Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 EKİM 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
J v U LuM. \jM\ kultur@cumhuriyet.com.tr 15
SSyıllıksanatyaşamında 121film yöneten NejatSaydamyenifilminigerçekleştiremedi
Emektar yönetmenin ölümü• Yeşilçam geleneklerini
aşamadığı, piyasa
koşullanna boyun eğdiği
gerekçesiyle eleştiri alan
Nejat Saydam, edebiyat
yapıtlannı sinemaya uyarlar,
dönemin klas oyunculan, en
büyük starlanyla çalışırdı.
TURHANGÜRKAN
Nejat Saydam ilk birkaç yılı tiyat-
roda geçen 55 yıllık sanat yaşamını
121 fîlrnle süslemiş, verimli yönet-
menlerimizdenbiriydi. 71 yaşındaye-
ni bir film çekimine daha başlarken bek-
lenmedık ölüm haberiyle sarsıldık.
Kalp yetmezliği, yıllar boyunca izle-
yiciyi Türk sinemasının binbir çeşit
yapımında boy gösteren sevgili sanat-
çılanyla buluşturmuş emektar yönet-
menini ansızın aramızdan alıp götür-
dü. Sinema dünyası bir kez daha yasa
boğuldu. Nejat Saydam gerçek dost, ar-
kadaş canlısı, değerbilir, babacan bir
kişiliğe sahipti. Çahşma dönemini ka-
pamadan aramızdan aynlması ayn bir
üzüntû oldu. Onun yokluğuna kolay ko-
lay alışamayacağız.
Yeşilçam geleneklerini aşamadığı, pi-
yasa koşullanna boyun eğdiği gerek-
çesiyle eleştiri alan Saydam, yıllarca
gözü yaşlı aile dramlannı, yasak aşk
ilişkilerini, yapmacık kişili evlilik öy-
külerini allayıp pullayarak gösterişli
pahalı filmlere imza atmıştı. Döne-
min klas oyunculan, en büyük starla-
nyla çalışırdı.
Fümlerinde oynamamış oyuncu yok
gibıydi. Ayhan Işık, Fikret Hakan,
GökselArsoy, CüneytArkm, Sadri Ah-
şık,EdizHun, KartalTıbet, Kadir Ina-
mr, Tank Akan. Muhterem Nur, Bel-
ginDonık,Neriman Köksal Çoipan Ü-
han, Tûrkan Şoray, Hûlya Koçyiğit,
Fatma Girik,FüizAkm, Müjde Ar, Pe-
Fflmleriııde birçok oyuncuyla çalışan Nejat Saydam (soldan ikinti), Reha Yurdakui, Sema Özcan, Cüneyt Arkmla birükte.
rihan Savaş ve daha niceleri.
1929'da Istanbul'da doğan Saydam,
1945'te Istanbul Şehir Tiyatrosu'na
girip önce çocuk, sonra dram bölü-
mündeçalışti. 1946-GökKorsan, 1950-
Deli Sarayh, 1952-Çemberler, 1953-
Tartuffe, 1954-Her Şeye Rağmen, Be-
yaz Güvercin, 1955-Annemi Hatırh-
yorum, Saygılı Yosma gibi oyunlarda
rol aldı. 1949'da tbsan Tomaç'ın Şa-
fak Sökecek fîlminde yönetmen yar-
dımcısı ve oyuncu olarak sinemaya
başladı. Yedi yıl süreyle Aöf Yümaz,
Memduh Ün, Orhon M Anburnu, Ba-
ha Gelenbevi, Dr. AJyanak'a asistanlık
yaptı. 1957'deKinfilmiyleyönetmen-
liğe geçti. önce Birsel Film'de. sonra
Acar Film'de sürekli olarak çalışü. Adı
"memuryönetmen"eçıktı. Değişmez
görüntü yönetmenı Melih Sertesen'di.
YapımcıMuratKöseoğlu'nun 1977'de
ölümünden sonra Acar Film'in kapan-
masıyla uzun süre film çevirmedi.
Edebiyat yapıtlannı perdeye kazan-
dırmak en büyük tutkusuydu. Birçok
yazann kıtabı onun eliyle sinemayla bü-
tünleşmişti. Ölmeden önceki çalışma-
sı ReşatNuriGüntekin'ın Akşam Gü-
neşi romanıydı ama gerçekleştireme-
di. Sansürün elverdiği ölçüde toplum-
sal yapıtlara eğıliyordu.
Orhan Kemal'ın El Kıa Sokaklar-
dan Bir Kız romanlannı filme aldı.
1970 te Vukuat Var-Hanımın Çiftö-
ği'nı çekeceğini duyunca hemen Or-
han Kemal, Nejat Saydam ve senaryo-
cu BülentOran'ı Cumhuriyet'ın eski
ahşap binasında topladım. Filmin ge-
leceğini tartışırken Saydam'ın sansür
nedeniyle romandaki sosyal-politik-
ekonomik bölümlerin atılıp aşk öykü-
sünün öne çıkanlma isteğini Orhan
Kemal anlayışla karşıladı. Birkaç gün
sonra da Orhan Kemal, hastalığını te-
davi için Moskova'ya giderken Sofya'da
öldü. Böylece onunla son röportajı da
biz yapmış olduk. Başrolüne Türkan
Şoray'ı önerdiğı Vukuat Var filmini
de göremedi.
Nejat Saydam'ın önemli edebiyat
uyarlamalan arasında Samim Koca-
göz'den Kalpaklılar (1959), Cevat Feh-
mi Başkut'tan Buzlar Çözülmeden
(1967), Peyami Safe'dan Dokuzuncu
Hariciye Koğuşu (1967), VasıfÖngö-
ren'den Asiye Nasıl Kurtulur (1973)
bulunuyor. Ayhan Işık-Belgin Doruk
çiftini büyük ünc kavuşturan Küçük Ha-
nımefendi (1961) ve serisi Muazzez
Tahsin Berkand uyarlamasıydı. Bu ya-
zann Gençlık Rüzgân (1964), Garip
Bir Izdivaç (1965), Sarmaşık Gülleri
(1968), Bülbül Yuvası ve Saadet Gü-
neşi (1970) romanlannı da filme aldı.
Bir başka yazar KerimeNadir'den Sa-
manyolu (1967), Güller ve Dikenler
(1970), Sish Hatıralar (1972), Esat
MahmutKarakurt'tan Allahaısmarla-
dık (1966), Vahşi Bir Kız Sevdim
(1972), Son Tren (1964), Kadın Ister-
se (1965) izleyiciden beğeni toplamış
fîlmlerdi. Kurtuluş Savaşı'nı anlatan
Kalpaklılar, Yeşil Köşkün Lambası
(1960), Zeki Müren'li Bahçevan, Ha-
yat Bazen Tatlıdır (1963) gibi müzi-
kaller, Yeşilçam tarihinde hâlâ nostal-
jik birer anıt olarak duruyor. Saydam'a
Türkan Şoray yönetmeni de deniyor.
Bu sanatçının Vahşı Gelin (1965), Ta-
pılacak Kadın (1967), Dünyanın En Gü-
zel Kadını (1968), Aşk Mabudesi, Fos-
forlu Cevriye (1969), Buruk Acı (1970),
Sisli Hatıralar (1972) gibi tam 22 fil-
mi var Nejat Saydam imzalı.
10. Antalya Film Festivali'nde (1973)
Dinmeyen Sızı fihniyle 2. film, yönet-
men ve görüntü ödülü alan Saydam'a
34. Antalya Film Festivali'nde de
(1997) Yaşam Boyu Onur Ödülü ve-
rildi. 1990'larda Hayn Bey'in Son Aş-
kı, Istanbul'un Orta Yeri Sinema film-
lerini çeviren Saydam, birçok TV di-
zisine de imza attı.
Cogito'da tarihsel, görsel malzeme, toplumsal ve ekonomik yönleriyle hız, devinim ve araç dünyası
'Oto-mobü:BirRöntgenDenemesi'
OtomobiKn cinselçağnşunlan da eteahnıyor.
KültûrServisi- Cogito dergisinin Güz 2000 sa-
yısının konusu, tüm yaşamımızı doğrudan etkile-
yen bir araç: Otomobil. Dergi, modern dünyanın,
gündelik yaşamın, şehir hayatımn önemli figürle-
rinden birini; imge, metafor, sembol haline gehniş
bir kûlt nesneyi; otomobil'i ve buradan hareketle
ıçinde otomobil geçen birçok konuyu, sorunu ir-
delıyor.
Dosyayı oluşturan yazılar otomobile farklı açı-
lardan bakmamızı ve onu felsefi, sosyolojik, psi-
kolojik, kentbilimsel, göstergebilimsel vb. oku-
malarla kuşatmamızı sağlıyor. Otomobilin cinsel,
erotik, pomografık çağnşımlan, kadın-erkek iliş-
kisinin kilit aktörlerinden biri olma durumunu,
dilsel, söylemsel, söylembilimsel alanda eşine az
rastlanır bir çözümleme alanı ortaya çıkarması,
argodaki yeri, statü sembolü olma özelliği vb. dos-
yayı oluşturan yazılann ele aldığı konulardan bir-
kaçı. Ühan Teket Ahmet Kuyaş'la yaptıgı söyle-
şide 'Araba Sevdası'ndan, Türkiye'dekı otomobil
olgusunun tarihsel boyutlanndan söz ediyor. Gün-
düz Vassaf, 'Otomobilin Kısa Tarihi'ni irdelerken,
Le Corfousier 'Yol: Doğanın Bağnndaki Plastik
Araç' adlı yazısıyla teknoloji-doğa ilışkısine fark-
lı bir bakış getiriyor; karayolu, deniz>'olu. havayo-
lu tanımlannı geliştıriyor. Levent Şentürk, bir tür
'Seyyar Manifesto' yazarak yüzyıl başuıdaki oto-
mobil imgesini aydınlatıyor; mimari-otomobil ara-
sındaki tasanm ilişkilerine değiniyor.
Mehmet Ergüven. otomobili bir 'Çağdaş Ken-
tauros'a benzeterek iki fotoğraftan hareketle oto-
mobil-cınsellik ilişkisini ortaya koyuyor. Jonat-
han Raban ve Maryse Pervanchon, otomobili,
'BenKğio Yansıması'. bedenin kutsanması, kadın-
lar için yeni bir kirrdik aracı olarak tarif edip oto-
mobilin çağdaş insan üzerindeki etkilerini inceli-
yorlar.
Tahsin YüceL Otomobilvelnsanbiçimseffik' ad-
lı yazısında, söylemlerin içinden ilerleyerek rek-
lam dünyasındaki otomobıl imgesini, otomobile yük-
lenen değerleri çözümlüyor.
'Törk'ûnOtomobffleİmtaıam' başlığı altında Hul-
kiAktunç, HahıkMesci, AydınEnginveYavuzEr-
ten, devrim otomobıhnden, trafik cehennemın-
den, direksiyon başında bambaşka bir insana dö-
nüşüveren şoförlerden, otomobilli yaşamda orta-
ya çıkan ruh hallerinden söz ediyorlar. Otomobi-
li toplumsal ve ekonomik yönleriyle inceleyen bu
bölümdeki diğer yazılar, otomobil izleğine kişisel,
politik, fütüristik açılardan yaklaşıyorlar.
Söyleşi bölümünde teonsyen Slavoj Zizek, 'Si-
vfl Tophım, Fanatizm ve Dijital Gerçeklik' üzeri-
ne söz alıyor. Yeni Perspektifler bölümünde Peter
Stoterdijk, Paul Rkoenr, Rauiner Rochlitz ve Pat-
rickCrogan'ın metinlen yer alıyor. Gündem/ Tar-
tışma bölümünde, Seattle, Washington ve Prag'da
ortaya çıkan post-modern direniş hareketleri John
Berger, Enis Batur, Komutan Yardımcısı Marcos
ve Sergei HaBmi'nın yorumlanyla gündeme ge-
tiriliyor.
6
Oyunum neden izleyici karşısına çıkaımyor?'
Cuma Boynukara 'Çok Geç Olmadan 'ın repertuvardan kaldırılmasına anlam veremiyor
Kültûr Servisi - Geçen sezon Devlet
Tiyatrolan'nın bir oyunu üzerinde çok
tartışma yaratılmıştı. Cuma Boynuka-
ra'nın yazdığı 'Çok Geç Olmadan' ad-
lı oyunun, Devlet Tiyatrolan repertuva-
nnda görünmesine karşın bir türlü oy-
nanaması şaşkınlık yaratmıştı.Yeni se-
zonda oynanacağı söylenen oyun, yine
repertuvarda açıklanmadı.
Oyun yazan Cuma Boynukara, 1992
yılında Diyarbakır'dayken yazdığı bu
oyunu çok güç şartlar altında Kültür
Bakanlığı'na gönderdığini belirtiyor:
"O dönemlerde Tûrkiye'de her şey bi-
razkanşddıHeieDiyarbakır gibibiryer-
debu tür biroyunu postaneyegötunnek
bfle büyük cesaret isterdL Bu yüzden
1993 yıhnda KültürBakanhğı'ndanödül
kazamnca çok şaşırnuşüm" dıyor.
Aynı yıl kitabı da yayımlanan oyun,
edebi kuruldan geçip repertuvara ahn-
dı. Ama ödül alan tüm oyunlann sah-
nelenmesine karşın 'Çok Geç Ohna-
dan'la ilgili uzun bir süre hiçbir geliş-
megörülmedi. Boynukara, o dönemler-
de Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü
Rahmi Diffigfl'le konuştuğunu ve Dıl-
ligil'in oyunu çok beğendiğini, özel-
likle şu anda Türkiye'nin ihtiyaç duy-
duğu banş mesajlan ıçermesinden do-
layı tüm Türkiye'yi kapsayan bir turne-
yt çıkması gerektığini söylediğini be-
lirtiyor: "Ama oiumsuz yaklaşımlar da
tMşUmı^L Örneğin Faik Ertener gelip
bına oyunda baa değişiklikler yapıl-
m a gerektığini ve ancak o şeküde sah-
wye konabfleceğmi söyledi. Ben de on
yi önce yazrimış bu oyunun değjşimle-
"Uygun zaman
kolluyoruz diyorlar.
Neye uygun zaman?
Bu kadar aşamadan
geçip neden şimdi
oynanamıyor?
Bu oyunu kaldınn
diyenin kim olduğu
bilinmiyor."
reayak uydurmas gerektiğini düşündü-
ğümden bu tekiifi ohımlu karşıladım."
Bütün bu gehşmeler sonucunda oyu-
nun provası 24 Ocak 2000'de başladı.
Burak Şentürk, Murat Vanlı ve Tur-
gay Tanülkü'nün başrolleri paylaştığı
oyunun yönermenliğini ise Istanbul
Devlet Tiyatrosu Müdür Yardımcısı Or-
han KurtuUuüstlenmışti. 4 Nisan'dailk
gösterimi yapılacağı açıklanan oyun,
13 Mart'ta askıya alındı. Boynukara, o
dönemde yurtdışuıda bulunan Rahmi
Dilhgil yerine vekili FerdiMerterile gö-
rüşerek bu karann nedemni sormuş:
Boynukara Tryatro Yazarları Derne-
ği'ne başvurarak kendisine yapılan bu
haksızlığa karşı bir şeyler yapıhnasını
istemiş: "Biletleri sanbnış,afışine kadar
her şeyi tamamijinTnı^ gala tarihi bOe
" Merter, Genelkurmay'ın Kültür Ba-
kanı'nı arayarak bu oyunun sahnelen-
mesini ağırdan ahnalannı ve inceleme-
yetabi tutmalannı söylediğini betirtti. Bu
dönemde aynca iki polisin gelerek pro-
valan bastığı ve o>ımun tekstini ahp gjt-
tiği sö\ lentikri devanh. Fakat, bence ga-
rip olan, oyun yazan olarak gelip bana
hiçbir şey söyİememeleri ve her şeyin
benim çevremde getişrvor olmasıydL"
Sonuç olarak Rahmi Dilligil'ın defa-
larca provalannı izledığı 'Çok Geç Ol-
madan'ın 25 Mart'taki provalannı, ti-
yatro yazan RefikErduran ve başdra-
maturg MineAcar özel olarak izledi. Er-
duran provadan çıktıktan sonra "Oyu-
nun sahnelenmesi için hiçbir sakınca
gönnedim. Bunun attmaimzamıatanm"
dedı.
Bunun üzerine oyunun ilk gösterim
tarihi 30 Nisan, gala tarihi ise 4 Mayıs
olarak belirlendi. Tüm biletleri satılan
oyunun ilk gösteriminden bir gün önce
yapılan provaya Rahmi Dilligii gelerek
"Oyunun eksikleri var, izleyici karşısı-
na çıkamaz" dıyerek bir kere daha er-
telediğini açıkladı.
Bunun üzenne oyunun yazan Cuma
beürlenmiş bir oyunun bir anda dur-
duruhnaaherkesirahatsızedecekbirşey-
dir. Dernek,bana, 'Olayı jııkandan çö-
zeceğiz, biraz daha bekle' cevabını ver-
di"
Fakat, ağustosta provalanna başlan-
ması gereken oyunun ekim ayındaki
Devlet Tiyatrolan repertuvannda da yer
almaması üzerine Boynukarakendi ken-
dıne hareket etme karan almış.
"Bu olay, başka oyun yazannm başı-
na gebe herhakle her şey farklı olacak-
n. Birde beni kandırmak için başka bir
oyunumu sahneleyeceklerini söyhıyor-
lar. Bu, bir çocuğu öktürüp djğerini öz-
gür bırakmak gibi bir şey."
Boynukara, kendisini en çok şaşırta-
nın devlet tarafından ödül verilen, sah-
neye konması istenen ve bu kadar za-
man ve paraharcanan biroyunun bir an-
da kaldırılmasına dair kimsenın bır açık-
lamayapmaması: "Kimsekaldınldıda
demiyor. Uygun zaman koDuyoruz di-
yorlar. Neye uygun zaman? Bunu çöz-
mek mümkün değO. Bu kadar aşama-
dan geçip bu noktaya gelen oyunda ne
görülmedi, ne eksikti ki şimdi oynana-
mıyor? Bu oyunu kaldırm diyenin kim
olduğu bummiyor. Kurum adı yok, bel-
K bir isim yok. Şu kanuna aykm öğeter
içeriyordiyen yok. Peki neden 'Çok Geç
Olmadan' izleyici karşısına çıkamıyor?
Ben bunun cevabını anyorum."
iJ
r
—-
i\
\ -*-
>
,4
y
\ ~
V
/ .
',' -
. "^?
"yf° .
*-—~
. , •*•
!
- « ^
" r S a . » ; , " * ^ *
'Arzularımın
KüçükEvV
Kültür Servisi - Ame-
rikalı sanatçı Mike
Berg'ın 'Arzularımın
Küçük Evi' başlıklı ser-
gisi 3 Kasım'da Dulci-
nea'da açılacak.
En sevdiği oyun. "kar-
$rt kültürlerin öğelerini
ödünçahp senteztemek"
olan bu güncel sanatçının
öne çıkan özelliği, güzel
sanatlar ve dekoratif sa-
natlar arasındaki ayırt
edici farklan belirsizleş-
tirmek. Kullandığı tuval.
dokulu kumaşlara ve ki-
limlere benzemekte ya
da bunlann yeniden yo-
rumlanmasını çağnştu
1
-
makta. Berg ahşap, ku-
maş, kâğıt, cam ve me-
tali, eski lslam dokuma-
cılığından esinlenen
'su'lar, ilhamını 16. yüz-
yıla ait Acem kilimlerin-
den alarak yorumladığı
dekoratif bezemeci fi-
gürler, Tribeca (New
York) binasında duvar
kâğıdını soyarak keşfet-
tiği motıfler ve hatta New
York'un değişen mima-
nsinden ödünç aldığı du-
var süslerinin monfleriy-
le boyuyor.
Birertakht olduğu söy-
lenebilecek bu ödünç
motifler arasında, rahat-
lıkla 19. yüzyıldan ya da
Rokoko'dan alındığı id-
dia edilebilecekler de var
ve aslında bunlann tü-
mü Berg'e aıt buluşlar...
Geçen yıl taşındığı Is-
tanbul, sanatçının her tür
tslami kaynaktan son iş-
leri için gereken malze-
meleri edindiği ve görsel
yaratım zeminini oluş-
turduğu bir yerolda Dul-
cinea'dakı bu sergi, sa-
natçının ABD'de yarattı-
ğı önceki işlerinin ve Is-
tanbul'da ürettiklerinin
bir karması olacak.
Türkiye'deki ik sergi-
sini açacak olan Mike
Berg, New York'taki Lee
Arthur Studio, Los An-
geles'taki Earl McGrath
Gallery, yine New
York'taki The Queen's
Müzesi, Roma'daki Gu-
id'Arte Gallery ve Boul-
der Contemporary Art'ta
çeşitli sergilergerçekleş-
tirdi; eserleri müzeler,
şirketler ve kişilerin özel
koleksiyonlannda bulu-
nuyor.
'Gergedanlaşma' yeniden sahnede
• Kültür Servisi -
Şahika Tekand'ın
yazıp sahneye
koyduğu
'Gergedanlaşma'
adlı oyun, 6
Kasım'dan itıbaren
'tstanbul Sanat
Merkezi 2. Kat'ta
izleyicilerle
buluşacak. ilk kez
1995-96
sezonunda
sahnelenen oyun,
8. Uluslararası
Istanbul Tiyatro
Festivali'nin yanı sıra birçok uluslararası festivale
kaülmıştı. Şahika Tekand'ın çağdaş oyun yazımı ile
dikkat çeken Gergedanlaşma'da özelükle 'oyun',
'oyuncu', 'oyun alanı' kavramlan üzerinde
durularak yaşam ve oyun alanı, insan ve oyuncu
arasında paralellikler kuruluyor.
Kumpanya'dan sezon boyunca
10. kurtUuş yılı etkiniiMepf
• Kültür Servisi - İlk gösterisini Tarlabaşı/ tstanbul
Sanat Merkezi'nde oluşturduğu Kumpanya
Sahnesi'nde 10 yıl önce 1990-1991 sezonunda
gerçekleştiren Kumpanya, kuruluşunun 10. yıhnda,
sezon boyunca sürecek etkinlikler düzenliyor. İlk
etkinlık Bülent Erkmen'in Kumpanya için
tasarladığı 'Basılı Malzeme' sergisi. Bu sergi sezon
boyunca Kumpanya Sahnesi'nin fuayesinde
görülebilir. Bugün ve yann saat 20.00'de ise Nadi
Güler'in Lale Müldür ve Orçun Baştürk'le birlikte
gerçeldeştireceği 'Büyük Ünlü Uyumu' adlı
performans izlenebilir. Nadi Güler, perfonnansı
şöyle anlatıyor: "Lale Müldür'ün 'kendini anlattığı'
özel çekimlerle oluşturuünuş fıhn parçalanna bir
müzisyenin katıldığı, farklı sesler, tınılar, boşluklar,
mınldanmalar ya da çığlıklarla Müldür'de ses
bulan, onun sesini arayan, kendi seslerinde onu
bulmaya çalışan, ondan ses çıkarmaya çalışan bir
yapı..." (Tel:0212- 235 54 57)
Bariton VValtep Berry öldü
• VtYANA (AA) - Avusturya Devlet Operası
sanatçılanndan bas bariton Walter Berry geçirdiği
kalp krizi ile yaşamını yitirdi. 71 yaşında ölen
Berry, özellikle Mozart yorumlan ile ün
kazanmıştı. Vıyana doğumlu sanatçı, Londra
Covent Garden ve The New York Met'te de sahneye
çıkmış, plaklan uluslararası alanda birçok ödüle
layık görülmüştü. 1950'h yıllarda Viyana'da büyük
başan kazanan sanatçı daha sonra Salzburg
Festivali'ne de katıldı ve birçok yabancı
üniversitede konuk profesör olarak ders verdi.
Ara Gülep, Salı Toplantılarrnda
• Kühür Servisi - ilk bölümü '1870 Beyoğlu 2000'
etkınlikleri çerçevesinde 'Beyoğlu'nda Beyoğlu'nu
Konuşmak' başlığı altında başlayan ve Arfur Ünsal
tarafından yönetilen Yapı Kredi Salı
Toplantılan'nm ekim ayı sonundaki son konuğu
Ara Güler olacak. 31 Ekim saat 18.30'da Yapı Kredi
Sermer Çifter Kütüphanesi Salonu'nda
gerçekleşecek olan toplantıda Güler, Beyoğlu'nun
hikâyesini fotoğrafçı gözüyle aktaracak.