Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ARALIK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
mrkish Minex-
2000 Tatbikat]
• İZMİR (AA) - Türk ve
müttefik deniz kuvvetleri
arasında mayın harbine
ilişkın eğitim ve
işbırliğıni gehştirmek
amacıyla Ege Denızı'nde
2O Kasım'da başlayan
Turkish Minex-2000
Tatbikatı, Izmir'de sona
erdı. Bu yıl ilk kez
uygulanan tatbikat,
Türkiye'nin ev
safıipliğinde, Donanma
Komutanlığı 'nca
planlanarak Mayın Filosu
IConıutanlığı tarafindan
sevk ve ıdare edildi.
Tatbikata katılan gemiler.
tatbikat süresince Izmir
ve Kuşadası limanlannı
ziyaret etti.
Çukırca'da sHah
operasyonu
• HAKKÂRİ(AA)-
HaJdcâri'nin Çukurca
ilçesınde yapılan arama-
tarama çalışmalannda
çok sayıda sılah ve
mühımmat ele geçirildi.
Alınan bılgıye göre,
Jandarma Komutanlığı
ekıplen tarafindan ilçenin
sınıra yakın bölgelerinde
yapılan arazi arama-
tarama çalışmalannda,
toprağa gömülü halde
çuvallar içerisinde 12
adet Kalaşnikof marka
uzun namlulu sılah, 1
adet makineli tüfek, 4
adet mavzer, 185 adet
şarjör ve 5 bin 700 adet
çeşıtli çap ve markada
mermi ele geçirildi.
Olayla ilgili
soruşturmanuı devam
ettigı bildirildi.
Doğu AnadoHrtla
karyağışı
• VAN/HAKKÂRİ (AA)
- Van ve Hakkân
çevresinde etkili olan kar
yağışı yaşamı etkilerken
bölgede 150 dolayında
yerleşim birimiyle ulaşım
kesildi. Ulaşıma kapanan
Bahçesaray karayolunda
yol açma çalışmalan
güçlükle yapılabiliyor.
Onceki sabah başlayan
ve aralıklarla devam eden
kar yağışı, özellikle Van,
Gürpınar, Başkale, Çatak,
Bahçesaray, Hakkân,
Yüksekova ve
Şemdinli'de etkisini
sürdürüyor. Kar kalınlığı,
şehir merkezlerinde 20,
yüksek kesimlerde ise 40
santimetreye ulaştı. Öte
yandan, Hakkân şehir
merkezinde kar
kalınlığının 30
santimetreye ulaşması,
şehiriçi ulaşımda
aksamalara yol açıyor.
Erkeklerede
sımr thşı
• RİZE(AA)-Doğu
Karadeniz yöresinde,
fiıhuş yapan kadınlardan
sonra, boş gezen ve
Birleşik Devletler
Topluluğu ülkelerinden
gelen erkekler de sınır
dışı ediliyor. Rize
Emniyet Müdûrlüğü
yetkililerinden alınan
bilgıye göre, işsiz ve boş
gezen, aynca
pasaportlanndaki vize
sürelerinin bittiği tespit
edilen, çoğunluğu
Gürcistan uyruklu 250
erkek sınır dışı edildi.
AB Komisyonu Türkiye Masası Şefi Servantie, terör örgütünün gönderdiği mektuba yanıt verdi
AB'den PKK'ye mektupBRÜKSEL/ANKARA
(Cumhurivet)-AB Komisyonu,
PKK'nın katılım ortaklığı bel-
gesiyle ilgili istemlerini ilettıgi
mektuba yanıt vererek terör ör-
gütûnü resmen muhatap aldı.
Komisyon Başkanı Romano
Prodi adına sözde PKK Başkan-
lık Divanı'na gönderilen yanıt
mektubunda, "Türkive tanısa da
tanmnnia da kümlrel kimlik ve
ortak geteneklere sahip etnik
gruplan uhısal azuıhklar olarak
kabuuefimetidir'' denildı.
Edinilen bilgilere göre AB
Komisyonu Türkiye Masası Şe-
fi Alain Servantie, terör örgütü-
nûn 2 Kasım'da komisyona gön-
derdiği ve "kaohm ortakhğı bd-
gesinde Kûrt sorununa AB'nin
yaklaşınunın açık olarak ifade
edilmesini" istedığı mektuba 20
Kasım 2000'de yanıt verdi. P-
• Servantie'nin, "Kürdistan Enformasyon Merkezi - PKK Başkanlık Konseyi"
adresine gönderdiği mektup, AB Komisyonu'nu da kanştırdı. Servantie, konuyla
ilgili sorulara verdiği kaçamak yanıtlarda, "AB Komisyonu'nun, kendisine
gönderilen her mektuba yanıt vermek durumunda olduğunu" ileri sürdü.
KK'ye, AB Komisyonu Başka-
nı Romano Prodi adına gönde-
rilen ve teşekkür edilerek başla-
yan mektup, terör örgütüne
"yükseksaygılar" dilenerek son
buldu. Servantıe mektubunda,
"anadildevayın hakku anadüini
öğrenme ve anadilde eğitim al-
ma gibi haklann, kökenleri ne
otursa olsun. tüm Türkler için
garanti altına ahnmış olmadtğı-
nı" kayderti.
Servantie tarafindan aktanlan
komisyon görüşünde, "Tûrkrye
etnik gruplan uhısal azuılık ola-
rak kabul etmeye açıkoka da ol-
masa da bu gruplann iiyeleri-
nin. bazı temel haklaruun ihlal
edDdiğini gördükfcri barizdir"
denildi."Kökenlerineolursaol-
sun, biitiin Türkler için, kendi
anadiDerinde yayın yapmak. eği-
tim görmek. dillerini öğrenmek
gibi kültürel haklargaranti alün-
da değüdir" denilen mektupta,
AB Komisyonu'nun, bu duru-
mu dikkate alarak katılım ışbir-
liği çerçevesinde, orta vadede
Türkiye'nin,u
kökenleri neohır-
sa oisun, tüm vatandaşlara kül-
tûrel haklar tanıması gerektiği-
ni ifade ettiğj" yazıldı.
Servantıe'nin, "Kürdistan
Enformasyon Merkezi - PKK
Başkanlık Konseyi" adresine
gönderdiği mektup, AB Komis-
yonu'nu da kanştırdı. Servan-
tie. konuyla ilgili sorulara verdi-
ği kaçamak yanıtlarda. "ABKo-
misyonu'nun. kendisine gönde-
rilen her mektuba yanıt vermek
durumunda oMuğunu" ileri
sürdü.
Mektubun teröristlere, Türki-
ye-AB ilişkilerinin en gergın ve
hassas döneminde iletilmesi,
bazı diplomatlararafindan, "ka-
srtfc" olarak nitelendirildi.
AB Komisyonu sözcüleri,
olayla ilgili açıklama yapmak-
tan veya sorulan yanıtlamaktan
kaçındılar. Komisyonda, isim-
lerinin açıklanmasını istemeyen
bazı yetkililer, olayı, "gaf, ap-
talhk" ve "beceriksizfik" olarak
nitelendirdiler.
PKK'nin mektubu
PKK Başkanlık Konseyi'nin
AB Komisyonu'na 2 Kasım'da
gönderdiği mektupta şöyle de-
nildi: U
AB kendi tutumunu 8
Kasım'da açıklayacağı katüun
ortakhğı belgesinde sergüeye-
cektir. Bu noktada biıüği kendi
ilke ve ölçüleriyle uyumlu bir
yaklaşım göstermeye çağınyo-
ruz. En başta da adaylığm siya-
si kriterieri olan demokrasi. hu-
kukun üstünlüğü, insan haklan
ve azmhklann korunması husus-
lannda ciddi bir yaklaşım sergi-
tenmelidir. Bunun da en somut
adınu, Türkiye açısından kritik
önemde olan Kürt sorununa
yaldaşunın açıkve net olarak be-
mienmesidiıf
Ankara'dan sert uyarı
'AB'nin
tutumu
akıl dışı
y
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AB'nin PKK terör örgütünü muhatap
almasına Ankara sert tepki gösterdi.
Dışişleri, Brüksel Daımi Temsilcilı-
ği aracılığıyla konuyu araşürdı. Dı-
şişleri Bakanı tsmail Cem başkanlı-
ğında Dışişleri Konutu'nda üst dü-
zey bürokratlarla yapılan durum de-
ğerlendirmesınin ardından AB Siya-
si Müsteşan Luigi Narbone bakanh-
ğa çağnlarak AB'nin tutumu kman-
dı.
AB'nin PKK'ye mektup yazdığı-
run öğrenilmesi, dün Ankara'da hare-
ketli saatler yaşanmasma neden oldu.
Dışişlen Bakanı Ismaıl Cem'in ver-
diği talimatla, Brüksel Daimi Temsil-
cisi Büyükelçi Nihat Akyotaranarak
AB Komisyonu nezdinde girişimler-
de bulunuldu. AB Komisyonu Baş-
kanı RamoDO Prodi ve Genişleme-
den Sorumlu üye Günter Verhe-
ugen'den konuya ilişkın açıklama is-
tendi. AB Komisyonu sözcülüğü,
Ankara'nın girişimleri üzerine şu
açıklamayı yapmak zorunda kaldı:
"Bu mektup fevkalade talüisz bir ida-
ri hata neticesinde gönderUmiştir. Ko-
misyon başkanı kendisi adına bir ko-
misyon yetkUisitarafindan imzalanan
mektuptan haberdar değOdn-."
Akşâm saatlerinde Dışişleri Baka-
m Ismail Cem, üst düzey bürokratlar
ile bir araya gelerek durum değerlen-
dirmesi yaptı. Toplantımn ardından,
AB Komisyonu'nun Ankara Temsil-
cısi Karen Fogg. Dışişleri Bakanlı-
ğı'na çagnldı. Fogg'un Istanbul'da
bulunması nedeniyle Siyasi Müsteşar
Luigi Narbone bakanlığageldi. Nar-
bone, bakanlıkta yalnızca 5 dakika
tutuldu. Narbone, Müsteşar Vekili
Uğur Ziyal tarafindan sert biçimde
uyanldı. Dışişleri BakanlığVnın açık-
lamasında, AB Komisyonu'nun, on-
binlerce masum yurttaşın katünden
sorumlu, terörist örgütü muhatap al-
masının "alal ve izan dışı" olduğu
vurgulanarak şöyle denildı:
44
Bu getişme üzerine AB Komisyo-
nu nezdinden en üst düzeyde girişim-
de buhınularak mektubun gerçekten
komisyon adına yazıhp yazılmadığı-
nın derhal açıkuğa kavuşturulması
resmen talep edilmiştir."
Başbakan Bülent Ecevit başkanhğmda bir araya gelen YAŞ üyeleri toplanü öncesi Amtkabir'i ziyaret etti. (Fotoğraf: AA)
18 subayın ordu ile ilişiği kesildi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Yüksek Askeri Şû-
ra, Başbakan Bülent Ecevit' ın
başkanhğmda Genelkurmay
Karargâhı jıda toplandı.
YAŞ'ta Türk Silahlı Kuvvet-
leri'nin(TSK)planlı faaliyet-
leri değerlendirilirken ırticai
ve bölücü unsurlara kanşan
18 TSK mensubunun orduy-
la ilişiği kesilmesinin karar-
laştınldı.
Genelkurmay Çakmak Sa-
lonu'nda dün saat 9.40'ta baş-
layan YAŞ toplantısına Ge-
nelkurmay Başkanı Orgene-
ral Hüseyin Kıvnkoğlu. Mil-
li Savunma Bakanı Sabahat-
tin Çakmakoğlu, Kara Kuv-
vetleri Komutanı Orgeneral
HDmi Özkök, Denız Kuvvet-
leri Komutanı Oramıral Üha-
mi Erdii Hava Kuvvetlen
Komutanı Orgeneral Ergin
Celasüı. Jandarma Genel Ko-
mutanı Orgeneral Aytaç Yal-
man, 1. Ordu Komutanı Or-
general Necdet Yümaz Ti-
mur, 2. Ordu Komutanı Or-
general Halit Edip Başer, 3.
Ordu Komutanı Orgeneral
Tuncer Kıhnç, Ege Ordu Ko-
mutanı Orgeneral Çetin Do-
ğan, Harp Akademileri Ko-
mutanı Orgeneral Nahit Şe-
noğuL NATO Güneydoğu
Avrupa Müttefik Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Tamer
Akbaş, Genelkurmay Ikinci
Başkanı Orgeneral Yaşar Bü-
yükanıt, Kara Kuvvetlen Ko-
mutanlığı Kurmay Başkanı
Orgeneral Mehmet Şener
Eruygur, Donanma Komuta-
nı Oramıral Bülent Alpkaya
ve MGK Genel Sekreten Ör-
general Cumhur Asparuk
katıldı.Toplantının sabahkı
bölümünde son askeri durum
hakkında YAŞ üyelerine bn-
fing verildi. TSK'nm perso-
nel, eğitim ve disiplin konu-
lan olmak üzere planlı faali-
yetleri ile ılgılı değeTİendiT-
meler yapıldı.Toplantıda be-
delli askerlik uygulamasının
sonuçlanna ılişkin YAŞ üye-
lerine bilgı verildi. TSK'nin
gereksinimlerinin de ele alın-
dığı toplantıda, ekonominın
genel yapısı bozulmadan,
bunlann öncelikle karşılan-
ması kararlaştınldı.
Şûra üyeleri dünkü toplan-
tımn ardından Ecevit başkan-
hğmda Amtkabir'i zıyaret et-
ti. Ecevit'in, Anıtkabir Mo-
zolesı'ne üzerinde "YAŞ üye-
leri'* yazan çelengi koyması-
nın ardmdan saygı duruşunda
Telekom kararnamesi
Sezer: Bağımsızlık
açısından tehlikeli
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Hükümetin
önceki gün Çankaya Köş-
kü'ne gönderdiği Tele-
kom'un özelleştirilmesine
ih'şkinkararnamenin ınce-
lemesini sürdüren Cum-
hurbaşkanı AhmetNecdet
Sezer'in Anayasa Mahke-
mesi üyesi olduğu dönem-
de Türk Telekomünıkas-
yon AŞ'nin özelleştiril-
mesine karşı çıköğı belir-
lendi. Sezer, karşı oy yazı-
sında, "Tetekomünikas-
yon gibi stratejik önemi
olan alanlara yabancüann
ginııesinin ötesinde. ege-
men olnıasj. gü\enük, ba-
ğımsızlık ve ekonomik
yönkrden çok sakıncaü
olabüır. Çünkü bu tür ka-
mu hizmetkri ülke güven-
liği ile çok yakından Ugüi-
dir" dedı. Sezer, özelleş-
tirme yoluyla giderek ya-
bancıların nüruzuna yol
açılmasımn ülke bağım-
sızlığı açısından kabul edi-
lemeyeceğini vurguladı.
bulunuldu. Ecevit, daha son-
ra Misak-ıMiIli Kulesı'ne gi-
derek Anıtkabir Özel Defte-
ri'ni imzaladı. Ecevit, defte-
re "Türk ulusuna bağunsız-
hk,çağdaş uygaruk, laik cum-
huriyet ve demokrasi yolunu
açan aziz önder, yüce komu-
tan Atatürk'e, YüksekAskeri
Şûra üyelerinin sarsılmaz
bağhhğınıveyürekten sa\gıla-
nmı sunanm" diye yazdı.
Toplantıda disiplinsizlik,
irticai ve bölücü fahyetlere
kanştığı belirlenen 18 perso-
nehn orduyla ilişkisisinın ke-
silmesı kararlaştınldı.
Genelkurmay Başkanlığı
Genel Sekreterliği'nden ya-
pılan yazılı açıklamada da
toplantıda 18 kişinin
TSK'den uzaklaştınldığı bil-
dirilerek şöyle denildi:
"Toplantıda, Türkiye'ye
yöndik iç ve dış tehdit Türk
Silahh Kuvvetieri'nin harbe
hazıriık ve iç güvenlik hare-
kât durum değeriendirmeleri
yapılmıştır. TSK'nin personel
konulan, tasarruf tedbirleri-
nin uygulanması, yasa gereğj
Gülhane Askeri Tıp Akade-
misi'ndegörevlibazıpersone-
lingöre\ sürelerinin değerlen-
dirihnesi ile ilgili hususlar ve
her yıl harekât ihthacuıa gö-
re kita göre\1eri yönergesinde
yapılan değişiklikler görüşül-
müş ve gerekli kararlar ahn-
mışnr."
Cumhuriyet
k i t a p 1 a r ı
Ergin Yıldızoğlu
KOTU SONSUZDA
GEZİNTİLER
Ergin Yıldızoğlu, bu kitabında, bir cerrah titızligıyle liberal
demokrasi ve kapıtalızmın, esasında cerahat kaplı zaferi olarak
nitelendinlen yarasına neşten batınyor, küçük bır azınlık
yaranna kurulmuş bu ekonomik modelden kaynaklanan
cerahatı ortaya çıkanyor. Hem de, "Kötü Sonsuz"un, ABD
kapıtalızmımn ve egemenlığımn iplığini pazaıa çıkaıarak...
CumhuriY»< Çağ Pazarlama A.Ş Turkocağı Cad. No:39/41
kitap kulübü (34334)Ca9aloğlu-lstanbul Tel. (212)514 01 96
Cumhuriyet
k i t a p 1 a r ı
Erdoğan Aydın
NASIL MÜSLÜMAN OLDUK?
Nasıl Müslûman olduğumuzu genellıkJe sormadık kendunıze
Çünkü "dın ve hıdayet aşkıyla". kendılığınden İslâmıyetı
benımsedığuniz yolunda koşullandınlmıştık. Oysa doğruyu
aradığıınızda, Muslümanlaştınlma tanhınuzın, ınsanı ırkılten bir
vahşet sürecı olduğu soğuk gerçeğıyle karşılaşıyoruz Bu sorunun
aydınlığa kavuşturulması. şenatçılığın temel toplumsal guçlerden
bın olduğu günûmüz Türiaye'sinde her zamankınden büyük bır
önem taşımaktadır.
r
CumhurİYPf Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocağı Cad. No 39/41
kitap kûiuBû (34334)(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel- (212)514 01 96
Cumhuriyet
k i t a p 1 a r ı
Der.:Işık Kansu - Mehmet Açıktan
AHMET TANER KIŞLALFNIN
ARDINDAN
Bu kitap, yurtseverlık ögretmenı Ahmet Taner Kışlah'nın
katledıhşııun bınncı vılında, sadece paylaştığımız acının
küçûlmesını kolaylaştırmak amacıyla değıl. Ahmet Taner Kışlalı
sevgısının aradan geçen sure ıçınde nasıl harelendığının bır
göstergesı olarak yayımlanmakta.
<^ ^ Cumhuriyet
^ ^ kitap kulübû
Çağ Pazartama A.Ş. Turkocağı Cad. No:39/41
(34334jCağaloğ!u-tstanbui Tel (212)514 01 96
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Türkan Saylan
ATKIZ
Bir Yaşamdan Kesitler
Her zaman "genç" ve üretken kalmasını becerebılen bır
bihmkadının yaşammdan on yedı yıllık bu- kesıt..
Olumsuzluklardan yılmayan, hep çözüm üretebılen,
gerçek zengınhğm ınsanlann iç evTenlennden
kaynaklandığının kanıtı "AT KIZ TÜRKAN"ın
yaşamdan öğrendıkleri ve uyguladıklan...
r'CumhuriYet Çağ Pazarlama A Ş. Turkocağı Cad No-39/41
^ kitap kulûbû |34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel-(212)514 01 96
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOGLU
Terör
Kavramlan çoğu kez doğru anlamlanyla değil, bi-
lerek ya da farkında olmaksızın onlara yakıştırdığı-
mız anlamlarla kullanıyoaız... "Terör" (ve türevleri
olan "terörist", "terörizm" vb.), bence bu tür kav-
ramlardan...Böylebirkuşkuyadüştüğümdesözlük
araştırmasına başvunjrum. Bu kez de öyle yaptım.
Fransızcadan aidığımız terör (terreur) sözcüğü, bu
dile de Latince'den geçmiş. Latince "terror" söz-
cüğünün kökeni ise "korkutmak" anlamını içeren
"terrere" fıili... Sözlük araştırmamızın sonucu bu.
Kavramın tanımı ise şöyle yapılıyor: "Bir gücü, bir
iktidan zorla kabul ettirmek amacıyla sistemli bir bi-
çimde şiddet kullanma." Bu tanıma göre "şiddet"
kullanılması ve bunun "sistemli" olarak yapılması te-
rör olgusunun asal öğeleri. Amaç ise, yine tanıma
göre, (birilerince kabul edilmediği anlaşılan) bir
"güç" ve "erk"\n "zor" kullanılarak kabul edilmeye
zorianması... "Terörizm" kavramının genel geçer
tanımı ise şöyle: "Bireylerin ve azınlıklann şiddete
dayanan ve kişilere, mallara ya da kurumlara yöne-
lik siyasal eylemi..." (Bkz. Büyük Larousse Sözlük
ve Ansiklopedisi, cilt 22, s. 11445). Bu tanım bana
oldukça eksik ve tek yanlı görünüyor ve yazıya baş-
larken zihnimdeki bir soruya daha da belirginlik ka-
zandınyor: Acaba egemen siyasal erk'in kendisi te-
rörist olamaz mı? Devlet terörist olamaz mı? Birile-
rince (bu bir tek kişi, bir grup, toplumun bir bölümü,
büyük çoğunluğu, ya da tümü olabilir) kabul gör-
meyen iktidannı kabul ettirmek için şiddete başvu-
ran ve bunu sistemli biçimde uygulayan bir siyasal
erkin bu eylemlerini de "terör" ve "terörizm"olarak
adlandıramaz mıyız?
•••
Sözünü ettiğim ansiklopedinin aynı bölümünde,
Fransız Devrimi sırasındaki Birinci ve Ikinci Terör dö-
nemlerine ilişkin tarihsel bılgiler de yer alıyor... llki
gibi yine Robespierre başkanlığındaki siyasal yö-
netimin uyguladığı "ikinci terör"ün bilançosu, beş
yüz bin tutuklama ve kırk iki bin idam... Nazi yöne-
timi kuşkusuz ki bütün insanlıktarihinin en korkunç,
en unutulmayacak terör suçlannı işledi. Şilı'deki Pi-
nochet yönetimi, bizdeki 12 Eylül sonrası dönemi,
siyasal erk tarafindan uygulanan terörün daha ya-
kın zamanlardaki örneklerindendir. 12 Eylül yöneti-
mince çıkanlan ve şu anda yürürlükte bulunan 1982
Anayasası'nın temelindeki devlet anlayışının, bu yö-
netimin felsefesini yansıtması doğaldır.
• • •
Hayatımın hiçbir döneminde terörizme, devrime
ulaşmada bir yöntem olarak yakınlık ya da saygı
duymadım. Fakat Lenin'in ağabeyi, tıp öğrencisi,
devrimci-terörist örgüt "narodnaya volya/halkın ira-
desi" üyesi ve o sırada 21 yaşındaki Aleksandr Ul-
yanov'un bir suikast hazırlığına kanştığı gerekçe-
siyie yargılanıp 1887 yılının 8 Mayısı'nda sabahın er-
ken saatlerinde "Schlusselburg Kalesi"nde 4 arka-
daşıyla birlikte asılarak idam edilmeden önce Çar-
lık mahkemesi önündeki son sözlerini de hiç unut-
madım. Bu sözler aynen şöyledir "Amacım mut-
suz Rus halkına özgürlük sağlamaktı. Düşünce ve
söz özgürtüğüne izin vermeyen, halkın mutluluğu
ve aydtnlanması için yasalyoldan yapılmak istenen
her girişimi ezen bir düzende terör, tek yol olarak
kalmaktadır. Çok sağlam bir biçimde sipertenen ve
muazzam baskı güçlerini yöneten bu rejime karşı
biz açık bir dövüşe gihşemeyiz. Öyle ise haksızlığa
karşı hassas olan her birey, teröre başvurmak zo-
rundadır. Terör, devletin baskısına karşı bizimyanı-
tımızdır. Despotik bir rejimi, halka siyasal özgürlük
vermeye zorlamanın tek yolu budur." (Bkz.
G.D.Obıçkin, "Lenin, Hayatı ve Mücadelesi", Ko-
ral Yayıniarı 1974, Çev. A. Baykal).
• • •
"Terör", "terörizm", "teröhst" sözcükleri ülke-
mizde son yıllarda çok ve sadece devlete karşı ey-
lemleri tanımlamak için kullanıldı. Devletin de terör
uygulayabileceği, terörist olabileceği pek düşünül-
medi. Kurulu düzenin koruyucusu devletın, bu dü-
zenin dokunulmazlığını ve sürekliliğini sağlamak için
uyguladığı sistemli şiddetin terör tanımına tıpatıp
uyduğu, terör olarak adlandınlabileceği akıllara gel-
medi. Bugün vanlan bir noktada ise söz konusu
kavramlan bir de bu açıdan irdelemek ve şu soru-
lan sormak gerekiyor: Cezaevlerine doldurduğu
yaklaşık on bin siyasi tutuklu ve hükümlüyü çıkara-
cağı af yasasından yararlandırmayı düşünmediği
gibi onları iyi ambalajlanmış hücrelere kapatmaya
hazırlanan devlet mi, yoksa büyük çoğunluğu her-
hangi bir şiddet eylemine katılmamış, sadece "giz-
li örgüt" üyesi olmak vb. suçlamalanyla tutuklanıp
hüküm giymiş ve yine çoğunluğu çok genç bu ki-
şiler mi terör suçlusu sayılmalıdır? 12 Eylül rejimi-
nin armağanı anayasayı değiştirmeyi düşünmediği
gibi 1991 tarihli Terörle Mücadele Kanunu'ndaki
sözlerle "Anayasal düzeni değiştirmeye ve ülke bü-
tünlüğünü bozmaya yönelik her türiü örgütlü eyle-
mi terörsayan" ve böylece terörün asal öğesi "sis-
temli, şiddet"] göz ardı eden devlet mi, yoksa bu
yasalann (cinayet vb.
suçlar işlemiş olanlar dı-
şında kalan) binlerce kur-
banı mı terörist olmakla
suçlanmalıdır? Ve en son
Manisalı gençler dava-
sında görüldüğü gibi, bu
gençlerin hemangi bir
sistemli, fiili, maddi bir
şiddet eylemiyle herhan-
gi bir ilişkilerinin bulun-
masının söz konusu ol-
madığı en baştan bilindi-
ği halde, bu gençleri tut-
sak eden, işkenceden
geçiren, onlan ve aileleri-
ni nice yıkıma uğratan
devlet mi, yoksa bu
gençler mi terör suçu iş-
lemiştir? Ve son bir soru:
Yoksulluk çıtasının daha
da aşağılarına, dibine
düşmemek için çırpınan
memurlan, emekçileri
döverek, tehdit ederek
engellemeye çalışan bu
devlet, bütün bu eylemle-
riyle demokrasiye mi,
yoksa 21 yaşında idam
sehpasına giden tıp öğ-
rencisinin sözlerinde an-
latımını bulan bir teröre
mi hizmet etmektedir?
e-mail ckkfrı ixir.com