Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7OCAK2000CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İmama
sahtekârhk
îdcfiası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Tekvando
Federasyonu, Tekvando
Hakemlen Birliği'nin genel
kurulu sırasında, hakem ve
aynı zamanda ODTÜ Camii
imamı olan Halil Ibrahim
Tuğran'ın sahte imzalarla
genel kurulu topladığını
iddia ederek devleti resmi
evrak üzerinde sahtekârlık
yapmak suretiyle kandırdığı
iddiasıyla cumhuriyet
başsavcılığına suç
duyurusunda bulundu.
Federasyon, aynı zamanda
Halil tbrahim Tuğran'ı
Ankara Müftülüğü'ne de
şikâyet etti.
Sağlık
emekçilerinden
eylem
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara'da görev
yapan sağlık çalışanlan,
döner sermaye gelirlerinin
dağtılmasuıdaki eşitsizlıgi
protesto etmek amacıyla
eylem yaptı. Sağlık ve
Sosyal Hızmet Emekçileri
Sendikası (SES) Ankara
Şubesi'ne bağlı sağlık
çalışanlan, dün Ankara
Numune Hastanesi'nde bir
araya gelerek "Döner
sermaye gelirleri, eşit işe
eşit ücret" ilkesiyle
dağıtılmalıdır" şeklindeki
isteklerini dile getirdiler.
Nükleer
karşıtlarından
eylem plara
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Hükümetin,
tepkilere karşın Akkuyu'da
yapmak istediğı nükleer
santral için tzmir'deki
nûkleer karşıtlan eylem
planı belirledi. Bu amaçla
bir araya gelen çevreciler,
santral ihalesine az bir sûre
kala neler yapılabileceğinı
tartıştılar. Elektrik
Mühendisleri Odası (EMO)
Izmir Şubesi Başkanı Macit
Mutaf, "Sıyasi erkin kararlı
tutumu, bizi daha etkın
eylemler yapmaya itiyor"
diye konuştu.
Meclfs'tekf idam
dosyaları
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümet
ortaklannın, Abdullah
Öcalan'ın ıdam dosyasının
nerede bekletileceğuıe
ilişkin tartışması sürerken, 4
kişiye aıt ölüm cezalannm
yerine getirilmesine ılişkın
2 avrı Başbakanhk tezkeresi
TBMM Başkanlığf na
sunuldu. Meclis'te bekleyen
idam dosyalannın sayısı
39'a, idam hükümlülerinin
sayısı da 57'ye yükseldi.
Devletin egemenliği altında
bulunan topraklardan bir
kısmını ayırmaya yönelik
eylemlerde bulunmak ve
silahlı çetenin özel görevli
elemanı olmak suçundan
ölüm cezasuıa çarptınlan
Hüseyin Giiçlü, Bayram
Kaymaz ve Fikri Demir ile
babasını ve kız kardeşini
öldürmek suçundan ölüm
cezası alan Süleyman
Güney'in ölüm cezalannın
yerine getirilmesine ılişkın
Başbakanhk tezkereleri,
dün TBMM Başkanlığı'na
sunuldu.
2000e mektup
kampanyası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-1987 yüında
"2000 Yılına Mektup"
kampanyası çerçevesinde
CumhurbaşkanTna yazılan
31 mektup, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'e
verildi. 31 mektubun
Adapazan, Ankara,
Istanbul, Samsun. Aksaray,
Denizli, Konya, Milas,
Dinar ve Adana'dan
geldiğini bildiren Demirel,
"Bu güzel bir şey. ıyi ki
yapılmış o zaman.
Bakayım, vatandaşlann
zihinleri neyle meşgulmüş.
2000'li yıllara girerken
halkımdan getirdiğiniz en
değerli armağan sayıyorum
bu mektuplan" diye
konuştu.
Tiim Bel-Sen'den
açıklama
• Istanbul Hanbul Haber Servisi -
Tüm Bel-Sen'den yapüan
yazılı açıklamada, 3 gün
önce OHAL bölgesinde
demokratik kitle örgütleri,
bazı siyasi parti ve gazete
bürolan ile
konfederasyonun KESK'e
bağlı sendika şubelerinin
basılarak yönetici ve
üyelerinin gözaltma alındığı
belirtilerek bunun amacının
sendika üye ve
yöneticilerinin sindirilmesi
olduğu bildirüdi.
Hükümette, Öcalan dosyasını TBMM'deya da hükümette bekletme seçenekleri tartışılıyor
Beldetmeye adres araınyorANKARA (Cumhurhet Büro-
su) - Hükümet ortaklan arasında
yaşanan Abdullah Ocalan dosya-
sının geleceğiyle ilgıli tartışmalar
için gözler 12 Ocak günü yapıla-
cak zırveye çevrilirken; "hükü-
metteya da TBMM de bekletme"
seçenekleri öne çıktı. MHP'de
"itiradannı kayda geçirip,sorum-
luluğu Başbakan Bülent Ecevit'in
üsttenmesi kaydryla dosyanm hü-
kümette bekletiunesini hükümet
sorunu yapmama" noktasına çe-
kilebıleceği belirtilirken; kulisler-
de "Başbakan Vardımctsı Devlet
Bahçelı'nin grubuna hâkim
olacağı güveneesi vermesiy-
leTBMM'debekletme" for-
mülünün de kabul edilebile-
ceği değerlendirmesi yapıl-
dı.
Ecevit ve ANAP Genel
Başkanı Mesut Yümaz,
Öcalan'la ilgili olarak A\-
rupa Insan Haklan Mahke-
mesi'nin (AÎHM) karannın
beklenmesi gerektiği görü-
şünü dile getirirken; hükü-
metin MHP kanadından
farklı sesler yükseldi.
MHP'liler ortaklanyla ta-
banlan arasında sıkışırken,
sorunun çözümü için 12 O-
cak zirvesi beklenmeye baş-
landı. Öcalan dosyasının
geleceğiyle ilgili olarak baş-
kent kulislerinde dile getin-
len seçenekler şöyle:
Hükümette bekletilir:
Hükümetin DSP kanadın-
da, Öcalan dosyasının TB-
MM'ye sevk edilmesi duru-
munda sürece hâkim oluna-
mayacağı ve hızla ıdam ka-
ranmn onaylanabileceği
kaygısı dile getırılıyor. D-
SP'liler bu nedenle dosya-
nın hükümette bekletilme-
sini isterken, ANAP içinden
farklı sesler çıkıyor. ANAP
Grup Başkanvekili Beyhan
Aslaa, "Hükümet sorumlu-
luğu üsfJenmesin. Dosya
MecKs'e gönderilsin" dedı.
MHP ise, Başbakanlık'ta
bekletıhne önerisine sert bir
dille karşı çıkarken, Başba-
kanlığın yalnızca paraf ma-
kamı olduğunu, dosyanın
bekletümeden TBMM'ye.
gönderilmesi gerektığini sa-
H ü k ü m e t t e b e k l e t m e : DSP ve ANAP'ın sorumluluğu üstlenmesi durumunda MHP,
dosyanın Başbakanlık'ta bekletilmesini hükümet sorunu yapmayabilir.
TBMM'de b e k l e t m e : MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin grubuna hâkim olacağı güveneesi
vermesı durumunda dosya Meclis'e gönderilir ve Adalet Komisyonu'nda bekletilir.
TopU, KÖŞk'e a t m a : Dosya Meclis'te onaylanır ve Çankaya Köşkü'ne gönderilir. MHP'liler,
topu Köşk'e atmak isterken, Cumhurbaşkanı'nın anayasaya göre 15 gün bekletme süresi olması
nedeniyle bu seçenek olası görünmüyor.
vunuyor. MHP'nin, itirazlarını
kamuoyuna deklare ederek kayda
geçirip sorumluluğu Başbakan
Ecevit'in üstlenmesi kaydıyla
dosyanın Başbakanlık'ta bekletil-
mesini hükümet sorunu yapma-
ma noktasma çekilebileceği be-
lirtildi.
TBMM'de bekletilir: Muhale-
fet partileri dosyanın bir an önce
TBMM'ye gönderilmesini isti-
yor. MHP yönetimi de bu yönde
tavır koyarken; Öcalan dosyası-
nın Adalet Komisyonu'nda bekle-
yen diğer idam dosyalannın önü-
ne alınıp hemen oylanması olası-
lığı DSP'liler arasında kaygı ya-
ratıyor. DSP'liler dosyanın diğer
idam dosyalan gibi, TBMM'de
bekletilmesinin gerek kamuoyu,
gerekse bazı medya kuruluşlan-
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
At-TIMA ALMAKTA
&ÜÇLÜK
nın baskısı nedeniyle güç olaca-
ğını vurguluyor. Ancak. Bahçe-
li'nin ısrar etmesi ve "TBMM'de
komisvonda bekletilir, ben grubu-
ma hâkim olurum" güveneesi
vermesi durumunda bu seçeneğin
gündeme gelebilecği belirtiliyor.
MHP'li Devlet Bakam Sadi So-
muncuoğhı, liderler zırvesınde
hükümet ortaklan arasında uzlaş-
ma sağlanamaması durumunda
hükümetin bozulup bozulmayaca-
ğının sorulması üzerine, "Hajır
bozulmaz. Hükmetin bozulması
için bir sebep yoktur. Orada gö-
rüşbirliği sağlanmadı diye
hükümet niye bozulsun? Bi-
liyorsunuz siyasette. tkaret-
ten. şirketlerden farklı işle-
yen bir mekanizma vardır.
Tîcari ortakhklarda hissete-
rin ekseriyetini elinde rutan-
lann oyuyla kararlar alınır.
Ama sivasette ittifakla karar
ahnır. Burada da ortaklar
toplanıpbirgörüs birliği sağ-
larsa mesele yok. Görüs bir-
liği sağlanamazsa hükümet
icraan yok demektir. O za-
man 76yıldır bu devlet mah-
kemelerden gelen idam ka-
raıian>1a ilgtti hangi usulü
uyguladıjsa o usûl uygula-
nacaknr" dedi. Yargı sürecı-
ne müdahale edılmemesi ge-
rektiğini belirten Somuncu-
oğlu, yetkili mercınin hükü-
met ya da cumhurbaşkanı
değil TBMM olduğunu söy-
ledi.
Topu Köşk'e atma: MHP
sözcüleri, "Biz Mecüste ge-
rekeni yapalım, Cumhur-
başkanı'nagöndeream.O is-
ter tutar, ister affeder" di-
yor. Ancak, Cumhurbaşka-
nı'mn yasalan en fazla 15
gün tutma olanağı bulundu-
ğu göz önüne alınırsa, bu se-
çenek gerçekçi bulunmuyor.
Cumhurbaşkanının "sürek-
li hastahk. sakatük \e koca-
ma sebebiyle beiirti kişilerin
cezalaruu hafifletmek ve>-a
kakürmak" yetkısı de bulu-
nuyor. Ancak, bu yetkinin
Öcalan için kullanılamaya-
cağı, bu nedenle topu
Köşk'e atmaya dönük for-
mülünen zayıfotasılık oldu-
ğu vurgulanıyor.
Siyasi partîlerde üyelik fiyaskosu
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 1999 yıl sonu verileri, siyasi partilerin
seçimlerde aldıklan oy oranı ile üye sayısı arasındaki tutarsızlığı ortaya koydu
Güneydoğu'da baskı
Ceylanpmar'da dört
HADEP'li gözaltında
ŞANLIURFA / DÎYARBAK1R (Cumhuriyet
Bürosu) - Şanlıurfa'nın Ceylanpmar ilçesinde
HADEP binasma yapılan baskında 101 adet
yasak yaym bulundu, olayla ilgili olarak 4
kişi gözaltma alındı. Diyarbakır'da
HADEP'in il ve ilçe örgütleriyle bazı
sendikalara yapılan baskmlarda 14 kişinin
gözaltma almması tepki çekti. Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın talimatıyla HADEP
Ceylanpmar ilçe binasında arama yapan
Terörle Mücadele ekipleri, yaptıklan
aramada, çeşitli tarihlerde toplatüma karan
verilmiş 101 dergi, kitap ve diğer yasak
yaymlar buldu. Parti üyesi 4 kişi gözaltma
alındı. Diyarbalcır Emniyet Müdürlüğü'ne
bağlı ekipler 4 No'lu DGM tarafından alınan
bir karan gerekçe göstererek, 4 Ocak'ta aym
anda HADEP ve memur sendikalan binalan
ile Özgür BaJaş ve Evrensel gazeteleri
bürolanna baskm duzenlemiştı.
MUTLUSERELİ
ANKARA - Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın siyasi partılenn üye
kayıtlan verileri, 18 Nisan seçimle-
rinde partilerin aldıklan oylar ile üye
sayısı arasında dengesizliğe dikkat
çekerken, üyelik kurumunun sorgu-
lanması gereğini ortaya koydu. Baş-
savcılık verilerine göre, DYP'nin se-
çimlerde aldığı oy sayısı üye sayısına
eşit, DTP'nin oyu ise üye sayısmm
çok altında. DSP üye sayısmm 30 ka-
u, MHP de 10 katı oranlannda oy al-
dı.
Toplumsal, Ekonomik ve Siyasal
Araştırmalar Vakfı (TESAV) Başka-
m EroJTuncer, siyasi partilerde üye-
lik kurumunun işlevini yitirdiğini ve
yeni düzenlemelere gereksinim bu-
lunduğunu söyledi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı.
bildirimler doğrultusunda 1999 yıl
sonu itibanyla siyasi partilerin üye
sayılannı açıkladı. Başsavcüığm ka-
yıtlannda görülen üye sayılan ile se-
çimlerde siyasi partilerin aldıklan oy
sayılannm dengeli olmadığı ortaya
çıktı. Bu dengesizlik nedeniyle üye
kayıtlannı yemleme projesini yaşa-
ma geçiren CHP'de, kesin üye sayısı
23 Nisan'da netleşecek. Başsavcılı-
ğın verilenne göre, siyasi partilerin
üye sayılan ve seçimlerde aldıklan
oylar şöyle:
- 3 milyon 761 bin 366 üye ile Tür-
kiye'nin en çok üyeye sahip partisi
olarak görünen DYP, 3 milyon 745
bin 417 oy aldı.
- 3 milyon 293 bin 540 üyesi olan
ANAP, 4 milyon 122 bin 929 oy aldı.
- Üye kayıtlannı yenileme çalışma-
lannı sürdürdüğü için Başsavcılık'a
bildirimde bulunamayan CHP'nin
kayıtlarda görülen üye sayısı 1 milyon
850 bin 657. CHP'nin aldığı oy ise 2
milyon 716 bin 94.
- 571 bin 444 üyesi bulunan MHP,
son seçimlerde 5 milyon 606 bin 583
oy aldı.
- 205 bin 649 üyesi görülen D-
SP'nin aldığı oy sayısı 6 milyon 919
bin 670 oldu.
- 243 bin 602 üyesi görülen DTP
üye sayısı kadar bile oy alamadı.
DTP'nin oy sayısı 179 bin 871.
- 33 bin 239 üyesi bulunan Millet
Partisi (MP), 79 bin 370 oy aldı.
- Yargıtay Başsavcılığı'na ilk kez
bu yıl üye kayıt bildiriminde bulunan
FP'nin 16 bin 154 üyesi bulunduğu
kaydedildi. FP, seçimlerde 4 milyon
805 bin 381 oy aldı.
- 15 bin 324 üyesi olan Demokrat
Parti (DP), 92 bin 093 oy aldı.
-12 bin 427 üyesi görülen Yeniden
Doğuş Partisi (YDP), 44 bin 787 oy
aldı.
-12 bin 530 üyesi görülen Emeğin
Partisi (EMEP), 51 bin 756 oy aldı.
-1456 üyesi olan Sosyalist tktidar
Partisi (StP) ise 37 bin 680 oy aldı.
^yeKk işlevini yitirdi'
TESAV Başkanı Tuncer, üye ile oy
sayılan arasındaki tutarsızlığı Cum-
huriyet'e değerlendirirken "Üyelik
sistemi iflas etmiş,işlevini yitirmistir'*
dedi. Siyasi parti üyelerinin büyük
bölümünün naylon olduğunu belirten
Tuncer, "Siyasi partmin üyesi, parti-
ye inanmıs olacak, gerçek kişi olacak"
diye konuştu. Tuncer, üyelik kurumu-
nun, parti içi yarışın aracı olarak kul-
lamldığma dikkat çekerken, bu ne-
denle üyelerin salt sayı olarak önem-
sendiğini vurguladı.
IRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr
Ah, ah, sormayın. Çok dertliyim.
Şu anda okumakta olduğunuz yazı ye-
rine, çok keyifli (tabii benim için keyifli) bir
yazı tasarlamıştım. Özene bezene dök-
türecek; çaktırmadan öğünecek; bir yan-
dan dayeni çıkan kitabımın reklamını ya-
pacaktım.
Olmadı.
Keyifli bir Tırmık'ı da, öğünmenin tadı-
nı da, hele hele kitabımın reklamını yapıp
satışını arttırma hesabını da yüzüme gö-
züme bulaştırdım.
"Tırmık'a Tırmık attım" diye başlaya-
caktım. Tersi oldu: Tırmık'a Tırmıkyedim!
Kendim ettim, kendim buldum...
Ah, ah, çok dertliyim...
•••
En iyisi baştan başlayıp anlatayım: Bi-
lıyorsunuz bu köşede yayımlanan Tırmık-
laryüzünden okuyucudan yediğim fırça-
lann haddi hesabı yoktur. Kimi içeriğini
beğenmez, fırça atar; kimi dil yanlışlannı
yakalar, fırça atar; kimi mantık kusurlan-
nı cımbızlar, fırça atar; kimi zevksiz bulur;
kimi asık suratlı bulur, kimi fazla sulu bu-
lur, ama sonunda hepsi de fırça atar.
Canıma tak dedi. Şu fırça silahını, oku-
yucunun elinden alayım dedim. Yayımla-
nan Tırmıklar'öan bir seçme yaptım. Her
Tırmık'\ tek tek ele alıp kendim, kendime
fırça attım. Yani Tırmık'a kendim tırmık at-
Tırmık'a Tırmık Yedim
tım. Tırmıkları ve Tırmıklara atılmış tırmık-
lanbir...(Ööööğğ!Türkçeyebakın! Tım-
kkrrrr" diye kekeliyor. Neyse...)
Yazdıklanmı ve yazdıklanma attığım fır-
çalan bir araya getirip bir kitaba dönüş-
türdüm. Adını da "Tırmık'a Tırmık" koy-
dum. Yetinmedim, kitaba bir de ikinci ad
yakıştırdım: "Yazıcılık Mesleğine Adım
Atan Gençler İçin Kötü Deneylerden ve
Önlenememiş Yanlışlardan Süzülmüş
Notlar".
Eh, bir de Türkiye'nin en seçkin yayı-
nevlerinden Yapı Kredi Yayınlan'nın ba-
şındaki "zor beğenirlerin en zor beğeni-
h Enis Batur, kitabı basmaya yanaşın-
ca, her şey tamam oldu.
Tırmık'a Tırmık dün çıktı. Bir iki güne
kalmaz, kitapçı vitrinlerinde de boy gös-
terir. Ben de kendisine emanet edilmiş bu
köşeyi, kişisel çıkan için kötüye kullanma
arsızlığını göze alıp, acemi bezirgân mi-
sali, "Kitabaa gel vatandaş, kitabaaaa!
Hey yavrum hey, analar ne yazar doğur-
muş, şu gazeteci ne kıyak bir kitap ko-
tarmıııışşş" makamında çığırtkanlık yap-
mayı kafaya koymuştum. Gün olarak bu-
günü seçmiştim.
Eğer...
•••
Eğer dünkü yazı yazılmasaydı. Yazıl-
ması bir yana yayımlanmasaydı.
Şöyle oldu:
Ismail Cem'in bir TVkanalındayayım-
lanan söyleşisinde "Türkiye'de yaşayan
herkesin kendi anaditinde televizyonya-
yınıyapma özgürlüğüne sahip olmalıdır"
sözleri üstüne DGM Başsavcılığı'nca so-
ruşturma başlatıldığını gazetelerde okur
okumaz, gözlerim parladı, "Işte, oldum
bittimyıldızım banşmayan DGM'lere, ol-
dum bittim benimle yıldızı banşmayan
savcılara, sıkı bir tırmık atmanın tam da
zamanı ve fırsatı" deyip kollan sıvadım.
Akşamüstü, kendimce zalim bir tırmık
döktürdüm. Çoğunuz gibi nezle ve gribin
pençesinde salya sümük süründüğüm-
den, televizyon haberlerini filan izlemeyip
erkenden kafayı vurup yattım. O kadar
erken yatınca da ertesi sabah kargalar
kahvaltı etmeden uyanıp evden çıktım.
Işe gitmeden gün boyu Istanbul'da sürt-
tüm. Dolayısıyla gazete de okumadım.
Akşam saatinde Cumhuhyet'e geldi-
ğimde burnuma gazeteleri dayadılar. Be-
nim eleştiri oklan yöneltip tırmıkladığım
DGM Başsavcılığı'nda, savcı Talat Şalk
tek paragraflık ve bir demokrasi dersi de
içeren gerekçeli kararıyla Ismail Cem
hakkında takipsizlik karan vermişti.
Yazıişleri masasındakiler "pis p/s" sın-
tırken ya da bana öyle gelirken, teknik
servisten, Adana veTrabzon baskılannın
çoktan basılıp yola çıktığı müjdesi geldi.
Can havliyle, yazıyı tamire, yediğim
haltıtemizlemeyeçabaladım. Nafile. Mız-
rağın çuvala sığdığı kadar kurtarılabildi
yazı. Büyük çoğunluğunuz dün, güya dü-
zeltilmiş yazıyı okudunuz.
Yani bugün "Tırmık'a tırmık attım" di-
ye öğünmeyi düşünürken, "Tırmık'a feci
bir tırmık yedim." Kendimi her zaman
alacaklı hissettiğim DGM savcılanna ve
özellikle sayın Talat Şalk'a da borçlu kal-
dım.
Bu meslek böyledir. Hatayı bağışla-
maz. "Valla billa, ben o gün nezleydim,
ghptim, TVizleyemedim, gazete de oku-
yamadım" mazeretine omuz silkilir.
N'apalım güzelim kitabımın reklamını
yapacağıma, yediğim haltın itirafı ile ye-
tinmek zorundayım.
Siz siz olun, gazetecilik mesleğini seç-
tiyseniz gazete okumaktan, TV izlemek-
ten sakın ki geri kalmayın. Yoksa, böyie
benim gibi süklüm püklüm "itirafname"
ve "mazeretname" yazmakzorundaka-
lırsınız...
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİINKAYA
Kayıplap Nerede?..
Haber, bazı gazetelerde yer aldı...
Acaba kayıp altı işadamı nerede?..
On beş gün içinde altı işadamı kaybolmuştu. Kay-
bolanların tümünün de ilginç bağlantıiarı olduğu ke-
sindi...
Kaybolan altı işadamının Güneydoğu kökenli ol-
dukları, aralannda Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı Baş-
kanı Izzertin Yıldınm ile M. Şehit Avcı'nın da bu-
lunduklan dikkat çekici...
Peki, IzzetYıldırım'ın birtarikatlabağlantısı varmı?
Bize ulaşan bilgilere göre Yıldınm 'Kürt kökenli' ve
'Nurcu' olarak biliniyor, bir tarikat şeyhiyle yakın iliş-
kisi olduğu sanılıyor...
Izzettin Yıldınm ile Mehmet Kanlıbıçak'ın diğer
kayıp dört işadamıyla ilişkilerinin olmadığı belirtili-
yor...
Geri kalan dört kişi Istanbul'un Fatih ilçesindeki Şa-
fak Otomotiv'in sahipleri...
Adları şöyle:
Mehmet Salih Dündar, ismail Aksoy, Ramazan
Yaşar ve Cihangir Gofrandi...
Yine edindiğimiz bilgilere göre ortaklardan Cihan-
gir Gofrandi Iran uyruklu...
Şafak Otomotiv'in sahiplerinin de arkasında bir ta-
rikat şeyhinin olduğu öne sürülüyor...
Polis, olayla ilgili olarak yedi kişiyi gözaltma aldı,
beşini serbest bıraktı...
Gözaltındaki Abrt Taşan ve Raif Çiçek sorgulanı-
yorlar...
Peki, kim bu Taşan ve Çiçek?..
Bize ulaşan somut bilgi şu:
"Abit Taşan ve Raif Çiçek, Hizbullah adlı yasadı-
şı şeriatçı örgütün üyesidirier. Raif Çiçek, 1992-
1993yıllannda DiyarbakırDGM'deyargılandı. Çiçek
o tarihte Diyarbakır'da esnaftı. Zehra Eğitim ve Kül-
tür Vakfı'nın Diyarbakır'da da şubesi vardır.."
Zehra Eğitim ve KültürVakfı'nın başkanı izzettin Yıl-
dınm kimdir?
Yanıt şöyle:
"Hizbullah 'a yakın Kürt Nurcusu bir kişi olarak bi-
linir. Nurcu Kürtlerdendir. Said-i Kürdi'n/n izinde-
dir..."
Burada sorulması gereken şu:
"Şafa^c Otomotiv ile Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı,
Fatih'te bulunuyor.
Acaba, bir Vakıf-Hizbullah hesaplaşması sonucu
mu altı işadamı kaçınldı?"
Bu konuda henüz somut bir bulgu yok ortada!..
• • •
Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı özellikle Hizbullah'a
yakın 'Kürt Islamcılann' bir araya geldikleri kuruluş...
Özellikle çocuklara ve kadınlara yönelik Kuran
kurslan ve yurtları açmışlardır. Istanbul'da Fatih ilçe-
sinde örgütlenen vakıf, Güneydoğu'nun tüm illerin-
de şubeler açmış, bazı radyolar kurmuştur...
Parasal kaynaklan rtereden?
Vakfın, parasal desteği kurban derilerinden, fitre ve
zekâttan gelmektedir. Vakıf üyelerinin çoğunluğu bu
paralan iş yaşamına akıtmıştır. örneğin Şafak Oto-
motiv'in sahiplerinin de vakıfla ilişkileri olduğu sanıl-
maktadır...
Polis, kayıp olayında önemli bir aşama kaydetti.
Düğümün çözülmesi bekleniyor... ^••*.sî***.v yy
Şimdi biraz gerilere gidelim...
Kürt Nurcularıyla Hizbullah, 1992'den beri ilişki
içindeydi.
Hizbullah Güneydoğu'da örgütlenirken Zehra Eği-
tim ve Küttür Vakfı'yla ılişkiye girdı. 1991-96 yılları
arasında özellikle Güneydoğu'da kurban derisi, ze-
kât ve fitreyi biriikte topladı...
1997 yılında güvenlik güçleri Hizbullah'a karşı ope-
rasyonlara başladı. Bu aşamada Zehra Vakfı yöneti-
cileri ve yandaşlanyla ilişki koptu...
Yaklaşık yüz kişilık bir Hizbullah topluluğu Güney-
doğu'dan kaçıp Istanbul, Izmir, Içel, Antalya ve Bur-
sa'ya geldi ve yerieşti...
Kürt Nurcuların Istanbul'daki önemli merkezlerinin
Fatih ilçesi olduğu zaten biliniyor...
Burada önemli bir nokta daha var:
Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı ile Şafak Otomotiv'in
merkezi Fatih...
• • •
Zehra Eğitim ve KültürVakfı'nın yönetici ve yan-
daşlannın Said-i Nursi'nin Kürtçülüğünü öne çıkaran
'radikal bir grup' olduğunu öne sürenler de var...
Vakfın bir kolunun 'Nu-bıhar' olduğu, aynı adla bir
dergi çıkardıklan biliniyor...
Evet... Kayıp olayını 'dinci' gazeteler nedense pek
önemsemedi; haberi manşetleretaşımadı...
Hizbullah, yine son bir yıldır kendi yandaşlarından
on bir kişiyi Batman ve Diyarbakır'da öldürmedı
mi? Muş'tan kaçırılan Hüseyin Tuncer, Enver Ak-
taş ve Ali Aslan'ın Konya Akyokuş yöresinde ceset-
leri toprak altında buiunmadı mi?
Zehra Vakfı, Şafak Otomotiv ve gözaltındaki ıki
Hizbullahçı...
Kaçınlanlardan biri de Iranlı Cihangir Gofrandi!.. İl-
ginç değil mi?..
Gonca Kuriş'ten de bir yıldır haber yok!..
Yazımı noktaladım. O sırada bir telefon geldi:
"Şafak Otomotivyöneticileriparalan toplayıp yurt-
dışına kaçmış olmasınlar!.."
Haydaa! Çık işin içinden.. çıkabilirsenL
hikmetcetinkaya(§ cumhuriyeLcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
FP Genel Başkanı Recai Kutan
6
Ocalan'ın idamı ayrı
AB'nin istemi ayrı
9
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - FP Genel
Başkanı Recai Kutan,
"Abdullah Öcalan mesele-
sT ile "AB'nin idamm kal-
dınlması yönündeki iste-
minin" birbınnden a>n
sorunlar olduğunu söyle-
yerek "AİHM karan bek-
lenir veya beklenmez. Ko-
nu Mecfc'e hemengefirve-
}-agehnez. Bu partiler ara-
smda müştereken tespit
edilmesi gereken bir hu-
sustur" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel dün. FP Ge-
nel Başkanı Recai Kutan'ı
Çankaya Köşkü'nde kabul
ederek bir süre görüştü.
Kutan, çıkışta yaptığı
açıklamada, Abdullah
Öcalan'ın idamının Türki-
ye ıçınde ve dışında nasıl
gelişmelere yol açacağmm
dikkate alınması gerekti-
ğini vurguladı.
Demirel ile Öcalan'm
ıdamı konusunu da görüş-
tüklerini kaydeden Kutan,
cumhurbaşkanına bu ko-
nuda tüm partilerin görüş-
lerinin önemli olduğunu
söylediğinı belirterek
"Tatbikat şu anda, iktida-
n oluşruran 3 parti, Bder
sevhesinde bir ara\a geB-
vortar \e btıgüne kadar
•Şu şu konularda muhale-
fet ne düşünüyor" drje
Idmsenûıgelipsorduğu c4-
madı" dedi.