23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 OCAK 2000 ÇARŞAMBi O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R otay.gorus@cumhuriyet.com.tr AB'ye Girerken ve 2000'ler Prof. Dr. Türkan SAYLAN Genel Başkanı • • lkemız, AB harflenyle, U uzun ınce bır yola gırdı Toplumumuzun hemen hemen her kesımı, bazı çekıncelen ortaya koya- rak da olsa, bu adımı olumlu buluyor ya da oyle görûnmenın gereklıhğını düşunerek, takıyye de ol- sa olumluyor Cumhunyetımızın 76 ve takvımınu- zın 2000 yilına gırdığımız şu gunlerde ve önumuze açılan yenı yıllarda, yalnız- ca AB'yı duşunerek değıl, sorumluluk duygusu ve bılıncı taşıyan yurttaşlann ödevı olduğu ıçın, Türkıyemızın çağ- daş ve uygar dünyada Mustafa Kemal Atatürk'un bıze kapısını açtığı erdem- lılık ve ükelılıkle hak etOğı yen alabıl- mesı, bın bır çarpık goruntu ve eylem- ie yıtmlmış onurunu, saygırıbğını, temel değerlennı, gerçek kımlık ve benlıguu kazanması ıçın vargucumuzle çalışmak zorundayız Evet, onûmuzde, devleün, hukumet- lenn, parlamentonun, partılenn, yerel yonetımlenn, ordumuzun, unıversıte- İenıruzın, sıvıJ topium orgütlennın, hal- kımızla el ele vererek, sozun ozû, hıç- bır kesımı yok saymadan ve asla zaman yıtırmeden yapılması gereken çok ama çok onemlı atılırrüar var Adeta, bır se- ferberhk havası ve coşkusuyla, ortak paydada bırleşerek, sevgılı A. Taner Kıj- bk'nın dedjğı gıbı, farkhlıklan değıl, ben- zerlıklen kurumsallaştırabıhrsek, her kesım ıçın "olmazsa olmaz"lan hayata geçırebılır, sonra da hep bırlıkte koru- yabılırsek, ılenye umutla bakmayı ve gelecek kuşaklara, laf değıl somut çö- zumler uretebümenın doyumunu ve mut- luluğunu paylaşabılınz Ne acıdır kı, ulkenuzde, ıster ıktıdar- da ıster muhalefette olsun, sıyaset ya- pan, seçılrruş temsılcılere guven çoğun- İukla yok olmuş, daha doğnısu, kendı tutumları sonucu, yok edılmıştır TBMM'nın çalışmasını TV'den ızle- mek, bu kanıya ulaşmarun somut yolu- dur Bırbınyle sovuşen ve dövuşeo, ya da gorevını yok sayıp yok olmayı yeğ- leyen parlamenterlenmıze saygı ve gû- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı venı yenıden kazanmamız, yalnızca on- lann elındedır ve her şeyden önce bu- nu sağlamalan gerekmektedır 21 yuz- yılın eşığınde, halk olarak, bıa yurtıçı ve yurtdışında, her türiü devlet gorevm- de, atamalarda, parasal ışlerde, yasama aşamasında, özetle, karar mekanızma- lannda ve muhalefette temsıl edenle- nn, halka ve kendılenne, yaptıklan ışe saygı, ılgı ve sorumluluk gerekmekte ve beklenmektedır Din-inanç ticareti ve sömürösünden vazgeçilmehdir: Siyaset, ülkenin daha iyiye gttmesi, yurttaşlann daha iyi yaşaması, sağfakh ve mutlu olması ıçın projeler ûretme sa- natıdır. Sıyasal partıler, bu amaca ve ana hedefe yonelıîc ama bırbınnden fark- lı yontemler onererek, taraftar ve oy top- larlar Bunun ıçın de bılgı ve filar sa- hıbı olmaya, üruversıtelerde ya da dığer büımsel kururnlarda üreülen teonk ve pratık çozümlen değerlendmneye, tar- tışmaya, ûlke gerçeklenne uyarlamaya ve kendı polıtıkalannı bu bıümsel ven- ler üzenne oturtmaya zonınludurlar Ne yazık kı, ulkemızm ılk demokra- sı denemelen olan Terakkıperver Cum- hunyet Fırkası ve Serbest Cumhunyet Fırkası 'yla başlayan ve ardından gelen- lerce yınelenen şekılde, yenı partılenn uretebıldıklen tek somut proje, "din ve inanç sömürüsü" olmuştur Demokrat Partı'nın ılk eylemınnı' 'ezanı yeniden Arapçaya döndürmek" olduğunu ve ar- dından günûmûze dek getınlen, "din ve devlet işlerinı iç içe sokmak", "eğitim birüğinı yok etme", "Diyanet'i Sünni- lerin tekeünde bir KİT'e dönüştûrme", "tarikatlar ve şeyhlerle kol kola olma", "havaalanlannda ıhramlaıia hac şov- lan", "tarikat şeyhkriyiedevletin zirve- sinde iftar gösterüeri" gıbı eylemlerle "inanç sömürüsü" gunümuze dek do- ruklara vardırılmıştır 21 yuzyılda, akıl ve bılgı çağında, böylesıne temelsız sıyasetlenn ve sıya- sal parttlenn, ne geçerlılığı ne de arila- mı olacaktır Hele hele son yıllarda, hıç ama hıçbtrgerçek ve somutçozumûn ure- tılemedığı artık ıyıce kanıtlanmış olan "din ve inanç sömürüsö" oncûlennın ve ızleyıcılennın, bundan böyle kendı- lenne daha akılcı, ınsanlann sorunlan- na somut çözümler getıncı projeler uret- mek ve halkın karşısına, bu gerçekçı önenlerle çıkmak zorunda olduklan açıktır Eğitim sistemnniz,ödünsüzce çağdaş- laşmah ve aydınlanma her fcesime ııla- şabümefidir: Cumhunyetımızm ve çağdaşlaşma ülkümuzun temeh eğıtımdır Oysa Mıl- lı Eğıtımımız, ıktıdar olan partılenn, ılenye yönelık uzun enmh ve kalıcı ge- lışmeler yenne, kendı kısır söylemlen- nı uygulamalan, her alanda olduğu gı- bı burada da dıncı, ırkçı kadrolaşmaya, özelükle Turk Islam sentezmı yerleş- tınneye gınşmelen nedenıyle buyuk darbeler yemışür Bu acı gerçeğı, ulke- mızın her yennde, hem devlet okullann- da, ünıversıtelennde, hem de yeşıl ser- mayece kurulup yoneülen,pıtrak gibı ure- tilmış tankat okul ve yurtlannda gormek- teyız Bunu düzeltmek ıçın yapümaya çalı- şınlanlar yeterlı olamamaktadır Eğıtımdekı, her turlü çağdışılık ve eksıklık, ulkerun tüm kesımlennın ola- naklan ve yeteneklennı bırleştınp el ele vennesryle yenılmeh, Mılh Eğıtımımız, ılk, orta ve yûksek, orgün ve yaygın eğı- ûmıyle yenıden, Cumhunyetımızın te- mel değerlennın ve ılkelennın aydınlık yolunda, yuzunu odunsuz çagdaşlaşma- ya donmelıdır Ülkenin her yennde nı- telıklı oğretmenlerle çağa uygun bır eğı- tım ıçın seferberhk yûrûtülerek, kara cehalet yenılmelıdır tnsan haklanna dayah hukuk devkti ve hukuk toplumu gerçekleşmeh'dir. Çagdaş dunvanın parçası olmava ça- hşan bu- Turkıye'de, gostenye katılıp ısteklennı duyurmaya çalışan gençle- re, emekçılere, kadınlara coplarla saldı- ran kopeklere ısırtan, saçlanndan sü- rükleyen, bırtarafa şıddet uygularken be- n tarafi kollayan, ışkence ve yargısız ınfaz yapan, rûşvet alan emnıyet gorev- hlen artık var olmamalıdrr Güvenlık güçlen, halkın yanında, onu gözu don- müşlerden koruyan konumda olmalı- dırlar Gelışmış ulkelerde, 18 yaşına dek ço- cuk sayüan, esırgenen ınsan yavrusu, pankart açtı, oğretmen ıstedı, sunıt çal- dı, herhangı bır şeyı protesto etü dıye ke- lepçelenıp hapıslere anlmamalı, çocuk- lar haklannı oğrenırken, buyukler de onlara karşı sorumhıluklarını bılmelıdır- ler Insanlann, masumca tepkı gosterme- lenne ızın venlmesı kadar rahatlatıcı bır yöntem yoktur Bunu bılerek, ya- saklann yennı anlayışa ve şıddete baş- vurmayan göstencılen korumaya yo- nelmehyız Kadınlann her alanda eşıtlığı ve ka- tılımı, artık ne bağnaz ve maço erkek- lenn, ne de kendı bastınlmışlıklarının et- kısınde olmalıdır Okutulmayan, çalış- ünlmayan berdel edılıp namus cınayet- lenne kurban venlen kadınlann yaşama- ya çabaladığı bır ûlke olmaktan bır an önce çıkmak, çıkanlmalıdır, Tûrkıyemız. Gecıkmış adalet, yanlı tutum, tankat- larla ırkçılarla ıçlı dışlılık, uluslararası mahkemelere ulaşıldığında bıze ceza genren durumlar, adam kayırma, holdıng ya da marya koruma, yasalann dehnme- sı, güçlunun haklılığı, güçsuzûn ezıl- mışlığı, sıyasal baskı gıbı feodal kalın- ülar, goreceb tutumlar, soylem ve eylem- den kalkmalı, yok edılmelıdu- tnsân ya- pısı, değışebılen, çağdaş ve laık hukuk, herkese eşıt uygulanabıldığınde hukuk ve adalet kesımı ınsanca koşullara ka- vuşturulduğunda, halkın adalate guven ve saygı duygusu yenıden gelışecek, sıstem eskı saygınlığını ve yenı evren- sellığmı kazanacaktır SağhksKtemikeşmekeştenkurtulma- bdsr. Ülkemızde, koruyucu sağlığa önem ve oncelık veren, dünyaca unlu bır sıs- tem yıllar once kurulmuşken, ardından gelen sıyasıler ve kısa sure gorev yapan bakanlarca "reform" adı venlerek tam karşıtı uygulamalara geçılmış, temel sağlık hızmetlen yenne, tedavı edıcı aşm tûkenmcı hızmetlere ağırlık kazan- dınteıış, denge bozulmuş, adam kayır- malarla ve hızmete sokulan polıtıkayla, heknnlenn dengesız dağılunıyla, ozel- leştırme gınşunlenyle sıstem yozlaştı- nlmış, çıkmaza sokulmuştur Yurttaşlann, surunmeden, azarlanma- dan, küçümsenmeden sağlık hızmetı alabıleceğı ve çalışanlann, emeklennın karşılığını alarak gonulden hızmet ve- rebıleceğı, kendı ıçınde banşık bu- sağ- Uk sıstemının yürutulebılmesı ıçın her türlu olanak vardır, ancak kalıcı karar- lar ıçın sıyasetçılenn yanlı rutumlan or- tadan kalkmalı, engel oluşturmamalı- dır Emeğin karşıhğı >erilmefa, buna kar- şın hizmetin niteüği yûksehılmeh'dir. Uluslararası para kuruluşlan ne der- se desın, ülkemızde emekçı kesımın ek- mek parası dengelenmeü ve ınsanca ya- şama koşullan sağlanmah, tepkılen da- yakla copla engellenmemeü, emeğe say- gı, sıyasetçılenn bılıncıne ışlenmelıdir Lşsızlık ıçtn, tum kesunlenn bu-lıktelı- ğrnde projeler ve çözümler urenlmeu, yaratılmalıdır Bır kesım "kurtanhr- ken", halkın çoğunluğunun, enflasyona, zamlara, ışsızhge ezdınlmesının sosyal patlamalara yol açacağı açıktır Çevre ve enerjı konulan. evrensel de- ğeriere gore duzenlenmelıdır: Ulkemıze, akıllı ulkelenn durdurdu- ğu nukleer santrallann ve atıkJann ge- ûnlmesı, Boğaz'a kopru, ormanlan yok etme gıbı bılımsellığe aykın yanlışhk- lann gerçekleştınlmesı ıçın baskı ve lo- bıcılık yapılmamalı, halkın gozunun ıçı- ne baka baka, ılende ulkeyı, doğasıyla, ınsanıyla buyuk sıkıntılara sokabılecek sonuçlan açık olan bu konular derhal sı- yasal gundemden çekılmeh, yenne ye- nı ve çağdaş çozumler uretılrnelıdır Soouç olarak, yeni bin yıhn başında, çağdaşlaşmayı sOrdürme ve dolayısryla da kendümzı A\rupab safyma yolunda ka- rar vermişsek,önce kendhnizigözden ge- çirmeiL,özeleştirimizi yapmah,sonra da bu gune dek yapageldiğımiz yanbşhk- lardan annmah, vola, bOimin ve somut gerçekkrin tşığında yeni vesağlam adınv laria, yeni bir solukla ve çağdaşlaşmayı başarma ûlküsu\le başlamabyız. Bu guzel ülkede, bu guzel ınsanlaıia el ele, yürek yüreğe vererek, kara ceha- leti, şiddeti, boş inançlan ve her tûrlü adaletsizfiği yenebinnz: ûlkemizi, Mus- tafa Kemal Atatürk'ün düşlediği ıcve dış banşı sağlamış çağdaş, laık, demokratik sosyal bir hukuk toplumu haline getire- biUriz, çûnkû ulusca bunu hak ediyo- ruz. ARADABÎR Dr. ASLIAKTA^ Almanya Denilince... Almanya denilince aklıma ne mı gelryor? llkın sevdıklenm.. sonra sevdığım kent, uç kez gıttığım Berlın gelıyor aklıma Sonra gurbetçı Turk ışçılen ge- lıyor Beyın ve beden ışçılen Turkıye'de Almancı, Almanya'da yabancı olan yurdumun ınsanlan gelıyor aklıma 1 Metroda gordu- ğum bakişlanyla hıç de hoş bır elektnk vermeyen L kırmızı bağcıklı neonazıler.. Sonra Kreuzberg'de "Bacım saat kaç" dıyen bır Turk'un, acaba burası Istanbul mu dıye duşünme- me neden olan sorusu gelıyor aklıma! Metrodan ındığımde hanka bır keman sesının peşınden gıttığım an gelıyor' Sonra ogrenıyorum kı bır konservatuvar oğren- cısı alıştırma yaparken para da kazanabıiıyor* Çok hoşuma gıdıyor doğrusu 1 Sonra Almanya denilince "Alman usulü* sözuve bu sozun altındayatan bıreyseJlık gelıyor aklıma Da- kıkası ve sanıyesıyle gelen bır otobus, saat gıbı ış- leyen bır duzen Ve daha pek çok şey 1 Antalya'da gorduğum Alman tunstler gelıyor ak- lıma Acıl'de nobet tutfuğum bır gece hastaneye ge- len Alman çıftı anımsıyorum 1 Sabaha karşı yaşlı adamın odasına gıdıp, "Eşınız şoku atlattı" dedı- ğımde bana ve hemşıreye sanlarak nasıl ağladığı gelıyor. Sonra sevecen, sıcak bır dost olan Paul ve eşı... En onemlısı hayran olduğum Friedrich. W. Ni- etzsche! Ve pek çok şaır, yazar, duşun adamı, Goethe, Hegel, Kafka, Herman Hesse, Bertolt Brecht ve oburien gelıyor aklıma Muzık dunyasına ımzasını atmış bestecıler, mu- ZJsyenler gelıyor Sonra unıversıtenın karşısındakı o tanhı kafede ıçtığım hafif bır ıçkı, bırden gulumsuyorum Ora- da olmak şu an hoş olabılırdı dıye duşunuyorum! Her ne kadar duvarlar yıkılmışsa da gn ve soğuk bınalann rengının değışmesı ıçın daha ne kadar za- man gerektığı gelıyor aklıma1 Sonra son gıttığım film gelıyor Hanı Oscar kaza- nan "Hayat Güzeldır"filmı'Fılmden çıkışta gulum- serken huzunlenen ruh halım gelıyor Sonra Hröer'ı duşunuyorum Yaptıtdannı 1 Tuylenm urpenyor 1 Gorduğum yapay goller ve buyuk parklar, kuçük bır su parçasının ve yeşılın ne çok onemsenmesı gerektığını getınyor aklıma 1 Sonra metroda gorduğum asık suratlı ınsanlari Acaba hep mı boyleler dıye duşunuyorum' Sonra metroya bınen, ayakta zor duran genç bır adam gelıyor aklıma, elınde bır dergı bır şeyler sat- maya çalışıyor1 llkın anlayamıyorum . sonra yuzu- ne bakınca, morarmış goz altlan, tıtreyen ellen bır şeylere ıhtryacı olduğu sınyalını venyor bana! San- kı devlet elıyle venlen metadon benzen bır dergı alı- yorum 1 Işte tum bunlar gelıyor aklıma.. Duraklarda, otobuslerde, metroda kıtap okuyan ınsanlar çok hoşuma gıdıyor! Gn, boğucu, sureklı yağmuryağan çok soğuk kış gunlen.. Sonra hayatımda gorduğum en guzel sonbahar renklenyle Beriın'e âşık oluyorum. Bır sure burada yaşayabılınm dıye duşunuyorum Ben doktorum, din, dıl ve ırk ayırt etmeksızın mesleğımı yapacağıma ant ıçtım Alman denilince ıçtığım ant ve tum dunyalılar ge- lıyor aklıma, tum dunya ınsanlannı ne çok sevdığım gelıyor!. Laiklik ve Demokrasi Üzerine Görüşler Yrd.Doç.Dr. Sııltan TAHMAZOĞLU ÜZELTÜRK F ransız Kültur Merkezı'nde 25-26 Kasım 1999 tanhınde yapılan "LJH fldikveDemokrasi''konulu kolok- yuma yedı Fransız, altı Tûrk, bır TunusJu ve bu- Japon bılım adamı bıldın sunarak katılmışlar ve laık- lığın tanhsel gelışımı ve temellen, laıklık ıle din ve vıcdan ozgürluğu bağlandsı, laıklık, Cumhu- nyet ve demokrasi, laıklık ve ınsan haklan, la- ıklık ve anayasa-Anayasa Mahkemesı gıbı ko- nularda Tûrk ve Fransız yaklaşımı degerlendı- nlmış ve bu karşılaşnrmalar Tunus ve Japonya örneklen ıle renklenduilmıştır Kolokyumda Fransız bılım adamlanna ağır- lıklı olarak yer venlmışnr Bunun nedenını, Fran- sız Anayasa ve Idare Hukuku'nun Türk huku- kuna bırçok alanda kaynakük etmesınde ara- mak gerekır Prof Dr Bûlent Tanör'ûn de bıl- dınsının başında belırttığı gıbı ıkı devlet arasın- dabu alanda benzerlıkler vardır Her ıkı ûlke de devnm ülkelendır, 1982 Anayasası, V Cumhu- nyet Fransız Anayasasfndanetkılenmıştır Tûrk ıdare sıstemı Fransız sıstenune benzemektedır ve özelhkle Fransa'da 1905'e kadar uygulanan laıklık anlayışı Türk laıklık anlayışına oldukça yakmdır Bu durumda laıklığe özgülenen bır kolok- yumda ağırlıklı olarak Fransız bılım adamlan- na yer vennek, onlann büımsel ve prank dene- yunlennden yararlanmak oldukça sağlıklı bır mantığa dayarunaktadır Toplannnın ılk oturumunda Tanör'ûn yaptığı şu saptama onemlıdır Eğer laıklık dının devlet ışlenne kanşmaması ıse, Türkıye bunu başarmış- •r Laıklığın ıkıncı boyutu devletın din ışlenne kanşmaması ıse, Turkıye bunu benımsememış- ür Fransauygulamasuuongörmüştûr 1905'eka- dar bu tür bır laıklık benımsenmemıştır Laıklı- ğın uçüncu boyutu din ve vıcdan ozgûrlüğu ıse, Türkıye bunu da benımsemıştır Islamnı yenıden bıreyselleşmesı halınde de Turk laıklığı farklı- laşacaktır Tanor aynca, dnı ısusmannın yenıden TCK'de yer alması gerektığını belırtmektedır Tanör, laıkçüığı, laıklık oğreusı (doktnnı) ola- rak tanımlarken, Semttı Vaner, laıkçılığı muca- delecı bır ılke olarak gormektedır Pans Ünrversıtesı Hukuk Fakültesı'nden Prof Dr Morange ıse, Fransız laıklığını eleştırmış ve mukemmel olmadığını vurgulamıştır Fransa'da laık devletın hak etüğı bazı övguler olduğunu, ancak devletın bu alanda "çokfazla tarafsız" ol- masından ve sadece bazı azmhk cemaatlen ıle ıyı üışkıler ıçuıe gmp öburiennı ıhmal etmesuı- den kaynaklanan sakincalann varhğına dıkkat çek- mektedır Fransız Danıştay üv esı JJvI. Bolorge>, "tûrban" konusundakı eğılımı şu şekılde ozet- lemıştu- Fransız Danıştayı'na göre okullarda başörtusu takılması kendılığınden laıklığe aykı- n değıldn- Eğer başörtüsü açıkça dnı yayılma- cılığı nıtelığı kazanmış ya da dınsel sembolûn kullanılması okullarda "kamu düzenuu" bozu- yorsa laıklığe aykın bır durum soz konusudur Devlet, dınlerden bınnuı tek başına kamu ala- nını ışgal etmesını dışlamıştır Bu- Islam ulkesının Mûsluman bılun adamı Prof Dr N.Baccouche'un "Türkrve'delaikliğin devamı için dua edfvorum" sozlen oldukça ıl- gınçtır Doç Dr YıhnazAUefendioğnııse, 1982 Ana- yasası'nda Dıyanet Işlen BaşkanlığYnın "bötün- lefmeyi" amaç edınmesıne yer venldığını belır- terek, "Din temetinde bütünleşroe sağlanabihr mi?" sorusunu sormuştur tkmcı gun Prof Dr Degnergue laık etık kavramını laıklığuı sert çe- kırdeğınden hareketle beşen ve toplumsal bu-te- melde evTensel ılkelere oturttuğu tebhğını, tt L»- iklik demokratik değerlere karşı çüahnasnu ici- ne alabır mi?" sorusu ıle bıürmıştır Toplantının ıkıncı gunûnde konuşan Prof Dr loanna Kuçuradi laıklık ve ınsan haklan bağ- lantısı kurmuş, laık devletı, teşkılatlanması ya- pthrken, hukuku oluşturulurken ve ışletılırken herhangı bu- dının dünya gorüşune, ılke ve ku- rallanna uyup uyulmadığına bakılmayan devlet olarak tanımlamış, bu- devletın teşkılatlanması- nı, hukukunun oluşturulmasını ve ışletümesını neym belırlemesının uygun olacağı sorusunu ıse, ınsanlığrn o konuda ulaştığı anlayışa uygun hale geürmek anlammda sekülanzasyon-çağ- daşlaştırma tenmı ıle cevaplandırmıştır Bu du- rumda laıklık, bır devletın teşkılatlanmasını ve ışleyışını nelenn beln-lememesı gerektığını, se- külânzm ıse, nelenn belırlemesı gerektığını söy- leyen, ayru fıknn bırbınnı tamamlayan ıkı yü- zü olmakta ve laıklığuı, kurumlan çağdaşlaştır- mamn önkoşulu olduğu ve laıklık olmadan çağ- daşlaşma olamayacağını belırlemektedır Bura- dan hareketle Kuçuradi, laıkhğın, çağdaş dev- lenn, ınsan haklanna dayanan devletın onsuz olamayacağı bu- ülke olduğu sonucuna vannak- tadır Yüklu bu-program ve ızleyıcılenn çok duyar- b olduğu, yoğun sorular sormak ıstedığı bu- or- tamda anında (sımultane) çevınlerden dolayı ız- lencenın (programın) sarkmasma ızın venlme- mesı gıbı teknık bır nedenden dolayı herkesın soru sonnasına olanak tanınamaması, kolokyu- mun aksayan başlıca yonü ohnuştur Belkı de bu olumsuzluk, toplantıyı duzenleyen Prof Dr Ka- boğru'mı son konuşmacı olarak bıldın sunma ye- nne degerlendırme vapmaya >oneltmıştır De- ğerlendırmesınde, Turkıye'de laıklık- ınsan hak- lan ve demokrasi ılışkısının Fransa'dakıne go- re kendme ozgu yonlennı vurgulayan Kaboğlu, bunun ıçm de oncelıkle hukukun uyulması zo- runlu kurallar olduğunun herkesçe kabul edıl- mesı gerektığını vurgulamıştır Örneğın, laıklıkle bağdaşmayan eylemlere karşı, sadece ozgurlukler teknığı ıle çozum bul- manın güç olduğunu belırten Kaboğlu'na göre, demokrasi açısından sıyasal oğeler de kullanıl- malıdır Bunun ıçm de oncelıkle hukukun her- kes ıçın uyulması zorunlu kurallar olduğunu ka- bul etmek gerekır Bu nedenle yapılan eleşnnlere (1) karşıhk ıkı soru sonılabılır tlkı, bıze bızden başka dost yoktur mantığı ıle, Avnıpa de\ letlennden gelen demokrasi, ınsan haklan ve laıklık konusunda- kı eleşnnler karşısında, Turkıye'run ıçışlenne ka- nşıyorlar dı>e tepkı gostermek \ e "daha dûn Ana- dohı'da egemenJik kurmaya çakşryorlardı" yak- laşımı ıle bu eleşnnlen değerlendumek ne ka- dar doğrudur 9 tkmcısı, hukuk sıstemımıze guıp yerleşen, fa- kat temellen Batı'da olan demokrasi, ınsan hak- lan ve laıklık gıbı kavramlann, ortaya çıktığı ya da Turkıye'ye kaynaklık ettığı ulkelenn de ka- nldığı buna benzer toplantılarda çok seslı ola- rak tartışılmasının nesı yanlıştır9 Atatürk'un, mıllı mucadelenm hemen ardm- dan oluşturduğu yapılanmanın hukuksal ve sı- yasal temellenne, Batı sıstemınm kaynaklık et- üğı açıktır Dış ıhşkıler açısından bağırasızlık, ıçte ıse ulusal egemenlık anlayışuun en duyarh olduğu bu zamanlannda bıle bu tur bu" yakla- şun kabul edılmemıştır Avnıpalı bılım adamlannm ve hukukçulann, ıkı ulkedekı ortak bır kavram karşısuıda karşı- lıkh fikrr alışvenşınde bulunmalan, hatta Turk sıstemmı eleştırmelen, ne ıçışlenne mudahale- dır, ne de nesnellık ve tarafsızhktan uzak bır et- kınlıktır Tersıne bılnnsellığuı kendısıdır Bu tür bılımsel toplantılar, hem ele alınan ko- nunun farklı yonlenyle tartışılmasıyla ılgılı so- runlann sozûlmesme ışık tutacak, hem de (o çok eksıklığını duyduğumuz) ulkemızm tanıtınuna bılımsel platformlar aracılığıyla katkıda buluna- caktır 1) D Banoğlu 'Dışarıdan Turktve 'yeBahş ", Cumhunyet, 3 12 1999 Romanlarınız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 "ÇEKÜL EVtw Ocak ?000 F.tkmlıklen Her çarşamba saat 18 30-20 00 arası "doga"ya ve 1cûJtür"e yapacağımız yolculuklara davetlısınız. Dünyaya her ay bır ayna tutuyonız Işte bu ay ayoamıza yansıyanlar 5 Ocak 2000 Çâr>amba - "Kûre Dağlan" Dıalı Söyleşı Hakan Karan 12 Ocak 2000 Çarşamb» - "thşkı Üzenne " Söyleşx-Dr Murat Dokur, Psıbyatr 19 Ocak 2000 Çarjamba '7Bolge7Kent Kemahye" Dıalı Söyleşı - Lutfi Ozgunaydın 26 Ocak 2000 Çarjamba - 'Seyyan Hanım Şarialan" Taş Plak Dınletisı - Dr Murat Gorgülü ETKÎNLtKLER HER ÇARŞAMBA ÇEKÜL VAKFI'NDA 1830-20.00 ARASI GERÇEKLEŞtR. çaöı ÇHKKdUfeKGBUM ORMMVETMTIUVMn dın» 241MM ÇEKÜL Vaktı, Ekrem Tur Şok. No: 8 Beyofilu (Tarlabaşı ömer Hayyam Ourağı Yanı) S.noCinsi SAĞLIK BAKANLIĞI ANKARA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ DÖNER SERMAYE SAYMANLIĞrNDAN Muh. bedeli (kçici teminab lhalegûnü lhaksaati 1 511183 481040- 15 335 504432- 11 1 2000 Salı 10 00 2000 Yüı (12) Aylık genel Temulık Hızmeüerı Ihalesı Hastanemızın \ukanda yazılı 2000 yüı (12) aylık genel temızlık hızmetlen ıhalesı 84 8213 doner sermayelı kunıluşlar ıhale )onemıelı|ının 29 maddesının (a) bendı gere|mce doner sennave satuıalma komısvonu manfeti) le kapalı zarfusulu ıle yapılaeaktır 1) Bu husustakı ıdan ve teknık şartnameler mesaı saatlen dahılınde hastanemız merkea satımlnmdan uc retsız olarak temın edılebılır 2) Kapalı teklıfmektuplan 848213 savılı doner sennavelı loınıluşlar ıhale vonetmelığının ıl gılı maddeleruıe uvgun olarak hazırlanacaktıi" 3) Teklıf mektubunun ısteklıler tarafından ımzalannıası \e bu şarmame ıle eklennın tamameo okunup kabul edıldığımn behrtılmesı teklıfedılen fivatın rakam \e vazıv la açık olarak vazıiması zorun- ludur Bunlardan herhangı bınne uvgua olmavan veva uzennde kazıotı sılınlı veva duzeltme bulunan tekhfler ret olunarak hıç yapümaınış savılır 4) Talıphter kapalı zarflarmı ıhale saatıne kadar ıhalenın yapılaca|ı \ er olan hastanenuze aıt K.üçum Amfi saioounda Satmalma Komısyonu na unza mukabılı vermelen gerekır M Postadakı \akı gecıkmeler kabul edılmez 6) Talıplıler ıkametgah ıbnuhaben temmat nıektubu, 1999 raalı yüı öcaret odası kavıt belgesı ımza sırkulen aslı veya no- ter tasdıklı suretlen 7 ) Gerçek kışı olması halınde noter tasdıkh ımza sırkulen, ortak gınşım halınde ortak gın^ımı oluştu ran gerçek faşılenn her bınsın unza sırkulen taahhuiname «e ortaklık belgelennı getumelen gerekır 8) Komıs>on ihaJe yı yapıp >apmamalrta serbest ve yetkıbdır Ilgılılere ılan olunur Doç Dr Nosret Akvirek Ankara Eğjnnı ıc Arastmna Hasönesı Basm.67768 PENCERE Yine Uçuyoruz... Bızımkı gıbı ustu şışhane altı kaval toplumlardc çukurdakı sefil gecekonduyla tepedekı luks gok- delen arasında salıncak kurup kolan vurmak ko- laydır; ışıne geldığınde Turkrye'yı goklere çıkarmak, ışıne geldığınce yenn dıbıne batırmak ıçın bol mal- zeme elının altında bulunur Medya şımdı ne yapıyor^ . Yuvarlak rakamla 1999 enflasyonu yuzde 70!.. Aralık ayında TEFE 6.6.. TUFE: 5.9. TEFE toptan eşya fiyatlan, TUFE ıse tuketıcı fi- yatlan anlamına gelıyor Toparlayalım Yuvariak rakamla 1999'da enf- lasyon yuzde 70, aralık ayında yuzde 7.. Demek kı halk 20'ncı yuzyılın son yılında da ezıl- mış, somurulmuş, haramzadeler kasalannı dol- durmuşJar, bunun ustune bır de banka soygunu tuz bıber ekmış.. Ama yıl sonu enflasyon oranlannı gazetelenn bı- nncı sayfalannda ara kı bulasın'.. Manşetlenmız nasıl Sabah "Turk tıpı ınek projesı.." Humyet "Devler gelıyor " Mıllıyet: "Uç Türkıye uç " Dostlar, arkadaşlar, meslektaşlar danlmasınlar, ama, her uçmanın bır de konması olduğunu unut- mayalım. • Denebılır kı. Medya toplumda moral gücu pom- palıyor, AB'ye gırmek, enflasyonu duşurmek, dev- lete çekı duzen vennek, "Turkıye'yı dünyada ılk on arasına sokmak" ıçın once karamsarlığı ve umutsuzluğu aşmak gerekır; elbıriığıyle bu ama- ca dogru yuaıyelım, hedefe kılıtlenelım . Doğrudur Ancak bır doğru daha var Hedefe doğru yururken, yaşanan gerçeklen go- zardı ettığın zaman, boşluğa duşersın... v Başan ıçın ılk koşul Gerçekçılık' Bugunku havayJa ozdeş bır uçuk donem 'Devr- ı öza/'da yaşanmadı mı? Meraklısı gazete koleksryonlannı ırdeleyebılır. Rezateün btnı br parayken medyada bol balon uçur- duk ÖzarınprenslenyleSefnraHanım'ınhalayık- lanndan oluşan gorgusuz takımı toplumun tepe- sınde al takıp oynuyordu, medyaya bakarsanrz Tür- kıye dunyaya parmak ısırtıyordu, 'Prezıdan Buş' özal'a hayrandı, ulke ekonomısı göz kamaştınyor- du, bır anda sanayı urunlen ıhraç eden ulke ko- numuna gırmıştık, Batı bu atılıma şaşmıştı; serbest pıyasa ekonomısınde mucızeler yaratıyorduk; ba- şımız goğe ermıştı Sonra ne oldu? Hıçbır şey durduk yerde olmaz!.. 1980'lerde tohumlanan yenı duzen 1990'larda urunlennı verdı, tç savaşın eşığıne geldık; ırtıca ık- tıdara tırmandı, devlette çeteleşme, ozel kesım- de mafyalaşma ulkeyı teslım aldı, paradan para kazanmaya bağlanan ekonomı faız sarmalına dolanarak çöktu ( ( ".,L Pekı, ayaklanmız suya erdı mı?.. ''" £y Yokcanım.. **.** • Yine uçuyoruz... Iktıdar koalısyonu jeostratejıde ABD'ye, ıç rejımın- de AB'ye, ekonomısınde IMF'ye sozler vererek bağlandığı ıçın sağlam payandalara sahıp gıbı görunuyor. Halk krtlelen bu hesapta yok!.. Turkıye'de 'sol' defterden sılındığıne göre, muhalefet yine Islamcılığa mı kalacak? . OLr%^ Prof Dr Turgut TAN Prof Dr Erol KATIRCIOĞLU Prof Dr Tuğrul ARAT Prof Dr Anf ESİN REKABET KURUMU perşembe konferansları Ocak 2000 Programı Bağımsız Idan Otonteter 6 Ocak 2000 Saat 16 00 Iktısatta "Guç" Kavramı Uzenne 13 Ocak 2000 Saat 16 00 "Post-Heteınkı'' Donemde Turkrye -AB llışkılen 20 Ocak 2000 Saat 16 00 AB Rekabet Hukuku Grup Muafiyet Rejımınde Son Gelışmeter 27 Ocak 2000 Saat 16 00 Yer REKABET KURUMU Bılkent Plaza B3 Blok Konferans Salonu 06530 Bılkent/ANKARA Tef 2666969 Faks 2660117 E-Posta msocal6rekabetgov tr Basm 240 BİNGÖL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1999/176/Karar No 1999/554 Davacı Mehmet Akbana vekılı Av Ahmet Abp tarafin- dan davalılar SSK Genel Mudurlügû ve Gayt Barajı Su- lama Inş Tıc Ltd Ştı aleyhıne mahkemenuzde açmış olduğu hizmetin tespıtı davasının yapılan yargılaması sonucunda, Davalılardan Gayt Barajı Sulama Tnş Tıc Ltd. Ştı Bıngöl adresınde ıkamet ettığı ve tüm aramala- ra rağmen tebhgata yarar açık adresı tespıt edılememış olup, 09 12 1999 tanhınde venlen mahkememızın 1999/554 karannda davacımn davalı Gayt Barajı Sulama tnş Tıc Ltd. Şü 'de 01 10 1977 tanhınde 1 gûn asken ücretle çalıştığının tespıtıne karar venlrruş olup karann 7201 sayılı kanunun 28 ve 29 maddesı gereğınce ılanen tebhğ edılmış sayılacağı ılan olunur Basın 68281 SİVAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1998/337 Davacı Tansel Unsaldı veküı Av Ömer Faruk Benel tarafından davalılar Fıkret Unsal ve mûştereklen aley- hıne açılan manevı tazmınat davasında venlen kararda, Tum aramalara rağmen adresı belh olmayan davalı A Turan Yalçın'm duruşma gûnu olan 24 2 2000 gunfi saat 09 00'da mahkememızde hazır olması veya kendı- sını bır vekılle temsıl ettırmedığı takdırde gıyabında karar venleceğı ılan olunur Basın 68158
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle