15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 ARALIK2000 SAJJ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 TÜRKIYE istanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli PB Y PB PB PB PB PB 6 9 10 14 14 15 11 8 Sinop Y 14 Adana Y 15 Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y PB PB PB K 8 14 14 4 5 8 6 Zonguldak Y 9 Antalya PB 15 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y Y Y Y K K 16 6 7 5 5 0 6 Marmara'nın doğusu, Karadenız. iç Anado- lu'nun doğusu, Doğu Ak- deniz ile Doğu ve Gûney- doğu Afiadolu yağışlı, dı- ğer yerter parçalı buluttu geçecek Yağışlar yağ- mur, Orta ve Doğu Kara- denız'm ıç kesımten ıle Doğu Anadolu'nun ku- zey ve doğusunda karia kanşık yağmur ve kar, Doğu Akdenız'de sağa- nak şeklınde olacak Münih PB 7 Zürih PB 10 Şam Y 16 Açık f^\ Parçalı buluttu : &SİI k Çok bulutlu > Yağmurhı Kariı , Gök gûrültûlû GUNÇELcÜNEYT ARCAYÜREK H Baştarafı 1. Sayfada meye geldiği konuşuluyor. Kuşku yok; Başbakan, inadım inatla yola çıkar- ken Cumhurbaşkanı'nın hukuksal görüşlerini kar- şılayacak hukuksal dayanaklar bulamadı. Bulma- ya da niyetlenmedi. Hukuksallıktan yoksun, duygusallığa yatkın bir mantık; Çankaya ile zıtlaşmaya kılıf ararken bula bula tartışmaya açık "sosyal açıdan uygunluğu" buldu. Herhalde Başbakan, "sosyal" sözcüğünü kulla- nırken cezaevlerinde af bekleyen 45 bin kişiden söz ediyor. 45 bin kişiye karşılık afla iigili ilgisiz mil- yonlarca karşı görüşü kale almıyor. Kendisi ve Rahşan için varsa yoksa 45 bin ki- şinin bayramdan önce affı! 45 bin suçluyu memnun ederken milyonlarca insanı gayn memnun kılmak -Ecevit dışında- hiç- bir babayiğit siyasetçinin harcı değildir. Genelde toplumun ve medyanın karşı tutumu, bu nedenle Başbakanımızla eşinin umuaında bi- le değil. Ama gerçeği kabul etmeliyiz: Değişen dünya ile birlikte değiştiğini ilan eyleyerek Türkiye'nin bu- günkü açmazlanna yol açan, geçmişteki hatalan üzerine süngerçeken bir başbakanın bugünkü tu- tumu yadsınabilir mi? Başbakan'ın basit bir gerekçeyle yasayı Çanka- ya'ya tekrar sunacaklannı açıklamasından son- ra... ...Yazılı basında kendisine hak veren tek bir man- şete, önemsenen yazariann yorumuna veya top- lumun sesini yansıtan bir habere rastlanmadı. Kısacası her yönüyle toplum, Ecevit'in tutumu- nu yadsıdı! Cezaevlerine "egemen olamadıklanm" itiraf e- den bir Başbakan'ın, içini boşaltarak cezaevleri- ne egemen olma politikası da hayli eğlenceli irde- lemelere neden oldu. "Sosyal açıdan uygunluğun" altında yatan ger- çekler iki noktada toplanıyon 1) Üç ortak Çankaya'nın 6 sayfalık gerekçesine yanıt bulamıyor. Eleştirileri sineye çekiyor. 2) Ada- let Bakanı Türk'ün "Cumhurbaşkanı'nın gerek- çesinde 'haklı bulduğu' noktalar olduğunu" söy- lemesine karşın af yasasını değiştirme gereğin- den söz edilmiyor. Kim kimi âffediyor? Bu ara DSP peşine düşen tutumunun MHP'ye pahalıya mal olacağa benziyor. Gelişmelere başka yönleriyle bakarsak; kimile- rinin Çevik Kuvvet'in yürüyüşüne temel etken ol- duğunu öne sürdüğü bir olayda da garipsenecek ışıklar yanıp sönüyor. Bir bürokrat olan Emniyet Genel Müdürü Turan Genç'in, af yasasına işkenceci polislerin alınma- masını açıktan eleştirmesi ve TBMM'de bu yönde "kulis yapması" dalgalanmalara yol açtı. Bütçesi görüşülürken Içişleri Bakanı Tantan'ın açıklamalanndan öğrendik ki; Turan Genç'i Ada- let Komisyonu'na -tabii kulis yapması için- Ba- kan Tantan gönderdi". Işin bir "ama" tarafı van Tasan, Bakanlar Kurulu'nda Bakan Tantan, po- lisini koruyangirişimleryaparak "sivil-polis, işken- cecilerarasında fark gözetilmemesini" sağlayamı- yor. TBMM kulisinde de, komisyonda da ağırlığı olan Bakan Tantan: Bu işlevini yerine getireceği yerde; siyasetten uzak durması, hele kulislere girmemesi gereken Emniyet Genel Müdürü'nü görevlendirdiğini itiraf ediyor. Olaya neresinden bakarsanız bakın; toz kondu- rulmamaya özen gösterilen Bakan Tantan'ın söy- lemleriyle davranışlanna artık gölgeler düşüyor. örneğin; Meclis kürsüsünden "yürüyüş yapan polisleh asla affetmeyeceğini" sert ses tonu ve koşutundaki el kol hareketleriyle söyleyen Sadet- tin Tantan'ı... ...Acaba, yüruyüşe katılan ya da gönülleri yürii- yen arkadaşlarıyla birlik olan binlerce polis affe- diyormu? AB Komteeri Cünter verheugen 'Nice kararlaıi reddedilebilir' FRANKFURT (Cum- huriyet) - Avrupa Birli- ği'nın genişlemeden so- rumlu komiseri Gûnter Verheugen, 'Die Welt' ga- zetesinde yayımlanan söyleşisinde, Nice'te alı- nan kararlann Avrupa Parlamentosu'nda onay- lanmaması ihtimali bu- lunduğunu, genel eğili- min olumsuz olduğunu söyledi. Nice kararlan, Avrupa Parlamento- su'nda 15 üye ülkenin onaylaması halinde yü- rûrlüğe girebiliyor. Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin sonuç- lardan hoşnutsuz olduğu- nu hatırlatan Verheugen, parlamentonun yetkileri- nin zirvede güçlendiril- memesinin, bu hoşnut- suzluğun temel nedeni ol- duğunu belirtti. Günter Verheugen söy- leşisinde birlik ülkelerini de eleştirerek zirvede Av- rupa Birliği Komisyo- nu'nun gerekli gördüğün- den daha sınırlı sonuçlar elde edildiğini, bazı ülke- lerin yeni üyeler kabul edilmeden önce kendi du- rumlannı garantiye almak istediklerini, kimi ülkele- rin de etkinliklerinden ta- viz vermek istemedikleri- ni öne sürdü. Verheugen, söyleşisinde şu görüşlere yer verdi: "Ashnda Nice'ten son- ra genişlemenin önüne ge- çebilecek bir engel bulun- muyor. Devlef ve bükümet başkanlan, verdikleri ta- rihlerie benim bekledi- ğimden çok daha açık bir mesaj verdiler. tlk yeni üyelerin 2004 seçimlerine kaülmalan gerekiyor. Gerçekte zirveden zaferle çıkan aday ülkeler oldu. Gerçi yeni krizter çıkü, a- ma deneyimlerimiz göste- ri\or ki krizlerden yeni olanaklar da doğabüiyor. Nice, biriiğin bugününü gösteriyor. Ama Avru- pa'da eşzamanlı ve aynı hızda bir ilerieme müm- kün değil. Tüm ülkelerin bep birlikte Avrupa vizyo- nuna ayak uydurabilme- leri olanaksK." Ciııayette ülkücü iııızası ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Dr. Necdet Güçiü cinayetin- den yargılanarak 1 yıl hapis ceza- sı alan ANAP Ankara tl Başkanı Cengiz Atak, Güçlü'nün gerçek katilinin kimliği konusunda eskı Clkü Ocaklan Genel Başkanı Ay- tekin Yıkfanm'ı işaret ettı. Atak, olayda 2 tane 9 mm. bir de 7.65 mm çapında silah kullanıldığını belirtirken, dava dosyasında silah- lann hepsinin 7.65 mm. çapında olduğu kaydedildi. Cinayet sanık- lanndan MHP Içel Milletvekili AMGûngör ise katilin MHP'li ol- madığını ileri sürdü. Eski MTA Genel Müdürü, ANAP Ankara îl Başkanı Cengiz Atak'ın açıklamalan, Sağlık Ba- kanı Osman Durmuş, TBMM doktoru tbrabim Doğan ve MHP'li Ali Güngör'ün kanştığı Güçlü cinayetiyle iigili yeni bilgi- lerin ortaya çıkmasına neden oldu. Atak, şu an ANAP Grup Baş- kanvekilliği görevini yürüten Bey- han Aslan'ın solcular tarafından vurulmasının ardından Site Öğ- renci Yurdu'nu bastıklannı belir- terek, "Süleyman Oral adh birül- kücünÜD kaçınküğı haberinin geJ- mesi üzerine, Sadı Somuncuoğ- lu'nun tuz kamyonuyia Tıp Fakül- tesj'ni basmaya gjttiklerinT anlat- tı. Atak, "Okula baskm yapacağı- mızı tahmin ediyorlardı herhalde. Girer girroez ateş etmeye başladı- lar. tçeri girmeyi başardık, ama Süleyman'ı bulamadık. Biz de ta- kas ederiz diye Selım Ölçer'i ka- çndık" dedi. Türk Ocağı'nda yakalanıp ka- rakola götürülen 70 kişi arasında Somuncuoğlu ve Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğhı'nun da oldu- ğunu belirten Atak. şunlan söyle- di: "SadiBey ozamanTûrkOca- ğı müdürüydü. Sorgulamadan sonra onlan serbest bıraktüar. Ra- mazan daha sonra Ceylan olan so- yadını değiştirip Mirzaoğlu adını akü. Şimdi bakan. Biz Selim Öl- çer'i tuz kamyonuna abp Türk Ocağı'na götürürken Osman Dur- muş, An' Güngör ve tbrahim Do- ğan olay yerinde kahnışlanh. Biz- den sonra çaüşma devam etmiş. Necdet Güçlü de o çanşma sırasın- da bir serseri kurşunla ölüyor. Bi- zim arkadaşlardan sadece Doğan ve Durmuş'un silahlan olduğu be- tiıieniyor. Ali Güngör'de silah yok. Onlann silahlan ise 9 mm. çapın- da. Onlarda Teğmen Fehmı Altın- bilek ve Mustafa llerisoy'dan ça- hnnuş süahlanü. Ölüme sebebiyet veren mermi ise 7.65 mm. Güç- hl'yü öktüren bu arkadaşlar değO- di. Doktorun ölümüne yol açan mermi3. şahsın dlahından çıkııuş- ü. Ama bir türlü ortaya çıkanla- madL Diğer arkadaşlar haksız ye- re cinayetsuçlamasıyla yargılandı- lar." Güçlü cinayeti davası dosyasın- da ise olay yerinde kullanılan bü- tün silahlann 7.65 mm. çapında olduğu bilgisi yer ahyor. Ali Gün- gör, bir televizyon programında yaptığı açıklamada, katilin kim ol- duğunu bildiğini, ancak açıklama- yacağını belirtmiş, katilin MHP'li olmadığını söylemişti. Atak, olay sırasında Güngör'de silah olmadığını ileri sürerken, Güngör, daha önce gazetemize yaptığı açıklamada, Güçlü dava- sında silah bulundurmaktan dola- yı 2 yıl hapis cezası aldığını söy- lemişti. MHP Aksaray Milletvekili Sa- di Somuncuoğlu, dün yaptığı ya- zılı açıklamada, olayda tuz kam- yonunun kullanıldığı yönündeki savlann doğru olmadığını savun- du. Somuncuoğlu, şugörüşleri di- le getirdi: "Çünkü o dönemde tkarede uğ- raşmıyordum, bu nedenle ne tuz kamyonum ne de normal kamyo- num vanu. O tarihte Türk Ocak- lan Merkez Müdürü idim. Anka- ra Emniyet Müdüriüğü'nden bir ekip gelerek bir araşürma için Türk Ocaklan binasudaki tüm şahıslan emniyete götürme emri aküklanm bikürdL Bu davet üze- rine bir otobüsle Emniyet Müdür- lüğü'ne gittik. Birkaç saat süren vüzleştirme ve kimlik tespiti işle- minden sonra bidere'Kusura bak- mayın, sizin işiniz bitti, gidebilir- siniz' denildi Ne o günlerde ne de daha sonra bu üzücü olayin şahi- di veya samgı olarak hakkunda herhangi bir işlem yapılmadığın- dan, haberde şahsıma yönehilen baskının planlayıcısı suçlaması gerçekleri yansttmamaktadır." ANAP ll Başkanı Cengiz Atak dün yaptığı yazılı açıklamada da şunlan dile getirdi: -18.12.2000tarihhSabahgaze- tesinde manşetten yavınüanan "30 yıl sonra itiraf ettı" haberindeşah- sun tarafından hiçbir şekilde söy- lenmeyen cümleler kullanılmıştır. 1970'ü yıllarda meydana gelmiş bir hadise ile Ugüi herhangi bir ifa- dem söz konusu değUdir." Devlet Bakanı Ramazan Mirza- oğlu da Necdet Güçlü'nün öldü- rüldüğü olayla iigili gözaltına alınmadığını, hakkında bu konu ile iigili bir kovuşturma yürütül- mediğini kaydetti. Necdet Güçlü davası zamanaşınuna ııgradı istanbul Haber Servi- si-ANAP Ankara îlBaş- kanı CengizAtak'ın iddia ettiği gibi 30 yıl önce öl- dürülen doktor Necdet Güçlü'nün katilinin ülkü- cü Aytekin Yıldınm çık- ması durumunda, huku- ken zamanaşımı süresinin dolduğu belirtildi. Avukat Ergin Cinmen, Güçlü'nün yakınlannın yeni faille iigili olarak Av- rupa tnsan Haklan Mah- kemesi'ne (AİHM) baş- vurabileceklerini, AlHM'nin de 'görevi ib- mal'den devlet aleyhine 'tazminat' ödenmesine karar verebileceğini söy- ledi. Avukat Ergin Cinmen, Türk Ceza Kanunu'nda dava zamanaşımının en çok 20 yıl olarak belirlen- diğini, bu olayda ise ara- dan 30 yıl geçtiğine dik- kat çekerek Aytekin Yıl- dınm gerçek fail olsa bi- le hakkında dava açılama- yacağını vurguladı. Cinmen, ortaya çıkan yeni faille iigili olarak en çok, öldürülen Necdet Güçlü'nün yakınlannın AİHM'ye başvurabile- ceklerini belirtti. Cin- men'e göre, Güçlü'nün yakmlan Aytekin Yıldı- nm hakkında savcılıga suç duyurusunda buluna- bilir. Savcılık da zamanaşımı gereği 'takipsizlik" karan verir. Takipsizlik karany- la birlikte AİHM'ye baş- vurulabilir. Dr. Necdet Güçlü'nün öldüriilmesi ile iigili sürp- riz tanık olarak ortaya çı- kan eski ülkücü ve şimdi- ki ANAP Ankara II Bas- kam Cengiz Atak, MHP Içel Milletvekili An" Gün- gör ile birlikte cinayetten yaıplanarak bir yıl hapis cezası almıştı. Atak, Dr. Necdet Güç- lü'yü öldüren kişiyi, "Türkeş'in ölümünden sonra yapüan olayh kong- rede kim silah sıköysa öl- düren odur" biçiminde tarif ederken bu tarife uyan tek kişinin 18 Mayıs 1997'deki MHP kongre- sinde silah kullanan Ulkü Ocaklan'mn kurucu baş- kanı Aytekin Yıldınm ol- duğu iddia edıldı. Hatiee Güçlü: Katiller cezalandırılsın ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ülkücü katillerce öldürülen Astegmen Dr. Necdet Güçhl'nün eşi Hatke Güçlü, ANAP Ankara tl Başkanı CengizAtak'ın katilin Aytekin Yıktanm olduğu iddiası- nı değerlendirirken "Ortaya çı- karmak yetmiyor, katiDerin ceza- landmhnasmı istiyorum" dedi. Güçlü, bu olayın takibini devlete bn"aktığını söyledi. Necdet Güçlü cinayetinin faille- ri arasında adı geçen ve 1974'teki aftan yararlandığı ortaya çıkan MHP Içel Milletvekili Aü Gün- gör'ün "Katil ben değUim, ama kim olduğunu biliyonun" açıkla- masıyla başlayan tartışma büyü- yor. Güngör ile birlikte cinayetten yargılanan ve 1 yıl hapis cezası alan ANAP Ankara tl Başkanı Cengiz Atak da üstü kapalı biçim- de katilin Ülkü Ocaklan'mn kuru- cu başkanı Aytekin Yıldınm oldu- ğunu iddia etti. Güçlü'nün eşi Hatiee Güçlü, olayın yazıldıkça karmaşıklaştı- ğmı belirtirken Yıldmm'ın adım ilk kez duyduğunu söyledi. Sağ- lık sorunlanna işaret ederken bu konulann kendisüıi aştığını vur- gulayan Güçlü, MHP'lilerin açıklamalanyla yeni boyutlar ka- zanan olayı yeniden yargının gündemine getirmeyi düşünme- diğıni bildirdi. Güçlü, "Ben bu- nu arük devlete bıraknm. Onla- nn halledeceğine inanıyorum'" dedi. Bombalı bir saldın sonucu ya- şammı yitiren gazetemiz yazan UğurMumcu'nun yazılannda ci- nayetin üzerine gittiğini anımsa- tan Güçlü, "Bu konular zaten hiç bitmedL Uğur Mumcu aranuz- dan aynhncaya kadar gündem- deydi. Ancak gerçek katfl ve ne- deni halen ortaya çıkanlamadı. Katillerin cezalandınlmasuu isti- yorum. Orta>a çıkarmak yetmi- yor, cezasmı çeksin. Ben neler çek- tim 30yıL Katflleri asla affetmiyo- rum. Bunlar çok mühim olayiar, neden affedeyim ld" diye konuş- tu. Gelecekte bir kitap yazmayı düşündüğünü anlatan Güçlü şun- lan söyledi: "Benim yapabfleceğim tek bir şey var: Bu kadar bü\ük acılar- dan sonra ayakta kalabilmeyi ba- şanp çocuklanmı büyük üniver- sitelerde okutup bir yerlere var- dırmakbana büyük mutlulukve- riyor. Dünyaya, insanlara bir kat- kun olur diye bu hayatta kalma- nın gücü, sım konusunda bir ki- tap vazmayı düşünüyorum, eğer gücüm yeterse." Ölümlere yahnzca bir achm kaldı • Baştarafı 1. Sayfada olan 61. güne ulaşırken, 2. ekip (104 kişi) ve eyleme yeni katılan 3. ekibin üyelerinin (87 kişi) şu an hayati tehlikesi bulunmuyor. Ümraniye Cezaevi'nde 66, Bayrampaşa Cezaevi'nde 45, Bursa Cezaevi'nde 27, Çanakka- le Cezaevi'nde 26, Ceyhan Ceza- evi'nde 21, Bartın Cezaevi'nde 20, Malatya Cezaevi'nde 19, Çanlon Cezaevi'nde 16, Buca Cezaevi'nde 15, Gebze Ceza- evi'nde 11, Uşak Cezaevi'nde 10, Niğde Cezaevi'nde 3, Ulu- canlar ve Kürkçüler cezaevlerin- de de 2 tutuklu ve hükümlü, ölüm orucu eylemini sürdürüyor. Ölüm orucundaki tutuklu ve hükümlüler adma TAYAD tara- fından yapılan açıklamada, hü- kümetin "operasyon yapmak" is- tediği öne süriilerek "Bufikirden bir an önce vazgeçilmetidir" de- nildi. Güvenlik güçlerinin Buca, Ümraniye, Diyarbakır, Burdur ve Ulucanlar'da düzenledığı operas- yonlar sonucu 27 kişinin yaşamı- m yitirdiğini vurgulayan ölüm orucundaki tutuklu ve hükümlü- ler, açıklamalannda şu gönlşlere yer verdiler: "Adalet Bakanhğı ve diğer yet- kilikre sesleniyoruz, operasyon fikrinden vazgeçin. Ölüm oru- cunda 60'h günleri geçtiğimiz şu günlerde herhangi bir cezaevine yapüacak müdahale 'toplu kat- lıam' «nlamına gelecektir. Ope- rasyon yapıhrsa bedeli ne olursa olsun bedenlerimizi ateşleyeceğJz, kendimizi yakacağız." Andarmda gazetemiz yazan AtaolBehnunoğlu,EdipAk- duğu bir grup sanatçı ve yazar, ölüm oruçlannın sona erdirümesüıde aracı ohnak için istanbul Cumhuriyet Başsavası Ferzan Çitici'yk makamında görüştüler. 1.5 saat süren görüşmenin sonun- da açddama yapan Behramoğlu, sanatçı duyarhuğryla mahkûmlaria görüşmek istediklerini be- Brterek "Çözümsüziük gibi görünen bir ortanun kırümasında ve umudun daha fazta yeşennesinde yanuiıolaİMnrİLLTkemizmveherkesinyaraniçm.omanngörüşterinid^ SaymÇiticLtalebimiziAdalet BakanıHikmet Sami Türk'eUeteceğmisöyledi. Sanryorumki isteğimiz BaşsavayaaykmgetaedTdryekonuştiLKısasüı^eyanıtaln^ M i k r i d h k İ , ç ö z ü ı n € d o g ^ 15 ayn cezaevinde ölüm orucu eyleminde bulunan tutuklu ve hükümlüler adına yapılan açık- lamada, ölüm orucu eylemine "zorla" girilmediği belirtilerek "Operasyon tehdhieri biz tutuk- lu ve hükümlülerin ölüm orucu eylemine zorla götürüMüğümüz 'demagojileri' ile sürdürühnek- tedir. Türk Tabipler Biıüği (TTB) heyetleri ile yapöğımız bi- re bir görüşmelerde beürttik; çe- şitli demokratik kunımlara ve Adalet, Sağlık bakanhklanna verdiğimiz dilekçelerle beürttik. Bizkr demokratik takpleri ger- çekleştirmek için ölüm orucu ey- lemine başladık" denildi. Ölüm orucu eyleminde bulu- nan ve sağlık durumu ağırlaşan bazı tutuklu ve hükümlüler şun- lar: Sevgi Erdoğan, Gönül Arslan Ergül Acer, Ummüş Şahingöz, Ahmet tbüi. Zehra Kurtay, Zey- nep Ankan, Sinan Eren, Suat Ka- rabulut, Burhan Kardaş, Murat Çoban, tlhan Demirel, Mesut Av- CL, Abdullah Bozdağ, CelalAhMy, Banş Kaya, Ayşe Eren, MesutÖz. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada 170 milyon 856 bin lira. Yine geçen ayın degerieriyle, ortalama çağdaş yaşam koşullanna uygun harcamalara dayalı yok- sulluk sının: 520 milyon lira. Sıcak konuya, asgari ücretedönelim... Devlet Is- tatistik Enstitüsü, önceki yıllardaki uygulamalara, arttş oranlanna baktı, bugünkü ekonomik gerçek- leri gözden geçirdi, hükümetin neyi ne kadar ya- pabileceğini düşündü ve asgari ücret önerisini ko- misyona iletti: 153 milyon lira. Asgari Ucret Tespit Komisyonu bunu da dikka- te almadı, 2001'in ilk altı ayı için önerinin 13 mil- yon lira gerisinde ücreti bağladı. Ikinci altı ayda ise yüzde 5'lik bir artış öngörülüyor. Üyesi olmayı düşündüğümüz dünyada ise asga- ri ücret, Türkiye ile karşılaştınlamayacak kadar yük- sek. Işte geçen yılın dolar değerinden bazı rakam- lan: Belçika 1180, Fransa 1150, Hollanda 1120, ABD 900, Yunanistan 475, Ispanya 450, Türkiye 125... 1999'un ortalama fiyatlan dikkate alındığında Türkiye'de asgari ücretli bir işçinin 1 kilo sığır eti alabilmesi için 1 gün 2 saat, 1 kilo beyazpeynir için 6 saat, bir ton odun için 13 gün, 1 belediye otobü- sü bileti için 45 dakika çalışması gerekiyor. Bu rakamlaragelirdagılımındaki eşıtsizliği ekler- sek ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Türkiye'de nüfusun en yoksul yüzde 20'lik kesi- mi, ulusal gelirin ancak yüzde 4.5'ini alabiliyor. En varsıl yüzde 20'nin aldığı pay yüzde 55. Sefaletle sefahatın iç içe olduğu bir ülke! Kriz süreçleri Dün ekonominin dibindeki asgari ücret şekille- nirken tepesinde de şu soruya yanıt arayışı vardı: 21 Aralık'ta IMF ne yapar? Söz verdiği gibi kre- di demetinin ilk dilimini serbest bırakır mı? Bakanından bürokratınayönetim kademesinde- kiler, kasım-aralık krizlerinden nasıl ders alınır, ye- niden yaşanmaması için ne yapılır, sorusuna yanıt ararnak yerine, gözünü IMF'ye dikmiş, gelecek iyi haberi bekliyoriar. 2001 yılının ekonomi açısından görünümü hiç de pariak değil. En iyimser yorumcular bile durumu şöyle kurtanyoriar. - İlk 3 ay çok kötü, ikinci 3 ay iyifeşme sinyalleri olabilir. Yılın öteki dilimini şimdiden görmek zor! Bütün bu yorumlaryapılırken, hükümetin karar- lılığını sürdürmesi, IMF'nin verdiği sözleri tutması önkoşul olarak vurgulanıyor. Son 10 ytte baktığımızda, Nasreddtn Hoca'nın eşeğini kaybedip bulması örneği, düzlüğe çıkmak şöyle dursun, krizden biraz çıkınca hemen sevin- ce boğulduğumuzu görüyoruz. 1990'lann başında, Özal ekonomisinin tortula- n... 1994te, 5 Nisan karariannın çöküntüsü... 1998'de, IMF'ye teslim oluş... 2000 sonunda, tam düzlüğe çıkıyoruz derken, son virajdan duvara toslayış... Her kriz dönemi farklı nedenlere bağlanıyor. An- cak tümünün ortak özelliği şu: Faturayı çalışanlar ödüyor. Yazının başında vurguladığımız asgari ücretten başlayarak, alınan kararlann tümü çalışanlann aleyhine. Iş âleminin aleyhine olanlar da var, ama onlar gerektiğinde Ankara'yı heyet bombardıma- nına tutup istediklerini elde edebiliyoriar. 35 bin kişinin cezaevinden çıkmasını sosyal bir gereklilik olarak düşünen hükümetin, ekonomik yükün eşit paylaşımını da aynı gözle değerlendir- mesi gerekli. Hazırlanan ekonomik paketler üretimi, üretim gücünü dikkate almadığı sürece yeni pakete 'alt- lık' olmaktan öteye gidemez. ankcum©ttnetnettr CHP Cenel Başkanı Baykal 'Asgari ücret ülkenin durumunu ortaya koydu' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Türkiye'de asgari ücretin 100 milyon tira civannda beürlenmiş ohnası, ülkenin içinde buhınduğu durumu çok çarpKn bir şekilde ortaya koymuştur" dedi. Semahat Kaptan'uı resim sergisinin açılışına katılan Baykal, gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorulanm yanıtladı. Baykal, bir soru üzerine, belirlenen asgari ücret tutannı eleştirerek Türkiye'de asgari ücretle geçinen milyonlarca kişinin ciddi bir geçim problemiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. "Asgari ücretin 100 milyon lira civannda betirtenmiş ohnasmm, ülkenin içinde buhınduğu durumu çok çarpıa bir şekilde ortaya koyduğunu" belirten Baykal, yoksulluk sorununun çözümü için dış pazarlarda rekabet edebilecek güçte üretim yapılması gerektiğini söyledi. Bir gazetecinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı'na Sabih Kanadoğhı'nun seçilmesi hakkmdaki görüşlerini sorması üzerine Baykal, Cumhurbaşkanı 'nın karanmn herkes tarafından saygı ile karşılanması gerektiğini söyledi. Hükümetin af konusunda şu ana kadar attığı bütün adımlarla yanlışa sürüklendiğini söyleyen Baykal, "Saym Cumhurbaşkanı'nın vetosundan sonra af tasansını aynen parlamentodan geçirme karan, bu yanhştan kurtuhna konusunda kendisine verilen şansı hükümetin iyi değerlendiremediğini ortaya koymaktadır. Bunu üzüntüyle karşüıyorum" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle