Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 5 ŞUBAT 2000 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
T U R K I Y E
Isteanbul
Eaiime
Kocaelı
Çsrakkale
Izrnr
Marisa
Ay*drı
Denzli
PB
PB
PB
PB
A
A
A
A
6
6
6
7
9
8
9
6
6 Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
6 Adana A 14
PB
Zonguldak A
8 Eskişehir
Konya
Sıvas
5 Antalya
A -2
A 14 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
K
K
14
6
10
5
7
0
4_I^ i
K -2
ZI
Yurdun doğu kesmfen
çok bulutlu. Doğu ve
Karadenız ıle Doğu
Anadolu'nun doğusu
karia kanşık yağmur ve
kar yağışlı, dtğer yerter
parçalı ve az bulutlu
geçecek. Hava sıcaklı-
ğında onemlı tnr değı-
şjkltk olmayacak. Rüz-
gâr kuzey ve doğu yön-
lerden hafif ara ara or-
ta kuvvetle esecek.
DIS MERKEZLER
OsJo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
K
PB
PB
PB
Y
Y
-2
-3
3
10
9
11
10
6
Münih
Bofltn
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
PB
Y
Y
PB
PB
PB
4
5
16
6
6
1
14
10
6 Zürih Y 7 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Biskek
Tfflis
Kahire
PB
Y
PB
PB
Y
PB
Y
PB
-6
14
-1
12
10
3
9
16
PB 16
f*% Parçalı buKrtlü Sisiı Bulutlu k
Çokbulutlu Yağmurlu Kariı Gök gûOMilO
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
melere yol açtı.
Her iki konuda tartışılması gereken önemli öğe, si-
yaset adamlanmızın olaylarda sefgiledikleri "içten-
lik".
Siyasetçilerimizde "içtenlik"; belirli birzamanla, 48
veya 96 saatle kısıtlı. örnek; Başbakan Ecevit!
Ecevit'in iki yıldır izlediğimız saplantısı Demirel'i
beş yıl daha Çankaya'da görmek.
Tersi savlarda bulunanlara adeta kükrüyor, tersli-
yor, eleştiriyor. Bu tutumundan son kez ANAP lide-
ri Mesut Yılmaz nasibini aldı.
ANAP'ta Demirel'e direnme su üzerine çıktıktan
bir süre sonra Başbakan'ın manşetlere "Ecevit'ten
Yılmaz'a liderlik dersi" diye geçen cümlesi şöyle:
"Eğer bir genel başkan (Mesut Yılmaz) Cumhur-
başkanlığı gibi yaşamsal konuda partisinde uyum
sağlayamazsa liderliğin gereğini yerine getiremiyor
demektir".
lyi ama; 48 veya 96 saat önceki Ecevit; ANAP ve
Mesut Yılmaz hakkında böyle konuşmuyordu.
Soaılduğunda Ecevit; ANAPta "sıkıntıyı" kabul
etti. Ancak, olgun vedolgun birsiyaset adamınaya-
raşır biçimde, "Ben başka partinin içişlerine kanş-
mam" dedi.
ANAP'taki "muhalefet" Demirel'e karşı çıkışlannı
medyada büyüterek sergilemeye başladı.
48 veya 96 saat önce soaılduğunda Ecevit; "Me-
sut Yılmaz'a gûvenirim. Birsöz verdi mi tutar" diye
karşılık verdi.
Yılmaz ise sürekli olarak oylamada ANAP'tan fi-
reyi en azda tutmaya çalıştığını, oylamanın kritik
noktada olduğunu söylüyordu.
48 veya 96 saat önce soaılduğunda Ecevit;
"ANAP'ın içişlerine kanşmak haddim de, hakkım
da değil" dedi.
Nasıl içtenlik ama...
Amma velakin; sözünün eri olmakla övülen ve
övünen Ecevit, son demeciyle ANAP'ın içişlerine
bal gibi kanştı. Üstelik parti liderini görevini yerine
getirememekle suçlayarak...
Kendi söylemleriyle durumunu saptarsak Başba-
kan Ecevit; ANAP'ın içişlerine kanşırken "haddini ve
hakkım aştı".
Gelelim ikinci ömeğe: Avrupa Pariamentosu, hat-
ta ABD ve kımi ülkeler bastınyor. HADEP'li üç baş-
kanın serbest bırakılmasını istiyor.
Cumhurbaşkanı Demirel, AGİT toplantısı sırasın-
da yaptığı konuşmada, "Avrupa Bihiği ülkeleri ara-
sında içişleri diye bir meselenin kalmadığım" söy-
ledi. Aynca AB'ye üye olmak istiyorsak AB kuralla-
nnı kabul edip uygulamamızın zorunlu olduğunu
4/urguladı.
- •Avrupa şimdi; "Bizim insan haülan anlayışımıza:
göre seçilmiş kişi tutuklanamaz. Aynca olay insan
haklanna da aykın. Üç belediye başkanını serbest
bırakın" diyor.
Geçmişte söylediklerini bugün anımsamayan De-
mirel, "Olay kendi meselemiz, hallederiz. Avrupa
kanşamaz" demeye gelen karşı demeçler veriyor.
Siyasette içtenliğin ölçüsünü açıklayan tablolar
izlenirken bir araya gelen koalisyon liderlerinden
ikisi, "arkadaşlanm parmak makinesi değil" diyen
Mesut Yılmaz'ı 48 veya 96 saat önce söylediklerin-
den saptırmaya çalışıyor.
Beklentilerin aksine kısa süren liderter toplantı-
sında Mesut Yılmaz; iki lideri, Ecevit ile Bahçeli'yi
ANAP'la ilgili olumsuz görüşlerinden saptırmayı ba-
şarmış olacak ki, Başbakan kısa açıklamasında
"cumhurbaşkanı seçimi konusunda ortaklararasın-
da hiçbirsorun olmadığını" söyledi.
48 saat önceki sert Ecevit gitmiş, yerine Yılmaz'a
güven tazelemiş, yumuşak sesli, ortaklann işlerine
karışmayan, "haddini ve hakkım" bilen Ecevit gel-
mişti.
Kıdemli, deneyimli ve yetkin siyaset adamlanmız-
da bile...
Dün öyleyse, bugün böyleydi!
Şeriatçılardan atv
ekibine salchn
tstanbul Haber Servisi -
Gaziosmanpaşa'da spor
kompleksi alanı olarak ayn-
lan kamu arazisi üzerine
yaptınlan kûlliye inşaatı ile
ilgili çeşitli tarihlerde Cum-
huriyet'te çıkan haberin ar-
dından söz konusu yere ha-
ber yapmak amacıyla gıden
atv ekibi, şeriatçılann saldı-
nsınauğradı.
atv muhabiri Ünal Oy-
mak ve kameraman Başar
Gûnal dün Gaziosmanpa-
şa'da spor kompleksi alanı
olarak aynlan ancak külliye
yapılan kamu arazisini gö-
rüntülemek istedi. Ancak te-
levizyon çalışanlan, şeriat-
çıların saldınsına uğradı.
Televizyon ekibi son an-
da araçlanna binerek saldı-
ndan kurtulurken otomobil-
lerinde maddi hasar meyda-
na geldi. Olaydan sonra po-
lis, Bağcılar Müftülügü ile
aym binayı paylaşan Fetih
Kuran Kursu yöneticisi
Ömer Gören ile kurs öğret-
menleri Osman Yılmaz ve
Zülküf Ağaoğtu'nu gözaltı-
naaldı.
Cumhuriyet yazmışh
FP'li Gaziosmanpaşa Be-
lediyesı tarafından 49 yıllı-
ğına aylık 100 bin liraya Fe-
tih Ilim ve Aıaştırma Vak-
fi'na spor kompleksi yapıl-
mak koşuluyla kiralanan
arazi üzerine yapılan külli-
ye ınşaatını, Cumhuriyet ga-
zetesi çeşitli tarihlerde gün-
deme getirmişti.
Özel sektöre
enflasyon baskısı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Bakam Re-
cep Önal'ın ardından Mer-
kez Bankası Başkanı Gazi
Erçel ve Hazıne Müsteşan
Sdçuk Demiralp, özel sektö-
re ve kamu zamlannın don-
durulmasım isteyen Ankara
Ticaret Odası (ATO) Başka-
nı Sinan Aygün'e sert çıkb.
Erçel, "tthalat geftr, sanayi
sektörü arbşlannı terbiye
eder.herkesinde canıyanar"
derken Demiralp de, "Özel
sektör zam yapma alışkaub-
ğını sürdürmektedir. Arük
özel sektör önömüzü göre-
miyoruz diyemez. Kamu
zamlan dondurulsun, özel
sektöristediği zammıyapsm;
mümkün değildir. Bir tara-
fin üzerine yöklenerek yap»-
lan iş kafaa oiamaz" diye çı-
kıştı.
Merkez Bankası Başkanı
Erçel de, hükümetin progra-
mın arkasında olmadığı gö-
rüşüne kaülmadığını, prog-
ramın 3 yıl ödünsüz uygula-
nacağına inandığıru söyledi.
ozsfurlük odülu• Baştarafi 1. Sayfada
si uyannca, "Türkiye Cumhuriye-
ti devktinin anayasal düzenini de-
ğiştirip şeriat devieti kunnak anıa-
ayla örgût oJuşturmak" suçundan
idam istemiyle yargılanan Hizbul-
lah itırafçısı Abdulaziz Tunç, Di-
yarbakır 4 No'lu Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nde dün görülen otu-
rumda hazır bulundu. Tunç'la bir-
likte yargılanan Gazi Kavan ise
mazeret bildirmeden duruşmaya
katılmadı.
Otunımda ılk olarak Abdulaziz
Tunç içın İçişleri Bakanlığı'ndan
gönderilen pişmanlık ve itırafçılıktan
yararlandırüıp yararlandınlamaya-
cağı konusundakı yazı okundu. Ba-
kanlık yazısında, Tunç'un örgütün
çökertilmesinde önemli bilgiler ve-
rerek güvenlik güçlerine yardımcı
olduğu vurgulanarak Pişmanlık Ya-
sası'ndan yararlanabıleceği kayde-
dildi. Yazının okunması üzenne söz
alan Tunç, "tçişieri Bakanhğı'ndan
geten cevap yazısma drveceğim yok.
Pişmanhk başvunım hagtammdaki
olumlu >'azıya aynen katürvorum"
dedi. Savcı ise İçişleri Bakanlı-
ğı'ndan gelen yazı karşısında
Tunç'un tahliyesini talep etrı Mah-
keme heyeti Tunç'un "işlediği iddia
edflen suç\-asfinin değişmeihtimaüvc
tntukhı kaldığı süre"yı göz önüne
alarak magduriyetine sebep olunma-
ması için tahliyesine karar verdi.
Mahkeme heyeti, Hızbullah'ın Istan-
bul Beykoz'daki operasyonda ele ge-
çırilen üst düzey _yöneticilerinden
Edq> Gümüş'ün bir sonraki otunım-
da tanık olarak dinlenmesıni de ka-
rarabagladı.
Hizbullah örgütü hakkında detay-
lı bilgiler vererek Mardin'deki örgü-
tün merkez üssü ile birçok sığınak ve
sorgu evinin ortaya çıkanlmasun
sağlayan Hizbullah iürafçısı Abdula-
ziz Tunç, Diyarbakır Emniyet Mü-
dıirlüğü Terörle Mücadele Şube-
si'ndeki ek ifadesinde örgüı ile ilgi-
li detaylı bügıler vermışü. Örgütün a-
jan olduğundan şüphelendiğı kişile-
ri nasıl sorguladıklannı anlatan Tunç,
Hizbullah'ın üst düzey yöneticilerin-
den Edip Gümüş'ün kendisine pusu-
la ile bir not gönderdiğıni, notta
"MİT oMuğundan ^üpheknüen ba-
a kişikrin \akalandığnH ve buntann
sorgulanması gerektiğmT yazdığını
söylemişti. Tunç şunlan anlatmıştı:
"Biz daha sonra MTT denflen \aşt-
lerin buhınduğu sığınaga gittik. tçe-
ride örgütün MİT şüphelisi olarak
adlandırdığı üç kişi vanfa. Biz sığuta-
ğa asker eibisesiykgirdik. Amacımız
asker elbisesi grvip etimize oyııncak
telsiz alarak. MtTçi olarak adlanoV
rümtş ve esir ahnnn^ buhınan şahıs-
faıra karşı kendimtze asker süsü verip
tepktteriniöiçınekti.Buşekikkşahıs-
bum samiıniyetlerini \e ajan ohıp ol-
madüdaruu anla>acaknk."
Tunç ek ifadesinde. geçen yıl dü-
zenlenen operasyonla ortaya çıkan-
lan Hizbullah'ın Mardin'deki üç kat-
h merkez üssü hakkında da bilgiler
vermişti. Tunç şunlan söylemişti:
"Bu bilgi işlem merkezine Diyarba-
kır ve Mardin bölgeterinin bügileri
yükkııiyordu. Ev Hizbunahın lideri
Hüseyin Velioğlu tarafindan 1990>v
hndasatmahndıve 1996>ıhııakadar
Veiioğlu'ntuı ikamet yeri olarak kul-
bnıkfa. Bügisayaıiara yüklenen not-
lar daha sonra >-akılarak imha edili-
yordu. Bu evdeki ihtiyaçlanınızŞakır
kod adh Ekrem tarafindan karşrianı-
yordu. Bubügisayartara \ükkme ya-
parken 13 sene hiç dışan çıkantana-
dık.Evel995yıtandaağıııakyapıldL
Olası bir pofe baskmı için haartakky-
dık. Stğınaktaki iki adet Kaiaşmkm
ve iki adet de tabancayı bilgi işiem
merkczinin muhafazası için sürekli
naztrveçahşırdunımdabulunduru-
yordnk. Şayet o sırada bir polis bas-
kını ofanuş olsaydı, örgüt tarafindan
çabşma>^ girilrnesi talimatı verihniş-
tL O sırada bflgi işiem merkezinin so-
nımlusu Edip Gumöş'tü."
Abdulaziz Tunç, Diyarbakır
DGMde görülen yargılanması sıra-
sında ise heyete verctiği dilekçeler ve
ıfadelerinde, Hızbullah'ın muhtann-
dan milletvekiline kadar ıi7^nan bir
yelpaze içinde mensubunun bulun-
duğunu söylemişti. Tunç ıfadelenn-
de bu baglantılan şöyle açıklamıştı:
"LHkemizin rejiminin temel hedef ve
ebedi eregi, çağdaş uygarhğm yûzyıl-
lar ötesine Oerlemektir. Bu ktrtsal ve
muttakdoğru ereğin önüne çekilroek
tstenen her türlü sryasal sistem ve re-
jim >anhşür. Bu bağfaunda bugünbir-
çokfllkedeolduğu gibi ülkemizde de
sahndenen ve olusturulmaya
lan siyasal dın' obvı büyük bir teb-
Kkearzetmektedir.Ulkemiz20y*Jan
bu >-ana savaştığı bir örgütü henüz
bertaraf edememişken kendisine din
olgusuiMi hedef ve amaç edinmtş bü-
yük bir tehlike> le karşı karşıyadır.
Hizbullah içinde olduğum sırada
1992 ve 1993 ytflarmdan bu yana in-
tihar sakunsı düzememek için bin-
lerce erkek ve kız örgüte hazır otduk-
lannı biknrmiş buhmmaktadır. Yine
binlerce insan >~azıh olarak rüm mal
varhkbu-mıörgüte hibe etmiş bulun-
maktadır. Örgüt için ne maddiyat ne
de fedai insan konusunda bjçbir so-
run yoktur. Örgüt emrederse bu fe-
daiier hiç khnsenin tahmin edemedi-
ği yerlerde intihar sakunsı düzenler-
ler. Onun için devietin bu işeehemmi-
yet vermesi lazundn-."
Abııaııya başkentinde Islam dersi şoku
BERLİN (Cumhuriyet
Bürosu) - Berlin'de kamu-
ya ait ılk ve orta dereceli
okullarda "tslam dersi"
verme yetkisi, Federal İda-
re Mahkemesi'nin karany-
la Islam Federasyonu'na
verildi.
Bu hakkı bir alt mahke-
meden alan tslam Federas-
yonu'na karşı Eyalet Okul
lşleri Senatörlüğu dava aç-
rnışo.' Federal Idare Mah-
kemesı, itirazı sonuçlandı-
rarak, bir alt mahkemenin
Mıllı Görüş yanlısı olduğu
belirtilen tslam Federasyo-
nu'na verdiği yetkiyi onay-
ladı.
Berlin-Brandenburg
Türk toplumu yöneticile-
rinden Safter Çmar, bu ka-
rann kendılennı üzdüğünü
vurgularken, tslam Fede-
rasyonu Başkanı tnuun
Nafl DufaL, karardan mem-
nun olduklannı dile getirdi.
Berlin'de yayımlanan
^lagesateng" adh gazete,
bir süre önce, ydlardır aşı-
n uçtaki örgütler içinde
yer alan Milli Görüş ile bu
listeye son haftalarda giren
Islam Federasyonu'nun
çok yakın ekonomik ve
idari işbirliği içinde oldu-
ğunu belgelerle açıklamış-
tı.
20yılhk
i
yılan
hikâyesi'
Berlin Okul lşleri Sena-
törlüğu, 2 yıl önce Berlin
Yüksek tdare Mahkeme-
si'nde Islam Federasyo-
nu'nun din dersleri verme-
ye uygun bir kuruluş oldu-
ğu yolundaki karanna Fe-
deral tdare Mahkemesı
nezdinde itıraz etmişti. Ön-
ceki gün sonuçlanan dava-
da, Anayasayı Koruma Ör-
gütü'nün izlediği kuruluş-
lar arasında yer alan tslam
Federasyonu'nun bir "dini
cemaat" niteliği taşıdığı da
onaylanmış oldu.
tslam Federasyonu 1980
yılında 25 derneğin bir ara-
ya gehnesiyle kurulmuş ve
kuruhışundan hemen sonra
da kamu okullannda din
dersi vermek üzere başvu-
nıda bulunmuştu. Berlin
6. ULUSLARARASI
MERMER, DOĞALTAŞ VE
TEKNOLOJİLERİ FUARI
3O Mart - 02 Nisan 2OOO
Okul lşleri Senatörlüğu, ta-
lebi, tslam Federasyo-
nu'nun bir dini cemaatın
açık örgütsel yapısına sa-
hip obnamasmı gerekçe
göstererek reddetmiş, bu
turum, Berlin tdari Mahke-
mesi tarafindan da kabul
edılmiştı.
Federasyonun 1997 yüı
aralık ayındakı itirazı üze-
rine de Berlin tdare Yük-
sek Mahkemesı bu karan
iptal ederek söz konusu ku-
nımun kamuya ait okullar-
da din dersi verebileceğini
hükme bağlamıştı.
Bu karara karşı temyiz
yoluna giden Berlin Okul
lşleri Senatörlüğu, konuyu
Federal tdare Mahkeme-
si'nin önüne getirmişti.
Son karan yonımlayan çe-
şitli çevreler, bu sayede, di-
ğer tslamı dernek ve kuru-
luşlann da okullara giriş
yapabıleceğıne dikkat çe-
keîken, Federal tdare Mah-
kemesi 6. Daire Başkanı
Norbert Nieheus, tslam Fe-
derasyonu'nun aşın uçlara
mensup olduğu gerekçe-
siyle izlenmesinin ve kök-
tendinci eğilimler içerme-
sinin bu davaya konu olma-
dığını hatırlattı.
Nieheus, "Bu tür iddi-
alann, daha önce Berlin
tdare Yüksek Mahkeme-
si'nde açıkhğa kavuştunıl-
ması gerekirdi" diye ko-
nuştu.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
rak bütünlüğü konusunda ne kadar hassas oldu-
ğunu bildikleri halde, hazıriadıklan "yerel yönetim-
lerin güçlendirilmesi" programını blok olarak sa-
dece Güneydoğu belediyelerinde başlatıyortart
Bu haberi bir ilköğretim okulu 6. sınıf öğrencisi-
ne verseniz, hemen şu yorumu yapar:
Avrupalılar o bölge ile ilgili farklı bir şey yapmak
istiyori
AB'nin izlediği politikayı bir başka açıdan da şöy-
le tanımlayabiliriz:
Anadolu insanının benzer özelliklerini değil, fark-
lılıklannı öne çıkarmaya çalışıyorlar!
Türkiye, bu konuda uyanık davranmalı, ama ür-
kek olmamalı. Türkiye, AB adaylığını uygariık pen-
ceresinin ışığına ortak olmak biçiminde anlıyor. Ora-
dan toz duman gelmeye başlarsa, önlem alması
olağandır.
PKK, 7. olağan kongresini Iran-lrak sınınndaki,
Iran topraklan içinde kalan Kandil Dağı'nda yaptı.
Alınan karariann temelini şu oluşturuyor.
Siyasi çalışma başlatalım.
Öcalan, ifadelennde HADEP'le bağlantlannı yad-
sımargış; tam tersine, ilişkiler konusunda bilgi ver-
mişti. PKK, silahlı gücünü Kuzey Irak'a taştdı. Ge-
len haberler, ağır silahlar da edinmeye başladığı yö-
nünde. Buna paralel olarak da HADEP, faaliyetJeri-
ni arttırdı. Gündeme getirdikleri istem, hepimizin or-
tak öztemi:
Banş ve tam demokrasi...
Kuzey Irak'ta elemanlannı silahla donatıp Diyar-
bakır'da tam demokrasi istemek!
Buradan HADEP'e geçersek... Dün Diyarbakır ve
Ankara'da iki önemli gelişme oldu. 02.30ta Diyar-
bakır Belediye Başkanı Feridun Çelik, Bingöl Be-
lediye Başkanı Feyzullah Karaaslan, Siirt Beledi-
ye Başkanı Mehmet Selim Özalp tutuklandı. Dün
sabahda Ankara 2. No'lu DGM, HADEP Genel Baş-
kanı Ahmet Turan Demir ile eski Genel Başkan
Murat Bozlak'ın da aralannda bulunduğu 18 kişiyi
'3 yıl 9'ar ay hapis cezasına çarptırdı. Tutuklama ve
cezaya çarptırmalardaki ortak suç, terör örgütüyle
ilişki...
HADEP gerçekten iç banş istiyorsa şu sorunun
yanıtını çok net vermeli:
Sırtını Anadolu'ya mı dayayacak, Anadolu'ya kar-
şı Avrupa'ya mı?
Görünen o ki HADEP ikinci yoldan daha kolay so-
nuç elde edebileceğini düşünüyor. AB, HADEP'e
şunu söylüyor
- Bulunduğun zemin varsın kayganlaşsın, merak
etme. Ben, hep senin elinden tutacağım.
HADEP'liler şunu bilmeliler ki böyle bir zeminde
yürünmez. AB elinizden tutar, sağlam durduğunu-
zu sanırsıntz. Bir gün bir ihale işi patlar, kısa bir sü-
w için de olsa, elini çekiverirt Bunun yerine zemini
sağlamlaştınrsan, yaşadtğın toprakla bütünleşirsen,
itseler de düşmezsin!
Öcalan'ın durumu
Siyasilerin, "PKK ne yaparsa ne yapılır" gibi bir
beyin cimnastiği yaptığını, buna göre politika üret-
tiğini gözlemlemiyoruz. 36 HADEP'li belediye baş-
kanı buluşup Ankara'ya geliyor. Ne zaman?
Apo'nun idamının ertelenmesinin kesinleşmesin-
den sonra. Kimden randevu istiyoriar? Demirel ve
Ecevit'ten...
Cumhurbaşkanı, "Gelin, şöyle buyrun" diyor.
Başbakan, "Ne oluyor, biraz durvn" diyor.
Askerierin de gelişmeleri kaygıyla izlediği dikka-
ti çekiyor. Temel endişenin şu olduğunu gözlüyoruz:
PKK siyasallaşırsa, bugünkü siyasi yapı, bunun-
la mücadele edecek yöntemleri geliştiremez.
Gözlerden kaçmayan, ancak üzerinde fazla du-
rulmayan bir konu var. Belediye başkanlannı jandar-
ma gözaltına aldı. Bu yöndeki haberler, altı gündür
yalanlanmadı. Jandarma, kırsal alandan sorumlu,
kent içleri pdisin sorumluluğunda. Geteneksel olma-
yan bu uygulama, askerierin, terör örgütünün HA-
DEP aracılığıyla siyasallaşmasından duyduğu kay-
gının göstergelerinden biri olarak değertendirilebilir.
AB ile ilişkiler gerilirse, Güneydoğu'daki bahar ha-
vası yerini sert rüzgârlara bırakırsa, Türkiye bir
konuyu yeniden tartışmaya başlayacak gibi
görünüyor
Öcalan'ın idamı!
AIDS iluııaliııe koıııik ceza
• Baştarafi 1. Sayfada
Işıkgöz tarafindan, saat
20.00'de Şanlıurfa Çocuk
Hastanesi'ne getirildi.
Hastane yetkilileri, za-
man zaman hastanelerin-
de tedavi edilen Işıkgöz'ün
şok halinde getirildiğini ve
yapılan müdahaleye karşın
kurtanlamadığını belirte-
rek şunlan söylediler:
"Rukrye'nin AIDS yû-
zünden vücut direnci dü-
şüktü. Akciğerve bagırsak
enfeksiyonu sonucu öldü.
AIDS'li hastalarda vücut
direncinin düşük olması
nedeniyle buna bağh ola-
rak akciğer yetmeztigi, ba-
ğırsak enfeksiyona, zatûr-
ree gibi hastahklar ortaya
çıkryor."
Şanlıurfa Çocuk Hasta-
nesi'nde ölen Rukiye Işık-
göz, dün sabah Siverek'in
Abdalağa Mahallesi'nde-
ki evlerinden alınarak Kış-
lan köyüne götürüldü.
Rukiye'nin, köyde çok
az sayıda yurttaşın katıb-
mıyla toprağa verihnesin-
den sonra açıklama yapan
baba Sedat Işıkgöz, hasta-
lığın ortaya çıkmasından
sonra kendilerine sahip çı-
kılmadığmdan yakmdı.
Baba Işıkgöz, "Nereye
başvurduksa, kapılar yü-
zümüze kapatıldL Kızırnın
cenazesi için ambulans is-
tedim, vermediler. Taksrv-
le Siverek'e getirdim. Kız»-
mı kaybetmenin üzünrüsü-
nü yaşryorum. Eşim de
hastahkla mücadele edt-
yor" dedi.
, ORGANİZASYON, SPONSOR
İZFA» • İZMİR FUARI
fm : fttl) 4M N S5 . «15 43 « - «5 M «•
HAssociazione Itaüana
İMARMOMACCHINE
AVRUPA SAT1ŞN0KTAS1
MARMOMACCHINE
, SERV1ZI
Cumhuriyet Mahallesi'nden
Duyuru
Çanta Köy'de kurulacak Cumhuriyet Mahalle-
si'ndeki arsa sahiplerinin oluşturduğu ve başkan-
lığını Sayın Uhan SELÇUK'un yaptığı KOOP C'nin
(Çevre, Kültür ve Işletme Kooperatifi) 1. Olağan
Genel Kurul Toplantısı 27 Şubat 2000 tarihinde
(Pazar günü saat 14.00te) Istanbul Cağaloğlu
Basın Sarayı Burhan Felek Konferans Salonu'nda
yapılacaktır.
Bu toplantıya henüz KCKDP C üyesi olmayan
sayın arsa sahipleri de konuk olarak davetlidir.
KOOP C Yönetim Kurulu
Işıkgöz ailesinin avuka-
tı Şeyhmus tnal da daha
önce sonımlular hakkında
"görevi körüye kullanma
ve ihmal" suçlanndan da-
va açtıklarmı ammsatarak
şu açıklamayı yaptı:
"Kücûk Rukiye'nin öl-
mesiyle sorumlulann,
'ölüme sebebiyet vermek'
suçunu da ekleyerek yeni-
snu isteyeceğiz. Aynca da-
ha önce mahkemenin ver-
diği 'ölüm halinde maddi
tazminat karannda da' de-
ğişiklik olacak. Yani kızm
ölümüyietazminatm mad-
di yönünün de tekrar kara-
ra baglanacağmı sanıyo-
rum. Manevi tazminat da-
vasmda miktann betirien-
mesinden sonra, Kmlay ai-
leyi cezalandırarak tfim
yardunlan kesmişd."
Japonya
Japonya'daki Green
Cross ilaç şirketinin üç yö-
neticisi, şirketin sattığı kan
ürünleTİnin AJDDS'e yol aç-
tığı gerekçesiyle hapis ce-
zasına çarptınldı.
Şirketin ABD'den satm
aldığı kan ürünlerinin
AlDS'e yol açan HTV vi-
rüsü taşıdığı ve kanlan
kullanan 1434 hastaya vi-
rüs bulaştığı, bunlann
493'ünün ATDS'ten öldü-
ğübildirildi.