Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ARALIK 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Annç'tan
hukumete onerı
• ANKARA (AA)-FP
Grup Başkanvekili ve
Manisa Milletvekili
Bülent Annç, dün
Meclis'te düzenlediği
basın toplantısında,
Türkiye'nin hafta
başından beri bir kriz
yaşadığıru belirterek "Bu
hükümetin sonunu
getirecek bir kriz
yaşıyoruz. Hükümetin
yapması gereken, ötanazi
ile hayatına son
vermektir" dedi.
Sağhk
Bakanlığı'nda
yeni atamalar
• ANKARA (AA)-
Sağlık Bakanlığı'nca, 9
bin 413 ebe, hemşire,
sağlık memuru ve diğer
yardımcı sağbk
personelinin atamasının
gerçekleştirildiği
bildirildi. Sağhk
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamada, bakanlığın
yardımcı sağlık personeü
ıhtıyacını karşılamak
üzere geçen aylarda
TBMM'de kabul edilen
kanun uyarınca tahsis
edilen 37 bin kadronun 9
bin 413'ünün, Devlet
Personel Başkanlığı
tarafından Devlet
Memurluğu sınavı
sonuçlanna göre
atamalarının yapıldığı
belirtildi.
KESK, TBMIVryi
örgüttüyor
• ANKARA (ANKA) -
Büro işkolunda
örgütlenme çalışmalannı
sürdüren KESK'e bağlı
Büro Emekçileri
Sendikası (BES) Meclis
ve Başbakanlık'ta
örgütlenme çalışmalan
başlattı. Tüm Maliye-
Sen, Emekli-Sen ve
Turizm-Sen'in
birleşmesinden oluşan
BES, Nüfus tdaresi,
Emekli Sandığı, Devlet
Matzeme Ofısi (DMO)
ve Özürlüler Idaresi'nde
yoğun biçimde
örgütlendi. BES, Meclis
ve Başbakanhk
personelini de bu
kapsama almaya
çalışıyor. Meclis'te 439'u
danışman, 680'i Milli
Saraylar'da olmak üzere
çeşıtli statülerde 3 bin
987 personel görev
yapıyor.
n/RTln internet
sitesine ilgi
• ANKARA (AA)-
Türkiye'de en çok merak
edilen kurumlann
başında gelen Milli
Istihbarat Teşkilatı'nın
(MlT) internetteki
"www.mit.gov.tr"
sitesini, bu yılın ilk 10
ayında 10 bin 917 kişi
ziyaretetti, 315 kişi de
değişik konularda e-mail
gönderdi. E-maillerin
konulanna göre
dağılımına bakıldığında,
ilk sırayı yüzde 23 ile iş
başvurulan oluştururken
bunu yüzde 20 ile teklif
ve bilgi talebi, yüzde 15
ile ihbar, yüzde 9 ile
tebrik, yüzde 3 ile
ideolojik görüş ve
ithamlar, yüzde 1 ile
siteyle ilgili görüş ve .
öneriler, yüzde 29 ile de
diğer nedenler izledi.
Siteye yapılan
başvurularda, "üniversite
öğrencisiyün. MlT'te staj
yapabilir miyim'", "özel
ihbar hattınız var mı" ve
"kimlerin telefonu
dinleniyor" gibi ilginç
sorular da soruldu.
IÜ Öğrenci kimliğimi
yitirdim.
Hükümsüzdür.
ARZl ÇETtNKAYA
Cumhurbaşkanı Sezer, gündemdeki tartışmaya ilişkin değerlendirme yapmadı
Sezer Kürtçe TVMe sessizANKARA (CumhuriyetBü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Basın
Sözcüsü Metin Yalman. Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'in Kürtçe televizyon konu-
sunda görüş bildirmeyi tt
za-
man açısından uygun bulma-
dtğuu" belirtti. Sezer, büyük
tartışma yaratan MlT Müste-
şar Yardımcısı Mikdat AJ-
pay'm Washington Büyükelçi-
liği Hukuk Müşavirliği'ne
atanmasına ilişkin kararname-
yi imzalamayarak geri gönder-
• Sezer, büyük tartışma yaratan MlT Müsteşar Yardımcısı Mikdat Alpay'ın
Washington Büyükelçiliği Hukuk Müşavirliği'ne atanmasına ilişkin kararnameyi
imzalamayarak geri gönderdi.
di.
Cumhurbaşkanlığı Basın
Sözcüsü Metin Yalman, dün
düzenlediği basın toplantısında
Çankaya Köşkü'ne gelen baş-
vurularla ilgili bilgi verdi. Bu-
na göre, 17 Mayıs-30 Kasım
2000 tarihleri arasmda Cum-
hurbaşkanlığı'na 19 bin 918
adet kişisel dilek iletildi. Baş-
vurularda ilk sırayı yerel yöne-
tim ve kamu hizmetleriyle ilgi-
li şikâyetler alırken bunu eği-
tim-kültür istekleri, adalet so-
runlan, altyapı, özürlüler, sağ-
lık hizmetleri ve devlet me-
murlannın özlük haklan konu-
sundaki istemler izledi.
Cumhurbaşkanlığı kamu
hizmetleriyle ilgili de 9 bin 391
başvuru yapıldı. Bu dönemde
rektör seçimleri ve meslek lise-
si mezunlarınm üniversite sı-
navı ile ilgili tepkilerinin gün-
demde olduğuna dikkati çeken
Yalman, bu nedenle toplam
başvurular içinde yüksek öğ-
renim ile ilgili konulann hirin-
ci sırada yer aldığını kaydetti.
Yalman, başvurularda YÖK
Arşiv oluşturuluyor
PKKKürt
tarihi yaratmaya
çalışıyor
ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Gü-
venlik birimlerinin yürüttüğü çalışma-
lar, PKK'nin "Kürt tarihi" yaratmaya
yönelik faaliyetlerini hızlandırdığını or-
taya koydu. Orgütün bu çerçevede Med-
ya TV aracıhğıyla Brüksel'de arşiv oluş-
turmaya başladığı belirtildi. Kitap ve
dergilerden oluşan arşivde, Mezopotam-
ya uygarlıklan ile Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'da tarih boyunca yaşanan geliş-
meleri işleyen eserler bulunduğu kayde-
dildi.
Arşive Kürtçe hakkında yazıhnış ki-
taplan da alan örgütün, çalışmalanyla
bugüne kadar Mezopotamya uygarlığı
olarak bilinen tarihe sözde "Kürttarihi"
ismini vermeyi amaçladığı vurgulandı.
PKK'nin Kürt tarihi konusunda yürüttü-
ğü çalışmalar çerçevesinde Kandil Da-
ğı'nda 25-27 Kasım tarihlerinde "Orta-
doğu" konulu seminer gerçekleştirdiği
belirlenirken seminere Osman Öca-
lanın başkanlık ettiği bildirildi.
Seminerde, Kürt ve Arap kardeşliği
için Seiahattin Eyyubi adına Suriye'de
faaliyet gösteren kültür ağırlıklı bir ha-
reketin oluşturulması için Suriyeli 3 te-
röristin Şam'a gönderilmesi, tran Kürt-
leri için de aynı hareketin oluşturulması
için 2 teröristin bu ülkeye gönderilmesi,
Kürt tarihi üzerirje eser yazanların mad-
di olarak teşvik'edümesinin kararlaştınl-
dığı belirtildi.
Tarihi çalışmalarına kaynak bulmak
için Medya TV'de yüksek ücretle reklam
yayınlatıldığı, bu şekilde kara paranın
aklandığı ve elde edilen gelirin PKK'nin
çeşıtli faaliyetlerinde kullanılacağının
belirlendiği bildirildi:
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
m.kart@superonline.com.tr
Başkanlığı'nın uygulamalan
ile şikâyetlerin ağırlıklı olarak
yer aldığının gözlemlendiğini
belirterek "Bir başka saptama
da yüksek öğretime ilişkin so-
runlara çözümiLsistem içinde
arama alışkanlığuun giderek
zayıfladığı, buna karşüık he-
men hemen her işlemde Cum-
hurbaşkanlığı'na başvurma
eğiliminin güçlendiğkür" dedı.
Başvurularda ikinci sırayı
sağlık meslek liselerine ilişkin
sorunlann yer aldığuıı anlatan
Yalman, kamu çalışanla-
n arasmda ücret denge-
sizliği ve gelir dağılımın-
daki eşitsizliğe ilişkin şi-
kâyetlerin de arttığını
söyledi. Yalman'ın verdi-
ği bilgiye göre, Cumhur-
başkam Sezer, 16 Mayıs-
30 Kasım tarihleri arasın-
da 8 yasa, 24 kanun hük-
münde kararname. 885
Bakanlar Kurulu karan,
27 Bakanlar Kurulu ata-
ması, 186 vekâlet tezke-
resi ve 360 müşterek ata-
madan 336'sını onayladı.
7 kanun hükmünde karar-
name ile 8 müşterek ata-
ma kararnamesi ise geri
gönderildi. Çankaya Köş-
kü'nde halen 4 yasa, 5
Bakanlar Kurulu karan
ile 9 müşterek atamanın
işlemde bulunduğu kay-
dedildı.
Yalman, Kürtçe tele-
vizyon konusunda Cum-
hurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer'in değerlendir-
mesinin sorulması üzeri-
ne, "Sayın Cumhurbas-
kanımız bu konuda görüş
biktirmeyi şu anda zaman
açısından uygun bulma-
maktadır" diye konuştu.
Yalman, bir soru üzeri-
ne, Mikdat Alpay'ın ka-
rarnamesinin Başbakan-
lığa iade edildiğini bildir-
di. Ancak Yalman, iade
gerekçesi hakkında açık-
lama yapmadı.
Mikdat Alpay'ın atama
karannda MlT Müsteşan
Şenkal Atasagun ile ara-
lanndakı gergınlığin rol
oynadığı iddialan üzeri-
ne Atasagun, hafta başın-
da yaptığı açıklamada
"tasfiye" savını reddet-
mişti.
Karakaş, genel merkezin muhalif olan il yönetimlerini 'zorla görevden aldığını' söyledi
CHP'de 'tasfiye' bunabmı
MUTLUSERELİ
ANKARA
CHP Merkez Yö-
netim Kurulu
(MYK), Istanbul, Diyarbakır,
Eskişehir, Içel ve Karabük'te il
yönetimlerini görevden düşür-
dü. Genel merkezin, îstan-
bul'da yönetimin yandan fazla-
sının istifa ettiğini ve doğal ola-
rak düşmüş sayılacağını ileri
sürmesine karşın Istanbul il
yönetimi söz konusu istifalar-
dan haberdar olmadıklan ge-
rekçesiyle, boşalan üyelikleri
yedeklerle doldurup görevine
devam etmeyi planlıyor. SO-
DEV Başkanı Ercan Karakaş,
genel merkezin kendisıne mu-
• îstanbul, genel merkezin kararını tanımıyor. CHP'de genel merkezin "tüzük
gereği" diyerek başlattığı "tasfiye" operasyonu kapsamında, 5 ilin daha yönetimi
düşürüldü. PM 9 Aralık'ta toplanacak.
halif olan yönetimleri "zorla-
mayöntemlerle" görevden dü-
şürdüğünü belirterek "Asknda
bu, görevden almadır, bir tasfi-
ye hareketidir" dedi.
CHP MYK'nin önceki gün
gerçekleştirdiği toplantısmda
Istanbul, Içel ve Karabük il yö-
netimleri, Eskişehir il ve mer-
kez ilçe yönetimleri ile Diyar-
bakır il meclisi görevden dü-
şürüldü. Böylece boşalan il sa-
yısı, daha önce görevden dü-
şürülen îzmir, Konya, Kütah-
ya, Şanlıurfa, Erzurum, Kırşe-
hir, Zonguldak, Batman, Çan-
kın ve Kastamonu ile birlikte
15'e yükseldi. îstanbul İl Baş-
karu Mehmet BöJük. kısa süre
önce Genel Başkan DenizBay-
kal'ın isteği üzerine, Bursa İl
Başkanı Ydmaz Akkıhç da ge-
lişmelere duyduğu tepkı nede-
niyle istifa etmişlerdi.
MYK'de, daha önce görevden
düşürülen Kütahya'nın atama-
sı gerçekleştirildi.
Genel merkezin, yansından
fazlası istifa ettiği gerekçesiy-
le görevden düşürdüğü Istan-
bul il yönetimi, tüzüğe göre is-
tifa mektuplannın il başkanlı-
ğına sunulması gerektiğini, an-
cak başkanhğa sunulan hiçbir
istifa mektubu olmadığı için bu
karann geçersiz olduğunu sa-
vundu. îl başkanı hariç 32 ki-
şiden oluşan Istanbul il yöne-
timinde şu anda 19 kişi görev
yapıyor. İl başkanlığı, istifa et-
tiği öne sürülen 10 kişiye çağ-
n yaptı. Bu kişilerin istifalan-
nı doğrulamalan durumunda
yedek üyelere çağn yapılacak.
Şu anda 7 yedek üyenin kaldı-
ğı; bunlann, istifa edenlerin ye-
rine geçmesiyle yönetimin ya-
ndan fazlasının dolacağı ve Is-
tanbul il yönetiminin görevine
devam edebileceği belirtildi.
Sol kanattan Ercan Karakaş,
genel merkezin başlattığı hare-
ketin tam anlamıyla "tasfiye"
olduğunu belirterek "Genel
merkez, açıklamadığu ancak
örgütün yukandan yönetilece-
ği bir modeii yaşama geçirmek
istiyor. Böyle bir nıodel. sosyal
demokratbir partiye uygun de-
ğfldir. Parti içi banşı zedeler"
diye konuştu. Karakaş, istifala-
nn açık ve şeffaf ohnası gerek-
tiğini belirterek "Nereye veril-
diği, kimlerin verdigi belli ol-
mayan imzalaria bir yönetim
düşürülemez. Eğer bu istifalar
varsa, il başkanhğına fletümeli-
dir" dedi.
IRMIKI AYDEV ENGÎN aengin@doruk.net.tr
Otel olmuş. Hem de çok
zevkli bir otel. Tepeden tırnağa
değişmiş. Şu anda oturduğu-
muz salon, hangi koğuştu aca-
ba? Bilemezsin. Her şey kö-
künden değişmiş.
Nâzım Hikmet'ın ölümsüz-
leştirdiği o "hapishane muvak-
kit"\ şu ilerideki girintide, şimdi
vestiyer olmuş bölmede mi otu-
rurdu acaba?..
Dr. Hikmet Kıvılcımlı için,
ranzasının dört yanından per-
deler indirip, içine çekilip dur-
madan okur ve yazardı, diye
anlatıriar. Koğuşu, binanın şu
denize bakan kanadında mıydı
dersiniz?..
Kemal Tahir, o "yakışıklı ve
b/ç/w7"fotoğraflannı, şimdi gör-
kemli bir bahçeye dönüşmüş
şu avluda mı çektirmişti?
Orhan Kemal, Sultanahmet
Mapushanesi'nde yatmış mıy-
dı?
Rrfat llgaz'ın, veremli ciğer-
lerinden gelen kuru öksürükler-
le sarsılarak volta attığı koridor,
belki de şuradaki...
• • •
Aslında Sultanahmet Mey-
Ya Herkes Haksızsa...
danı'nın bezekleri arasına katıl-
mış Dört Mevsim Oteli'ndeyiz.
Istanbul Barosu'nun, gazete
yazartan ile açlık grevleri, ölüm
oruçlan ve F tipi hapishaneler
konusunda bir görüş alışverişi
yapmak, ortak çareler aramak
üzere düzenlediği yemekli top-
lantıdayız.
Toplantının konusu, Dört
Mevsim Oteli'ni yeniden o
ünlü ve kara ünlü Sultanah-
met Cezaevi'ne dönüştürdü.
Hem anılarda, hem o anda...
Kocaman yemek satonu-
nun bir köşesine yerieştiril-
miş mikrofonda Yücel Say-
man var. istanbul Baro-
su'nun yeniden seçilmiş
başkanı.
Konuşuyor. Lokmaları bo-
ğazlarda düğümlüyor.
lyi ediyor.
- önce ölümü yenelim...
Önce alt edelim ölümü.
Sonra tartışmakiçin zamanı-
mızolacak. Tartışacakzama-
nı kazanmak için önce ölüm-
leri durdurmak zonındayız!..
Bir avukat arkadaş kulağı-
ma fısıldıyor:
- Engin Abi, siz de "Bir çö-
züm vardır. Mutlaka vardır.
ölümden daha iyi bir çözüm
mutlaka vardır" diyeyazmış-
tınız. Günlerce bu cümleyi
yinelemiştiniz...
Fısıltıya fısıltıyla yanıt:
- Yücel Sayman da aynı
cümleyi bir başka türiü söy-
lüyor. Farkındasm değil mi?
Önce ölümü alt edelim, di-
yor. Aynı dili konuşuyoruz
hepimiz...
Baro Başkanı bir adım da-
ha atıyor, cesur bir soruyu
getirip önümüze koyuyor:
- Hepimizin bu konuda
kendi doğrusu var. Doğrula-
nmızın doğruluğuna inanıyo-
ruz. Ama sormak zorunda-
yız: Ya onlar haklıysa!
• • •
Saate karşı değil, ölüme
karşı yarışılan bir zaman di-
liminde zor soru bu.
Adalet Bakanı kendi çö-
zümlerinin doğruluğuna ina-
nıyor. Inandığı için de durak-
samaksızın yineliyor. Acaba
sormayı becerebilecek mi?
- Ya onlar haklıysa!..
Onlar...
Kim onlar?
Ölüme yatmış delikanlılar
ve genç kadınlar, hukukçular,
tutuklu ve hükümlü anneleri,
gazeteciler...
Ya onlar haklıysa!..
Ama soru "salt" bakanın
değil, herkesin sorusu.
Cezaevlerinde ölüm oru-
cuna karar veren örgüt yöne-
ticilerinin de sorusu bu:
Ya onlar haklıysa!..
Onlar...
Onlar kim?
Ölüme yatmış delikanlılar
ve genç kadınlar, hukukçular,
tutuklu ve hükümlü anneleri,
gazeteciler, Adalet Bakanı,
bakanlar ve bakmayanlar...
Ya onlar haklıysa!..
Soru herkesin: Gazeteci-
lerin, F tipi cezaevlerine beş
yıldızlı otel değeri biçen ha-
bercilerin, Ftipineseçenek
olarak koğuşsisteminin "ay-
nen" korunmasını savunan-
ların, gecenin ileri saatinde,
kendisinin bile kendi sesini
duymasından ürkercesine fı-
sıldayarak telefonda, "Engin
Bey, hepsi benim çocuğum,
kabul, ama benim oğlum da
yattı ölüm orucuna... Oğlum
ölmesin... Bir şeyler yapın,
ölmesin kınalı kuzum" diyen
annelerin, her tarafın evet di-
yebileceği çözümler üstüne
ha bire kafa yoran yorgun
kafaların, gazete okurunun,
TV izleyicisinin... Herkesin
ortak sorusu bu:
- Ya onlar haklıysa!..
Onlar...
Onlar kim?
Benden farklı düşünen,
benim çözümlerimden farklı
çözümler öneren herkes...
- Ya onlar haklıysa!..
Bu soru sorulmadan çözü-
me ulaşılmayacak.
Çözüm, "ölümü yen-
mek"ten ibaret...
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Ders
Trafik dün Istanbul'da kilitlenmiş, ilk ve orta-
öğretimde aksamalar olmuş, tren seferleri dur-
muştu...
Istanbul, Ankara, Izmir gibi büyük kentlerin dı-
şında da kamu emekçilerinin eylemi vardı dün.
Tüm memur sendikalan eylemdeydi. DİSK, Türk-
Iş, Hak-lş gibi işçi sendikalan da memur direni-
şine destek veriyordu...
Eminönü'ne geldiğimizde trafik tümüyte dur-
du...
Memurlar Beyazıt Meydanı'nda toplanmaya
başlamışlardı...
Peki, bu eylem karşısında hükümet ne yapı-
yordu?
Hükümet, memur eylemini yasadışı olarak
açıklamıştı...
Öğle saatlerinde Başbakan Bülent Ecevtl'i te-
levizyon ekranlannda görememiştik...
Giderek yürümekte zorluk çeken Ecevit, aca-
ba istirahata mı çekilmiş?
Bir gece önce IMF'yle pazariık yapan Türkiye
Cumhuriyeti hükümeti, Telekom'un satış oranını
yüzde 33.5'e çıkarmanın keyfini yaşıyordu...
Enis Öksüz'le Yüksel Yalova, çevrelerindeki
gazetecilere gülücükler dağıtıyorlardı...
Belki aynı saatlerde yürekleri acıyla dolu ana-
lar vardı ve cezaevlerinde ölüm oruçlanndaki
çocuklarını düşünüyorlardı...
Ölümün sınınnda dolaşmak neydi?
Sanınm bu sorunun en çarpıçı yanıtını Izmir
Barosu Başkanı avukat Noyan Özkan vermiş-
ti...
"Hükümetin, Adalet Bakanlığı'nın ve diğeryet-
kililerin 1996yılında olduğu gibi ölümlere neden
olacak bir uzlaşmazlık içinde bulunmamasını di-
liyoruz..."
Türkiye'yi yönetenler otuz yıl önce olduğu gi-
bi bugün de duyarsızlardı...
Acı, ama gerçek; hiçbir yetkili, ölümler yaşan-
madan çağdaş ve demokratik bir adım atma ge-
reğini duymuyordu...
Yakın tarihimizden ders almayanlar, 1996 yı-
lında ölüm oruçlarında on iki insanımızın yaşa-
mını yitirdiğini anımsamıyordu...
Oysa herkesin yaşamdan bir ders çıkarma-
sı gerekmiyor muydu?
• • •
Gri bir gökyüzünün altında yürüyordu kamu
emekçileri...
Yer gök inliyordu:
"İşçi, memurburada, hükümetnerede", "IMF
defol, bu memleketbizim", "Yeterartık, susma-
yacağız", "Çetelere değil, emekçiye bütçe".
Ankara Kızılay'daki mitingde FR DYP milletve-
killeri, CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet
Selvi de vardı; İR ÖDP, HADER EMEP, SİP ve B-
DP temsilcileri de...
Kamu emekçilerinin yürüyüşünü Istanbul'da
izlerken bir annenin çığlığını duydum...
Birden cezaevlerini düşündüm...
O cezaevlerinden bi2ler de geçmiştik yıllar ön-
ce.'..
Yaşam bir tuhaftı!..
Otlan dağlayan alevler gibi çıplak değildi ya-
şam. Tutkulanmız da köpürüp akan ırmağın kı-
yısına saklanan düş olmamıştı hiçbir zaman...
Gözleri yaşlı annenin çığlığı içime doldu bir
an. Gözlerimden bir yağmur bulutu geçti...
Gelin, annenin çığlığına kulak verelim:
"Ben Fatma Ankan... Ümraniye Hapishane-
si'nde tutuklu Zeynep Ankan'/n annesiyim. Kı-
zım da dahil, tutuklular hücrelere girmemek için
ölüm orucuna başladı. Bugün 40. gün. Dün sa-
bah radyodan duydum. Kulağında ağır işitme
ve halsizlik başlamış kızımın. Görüş günü cuma-
ya (dün). Günler hızla geçiyor. Bu soruna ne za-
mana kadar gözlerinizi kapatacaksınız?
Lütfen, bir annenin çığlığına kulak verin!..
Çocuklarımız ölmeden, tabutlara konmadan
bu sorunu çözelim!..
Hücre hapishaneler kaldınlsın!..
Benim diyeceğim bu kadar, söz artık sizde..."
• • •
Kamu emekçileri meydanlardaydı dün...
Toplum ise alevlerin alacakaranlığında yitik zs-
maniarın sevdalarını topluyor gibiydi...
Biz tüm değerlerimizi yitirdik!..
Aşkı unuttuk!..
Gözlerimiz kirii sabahlara alışır oldu!..
Serin ağaçlar altında yaşanan mevsimler ka-
çıpgitmişti...
Paslı bir günün döküntüleri içinde nice işken-
ceye, faili meçhul cinayetlere, kayıplara alıştınl-
mış bir toplum, örgütsüz olmanın sancısını çeki-
yor!..
Nerede sosyal devlet, nerede hükümet?..
Gizemli hüzünler içindeyiz!..
Dün meydanları dolduran on binlerin, yüz bin-
lerin çığlığı neyin habercisidir?
Sahi, anaların çığlığı cezaevlerindeki Ayşe'le-
rin, Ali'lerin, Münevver'lerin, Tamer'lerin sesini
yansıttı mı?
hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Zonguldak
15 yaşındaki maden
ışçısı gaz
ZONGULDAK
(Cumhuriyet)-Zongul-
dak'ın Gelik beldesin-
de bir kaçak kömür oca-
ğında meydana gelen
gaz zehirlenmesi sonu-
cu biri 15 yaşında iki iş-
çi yaşamını yitirdi, bir
kişi de zehirlendi.
Zonguldak'm Gelik
beldesi Dağbaca mev-
kiinde dün sabah saatle-
rinde Coşkun Demi-
ro'ya (23) ait kaçak kö-
mür ocağında gaz sızın-
tısı meydana geldi.
Sızmtı sonucu ocak
sahibi Coşkun Demiro
ilekardeşi 15 >aşındakı
kurbanı
Şakir Demiro yaşamını
yitirdi. Gaz sızıntısın-
dan zehirlenen Sabri
Eseroğlu da (35) Zon-
guldak SSK Hastane-
si'nde tedavi altına alın-
dı.
Olayla ilgili olarak
incelemenin sürdüğü
bildirildi.
Gelik beldesinde 7
Ekim'de de kaçak bir
kömür ocağında gnzu
patlaması meydana gel-
miştı. 4 kişinin yaşamı-
nı yitirdiği patlama, ka-
çak kömür ocaklannde-
ki tehlikeyi yeniden
gündeme getirmişti.