Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2000 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt SİRMEN
Banş mı?.. Yok Canım!
Barış güvercini, ağzında zeytin dalı taşır. Zey-
tin kutsaldır. Zeytin dalı barışın, dostluğun sim-
gesi.
Kudüs'ün ağacı zeytin ağacı, Kudüs'ün tepe-
si Zeytindağı.
Ama bin yıldır; birtek Osmanlı dönemi hariç,
banş gelmedi Kudüs'e.
Kudüs'teki Osmanlı banşı da başka bir hikâ-
ye.
Kudüs'te insan yaşamı, insan mutluluğu için
karşılıklı uzlaşmadan daha kutsal şeyler oldu-
ğuna ya da taraflarca olduğu varsayıldığına gö-
re nasıl gelecek barış?
Bırakın banşı bir yana, Şarm El Şeyh'te top-
lananlar, savaşmama halini bile sağlamaktan
uzak görünüyorlar.
• • •
Saksofoncu Bill, ikinci dört yılını tamamlar-
ken tarihe geçecek fırsatı yakalamaya çalışı-
yor; yoksa umurunda mı Filistinli çocuğun ya-
şamı ya da mutluluğu?..
Bağdat'taki, Basra'daki çocuğun ölümüne
omuz silken Madeleine Albright'ın umurunda
mı, onlardan birkaç yüz kilometre ötedeki ço-
cukların yazgısı?..
Şabra ve Şatila Kasabı olarak namlanan Aıi-
el Şaron ile ulusal birlik hükümetinde anlaşma-
ya çalışan Barak mı oluşturacak Filistin'de ba-
nşın iki ayağından birini?..
Şaron'un gücü kendinden mi kaynaklanıyor,
yoksa kutsal topraklar üzerinde kardeşçe ya-
şamayı içine sindiremeyen, sesi belki de variı-
ğından daha yüksek çıkıp da, aklı başında ço-
ğunluğu da esir almış olan israilli gruplardan mı?
Camp David dönüşü, Israil'i çağdışı yapısın-
dan çıkarıp seküler bir yapıya kavuşturmayı ku-
ran, planlan içınde Şaron'u ezıp geçmek bulu-
nan Barak'ı şimdi 'Kasap'a, 'Gel ulusal birlik hü-
kümeti kuralım' diye yakarmaya iten etken ye-
rinde dururken Filistin'de banş olur mu?
Arafat'ın, 'En kötü barış bile en iyi savaştan
iyidir' deyip birçok karşılıksız ve haksız ödünü
sineye çekmeye hazır olduğunu, böyle bir bel-
geyi kabul etmeyi istediğini düşünsek bile, bu-
nu yapabilecek gücü var mı sanıyoruz?
• • •
Arafat böyle bir barışa 'evet' dese, kaynağı-
nı Musa'nın dininden alan, belki taaa pagan
dönemlere kadar uzanan, kimı alanlarda baş-
ka dinleri de etkilemiş olan taşa tutma âdetinin
kurbanı edilmez mi kendi halkı tarafından?
HAMAS'ı Hizbullah'ı vb. ile Filistin cephesi,
daha elverişli koşullarda bile banşa hazır mı?
Bu durumda, bir üstün gücün, 'Oturun otur-
duğunuz yerde, savaşırsanız bak...' deyip de
'kanşmam haaaV diye tehdit ederek banşı de-
ğil, ama ancak savaşmama halini sağlamasını
beklemek de abes.
Bırakın her şeyi bir yana, güçlü Yahudi lobi-
sinin var olduğu ülkede, seçimin tam eli kula-
ğındayken kim çıkıp da Barak'a böyle bir şey
söyleyebilir ki?
Barak, taraflann koşullarını imzalamaktan bi-
le çekindikleri savaşmama haline Filistin uyma-
dığı takdirde, "Israil'in ne yapacağını bilirier"
derken, topunu tüfeğini, gücünü desteğini dü-
şünüyorsa eğer, kendisine, kendi kutsal kitabı-
nı okumasını salık veririz.
Koskoca dev Golyat'ı yenen Davud ya da
onların deyişiyle David'in tek silahı sapanı ve
çakıl taşlarıydı. Tıpkı bugün Intifada'nın çocuk-
lannınki gibi.
Banş mı?.. Yok canım!
insan yaşamından ve mutluluğundan daha
kutsal şeyler olduktan, teknolojik gelişmeye
karşın, korteksteki gelişme bu kadar sınırlı kaJ-
dıktan sonra banş olmaz.
Kudüs'te o kadar çok kutsal şey var ki, insan
yaşamı dışında...
Kudüs, Zeytindağı ile güneşin altında yatıyor.
Bir kutsal Kudüs uğruna ya Rab, nice güneş-
ler batıyor!
Alman SPD'ye katıldı
Ozan Ceyhım
Yeşiller'den ayrıldı
• Ceyhun, Avrupa Parlamentosu Yeşiller
Meclis Grubu'na seçilmesini sağlayan
hedeflere yönelik çalışmalar
yapamadığını belirtti. >
tstanbul Haber Servisi yazılı açıklama ile
- Birltk 90/Yeşiller
Partisi Üyesi Ozan
Ceyhun, parti ve
meclis grubu
üyeliğinden
a>Tildığıru belirtti.
Ceyhun, Avrupa
Parlamentosu Yeşıller
Meclis Grubu'na
seçilmesini sağlayan
hedeflere yönelik
çalışmalar
yapamadığını
behrterek "Meclis
grup üyesi olarak
tutarh bir 'tçışleri
Polıtikası' ne de ciddi
bir 'Türkiye
Polıtikası' yapmama
olanak olnıadığından
üyeliklerimi sona
erdirdim" dedi.
1986 yılından bu yana
parti içınde ilçe.
Hessen eyalet ve
federal yönetım
kurullannda üyelik
yapan Ceyhun. yaptığı
parti ve meclis grubu
üyeliğine son
verdiğini bildirdi.
Ceyhun, Göç ve
Sığınma Cahşma
Gruplan'nda sözcülûk
yaptığını ve halen
Gross Gerau ll Genel
Meclisi üyesi ve
Avrupa Parlamentosu
milletvekili olduğunu
belirtti.
Üyeüklere devam
Ceyhun, bundan
sonraki siyasi
çalışmalannı
Almanya'da SPD,
Avrupa
Parlamentosu'nda da
PSE Meclis Grubu
üyesi olarak
sürdüreceğini ifade
ettı. Ceyhun, Içışlen
Komisyonu ve KPK
üyeliklerinin ise
devam edeceğini
kaydetti.
Şeriatçı terör örgütünün başına, öldürülen örgüt lideri Velioğlu'na yakınlığıyla tanınan İsa Altsoy getirildi
Hizbııllah'iıı lideri Âlmanya'da• "Abdülkerim" kod adlı Isa Altsoy da eski lider Velioğlu
gibi Batmanlı. Hizbullah itirafçılannın ifadelerinde adı geçen
AJtsoy, örgüte yapılan operasyon öncesinde Akdeniz
sorumluluğunu da üstlendi. Hizbullah'ın, Türkiye'deki
militanlan arasındaki koordinasyonu sağlama görevini ise
îstanbul'da yaşadığı sanılan Sülhaddin Ulük üstlendi.
DİYARBAKIR(Cumhuriyet Büro-
su)- Hizbullah örgütünün başına Bey-
koz operasyonunda öldürülen örgüt
lideri Hüseyin Veüoğhı'na yakınlığıy-
la bilinen İsa Altsoy'un geldiği bildi-
rildi. Altsoy'un Almanya'ya kaçtığı
ileri sürülürken örgütün Türkiye'deki
yönetimini ise Süryanı asılh olduğu
öne sürülen Sülhaddin Ülük üstlendi.
Hizbullah'ın ses getirmek amacıyla
üst düzey emniyet yönetıcılenne sal-
dın hazırlığı ıçinde olduğu öğrenıldi.
Hüseyin Vehoğlu'nun hemşensı de
olan "Abdülkerim" kod adlı tsa Alt-
soy uzun süre örgüt içinde üst düzey
görevlerde bulundu. Emniyet kay-
naklan Isa Altsoy'un örgüte yönelik
yoğun operasyonlar sonrasında yurt-
dışma kaçtığını ve şu anda Alinan-
ya'da yaşadığının belırlendiğini söy-
lediler.
Bugüne kadar hakkında çok az bil-
gi alınan Altsoy. 1961 yılında Bat-
man'ın Gercüş ilçesuıe bağlı Boğaz-
köy köyünde doğdu. 1980 yılında
Batman'da devlet memuru olan Alt-
soy, bir süre sonra Hüseyin Velioğ-
lu'yla irtibata geçerek kayıplara ka-
nştı. Altsoy, örgütün kuraluş aşama-
sında Velioğlu ve diğer adainlarıyla
birlikte hareket etti. Altsoy ve Velioğ-
lu; 1980 yılında Milli Türk Talebe
Birliği'nin (MTTB) kapatıhnasuıdan
sonra Hizbullah'ı birlikte kurdular.
Adı Hizbullah'ın az sayıdaki itirafçı-
lanndan AbdulazizTunç'un da ifade-
lerinde geçen Altsoy, Tunç'la birlik-
te birçok kez Iran'a giderek burada
askeri ve siyasi eğitim aldı. Altsoy ör-
gütün Akdeniz sorumluluğunu da
üstlendi.
Koordinatör Ülük oldu
Hizbullah'ın Türkiye'deki militan-
lan arasındaki koordinasyonu ise yı-
ne üst düzey yöneticilerden Sülhad-
din Ülük üstlendi. Ülük'ün Îstan-
bul'da yaşadığı belirtildi. Mardin'in
Mazıdağ ilçesi nüfusuna kayıth Sül-
haddin Ulük, 1992 yılında Diyarba-
kır 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahke-
mesi'nde Terörle Mücadele Yasası
uyannca 3 yıla kadar hapis ve para ce-
zası istemiyle yargılandı. Ülük tutuk-
lu olarak yapılan yargılanması sıra-
suıda Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde
1 yıl kadar kaldı. Diyarbakır 2 No'lu
DGM, yasadışı örgütlere üye ohnak
suçundan Ülük'ü 1 yıl hapis ile yüz
milyon lira da para cezasına çarptır-
dı. Mahkeme, Ulük'ün E Tipi ceza-
evinde tutuklu kaldığı süreyi göz ö-
nüne alarak tahliye edihnesine karar
verdi. Dosya bu kararla Yargıtay
9'uncu Ceza Dairesi'ne gönderildi.
Yargıtay, Ülük'ün hangi örgütten yar-
gılandığının beürlenmemesı nedeniy-
le karan bozdu. Yargıtay Ülük'ün,
PİK (Partiya Islamiya KurdıstanKür-
distan Islami Partisi) üyesi olmak id-
diasıyla yaıgılanması gerektiğinı be-
lirterek bozulan dosyayı yeniden ye-
rel mahkemeye gönderdi. Ancak ce-
zaevinden tahliye edılen Ülük kayıp-
lara kanştı.
Intikam saldınlan
Üst üste yapılan operasyonlar sonu-
cu ağır darbeler alan ve yandaş kay-
beden Hizbullah'ın intikam almak
amacıyla hazırlık içinde olduğu belir-
tildi. Örgütün bu nedenle özellikle
kendilerine yönelik en kapsamlı ope-
rasyonlan gerçekleştıren Diyarbakır
Emniyeti'nde görevli üst düzey yöne-
ticiler ile Terörle Mücadele'de görev-
li bazı Hizbullah uzmanlannı hedef
aldığı ve bunlara yönelik saldın ha-
zırlığı içinde olduğu bıldınldı.
ISPARTA
Hizbullah
davasında
hapis
ceztdan
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Aralannda
bir camı imamı da bulu-
nan 3 tutuklu, 8 sanıklı
Hizbullah davasında sa-
nıklar 3 yıl 9 ay ile 12.5
yıl arasında değişen ağır
hapis cezasına çarptınldı.
Izmir DGM'de dün ya-
pılan yargılamaya tutuklu
sanıklar, Reşat Arslan.
Osman TeknaL, Abdulva-
hap Omput ile tutuksuz
sanıklar. Sıraç Arslan,
Şehmuz Yüdınm, Meh-
met Zengin, Talip Işık,
Mehmet Zeki Koç katıl-
dılar. DGM Savcısı esas
hakkındaki görüşünde ts-
tanbul 'da güvenlik güçle-
nnce gerçekleştirilen
operasyon sırasında Hiz-
bullah'ın lideri Hüseyin
VeMoğhı'nun kaldığı .ör-
güt evinde bulunan dis-
ketlerde sanıklann ismi-
nin geçtığini belirtti.
Savcı, dosyadakı bel-
gelere göre sanıklann ya-
kalanmadan önce cami-
lerde ve evlerde gençlen
toplayarak Hizbullah'ın
propagandasını yaptıkla-
nnı öne sürdü ve cazalan-
dınlmalannı ıstedi.
Sanıklar suçlamalan
kabul etmeyerek "Bizca-
miyeibadetiçin gidhoruz.
Evlerde ve camide birbiri-
mizle dini tartışmalar ya-
pıyoruz, örgüt üyesi deği-
Kz. Beraanmızı istiyonız"
dediler. Mahkeme, tlahı-
yat Fakültesi öğrencisi ve
bir camide imamlık ya-
pan Reşat Aslan, Osman
Teknal ile Abdulvahap
Omput'u örgüt üyesi ol-
duklan görüşüne vararak
12'şer yıl 6'şar ay, diğer
sanıklann da yardım ve
yataklık yapmaktan 3'er
yıl 9'ar ay ağır hapis ce-
zasuıa çarptırdı.
ÎĞNELİ FIRÇA
£OY£UNLAR .YDt-^UZLA' K1*A&• •
CAAlUft^ 0Ul^NMlf VlCJK VK/IK
' HHİrC
ZAFER TEMOÇİN Cülen kanıtı yok edildi
'Istihbaratçılam
gözdağı veriliyor'
SEKIAÇEŞ
Belçika Adalet Bakanlığı kararını Türkiyey
ye bildirdi
Fehriye Erdal iade edilmeyecek
Fehriye Erdal, cezaevinden
şartiı olarak tahliye edilmişti.
Haber Merkezi - Belçika'da yaklaşık bir
yıl tutuklu kaldıktan sonra şartiı olarak
tahliye edilen Sabancı suikastı
sanıklanndan Fehriye Erdal'm
Türkiye'ye iade edilmeyeceği Belç&ca
Adalet Bakanlığı tarafından resmen
bildirildi. Belçika Adalet Bakanlığı
tarafından Dışışleri Bakanlığı'na
göndenlen 29 Eylül 2000 tarihli yazıda
Fehriye Erdal'm, "iade talebinin siyasi
olması" gerekçesiyle Türkiye'ye
verilmedıği öne sürüldü. Yazıda,
"Suikastta kullanılan suç aletinin. 1977
tarihK Terorizmin Onlenmesine Dair
Avrupa SözJeşmesi'nin 1. ve 2.
maddelerinde beürtilen koşullan
taşunadığı" ifade edildi. Türkiye'de
ölüm cezasının uygulanmayacağına
üişkın açık teminatlann verümemesi de
gerekçe de yer aldı. Yazıda, söz konusu
nedenlerden dolayı Bakanlar Kurulu
karanyla Fehnye Erdal'ın iade
edilmemesine karar venldiği ifade
edildi. Belçika'dan Dışişleri
Bakanlığı'na göndenlen yazı, oradan
Adalet Bakanlığı'na, sonra da suikast
davasının görüldüğü Istanbul DGM'ye
gönderildi.
ANKARA - Içışleri
Bakanlığı, Fethullah
Gülen ve devlettekı
uzantılanyla ilgıli çalış-
ma yapan emniyet gö-
revlilennı "kin ve gare-
ze dayalı rapor hazıria-
dıklan" gerekçesiyle
dısıplın cezasına çarp-
tırdı. Emniyet görevli-
lerince hazırlanan rapo-
run Ankara DGM Baş-
savcıhğı'nın açtığı da-
vanın kanıtlan arasında
yeraldığı behrtılerek bu
cezayla "kanrt olan ra-
porun etkisizleştirilme-
smin" amaçlandığı sa-
vunuldu.
Disiplin cezasına
çarptınlanlardan eski
istihbarattan sorumlu
Ankara Emniyet Müdür
Yardımcısı Osman Ak
savunmasında, hakla-
nndaki işlemi "takıyye-
ciörgütlenmeyisorusru-
racaklara gözdağı'' ola-
rak değerlendirdi.
Ankara DGM Savcı-
sı Nuh Mete Yüksel ın
Gülen iddianamesinde
kaynak olarak kullandı-
ğı ve soruşturma dosya-
sma eklediği raporun
hazırlayıcılanna Içişleri
Bakanlığı 'ndan ceza
geldı. Içışlen Bakanlığı
Yüksek Disiplin Kuru-
lu, 13 Eylül 2000 tari-
hinde yaptığı toplantı-
da, eski Ankara Emni-
yet Müdürü Cevdet Sa-
ral, yardımcısı Osman
Ak, Istihbarat Şube
Müdürü Ersan Dalman.
Istihbarat Şube Müdür
Yardımcısı Zafer Aktaş
ve diğer görevliler hak-
kuıdaki soruşturmayı
görüştü. Toplantı sonu-
cunda Cevdet Saral'a,
"raporu inceleyip araş-
brmadan gönderdiğj"
gerekçesiyle 3 günlük
aylık kesimi cezası ve-
rildi. Raporun çalışma-
sını yapan Osman Ak,
Ersan Dalman ve Zafer
Aktaş'a ise raporun ha-
zırlanmasında nüfuz ve
yetkilerini kötüye kul-
lanarak "gerçeğe aykın
rapor düzenledikleri"
ıddiasıyla 24 ay kıdem
indirimi cezası verildi.
'Gerçekle alakasız^
Saral'ın istihbarattan
sorumlu yardımcısı Os-
man Ak. kurula gönder-
dığı savunmasında, ra-
porun "kin ve gareze bi-
naen düzenlendiğini"
ıddia etmenın "Fettıul-
lahçdık örgütlenmesi-
nin meşrulaştınhnası
sonucuna yönelik'' ol-
duğunu vurguladı. Bu-
nun laik Atatürk Cum-
huriyetı'ne doğrudan
saldınyı kapsadığınj be-
lirten Ak, "Hazırlanan
raporun 'gerçekle ala-
kası olmadığını, iftira-
dan öteye gıtmedığinı'
ileri sürmenin haddini
aşan üslup. cesaret ve
güç gösterisi olduğunu
Sayın Kurulunuzun
dikkatine sunnıakta-
yun" görüşünü dıle ge-
tirdı.
Gülen soruşturması-
nın tstıhbarat Daire
Başkanlığı'ndan gelen
emirle başlatıldığını,
sonradan "soruşturan-
lann soruşturulması-
na" dönüştüriildüğünü
kaydeden Ak. "Sonraki
dönenılerde bu takıy>e-
ci örgüdenmeyi soruştu-
racaklara da gözdağı ve-
rümiştir'' dedı. Rapo-
run. bilinen yöntemler-
den yararlanılarak ha-
zırlandığını, hıçbır gö-
revlı hakkında hizmet
dışı veya özel amaçlar-
la yorum yapılmadığuıı
belirtti.
Ütü atölyesindepatlama: 3 ölü, 1yarcdı
Bayrampaşa'da bir ütü atölyesinde mey-
dana gelen patlamada 3 kişi öldü. 1 Idşi
de ağır yaralandı. 2 otomobilin hasar gör-
mesine ve çe\redeki binalanncamlannın
kırümasma neden olan patlamanın, işçi-
lerin tamir ertiği buhar kazanmdan do-
layı meydana geldiği öğrenildi. Olay, Te-
razidere Mahallesi Güneş Caddesi Ha-
kan Sokak'ta bulunan 3 katlı Murat Şar-
don ve Ütü adlı işyerinde meydana geldi.
İşçilerüt, buhar ütüsünü besleyen kazanı
tamiri sırasında büyük bir patlama oldu.
Patlamada, işyeri sâhibi Murat Intepeve
tamirci Erdoğan Ekinci olay yerinde ya-
şanunı kaybetti. Patlamayla birlikte dışa-
n savrulan ve ağu* yaralanan Ömer Dir-
ko (17) ve Sabahartin Yaman (27), 1Ü Tıp
Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. ENrko,
burada yapılan rüm müdahalelere rağ-
men kurtanlamadı. Patlama sırasında
dışanda bulunan 2 otomobil ile çevrede-
ki binalann camlan kınldı. Olay yerinde
ölen işyeri sahibi Murat Intepe ile tamir-
ci Erdoğan Ekinci'nin cesetieri, gerekü
incelemeJerin tamamlanmasmdan son-
ra Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.
(Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN)
MESUT YILMAZ, İŞ FORUMU NDA KONUŞTL
'İstikrar Paktı'nın
işlevi çok önemli'
Istanbul HaberServisi- Dev-
let Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Mesut Yümaz, İstikrar
Paktı'nın Balkanlar'da huzur ve
istikrann sağlanması için çok
önemli bir işlev üstlendiğini
belirtti.
Mesut Yıhnaz, Dış Ekono-
mik llişküer Kurulu'nun İstik-
rar Paktı çahşmalan paralelin-
de Îstanbul'da düzenlediği Iş
Forumu'nın açıhşmda yaptığı
konuşmada, Türkiye'nin paknn
hedeflerini bütünüyle paylaştı-
ğını söyledi. Paktın ve Güney-
doğu Avrupa Işbirhği Inısiyati-
fi'nin (SECI) şu ana dek başa-
nh çalışmalar yaptığını anlatan
Yıhiıaz, paktın, Balkanlar'ın
yeniden ıman için oluşturduğu
2.4 milyar Euro'luk fonun, 1.8
milyar Euro'luk bölümünü kap-
sayan çok sayıda ekonomık
projenin uygulama aşamasına
gehnmesiyle çok önemli bir dö-
neme girüdığini bildırdı.
İstikrar Paktı'nm Balkan-
lar'daki istikrar ve işbirliğinin
güçlendiribnesinde özel sektö-
rün rolüne büyük önem verdi-
ğini anlatan Yılmaz, Balkan-
lar'da köklü bağlara. ılışkilere
ve avantajlara sahıp olan Türk
özel sektörünün de bölgenuı ye-
niden imanna Jcatkıda bulun-
maya hazır olduğunu ifade etti.
Yılmaz. Türk özel sektörü-
nün pakt kapsamında belirle-
nen fonla yapılması öngörülen
projelere katılımına bazı kısıt-
lamalar getirildiğini anımsata-
rak bu kısıtlamalann kalkması
ve tüm projelerin bütün ülke
girişimcilerinin katılımına
açık, şeffaf biçimde yürütül-
mesi gereğini vurguladı.
Âçılışta konuşan İstikrar
Paktı Özel Koordinatörü Bodo
Hombacb da Balkanlar'da ba-
nş, istikrar ve refahın gelıştınl-
mesınde tarihi bir nrsat doğdu-
ğunu söyledi. Hombach, Yu-
goslavya'da demokrasi yanlısı
güçlerin zafenyle bölgede
önemli bir istikrarsızlık unsu-
runun ortadan kalktığını ve ıl-
gili bütün taraflann bu tarihi
gelişmenin yarattığı fırsatı iyı
değerlendirmeleri gerektiğini
vurguladı.