktirdi. JL edikule Göğüs Hastahklan Hastanesi Başhekimi Saadettin Çıknkçıoğlu, hastalığın 100 yılı aşkın süredir bilihmesine karşın dünyada ve Türkiye'de hâlâ sorun olarak devam ettiğini belirtti. Heybeiiada Göğüs Hastalıklan Hastanesi Başhekimi Doç. Atilla Saygı da, tüberküloz hastalannın tedavisi ile uğraşan tüm sağlık çalışanlannın da , psk grubundaluüunduğuna dikkat çekfi. 1950'den sonra başlayan 'L'lusal Tüber- küloz Programı'nın. 1960'lıyıllardadevlet desteğıyle yürütüldüğünü ve bu yıllarda hastalığın bulaşmasında ileri derecede azal- ma olduğunu belirten Çıknkçıoğlu, "19801i yıllardan sonra ulusal programda bir gev- şeklikotmuş.Şimdibirtâiamaksakhklaryü- zünden tüberküloz hastalannın sadece yüz- de 20'si tedavi edilebilrvor" dedi. Kayıt ıhbar sıstemimn yetersizliği nede- myle hastalann yetennce ıztenemediğıni kaydeden Çıknkçıoğlu, özellikle hasta aile- si ve temaslılann taranması gerektığini söy- ledi. Tüberkülozla ilgili tüm çahşmalann tek merkezden yönetilmesi gerektiğini kayde- den Çıknkçıoğlu, tedavi bittikten sonra has- talığın 3,6,12 ve 24. aylannda da hastanın kontrol edilmesı gerektiğini söyledi. Çıknk- çıoğlu, belli aralıklarla taranması gereken risk gruplannı şöyle sıraladı: "Sürekli olarak kapalı ve havasız yerier- Doç. Saadettin Çıknkçıoğju larla tedaviye başlanır" şeklinde konuşan Çıknkçıoğlu, üç büyük ilde sadece MDR hastalannın tedavi edileceği hastanelerin belirlenmesinı istedi. Yeni tüberküloza ya- kalanmış hastayı tedavi etmenin çok önem- li olduğunu da söyleyen Çıknkçıoğlu, şöy- le devam etti: "Ancak MDR'Ii hastalan uzun süre de yafıramadtgımıy için hastaneden çıknktan sonra yeşil karb, sağlık güvencesi ounayan MDR'li hastalar ilaç temininde güçlük ya- şadıklan için tedavilerini yanm bırakıyor- lar." 'Laboratuvarlar arttırılmalı' Çıknkçıoğlu, direnç sorununun çözü- münde, direnç testlerinin doğru yansıtılma- sı için referans bakteriyoloji laboratuvarla- n yanı, merkezi bir bakteriyoloji laboratu- vannın özellikle 3 büyük ilde kurulması ge- rektığrni anlattı. de bir arada bulunanlar (konfeksiyon atöl- yeleri, huzurevleri, cezaevleri) gibi, şeker hastalan, kan ve lenf bezi tedavisi görenler, kreşlerdeki çocuklar." Yatak yeterslz Hastanelerde öncelikle genel durumu bo- zuk, hastalığı çok ilerlemiş, kanaması olan, ilaç alerjisi olan, şeker, karaciğer, böbrek yetmezliği ile birlikte tüberkülozu olan, uyum ve iletişim zorluğu olan tüberküloz- lu hastalan yatırdıklannı anlatan Çıknkçı- oğlu, "Yatak kapasitemiz yetmiyor. Göğüs hastahklan hastanelerinde organizasyonun iyi sağlanması ya da dirençli rüberkülozla- nn az önce anlattığımız gibi belli bölge has- tanelerinde tedavi edilmesi gerek" şeklinde konuştu. Doç. Çıknkçıoğlu, Verem Savaş dispanserlerinin laboratuvar, personel, uz- man, göğüs hastalıklan hekiini açısmdan eksikliklenn gıderilmesi, daha aknfhale ge- tirilmesi gerektiğini de belirtti. Heybeiiada Göğüs Hastalıklan Hastane- si Başhekimi Doç. Atilla Saygı da, tüberkü- loz hastalannın tedavisi ile uğraşan tüm sağ- lık çalışanlannın risk grubunda bulundu- ğuna dikkat çekti. Türkiye'de yetersiz teda- vi nedenı ile tüberküloz ölümlerinin azaldı- ğını, ancak kronik ve dirençli tüberküloz hastalannın sayısının arttığına dikkat çeken Saygı, "Infeksiyon havuzunun büyümesi ne- denryle de tehlike artmıştır. MDR'nin teda- visi, mikrop temizlendikten sonra ild yıl sü- nıyor. Hastahğın maliyeti, 20 bin dolar ile 100 bin dolar arasuıda değişiyor. MDR'nin maliyeti. normal tüberkülozun 100 katın- dan daha fazla" diye konuştu. Hastanede yatan tüberküloz hastalannın yüzde 15'ınin daha önce tedavi görmediği halde dirençli tüberküloza yakalanmış kışi- lerden oluştuğunu, yanı çok ilaca dirençli tüberkülozlu birinden hastalığı kaptıklannı beluten Saygı, "Yüzde 30'u da vanhş teda- vi yüzünden, normal tüberkülozu, dirençli tüberküloza dönüşmüş hastalardan oluşu- yor" dedi MDR'yı bu konuda uzmanlaşmış kışilerin tedavi etmesi gerektiğini kayde- den Saygı, şöyle devam etti: "Bunlar için ayn hastaneler tahsis edildi- ğhıde, hem dirençli hastalar diğerlerinden izole edilnüş ohır, hem sayılan beHrlenmiş olur. hem de imkânlar belli yerierdeki di- rençli tüberkülozlara yönlendirilmiş olur. Belli tedbirlerin uygulanması da sağlandı- ğmdan hastalann keyiflerince ilaç kullan- malan önlenmiş olur." Heybeiiada Göğüs Hastalıklan Hastane- si'nde dirençli tüberküloz için 3 yıl önce bir 'Direnç Konseyi' oluşturduklannı söyle- yen Saygı, bu konseyde, çok ilaca dirençli tüberküloz hastalannın konseye takdım edildiğıni, ardından konseyde hastamn du- rumuna göre tedavisine karar verildiğini be- lirtti. BHdirlm zorunlu Özel, tüzel tüm hekimler ve sağlık kuru- luşlannın tüberkülozlu hastayı 11 Sağlık Müdürlüğü'ne bıldırmekle yükümlü oldu- ğunu vurgulayan Saygı, aksı halde 3-6 ay hapis ve 3 aya dek meslekten men cezası alacaklannı kaydettı. Saygı, "Özel, tüzel tüm hekimler ve sağ- hk kuruluşlan, hastamn adını ve adresini bir hafla içinde il sağlıkmü dürhlğüne bfldir- mekzonındadu-" dedi. Saygı, tüm sağlık çalışanlan, hastal* ve halkın süreklı olarak eğitilmesi gerektiğini vurgulayarak önerilerini şöyle sıraladı: "Bilgisavar iletişim ağı kullamlarak ülke çapuıda veriler toplanmah. Tüberküloz ilaç- lan özel reçete ileverihneu. Bu hastalıkla uğ- raşan uzmanlaşmış merkezkr ciddi bir şe- kflde ve sürekli ilaç, alet, mali açıdan destek- lenmeU, sağlık çahşanlanm hastahktan ko- ruyucu tedbûier aJınmabdır(öze) ultraviyo- le lambalar, özel maskeler, negatif basınçlı odalar)." Saygı, 'meme tüberkülozlu' ineklerin sü- tünün kaynatılmadan içilmesi ile de tüber- külozun bulaşabileceğini kaydederek has- talığın, toz toprak ile hastanın eşyalan ile aynı kaptan yemek yeme ile bulaşmadığmı da vurguladı. Yüzde 80-90 oranında akci- ğerlerde görülen hastalığın beyin ve zan, lenf bezlen, kemikler, böbrek bezleri gibi birçok bölgenin sistemini bozduğunu söy- leyen Saygı, beslenme, iklım, dinlenme fak- törlerinin bilınenin aksine önemsız ol- duğunu kaydetti. (0212ı 293 S9 7S(3Hatl DÜNYADA DOTS YÖNTEMİ ERKAN ÖZDİLEK Resim Sergisi 18Şubat-14Mart2000 KAŞGALERİ AbKJen Hümyet Cad No 151 ŞişS Tel 247 11 85 Fax 230 25 79 ARLES A T E V 1 REYHAN ABACIOĞLU Resım Sergısı I Mafl'akadarızfcnebılır Ignp Sok No 24 Fenerbahçe - Tel 345 11 62 Pazar gunlerı açıktır riODİ HA1JSKARAKUST Resim Sergisi 21 Şubat - 9 Mart2000 Vahkonagı Cd. Pasaı 73 Nışanlaşı Tel: (212) 225 23 37 ADNAN YAL1MRESİM SERGİSİ 1 Şubat - 11 Mart 2000 NELLİ ı Sınlt B»ı I Atıye Sokak Uzay Ap V2 Teşvıkıye 80200 teönbul •Te(J Tax 0212-227 73 75 ÜMİT YAŞAR SANAT GALERİSİ EMELVARDARRESİyVl SERGİSİ 27 Şubat - 24 Mart 2000 Açılış: 27 Şubat Pazar Saat: 16.00-20.00 Bağdat Cd. Rıfat Bey Sk. No: 293/3 Göztepe Tel: (0-216) 411 35 01 Üllll EILEIİS! "YERLİMALr SERGİSİ GÜLÇİN AKSOY NANCYATAKAN ANTONİOCOSENTİNO MEMEDERDENER GÜL ILGAZ KENT RAZİYE KUBAT NERİMAN POLAT MARİA SEZER İRFAN ÖNÜRMEN 15 Şubat - İS Mart 2000 'aar gira lanç lwjm 1100-19 00 arası açıâsr Istıkla! U IPam =asa}i D 203 Beyoğfc Tel (K1Z)2«1SH F» (R12) 2441t83 ZEYNEP YUKSEL 24 Şubat - 14 Mart 2000 ADTİSANŞAKAYIK SOKAK NO 54/1 NIŞANTAŞI / TH 247 90 81 www artısanıstanbu! cotn HAKKI ANLI 4 Şubat - 4 Mart 2000 • MİNE SANAT GALERİSİ @ 5 W Tel 345 64 40 • F»ı 346 7810 muhsin bilyap (akademik - dıf ı) resim atelyesi daimi sergisi sarraf ali »ok. no-.27 moda kadıköy » Uh 33O »1 10 'NEVZEMIN 14 ^SANAT GALERİSİ •1999- ATIL YALKUT "Alacakaranlık Fotoğrafları" Sergisi 25 Şubat -15 Mart 2000 y NevzcnvnSk 14/lKodıluiy «1300 ISTANIUL TtlTTa» 0716 330 88 02 b«tııw@)ıolm«il com «w» bglenlnlıııef com Galenmız pazar gjnG dışında herg^n 10 30 18 30 saatlen aras' açıklır SANAT GALERİSİ Ergin İNAN Mehmet GÜLERYÜZ KOMET ÖmerULUÇ Utku VARLIK Karma Resım Sergisi 19 Şubat-5 Mart 2000 Pazar gûnfen 10 00-19 00 araaaçrigır Alaşehır Bulvan Ata 4-1 Çarşı N 12 Alaşehır-Kozya'ağLİSTANBUL Tel 456 04 58 doku saıuûgalerileri CETINKAYA H.Salon ALİ DEMIR RESİM SERGİLERİ 24 ŞUBAT - 9 MART 2000 Ihlamur Teşvikıye Yolu (Av. Sureyya Ağaoğlu Sok.) No: 4 / 2-3-4 Tel: (0212) 246 24 96 Tel / Fax (0212) 246 38 42 Teşvikıye - İSTANBUL. galeri BİNVIL Yeni Binyıla girerken Çağdaş Türk Sanatı Erdal ALANTAR ÖzdemirALTAN GökhanANlAĞAN Koray ARİS ZeklAKSLAN MustafaATA Femıh BAŞAGA Zahit BÜYÜKIŞLEYEN DevrinEUİL Mehmet GÛLER ErgiııİNAN ZeloiORMANCI Abdurrahman ÖZTOPRAK YusırfTAKTAK ÖmerULUÇ Utku VARLIK Sergi sonu: 3 Mart 2000 Zeytmoglu Cd Akattar Kuituf Merkezı No8 80630 MSlar- İSTANBUL Tet 0212 280 94 41-282 87 65-282 94 48 Fax 02123250397 *wc gatenbınyıl com tr ( S "kapılar açıldı 2" kacSrHASAN valantinlfŞENKOF * ınuriYAKUPOV « Resim Sergisi -» 1İR2000 Z ESTET SANAT GALEfflSI — Vdıkoragı Mm Kemai Ûke Cad. Zûmni Apt 15Mşartaş -Isönbıi Tel (0212)2254677 Fax (0212)247 2642 www estetsanatgalensı com e-maıl estet@estelsanalgalensı Gözetim oltında tedavi tstanbul Haber Servisi- VVTiO'nun 1993 yılında ver- diği "Tüberküloz Alannı" üzerine, Dırekt Gözetim Al- tında Kısa Süreli Tedavi (DOTS) yöntemı uygulan- maya başladı. Bu yöntemin 5 ana unsu- ru olduğunu söyleyen Doç. Dr. Atilla Saygı. yöntemi uygulayan ülkelerde hükü- metın, ulusal tüberküloz programını oluşturmaya ka- rarlı olması ve bunu poütik bir öncelik olarak kabul et- mesi gerektiğini belirtti. Saygı, yöntemin diğer öğe- lenni şöyle sıraladr "Programın öncefiğL, tü- berküloz mikroplu balgam yayabilecek hastalara veıü- mefi \e bu hastalann hepsi- ne standart kısa süreli teda- \ileri süresince, ilaçlan saf- hk çalışanlan \e\a eğtölmiş gönülhİler tarafuıdan direkt gözetim atanda içirilnıelidir. Hastalann teda\i\i tamam- lamalan sağlanmalı ve teda- \ileri değerlendirilerek, ra- porlanmalıdır. GerekUtüm tüberküloz ilaçlan. düzenti, kesintisiz ve tanı olarak te- mm edilraeBdir.~ Sağlık Bakanlığı'nın da Türkıye şartlarında uygu- lanması içın çalışmalar yap- tığı DOTS, 1997yılırak'am- larına göre, 95 ülkede uy- gulanıyor. RAKAMLARLA TÜBERKÜLOZ Her yıl 3 mifyon kisi ölüyor tstanbul Haber Servisi - Dünya Sağlık Örgütü (WH0) venlerine göre, dün- ya nüfusunun üçte bin en- fekte. Her yıl 8 milyon kışı tüberküloza yakaianırken, 3 mifyon kişinin de tüberkü- lozdan öldüğü bildirildi. Tüberküloz, Afrika, Gü- neydoğu Asya, Batı Pasifık gibi bölgelerde yaygın ve öl- dürücü. Az gelişmiş ülkeler- deki önlenebilir ölümlerin yüzde 26'sını tüberküloz ölümlen oluşturuyor. Gelış- mış ülkelerde de 1985'ten beri AlDS'le bu-likte tüber- küloz görülen hasta sayısı artmakta. Türkıye nüfusunun yüzde 25'ı tüberküloz basılıne en- fekte, yanı tüberküloz basi- lıni vücutlanna gırmış du- rumda. Bunlar yüzde 5-10 oranında hastalanma riski taşıyor Türkiye'de aktif tü- berkülozlu hasta sayısı ise yaklaşık 30 bin. Basil saçan tüberkülozlu bir hasta, yılda 12 kişiyi m- fekte edebiliyor. Infekte olan herkes hasta olmaz, mikrop \iicutta canlı fakat uyur hal- de kalır. Vücudun bağışıklık siste- mı zayıfladığında hastalık başlar. Akciğer tüberkülozu tedavi edılmezse hastalann yüzde 50-60'ı yaklaşık 5 yılda ölür