Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 ARALIK2000 SAJJ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
TÜRKIYE
istanbul
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
PB
Y
PB
PB
PB
PB
PB
6
9
10
14
14
15
11
8 Sinop Y 14 Adana Y 15
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
PB
PB
PB
K
8
14
14
4
5
8
6
Zonguldak Y 9 Antalya PB 15 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Y
Y
Y
Y
Y
K
K
16
6
7
5
5
0
6
Marmara'nın doğusu,
Karadenız. iç Anado-
lu'nun doğusu, Doğu Ak-
deniz ile Doğu ve Gûney-
doğu Afiadolu yağışlı, dı-
ğer yerter parçalı buluttu
geçecek Yağışlar yağ-
mur, Orta ve Doğu Kara-
denız'm ıç kesımten ıle
Doğu Anadolu'nun ku-
zey ve doğusunda karia
kanşık yağmur ve kar,
Doğu Akdenız'de sağa-
nak şeklınde olacak Münih PB 7 Zürih PB 10 Şam Y 16
Açık f^\ Parçalı buluttu : &SİI k
Çok bulutlu > Yağmurhı Kariı , Gök gûrültûlû
GUNÇELcÜNEYT ARCAYÜREK
H Baştarafı 1. Sayfada
meye geldiği konuşuluyor.
Kuşku yok; Başbakan, inadım inatla yola çıkar-
ken Cumhurbaşkanı'nın hukuksal görüşlerini kar-
şılayacak hukuksal dayanaklar bulamadı. Bulma-
ya da niyetlenmedi.
Hukuksallıktan yoksun, duygusallığa yatkın bir
mantık; Çankaya ile zıtlaşmaya kılıf ararken bula
bula tartışmaya açık "sosyal açıdan uygunluğu"
buldu.
Herhalde Başbakan, "sosyal" sözcüğünü kulla-
nırken cezaevlerinde af bekleyen 45 bin kişiden
söz ediyor. 45 bin kişiye karşılık afla iigili ilgisiz mil-
yonlarca karşı görüşü kale almıyor.
Kendisi ve Rahşan için varsa yoksa 45 bin ki-
şinin bayramdan önce affı!
45 bin suçluyu memnun ederken milyonlarca
insanı gayn memnun kılmak -Ecevit dışında- hiç-
bir babayiğit siyasetçinin harcı değildir.
Genelde toplumun ve medyanın karşı tutumu,
bu nedenle Başbakanımızla eşinin umuaında bi-
le değil.
Ama gerçeği kabul etmeliyiz: Değişen dünya ile
birlikte değiştiğini ilan eyleyerek Türkiye'nin bu-
günkü açmazlanna yol açan, geçmişteki hatalan
üzerine süngerçeken bir başbakanın bugünkü tu-
tumu yadsınabilir mi?
Başbakan'ın basit bir gerekçeyle yasayı Çanka-
ya'ya tekrar sunacaklannı açıklamasından son-
ra...
...Yazılı basında kendisine hak veren tek bir man-
şete, önemsenen yazariann yorumuna veya top-
lumun sesini yansıtan bir habere rastlanmadı.
Kısacası her yönüyle toplum, Ecevit'in tutumu-
nu yadsıdı!
Cezaevlerine "egemen olamadıklanm" itiraf e-
den bir Başbakan'ın, içini boşaltarak cezaevleri-
ne egemen olma politikası da hayli eğlenceli irde-
lemelere neden oldu.
"Sosyal açıdan uygunluğun" altında yatan ger-
çekler iki noktada toplanıyon
1) Üç ortak Çankaya'nın 6 sayfalık gerekçesine
yanıt bulamıyor. Eleştirileri sineye çekiyor. 2) Ada-
let Bakanı Türk'ün "Cumhurbaşkanı'nın gerek-
çesinde 'haklı bulduğu' noktalar olduğunu" söy-
lemesine karşın af yasasını değiştirme gereğin-
den söz edilmiyor.
Kim kimi âffediyor?
Bu ara DSP peşine düşen tutumunun MHP'ye
pahalıya mal olacağa benziyor.
Gelişmelere başka yönleriyle bakarsak; kimile-
rinin Çevik Kuvvet'in yürüyüşüne temel etken ol-
duğunu öne sürdüğü bir olayda da garipsenecek
ışıklar yanıp sönüyor.
Bir bürokrat olan Emniyet Genel Müdürü Turan
Genç'in, af yasasına işkenceci polislerin alınma-
masını açıktan eleştirmesi ve TBMM'de bu yönde
"kulis yapması" dalgalanmalara yol açtı.
Bütçesi görüşülürken Içişleri Bakanı Tantan'ın
açıklamalanndan öğrendik ki; Turan Genç'i Ada-
let Komisyonu'na -tabii kulis yapması için- Ba-
kan Tantan gönderdi". Işin bir "ama" tarafı van
Tasan, Bakanlar Kurulu'nda Bakan Tantan, po-
lisini koruyangirişimleryaparak "sivil-polis, işken-
cecilerarasında fark gözetilmemesini" sağlayamı-
yor. TBMM kulisinde de, komisyonda da ağırlığı
olan Bakan Tantan:
Bu işlevini yerine getireceği yerde; siyasetten
uzak durması, hele kulislere girmemesi gereken
Emniyet Genel Müdürü'nü görevlendirdiğini itiraf
ediyor.
Olaya neresinden bakarsanız bakın; toz kondu-
rulmamaya özen gösterilen Bakan Tantan'ın söy-
lemleriyle davranışlanna artık gölgeler düşüyor.
örneğin; Meclis kürsüsünden "yürüyüş yapan
polisleh asla affetmeyeceğini" sert ses tonu ve
koşutundaki el kol hareketleriyle söyleyen Sadet-
tin Tantan'ı...
...Acaba, yüruyüşe katılan ya da gönülleri yürii-
yen arkadaşlarıyla birlik olan binlerce polis affe-
diyormu?
AB Komteeri Cünter verheugen
'Nice kararlaıi
reddedilebilir'
FRANKFURT (Cum-
huriyet) - Avrupa Birli-
ği'nın genişlemeden so-
rumlu komiseri Gûnter
Verheugen, 'Die Welt' ga-
zetesinde yayımlanan
söyleşisinde, Nice'te alı-
nan kararlann Avrupa
Parlamentosu'nda onay-
lanmaması ihtimali bu-
lunduğunu, genel eğili-
min olumsuz olduğunu
söyledi. Nice kararlan,
Avrupa Parlamento-
su'nda 15 üye ülkenin
onaylaması halinde yü-
rûrlüğe girebiliyor.
Avrupa Parlamentosu
milletvekillerinin sonuç-
lardan hoşnutsuz olduğu-
nu hatırlatan Verheugen,
parlamentonun yetkileri-
nin zirvede güçlendiril-
memesinin, bu hoşnut-
suzluğun temel nedeni ol-
duğunu belirtti.
Günter Verheugen söy-
leşisinde birlik ülkelerini
de eleştirerek zirvede Av-
rupa Birliği Komisyo-
nu'nun gerekli gördüğün-
den daha sınırlı sonuçlar
elde edildiğini, bazı ülke-
lerin yeni üyeler kabul
edilmeden önce kendi du-
rumlannı garantiye almak
istediklerini, kimi ülkele-
rin de etkinliklerinden ta-
viz vermek istemedikleri-
ni öne sürdü. Verheugen,
söyleşisinde şu görüşlere
yer verdi:
"Ashnda Nice'ten son-
ra genişlemenin önüne ge-
çebilecek bir engel bulun-
muyor. Devlef ve bükümet
başkanlan, verdikleri ta-
rihlerie benim bekledi-
ğimden çok daha açık bir
mesaj verdiler. tlk yeni
üyelerin 2004 seçimlerine
kaülmalan gerekiyor.
Gerçekte zirveden zaferle
çıkan aday ülkeler oldu.
Gerçi yeni krizter çıkü, a-
ma deneyimlerimiz göste-
ri\or ki krizlerden yeni
olanaklar da doğabüiyor.
Nice, biriiğin bugününü
gösteriyor. Ama Avru-
pa'da eşzamanlı ve aynı
hızda bir ilerieme müm-
kün değil. Tüm ülkelerin
bep birlikte Avrupa vizyo-
nuna ayak uydurabilme-
leri olanaksK."
Ciııayette ülkücü iııızası
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Dr. Necdet Güçiü cinayetin-
den yargılanarak 1 yıl hapis ceza-
sı alan ANAP Ankara tl Başkanı
Cengiz Atak, Güçlü'nün gerçek
katilinin kimliği konusunda eskı
Clkü Ocaklan Genel Başkanı Ay-
tekin Yıkfanm'ı işaret ettı. Atak,
olayda 2 tane 9 mm. bir de 7.65
mm çapında silah kullanıldığını
belirtirken, dava dosyasında silah-
lann hepsinin 7.65 mm. çapında
olduğu kaydedildi. Cinayet sanık-
lanndan MHP Içel Milletvekili
AMGûngör ise katilin MHP'li ol-
madığını ileri sürdü.
Eski MTA Genel Müdürü,
ANAP Ankara îl Başkanı Cengiz
Atak'ın açıklamalan, Sağlık Ba-
kanı Osman Durmuş, TBMM
doktoru tbrabim Doğan ve
MHP'li Ali Güngör'ün kanştığı
Güçlü cinayetiyle iigili yeni bilgi-
lerin ortaya çıkmasına neden oldu.
Atak, şu an ANAP Grup Baş-
kanvekilliği görevini yürüten Bey-
han Aslan'ın solcular tarafından
vurulmasının ardından Site Öğ-
renci Yurdu'nu bastıklannı belir-
terek, "Süleyman Oral adh birül-
kücünÜD kaçınküğı haberinin geJ-
mesi üzerine, Sadı Somuncuoğ-
lu'nun tuz kamyonuyia Tıp Fakül-
tesj'ni basmaya gjttiklerinT anlat-
tı. Atak, "Okula baskm yapacağı-
mızı tahmin ediyorlardı herhalde.
Girer girroez ateş etmeye başladı-
lar. tçeri girmeyi başardık, ama
Süleyman'ı bulamadık. Biz de ta-
kas ederiz diye Selım Ölçer'i ka-
çndık" dedi.
Türk Ocağı'nda yakalanıp ka-
rakola götürülen 70 kişi arasında
Somuncuoğlu ve Devlet Bakanı
Ramazan Mirzaoğhı'nun da oldu-
ğunu belirten Atak. şunlan söyle-
di: "SadiBey ozamanTûrkOca-
ğı müdürüydü. Sorgulamadan
sonra onlan serbest bıraktüar. Ra-
mazan daha sonra Ceylan olan so-
yadını değiştirip Mirzaoğlu adını
akü. Şimdi bakan. Biz Selim Öl-
çer'i tuz kamyonuna abp Türk
Ocağı'na götürürken Osman Dur-
muş, An' Güngör ve tbrahim Do-
ğan olay yerinde kahnışlanh. Biz-
den sonra çaüşma devam etmiş.
Necdet Güçlü de o çanşma sırasın-
da bir serseri kurşunla ölüyor. Bi-
zim arkadaşlardan sadece Doğan
ve Durmuş'un silahlan olduğu be-
tiıieniyor. Ali Güngör'de silah yok.
Onlann silahlan ise 9 mm. çapın-
da. Onlarda Teğmen Fehmı Altın-
bilek ve Mustafa llerisoy'dan ça-
hnnuş süahlanü. Ölüme sebebiyet
veren mermi ise 7.65 mm. Güç-
hl'yü öktüren bu arkadaşlar değO-
di. Doktorun ölümüne yol açan
mermi3. şahsın dlahından çıkııuş-
ü. Ama bir türlü ortaya çıkanla-
madL Diğer arkadaşlar haksız ye-
re cinayetsuçlamasıyla yargılandı-
lar."
Güçlü cinayeti davası dosyasın-
da ise olay yerinde kullanılan bü-
tün silahlann 7.65 mm. çapında
olduğu bilgisi yer ahyor. Ali Gün-
gör, bir televizyon programında
yaptığı açıklamada, katilin kim ol-
duğunu bildiğini, ancak açıklama-
yacağını belirtmiş, katilin MHP'li
olmadığını söylemişti.
Atak, olay sırasında Güngör'de
silah olmadığını ileri sürerken,
Güngör, daha önce gazetemize
yaptığı açıklamada, Güçlü dava-
sında silah bulundurmaktan dola-
yı 2 yıl hapis cezası aldığını söy-
lemişti.
MHP Aksaray Milletvekili Sa-
di Somuncuoğlu, dün yaptığı ya-
zılı açıklamada, olayda tuz kam-
yonunun kullanıldığı yönündeki
savlann doğru olmadığını savun-
du. Somuncuoğlu, şugörüşleri di-
le getirdi:
"Çünkü o dönemde tkarede uğ-
raşmıyordum, bu nedenle ne tuz
kamyonum ne de normal kamyo-
num vanu. O tarihte Türk Ocak-
lan Merkez Müdürü idim. Anka-
ra Emniyet Müdüriüğü'nden bir
ekip gelerek bir araşürma için
Türk Ocaklan binasudaki tüm
şahıslan emniyete götürme emri
aküklanm bikürdL Bu davet üze-
rine bir otobüsle Emniyet Müdür-
lüğü'ne gittik. Birkaç saat süren
vüzleştirme ve kimlik tespiti işle-
minden sonra bidere'Kusura bak-
mayın, sizin işiniz bitti, gidebilir-
siniz' denildi Ne o günlerde ne de
daha sonra bu üzücü olayin şahi-
di veya samgı olarak hakkunda
herhangi bir işlem yapılmadığın-
dan, haberde şahsıma yönehilen
baskının planlayıcısı suçlaması
gerçekleri yansttmamaktadır."
ANAP ll Başkanı Cengiz Atak
dün yaptığı yazılı açıklamada da
şunlan dile getirdi:
-18.12.2000tarihhSabahgaze-
tesinde manşetten yavınüanan "30
yıl sonra itiraf ettı" haberindeşah-
sun tarafından hiçbir şekilde söy-
lenmeyen cümleler kullanılmıştır.
1970'ü yıllarda meydana gelmiş
bir hadise ile Ugüi herhangi bir ifa-
dem söz konusu değUdir."
Devlet Bakanı Ramazan Mirza-
oğlu da Necdet Güçlü'nün öldü-
rüldüğü olayla iigili gözaltına
alınmadığını, hakkında bu konu
ile iigili bir kovuşturma yürütül-
mediğini kaydetti.
Necdet Güçlü davası zamanaşınuna ııgradı
istanbul Haber Servi-
si-ANAP Ankara îlBaş-
kanı CengizAtak'ın iddia
ettiği gibi 30 yıl önce öl-
dürülen doktor Necdet
Güçlü'nün katilinin ülkü-
cü Aytekin Yıldınm çık-
ması durumunda, huku-
ken zamanaşımı süresinin
dolduğu belirtildi.
Avukat Ergin Cinmen,
Güçlü'nün yakınlannın
yeni faille iigili olarak Av-
rupa tnsan Haklan Mah-
kemesi'ne (AİHM) baş-
vurabileceklerini,
AlHM'nin de 'görevi ib-
mal'den devlet aleyhine
'tazminat' ödenmesine
karar verebileceğini söy-
ledi.
Avukat Ergin Cinmen,
Türk Ceza Kanunu'nda
dava zamanaşımının en
çok 20 yıl olarak belirlen-
diğini, bu olayda ise ara-
dan 30 yıl geçtiğine dik-
kat çekerek Aytekin Yıl-
dınm gerçek fail olsa bi-
le hakkında dava açılama-
yacağını vurguladı.
Cinmen, ortaya çıkan
yeni faille iigili olarak en
çok, öldürülen Necdet
Güçlü'nün yakınlannın
AİHM'ye başvurabile-
ceklerini belirtti. Cin-
men'e göre, Güçlü'nün
yakmlan Aytekin Yıldı-
nm hakkında savcılıga
suç duyurusunda buluna-
bilir.
Savcılık da zamanaşımı
gereği 'takipsizlik" karan
verir. Takipsizlik karany-
la birlikte AİHM'ye baş-
vurulabilir.
Dr. Necdet Güçlü'nün
öldüriilmesi ile iigili sürp-
riz tanık olarak ortaya çı-
kan eski ülkücü ve şimdi-
ki ANAP Ankara II Bas-
kam Cengiz Atak, MHP
Içel Milletvekili An" Gün-
gör ile birlikte cinayetten
yaıplanarak bir yıl hapis
cezası almıştı.
Atak, Dr. Necdet Güç-
lü'yü öldüren kişiyi,
"Türkeş'in ölümünden
sonra yapüan olayh kong-
rede kim silah sıköysa öl-
düren odur" biçiminde
tarif ederken bu tarife
uyan tek kişinin 18 Mayıs
1997'deki MHP kongre-
sinde silah kullanan Ulkü
Ocaklan'mn kurucu baş-
kanı Aytekin Yıldınm ol-
duğu iddia edıldı.
Hatiee Güçlü: Katiller cezalandırılsın
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ülkücü katillerce öldürülen
Astegmen Dr. Necdet Güçhl'nün
eşi Hatke Güçlü, ANAP Ankara
tl Başkanı CengizAtak'ın katilin
Aytekin Yıktanm olduğu iddiası-
nı değerlendirirken "Ortaya çı-
karmak yetmiyor, katiDerin ceza-
landmhnasmı istiyorum" dedi.
Güçlü, bu olayın takibini devlete
bn"aktığını söyledi.
Necdet Güçlü cinayetinin faille-
ri arasında adı geçen ve 1974'teki
aftan yararlandığı ortaya çıkan
MHP Içel Milletvekili Aü Gün-
gör'ün "Katil ben değUim, ama
kim olduğunu biliyonun" açıkla-
masıyla başlayan tartışma büyü-
yor. Güngör ile birlikte cinayetten
yargılanan ve 1 yıl hapis cezası
alan ANAP Ankara tl Başkanı
Cengiz Atak da üstü kapalı biçim-
de katilin Ülkü Ocaklan'mn kuru-
cu başkanı Aytekin Yıldınm oldu-
ğunu iddia etti.
Güçlü'nün eşi Hatiee Güçlü,
olayın yazıldıkça karmaşıklaştı-
ğmı belirtirken Yıldmm'ın adım
ilk kez duyduğunu söyledi. Sağ-
lık sorunlanna işaret ederken bu
konulann kendisüıi aştığını vur-
gulayan Güçlü, MHP'lilerin
açıklamalanyla yeni boyutlar ka-
zanan olayı yeniden yargının
gündemine getirmeyi düşünme-
diğıni bildirdi. Güçlü, "Ben bu-
nu arük devlete bıraknm. Onla-
nn halledeceğine inanıyorum'"
dedi.
Bombalı bir saldın sonucu ya-
şammı yitiren gazetemiz yazan
UğurMumcu'nun yazılannda ci-
nayetin üzerine gittiğini anımsa-
tan Güçlü, "Bu konular zaten hiç
bitmedL Uğur Mumcu aranuz-
dan aynhncaya kadar gündem-
deydi. Ancak gerçek katfl ve ne-
deni halen ortaya çıkanlamadı.
Katillerin cezalandınlmasuu isti-
yorum. Orta>a çıkarmak yetmi-
yor, cezasmı çeksin. Ben neler çek-
tim 30yıL Katflleri asla affetmiyo-
rum. Bunlar çok mühim olayiar,
neden affedeyim ld" diye konuş-
tu. Gelecekte bir kitap yazmayı
düşündüğünü anlatan Güçlü şun-
lan söyledi:
"Benim yapabfleceğim tek bir
şey var: Bu kadar bü\ük acılar-
dan sonra ayakta kalabilmeyi ba-
şanp çocuklanmı büyük üniver-
sitelerde okutup bir yerlere var-
dırmakbana büyük mutlulukve-
riyor. Dünyaya, insanlara bir kat-
kun olur diye bu hayatta kalma-
nın gücü, sım konusunda bir ki-
tap vazmayı düşünüyorum, eğer
gücüm yeterse."
Ölümlere yahnzca bir achm kaldı
• Baştarafı 1. Sayfada
olan 61. güne ulaşırken, 2. ekip
(104 kişi) ve eyleme yeni katılan
3. ekibin üyelerinin (87 kişi) şu
an hayati tehlikesi bulunmuyor.
Ümraniye Cezaevi'nde 66,
Bayrampaşa Cezaevi'nde 45,
Bursa Cezaevi'nde 27, Çanakka-
le Cezaevi'nde 26, Ceyhan Ceza-
evi'nde 21, Bartın Cezaevi'nde
20, Malatya Cezaevi'nde 19,
Çanlon Cezaevi'nde 16, Buca
Cezaevi'nde 15, Gebze Ceza-
evi'nde 11, Uşak Cezaevi'nde
10, Niğde Cezaevi'nde 3, Ulu-
canlar ve Kürkçüler cezaevlerin-
de de 2 tutuklu ve hükümlü, ölüm
orucu eylemini sürdürüyor.
Ölüm orucundaki tutuklu ve
hükümlüler adma TAYAD tara-
fından yapılan açıklamada, hü-
kümetin "operasyon yapmak" is-
tediği öne süriilerek "Bufikirden
bir an önce vazgeçilmetidir" de-
nildi. Güvenlik güçlerinin Buca,
Ümraniye, Diyarbakır, Burdur ve
Ulucanlar'da düzenledığı operas-
yonlar sonucu 27 kişinin yaşamı-
m yitirdiğini vurgulayan ölüm
orucundaki tutuklu ve hükümlü-
ler, açıklamalannda şu gönlşlere
yer verdiler:
"Adalet Bakanhğı ve diğer yet-
kilikre sesleniyoruz, operasyon
fikrinden vazgeçin. Ölüm oru-
cunda 60'h günleri geçtiğimiz şu
günlerde herhangi bir cezaevine
yapüacak müdahale 'toplu kat-
lıam' «nlamına gelecektir. Ope-
rasyon yapıhrsa bedeli ne olursa
olsun bedenlerimizi ateşleyeceğJz,
kendimizi yakacağız."
Andarmda gazetemiz yazan AtaolBehnunoğlu,EdipAk-
duğu bir grup sanatçı ve yazar, ölüm oruçlannın sona erdirümesüıde aracı ohnak için istanbul
Cumhuriyet Başsavası Ferzan Çitici'yk makamında görüştüler. 1.5 saat süren görüşmenin sonun-
da açddama yapan Behramoğlu, sanatçı duyarhuğryla mahkûmlaria görüşmek istediklerini be-
Brterek "Çözümsüziük gibi görünen bir ortanun kırümasında ve umudun daha fazta yeşennesinde
yanuiıolaİMnrİLLTkemizmveherkesinyaraniçm.omanngörüşterinid^
SaymÇiticLtalebimiziAdalet BakanıHikmet Sami Türk'eUeteceğmisöyledi. Sanryorumki isteğimiz
BaşsavayaaykmgetaedTdryekonuştiLKısasüı^eyanıtaln^
M i k r i d h k İ , ç ö z ü ı n € d o g ^
15 ayn cezaevinde ölüm orucu
eyleminde bulunan tutuklu ve
hükümlüler adına yapılan açık-
lamada, ölüm orucu eylemine
"zorla" girilmediği belirtilerek
"Operasyon tehdhieri biz tutuk-
lu ve hükümlülerin ölüm orucu
eylemine zorla götürüMüğümüz
'demagojileri' ile sürdürühnek-
tedir. Türk Tabipler Biıüği
(TTB) heyetleri ile yapöğımız bi-
re bir görüşmelerde beürttik; çe-
şitli demokratik kunımlara ve
Adalet, Sağlık bakanhklanna
verdiğimiz dilekçelerle beürttik.
Bizkr demokratik takpleri ger-
çekleştirmek için ölüm orucu ey-
lemine başladık" denildi.
Ölüm orucu eyleminde bulu-
nan ve sağlık durumu ağırlaşan
bazı tutuklu ve hükümlüler şun-
lar:
Sevgi Erdoğan, Gönül Arslan
Ergül Acer, Ummüş Şahingöz,
Ahmet tbüi. Zehra Kurtay, Zey-
nep Ankan, Sinan Eren, Suat Ka-
rabulut, Burhan Kardaş, Murat
Çoban, tlhan Demirel, Mesut Av-
CL, Abdullah Bozdağ, CelalAhMy,
Banş Kaya, Ayşe Eren, MesutÖz.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
170 milyon 856 bin lira.
Yine geçen ayın degerieriyle, ortalama çağdaş
yaşam koşullanna uygun harcamalara dayalı yok-
sulluk sının:
520 milyon lira.
Sıcak konuya, asgari ücretedönelim... Devlet Is-
tatistik Enstitüsü, önceki yıllardaki uygulamalara,
arttş oranlanna baktı, bugünkü ekonomik gerçek-
leri gözden geçirdi, hükümetin neyi ne kadar ya-
pabileceğini düşündü ve asgari ücret önerisini ko-
misyona iletti:
153 milyon lira.
Asgari Ucret Tespit Komisyonu bunu da dikka-
te almadı, 2001'in ilk altı ayı için önerinin 13 mil-
yon lira gerisinde ücreti bağladı. Ikinci altı ayda ise
yüzde 5'lik bir artış öngörülüyor.
Üyesi olmayı düşündüğümüz dünyada ise asga-
ri ücret, Türkiye ile karşılaştınlamayacak kadar yük-
sek. Işte geçen yılın dolar değerinden bazı rakam-
lan:
Belçika 1180, Fransa 1150, Hollanda 1120, ABD
900, Yunanistan 475, Ispanya 450, Türkiye 125...
1999'un ortalama fiyatlan dikkate alındığında
Türkiye'de asgari ücretli bir işçinin 1 kilo sığır eti
alabilmesi için 1 gün 2 saat, 1 kilo beyazpeynir için
6 saat, bir ton odun için 13 gün, 1 belediye otobü-
sü bileti için 45 dakika çalışması gerekiyor.
Bu rakamlaragelirdagılımındaki eşıtsizliği ekler-
sek ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:
Türkiye'de nüfusun en yoksul yüzde 20'lik kesi-
mi, ulusal gelirin ancak yüzde 4.5'ini alabiliyor. En
varsıl yüzde 20'nin aldığı pay yüzde 55. Sefaletle
sefahatın iç içe olduğu bir ülke!
Kriz süreçleri
Dün ekonominin dibindeki asgari ücret şekille-
nirken tepesinde de şu soruya yanıt arayışı vardı:
21 Aralık'ta IMF ne yapar? Söz verdiği gibi kre-
di demetinin ilk dilimini serbest bırakır mı?
Bakanından bürokratınayönetim kademesinde-
kiler, kasım-aralık krizlerinden nasıl ders alınır, ye-
niden yaşanmaması için ne yapılır, sorusuna yanıt
ararnak yerine, gözünü IMF'ye dikmiş, gelecek iyi
haberi bekliyoriar.
2001 yılının ekonomi açısından görünümü hiç de
pariak değil. En iyimser yorumcular bile durumu
şöyle kurtanyoriar.
- İlk 3 ay çok kötü, ikinci 3 ay iyifeşme sinyalleri
olabilir. Yılın öteki dilimini şimdiden görmek zor!
Bütün bu yorumlaryapılırken, hükümetin karar-
lılığını sürdürmesi, IMF'nin verdiği sözleri tutması
önkoşul olarak vurgulanıyor.
Son 10 ytte baktığımızda, Nasreddtn Hoca'nın
eşeğini kaybedip bulması örneği, düzlüğe çıkmak
şöyle dursun, krizden biraz çıkınca hemen sevin-
ce boğulduğumuzu görüyoruz.
1990'lann başında, Özal ekonomisinin tortula-
n...
1994te, 5 Nisan karariannın çöküntüsü...
1998'de, IMF'ye teslim oluş...
2000 sonunda, tam düzlüğe çıkıyoruz derken,
son virajdan duvara toslayış...
Her kriz dönemi farklı nedenlere bağlanıyor. An-
cak tümünün ortak özelliği şu:
Faturayı çalışanlar ödüyor.
Yazının başında vurguladığımız asgari ücretten
başlayarak, alınan kararlann tümü çalışanlann
aleyhine. Iş âleminin aleyhine olanlar da var, ama
onlar gerektiğinde Ankara'yı heyet bombardıma-
nına tutup istediklerini elde edebiliyoriar.
35 bin kişinin cezaevinden çıkmasını sosyal bir
gereklilik olarak düşünen hükümetin, ekonomik
yükün eşit paylaşımını da aynı gözle değerlendir-
mesi gerekli.
Hazırlanan ekonomik paketler üretimi, üretim
gücünü dikkate almadığı sürece yeni pakete 'alt-
lık' olmaktan öteye gidemez.
ankcum©ttnetnettr
CHP Cenel Başkanı Baykal
'Asgari ücret
ülkenin durumunu
ortaya koydu'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal,
"Türkiye'de asgari
ücretin 100 milyon tira
civannda beürlenmiş
ohnası, ülkenin içinde
buhınduğu durumu çok
çarpKn bir şekilde ortaya
koymuştur" dedi.
Semahat Kaptan'uı
resim sergisinin açılışına
katılan Baykal,
gazetecilerin
gündemdeki konulara
ilişkin sorulanm
yanıtladı. Baykal, bir
soru üzerine, belirlenen
asgari ücret tutannı
eleştirerek Türkiye'de
asgari ücretle geçinen
milyonlarca kişinin ciddi
bir geçim problemiyle
karşı karşıya olduğuna
dikkat çekti. "Asgari
ücretin 100 milyon lira
civannda betirtenmiş
ohnasmm, ülkenin içinde
buhınduğu durumu çok
çarpıa bir şekilde ortaya
koyduğunu" belirten
Baykal, yoksulluk
sorununun çözümü için
dış pazarlarda rekabet
edebilecek güçte üretim
yapılması gerektiğini
söyledi. Bir gazetecinin
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcıhğı'na Sabih
Kanadoğhı'nun
seçilmesi hakkmdaki
görüşlerini sorması
üzerine Baykal,
Cumhurbaşkanı 'nın
karanmn herkes
tarafından saygı ile
karşılanması gerektiğini
söyledi.
Hükümetin af
konusunda şu ana kadar
attığı bütün adımlarla
yanlışa sürüklendiğini
söyleyen Baykal, "Saym
Cumhurbaşkanı'nın
vetosundan sonra af
tasansını aynen
parlamentodan geçirme
karan, bu yanhştan
kurtuhna konusunda
kendisine verilen şansı
hükümetin iyi
değerlendiremediğini
ortaya koymaktadır.
Bunu üzüntüyle
karşüıyorum" diye
konuştu.