Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 OCAK2000ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
habere tepk)
• İstanbul Haber Servisi-
Avukat Alp Selek, Mısır
Çarşısı davası nedeniyle
Umranıye Cezaevi'nde
tutuklu bulunan kızı Pınar
Selek" e cep telefonu
götürürken yakalandığı
yönündeki habere tepki
gösterdi. Avukat Selek bir
gazetede, "Ünlü avukat
cezaevine telefonuyla
girerken yakalandı"
başlıklı haberle ilgili
olarak cezaevine telefon
sokma ıddiasının 1 yıl
önceki bir olay olduğunu
ve dalgınlık nedeniyle
kaynaklandığuu ifade
ederek bu konuyla ilgili
davanın da 3'üncü
oturumunun yapıldığını
kaydetti.
Özbey'in
itadesînin
alınması
• Istanbul Haber Servisi -
Abdi Ipekçi cinayeti sanığı
olarak aranırken Belçika'da
yakalanan Yalçın Özbey'in
ifadesinin alınabilmesi
amacıyla Belçika
makamlanna gönderilmek
ûzere hazırlanan belgeler,
Fransızcaya çevriliyor.
Aynı dosya kapsamında
Özbey'le birlikte gıyabi
tutuklu olarak 20 yıldır
aranan Mehmet Şener
hakkındakı soruşturmada
zamamaşımı süresinın
dolması nedeniyle, 6
Ağustos 1999 günü
takipsizlik karan verilmiş
ve Şener'in gıyabi
tutukluluğu kaldınlmıştı.
Erdem'den
kınama -
• tstanbul Haber Servtt-
Kamu Emekçılen
Sendıkalan
Konfederasyonu (KESK)
Genel Başkanı Siyami
Erdem, yaptığı yazıh
açıklamada, Eğitim-Sen
Ağn ve Diyarbakır
şubelerinın polis tarafindan
aranmasını kınadı. Erdem,
"Keyfi şekilde yapılan
aramalann asıl amacuun
KESK'in mücadelesini ve
toplumsal muhalefeti
engellemek olduğu
açıktır" dedi.
Sözen ve
GökneTe beraat• Istanbul Haber Servisi -
Kabataş-Baltalimanı tünel
inşaatı sırasında usulsüz
ödeme yaptıklan ve
görevlerini ibmal ettikleri
iddia edilen dönemin
tstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Nurettin
Sözen, ISKİ Genel Müdürü
Ergun Göknel ile ISKİ
Yönetim Kurulu üyeleri
Metin Kavuk, Ziya
Kurtaran ve Turgut
Balıkcıoğlu, yargılandıklan
Istanbul 10. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde görülen
duruşmada delil
yetersızliğinden beraat etti.
Saltuk, by-pass
ameliyatı oMu
• Haber Merkezi -
Florence Nightingale
Hastanesi'nde koroner by-
pass ameliyatı geçıren
emekli Orgeneral Haydar
Saltuk'un sağhk
durumunun iyi olduğu
bildinldı. Yapılan
açıklamada, göğüs agnsı
şikâyetiyle Florence
Nightingale Hastanesi'nde
tedavi altına ahnan emekli
Orgeneral Saltuk'a, Prof.
Dr. Bıngür Sönmez
tarafindan yapılan koroner
by-pass ameliyatı sonrası 2
damannm değiştirildiği
belırtildi. Açıklamada,
Saltuk'un 1-2 gün içinde
taburcu olacağı kaydedildi.
TÜMTtS'ten
knama
• tstanbul Haber Servisi -
Türkiye Motorlu Taşıt
îşçileri Sendikası'ndan
(TUMTtS) yapılan yazılı
açıklamada, Akgün
Nakliyat amban tstanbul
Şubesi'nde işten çıkanlan
ve haklannı bile alamayan
TÜMTÎS üyelerinden 3
kişinın, dün işyerinin
taşındığı'yeni adresi
önünde beklerken gözaltına
alınması kınandı.
Türkiye'nin dışında hemen tüm ülkeler yılbaşı törenlerinde 'kültürlerini' sergilediler
'Tarihmıizr imuttuk
DUZYAZI
OKTAYEKİNCİ
Bundan 2000 yıl önce Hz. Isa
dûnyaya geldiğinde Anadohı'da-
ki insan uygarhğı tam 8000 yaşın-
daydı. Megara Kralı Byzas'ın şim-
diİti Saravburnu'na gelerelc "kör-
kr şehri" dediği Kalkedon'un
(Kadıköy) karşısında İstanbul'un
ilk çekirdeğini kurmaya başlama-
sının üzerinden ise yaklaşık 600
yıl geçmişti. Yine Anadolu'daki
nice kentimiz de Isa'nın doğumu-
nun farkında bile olmadıklan ay-
nı dönemlerde en az 1000 yaşın-
da, hatta 1500 yaşındaydüar...
31 Aralık 1999'u 1 Ocak 2000'e
bağlayan gece, dûnyanın doğusun-
dan batısına sırayla "milenyuma
girisi" kutlayan hemen tüm ülke-
ler, bu büyûk uluslararası gösteri-
yi ekranlan başında izleyen mil-
yarlarca insana aym zamanda ken-
di "tarihsel ve kültûreJ zengmük-
lerini" de tanıttılar.
Geçmişleri sadece birkaç yüzyıl
öncesıne kadar uzanabilen Güney
Pasifik Adalan'ndakı kutlamalar
bile hemen tümüyle "yöresel renk-
ler" ve "geleneksel degerler" ile
düzenlenirken, başta Avrupakent-
leri olmak üzere, geçmişleri yine
• Uygarlığın binlerce yıllık geçmişine beşiklik eden bir ülke olarak, 2000 yılı
kutlamalannda tarihsel zenginliğimizi dünyaya tanıtmak yerine Taksim
Meydanı'ndaki bir 'rock' konserini ve 'The Marmara' görüntülerini yeğleyerek
bir daha ele geçemeyecek büyük bir fırsatı kaçırdık... Yazık, çok yazık...
en çok 1000 ya da 1500 yıl olan
dünya kentleri de televizyon ek-
ranlannda tarihsel yapılan ve uy-
garhk simgeleriyle yer aldılar.
Örneğin Moskova, yaklaşık 850
yaşındaki Kızdmeydan'ı 3. bin yı-
la taşımanın coşkusunu dünyayla
paylaşırken, Viyana'daki kutlama-
larda görkemli saraylann görün-
tüsü eşliğinde bütün insanhğa 18.
ve 19. yüzyıhn "vab" klasiklen
dinletildi. Benzer şekilde, Londra
da tarihı Traflalgar Meydam'nda
toplanan yüz binlere, 2000 yılına
girildığinın haberini, yine kent ta-
rihinın bir parçası olan Big Ben'in
ünlü 13 tonluk çan sesiyle duyu-
rurken naklen yayın sırası Yuna-
nistan'ageldiğinde milenyum sah-
nesine bu kez Atina'daki "Akro-
pol" çıkıyordu...
Türkiyemiz ise, işte böylesine
muazzam bir uluslararası "tarih ve
küttür gösterisine" binlerce yıllık
ve dünyada "tek" olan kültür de-
ğerleriyle katümak yerine, sadece
Taksim Mevdanı'ndaki kutlama-
lan ve bir "rock konserini" ekran-
lara yansıtmakla yetındi.
Galiba bu organizasyona "bi-
zinı" de katılmamızı sağlayanlar,
kim biür belki de "Cumhuriyet'in
75. yıh" ile "LS.2000yıhnaginne-
nin" arasındaki "tarihsel anlam
farkmı" bile pek kavTayamamış-
lardı. Ya da belki de dünyaya ken-
dimızi tarutırken, 10.000 yülık uy-
garlık birikimlerimiz yerine
"Cumhuriyet Meydanımızr gös-
tererek ne kadar "*çağdaş" (!) ve
"Babh" olduğumuzu da kanıtla-
mak istemişlerdi...
Oysa gerçekten çağdaş ve ay-
dınlanmaya dayah Batılı düşünce,
Uzakdoğu'dan Avrupa'ya kadar
hemen tüm ülkelerde geçmiş de-
ğerlerin ve kûltürel kazanımlann
2000"lere taşınarak, 3. bin yılı da
"kimlikti ve kisihkli bir yaşam-
b"buluşturmayı hedefliyordu. Bu
nedenle de milenyum kutlamala-
nnda ulusal renklen e\Tensel bi-
lince taşıyanlar beğeni kazanıyor,
biz ise bu konuda belki de "şam-
piyon" olabileceğimiz görüntüle-
ri dünyaya sunacağımız yerde,
"The Marmara"nın önündeki
ışıklı reklamlarla avunuyorduk...
Pekı, Türkiye, 31 Arahk 1999
günü bizim saatimizle 12.00'de
başlayan ve neredeyse bir tam gün
süren "dünya mflenyum kudama-
lan naklen yavm gösterisi" ıçin ts-
tanbul'dakı hangi alanı yeğlenıe-
liydi?..
Hiç kuşkusuz ve hiç tartışmasız
Sultanahmet Meydanı'nı...
Gerçi Eminönü Befcdiyesi,biraz
da "siyaset kokan" bir kararla ve
kimılerine göre de sadece Tak-
sim'deki buluşmaya alternatif ol-
ması için Sultanahmet'te de yılba-
şı kutlaması düzenlemiş, buraya
da çok sayıda vatandaş katılmıştı.
Ancak aym kutlamayı aynı yer-
de Eminönü Belediyesi'nin siyasi
yönetimi değil, Tûrldye'yi temsil
edecek şekilde, örneğin Kûkûr
Bakanuğı düzenlemeliydi. Ya da
uluslararası TV yayınına katılan
"uhısal kanaUarumz" olarak
Nilliuef
KDKUD»
SONRA 7 M£OJS
UYESIdeCHPdenAYRIL
TTJS
fflı
|CumhuriYetg
bâyâlt'nt fobü ^»o<ftr otarak sOtOOncmk
lli'tkiıuıct
ht-niiz
kanıra
\anuııadı)NÜ'nün|
İF ASIAÇIKLANDI^ ^
•M»._«H G e n W e t U m l , Komuta |f;
Konscyi toplanıyor ^5?
tnönü'nün istifa mektubunu okuyan torun Gülsün Bilgehan partiye katıldı
# Gülsün
Bilgehan Toker,
"Partide ışık
gördüm" diyerek
CHP'li oldu.
Partiyi hiziplerin
batırdığını
vurgulayan Toker,
CHP'nin seçmenin
verdiği dersi
anladığını
düşündüğünü
söyledi.
CHP'de
(Cumhu-
riyet Bürosu) - 2. Cum-
hurbaşkanı tsmet tnö-
nü'nün CHP'den "istifa
mektubu"nu 5 Kasım
1972'de Pembe Köşk'te
düzenlenen basın top-
tnönü'nün torunu Gülsün Bilgehan Toker partiye kaülma aşamasuu şöylc anlaü-
yor: "Genel Başkan btni partiye davet etti. Bu çok büyük bir etken. Ama daha ön-
ce böyle bir davet alsaydım o zaman düşünürdüm. Şimdi kabul ettim."
lantısıyla kamuoyuna duyuran
torunu Gülsün Bilgehan Toker,
"Partide ışık gördüm" diyerek
CHP'li oldu. Partiyi hiziplerin
batırdığını vurgulayan Toker,
CHP'nin seçmenin verdiği der-
si anladığını düşündüğünü söy-
ledi.
25 Arahk 1999'da CHP'ye ka-
tılan Gülsün Bilgehan Toker,
partiye ilişkin görüşlerini Cum-
huriyet'e anlattı.
• Bir siyasi partiye ük kez mi
ûye oluyorsunuz?
• Evet. Daha önce hatta, bir-
kaç dönemdir, hangi partiye oy
vereyim diye bir seçmen olarak
karar vermekte zorlandnn.
• Şimdi üye olduğunuz parti
daha önce de faaliyetlerini sür-
dûröyordu, CHP'ye oy vermek
konusunda çekinceleriniz mi
vardı?
• Yorum yapmıyorum. Bizim
ailede böyle bir gelenek var.
Kimse nereye oy verdiğini söy-
lemez. Ama en azmdan böyle bir
düşüncem ve endişem olduğu-
nu söyleyebilirim. Ama daha
sonraki dönemde CHP'nin seç-
menin kendıne verdiği dersi ni-
hayet anladığını düşünmeye baş-
ladım. Ve yeniden yapılanma-
sıyla partinin benim gibi düşü-
nen insanlar için yeniden, eski
"dedeocagV konumuna gelebil-
me ümidini hissettim. Partide,
böyle bir ışık gördüm yeniden.
Aynı zamanda benim gibi,
CHP'ye belki biraz ağır bir ders
verdiğini düşünen seçmenleri-
nin de aslmda gönülden, "Keş-
ke şu partimiz birbiriyle kavga
etmekten çıkıp ideaOerimiz için
kavga eden parti oisa da, yeni-
den isteyerek canıgönülden gidip
partimize oj' versek" diye düşün-
düklerini görmeye başlamıştun.
Böyle düşünenler için bir ilk
adırn atmak istedim. Şimdi gö-
rüyorum ki aslmda, ne kadar çok
insan gerçekten aynı şeyleri dü-
şünüyor, aym sözleri söylüyor,
birbiriyle paylaşıyormuş. Birkaç
gündür çeşiüi çevrelerden kutla-
ma telefonlan alıyorum. Aynı
düsüncede olduklarmı, ne yapa-
bileceklerini soruyorlar. Partiyi
nasıl gene eski partimiz haline
getirebüiriz, diye soruyorlar. Bi-
zim kuşağımızın, sonrakilerin,
evlerinde dedelerden kalma 6 ok
bayraklan bulunan, Ismet Paşa,
Atatürk resimleri bulunan ve
bugün hangi partiye oy verecek-
lerini bilemeyen gençler için bir
örnek ohnak istedim.
• Üye olmadan önce CHP'ye
halaynm anlatır mııgniT?
• Ben oy verecek yaşa geldi-
ğimde CHP yoktu, kapanlmıştı.
Benim bir özeüiğim de tsmet
Paşa'mn hayatının son döne-
minde, onun CHP'den istifa
mektubunu okumamdı. Ve o is-
tifa mektubunun içinde, partinin
tsmet Paşa için sakıncah olarak
görülen bir yolda ilerlediği ve bu
yüzden tsmet Paşa'mn istifa et-
tiği yazıyordu. Yani o günden
beri benim partim yoktu aslmda.
Birçok eski CHP'li gibi.
• Bir dargınhk ya da kırguüık
mı söz konusuydu?
• Hayır, bir kırgmlık yoktu.
Belki bir hayal kuıklığı vardı. A-
ma düzelmesi için bir ümit vardı.
O sırada ben öğ^enirnimi yapı-
yordum. Oy verecek yaşta değil-
dim. Öğrenimim bittikten sonra
da askeri darbe oldu. 12 Eylül
1980 darbesi... Ve zaten partim
kapatıldı. CHP olarak çok yeni
açıldı. Ama o CHP de benim par-
tim değil. O CHP, hepimizin kız-
dığı, üzülerek baktığı, birbiriyle
kavga eden CHP'ydi. Onun ar-
tık, çok fazla uzadığını; genç-yaş-
lı bütün seçmenler için bu ıstıra-
bm, acunn çok fazla uzadığını
düşünüyorum. Üstelik CHP'siz
bir parlamentonun ne kadar zayıf
ve ne kadar niteliksiz kaldığını da
görüyoruz.
• Ismet tnönü'nün istifasuu
okudunuz. Bu hem duygusal ola-
rak önemli hem de tarihsel bir
önem taşıyor. Aradan geçen bun-
ca zamandan sonra onun da ge-
nel başkanlık yapOğı partiye üye
olmak nasü bir duygu.
• Çok özel. O yüzden belki bir
başka partiye üye ohnak aklım-
dan geçmedi. Ilkelerini ve yöne-
timini desteklemediğim bir
CHP'ye oy vermeye gönlüm el-
vermedi. Ama şimdi CHP seç-
menin verdiği dersi aldı diye dü-
şünüyorum. Umanm, kişisel ne-
denlerle değil, ilkeleri için kav-
ga eden bir parti konumuna ge-
lir. CHP'yi yeniden yapılanmak
için gayret içinde görüyorum.
Benim gibi düşünen ve şu ana
kadar herhangi bir partiye üye
olmayan yurttaşlann, gençlerin
ve kadınlann bu partiyi elbirli-
ğiyle yeniden kurması için bir
ışuc belirdiğini umuyorum.
• Bu ışığı görünce, siz kendi-
niz mi partiye üye olmak için ka-
rar alduuz, yoksa size davet mi
geldi?
• Genel Başkan beni partiye
davet etti. Bu çok büyük bir et-
ken. Ama daha önce böyle bir
davet alsaydım o zaman düşü-
nürdüm. Şimdi kabul ettim.
• 18 Nisan seçimJerinden bu
yana CHP'de çok önemli deği-
şiklikler oldu. Tüm bu süreçte
yaşananları nasıl değerlendiri-
yorsunuz?
• Gelinen nokta tabii ki yeter-
li değil. Parti yeniden yapılan-
maya başladı sadece. Ama bu
gelişmeleri olumlu değerlendiri-
yorum. Ama bu ışık ortaya çıkar
çıkmaz, yeniden bazı güçlerin
kulislerde, çeşitli yöntemlerle bu
görünmeye başlayan
ümidi yıkmaya başladık-
lanru görüyorum üzüle-
rek. Ama ümit ediyorum
ki biz başanh olacağız.
Biz derken CHP kökenh
olup da bir siyasi parti
çarkına bugüne kadar
girmemiş, susmuş ama
hep üzülmüş olan seç-
men kitlesini kastediyo-
rum.
• CHP.seçimyenflgisi-
nin nedenlerini irdelediği
bir çahşma yapn. Barajın
altmda kalmasuun çeşitli
nedenleri sayüıyor. Sizce
CHP neden barajın altm-
da kaldı?
• Partinin hazırladığı
çahşma son derece olum-
lu. Yalnız bu çalışmanın,
parti dayanışmasını aşa-
cak şekilde, çeşitli hiziplerin si-
lahı olarak kullandması son de-
rece yanlış. Benim ve benim gi-
bilerin istemediği, ürktüğü, çe-
kindiği de bu zaten. Bu yüzden
oy vermemiştik. Bu başka türlü
nasıl anlatılu" ki? Siyasi partiler
için tek bir gösterge vardır, o da
halkın oyu. Ve halk, son seçim-
lerde bu yönetimi beğenmediği-
ni, birçoğu da içi kan ağlayarak,
oy venneyerek gösterdi. Bundan
daha belirgin bir gösterge ola-
maz. Bunun üzerinde rapor yaz-
sanız ne olur, yazmasamz ne
olur. Bunu sokaktaki insan ko-
nuşuyor. Bunu benim çocukla-
nm bile biliyor, CHP'nin neden
battığını... CHP hiziplerden bat-
tı. Kişi partisi haline gehnişti.
• tnönü ailesinin CHP'ye üye
olmaya hazırlanan başka üyele-
ri varmı?
• Var tabii; benden daha kü-
çükler var, kardeşlerim var. Her
yaşta hazır.
• Türkiye'deki son siyasi ge-
lişmeler hakkındaki görüşlerini-
zi anlaor nusuuz?
• Daha önce de belirttigim gi-
bi, ben siyasete 25 Arahk 1999
günü girdim. Bu konuda sadece
bir yurttaş ve seçmen olarak de-
ğerlendirme yapabilirim. Gerek
ekonomik, gerek siyasal alanlar-
da çok kritik bir dönem yaşıyo-
ruz. Çoğu zaman parlamento ye-
ni kuşaklarm çok gerisinde ka-
lıyor. Kurtuluş Savaşı'm kaza-
nan ve Cumhuriyet'i kuran 40
yaşın altındaki kuşaktı. tsmet
Inönü Genelkurmay Başkam ol-
duğu zaman 36 yaşındaydı.
Yurttaşlar, Meclis'e niteliksiz
insanlar giriyor diye şikâyet edi-
yorlar sürekli ama yalnızca şi-
kâyet ediyorlar. O çarkı kırma-
nın en iyi yolu bir şeyler yap-
mak. CHP'nin şu anda bunu
yapmaya çalıştığını umuyorum.
"NTV" ve "CNN Türk"ü yöne-
tenler bunu akıl edip, hem tarihsel
geçmişimizin böylesi bir gecede
siyasi sömürü aracı haüne getirü-
mesine engel ohnalıydüar hem de
dûnyanın karşısına en büyük ve
"raidpsiz" zenginliğimizle çıkma-
mızı sağlamalıydılar...
Taksim yerine Sultanahmet'in
yeğlenmesiyle l.S. 2000'e "hangi
degerlerle" gireceğimizi şöyle bir
düşünün. (Nitekım arkadaşlanmız
tpekve Oral Çahşlar da, dostlany-
la birlikte o gece Sultanahmet'te
tarihi izleyerek 3. binyıla yürüme-
nin tanımlanması bÛe olanaksız
duygulannı yaşamış oknaktan
müthiş mutlular... Onlan kutluyo-
rum.)
On binlerce ve belki de yüz bin-
lerce insan, ilk yapıldığı yıl olan
LS. 190'lardan bu yana, neredeyse
2000 yıldır dünyadaki ender tari-
hi kent alanını oluşturan Hippod-
rom'da toplanacaktı. TV kamera-
lan kuzeye doğru döndüğünde,
"LS. 1. binyıhn" tanığı, muhteşem
Ayasofva'y ı milyarlarca insanla ta-
nıştıracak; güneye döndüklerinde
ise bu kez de t.S. 2. binyüın tanı-
ğı, görkemli Sultanahmet Cami-
si'ni bir anda aynı dünyalılara ulaş-
tıracaklardı...
Hele şu ünlü "Mfflton" ta-
şı!.. Tarihin derinliklerinde-
ki, o "yeryüzünûn merkezi"
sayıldığı çağlara ait efsane-
leri 3. binyılın eşiğinde ye-
niden insanlığa anımsattı-
gında, havai fışeklerden çok
daha parlak bir ışık seli kö-
relmiş bilinçleri de aydınlat-
mayacak mıydı?..
İşte bu "evrensdniirasb''
kucaklaşacak insanlann
coşkulan ekranda yer alu--
ken, örneğin bir Efes, bir
Bergama,bır Ani,bir Prien-
ne ya da .\ntakyu, Mardin,
Hasankeyf, Çatalhöyük,
Safranbolu, Sumeta, Mugla,
Side, Konys», Baron, Amas-
ya ve daha nice antık ve ta-
rihsel yerleşmelerimizden
kısa göriintülerin de art arda
yansıbldığı ekranı düşledi-
ğimizde, ne denli önemli ve
bir daha ele geçmeyecek bü-
yük bir fırsatı kaçırdığırruzı
hemen fark edeceksiniz...
Ne diyelim?.. Umanz
2000 yıh artık bizde de "t»-
rih Nhıci" denen şu uygar-
lık güvencesinin anınmsan-
dığı yıl olur. Yine umanz,
"asıl miknvum" kutlaması
21. yüzyıla gerçek giriş gü-
nü, yani 31 Arahk 2000 ge-
cesi yapılır da, bu kez artık
dünyadaki eşsiz yerimizi ki-
şiliksiz şovlarla değil, bize
özgü degerlerimizle almayı
beceririz... - •'"" -
UOUD Başkanı
'Üniversüeler
kan
haybediyor'
tstanbul Haber Servisi-
Araştırma görevliliğinin,
öğretim elemanlannm geür
düzeylerinin enflasyon kar-
şısında aşınması ve öğretim
elemanlan için alternatif
oluşturabilecek iş alanlan-
na göre gerilemesi sonucu,
başanh mezunlar için çekı-
ci olmaktan çıktığı behrtil-
di. Maaşlann yetersizhğinin
sadece bir meslek grubunu
etkilemediği, Türkiye'nin
ekonomik ve sosyal gehş-
mesinı frenleyen, ertelene-
meyecek bir problem oldu-
ğu vurgulandı.
Üniversite Öğretim Üye-
leri Denıeği (ÜÖÜD) Baş-
kanı Prof. Dr. Kadir Ergra,
yaptığı yazılı açıklamada,
üniversitelere aynlan kayna-
ğın ve öğretim elemanlan-
nın maaşlannın yetersiz ol-
duğunu ifade ederek soru-
nun her yıl ağırlaşüğını kay-
detti. Maaşlann yetersizhği-
nin sadece bir meslek gru-
bunu değil, toplumu da ilgi-
lendiren yönü olduğuna de-
ğinen Prof. Dr. Ergin, "Bu
dunımüniversitelerimiziza-
yn* düşürerek. bu knromb-
nn verdiği eğhim ve araşbr-
ma faaüyederini büyük öl-
çüde suurlayan, dolayısıyia
öğrencilerideerküeyen, Tür-
krye'nin ekonomik ve sosyal
geüşmesini frenleyen ciddi
bir proMemdir" dedi.
Küreselleşme ve hızlı
teknolojik değişimin üni-
versitelerin önemini gjttikçe
arttırdığını anlatan Erdin,
son yıllarda öğretim ele-
manlannın gelir düzeyleri-
nin hem enflasyon karşısın-
da aşındığını ve satın alma
gücü olarak duştüğünü, hem
de öğretim elemanlan için
alternatif oluşturabilecek iş
alanlanna göre gerilediğine
dikkatçektı.
ORHAN BtRGtT
İndin - Bindir YöntemL
Dün öğleyin gelen bir haber, Hoca Nasrettin'in bir
kez daha hayırla anılmasına yol açtı.
TEDAŞ'ın 3 Ocak günü, üstelik yeni yılın ilk günün-
den geçerii olmak üzere elektrik ücretlerine yaptığı
yüzde 5 oranındaki zam, Başbakan'ın Enerji ve Ta-
bii KaynakJar Bakanlığı'na verdiği talimat sonunda
yüzde 2.1'e çekilmişti.
Yani hükümet, iki gün önce hem sanayi sektörü-
ne, hem de çok büyük bir tüketici kitlesine Nasret-
tin Hoca'nın o ünlü anektodunda olduğu gibi eşeği
kaybettirmiş, bir gün sonra da kimi eksiklikleri ile bu-
lunduğu haberini vermiş oluyordu.
Ekonomimizi yönetenler, 2000 yılına kamuda ve
özel sektöfde her altı ayda bir yapılması doğal sayı-
lan ücret ayartamalannın, enflasyon hedefine uygun
ölçüler içinde yürurlüğe sokulacağını söylediler.
Enflasyonu dondurma pahasına, yeni yılın ilk ya-
nsında yüzde 15-20'lik bir artışı sindirmeye çalışan-
lar, ocak ayının daha ilk haftası tamamlanmadan kar-
şılaştıklan fiyat artışlan karşısında şaşırmakta haklı-
dırlar.
Gerçi, iş dünyası hükümetin enflasyonla savaş ko-
nusunda verdiği sözleri bir güvence olarak gördü-
ğünü saklamıyor ve bu nedenle de faizlerdeki düşü-
şün süreceğine olan inancını koruyor. Ama öte yan-
dan geçen yılı yüzde 57'lik bir skorla tamamlayaca-
ğını bildiren hükümet, tüketici fiyatlarında yüzde
68.8'lik bir artışla karşi karşıya kaiıyor.
Dün Başabakan'ın TEDAŞ'a yaptığı müdahale, bir
ölçüde bu psikolojik çarpıklığı gidermeyi amaçlamış
olabilir. Ama o amacın yani sıra, kamuoyunda, yö-
netenlerin hiç istemediği bir başka görüntüye de y-
ol açacak ve "Demek ki elektrik ücretleriyüzde 5 de-
ğil, 2.1 'lik bir artışla da idare edebilecekmiş" deni-
lecektir.
Başkentte olup bitenleri öğrenmek amacıyla kısa
bir telefon görüşmesi yaptığım bir meslektaşım da
benzer birfıyat karmaşasının Ankara'da iki ayrı "bü-
yük market"imizde kendisini gösterdiğini anlatıyor-
du.
Marketlerden birincisi hepimizin tanıdığı ve sade-
ce başkentte değil, Istanbul'da, Anadolu'nun çeşit-
li kentlerinde zincir mağazalan bulunan Migros. Öte-
kisi ise IsJami sermayenin egemen olduğu Yımpaş.
Belki de yeni başlamanın getirdiği rekabet koşul-
lan içerisinde daha az kârla yetinmek amacıyla bu
ikinci grubun sattığı aynı türden mallarda, ötekisine
göre farklı etiketleroldugunu saptamış Ankaralı mes-
lektaşım; "Temizleme tozu ise ikisi de aynı firmanın
ürünû. Birçok mal için de aynı şeyleri söyleyebilirim.
Ama şayet rekabet için de olsa ötekisi zarar etme-
den işi sürdürebiliyorsa, niçin berikisi farklı fıyatta ıs-
rar ediyor?" diyordu.
Enflasyonun bu yılın birkaç ayı içinde yükselebi-
leceğini, ama daha sonra aşağılara ineceğinden
emin oldugunu söyleyerek, faizlerdeki düşüşün sü-
receğine inandığınt ortaya koyuyor Başbakan. Ama
bunlan söylerken, tüm önlemlerin sadece kamu ke-
simince alınması ile yetinilmemesini, özel sektörün
de kendi üzerine düşeni yapması gerektiğini ekleme-
yi ihmal etmiyor.
"Bütün toplum kesimlerinin enflasyonu aşağıya
indirme girişimine katkıda bulunmalan gerekir. Hem
pazarekonomisini benimseyip hem de herşeyi dev-
letten beklemek haksızlık olur" sözlerinin sahibi olan
Başbakan, herhalde ücretlilerin ve emeklilerin ken-
dilerine düşen katkıyı nasıl bir özveri ile yaptığım bi-
liyor.
Ücretleri donduran hükümetin, zamlar için de bir
yandan kendi üzerine düşeni yapması gerekiyor. TE-
DAŞ yönetiminin son karannı düzelttiren Ecevrt'in,
bu yönetimin başındakilere elektrik gibi yaşamsal
önemi olan bir tüketim malındaki fiyat ayarlamasını
hangi verilerle yaptığım sorması için Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı'na talimat vermesi gerekmiyor
mu?
Faks:0212 677 07 62
E-Mail: orhan.birgrt@do.nettr
SÜLEYMAN ÇELEBt
^Sosyal devlet
flkelerine sırt
çevrüiyor'
tstanbulHaber Servisi-
DtSK'ebağhTekstütşçi-
leri Sendikası Genel Baş-
kam Süleyman Çelebi,
sosyal devlet ilkesini be-
nimsemiş çağdaş üUcele-
rin, çahşanlann yaşam
standardını yükseltirken
bizimkilerin buna sırt çe-
virdiğini behrtti. Çelebi,
belirlenen asgari ücretle
umutlannın yara aldığını
vurguladı.
Süleyman Çelebi, yeni
yılda çahşma yaşamına
ilişkin beklentilerine iliş-
kin yaptığı yazılı açıkla-
mada, sendikacılar olarak
yeni yüzyıhn yeni bir dö-
nemin başlangıcı oLması
ve çahşma yaşamına iliş-
kin kararlann mannk ku-
rallannın belirlediği bir
platformda yeniden de-
ğerlendirihnesi arayışı
içüıdeyken, Asgari Ücret
Tespit Komisyonu'nun
behrledıği miktann sefa-
let içinde yaşamayı dayat-
tığını ifade etti.Çahşma
ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanhğı'nın sendikaya üye
olan işçilerin iş akıtlennın
feshini önleyen yasa tasla-
ğının hazır oldugunu
açıkladığmı anımsatan
Çelebi, taslağın önceki
hükümetler dönemindeki
akıbetine uğramamasını
ve sonuçlandmhtıasını di-
lediklerini belirtti. Bu tas-
lağm yani sıra kayıtdışı
çalıştınlan işçilerin yasal
çerçeveye alınmasının zo-
runluluk olması gerekti-
ğini kaydeden Çelebi,
"Çünkü sosyal devtet ilke-
sine uymayan ve kişilerin
çahşma hakkuu elinden
alan yasalann varhğı, ça-
hşma banşuu etidh'yen
faktörlerdir. Bu yeni sü-
reçte ohunsuz uygulama-
lardaki kaynağm yasalar-
dan ayıklanarak hayata
geçirümesi olumlu bir ge-
nşrne olacaktu-" dedi.
DtSK Yönetim Kuru-
lu'nca, temsilciler mecli-
si toplantılan ışığında
oluşturulan 2000 yılı
programı bugün Genel
Başkan Vahdettin Kara-
bay tarafindan açıklana-
cak. DlSK'inMerter'deki
genel merkez binasmrn
depremden zarar görmesi
nedeniyle açıklama, Şiş-
li'deki Bank-Sen binasm-
da yapılacak.
Türk Harb-tş Sendika-
sı Merkez Yönetim Kuru-
lu'nca yapılan yazıh açık-
lamada da asgari ücretliye
reva görülen "sefalet" üc-
retinin yeni bin yılın Tür-
kiyesi'nde de emeğin aluı
terinin hıçbir değerinin
olmadığıru gösterdiği be-
lirtildi. Asgari ücretin he-
deflenen değil, mevcut
enflasyon oranı üzerinden
ve 4 kışilık aile baz alma-
rakhesaplanması gerekti-
ği vurgulanan açıklanıa-
da, asgari ücretin bir an
önce vergi kapsamından
çıkanhnası istendi.