Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 OCAK 2000 ÇARŞAMBi
O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R otay.gorus@cumhuriyet.com.tr
AB'ye Girerken ve 2000'ler
Prof. Dr. Türkan SAYLAN
Genel Başkanı
• • lkemız, AB harflenyle,
U
uzun ınce bır yola gırdı
Toplumumuzun hemen
hemen her kesımı, bazı
çekıncelen ortaya koya-
rak da olsa, bu adımı
olumlu buluyor ya da oyle görûnmenın
gereklıhğını düşunerek, takıyye de ol-
sa olumluyor
Cumhunyetımızın 76 ve takvımınu-
zın 2000 yilına gırdığımız şu gunlerde
ve önumuze açılan yenı yıllarda, yalnız-
ca AB'yı duşunerek değıl, sorumluluk
duygusu ve bılıncı taşıyan yurttaşlann
ödevı olduğu ıçın, Türkıyemızın çağ-
daş ve uygar dünyada Mustafa Kemal
Atatürk'un bıze kapısını açtığı erdem-
lılık ve ükelılıkle hak etOğı yen alabıl-
mesı, bın bır çarpık goruntu ve eylem-
ie yıtmlmış onurunu, saygırıbğını, temel
değerlennı, gerçek kımlık ve benlıguu
kazanması ıçın vargucumuzle çalışmak
zorundayız
Evet, onûmuzde, devleün, hukumet-
lenn, parlamentonun, partılenn, yerel
yonetımlenn, ordumuzun, unıversıte-
İenıruzın, sıvıJ topium orgütlennın, hal-
kımızla el ele vererek, sozun ozû, hıç-
bır kesımı yok saymadan ve asla zaman
yıtırmeden yapılması gereken çok ama
çok onemlı atılırrüar var Adeta, bır se-
ferberhk havası ve coşkusuyla, ortak
paydada bırleşerek, sevgılı A. Taner Kıj-
bk'nın dedjğı gıbı, farkhlıklan değıl, ben-
zerlıklen kurumsallaştırabıhrsek, her
kesım ıçın "olmazsa olmaz"lan hayata
geçırebılır, sonra da hep bırlıkte koru-
yabılırsek, ılenye umutla bakmayı ve
gelecek kuşaklara, laf değıl somut çö-
zumler uretebümenın doyumunu ve mut-
luluğunu paylaşabılınz
Ne acıdır kı, ulkenuzde, ıster ıktıdar-
da ıster muhalefette olsun, sıyaset ya-
pan, seçılrruş temsılcılere guven çoğun-
İukla yok olmuş, daha doğnısu, kendı
tutumları sonucu, yok edılmıştır
TBMM'nın çalışmasını TV'den ızle-
mek, bu kanıya ulaşmarun somut yolu-
dur Bırbınyle sovuşen ve dövuşeo, ya
da gorevını yok sayıp yok olmayı yeğ-
leyen parlamenterlenmıze saygı ve gû-
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı
venı yenıden kazanmamız, yalnızca on-
lann elındedır ve her şeyden önce bu-
nu sağlamalan gerekmektedır 21 yuz-
yılın eşığınde, halk olarak, bıa yurtıçı
ve yurtdışında, her türiü devlet gorevm-
de, atamalarda, parasal ışlerde, yasama
aşamasında, özetle, karar mekanızma-
lannda ve muhalefette temsıl edenle-
nn, halka ve kendılenne, yaptıklan ışe
saygı, ılgı ve sorumluluk gerekmekte
ve beklenmektedır
Din-inanç ticareti ve sömürösünden
vazgeçilmehdir:
Siyaset, ülkenin daha iyiye gttmesi,
yurttaşlann daha iyi yaşaması, sağfakh
ve mutlu olması ıçın projeler ûretme sa-
natıdır. Sıyasal partıler, bu amaca ve
ana hedefe yonelıîc ama bırbınnden fark-
lı yontemler onererek, taraftar ve oy top-
larlar Bunun ıçın de bılgı ve filar sa-
hıbı olmaya, üruversıtelerde ya da dığer
büımsel kururnlarda üreülen teonk ve
pratık çozümlen değerlendmneye, tar-
tışmaya, ûlke gerçeklenne uyarlamaya
ve kendı polıtıkalannı bu bıümsel ven-
ler üzenne oturtmaya zonınludurlar
Ne yazık kı, ulkemızm ılk demokra-
sı denemelen olan Terakkıperver Cum-
hunyet Fırkası ve Serbest Cumhunyet
Fırkası 'yla başlayan ve ardından gelen-
lerce yınelenen şekılde, yenı partılenn
uretebıldıklen tek somut proje, "din ve
inanç sömürüsü" olmuştur Demokrat
Partı'nın ılk eylemınnı' 'ezanı yeniden
Arapçaya döndürmek" olduğunu ve ar-
dından günûmûze dek getınlen, "din ve
devlet işlerinı iç içe sokmak", "eğitim
birüğinı yok etme", "Diyanet'i Sünni-
lerin tekeünde bir KİT'e dönüştûrme",
"tarikatlar ve şeyhlerle kol kola olma",
"havaalanlannda ıhramlaıia hac şov-
lan", "tarikat şeyhkriyiedevletin zirve-
sinde iftar gösterüeri" gıbı eylemlerle
"inanç sömürüsü" gunümuze dek do-
ruklara vardırılmıştır
21 yuzyılda, akıl ve bılgı çağında,
böylesıne temelsız sıyasetlenn ve sıya-
sal parttlenn, ne geçerlılığı ne de arila-
mı olacaktır Hele hele son yıllarda, hıç
ama hıçbtrgerçek ve somutçozumûn ure-
tılemedığı artık ıyıce kanıtlanmış olan
"din ve inanç sömürüsö" oncûlennın
ve ızleyıcılennın, bundan böyle kendı-
lenne daha akılcı, ınsanlann sorunlan-
na somut çözümler getıncı projeler uret-
mek ve halkın karşısına, bu gerçekçı
önenlerle çıkmak zorunda olduklan
açıktır
Eğitim sistemnniz,ödünsüzce çağdaş-
laşmah ve aydınlanma her fcesime ııla-
şabümefidir:
Cumhunyetımızm ve çağdaşlaşma
ülkümuzun temeh eğıtımdır Oysa Mıl-
lı Eğıtımımız, ıktıdar olan partılenn,
ılenye yönelık uzun enmh ve kalıcı ge-
lışmeler yenne, kendı kısır söylemlen-
nı uygulamalan, her alanda olduğu gı-
bı burada da dıncı, ırkçı kadrolaşmaya,
özelükle Turk Islam sentezmı yerleş-
tınneye gınşmelen nedenıyle buyuk
darbeler yemışür Bu acı gerçeğı, ulke-
mızın her yennde, hem devlet okullann-
da, ünıversıtelennde, hem de yeşıl ser-
mayece kurulup yoneülen,pıtrak gibı ure-
tilmış tankat okul ve yurtlannda gormek-
teyız
Bunu düzeltmek ıçın yapümaya çalı-
şınlanlar yeterlı olamamaktadır
Eğıtımdekı, her turlü çağdışılık ve
eksıklık, ulkerun tüm kesımlennın ola-
naklan ve yeteneklennı bırleştınp el ele
vennesryle yenılmeh, Mılh Eğıtımımız,
ılk, orta ve yûksek, orgün ve yaygın eğı-
ûmıyle yenıden, Cumhunyetımızın te-
mel değerlennın ve ılkelennın aydınlık
yolunda, yuzunu odunsuz çagdaşlaşma-
ya donmelıdır Ülkenin her yennde nı-
telıklı oğretmenlerle çağa uygun bır eğı-
tım ıçın seferberhk yûrûtülerek, kara
cehalet yenılmelıdır
tnsan haklanna dayah hukuk devkti
ve hukuk toplumu gerçekleşmeh'dir.
Çagdaş dunvanın parçası olmava ça-
hşan bu- Turkıye'de, gostenye katılıp
ısteklennı duyurmaya çalışan gençle-
re, emekçılere, kadınlara coplarla saldı-
ran kopeklere ısırtan, saçlanndan sü-
rükleyen, bırtarafa şıddet uygularken be-
n tarafi kollayan, ışkence ve yargısız
ınfaz yapan, rûşvet alan emnıyet gorev-
hlen artık var olmamalıdrr Güvenlık
güçlen, halkın yanında, onu gözu don-
müşlerden koruyan konumda olmalı-
dırlar
Gelışmış ulkelerde, 18 yaşına dek ço-
cuk sayüan, esırgenen ınsan yavrusu,
pankart açtı, oğretmen ıstedı, sunıt çal-
dı, herhangı bır şeyı protesto etü dıye ke-
lepçelenıp hapıslere anlmamalı, çocuk-
lar haklannı oğrenırken, buyukler de
onlara karşı sorumhıluklarını bılmelıdır-
ler
Insanlann, masumca tepkı gosterme-
lenne ızın venlmesı kadar rahatlatıcı
bır yöntem yoktur Bunu bılerek, ya-
saklann yennı anlayışa ve şıddete baş-
vurmayan göstencılen korumaya yo-
nelmehyız
Kadınlann her alanda eşıtlığı ve ka-
tılımı, artık ne bağnaz ve maço erkek-
lenn, ne de kendı bastınlmışlıklarının et-
kısınde olmalıdır Okutulmayan, çalış-
ünlmayan berdel edılıp namus cınayet-
lenne kurban venlen kadınlann yaşama-
ya çabaladığı bır ûlke olmaktan bır an
önce çıkmak, çıkanlmalıdır, Tûrkıyemız.
Gecıkmış adalet, yanlı tutum, tankat-
larla ırkçılarla ıçlı dışlılık, uluslararası
mahkemelere ulaşıldığında bıze ceza
genren durumlar, adam kayırma, holdıng
ya da marya koruma, yasalann dehnme-
sı, güçlunun haklılığı, güçsuzûn ezıl-
mışlığı, sıyasal baskı gıbı feodal kalın-
ülar, goreceb tutumlar, soylem ve eylem-
den kalkmalı, yok edılmelıdu- tnsân ya-
pısı, değışebılen, çağdaş ve laık hukuk,
herkese eşıt uygulanabıldığınde hukuk
ve adalet kesımı ınsanca koşullara ka-
vuşturulduğunda, halkın adalate guven
ve saygı duygusu yenıden gelışecek,
sıstem eskı saygınlığını ve yenı evren-
sellığmı kazanacaktır
SağhksKtemikeşmekeştenkurtulma-
bdsr.
Ülkemızde, koruyucu sağlığa önem
ve oncelık veren, dünyaca unlu bır sıs-
tem yıllar once kurulmuşken, ardından
gelen sıyasıler ve kısa sure gorev yapan
bakanlarca "reform" adı venlerek tam
karşıtı uygulamalara geçılmış, temel
sağlık hızmetlen yenne, tedavı edıcı
aşm tûkenmcı hızmetlere ağırlık kazan-
dınteıış, denge bozulmuş, adam kayır-
malarla ve hızmete sokulan polıtıkayla,
heknnlenn dengesız dağılunıyla, ozel-
leştırme gınşunlenyle sıstem yozlaştı-
nlmış, çıkmaza sokulmuştur
Yurttaşlann, surunmeden, azarlanma-
dan, küçümsenmeden sağlık hızmetı
alabıleceğı ve çalışanlann, emeklennın
karşılığını alarak gonulden hızmet ve-
rebıleceğı, kendı ıçınde banşık bu- sağ-
Uk sıstemının yürutulebılmesı ıçın her
türlu olanak vardır, ancak kalıcı karar-
lar ıçın sıyasetçılenn yanlı rutumlan or-
tadan kalkmalı, engel oluşturmamalı-
dır
Emeğin karşıhğı >erilmefa, buna kar-
şın hizmetin niteüği yûksehılmeh'dir.
Uluslararası para kuruluşlan ne der-
se desın, ülkemızde emekçı kesımın ek-
mek parası dengelenmeü ve ınsanca ya-
şama koşullan sağlanmah, tepkılen da-
yakla copla engellenmemeü, emeğe say-
gı, sıyasetçılenn bılıncıne ışlenmelıdir
Lşsızlık ıçtn, tum kesunlenn bu-lıktelı-
ğrnde projeler ve çözümler urenlmeu,
yaratılmalıdır Bır kesım "kurtanhr-
ken", halkın çoğunluğunun, enflasyona,
zamlara, ışsızhge ezdınlmesının sosyal
patlamalara yol açacağı açıktır
Çevre ve enerjı konulan. evrensel de-
ğeriere gore duzenlenmelıdır:
Ulkemıze, akıllı ulkelenn durdurdu-
ğu nukleer santrallann ve atıkJann ge-
ûnlmesı, Boğaz'a kopru, ormanlan yok
etme gıbı bılımsellığe aykın yanlışhk-
lann gerçekleştınlmesı ıçın baskı ve lo-
bıcılık yapılmamalı, halkın gozunun ıçı-
ne baka baka, ılende ulkeyı, doğasıyla,
ınsanıyla buyuk sıkıntılara sokabılecek
sonuçlan açık olan bu konular derhal sı-
yasal gundemden çekılmeh, yenne ye-
nı ve çağdaş çozumler uretılrnelıdır
Soouç olarak, yeni bin yıhn başında,
çağdaşlaşmayı sOrdürme ve dolayısryla
da kendümzı A\rupab safyma yolunda ka-
rar vermişsek,önce kendhnizigözden ge-
çirmeiL,özeleştirimizi yapmah,sonra da
bu gune dek yapageldiğımiz yanbşhk-
lardan annmah, vola, bOimin ve somut
gerçekkrin tşığında yeni vesağlam adınv
laria, yeni bir solukla ve çağdaşlaşmayı
başarma ûlküsu\le başlamabyız.
Bu guzel ülkede, bu guzel ınsanlaıia
el ele, yürek yüreğe vererek, kara ceha-
leti, şiddeti, boş inançlan ve her tûrlü
adaletsizfiği yenebinnz: ûlkemizi, Mus-
tafa Kemal Atatürk'ün düşlediği ıcve dış
banşı sağlamış çağdaş, laık, demokratik
sosyal bir hukuk toplumu haline getire-
biUriz, çûnkû ulusca bunu hak ediyo-
ruz.
ARADABÎR
Dr. ASLIAKTA^
Almanya Denilince...
Almanya denilince aklıma ne mı gelryor? llkın
sevdıklenm.. sonra sevdığım kent, uç kez gıttığım
Berlın gelıyor aklıma Sonra gurbetçı Turk ışçılen ge-
lıyor Beyın ve beden ışçılen
Turkıye'de Almancı, Almanya'da yabancı olan
yurdumun ınsanlan gelıyor aklıma
1
Metroda gordu-
ğum bakişlanyla hıç de hoş bır elektnk vermeyen
L kırmızı bağcıklı neonazıler..
Sonra Kreuzberg'de "Bacım saat kaç" dıyen bır
Turk'un, acaba burası Istanbul mu dıye duşünme-
me neden olan sorusu gelıyor aklıma!
Metrodan ındığımde hanka bır keman sesının
peşınden gıttığım an gelıyor'
Sonra ogrenıyorum kı bır konservatuvar oğren-
cısı alıştırma yaparken para da kazanabıiıyor* Çok
hoşuma gıdıyor doğrusu
1
Sonra Almanya denilince "Alman usulü* sözuve
bu sozun altındayatan bıreyseJlık gelıyor aklıma Da-
kıkası ve sanıyesıyle gelen bır otobus, saat gıbı ış-
leyen bır duzen Ve daha pek çok şey
1
Antalya'da gorduğum Alman tunstler gelıyor ak-
lıma Acıl'de nobet tutfuğum bır gece hastaneye ge-
len Alman çıftı anımsıyorum
1
Sabaha karşı yaşlı
adamın odasına gıdıp, "Eşınız şoku atlattı" dedı-
ğımde bana ve hemşıreye sanlarak nasıl ağladığı
gelıyor. Sonra sevecen, sıcak bır dost olan Paul ve
eşı...
En onemlısı hayran olduğum Friedrich. W. Ni-
etzsche! Ve pek çok şaır, yazar, duşun adamı,
Goethe, Hegel, Kafka, Herman Hesse, Bertolt
Brecht ve oburien gelıyor aklıma
Muzık dunyasına ımzasını atmış bestecıler, mu-
ZJsyenler gelıyor
Sonra unıversıtenın karşısındakı o tanhı kafede
ıçtığım hafif bır ıçkı, bırden gulumsuyorum Ora-
da olmak şu an hoş olabılırdı dıye duşunuyorum!
Her ne kadar duvarlar yıkılmışsa da gn ve soğuk
bınalann rengının değışmesı ıçın daha ne kadar za-
man gerektığı gelıyor aklıma1
Sonra son gıttığım film gelıyor Hanı Oscar kaza-
nan "Hayat Güzeldır"filmı'Fılmden çıkışta gulum-
serken huzunlenen ruh halım gelıyor Sonra Hröer'ı
duşunuyorum Yaptıtdannı
1
Tuylenm urpenyor
1
Gorduğum yapay goller ve buyuk parklar, kuçük
bır su parçasının ve yeşılın ne çok onemsenmesı
gerektığını getınyor aklıma
1
Sonra metroda gorduğum asık suratlı ınsanlari
Acaba hep mı boyleler dıye duşunuyorum'
Sonra metroya bınen, ayakta zor duran genç bır
adam gelıyor aklıma, elınde bır dergı bır şeyler sat-
maya çalışıyor1
llkın anlayamıyorum . sonra yuzu-
ne bakınca, morarmış goz altlan, tıtreyen ellen bır
şeylere ıhtryacı olduğu sınyalını venyor bana! San-
kı devlet elıyle venlen metadon benzen bır dergı alı-
yorum
1
Işte tum bunlar gelıyor aklıma..
Duraklarda, otobuslerde, metroda kıtap okuyan
ınsanlar çok hoşuma gıdıyor!
Gn, boğucu, sureklı yağmuryağan çok soğuk kış
gunlen..
Sonra hayatımda gorduğum en guzel sonbahar
renklenyle Beriın'e âşık oluyorum. Bır sure burada
yaşayabılınm dıye duşunuyorum
Ben doktorum, din, dıl ve ırk ayırt etmeksızın
mesleğımı yapacağıma ant ıçtım
Alman denilince ıçtığım ant ve tum dunyalılar ge-
lıyor aklıma, tum dunya ınsanlannı ne çok sevdığım
gelıyor!.
Laiklik ve Demokrasi Üzerine Görüşler
Yrd.Doç.Dr. Sııltan TAHMAZOĞLU ÜZELTÜRK
F
ransız Kültur Merkezı'nde 25-26
Kasım 1999 tanhınde yapılan "LJH
fldikveDemokrasi''konulu kolok-
yuma yedı Fransız, altı Tûrk, bır
TunusJu ve bu- Japon bılım adamı
bıldın sunarak katılmışlar ve laık-
lığın tanhsel gelışımı ve temellen, laıklık ıle din
ve vıcdan ozgürluğu bağlandsı, laıklık, Cumhu-
nyet ve demokrasi, laıklık ve ınsan haklan, la-
ıklık ve anayasa-Anayasa Mahkemesı gıbı ko-
nularda Tûrk ve Fransız yaklaşımı degerlendı-
nlmış ve bu karşılaşnrmalar Tunus ve Japonya
örneklen ıle renklenduilmıştır
Kolokyumda Fransız bılım adamlanna ağır-
lıklı olarak yer venlmışnr Bunun nedenını, Fran-
sız Anayasa ve Idare Hukuku'nun Türk huku-
kuna bırçok alanda kaynakük etmesınde ara-
mak gerekır Prof Dr Bûlent Tanör'ûn de bıl-
dınsının başında belırttığı gıbı ıkı devlet arasın-
dabu alanda benzerlıkler vardır Her ıkı ûlke de
devnm ülkelendır, 1982 Anayasası, V Cumhu-
nyet Fransız Anayasasfndanetkılenmıştır Tûrk
ıdare sıstemı Fransız sıstenune benzemektedır
ve özelhkle Fransa'da 1905'e kadar uygulanan
laıklık anlayışı Türk laıklık anlayışına oldukça
yakmdır
Bu durumda laıklığe özgülenen bır kolok-
yumda ağırlıklı olarak Fransız bılım adamlan-
na yer vennek, onlann büımsel ve prank dene-
yunlennden yararlanmak oldukça sağlıklı bır
mantığa dayarunaktadır
Toplannnın ılk oturumunda Tanör'ûn yaptığı
şu saptama onemlıdır Eğer laıklık dının devlet
ışlenne kanşmaması ıse, Türkıye bunu başarmış-
•r Laıklığın ıkıncı boyutu devletın din ışlenne
kanşmaması ıse, Turkıye bunu benımsememış-
ür Fransauygulamasuuongörmüştûr 1905'eka-
dar bu tür bır laıklık benımsenmemıştır Laıklı-
ğın uçüncu boyutu din ve vıcdan ozgûrlüğu ıse,
Türkıye bunu da benımsemıştır Islamnı yenıden
bıreyselleşmesı halınde de Turk laıklığı farklı-
laşacaktır Tanor aynca, dnı ısusmannın yenıden
TCK'de yer alması gerektığını belırtmektedır
Tanör, laıkçüığı, laıklık oğreusı (doktnnı) ola-
rak tanımlarken, Semttı Vaner, laıkçılığı muca-
delecı bır ılke olarak gormektedır
Pans Ünrversıtesı Hukuk Fakültesı'nden Prof
Dr Morange ıse, Fransız laıklığını eleştırmış ve
mukemmel olmadığını vurgulamıştır Fransa'da
laık devletın hak etüğı bazı övguler olduğunu,
ancak devletın bu alanda "çokfazla tarafsız" ol-
masından ve sadece bazı azmhk cemaatlen ıle
ıyı üışkıler ıçuıe gmp öburiennı ıhmal etmesuı-
den kaynaklanan sakincalann varhğına dıkkat çek-
mektedır Fransız Danıştay üv esı JJvI. Bolorge>,
"tûrban" konusundakı eğılımı şu şekılde ozet-
lemıştu- Fransız Danıştayı'na göre okullarda
başörtusu takılması kendılığınden laıklığe aykı-
n değıldn- Eğer başörtüsü açıkça dnı yayılma-
cılığı nıtelığı kazanmış ya da dınsel sembolûn
kullanılması okullarda "kamu düzenuu" bozu-
yorsa laıklığe aykın bır durum soz konusudur
Devlet, dınlerden bınnuı tek başına kamu ala-
nını ışgal etmesını dışlamıştır
Bu- Islam ulkesının Mûsluman bılun adamı
Prof Dr N.Baccouche'un "Türkrve'delaikliğin
devamı için dua edfvorum" sozlen oldukça ıl-
gınçtır
Doç Dr YıhnazAUefendioğnııse, 1982 Ana-
yasası'nda Dıyanet Işlen BaşkanlığYnın "bötün-
lefmeyi" amaç edınmesıne yer venldığını belır-
terek, "Din temetinde bütünleşroe sağlanabihr
mi?" sorusunu sormuştur tkmcı gun Prof Dr
Degnergue laık etık kavramını laıklığuı sert çe-
kırdeğınden hareketle beşen ve toplumsal bu-te-
melde evTensel ılkelere oturttuğu tebhğını,
tt
L»-
iklik demokratik değerlere karşı çüahnasnu ici-
ne alabır mi?" sorusu ıle bıürmıştır
Toplantının ıkıncı gunûnde konuşan Prof Dr
loanna Kuçuradi laıklık ve ınsan haklan bağ-
lantısı kurmuş, laık devletı, teşkılatlanması ya-
pthrken, hukuku oluşturulurken ve ışletılırken
herhangı bu- dının dünya gorüşune, ılke ve ku-
rallanna uyup uyulmadığına bakılmayan devlet
olarak tanımlamış, bu- devletın teşkılatlanması-
nı, hukukunun oluşturulmasını ve ışletümesını
neym belırlemesının uygun olacağı sorusunu
ıse, ınsanlığrn o konuda ulaştığı anlayışa uygun
hale geürmek anlammda sekülanzasyon-çağ-
daşlaştırma tenmı ıle cevaplandırmıştır Bu du-
rumda laıklık, bır devletın teşkılatlanmasını ve
ışleyışını nelenn beln-lememesı gerektığını, se-
külânzm ıse, nelenn belırlemesı gerektığını söy-
leyen, ayru fıknn bırbınnı tamamlayan ıkı yü-
zü olmakta ve laıklığuı, kurumlan çağdaşlaştır-
mamn önkoşulu olduğu ve laıklık olmadan çağ-
daşlaşma olamayacağını belırlemektedır Bura-
dan hareketle Kuçuradi, laıkhğın, çağdaş dev-
lenn, ınsan haklanna dayanan devletın onsuz
olamayacağı bu- ülke olduğu sonucuna vannak-
tadır
Yüklu bu-program ve ızleyıcılenn çok duyar-
b olduğu, yoğun sorular sormak ıstedığı bu- or-
tamda anında (sımultane) çevınlerden dolayı ız-
lencenın (programın) sarkmasma ızın venlme-
mesı gıbı teknık bır nedenden dolayı herkesın
soru sonnasına olanak tanınamaması, kolokyu-
mun aksayan başlıca yonü ohnuştur Belkı de bu
olumsuzluk, toplantıyı duzenleyen Prof Dr Ka-
boğru'mı son konuşmacı olarak bıldın sunma ye-
nne degerlendırme vapmaya >oneltmıştır De-
ğerlendırmesınde, Turkıye'de laıklık- ınsan hak-
lan ve demokrasi ılışkısının Fransa'dakıne go-
re kendme ozgu yonlennı vurgulayan Kaboğlu,
bunun ıçm de oncelıkle hukukun uyulması zo-
runlu kurallar olduğunun herkesçe kabul edıl-
mesı gerektığını vurgulamıştır
Örneğın, laıklıkle bağdaşmayan eylemlere
karşı, sadece ozgurlukler teknığı ıle çozum bul-
manın güç olduğunu belırten Kaboğlu'na göre,
demokrasi açısından sıyasal oğeler de kullanıl-
malıdır Bunun ıçm de oncelıkle hukukun her-
kes ıçın uyulması zorunlu kurallar olduğunu ka-
bul etmek gerekır
Bu nedenle yapılan eleşnnlere (1) karşıhk ıkı
soru sonılabılır tlkı, bıze bızden başka dost
yoktur mantığı ıle, Avnıpa de\ letlennden gelen
demokrasi, ınsan haklan ve laıklık konusunda-
kı eleşnnler karşısında, Turkıye'run ıçışlenne ka-
nşıyorlar dı>e tepkı gostermek \ e "daha dûn Ana-
dohı'da egemenJik kurmaya çakşryorlardı" yak-
laşımı ıle bu eleşnnlen değerlendumek ne ka-
dar doğrudur
9
tkmcısı, hukuk sıstemımıze guıp yerleşen, fa-
kat temellen Batı'da olan demokrasi, ınsan hak-
lan ve laıklık gıbı kavramlann, ortaya çıktığı ya
da Turkıye'ye kaynaklık ettığı ulkelenn de ka-
nldığı buna benzer toplantılarda çok seslı ola-
rak tartışılmasının nesı yanlıştır9
Atatürk'un, mıllı mucadelenm hemen ardm-
dan oluşturduğu yapılanmanın hukuksal ve sı-
yasal temellenne, Batı sıstemınm kaynaklık et-
üğı açıktır Dış ıhşkıler açısından bağırasızlık,
ıçte ıse ulusal egemenlık anlayışuun en duyarh
olduğu bu zamanlannda bıle bu tur bu" yakla-
şun kabul edılmemıştır
Avnıpalı bılım adamlannm ve hukukçulann,
ıkı ulkedekı ortak bır kavram karşısuıda karşı-
lıkh fikrr alışvenşınde bulunmalan, hatta Turk
sıstemmı eleştırmelen, ne ıçışlenne mudahale-
dır, ne de nesnellık ve tarafsızhktan uzak bır et-
kınlıktır Tersıne bılnnsellığuı kendısıdır
Bu tür bılımsel toplantılar, hem ele alınan ko-
nunun farklı yonlenyle tartışılmasıyla ılgılı so-
runlann sozûlmesme ışık tutacak, hem de (o çok
eksıklığını duyduğumuz) ulkemızm tanıtınuna
bılımsel platformlar aracılığıyla katkıda buluna-
caktır
1) D Banoğlu 'Dışarıdan Turktve 'yeBahş ",
Cumhunyet, 3 12 1999
Romanlarınız ve ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel: 554 08 04
"ÇEKÜL EVtw
Ocak ?000 F.tkmlıklen
Her çarşamba saat 18 30-20 00 arası "doga"ya ve 1cûJtür"e
yapacağımız yolculuklara davetlısınız.
Dünyaya her ay bır ayna tutuyonız
Işte bu ay ayoamıza yansıyanlar
5 Ocak 2000 Çâr>amba - "Kûre Dağlan"
Dıalı Söyleşı Hakan Karan
12 Ocak 2000 Çarşamb» - "thşkı Üzenne "
Söyleşx-Dr Murat Dokur, Psıbyatr
19 Ocak 2000 Çarjamba '7Bolge7Kent Kemahye"
Dıalı Söyleşı - Lutfi Ozgunaydın
26 Ocak 2000 Çarjamba - 'Seyyan Hanım Şarialan"
Taş Plak Dınletisı - Dr Murat Gorgülü
ETKÎNLtKLER HER ÇARŞAMBA ÇEKÜL VAKFI'NDA
1830-20.00 ARASI GERÇEKLEŞtR.
çaöı
ÇHKKdUfeKGBUM
ORMMVETMTIUVMn
dın»
241MM
ÇEKÜL Vaktı,
Ekrem Tur Şok. No: 8 Beyofilu
(Tarlabaşı ömer Hayyam Ourağı Yanı)
S.noCinsi
SAĞLIK BAKANLIĞI
ANKARA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ
DÖNER SERMAYE SAYMANLIĞrNDAN
Muh. bedeli (kçici teminab lhalegûnü lhaksaati
1 511183 481040- 15 335 504432- 11 1 2000 Salı 10 00
2000 Yüı (12) Aylık genel Temulık Hızmeüerı Ihalesı
Hastanemızın \ukanda yazılı 2000 yüı (12) aylık genel temızlık hızmetlen ıhalesı 84 8213 doner sermayelı kunıluşlar
ıhale )onemıelı|ının 29 maddesının (a) bendı gere|mce doner sennave satuıalma komısvonu manfeti) le kapalı zarfusulu
ıle yapılaeaktır 1) Bu husustakı ıdan ve teknık şartnameler mesaı saatlen dahılınde hastanemız merkea satımlnmdan uc
retsız olarak temın edılebılır 2) Kapalı teklıfmektuplan 848213 savılı doner sennavelı loınıluşlar ıhale vonetmelığının ıl
gılı maddeleruıe uvgun olarak hazırlanacaktıi" 3) Teklıf mektubunun ısteklıler tarafından ımzalannıası \e bu şarmame ıle
eklennın tamameo okunup kabul edıldığımn behrtılmesı teklıfedılen fivatın rakam \e vazıv la açık olarak vazıiması zorun-
ludur Bunlardan herhangı bınne uvgua olmavan veva uzennde kazıotı sılınlı veva duzeltme bulunan tekhfler ret olunarak
hıç yapümaınış savılır 4) Talıphter kapalı zarflarmı ıhale saatıne kadar ıhalenın yapılaca|ı \ er olan hastanenuze aıt K.üçum
Amfi saioounda Satmalma Komısyonu na unza mukabılı vermelen gerekır M Postadakı \akı gecıkmeler kabul edılmez
6) Talıplıler ıkametgah ıbnuhaben temmat nıektubu, 1999 raalı yüı öcaret odası kavıt belgesı ımza sırkulen aslı veya no-
ter tasdıklı suretlen 7
) Gerçek kışı olması halınde noter tasdıkh ımza sırkulen, ortak gınşım halınde ortak gın^ımı oluştu
ran gerçek faşılenn her bınsın unza sırkulen taahhuiname «e ortaklık belgelennı getumelen gerekır 8) Komıs>on ihaJe
yı yapıp >apmamalrta serbest ve yetkıbdır Ilgılılere ılan olunur
Doç Dr Nosret Akvirek
Ankara Eğjnnı ıc Arastmna Hasönesı
Basm.67768
PENCERE
Yine Uçuyoruz...
Bızımkı gıbı ustu şışhane altı kaval toplumlardc
çukurdakı sefil gecekonduyla tepedekı luks gok-
delen arasında salıncak kurup kolan vurmak ko-
laydır; ışıne geldığınde Turkrye'yı goklere çıkarmak,
ışıne geldığınce yenn dıbıne batırmak ıçın bol mal-
zeme elının altında bulunur
Medya şımdı ne yapıyor^ .
Yuvarlak rakamla 1999 enflasyonu yuzde 70!..
Aralık ayında TEFE 6.6..
TUFE: 5.9.
TEFE toptan eşya fiyatlan, TUFE ıse tuketıcı fi-
yatlan anlamına gelıyor
Toparlayalım Yuvariak rakamla 1999'da enf-
lasyon yuzde 70, aralık ayında yuzde 7..
Demek kı halk 20'ncı yuzyılın son yılında da ezıl-
mış, somurulmuş, haramzadeler kasalannı dol-
durmuşJar, bunun ustune bır de banka soygunu
tuz bıber ekmış..
Ama yıl sonu enflasyon oranlannı gazetelenn bı-
nncı sayfalannda ara kı bulasın'..
Manşetlenmız nasıl
Sabah "Turk tıpı ınek projesı.."
Humyet "Devler gelıyor "
Mıllıyet: "Uç Türkıye uç "
Dostlar, arkadaşlar, meslektaşlar danlmasınlar,
ama, her uçmanın bır de konması olduğunu unut-
mayalım.
•
Denebılır kı. Medya toplumda moral gücu pom-
palıyor, AB'ye gırmek, enflasyonu duşurmek, dev-
lete çekı duzen vennek, "Turkıye'yı dünyada ılk
on arasına sokmak" ıçın once karamsarlığı ve
umutsuzluğu aşmak gerekır; elbıriığıyle bu ama-
ca dogru yuaıyelım, hedefe kılıtlenelım .
Doğrudur
Ancak bır doğru daha var
Hedefe doğru yururken, yaşanan gerçeklen go-
zardı ettığın zaman, boşluğa duşersın... v
Başan ıçın ılk koşul
Gerçekçılık'
Bugunku havayJa ozdeş bır uçuk donem 'Devr-
ı öza/'da yaşanmadı mı?
Meraklısı gazete koleksryonlannı ırdeleyebılır.
Rezateün btnı br parayken medyada bol balon uçur-
duk ÖzarınprenslenyleSefnraHanım'ınhalayık-
lanndan oluşan gorgusuz takımı toplumun tepe-
sınde al takıp oynuyordu, medyaya bakarsanrz Tür-
kıye dunyaya parmak ısırtıyordu, 'Prezıdan Buş'
özal'a hayrandı, ulke ekonomısı göz kamaştınyor-
du, bır anda sanayı urunlen ıhraç eden ulke ko-
numuna gırmıştık, Batı bu atılıma şaşmıştı; serbest
pıyasa ekonomısınde mucızeler yaratıyorduk; ba-
şımız goğe ermıştı
Sonra ne oldu?
Hıçbır şey durduk yerde olmaz!..
1980'lerde tohumlanan yenı duzen 1990'larda
urunlennı verdı, tç savaşın eşığıne geldık; ırtıca ık-
tıdara tırmandı, devlette çeteleşme, ozel kesım-
de mafyalaşma ulkeyı teslım aldı, paradan para
kazanmaya bağlanan ekonomı faız sarmalına
dolanarak çöktu ( ( ".,L
Pekı, ayaklanmız suya erdı mı?.. ''" £y
Yokcanım.. **.**
•
Yine uçuyoruz...
Iktıdar koalısyonu jeostratejıde ABD'ye, ıç rejımın-
de AB'ye, ekonomısınde IMF'ye sozler vererek
bağlandığı ıçın sağlam payandalara sahıp gıbı
görunuyor.
Halk krtlelen bu hesapta yok!..
Turkıye'de 'sol' defterden sılındığıne göre,
muhalefet yine Islamcılığa mı kalacak? .
OLr%^
Prof Dr
Turgut TAN
Prof Dr Erol
KATIRCIOĞLU
Prof Dr
Tuğrul ARAT
Prof Dr Anf
ESİN
REKABET KURUMU
perşembe konferansları
Ocak 2000 Programı
Bağımsız Idan Otonteter
6 Ocak 2000 Saat 16 00
Iktısatta "Guç" Kavramı Uzenne
13 Ocak 2000 Saat 16 00
"Post-Heteınkı'' Donemde
Turkrye -AB llışkılen
20 Ocak 2000 Saat 16 00
AB Rekabet Hukuku Grup Muafiyet
Rejımınde Son Gelışmeter
27 Ocak 2000 Saat 16 00
Yer REKABET KURUMU Bılkent Plaza B3 Blok
Konferans Salonu 06530 Bılkent/ANKARA
Tef 2666969 Faks 2660117
E-Posta msocal6rekabetgov tr Basm 240
BİNGÖL ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1999/176/Karar No 1999/554
Davacı Mehmet Akbana vekılı Av Ahmet Abp tarafin-
dan davalılar SSK Genel Mudurlügû ve Gayt Barajı Su-
lama Inş Tıc Ltd Ştı aleyhıne mahkemenuzde açmış
olduğu hizmetin tespıtı davasının yapılan yargılaması
sonucunda, Davalılardan Gayt Barajı Sulama Tnş Tıc
Ltd. Ştı Bıngöl adresınde ıkamet ettığı ve tüm aramala-
ra rağmen tebhgata yarar açık adresı tespıt edılememış
olup, 09 12 1999 tanhınde venlen mahkememızın
1999/554 karannda davacımn davalı Gayt Barajı Sulama
tnş Tıc Ltd. Şü 'de 01 10 1977 tanhınde 1 gûn asken
ücretle çalıştığının tespıtıne karar venlrruş olup karann
7201 sayılı kanunun 28 ve 29 maddesı gereğınce ılanen
tebhğ edılmış sayılacağı ılan olunur Basın 68281
SİVAS 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1998/337
Davacı Tansel Unsaldı veküı Av Ömer Faruk Benel
tarafından davalılar Fıkret Unsal ve mûştereklen aley-
hıne açılan manevı tazmınat davasında venlen kararda,
Tum aramalara rağmen adresı belh olmayan davalı
A Turan Yalçın'm duruşma gûnu olan 24 2 2000 gunfi
saat 09 00'da mahkememızde hazır olması veya kendı-
sını bır vekılle temsıl ettırmedığı takdırde gıyabında
karar venleceğı ılan olunur Basın 68158