Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 EKİM 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA,
HABERLER
Hükümet, KHK'yle sosyal güvenlik kurumlannın yönetim yapısını serbest piyasaya uyarhyot
Sosyal güveıdiğe son darbeBANUSALMAN
ANKARA - Sosyal güvenliğe son
darbe, "kaynakta prim kesintisi refor-
muyla" yapılacak. Dünya Bankası,
hükümete, birbirinden kesin çizgiler-
le aynlamayacak 3 reform seçeneği
sundu. Ancak hangisi yaşama geçiri-
lirse geçirilsin SSK, Bağ-Kur ve
Emekli Sandığı'nın prim gelirleri
azaltılacak buna koşut verilen hizmet-
ler "«ı aza" indinlecek. Fakirlik ya da
açlık smmnda emekli aylığı ödeme-
leriyle, özel sigortacılığın egemen kı-
lınması sağlanacak. Seçeneklerin il-
kine göre, mevcut belli prim ödeme-
• Dünya Bankası'nın hükümete önerdiği 3 reform seçeneği de SSK, Bağ-Kur ve Emekli
Sandığı'nın prim gelirlerinin azalmasına neden olurken verilen hizmetin en aza indirilmesini
öngörüyor. Fakirlik ya da açlık sınınnda emekli aylığı ödemeleriyle, özel sigortacılık egemen
kılınacak.
len ve koşullann yerine getirilmesi
sonunda belli tutarda aylık bağlanma-
sı sistemi sürecek. Ikinci seçenekte,
ulusal hesap sistemine geçişle kişile-
rin primleri ve ödemeleri tek bir he-
sap üzerinden yürütülecek. Böylece
"kuşak içi ve kuşaklarararası daya-
ruşma" yok edilecek. Üçüncü seçe-
nekle, SSK, Bağ-Kur ve Emekli San-
dığı'run kaynakta prım kesıntilerinin
küçültülmesi ve özel emeklilik fonla-
nnın fiilen ya da yasayla zorunlu ha-
le getirilmesi öngörûlüyor.
Emeklilik yaşını ve prim ödeme
gün sayısını 17 Ağustos depreminin
hemen ardından çıkardığı yasayla art-
tıran hükümet, sosyal güvenlik ku-
rumlannın yönetim yapısını serbest
piyasaya uyarlayan düzenlemeleri de
TBMM'yi bile devredışı bjrakarak
kanun hükmünde kararnameyle ger-
çekleştirmeye çalışıyor.
Bu düzenlemelerin ardından TB-
MM'den de özel emeklilik yasası ge-
çirilecek. Ancak tüm bu düzenleme-
lerle de yetinilmeyeceği Dünya Ban-
kası'nın raporuyla ortaya çıktı. Dün-
ya Bankası, "Uzun vadede, ortalama
yaşam süresinin arüşına paralel ola-
rak yaşlanan nüfusun gereksinimleri-
ni karşdamak için TürJdye'nin sosyal
güvenük sisteminde daha derin yapı-
sal reformlar uygulaması gerekecek-
T Ü S İ A D ı n i s t e m i y a ş a m a g e ç i y o r
'Özel emeklilik sigortası tehlikeli'
ANKARA (Cumhuriyet Börosu) -
Türk Sanayici ve Işadamlan Derne-
ği 'nin (TÜSÎAD) 1997 yılında yayım-
ladığı raporda yer alan öneri, Dünya
Bankası 'nın kaynakta prim kesintisi re-
formuyla tamamen yürürlüğe girmiş
olacak. Türkiye'de yaşama geçirilecek
özel emeklilik sigortalanrun, "yasalzo-
nınlu sigortaJann alunı oyduğunu" be-
lirten eski Avrupa Sendikalar Enstitü-
sü yöneticısi Martin Hutsebaut,
u
Bu
ticari sigortalan satan sigorîa şirkerJeri
ve bankalar, yasal emeklilik sistemleri-
nin geJeceği hakkında duyulan endişe-
yisömürerek palazlanmaktalar" dı> or.
TÜSlAD'ın raporuna göre, SSK'ye
girecek yaşlılık, malullük, ölüm sigor-
tası prim kesintisi düşürülüyor. Mevcut
durumda ışçi-işverenden toplam yüzde
29 olan kesinti, devlet katkısı da oluş-
turulmasına karşm yüzde 14-22'ye ini-
yor. Buna karşıhk ikınci ayak olarak
adlandınlan özel emeklilik sigortalan-
na ise çahşanlardan yüzde 4-8, işve-
renden yüzde 4 olmak üzere toplam
yüzde 8-12'lik kesinti yapılacak. Böy-
lece SSK'den azaltılan prim kesmtileri
özel emeklilik fonlanna aktanlmış ola-
cak. Aynı azaltma işlemi Emekli San-
dığı ve Bağ-Kur için de gecerli olacak.
Harb-lş Sendikası'nın, Avrupa Sen-
dıkalar Enstitüsü ile Avrupa Sendika-
lar Konfederasyonu'nun 1996 yılında
düzenlediği Brüksel Konferansı'nı ya-
yımladığı "Avrupa'daSosvalKoruma"
adlı yayın. Türkiye için getirilmek is-
tenen düzenlemelere de ışık tutuyor.
Dönemin Avrupa Sendikalar Enstitüsü
yönetıcisi Martin Hutsebaut, özel
emeklilik sigortalannın, temel emekli-
lik sistemlerinden farklı olarak gelirin
nesiller ya da farklı işçi kategorilen ara-
sında yeniden dağılımını öngören ilke-
lere (dayanışma ilkelen) dayanmadığı-
na dikkat çekiyor.
Hayat sigortası ya da özel emeklilik
denilen bireysel sigorta sistemlerinin
"yainızca devktin yapbğı cömert mali
harcamalartemelindekunılabildiğini''
belirten Hutsebaut, özel emekJiliğin so-
nuçlanna ilişkin şu uyanlarda bulunu-
yon
• Bu tür emeklilik sistemleri geliştik-
çe emekliler arasındaki gelir dağılımı-
run daha da eşitsizleşeceğini söylemek
doğru olacaknr.
• Ticari çıkar gruplannca şiddetle
desteklenen bireysel emeklilik sistem-
leri, yalnızca mali harcamalar açısın-
dan devlete çok pahalıya patlamakla
kalmayıp, aynı zamandatemel emekli-
lik sistemleri açısından hem mali hem
de politik olarak büyük birtehlike oluş-
turmaktadır. Mali yönden tehlikelidir-
ler, çünkü devletüı gelirlerini eritmek-
tedirler ve politik olarak tehlikelidir-
ler; çünkü dayanışma anlayışını aşın-
dırmaktaduiar.
• Temel kaynaklan yağmalayarak
yasal sistemlerin mali temellerinin al-
tınm oyulmasına da yardımcı olmakta-
dırlar.
İŞ GÜVENCESİ YASA TASARISI
Yaşar Okuyan'dan '
TISK'e ikna ziyareti
ANKARA (Cumhaıiyet
Bûrosu) - Çahşma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanı Yaşar
Okıryan, iş güvencfeşi yasa
tasansına destek ıstemek
amacıyla bugün Türkiye
Işveren Sendikalan Konfe-
derasyonu'nu (TİSK) ziya-
ret edecek. DÎSK Genel
Başkaru SöJeyman Çdebi,
dün yaptığı açıklamada
TlSK'ı uyararak "Sosyal
diyaJoğu bozacak girtşim-
lerden kaçımn" dedi.
İşçi sendikalannın tam
destek verdiği iş güvence-
si yasa tasansına TİSK,
Türk ekonomisinin dina-
mizmini yok edeceği ge-
rekçesiyle karşı çıkıyor. Iş-
verenin tasannın bütünü-
ne yönelik olarak dile ge-
tirdiği eleştirilerin başın-
da; işverenin bir işçinin iş
sözleşmesini sona erdirir-
ken bunun gerekçesini
açıklamak zorunda bıra-
kılması ge'iyor. işçi sendi-
kalan ise özellikle yalnız-
ca sendikalı olduğu için iş-
ten çıkanlan emekçilere
dikkat çekiyorlar. TİSK ta-
rafından yayımlanan "Iş
Gûvencesi Yasa Taslağı ve
Çağdaş Bir İş Kanunu th-
tiyacı" başlıklı görüşler
dosyasında, taslak yasala-
şırsa "iş yerinde huzurun
bozulacağT ıddıa edıldi.
Dosyada işverenin tasa-
nya karşı çıktığı belli baş-
lı noktalar şöyle sıralandı:
• lşveren, hangi nede-
nin haklı, hangi nedenin
haksız olduğunu bilmeksi-
zin feshin haklı bir nedene
dayandığını ispat etmek
zorunda kalacaktır.
• tş akdı feshi sonucu
açüacak davalar nedeniyle
üretim yerine adliye kori-
dorlannda uğraş verilecek.
• llk defa toplu iş söz-
leşmesi kapsamına gıre-
cek işyerleri ise bir işçinin
iş akdıni feshettiği ve işçi
mahkemeden işe iade ka-
ran aldığı takdirde, işçiyı
tekrar işe alacak, ışten çı-
karma ile iade karan ara-
suıda geçen süreye ilişkin
işçinin tüm haklannı da
ödeyecek, buna rağmen iş-
çi işe başlamayabilecek.
J -*
Belkıs Zeugma antik kentinde, gözler su üzerinde kalan bölgeye çevrildi. (Fotoğraf: AA)
Zeugm
boğuldu
GAZİANTEP (AA) - Gazian-
tep'in Nizip ilçesinde, Fırat Nehri
kıyısında bulunan ve bir bölümü
GAP kapsamında inşa edilen Bire-
cik Barajı gölü altında kalan Bel-
kıs Zeugma antik kentinde, göz-
ler, su üzennde kalan bölüme çev-
rildi. Belkıs Zeugma antik kentin-
deki kazı çalışmalannın program-
lanması sırasında (A) bölgesi ola-
rak isimlendirilen kesim haziran
ayında, (B) bölgesi ise dün itiba-
nyla su altında kaldı.Gaziantep
Müzesi Müdür Vekili ve Kazı Ko-
ordinatörü Kemal Sertok, antik
kentin şehir unsurlannın bulundu-
ğu bölümün su üzerinde kaldığını
söyledi. Su üzerinde kalan bölüm-
de ne yapılacağı konusunda şu ana
kadar ortaya bir plan konulmadı.
tir" derken bu reformlann tasarrufla-
nn ve büyümenin artması amacma
dönük olduğunu belirtiyor. Dünya
Bankası, zorunlu sigorta yapısında
önemli değişiklik gerektiğmi, bunun
için de 3 seçenek bulunduğunu belir-
tiyor. Hazıne ve sosyal güvenlik uz-
manlanndan alınan bilgilere göre bu
seçeneklerin anlamı şöyle:
Kaynakta prim kesinti sisteminde
reform yapıhnası ve befirienmiş fayda
yapısmm sûrdflrûlmesi: Mevcut Tür-
kiye'de uygulanan sistem olduğu be-
lirtildi. Buna göre önceden belirlen-
miş prim oranı üzerinden kesinti ya-
pılan çalışana, koşullan yerine getir-
mesi kaydıyla dönem so-
nunda önceden belırlen-
miş bir oranda aylık bağ-
lanıyor.
Ancak, kaynakta prim
kesinti sisteminde reform
yapılacağının belirtilme-
si, prim kesintilerinin
azaltılarak özel emeklilik
fonlanna eğilimin artnnl-
maya çalışılacağını orta-
ya koyuyor.
Kaynakta prim kesinti
sisteminde reform yapü-
ması, ancak bunun bir
ulusal besap sistemine dö-
nüşrürülmesi:Fonlu sis-
tem olarak adlandınhyor.
Bu düzenlemeyle prim
kesintilerin herkesin ken-
dine ait hesabından takip
edilecegi belirtiliyor. Bu
yöntemin Isveç, Fransa,
Almanya ve Ingiltere'de
uygulandığı öğrenildi.
Kanunhükümünde karar-
nameyle SSK, Bağ-Kur
ve Emekli Sandığı'nın
Çahşma Bakanlığı'na
bağlı Sosyal Güvenlik
Kurumu'na bağlanması
dunımunda, sistemlerde
tek tiplestirmenin gerçek-
leştirilerek, buna uygun
zemnıin hazırlanmış ola-
cağı belirtildi.
Kaynakta prim kesinti
sisteminin daha fazla kü-
çûttüJmesine paralel ola-
rak özelsektör tarafindan
yönetüen, finanse edilen
tanımlanmg katküı des-
teldeyid bölüm: Bu seçe-
nekle açıkça zorunlu si-
gorta sisteminin yerini
büyük ölçüde özel emek-
lilik fonlannın alması ön-
görülüyor. SSK, Bağ-Kur
ve Emekli Sandığı'nın
prim kesintüeri azaltıla-
cak, ancak azaltılan özel
emeklilik fonlanna akta-
rüacak.
Bu seçenekle özel
emeklilik fonlan zorunlu
hale getirilebilecek. Zo-
runlu hale getirilmese bi-
le fiilen kişiler özel emek-
lilik fonlanna zorunlu kı-
lrnacak. 3 sosyal güvenlik
kuruluşunun sağladığı
emekli aylığı "açhkya da
fakirük sınınnda" olacağı
için kışıler özel emeklilik
fonlanna mecbur hale ge-
tirilecek. Bu seçeneğin
uygulandığı ülke örnekle-
ri arasında da Çek Cum-
huriyeti, Arjantin, Meksi-
ka ve Macaristan gösteri-
liyor.
''Gördüklerimizden daha iyi birşeyler olmalı.
Yoksa görürdük zaten. "
S Ö Y L E Ş İ Ş İ İ R S Ö Y L E Ş İ >İİR S Ö Y L E Ş İ
A M E R İ K A ' Y A Ş İ İ R İ S E V D İ R E N Ş A İ R
K E N N E T H K O C H
İ S T A N B U L ' D A . . .
KÜLTUR SANAT
YAYINCIUK
'ZORUNLU TASARRUFLAR ÖDENStN' EYLEMİ
Emekçfler, birikmiş olatı
hesaplannın dökümünü istedi
• Emek Platformu'nu oJuşturan örgütlerin üyeleri hükümetin
emek karşıtı politikalannı protesto etmek için biraraya
geldiler. Çalışanlar adına açıklama yapan KESK MYK üyesi
Hasan Hayır, hükümeti, 7 milyonu aşkın işçi ve kamu
emekçisinin zorunlu tasarrufuna yüzde 3.5 gibi 'komik' bir
faiz ödeyerek emekçiyi zarara uğratmakla suçladı.
Ekiııı 2 O O O , P e r ş e m b e , S a a l 1 7 : 0 0
> . i | i ı Kr«-«li K i i l l ı i ı - M<-rki'Zİ S o r ı ı
İ.liklul T a ı l . \ o : 2Î{5. O a l
l ( . i f l c r K ü t ii p l ı a ıı«-»i
sarav-Rvvo-ilıı
Haber Merkezi - Emek Platformu
Başkanlar Kurulu'nun aldığı
karar gereği emekçiler, Ziraat
Bankası Kızılay Şubesi'ne
başvurarak zorunlu tasarruf
hesabında birikmiş olan şahsi
hesaplannın dökümünü istediler.
KESK MYK üyesi Hasan Hayır,
zonınlu tasarruf uygulamasının
"yasal bir sovgun" olduğunu
savunarak "Emekçüerin
birikimleri kurda kuşa yem
edilmiş, çetelere peşkeş
çekilmiştir" dedi.
Hükümeti protesto
Emek Platformu'nu oluşturan
örgütlerin üyeleri, dün Ankara'da
Ziraat Bankası Kızılay Şubesi
önünde toplanarak bükümetin
emek karşıtı politikalannı
protesto ettiler. "Vıır vur inksin,
kurtiar kuşlar
dmlesraVTasarruf hakknnız,
söke söke annz" sloganlannı atan
çalışanlar adına bir basın
açıklaması yapan Hayır,
hükümetin 2000 yılının ilk altı
ayuıda 13 katrilyon lira faiz
ödemesı yaptığını anımsatarak
"Hükümet 7 milyonu aşkın işçi ve
kamu emekçisinin zorunlu
tasarnıfunda yülardır düşük
oranlarda nemalandınlan
parasuu ödememekte
direnmektedir. Devlet, iç
borçlanmalarda yüzde 135 faiz
uygularken ortalama yüzde 85'lik
enflasvon koşullanndâ, çalışarun
tasarrufuna yüzde 3J gibi komik
bir faiz ödeyerek 7 milyonu aşkuı
emekçiyi zarara uğratmaktadır"
dedi. Emek Platformu'nun aldığı
eylem kararlannın yavaş yavaş
yaşama geçirileceğini belirten
Hayu-, hükümetin Zorunlu
Tasarruf Fonu'ndaki paralan
ödememekte direnmesi
durumunda platformun genel ve
yaygm eylemler
gerçekleştireceğini açıkladı.
Basın açıkJamasının ardından
banka önünde sıraya giren
emekçiler, 3417 sayılı
Çalışanlann Tasarrufa Teşvik
Edilmesi ve Bu Tasarruflann
Değerlendirihnesine Dair
Kanun'un ilgili bükümleri gereği
kişısel hesaplanndaki
birikimlerin dökümlerini istediler
Esklşehlr ve izmlr'de
eylem
Izmir'de Konak Meydanı'nda
toplanan platform üyeleri,
hesaplanndaki birikimi bilmeye
haklan olduklannı belirterek
Ziraat Bankası Konak Şubesi'ne
dilekçe verdiler. Eskişehir'de de
Emek Platformu üyeleri,
birikimlerinin dökümünü isteyen
dilekçelerini Ziraat Bankası
Eskişehir Şubesi yetkilüerine
verdiler.
ARAYIŞ
TOKTAMŞ ATEŞ
Doğpular, Yanlışlar .•<
ve Üslup |
Diâer pek çok üniversite ve yüksekokulumıfe
gibi,Tstanbul Üniversitesi de 2000-2001 ders yılı-
nı açtı. Ama ne "açılış"... £
Katılamadığım açılış toplantısında Rektör SayûT'
Kemal Alemdaroğlu; doğru birtakım düşüncele^'.';
ri öyle bir uslubla dıle getirmiş ki; Turizm Bakant-11
'
mız Sayın Erkan Mumcu çok haklı olarak bu üş-l T
luba karşı çıkmış ve karşısındaki yüzlerce üniver- '
site hocasına "demokrasi dersi" vermiş. Doğru1p
su televizyonda gördüğüm fotoğraf, üniversite açı-
sından üzüntü vericiydi. Roller tam tersine dağı- .
tılmış olmalı ve üniversitemiz hocalan siyasetçite^
re demokrasi dersi vermeliydiler. Ne diyebiliriz ki?:."'
Bu olay da, Türkiye'nin siyasal gündemine geçti."';
Karan tarih verecek... "~ ,
Genelkurmay Başkanlığı'nın bir gün sonraki seit'
bildirisi de, tartışmalara yol açtı. Son günlerde ir-';
tica konusunda yaşanan olumsuzluklann kızgın'-'"''
lığı da sezilen bildiride, TSK'nin günlük politikayâ'*'
sokulmaması isteminin de ağır bastığını gördük.1
:
Basınımız ağırlıklı bir biçimde, bu bildirinin he-''[
definin sadece Sayın Mumcu olduğunu ileri süf-l'J
dü. Metinden ilk bakışta bu anlaşılıyordu. Fakat ^
doğrusunu isterseniz, ben bundan çok emin de^ır:
ğilim. Zira TSK'nin "geleneğinde", srvjllerin bu di^'T
'
zeydeki tartışmalannda "taraf olmak" pek yoktar
ve bu türden tartışmalara taraf olmak, iç bünyede ^
rahatsızlıklaryaratır. Ve "Bizbu konuda TSKile ay^*
nı görûşlere sahibiz" gibisinden ifadeler; ister is-"v
temez, TSK'yi bu türden tartışmalann içine çekef.°'J
Sayın Mumcu'nun dile getirdiği, "Üniversite ftöfu
calannın üslubu, askerierin üslubundan farklı Q£?*
malıdır" mealindeki düşünce, kimilerince tartışılâ-1
'1
*
bilir.Banasorarsanız; "lalklik", "Atatürkilkeleri" tâ1
}
"devrimlerimiz" konusunda TSK'nin herhangi blr -"•
üyesiyle aynı "duygu"ve "düşüncelere" sahip of-
duğuma eminim. Fakat bunlan dile getirirken, üs- -
lubum farklı olacaktır. Sayın Mumcu'nun da, b ü : !
konularda farklı düşünceleri olmadığını düşünüyo-
ı:!
rum.
Fakat eğer bunun aksi bir düşünce varsa, bu-
nun karannı veımek de, bağımsız (olduğu iddi^i
edilen) yargıya düşer. ' ,
• • •
Aslında Sayın Alemdaroğlu; bu sütunda da de-*"
falarca dile getirdiğim üzere, "tartışmasız doğru'
bir düşünceyi dile getirmişti. (Sayın rektörumüz,
doğru düşünceleri de dile getirirler).
Gerçekten; hiçbir demokraside, "demokrastyi
yok etme özgürlüğü bulunamaz ve böyle bir ö >
gürfük savunulamaz". özgürlük adına özgürii£
ğünden vazgeçen, ya da bunu düşünen insanar
"demokrat" degil, "gerizekalı" denir.
Dünyanın her yerinde ve hatta Avrupa'nın kök-'-Z
lü demokraislerinde; demokrasiye karşı tehditler/'
"radikaldinci" gruplardan ve "Radikalsağcı", ya-' •
ni "faşist"gruplardan gelmektedir. Türkiye'de, el
c
-
-
bette bu kaderden kaçamaz ve son derece dik-.'
katli olmak zorundadır. Aynca bunlara ek olarak,Tt
Türkiye'de bir de "aynlıkçı" hareketlervardır ki; ba ^
durum bizi, çok daha dikkatli olmaya zorlamakta-.-»
dır. , ' ^ t
Türkiye, aynlıkçı ve dinci hareketlere karşı çok,
duyarlı olacaktır, olmak zorundadır. Fakat bu ko»î!
nuda acaba nasıl birpolitika izlemesi gerekir? Na-^'
sıl bir politika izleyerek bu işin altından kalkabilV'J
riz? Lafı fazla dolamaya gerek yok. Altını çizerek^
şunu vurgulamak isterim ki; "Türkiye'ninsorunla*<,
nnın çözümü, tüm kunım ve kurallanyla demok&
rasinin yaşama geçirilmeye çalışılmasına"
dır. Eğer Türkiye bu türden bözgunculuklan
la" bastırmaya çabalarsa, kısa dönemli bazı
şanlar elde edebilir ama, ardından daha j :
sorunlarla karşı karşıya kalınz. Ekonomik sorurhî?
lanmızın çözümü de demokrasidedir. >>j
örneğin; 12 Eylül 1980'de terör ve anarşi, sar|^
ki bir lambanın düğmesinin çevrilmesi gibi anidefe
sona erdirilmişti. Fakat 1984 yılında PKK'nin Erujj*.
baskınıyla yeniden ve bambaşka bir boyutta b a ^ j
ladı ve onbinlerce cana maloldu. >J*"
(Baskın haberi duyulduğu zaman tatilini k e s m ^ î
yen Turgut Özal'ın kulaklan çınlasın). î * 2
• • • :»;
Irtica, tüm tarihimiz boyunca Türkiye'nin ö n ü r ^
deki en ciddi tehdit olmuş veAtatürk'ün deyişi il^jî
"Diğer ülkelerde görülenlerin aksine bu ülkenffrZ
üniformalı çocuklan hep ilerinin ve ilericinin savu^z
nucusu" olmuşlardır. Ve Türkiye'de gerek bölüc|t»
hareketlere ve gerekse irticaya karşı en ciddi giK-
vencenin, Türk Silahlı Kuvvetleri olduğuna kimse^-
nin kuşku duymaması gerekir. *:-
Ancak, TSK'yi gündelik politikanın içine çeK£î
mek ve "Gölgesine girmeye çabalamak", Türk SEjî
lahlı Kuvvetleri'ne yapılacak en büyük kötülüktür^*
ve ülkemiz açısından, çok tehlikeli bir girişimdir.î^î
TSK hiç kimsenin tekelinde değildir. Atatürk'ü^-*
deyişi ile, "sahibiolan"Türk milletine ve onunterrF'
silcilerine saygıda da kusur etmez. Elbette la|fl
cumhuriyet ve devrimler tehlikeye giımediğf^
sürece...
Kırıkkale CEMAS'ta isten cıkarmalar
'Sendikalı işçileı|;
hedef seçiliyor' |
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)- Işıklar Hol-
ding'in satın aldığı Kı-
nkkale'de kurulu bulu-
nan Çelik Mamulleri
Anonim Şirketi'nden
(ÇEMAŞ)atılan90işçi,
üç aydy tazminatlannı
alamıyor. Sendikalaş-
mayı önleyebilmek ama-
cıyla taşeronlastırmauy-
gulamasma devam eden
işverene işçiler tepki
gösteriyorlar. ÇEMAŞ
Fabrika Müdürü Ömer
Azak, yaptığı açıklama-
da çelik sektörünün kriz
içerisinde bulunduğunu
dile getirerek işten çıkar-
malann doğal olduğıınu
söyledi.
Iş gûvencesi yasa ta-
sansı tarhşmalannın yaf^j
şandığı bugünlerde KiK
nkkale'de kurulu bulu^î
nan ÇEMAŞ şirketindetç*
90 işçi sendikah • ""
lan için işten atıldı.
verenin uygulamala
karşı ÇEMAŞ'taör:
bulunan DlSK'e
Birleşik Metal-lş'in,:
verenin uygulamalarınJK
yönelik mücadelesi ne£*«
deniyle özellikle sendΣ-
kalı işçilerin hedef seçt-i*
lerek işten atıldıklan Ü" •
dia ediliyor. Birleşik
Metal-lş TlS Sekretef^.;
NuriKöksal, sendikanıo; •
yasal engeller nedeniylc -
işten aulmalara karşı
rekli mücadeleyi
mediğini belirtti. vj»