18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2000 PERŞEMBE HABERLER DUNYADA BUGUN ALt SİRMEN Banş mı?.. Yok Canım! Barış güvercini, ağzında zeytin dalı taşır. Zey- tin kutsaldır. Zeytin dalı barışın, dostluğun sim- gesi. Kudüs'ün ağacı zeytin ağacı, Kudüs'ün tepe- si Zeytindağı. Ama bin yıldır; birtek Osmanlı dönemi hariç, banş gelmedi Kudüs'e. Kudüs'teki Osmanlı banşı da başka bir hikâ- ye. Kudüs'te insan yaşamı, insan mutluluğu için karşılıklı uzlaşmadan daha kutsal şeyler oldu- ğuna ya da taraflarca olduğu varsayıldığına gö- re nasıl gelecek barış? Bırakın banşı bir yana, Şarm El Şeyh'te top- lananlar, savaşmama halini bile sağlamaktan uzak görünüyorlar. • • • Saksofoncu Bill, ikinci dört yılını tamamlar- ken tarihe geçecek fırsatı yakalamaya çalışı- yor; yoksa umurunda mı Filistinli çocuğun ya- şamı ya da mutluluğu?.. Bağdat'taki, Basra'daki çocuğun ölümüne omuz silken Madeleine Albright'ın umurunda mı, onlardan birkaç yüz kilometre ötedeki ço- cukların yazgısı?.. Şabra ve Şatila Kasabı olarak namlanan Aıi- el Şaron ile ulusal birlik hükümetinde anlaşma- ya çalışan Barak mı oluşturacak Filistin'de ba- nşın iki ayağından birini?.. Şaron'un gücü kendinden mi kaynaklanıyor, yoksa kutsal topraklar üzerinde kardeşçe ya- şamayı içine sindiremeyen, sesi belki de variı- ğından daha yüksek çıkıp da, aklı başında ço- ğunluğu da esir almış olan israilli gruplardan mı? Camp David dönüşü, Israil'i çağdışı yapısın- dan çıkarıp seküler bir yapıya kavuşturmayı ku- ran, planlan içınde Şaron'u ezıp geçmek bulu- nan Barak'ı şimdi 'Kasap'a, 'Gel ulusal birlik hü- kümeti kuralım' diye yakarmaya iten etken ye- rinde dururken Filistin'de banş olur mu? Arafat'ın, 'En kötü barış bile en iyi savaştan iyidir' deyip birçok karşılıksız ve haksız ödünü sineye çekmeye hazır olduğunu, böyle bir bel- geyi kabul etmeyi istediğini düşünsek bile, bu- nu yapabilecek gücü var mı sanıyoruz? • • • Arafat böyle bir barışa 'evet' dese, kaynağı- nı Musa'nın dininden alan, belki taaa pagan dönemlere kadar uzanan, kimı alanlarda baş- ka dinleri de etkilemiş olan taşa tutma âdetinin kurbanı edilmez mi kendi halkı tarafından? HAMAS'ı Hizbullah'ı vb. ile Filistin cephesi, daha elverişli koşullarda bile banşa hazır mı? Bu durumda, bir üstün gücün, 'Oturun otur- duğunuz yerde, savaşırsanız bak...' deyip de 'kanşmam haaaV diye tehdit ederek banşı de- ğil, ama ancak savaşmama halini sağlamasını beklemek de abes. Bırakın her şeyi bir yana, güçlü Yahudi lobi- sinin var olduğu ülkede, seçimin tam eli kula- ğındayken kim çıkıp da Barak'a böyle bir şey söyleyebilir ki? Barak, taraflann koşullarını imzalamaktan bi- le çekindikleri savaşmama haline Filistin uyma- dığı takdirde, "Israil'in ne yapacağını bilirier" derken, topunu tüfeğini, gücünü desteğini dü- şünüyorsa eğer, kendisine, kendi kutsal kitabı- nı okumasını salık veririz. Koskoca dev Golyat'ı yenen Davud ya da onların deyişiyle David'in tek silahı sapanı ve çakıl taşlarıydı. Tıpkı bugün Intifada'nın çocuk- lannınki gibi. Banş mı?.. Yok canım! insan yaşamından ve mutluluğundan daha kutsal şeyler olduktan, teknolojik gelişmeye karşın, korteksteki gelişme bu kadar sınırlı kaJ- dıktan sonra banş olmaz. Kudüs'te o kadar çok kutsal şey var ki, insan yaşamı dışında... Kudüs, Zeytindağı ile güneşin altında yatıyor. Bir kutsal Kudüs uğruna ya Rab, nice güneş- ler batıyor! Alman SPD'ye katıldı Ozan Ceyhım Yeşiller'den ayrıldı • Ceyhun, Avrupa Parlamentosu Yeşiller Meclis Grubu'na seçilmesini sağlayan hedeflere yönelik çalışmalar yapamadığını belirtti. > tstanbul Haber Servisi yazılı açıklama ile - Birltk 90/Yeşiller Partisi Üyesi Ozan Ceyhun, parti ve meclis grubu üyeliğinden a>Tildığıru belirtti. Ceyhun, Avrupa Parlamentosu Yeşıller Meclis Grubu'na seçilmesini sağlayan hedeflere yönelik çalışmalar yapamadığını behrterek "Meclis grup üyesi olarak tutarh bir 'tçışleri Polıtikası' ne de ciddi bir 'Türkiye Polıtikası' yapmama olanak olnıadığından üyeliklerimi sona erdirdim" dedi. 1986 yılından bu yana parti içınde ilçe. Hessen eyalet ve federal yönetım kurullannda üyelik yapan Ceyhun. yaptığı parti ve meclis grubu üyeliğine son verdiğini bildirdi. Ceyhun, Göç ve Sığınma Cahşma Gruplan'nda sözcülûk yaptığını ve halen Gross Gerau ll Genel Meclisi üyesi ve Avrupa Parlamentosu milletvekili olduğunu belirtti. Üyeüklere devam Ceyhun, bundan sonraki siyasi çalışmalannı Almanya'da SPD, Avrupa Parlamentosu'nda da PSE Meclis Grubu üyesi olarak sürdüreceğini ifade ettı. Ceyhun, Içışlen Komisyonu ve KPK üyeliklerinin ise devam edeceğini kaydetti. Şeriatçı terör örgütünün başına, öldürülen örgüt lideri Velioğlu'na yakınlığıyla tanınan İsa Altsoy getirildi Hizbııllah'iıı lideri Âlmanya'da• "Abdülkerim" kod adlı Isa Altsoy da eski lider Velioğlu gibi Batmanlı. Hizbullah itirafçılannın ifadelerinde adı geçen AJtsoy, örgüte yapılan operasyon öncesinde Akdeniz sorumluluğunu da üstlendi. Hizbullah'ın, Türkiye'deki militanlan arasındaki koordinasyonu sağlama görevini ise îstanbul'da yaşadığı sanılan Sülhaddin Ulük üstlendi. DİYARBAKIR(Cumhuriyet Büro- su)- Hizbullah örgütünün başına Bey- koz operasyonunda öldürülen örgüt lideri Hüseyin Veüoğhı'na yakınlığıy- la bilinen İsa Altsoy'un geldiği bildi- rildi. Altsoy'un Almanya'ya kaçtığı ileri sürülürken örgütün Türkiye'deki yönetimini ise Süryanı asılh olduğu öne sürülen Sülhaddin Ülük üstlendi. Hizbullah'ın ses getirmek amacıyla üst düzey emniyet yönetıcılenne sal- dın hazırlığı ıçinde olduğu öğrenıldi. Hüseyin Vehoğlu'nun hemşensı de olan "Abdülkerim" kod adlı tsa Alt- soy uzun süre örgüt içinde üst düzey görevlerde bulundu. Emniyet kay- naklan Isa Altsoy'un örgüte yönelik yoğun operasyonlar sonrasında yurt- dışma kaçtığını ve şu anda Alinan- ya'da yaşadığının belırlendiğini söy- lediler. Bugüne kadar hakkında çok az bil- gi alınan Altsoy. 1961 yılında Bat- man'ın Gercüş ilçesuıe bağlı Boğaz- köy köyünde doğdu. 1980 yılında Batman'da devlet memuru olan Alt- soy, bir süre sonra Hüseyin Velioğ- lu'yla irtibata geçerek kayıplara ka- nştı. Altsoy, örgütün kuraluş aşama- sında Velioğlu ve diğer adainlarıyla birlikte hareket etti. Altsoy ve Velioğ- lu; 1980 yılında Milli Türk Talebe Birliği'nin (MTTB) kapatıhnasuıdan sonra Hizbullah'ı birlikte kurdular. Adı Hizbullah'ın az sayıdaki itirafçı- lanndan AbdulazizTunç'un da ifade- lerinde geçen Altsoy, Tunç'la birlik- te birçok kez Iran'a giderek burada askeri ve siyasi eğitim aldı. Altsoy ör- gütün Akdeniz sorumluluğunu da üstlendi. Koordinatör Ülük oldu Hizbullah'ın Türkiye'deki militan- lan arasındaki koordinasyonu ise yı- ne üst düzey yöneticilerden Sülhad- din Ülük üstlendi. Ülük'ün Îstan- bul'da yaşadığı belirtildi. Mardin'in Mazıdağ ilçesi nüfusuna kayıth Sül- haddin Ulük, 1992 yılında Diyarba- kır 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahke- mesi'nde Terörle Mücadele Yasası uyannca 3 yıla kadar hapis ve para ce- zası istemiyle yargılandı. Ülük tutuk- lu olarak yapılan yargılanması sıra- suıda Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde 1 yıl kadar kaldı. Diyarbakır 2 No'lu DGM, yasadışı örgütlere üye ohnak suçundan Ülük'ü 1 yıl hapis ile yüz milyon lira da para cezasına çarptır- dı. Mahkeme, Ulük'ün E Tipi ceza- evinde tutuklu kaldığı süreyi göz ö- nüne alarak tahliye edihnesine karar verdi. Dosya bu kararla Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'ne gönderildi. Yargıtay, Ülük'ün hangi örgütten yar- gılandığının beürlenmemesı nedeniy- le karan bozdu. Yargıtay Ülük'ün, PİK (Partiya Islamiya KurdıstanKür- distan Islami Partisi) üyesi olmak id- diasıyla yaıgılanması gerektiğinı be- lirterek bozulan dosyayı yeniden ye- rel mahkemeye gönderdi. Ancak ce- zaevinden tahliye edılen Ülük kayıp- lara kanştı. Intikam saldınlan Üst üste yapılan operasyonlar sonu- cu ağır darbeler alan ve yandaş kay- beden Hizbullah'ın intikam almak amacıyla hazırlık içinde olduğu belir- tildi. Örgütün bu nedenle özellikle kendilerine yönelik en kapsamlı ope- rasyonlan gerçekleştıren Diyarbakır Emniyeti'nde görevli üst düzey yöne- ticiler ile Terörle Mücadele'de görev- li bazı Hizbullah uzmanlannı hedef aldığı ve bunlara yönelik saldın ha- zırlığı içinde olduğu bıldınldı. ISPARTA Hizbullah davasında hapis ceztdan İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Aralannda bir camı imamı da bulu- nan 3 tutuklu, 8 sanıklı Hizbullah davasında sa- nıklar 3 yıl 9 ay ile 12.5 yıl arasında değişen ağır hapis cezasına çarptınldı. Izmir DGM'de dün ya- pılan yargılamaya tutuklu sanıklar, Reşat Arslan. Osman TeknaL, Abdulva- hap Omput ile tutuksuz sanıklar. Sıraç Arslan, Şehmuz Yüdınm, Meh- met Zengin, Talip Işık, Mehmet Zeki Koç katıl- dılar. DGM Savcısı esas hakkındaki görüşünde ts- tanbul 'da güvenlik güçle- nnce gerçekleştirilen operasyon sırasında Hiz- bullah'ın lideri Hüseyin VeMoğhı'nun kaldığı .ör- güt evinde bulunan dis- ketlerde sanıklann ismi- nin geçtığini belirtti. Savcı, dosyadakı bel- gelere göre sanıklann ya- kalanmadan önce cami- lerde ve evlerde gençlen toplayarak Hizbullah'ın propagandasını yaptıkla- nnı öne sürdü ve cazalan- dınlmalannı ıstedi. Sanıklar suçlamalan kabul etmeyerek "Bizca- miyeibadetiçin gidhoruz. Evlerde ve camide birbiri- mizle dini tartışmalar ya- pıyoruz, örgüt üyesi deği- Kz. Beraanmızı istiyonız" dediler. Mahkeme, tlahı- yat Fakültesi öğrencisi ve bir camide imamlık ya- pan Reşat Aslan, Osman Teknal ile Abdulvahap Omput'u örgüt üyesi ol- duklan görüşüne vararak 12'şer yıl 6'şar ay, diğer sanıklann da yardım ve yataklık yapmaktan 3'er yıl 9'ar ay ağır hapis ce- zasuıa çarptırdı. ÎĞNELİ FIRÇA £OY£UNLAR .YDt-^UZLA' K1*A&• • CAAlUft^ 0Ul^NMlf VlCJK VK/IK ' HHİrC ZAFER TEMOÇİN Cülen kanıtı yok edildi 'Istihbaratçılam gözdağı veriliyor' SEKIAÇEŞ Belçika Adalet Bakanlığı kararını Türkiyey ye bildirdi Fehriye Erdal iade edilmeyecek Fehriye Erdal, cezaevinden şartiı olarak tahliye edilmişti. Haber Merkezi - Belçika'da yaklaşık bir yıl tutuklu kaldıktan sonra şartiı olarak tahliye edilen Sabancı suikastı sanıklanndan Fehriye Erdal'm Türkiye'ye iade edilmeyeceği Belç&ca Adalet Bakanlığı tarafından resmen bildirildi. Belçika Adalet Bakanlığı tarafından Dışışleri Bakanlığı'na göndenlen 29 Eylül 2000 tarihli yazıda Fehriye Erdal'm, "iade talebinin siyasi olması" gerekçesiyle Türkiye'ye verilmedıği öne sürüldü. Yazıda, "Suikastta kullanılan suç aletinin. 1977 tarihK Terorizmin Onlenmesine Dair Avrupa SözJeşmesi'nin 1. ve 2. maddelerinde beürtilen koşullan taşunadığı" ifade edildi. Türkiye'de ölüm cezasının uygulanmayacağına üişkın açık teminatlann verümemesi de gerekçe de yer aldı. Yazıda, söz konusu nedenlerden dolayı Bakanlar Kurulu karanyla Fehnye Erdal'ın iade edilmemesine karar venldiği ifade edildi. Belçika'dan Dışişleri Bakanlığı'na göndenlen yazı, oradan Adalet Bakanlığı'na, sonra da suikast davasının görüldüğü Istanbul DGM'ye gönderildi. ANKARA - Içışleri Bakanlığı, Fethullah Gülen ve devlettekı uzantılanyla ilgıli çalış- ma yapan emniyet gö- revlilennı "kin ve gare- ze dayalı rapor hazıria- dıklan" gerekçesiyle dısıplın cezasına çarp- tırdı. Emniyet görevli- lerince hazırlanan rapo- run Ankara DGM Baş- savcıhğı'nın açtığı da- vanın kanıtlan arasında yeraldığı behrtılerek bu cezayla "kanrt olan ra- porun etkisizleştirilme- smin" amaçlandığı sa- vunuldu. Disiplin cezasına çarptınlanlardan eski istihbarattan sorumlu Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak savunmasında, hakla- nndaki işlemi "takıyye- ciörgütlenmeyisorusru- racaklara gözdağı'' ola- rak değerlendirdi. Ankara DGM Savcı- sı Nuh Mete Yüksel ın Gülen iddianamesinde kaynak olarak kullandı- ğı ve soruşturma dosya- sma eklediği raporun hazırlayıcılanna Içişleri Bakanlığı 'ndan ceza geldı. Içışlen Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuru- lu, 13 Eylül 2000 tari- hinde yaptığı toplantı- da, eski Ankara Emni- yet Müdürü Cevdet Sa- ral, yardımcısı Osman Ak, Istihbarat Şube Müdürü Ersan Dalman. Istihbarat Şube Müdür Yardımcısı Zafer Aktaş ve diğer görevliler hak- kuıdaki soruşturmayı görüştü. Toplantı sonu- cunda Cevdet Saral'a, "raporu inceleyip araş- brmadan gönderdiğj" gerekçesiyle 3 günlük aylık kesimi cezası ve- rildi. Raporun çalışma- sını yapan Osman Ak, Ersan Dalman ve Zafer Aktaş'a ise raporun ha- zırlanmasında nüfuz ve yetkilerini kötüye kul- lanarak "gerçeğe aykın rapor düzenledikleri" ıddiasıyla 24 ay kıdem indirimi cezası verildi. 'Gerçekle alakasız^ Saral'ın istihbarattan sorumlu yardımcısı Os- man Ak. kurula gönder- dığı savunmasında, ra- porun "kin ve gareze bi- naen düzenlendiğini" ıddia etmenın "Fettıul- lahçdık örgütlenmesi- nin meşrulaştınhnası sonucuna yönelik'' ol- duğunu vurguladı. Bu- nun laik Atatürk Cum- huriyetı'ne doğrudan saldınyı kapsadığınj be- lirten Ak, "Hazırlanan raporun 'gerçekle ala- kası olmadığını, iftira- dan öteye gıtmedığinı' ileri sürmenin haddini aşan üslup. cesaret ve güç gösterisi olduğunu Sayın Kurulunuzun dikkatine sunnıakta- yun" görüşünü dıle ge- tirdı. Gülen soruşturması- nın tstıhbarat Daire Başkanlığı'ndan gelen emirle başlatıldığını, sonradan "soruşturan- lann soruşturulması- na" dönüştüriildüğünü kaydeden Ak. "Sonraki dönenılerde bu takıy>e- ci örgüdenmeyi soruştu- racaklara da gözdağı ve- rümiştir'' dedı. Rapo- run. bilinen yöntemler- den yararlanılarak ha- zırlandığını, hıçbır gö- revlı hakkında hizmet dışı veya özel amaçlar- la yorum yapılmadığuıı belirtti. Ütü atölyesindepatlama: 3 ölü, 1yarcdı Bayrampaşa'da bir ütü atölyesinde mey- dana gelen patlamada 3 kişi öldü. 1 Idşi de ağır yaralandı. 2 otomobilin hasar gör- mesine ve çe\redeki binalanncamlannın kırümasma neden olan patlamanın, işçi- lerin tamir ertiği buhar kazanmdan do- layı meydana geldiği öğrenildi. Olay, Te- razidere Mahallesi Güneş Caddesi Ha- kan Sokak'ta bulunan 3 katlı Murat Şar- don ve Ütü adlı işyerinde meydana geldi. İşçilerüt, buhar ütüsünü besleyen kazanı tamiri sırasında büyük bir patlama oldu. Patlamada, işyeri sâhibi Murat Intepeve tamirci Erdoğan Ekinci olay yerinde ya- şanunı kaybetti. Patlamayla birlikte dışa- n savrulan ve ağu* yaralanan Ömer Dir- ko (17) ve Sabahartin Yaman (27), 1Ü Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. ENrko, burada yapılan rüm müdahalelere rağ- men kurtanlamadı. Patlama sırasında dışanda bulunan 2 otomobil ile çevrede- ki binalann camlan kınldı. Olay yerinde ölen işyeri sahibi Murat Intepe ile tamir- ci Erdoğan Ekinci'nin cesetieri, gerekü incelemeJerin tamamlanmasmdan son- ra Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN) MESUT YILMAZ, İŞ FORUMU NDA KONUŞTL 'İstikrar Paktı'nın işlevi çok önemli' Istanbul HaberServisi- Dev- let Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Mesut Yümaz, İstikrar Paktı'nın Balkanlar'da huzur ve istikrann sağlanması için çok önemli bir işlev üstlendiğini belirtti. Mesut Yıhnaz, Dış Ekono- mik llişküer Kurulu'nun İstik- rar Paktı çahşmalan paralelin- de Îstanbul'da düzenlediği Iş Forumu'nın açıhşmda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin paknn hedeflerini bütünüyle paylaştı- ğını söyledi. Paktın ve Güney- doğu Avrupa Işbirhği Inısiyati- fi'nin (SECI) şu ana dek başa- nh çalışmalar yaptığını anlatan Yıhiıaz, paktın, Balkanlar'ın yeniden ıman için oluşturduğu 2.4 milyar Euro'luk fonun, 1.8 milyar Euro'luk bölümünü kap- sayan çok sayıda ekonomık projenin uygulama aşamasına gehnmesiyle çok önemli bir dö- neme girüdığini bildırdı. İstikrar Paktı'nm Balkan- lar'daki istikrar ve işbirliğinin güçlendiribnesinde özel sektö- rün rolüne büyük önem verdi- ğini anlatan Yılmaz, Balkan- lar'da köklü bağlara. ılışkilere ve avantajlara sahıp olan Türk özel sektörünün de bölgenuı ye- niden imanna Jcatkıda bulun- maya hazır olduğunu ifade etti. Yılmaz. Türk özel sektörü- nün pakt kapsamında belirle- nen fonla yapılması öngörülen projelere katılımına bazı kısıt- lamalar getirildiğini anımsata- rak bu kısıtlamalann kalkması ve tüm projelerin bütün ülke girişimcilerinin katılımına açık, şeffaf biçimde yürütül- mesi gereğini vurguladı. Âçılışta konuşan İstikrar Paktı Özel Koordinatörü Bodo Hombacb da Balkanlar'da ba- nş, istikrar ve refahın gelıştınl- mesınde tarihi bir nrsat doğdu- ğunu söyledi. Hombach, Yu- goslavya'da demokrasi yanlısı güçlerin zafenyle bölgede önemli bir istikrarsızlık unsu- runun ortadan kalktığını ve ıl- gili bütün taraflann bu tarihi gelişmenin yarattığı fırsatı iyı değerlendirmeleri gerektiğini vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle