Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-I5ŞUBAT2000SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bakan Cem
1
e lyl
kalp'ödiüü
• tstanbul Haber Servisi-
Dışişleri Bakanı tsmail
Cem'e yaptığı başanlı
hizmetler, AB'ye adaylık,
Türk-Yunan ilişkilerine
kazandırdığı i\me ve Türk
dış politikasına getirdiği
saygınlık nedeniyle, "Türk
Kalp yakfi Sakıp Sabancı tyi
Kalp Ödülü" verileceği
belirtildi. Cem'e ödülü,
perşembe günü, Sabancı
Center'da düzenlenecek bir
törenle verilecek.
Anayasa
değişKUği önerisi
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - FP ve DYP'nin,
cumhurbaşkanının halk
tarafindan seçümesine üişkin
anayasa değışikliği önerisi
bugün TBMM Başkanüğı'na
sunulacak.
llifnin HDbuM
değerlendipfnesi
• ANKARA (Cıımhııriyet
Bürosu)-MHP Genel
Sekreteri Abdurrahman
Küçük, Hizbullahın
vahşetlerine "inanç kılıfi
giydirmiş" olmasının din
eğıtımının ne kadar önemli
olduğunu ortaya koyduğunu
belirtiıken ilköğretimin 7.
sıruftnda Kuran okuma ve
anlama, ilmıhal bilgileri ve
peygamberlerin yaşamlan
gibi derslerin seçmeli olarak
okutulması gerektiğini
savundu.
•••* ••
Komup
tşletmesinde
goçuk
• Haber Merkezi - Türkiye
Taşkömürü Kurumu (TTK)
Karadon Kömür
lşletmesi'nde meydana gelen
göçük sonucu metan
gazından zehirlenen Yüksel
Ulgü adlı ışçi ölürken 2 işçi
de tedavı altına alındı.
Kilimli ocağında, metan
gazından zehirlenen Yüksel
Ulgü olay yerinde öldü.
Zehirlenen Güven Akkiren
ve Ahmet Deredüzü ise SSK
Bölge Hastanesi'nde tedavi
altına alındı.
Konsoloslukta
•• a •• •••••
şüphelıolun
• İstanbul Haber Servis -
Bakırköy"deki Türkmenistan
Başkonsolosluğu'nda görevli
Lale Cansu adlı kadın,
çahştığı kısımda ölü
bulundu. Cansu'nun cesedi
daha sonra ölüm nedeninin
belirlenmesi amacıyla Adli
Tıp Kurumu morguna
kaldınlırken olayla ilgili
olarak Bakırköy Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca soruşturma
başlaüldığı beürtildi.
umıag'dan
teşekküp belgesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosn) - Uğur Mumcu
Araştırmacı Gazetecilik
Vakfi (um:ag), "7. Adalet ve
Demokrasi" haftasına
katkıda bulunan kişi ve
kuruluşlara teşekkür belgesi
verdi. Vakfin araştırmacı
gazetecilik kursunu başanyla
tamamlayan gazeteci
adaylanna da sertifikalan
dağıtüdı.
YıhıazGüney
tepkisi
• İstanbu) Haber Servisi -
Kültür Merkezleri Platformu,
sanatçı Yılmaz Güney'e
"lumpen" denilmesini kınadı
ve Güney'in, eserleriyle
halkın gönlünde taht kurmuş
bir sosyalist sanatçı
olduğunu belirtti. Kültür
Merkezleri Platformu olarak
bir araya gelen Bulunmaz
Kültür Merkezi, Çağdaş
Sanat Atölyesi, Emek Kültür
Merkezi, Tohum Kültür
Merkezi, Yapı Sanatevi, Yüz
Çiçek Açsın Küitür Merkezi
ile Grup Munzur ve Grup
Güneşe Türkü, dün tHD
tstanbul Şubesi'nde ortak
basın açıklaması yaptı.
Ceco Ankara'da
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Amavutluk
Başbakan Yardımcısı ve
Çakşma ve Sosyal îşler
Bakanı Makbule Ceco,
Çahşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Yaşar Okuyan'ın
davetlısı olarak dün
Ankara'ya geldi.
Cumhurbaşkanı'nın 'Devlet rutinin dışına çıkabilir' yorumuna TBB'den tepki
'Demirel lıııkıık taınnnyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanı Süleyman DemireTın Batman
Valiliği'nin "usubüz'' silah ıthalatıyla ilgi-
li "Deviet rutinin dtşına çıkabtttr" sözleri,
yargı çevreleri ve sıyasiler tarafindan tepkiy-
le karşüandı. Türkiye Barolar Birlıği (TBB)
Genel Başkanı Prof. Dr. Eralp Ozgen. hu-
kuk tanunamazlıkla suçladığı Demırerin
"hukuk devieti ilkesini inkâr ettiğiııF' söy le-
di.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz,
*Devletin, hiçbir şekflde, bir hukuk devletm-
de yasalann dtşında davranma lüksü yok-
tur" dedi. Eski Anayasa Mahkemesi Başka-
nı ve ADD Genel Başkanı Yekta Güngör
Ozden, hukuk devletinin cumhurbaşkanla-
nnın vesayetinde olmayan devlet olduğunu
vurguladı.
Demirel ise kendini savunurken, sözleri-
nın tamamının dikkate alınmasını istedi.
TBB Başkanı Özgen, dün duzenledığı ba-
sın toplantısında, Demırerin Kahramanma-
raş gezisinde Batman Valiliği'nin usulsüz sı-
lah ıthalatıyla ilgili söylediği "Deviet ruti-
nin dışına çıkabtfir" sözlennı "hukuk tanı-
mamazlık'' olarak değerlendirdi. Devletin
ne zaman nasıl davTanacağının, ne gibi işler
yapabileceğinin hukuk kurallan ile belirlen-
dığini belirten Özgen, şunlan söyledi:
"Bir önceki cumhurbaşkanımız da 'Ana-
yasayı bir kere ihlal etmekle bir şey olmaz'
demişti. Üzflkrek görüyoruz ki aynı zihniyet
devam etmektedir. Anayasamıza göre cum-
huriyetimiz bir hukukdevtetidir. Hukuk dev-
ieti demek, hukuka bağk hukuk dışı işlem
yapmayan devlet demektir. En ağır koşuüar
Ecevit
'Silahların
kaynagı
meşru'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Başbakan Büknt
Ecevit, Batman Valılı-
ği'nce gerçekleştirilen si-
lah ithalatının parasal kay-
nağını sağlayan Yüksek
Planlama Kurulu (YPK)
karannın altında dönemin
bakanlannın da imzalan-
nın bulunmasını değerlen-
dirirken "Ama bu, meseJe
yapüacak bir şey degjL Sa-
dece kaynagın meşru yol-
lardan sağlandığmı gösteri-
yor" dedi.
Ecevit, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'ı ziya-
ret ederek Bükreş'te katıl-
dığı Balkan ülkelen baş-
kanlar zirvesi ile ilgili top-
lantı hakkında bilgı verdi.
Ecevit, "Cumhurbaşka-
m ile 5 arn 5 konusunda ye-
ni bir değeriendirme yapta-
nız mı
r
şekİLndekı soruya,
"Hayır, yeni bir değerien-
dirmeye gerek yok. Zaten
TBMM'de temsü ledilen
bûtûn partiler 5 arü 5 for-
mülü üzerinde birleştikle-
rini açıkladılar. Bu hafta
içinde de TBMM'ye bu ko-
mıdaki anayasa değışikliği
önerimizi diğer partilerin
genel başkanlan ile birtikte
sunabileceğimizi umayo-
nım" yanıtını verdi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
Birieşmiş IVlilletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafindan hazuianan
rapora göre, yoksul ülkekr kategorisindeki ülke sayısı 25'ten 48'e çıkü.
Öymen, Cumhurbaşkanlığı ve Hizbullah'la ilgili PM bildirgesini açıkladı
6
Kişiye özel anayasa olmaz'ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - CHP,
Cumhurbaşkanlığı se-
çimleriyle ilgili olarak
İtişiye özel anayasa de-
ğişikliği yapılmasma
karşı ç_ıktı. CHP lideri
AMan Oymen tarafindan
açıklanan parti bildiri-
sinde. Hizbullah örgü-
tüyle ilgili olarak son
dönemde yaşanan olaylann Türkiye'de laıklik il-
kesinden ve hukuk devieti anlayışından sapma-
lann ulaştığı endişe verici boyutlan bır kez daha
gözler önüne serdığı vurgulandı.Oymen dün dü-
zenlediği basın toplantısında, hafta sonu gerçek-
leştirilen parti meclisi (PM) toplantısında Hiz-
bullah olaylan ve Cumhurbaşkanlığı seçimleriy-
le ilgili olarak alınan kararlan açıkladı. PM bil-
dirgesinde şu görüşlere yer verildi:
- Son dönemde ortaya çıkan obylar ûDcemiz-
de lafldüc flkesmden, hukuk devieti aniayışmdan
sapmabrm ve din istismaralığının ulaştığı endi-
şe verici boyutian bir kez daha gözler önüne ser-
miştir. HaDan inançbrmı sömûren birtaknn in-
sanhk dtşı çevTeter, e> lenılerini inandmaz dnayet-
ler işleyen >ahşi çeteler ohışturmaya kadar var-
dınnışJanhr.Hizfoullahadhgericiterörörgütü.bu
ohışumunfaukcumhurh'ete, devfeteve bütün uhı-
sa karşı eylemlere girişen akıl ve insanhk dışı ör-
neğkfir.
- Bu olay ve bulgular CHP'nin baştan beri
inançla savunduğu laiklik ilkesının ülkemiz ve
halkımız için ne ölçüde yaşamsal ve vazgeçürnez
olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.
- Bu suc örgütünün ohışma ve örgûtlenme saf-
hasında ülkemizdeki annhkçı terör e>lemlerine
karşı "bir sauınma hareketı" maskesi altmda,
kamu erid taşı> an bazj kişi ve çev relerden müsa-
maha gördûğü kama ya>
T
gmdır. Son gûnlerdeki
taruşmalar ve birbiriyle çetişen açıldamafar, bu
mûsamahanm bo>uton konusunda kamum'u-
muzda hakk ve kaygı \trki soru işaretieri doğma-
sına yoi açmışDT.
- CHP Paro Mecüsi her türlü terör hareketine
karşı ulusal güvenliğin ve esenlığm duraksama-
dan savunulmasmdan yanadır. Ancak şimdiye
kadar çirkin örneklerini yaşadığımız ve gördü-
ğumüz gibi terörle mücadele gerekçesi adı altın-
da bıle olsa hukuk devletı anlayışıyla bağdaşma-
yan her türlü eylem ve işlemlerin de karşısında-
dır.
- Batman N'aBliği'nce yapılan suah ithabn ve
onunla bağlanah tarnşma konulan da CHP ta-
rafindanckldibiçimdeizleme>%akıuuş(ır.Baııe-
denlerk CHP tüm diger sh^sal ve jargısal dene-
tim mekanizmalarnia birlikte >
<
asadışı ın^ula-
malaria ilgili oiarak sonucun nerelere yahut kim-
lere vanrsa varsm TBMM'deki denetim yoDaı>
nm da en etkin şekflde kuüanılnıası>1a tüm so-
rumhıhıkkrm araşüniması ve gereken yasal iş-
lemlerin yapdması gerektiğine inanmaktariır.
CHP PM, Cumhurbaşkanlığı seçimlenyle il-
gih olarak da, Oymen'in partinin Onursal Genel
Başkanı Erdal tnönü'yü aday göstermesine des-
tek vererek başka hıçbir adayı desteklememe ka-
ran aldı. PM karannda ikodar partilerinın kişi-
ye özel bir anayasa değışikliğiyle meşgul oldu-
ğunun altı çizilerek
u
\apmakistedîklerideğişik-
Bk ayıu ktşinin üst fiste iki kez seçüemevçceğine
üşkin anavasa kurahnı kaldırmakör. Bu kural
cumhurbaşkanının sadece ulusun ve devletin ya-
rartannı gözeterek vansız görev yapmasnı sağ-
bmak için konutmuş bir temel kuraktar. Bundan
ödün verilmesi v^nhşör. Avnca geçmişte de buna
benzer girişimler yapılmış. başanseiıkla sonuç-
lannuş ve veni sorunlar ortaya çıkmışar. 20001i
viilann başmda Tûrkrve'nin geçmişin vanhşlan-
nı cağnşüran tekrariara değJL gekceğe umutia
bakmamızı sağJavan yeni açdnniara gereksininıi
vardır" karannı aldı.
ve bunahnüarda bfle devletin hukuka bağh
kalma« zonuıhıdur. CMağanüstü koşullarda
devletin yönetim tara ile ilgili yasal düzenle-
mekrin varhğı bunun açık deİüklir.'" ANAP
Genel Başkanı Ydmaz, Başkanlık Divanı
toplantısı girişinde gazetecilerin sorulan
üzenne şunlan söyledi:
"Saym Cumhurbaşkanı'nm kullanriıgı
rutin sözcüğü açüdanmaya muhtaçür. Bana
göre devlet, devieti temsfl eden tüm kurum-
lar, hükümet, yasalara uymak zorundadn*,
her halükârda uymak zonmdadn*. CMağa-
nüstü haOerdekidüzenleme-
ler de zaten yasalarla öngö-
rülmüştür. Devletin, hiçbir
sekilde, bir hukuk devtetinde
yasalann dışmda davranma
lüksü yoktur."
ADD Genel Başkanı Yek-
ta Güngör Özden, hukuk
devletinin her istediğini ya-
pamayan devlet olduğuna
işaret etti.
CHP Genel Başkanı Al-
tan Öymen, "Devletin rutin
işlerinin dışma çıküması hu-
kuk devietinde söz konosn
değildir" dedi. Demirel'in
sözlerinin kastını işaret et-
medığını sandığını belirten
Oymen, "Çünkü hukuk dışı
bir uygulamayı ne cumhur-
başkanmın, ne de başka bh"
devlet vetküisinin kabul ede-
ceğini samvorum" dedi.
DYP Grup Başkan Vekili
Saffet Ankan Bedük. "Sayın
Cumhurbaşkanı gerek de-
mokrasi anlayışı ve mücade-
lesi, gerekse devlet adamhğı
nosyomrylaba devieti çokiyi
bilmektedir. O açıklamayı
bh" başka değerlendirmeye
tabi tuünayı doğru bntanuyo-
rum" demekle yetindi.
Demirel: Sözlerimin
tamamını nkııyıın
Cumhurbaşkanı Demirel,
dün Barolar Birliğı'nin söz-
lerine tepki gösterdiğini
anımsatan gazetecılere şun-
lan söyledi: "Barolar Bh*-
gi'nin ne dediğini bilmivo-
rum. Yalnız benim beyanı-
mın ondan sonraki cümksi
de var. 'Yasalan aşmamak
suretıyle' diye.Onuokuma-
dan eğer değeriendirme ya-
pıyorİarsa o' lâ taknbe salâ-
te' gibi olur. İçinizde bileo
var mı 'lâ taknbe sâlate'nm
ne olduğunu? 'Namaz kıl-
mayuı" diyor yanL Ama al-
tmda bir cümle daha var:
'Ve entüm sükerâ', 'Eğer
sarhoşsanız namaz kılma-
yın" diyor. Alünı nazar-ı dik-
kate almadan. üstüne 'lâ
taknbe salate' den giderseniz
öyle olur. Devlet ahm yapar.
Bu ahmlan çeşitli şeldide ya-
par. Gerektiği zaman ihale
açar, gerektiği zaman aç-
maz. Halin icabtna bağhdu".
Rutin dediğimiz odur. Ah
Türkiye "de biraz ber şey, ne
söylenhor, ona dikkat edile-
rekyapdsa."
Demirel, bu sözünün 8.
Cumhurbaşkanı Turgut
Ozal'ın "Anayasayı bir kere
ihlal etmekle bir şey olmaz"
yönündeki sözüne benzetil-
dığının belırtümesı üzenne
de, "Ne mûnasebet Ben
Türkçe konuşuyorum. Ben
sizi anhyonım da, siz beni ni-
ye anlamıyorsunuz" dedi.
Demirel, tepkilerden ra-
hatsızlık duyunca akşam sa-
atlerinde Cumhurbaşkanlı-
ğı Basuı Merkezi aracüıgıy-
la yaptığı açıklamada da,
"Benim bh- beyamm ahna-
rak yanhş değerlendirüme-
ler yapıhnaktadu-" dedi.
IRMIKIAYDIN ENGtN aenginfS doruk.nettr.
Haydi buyrun, şimdi ve bir
kez daha konuşalım bakalım.
Güneydoğu'da sürüp giden
savaş için "kirii" dediydik ve bi-
ze kızmıştınız. Kirli'sinden vaz-
geçtim, savaş denmesine bile
itirazınız vardı. Düz mantığın
yalınkatlığında akıliar yürüt-
müştünüz, "Savaş ise iki taraf
olmalı" demiş ve "Koskoca
Türkiye Cumhuriyeti ile üç bu-
çuk, eli kanlı eşkıyayı aynı se-
pete koyarak ne yapmak isti-
yorsunuz siz" diye sormuştu-
nuz.
Nafile nefes tüketmiştik, sa-
vaşa savaş denmesi, eşyanın
adıyla çağrılması gerektiğinin
altını çizmiş ve toplumsal so-
runlan salt silahla çözmeye kal-
kışmanın yanlışlığını vurgula-
mış, mücadele yöntemi olarak
terörü seçmiş bir örgütlenme-
ye askeri bir yanıt verirken,
böyie bir örgütlenmenin taban
bulmasına yol açan toplumsal
sorunlann askeri yöntemle çö-
zülemeyeceğini bıkıp usanma-
dan yinelemiştik.
Bize çok kızmıştınız. Eli ka-
lem tutanlannız "vatan haini"
demeye getiren yazılar döktür-
müştü; devlet yönetiminde so-
rumluluklar üstlenenleriniz göz
döndürmyş, laf çarptırmıştı.
Kirli Dediydik, Kızdıydmız...
"Savaş kirletir" diye uyardı-
ğımızda, amacımızın "savaşan
kahramanlan kirietmek" oldu-
ğunu söylemiş, diş gıardatmış-
tınız...
Buyaın, şimdi ve bir kez da-
ha konuşalım.
Savaş kirletir. Nitekim kirlet-
miş.
Bakın şu "Batman batağı-
na". Kişiler değil, kurumlar da
gırtlağa kadar pisliğe batmış
durumda.
Söyler misiniz bana, Batman
Valiliği denince bundan böyle
aklınıza, bu ülkenin devlet erki-
ni temsil eden illerden birinin
en yüksek makamı mı gelecek,
yoksa yasalan hiçe sayıp, ya-
salar ne söz, Anayasayı ayak-
lar altına alıp, kayıtsız, hesap-
sız silah ithal edip, Hizbullah
karanlığının militanlanndan
"Karma özel Bihik" kurup, yol-
suzluğun, yasadışılığın, hukuk
katilliğinin kiri üstüne sıvanmış
bir kurum mu ?
Savaş kirletir.
Kirlilik savaşın doğasında
var.
Başlangıçta "ulusal kurtuluş
hareketi"" gibi hedeflerle yola
çıkan PKK kadrolannı, savaş
nasıl alabildiğine kirietti; nasıl
uyuşturucu ticaretinden "yol-
daş cinayetine" kadar yayılan
bir koca pislik çukuruna düşür-
düyse, devlet erkini kişilerin
keyfi etkinliklerine, kurumlann
"oıtin" dışına çıkma ve bunu
alışkanlık haline getirmelerine
yol açarak, onlan da aşın kirlen-
meye uğrattı.
Savaş kirletir ve savaşın kiri-
ne bulananlar çırpındıkça pis-
liğe daha derin gömülürler.
Başlayın Batman'ın o ünlü
valisinden. Vali Şarman, "Ben
emirkuluyum. Yapdedileryap-
tım" diyerek kirli ellerini yıka-
maya çabalıyor. Ama Anka-
ra'da 1996 fiyatlanyla 22 milya-
ra villa aldığı ve "vali maaşı"
yetmediğinden, 12 milyarlık
taksıdin, Batman Valiliği adına
silah ithal eden Trigon şirketin-
ce ödendiği ortaya çıkıyor...
Vali sıradan bir adam, Bat-
man Valiliği sıradan bir devlet
kurumu, diye düşünenler, Çan-
kaya'nın kirienmişliğine ne di-
yecekler?
Bir beş yıl daha devlet erki-
nin en tepesine kurulmaya ha-
zııianan Demirel'in sözlerini
anımsayın hele: "Devlet yük-
sek menfaatlan gerektiriyorsa
rutinin dışına çıkabilir. Bunun
takdiri hükümete aittir"
Bu sözler Anayasada tanım-
lanan "hukuk devieti" terimin-
deki "hukuk"un üstünün çizil-
mesidir ve geriye "aşiret huku-
ku"r\dan farksız bir "erk" ta-
nımlaması kalır.
Bu kirlenmenin ta kendisidir.
Savaş kirletir.
Bir zamanlar bu ülkede Em-
niyet Genel Müdürlüğü, Içişle-
ri Bakanlığı, Adalet Bakanltğı
gibi çok kilit görevler üstlenmiş,
halen pariamentoda milletin
"vekili" olarak oturan bir bürok-
rat-politikacının, "Mehmet
Ağar eşittir devlet derseniz
bundan mutlu olurum" diyebil-
diği bir ülkede, savaşın kirletme
gücü ete kemiğe bürünmüş
karşınıza dikilmektedir. Kendi
kendilerine "kutsal" ilan ettikle-
ri devletin, binbir "şa/be"nin
gölgesi üstünde duran kişiler-
le özdeşleşmesi kirlenme de-
ğilse, kirlenme nedir?
Savaş kirletir.
Bir toplumsal soruna bula
bula askeri çözümler bulmak-
tan ibaret bir siyasal körlük için-
deyseniz; askeri etkınlıği, terö-
rü mücadele yöntemi benim-
semiş güçlere karşı kullanmak
ve fakat bununla sınırlamak ye-
rine bir bölgeye ve o bölgenin
Kürt halkına yönetttiyseniz kir-
lenme kaçınılmazdır.
Valiler rüşvet alır, valilerden
başlayıp Başbakanlara kadar
uzanan bir yelpazenin içindeki
bütün devlet erki yasadışılığın,
hukuksuzluğun çukuruna dü-
şer, birinin söytediğinı öteki ya-
lanlar, birinin sakladığını öteki
açığa çıkanr. örneğin biri "Jl-
TEM yok ve hiç olmadı" der.
Ona inanmak isteyenler bir sa-
bah Batman valisinin demeci-
ni okuyup apışır kalıriar. Vali,
'Silahlan JlTEM'e verdim" de-
miştir.
"Kirlenmişse kirlenmiştir"
deyip pişkinliğe de vuramazsı-
nız.
Kirienen kişiler değil, bu ülke.
Bizim de geleceği hakkında en
az "o adamlar ve kadınlar" ka-
dar söz sahibi olduğumuz gü-
zelim bir ülke. Bize, payımız ol-
mayan bir utancı yaşatıyortar.
Bizi pisliğin göbeğinde ya-
şamak zorunda bırakanlar
suçlu değilse, suç nedir?
POLTIİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKA\A
İthal Malı İslam...
Dinci medyanın, Hizbullah vahşeti karşısındata-
kındığı tavır tartışılıyor...
Acaba bu şaşkınlık mı, yoksa bilinçli bir davra-
nış mı?
Sanınm ikincisi!..
Şöyle 1994-96 yıllan arasına dönüp baktığımız-
da, kimi dinci yazariar İBDA-C ve Hizbullah'ı öve
öve bitiremiyorlardı...
Hele bir tanesi vardı ki kendi gençlik günlerini
anımsıyor ve şöyle diyordu:
Tıpia benim gençliğimdekigibi ateşli bu çocuk-
lari.."
Diğeri ise Ankara'daki 'Beğendik' mağazasının
dağıttığı Atatürk resimli kitapçığı şöyle yorumlu-
yordu:
"Paralanmız kurşun olarak bize atılıyor..."
Şimdi bu dinci yazariar demokrasiden, insan
haklanndan söz edip işi dönüp dolaştınp 'derin
devlet'e getiriyoriar...
Sonra ne yapıyoriar?
Kaçak silahlara değinip faili meçhul cinayetlerin
arkasındaki gücü açıklıyorlar
"Devlet!"
Devlet soyut bir kavramdır!..
Ama 'devlet erki
1
somut bir kavram!..
Siyasal erk, devletin kurum ve kuruluşlannı yön-
lendirmez mi? Valiler, emniyet müdürleri devlet er-
kinin bir ayağı değil mi?
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den FP li-
deri Recai Kutan'a dek herkesin kendine göre
'demokrasi' ve 'laiklik' aplayışı var bugün...
Ne diyor Recai Kutan:
"Demokrasinin bize özgüsü olmaz. Laikliğin bi-
ze özgüsû olmaz..."
llk bakışta doğru söylüyor gibi geliyor insana!..
Recai Kutan, Şevki Yılmaz'ı, Ibrahim Halil Çe-
lik'i ne çabuk unutuyor...
Kutan'a göre Fazilet Partisi, Ittihatçı kafalar ta-
rafindan yargılanıyormuş...
Hey Allah!..
Necmettin Erbakan, "Kanlı mı olacak, kansız
mı" derken Recai Bey neredeydi?
• • •
Dört-beşyıl önce Istanbul'un varoşlanndaki ca-
milerde dolaşan Afganistan, Pakistan, Mısır, Iran
kökenli şeriatçılar 'cihat çağnlan' yaparken Tan-
su Çiller başbakan koltuğunda oturuyor; şimdi
DYP Genel Başkan Yardımcısı olan Hayri Kozak-
çtoğlu da valilik makamında bulunmuyor muydu?
Dün 'Milli Gazete'de Mehmet Şevket Eygi şöy-
le diyordu:
"Son 30 yıl içinde ülkemize Arap dünyasından
(bilhassa Mısır'dan) Pakistan'dan, Iran'dan Islami
fıkiher, medetler, stratejiler ithal edildi. Bugünkü
kaosta bunlann büyük rolü olmuştur."
Eygi devam ediyor:
"Evet son otuz yıldır dışandan ithal edilerek
genç nesillerin ve dindar kesimin kafalanna zen\
edilen Islami fikirier, metotlar, doktrinler Islama ve
Müslümanlara çokzararvermiş, milyonlarca insa-
nımızın kafasını kanştırmıştır..."
Kafast kanşaolar arasında Fazilet Partililer yok
mu?
Hem de çok sayıda!..
Valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri yok
mu?
Hem de nasıl!
Dört yıl önce Konya-Ankara karayolu üzerinde
Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü karşısındaki Özel
Hicret Öğretim Erkek Öğrenci Yurdu'na alına-
cak oğrencilerden neler istenıyordu:
"1- Sabahçı öğrenciler öğleden sonra, öğlenci
öğrenciler sabahleyin (lisede okuyanlar) düzenle-
necek dini mütalaalara katılacaklardır. 2- Namaz
saatleri titizlikle uygulanacaktır. 3- Teyp, radyo bu-
lundurulması sakıncalı değildir; dini içerikli kaset
ya da diniyayın yapan radyo kanallan dinlenilebi-
lir."
Şimdi anladınız mı Hizbullah'ın neden özellikle
Konya'yı seçtiğini, Konca Kuriş'in orada işken-
ceden geçirilip öldürüldüğünü!..
Işte Van'daki son iki operasyon...
Polisi Hizbullahçılar avlıyor: 5 şehit, 6 yaralı...
Ve polis 5 Hizbullahçıyı öldürüyor...
Güvenlik güçteri niye dikkatsiz bu konuda?
Acaba polis, hâlâ Hizbullahı, kimi dinci yazariar
gibi saf Müslüman olarak mı görüyor?
• • •
Din pazariamacılan Hizbullah'ı ve İBDA-C'yl
"onlar bizden" diyerek görmezlikten geldi;
1992'de başlayan süreci bir bakıma destekledi...
Müslüman adam öldürmez mi?
Bal gibi öldürürl.
Afganistan'da birbirini kıranlar kimter? Iran'da 17
yaşındaki gencin, vincin üzerinde ipini çekenler
kimler?
Hepsi Müslüman!..
Terörün dincisi dinsizi, sağcısı solcusu olmaz!..
Yazımı Eygi'den bir alıntıyla noktalıyorum:
"Son otuzyıl içinde Türkiye 'ye sokulan ithal ma-
lı ideolojilerden biri de Cemaüddin Afgani ve çö-
mezlerinin ideolojisidir. Bilindiği gibi Afgani, taiay-
ye yaparak asıl kimliği olan Iranlılığını ve Şiiliğini
gizleyen, kendisiniAfganlı ve Sûnni olarak göste-
ren birmaceraperestvekanşıkadamdır. Birİslam
liderinin, önderinin, fikirve aksiyon adamının Müs-
lümanlara karşı takıyye yapması, yalan söyleme-
si, onlan aldatması çok fena bir şeydir. Böyle bir
adama nasıl güvenebiliriz? Takıyyeci Afgani, aynı
zamanda farmasondur. Afganiciler çok şeyi yık-
mışlardır, çok kanşıklıklar çıkartmışlardır, ama
müspet bir faaliyetleri görülmemiştir."
Eygi, 'kanlı pazahan', 'toplu namazlan' bilir, o
düzenlemelerin ne verip ne götürdüğünü geç de
olsa anlamıştır...
O nedenle 30 yıl sonra, ithal malı reçetelere kar-
şı çıkıyor...
Bu da bir aşama değil midir?
hikmetcetinkaya(g cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
'Kovakçıyasalara uymadı'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-Danıştay 10.
Dairesi'nin, FP'den Istan-
bul milletvekili seçilen
Merve Kavakçıaın,
"Türk vatandaşhğımn
kaybettirflmesine inşldn"
Bakanlar Kurulu karan-
nnı iptali isteminin reddi-
ne ilışkın karann gerek-
çesi açıklandı.
Bakanlar Kurulu kara-
nnın yasalara uygun ol-
duğu belirtilen kararda,
"Davamn, Anayasa'nın
yasama dokunuhnazhğı-
nı düzenkyen yasayla ügi-
Sİ hııhınmadığından, da-
vacuun bu konuya ifişldn
iddialanna itibar etmek
mümkün değUdir" denil-
di.