Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2SŞUBAT2000CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hasan Âli Yücel
andıyor
• ANKARA (Cumhariyet
Bönsu)- Eski Milli Eğitim
bakanlanndan Hasan AJı
Yücel, ölümünün 39.
yıldönümünde yann
Eskişehir'de düzenlenecek
bir etkiniüde anılacak. ADD
Eskişehır Şubesi ile Eğit-
Der Eskışehır Şubesi
tarafindan ortaklaşa
düzenlenecek etkinliğe
konuşmacı olarak Yücel'in
kızı Canan Eronat, eğitimci
yazar Talip Apaydın ile Köy
Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim
Vakfi Başkaıu Mustafa
Aydoğan kahlacak.
Kutan: İstikrara
iıtiyaçvar
I TRABZON
(Cumhurhet) - Türkiye'nin
Cumhurbaşkanlığı seçimi
konusunda bır krize
tahammülü olmadığını
belirten Fazilet Partisi Genel
Başkanı Recai Kutan, Mesut
Yılmaz'ın
Cumhurbaşkanlığı seçimine
ilişkin son sözlerini
onaylamadıklannı belirtti,
Kutan, "Ecevit'ın
söylediklerini de aynı ölçüde
doğru bulmuyoruz.
Türkiye'nin istikrara ihtıyacı
var. Türkiye'nin
Cumhurbaşkanlığı
konusunda bir krize
tahammülü yoktur" dedi.
MecRs'e zfyaretçi
yasağı
• ANKARA (AA)-
TBMM'ye 9 Mart Perşembe
gününe kadar salı, çarşamba
ve perşembe günleri
ziyaretçi alınmayacak.
TBMM Idare Amiri Hakan
Tartan, milletvekillerine bir
yazı göndererek "ziyaretçi
yasağı "nı duyurdu. Karann
genel kunıl calışmalannın
etkin ve süratlı biçimde
sürdürülebilmesı amacıyla
alındığını bildirdi.
üğurhı'nun
yacgHanması
• İstanbulHaberServisi-
Uluslararası uyuşturueu
kaçakçısı Abuzer
Uğurlu'nun, 'teşekkül
halinde kokain ithal etmek'
suçundan 30 ile 60 yü
arasında ağır hapıs cezası
istemiyle yargılanmasına
Istanbul 1 No'lu DGM'de
devam edildi. Uğurlu'nun
tahliye talebini reddeden
mahkeme heyeti, tanıklann
dinlenilmesi ve dosyadaki
eksiklerin giderilmesi
amacıyla duruşmayı erteledi.
MGK'nin
gündemi OHAL
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Milli Güvenlik
Kurulu, şubat ayı olağan
toplantısında olağanüstü hal
uygulamasının uzatılmasını
görüşecek. MGK bugün saat
15.00'te Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel
başkanlığında yapacağı
toplantıda. Hizbullah başta
olmak üzere bu ay içinde
irticai faalıyetlerle mücadele
konusunda yapılan
çalısmalan gözden
geçirecek.
25doktora
meslekten men
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Tabıpleri
Birliği (TTB), Aczmendi
lideri Müslüm Gündüz ile
üişkisi ortaya çıkan Fadime
Şahın'in "burun estetiği
yaptırdığını" kamuoyuna
açıklayan Doktor Zafer
Atakan'ı, meslekten bir ay
süreyle men etti. TTB,
reklam yapan ve uzmanlık
alanı dışında etkinliklerde
bulunan 25 hekime de
meslekten men ile çeşitli
tutarlarda para cezası verdi.
RTÜK'ten CIW
Tirk açddaması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Radyo ve
Teleyizyon Üst Kurulu
(RTÜK), CNN Türk'ün
yaymının, 'Öealan'ın
Mandela ile
özdeşleştirilmesinin terör
hareketirün iç ve dış
destekçilerine cesaret verici
nitelikte bulunduğu'
gerekçesiyle
diirdurulduğunu açıkladı.
'5 artı 5' için bir araya gelen hükümet ortağı partilerin liderleri uzlaştı
Gemnüik zirvede aşddıANKARA (Cumhurrvet Bürosu)-Başba-
kan BülentEcevit ile ANAP Gene] Başkanı
Mesut Yılmaz arasında gerginliğe neden
olan cumhurbaşkanlığı konusunun ele alın-
dığı lıderler zirvesinden "5+5 öoerismin im-
zaya açıtnaa" kararı çıktı. Ecevit'in, "Kder-
Kğmgereğiniyerinegetireroemelde'' suçladı-
ğı Yıhnaz. alınan grup kararlanna rağmen
DSP'ü milletvekıllennin oy vermediği yasa-
lann oylama tutanaklanm zirveye getirdi.
ANAP Genel Başkam Mesut Yılmaz,
Ecevit'in zirvede kendisine "AJVAP gru-
Hükiimetin
önerisi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM'de imzaya açıJan hükumetın
anayasa değişikliği önerisi gerekçe-
siyle şöyle:
Madde 1- 7.H.1982 tanhli ve
2709 sayüı Türkıye Cumhunyetı Ana-
yasası'nın 101. maddesinın bınnci
fıkrası aşagıdakı şekilde değıştınlmış,
üçüncü fıkrası yürürlükten kaldınl-
mıştırCBirkimseikidefacumhıırbaş-
kanı seçilemez' hiikmü). "Cıunhur-
başkanıTBJVLM'eelarkyaşaudoldur-
muş ve yükseköğrenim yapmış kendi
üyeieri veya bu nitefikfcre ve miHetve-
kffiseçame.vtferfifiğmesanipTürkv»-
randaşlan araından beş yıîhk bir sü-
re içinsecilir. Bir kimse, en fa/Ja iki kez
cumhurbaşkanı seçflebiMr."
Madde 2- Bu kanun, yayımı ta-
rihinde yürürlüğe girer ve halkoyla-
masına sunulması halinde rümüyle
oylanrr.
Genel gerekçe: Anayasanın 101.
maddesıne göre cumhurbaşkanı 7 yıl-
hk bır süre için seçilmektedir. Üçün-
cü fikraya göre de bir kimse iki defa
cumhurbaşkanı seçılememektedir.
Teklifte, parlamenter rejimin dün-
yadaki diğer örneklenne uygun olarak
cumhurbaşkanının görev sûresı beş yıJ
olarak belirlenmekte ve aynı zaman-
da aynı kişının bır kez daha cumhur-
başkanı seçılebilmesı olanağı getiril-
mektedir.
Bu teklifle tecrübesınden faydaianı-
lacağına ınanılan cumhurbaşkanının
tekrar seçilmesinin ıstıkrar sağlayıcı
nitelikte olduğu değerlendirilerek bir
kımsenın üst üste veya farklı zaman-
larda en fazla iki kez cumhurbaşkam
seçilebılmesıne v« mevcut cumhur-
başkanının da bu düzenlemeden ya-
rarlanmasma olanak tarunmaktadır.
bunubareketegeçirmek için sertbir demeç
rerdiğinr söyledığıni kâydettı. Yılmaz,
konunun zirvede tatlıya bağlandığrnı be-
lirrirken hükümetin önerisi içuı de, "Sanı-
yorum bu hatiyle MechVten geçmesinde
sorun olmavacak" dedı. Ecevıt, zirvenin ar-
dından ~raiıa(la<Jığını"'belırterek, "Bukonu-
da arannzda farklı görüş yok" açıklamasını
yaptı. Hükümet önerisi dün akşam saatle-
rinde nulletvekillerince imzalanmaya baş-
landı.
Başbakan Ecevit, MHP Genel Başkam ve
Başbakan Yarduncısı Devlet Babçeli ile
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz dün
Başbakanlık'ta birarayageldiler. Yaklaşık 2
saat süren zirvede '5+5'e ilişkin hükümet
önerisinin gruplann ımzasına açılması be-
nimsendi. Bu karann ardından anayasa de-
ğışıkliğiyle ilgıli süreç hızlandı.
Ancak zirvede zaman zaman gergin anlar
da yaşandı. Yılmaz'ın. zirveye, alınan grup
kararlanna rağmen DSP ve MHP milletve-
killennin oy vermediği af, tahkim yasalan-
nm oylama tutanaklanyla geidi. Yılmaz'ın,
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
( N(NE BİÇİM HUKUK PBS/LETı.
NJE BİÇİM İNföAM HAKLAf2),BİÇİM
BİÇİM
liderlerin telkinlerine karşın milletvekıllen-
nin oy vermeyebileceğini ifade ettiğı öğre-
nildi. Ecevit, zirve sonrasında Bahçeli ve
Yılmaz'la birlikte açıklama yaparken "lm-
zalar hemen topianmaya başİayacak. Zaten
genel başkaıuar ünzalamıştL Öneri mflletve-
kiBerinin imzasına sumuacak, bugünden itj-
baren. En kısa zamanda imzaiar toptana-
cak" dedi Ecevit, "367 oya uiaşdabileceğin-
den lumımı musunuz" sorusuna, "Evet çok
umuQUvum" yanıtını verdi.
Ecevit, "Koatisyonda sorunumuz yok.
Anavssa değişikBğnie igiK
konuiardada arannzda tam
bir görüşbirüği var" dedi.
Ecevit, zırve sonrası Cum-
huriyet'e yapüğı değerlen-
dirmede de, büyük ölçüde
rahatladığrnı söyledi. Ece-
vit, "YıimazTa vanhğmız
ortak nokta ne oMu" soru-
suna ise, "Anayasa değişik-
liği konusu zinenifl bir bö-
lümünü akh. Sonrasında
gündemdeki öteki konubrı
göruştük" dedı.
DSP kulislerinde, Ece-
vit'in Yılmaz'ı hedef alan
açıklamalan "Adayfağmı
destekkmem.Ona göre dav-
ran" mesajı olarak yorum-
landı. ANAP'lılar Uk iki tur-
da her partinın kendi adayı-
nı çıkaracağını, ancak son
turlarda DSP'nin MHP'li
bir aday yerine Yılmaz'ı
destekleyeceğine uıanıyor.
Ecevit'in son açıklamalany-
la bu bekJentının önünü ke-
sip Demirerii formüller için
ANAP'ı zorlamayı hedefle-
diği bildirildi.
Yılmaz dün akşam
NTV'de katıldığı program-
da "Bizim daha önce vanb-
ğuntzmutakabatkişiselmu-
tabakabmızd]"' dıyerek,
anayasa değişikliği için par-
tisınde "diğer partikrden
fada ofanayan" fıreler ola-
cağuu söyledi. Yılmaz, gru-
bunda Demirel'e yönelık
tepkiler olduğunu "Ben bu
sıkıntrvi işin başında öngör-
düm. Ve bunu Ecevit'le de
paylaştım. Bizdeaçıkolarak
çıkan bu otay diğer partiler-
degiz&kaldrdedi.
Yılmaz, cumhurbaşka-
nlığı konusunda ısteğjBin
ohnadığrnı. olsagizleırieye-
ceğinı belirtti. ,
DYP lideri, cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinin hızlanması için çıktığı liderler turunu tamamladı
Çilleı^iıı turundanuzlaşnıa çıkb
AYŞESAYEV
ANKARA - DYP Genel Başkam Tansu
ÇüBer'in, cumhurbaşkanlığı seçımıne iliş-
kin anayasa değişikliği sürecınin hızlandı-
nlması amacıyla gerçekleştirdiğı lıderier tu-
rundan, "5+5" için uzlaşma çıktı. Görüş-
melerde ANAP liden Mesut Yılmaz, önce-
ki gün kendisini "kriza\ahğusaminıi>etsiz-
ikvesi\3si korsanhkla" suçlayan Çiller'i. ilk
kez "samirnrvetiııeinarKürdı" Çıller. hükü-
met ortaklanna "halkmiamasmailişkin öne-
rinin Anayasa Komisyonu 'nda reddedflme-
si dunımunda Genel Kurul'a indiriunesin-
de Brarh otmayiacağı
1
' ve 102 imzayı bulma-
lan halinde, hükümet ortaklanna 82 imzay-
la destek olma sözü verdi. Görüşmede Yıl-
maz, öneri içinher partiden "50-60imza bu-
hmabifcceğini*' söyledi. Çıller'ın, "Bu öne-
ri referandumsuz kabul edilebflir mi" soru-
sunu yönelttiği Başbakan Bûlent Ecevit'in
ise "Böyle olacağuıı umut etmek zonında-
ynn* yamrını verdi.
DYP lideri Çiller, Cumhurbaşkanı Sûlej-
man Demirel'in yeniden aday olmasına ola-
nak taruyacak anayasa değişikliği sürecinin
hızlandırnması amacıyla önceki gün FP li-
deri Recai Kutan la yaptığı görüşmenin ar-
dından dün de sırasıyla Başbakan Bülent
Ecevit, MHP Genel Başkam ve Başbakan
Yardımcısı Deviet Bahçen ve ANAP Genel
Başkam Mesut Yılmaz'ı ziyaret etti. Çiller,
önceki günkü grup toplantısında ağır eleş-
tiriler yönelttiği Yılmaz 'la en bsa süreli gö-
rüşmeyi yapmasına kanjin "oJıunJu" izle-
nimlerle aynldığun ifade etti. Görüşmede
Çiller, DYP ve FP'nin verdıği ve cuinhur-
başkanuun halk tarafindan seçılmesine dö-
nük anayasa değişikliği önensinin hemen
görüşülmesi isteminde bulundu. Çıller. bu
öneri komisyonda reddedilirse, ''Genel ku-
ruida reddedflen önerilerfe ügih a>m koou-
da değtşikük önerisi\«rUemeyeceği" yönün-
dela spekülasyonlan engellemek için bu-
nun Genel Kurul'da oylatılması konusunda
ısrarü olmayacaklanm söyledi. Çiller, hükü-
me( ortaklannın imzaladığı 5+5'e ilişkin
öneri üzerinde imzalann tamamlanması ve
DYP önerisiyle birleştirihnesini ısteyince
de AN.<\P Genel Başkan Yardımcısı Musta-
fa Taşar devTeye girerek. "Sizin önerinizde
geçici madde var, yani ikisi farklı öneri, tek-
ruk olarak Dİrk^tirUmesi güç" görüşünü ilet-
tı. Bunun üzerıne Çıller de DYP milletve-
killerinin gerekirse hükümet önerisine im-
za vereceklerini bildirdı. Yılmaz, anayasa
değişikliği önerisine her partiden 50-60 mil-
letvekilınin imza vereceğini belirterek, Çil-
ier'e garanti verdi. Görüşmede çay servis-
leri gecikince Yılmaz'ın. "Şimdi basın, çay
büe ikram etmediler >azar"* espnsıne. Çıl-
ler, "Hayn; çaybnnı bile icmeden kalkbtar
diyt j'azariar" karşılığını \erdı. Bunun üze-
nne D\ P h AKNad Tuncer, "Çay,anbşma-
terdan sonra içitir" dedi.
Anayasa Komisyonu Başkam Ertuğrul
Valçınba>Tr. cumhurbaşkanının halk tara-
findan seçiünesine ilişkin DYP ve FP'nin
anayasasa değişikliği önerisini 2 Mart günü
gündeme alacaklanm belrrtirken 5 arü 5 for-
mulüne ilişkin önennin de imzalann ta-
maralanmasuun ardından komisyona getı-
rileceğini bıldirdi.
Çiller-Bahçeü görüşmesinde ise kısa sü-
reli bir gerginlik yaşandı. Bahçeli'nin "Siz
daha önce geldiğmizde, ?+5 için destek iste-
diniz. Cumburbaşkaıunı halkın seçmesi ko-
nusundaki önergeyi gündemden çıkarma-
mış mrjdmız'" sorusuyla karşılaşan ÇiIJer,
" Biz halkseçsin önerisini 29 Arahk'ta imza-
ya açtik. FP destek verince Mecüs Başkanb-
ğı'na ilettik. Genel konsensüsün 5+5 için oia-
cağmıgörüncede ikinci önerhiverdık" açık-
lamasuıı yapmak zorunda kaldı. Bahçeli,
"Sizden bizim önerimize destek isthoruz.
Çünkü biz size ana>~asa değişikliği konusun-
da destek veriyoruz" sözlerine şaşıran Çil-
ler, "Siz hükümetsiniz ve siz de 5+5 yönun-
Hükümet ortaklan ile yapüğı görüşmenin
ardrndan basrn toplantısı düzenJeyen Çiller,
"uztaşma zenünînin vakaland^j" ızlenimi
edındiğını söyledi. Halkoylamasrna ılışkın
ılk önerinin bir an önce Anayasa Komisyo-
nu'nda görüşülmesini istediîdennı belirten
Çiller, "Bu öneri reddedilirse, bunun Genel
Kurul'da oylaolması gibi bir talebimiz ol-
ma>acaknr. Çünkü. bazı ana>asa profesör-
lermmdeyonımfadığıgiibi.Mecfe'tebu-öne-
ri reddedfldiği takdirde, 1 \ıl boyunca a>ıu
konuda öneri \erilemtneceği gibi bir spekü-
lasyona vol açdmasını istemhoruz" dedi.
Çıller, "Yümaz grubu içindeki sıkmblan
size aktanb mı ve 5+5 konusunda samimi
gördünüz mü" sorusuna "Komisvonun top-
lanması için net bir irade ortaya koydu. Di-
ğer konuiardada uzlaşmacı bir psikoloji içm-
de olduğunugördüm" dedı. Ç|Uer, grup top-
lantısında Yılmaz'a yönelik eleştinJerinin
anımsatılarak yöneltilen. "Görüşmede sa-
mimnetine inandmız mı" sorusuna ise
"Evet, bugün (dün) itibanyla, bövie bir ide-
nimedmdmi'' karşılığını verdi. Çiller, uzlaş-
ma zemını doğrultusunda bayramdan önce
anayasa değışikliğırun Meclis'ten geçiril-
mesi umudunda olduğunu ifade etti.
IRMIKIAYDIN ENGÎN aengin@dorukjıettr
FRANKFURT - Haberi elekt-
ronik eşya satan bir büyük ma-
ğazanın, tetevizyon aygıtlan sa-
tılan bölümündeki açık televiz-
yonlarda dinledim. Yüzterce tete-
vizyon ekranının oluşturduğu du-
varda, yüzlerce ekranda ve aynı
anda... Gerçeküstü birgörüntüy-
dü.
Federal Idare Mahkemesi (Al-
man Danıştay'ı) eyalet-kent ve
başkent Beriin'deki okullarda,
Müslüman çocuklara din dersi
verilmesini ve bu dersi, başında
"kûçük" Erbakan'ın bulunduğu
Avrupa Milli Görüş Teşkilatlan'nın
aft kuaıluşu Islam Federasyo-
nu'nun vermesini kabul etti.
Anımsarsınız, dünkü Tırmık
"Rüzgâr eken fırtına biçer diyen
atalar sözünü sık sık duyacağız"
diye bitmişti.
Almanlar rüzgân ektiter. Hasa-
da, harmana daha vakrt var. He-
le bir uygulama başlasın...
Dilimde ödemişli Terzi Sa-
dık'ın sık sık yinelediği bir teker-
leme, kıs kıs gülüp, Main Irmağı
boyunca, eller cepte geziniyo-
aım. Nasıl gülmem; Terzi Sa-
dık'ın sözünü nasıl anımsamam:
"Yerden göğe küp dizseler...
En alttakini çekseler... Seyreyle
Hadi Bakalım, Kolay Gelsin...
sen gümbûrtüyü!.."
Seyreyteyeceğiz.
Islamın Sünni kesiminin Hane-
fi mezhebi, Berlin'deki Müslü-
man çocuklara "din dersi" vere-
cek. Alevi Müslüman çocuklar,
Şafıi Müslüman çocuklar, Şii
Müslüman çocuklar, Fas'tan,
Cezayir'den. Irak'tan, Filis-
tin'den, Nijerya'dan kopup gel-
miş Müslüman göçmen ışçilerin
çocuklan, Hanefi kardeşleri ile
"kardeş kardeş" Müslümanlığı
öğrenecekler.
öğretmenlerin seçimi, müfre-
datın saptanması Milli Görüşçü
mollalanmızın işi. öğretmenlerin
maaşlan, okullarda sınıf aynlma-
sı, aptes almacak musluklann
sağlanması, namaz kılınacak
okul mescitlerinin yapılması da
Almanlann işi.
Sizce bu kadan bile "en altta-
ki küpün çeklldiğinin" bir kanıtı
değil mi?
• • *
Ama bu kadanyla kalmayacak.
öğretmen, çocuklara "Islamın
kadın tanımım" anlatacak; kadı-
nıntanıklığını.zınayapan kadının
Islam şeriatınca nasıl cezalandı-
nlacağını, kadının miras hakkını
filan... Sonra o çocuklar Berlin
sokaklannda "kadınlar" görecek-
ler.
öğretmen "Islamdaki şarap
yasağını" anlatacak; sonra o ço-
cuklar Rhein, Mosel, Main, Lahn,
Neckar, Isar kıyılannda, ırmak
boylanndaki bağbozumuşenlik-
lerini görecekler.
öğretmen "Islam ve faiz" ko-
nusunu işleyecek; sonra o ço-
cuklarevdeki sohbetlerdeAlman
bankalannda açılmış "Sparkon-
tolar"da (tasarruf hesaplannda)
yatan milyonlarca ve milyonlarca
markı duyacaklar...
• • •
Ama bu kadarla kalmayacak.
öğretmen derste "Islamda
dört mezhep hak mezhebidir:
Hanefi, Şafıi, Maliki, Hanbeli
mezhepleriyani... BizHanefiler.."
diye bircümleye başİayacak; Şır-
naklı Şafii Kürt'ün kızı ile Suudi ül-
kesinden getmiş Maliki Arap'ın
oğlu birbirlerine bakacaklar.
öğretmen fütursuzca devam
edecek, "Bu dört hak mezhebe
Sünni mezheplerdiyonız. Bunun
dışında Şiilikbatıl, Alevilikise sa-
pıklıktır". Sıvaslı Aievi kızı ile Tah-
ran'dan yeni tüymüş Iranlı Şii sı-
ğınmacının kızı birbirlerine baka-
caklar...
• • •
Ama bu kadarla da kalmaya-
cak.
Almanya'nın öteki eyaletlerin-
de, Berlin eyaletiyte ikjili Danıştay
karannın bir kopyasını kapan
"Milli Görüşçû" molla kardeşle-
rimiz, alt örgütteri Islam Federas-
yonu adına, bulunduklan eyate-
tin hükümetinin kapısına daya-
nacaklar; oeyalettekı Müslüman
çocuklara da din dersi verilmesi-
ni ve bu dersle ilgilı olarak Milli
Görüşçü Islam Federasyonu'nun
yetkili kılınmasını isteyecekler.
Mınn kınn etmeye kalkan eyalet
hükümetlerinin burnuna Federal
Idare Mahkemesi'nin karannı da-
yayacaklar.
Bir "hukuk ctev/eö"nde yüksek
mahkeme kararlannın bağlayıcı
nitelikte emsal oluşturduğunu bi-
len eyalet hükümetleri de çare-
siz...
Durun, durun; bitmedi. Bu ka-
darla da kalmayacak...
Milli Görüş kadrolannda Nak-
şibendi tarikatının taşıdtğı ağır-
lıktan zaten öteden beri tedirgin
olan öteki tarikatlann Alman-
ya'daki elebaşılan da "Eyvah,
dükkân eldengidiyor, Nakşiben-
dilermalıgötürüyor" telaş ve öf-
kesi ile kollan srvayacaklar. Sü-
leymancılar, Nurcular, Kaplana-
lar, Hizbullahiler, sakallı, sakalsız
bilmemne hocacılar bulundukla-
n kent ya da kasabada Müslü-
man çoğunluğu kendilerinin tem-
sil ettiğini önce ıddia edecekler,
kabul ettiremezlerse ispat etme-
ye soyunacaklar...
• • •
Hey gidi Terzi Sadık, sağ olay-
dı da yerden göğe dizilmiş küp-
lerden en alttaki çekilince kopa-
cak gümbûrtüyü görüp duyaydı.
Kimbilir ne kadar gülerdi...
Ama ecel işte. O göremedi.
Şimdi oğlu, Main kıyısında eller
cepte yürüyüp, karşısına çıkan
Almanlara bakıp, kıs kıs gülüyor.
Fukara Almanlar da "Bu herif
durduk yerde bizim suratımıza
bakıp bakıp, ne demeye sırrtıyor
acep"diye soruyorlar(dır hernal-
de) birbirlerine...
POLTltKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Uyanış KültürüC)
Micha Brumlik, Almanya'da tanınmış bir eği-
tim araştırma uzmanı...
Brumlik, 'Eğitim ve Bilim Sendikası'nın (GEW)
yayın organına (Şubat 2000) verdiği demeçte şöy-
le diyor
"Yabancı ülkelere göç eden toplumlara, kendi
anadillerinde eğitim verilmesi imtiyazının kaldınl-
ması gerekir..."
Şimdi akla gelen soru şu oluyon
"Almanya 'da 2 milyon 400 bin Türkiye Cum-
huhyeti yurttaşı bulunuyor; acaba Almanya Türk-
lere karşı bır tavır mı takınıyor?.."
Kendi kültürlerinden uzaklaştınp, Alman kültü-
rüne yaklaştırılma çabalan uzun süredir bu ülke-
de tartışılıyor...
Son olarak GEW kongresinde gündeme getiri-
len "Uyanış kültürü" ve "Muhalifkültürier Avnjpa-
sı'na giden yol" konulan bir asimilasyon (kendi
içinde eritme) politikası mıdır?
Micha Brumlik'e yöneltilen soru şöyle:
"Bu göruş hangı politik nedenlere bağlı?"
Brumlik'in yanıtı oldukça düşündürücü:
"Bugün artık yabancı aiieterin çocuklannı, ne
kendi toplumlanna ne de geldiklen Almanya'nın
altyapısını yansıtan bir küttüre yakın tutmak söz
konusudur. Nitekim, yeni yeni yapılanmaya baş-
layan farklı bir kültürün doğuşu üzerinde dunvak
gerektiğinı düşünüyorum. Elbette ki, farklı top-
lumlann kültürlerini birbirinden ayırarak yalnızca
bir tanesi üzerinde yoğunlaşmak ya da yalnızca
kendi kültürümüzü ön plana çıkanvanın yanlış ol-
duğunu biliyorum. Fakat göç edenlerin geldiklen
topraklarda konuşulan lisanın, herkesin ortak bir
değeri olarak benimsenmesi, herkesin kendi di-
linde eğitim görmesi ile doğan aynlığı ortadan
kaldtracaktır.
özellikle de, Almanya 'nın işçialımı çağnsınaya-
nıt vererek gelenlerin, kendi özgürirade ve seçim-
leriylegöç ettıkleh gerçeğinden yola çıkacakolur-
sak, geldiklen ülkede, kendi dil, din ve kültürieh-
ni gündemde tutan bir devlet yönetimi ile karşı-
laşmayı beklemediklehni varsaymamız gerekir."
• • •
Micha Brumlik'in açıklamalan bir bakıma 'Al-
man Islamı' projesiyle örtüşüyor; Okullarda Türk-
çe derslerinın kaldınlmasını, yerine Almanca Is-
lam din dersi konulmasını isteyen çevrelerin dü-
şünceleriyle birleşiyor...
Başta belirttiğim gibi Almanya'da 2 milyon 400
bin Türk yaşıyor; oysa resmi verilerde 'ulusalazın-
lık' 90 bin kişiyle sınırlı kalıyor...
AJmanlar Türkler'in ulusal kimliklerinden korku-
yorbence...
O zaman da şu soruyu sormak gerekiyor:
"Almanlan neden Tün\ kimliği korkutuyor da,
Islam kimliği korkutmuyor?"
Alman Islam projesi, Almanya'da yaşayan Tür-
kiye Cumhuriyeti yurttaşlannı dinsel kimliklerini
öne çıkaranlar 'Türk' ve 'Kürt' aynmcılığını da kö-
rüklemiyoriar mı?
, Y©ruden Micha Brumlik'in açıklamalanna dö»
rujyonjz. - - .. - . , J 3
Soru:
"Burada gerçekten gönüllü olarak gelmiş bir
topluluktan söz edebilir miyiz? Daha ziyade care-
sizlikten göç etmiş insanlann, ekonomik durum-
lannı düzeltmek umuduyla geidiklerini söylemek
daha doğru olmaz mı?"
Brumlik:
"Etnik alanda araştırmalar yapan sosyologlar,
özellikle de ışçi göçü ile gelen insanlann, geldik-
len ülkede çalışmaya ve yaşamaya en hazıhıklı
olan kesimi teşkil ettiğini savunuyohar. Eğerkibu
döneme, gehye dönüşü berabehnde getirecek
ya da beliıii bir süre sonunda sonlanacak birgiri-
şim gözüyle bakılmışsa, bu noktada her iki tara-
fın da yanılgıya düştüğü aşikârdır. Çünkü bugün
görebiliyoruz ki, bu insanlar buraya yaşamlannı
sürdürmek ve tutunabilecekleh topraklara yeneş-
mek üzere gelmişlerdi.
Almanya, yasal anlamda bir göç ülkesi olmayo-
lundadır. Belki bugüne dek, yalnızca bir göç top-
lumu olmasından kaynaklanan ve göçmenlere ta-
nınan haklan tam birgönüllülükle kendilerine sun-
mayan ülke konumundaydı; fakatartık, yeni bir va-
tandaşlık anlayışını berabehnde getiren ve etnik
kökeni ne olursa olsun herkesi bir 'Alman vatan-
daşı' değil de 'Yeni nesil vatandaşı' olarak ka-
bul eden değerier doğmuştur. Er ya da geç, Al-
manya, insanlık adına atılacak biradımın çok öte-
sindekı, göçmen yasasını faaliyete geçirmekle,
uluslararası bıratılıma geçmek durumunda kala-
caktır."
•••
Geldiklen toprakta konuşulan dilin herkesçe or-
tak bir değer olarak benimsenmesi ne anlama ge-
lir?
Eğer söz konusu ülke Almanya olursa, o ülke-
nin altyapısını yansıtan bir kültüre yakın olmak!..
Yani, kendi dil, din ve kültüründen soyutlanıp Al-
man toplumu içinde eriyerek yitip gitmek!..
Almanya bunu "yeni kuşak yurttaşı" diye yut-
turmayaçalışıyor...
hikmetcetinkaya << cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
YAKIN TARIH
GÖZDEN
KAÇMASINÎ
T ı r m ı k a T ı r m ı l ı , A y d ı n
•i ' :••,': ı V ? o . 3 . 0 0 0 . 0
Aydın Engin vaşadığımız
günlerin kıtabını yazdi:
Tırmıka Tırmık.
OC3G