Katalog

210CAK2000CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Bektrik sayacı Apartmanda bir tek emekli öğretmenin dairesindeki eiektrik kesilmişti. Çünkü eiektrik sayacı yerinde yoktu. Hemen Taksim'deki Boğaziçi Elektrik'e gidip dilekçe verdi. Kayrtlarda, borçlu görünmüyordu, dolayısıyla eiektrik sayacı işletme tarafından mühürienmiş ya da sökülmüş değildi. Dolayısıyla sayaç çalınmıştı! Yeni sayacın takılması, eski sayacın çalınmasından daha zor oldu. Üstelik, emekli öğretmene Boğaziçi Elektrikte rastladığı yönetici konumundaki bir öğrencisi yardımcı olduğu halde. Bu arada ilgililerin kendi aralanndaki konuşmalan emekli öğretmene çalınan sayacın yerine yenisinin neden zor takıldığına ilişkin bazı ipuçlan da verdi. Boğaziçi Eiektrik, bazı işlerini taşeron firmalara yaptınyor, taşeronlar da asgari ücretle işçi çalıştnyordu. Ev geçindirmek için gerekli asgari para mühür sökmek, eiektrik sayacı kaldırmak gibi işlerden çıkartılıyordu! Bektronik posta: som3posta.cunihuriyetcofn.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Istanbul'da Afet FM radyosu yayına başlamış... "Sitndi felaket sarkılan!" akıf Gureba Hastanesi'nin "son" Başheki- mi Rıza Kutaniş'in 18 Ocak2000 tarihli ya- zısına bakılırsa, Vakfılar Genel Müdürlüğü müfettişi tarafirtdan sürdürülen soruşturma tamamlandı. Soruşturmayı, 19 Kasım 1999 tarihli Va- ziyet'ten anımsayalım: "Hastasını okuyup üflemesi için hocaya gönde- ren Gureba'daki doktor aklanmış, kliniğin başında duruyor. Türbanlı personele görev vermeyen dok- tora ise soruşturma açılmış, savunması isteniyor." Kansı türbanlı müfettişin "İnançlanmla devlet ara- sında kaldım" dediğini de yazmıştık. Soruşturmanın sonucunu Başhekimliğin yazısın- dan öğreniyoruz ki mütettiş Veysel Sipahi'nin dini inançlan, devletin kurallanna baskın çıktı... Gureba'nın Radyasyon Onkolojisi Kliniği'nde tür- banlı doktor Huriye Kızıltan'ın türbanıyla görev yap- masına müfettiş raporu doğruttusunda Başhekim Ku- taniş tarafından resmen karar verildi. Gureba'da Hem de, bugüne dek türbanlı doktora görev ver- meyen klinik şefine bu tavnnda devam ederse hak- kında yasal işlem yapılacağı bildirilerek. Hayır, oku- duğunuz satırlarda yanlış anlamaya neden olacak bir durum yok: Bugüne dek türbanlı doktora görev vermeyen klinik şefi bundan sonra da türbanla ça- lışmayı engellerse hakkında yasal işlem uygulanacak! Vakıflar Genel Müdürü Nurettin Yardımcı'ya ve Devlet Bakanı Yükse! Yalova'ya yüksek izinleriyle soralım: Klinik şefi olmadığı halde başhekimliğe getirdiği- niz değerli hekiminiz Rıza Kutaniş'in uygulayacağı yasalan Iran'dan ödünç mü alacaksınız! Kutaniş, Türkiye Cumhuriyeti yasalan arasından kendine göre bir madde de bulmuş; tüm klinik şef- lerine birer "ihtaryazısı" göndermiş: "Baştabipliğe intikal eden bilgilere göre; bazı kli- nik şefvesorumlulannın, maiyetindeki doktor, hem- şire ve diğer personele, eşitlik ve hakkaniyet içinde davranmadıklan, yasal olmayan uygulamalara baş- vurarak bulundukları kadro görevini icra etmelerine fiilen engel olduklan anlaşıldığından; amirdurumun- da olan devlet memurlannın görev ve sorumfuluk- lannı düzenleyen Devlet Memurlan Kanunu 10. mad- desine uygun olarak davranılması, aksi takdirde ya- sal işlem yapılacağının bilinmesini ve ilgili emrin ma- iyetinizdeki personele imza karşılığı duyurulması hususunda gereğiniricaederim." Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı VüraJ Savaş'ın de- diği gibi irtica yakın tehlike olmaktan çıkjp yaşanan bir tehlikeye dönüştü; üstüne bir de devletin ku- rumlannda türbana karşı çıkanlar hakkında "yasal" işlemlerin başlatılması aşamasına gelindi! Katkılanndan dolayı Yüksel Yalova'yı kutlarız! SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Çarkıfelek'ten depremzedelere bağış Bir ara, Kanal D'deki Çarkıfelek programına "yarışmacı" olarak katılan "sanatçılar"ın hemen hepsi kazandıkları ödülleri depremzedelere bağışladı... Hatta, bağış yapmak için programa katılanlar bile oldu. ödüller depremzedelere verileceği için programın sunucusu ödülleri bol keseden dağıttı. Bu arada bir taşla birkaç kuş vurulmuş oldu. Dağıtılan mallann ekrandan reklamı yapıldı, "sanatçılar" gönüllerde taht kurdu, ekran başındakilerin gözü yaşardı, depremzedeler umutlandı. ödül kazananlara, her zaman olduğu gibi program çıkışında birer "sertifika" verildi ve daha sonra kendileriyle temas kurulacağı belirtildi. Fakat, bugüne dek ödül kazanan çok az kişi aranmış... Arananlann da çoğu kendilerini bekleyen sürpriz karşısında şaşınp kalmış: "Kazandığınız ödülü, depremzedelere bağışlayabilmeniz için intikal vergisini ödemeniz gerekiyor!" Ekran başında bağışını ve reklamını yapanların çoğu da durup dururken elini cebine atmak istemiyormuş... Hatta Çarkıfelekçiler, birkaç kişiden olumsuz yanıt alınca sıradaki kişileri rahatsız etmemek için artık kimseyi aramıyorlarmış. Çarkıfelek'in sorumlulanna zahmet olacak ama depremzedelere bağışlanmak üzere dağıtılan ödüllerin ne olduğunu açıklayabiiiher mi acaba? Kurum ya da kişilerin adı belli olmayınca "depremzede", soyut bir kavram olarak kalıyor da! AYDİNLANMA ATEŞt tletişim: Zeynep Efiyok Faks: 0.212. 513 85 95 İsUınbul Sıuuıt Merkezi sanatçılan sokağa atıhyor Imdat' Lütfen bize acil destek! Sayın ilgili büyüklenmız, sayuı Curahurhaşkanı Süleyman Demi- rel. Sayın Başbakan Bülent Ece- 1 »iH«i yîtfdHncılan,'Sayın Yiltsel Yalova-Sayın İstemibaD Talay. Sayın Hüsamettin Özkaa ve dığer duyarlı ınsanlara.. 'Istanbul Sanat Merkezi sanatçılan sokağa atüı- yor!' Tüm sanat mekânlan ani bir tahliye ile boşaltılıyor ve boşaltma devam edıyor. Kendımıze yeni bir mekân buluncay a kadar süre veril- mea, yer bohımnası için sadecebi- razzaman ıstıyoruz! Bu konuya il- ginizi ve desteğimzi beklıyoruz! tSMtel. 0.212.297 52 22 - 0.532.797 24 54-238 8» 92 Istanbu) Cumok Kültür ve Sanat Kolu'nun yann saat 17.00'de Cad- debostan Kültür Merkezi'nde (Tel: 0.216,360 90 95) dûzenlediği etkın- likte Ömer Özgeç gitanyla çağdaş şiirierden seçtiği şiirlennden o!u- şan repertuannı sunuyor. Şişli ADD Dünyanın gelışmış (zengın) on- ca ülkesinde halen çok etkın kutla- nan yerli malı haftalan ülkemizde, önce fındık-fıstık, portakal yeme düzeyine ındirildi; sonra içi boşal- tümış ruhsuz törenleTe dönüştü, son yıllarda ise tamamen unutturuldu. Ekonomileri bızden çokdaha güç- lü ABD'de kampanyadan da öte fe- deral yasa çıkanlarak etkın hale ge- tınlen ulusal ürünlere sahip çıkma anlayışı, ingiltere'de kalitenin ismi Ingilizle özdeşieştirme anlayışı ile halen sürüyor. "Asılacaksan Ingiliz sicımiyle asıT sözü öhîmübile ken- di ümnünün reklamı için beyinlere işleniyor. Fransa'da Fransız yapunı olmayan fılmlenn gösterim hakkı yüzde 40 ile sınırlıdır. Örnekleri uzatmak olanaklı. Bizdeki durum ne? Dış borcumuzun her geçen gün Şişli ADD'nin ocak ayı içerisindeki etkinlikleri 22 Ocak saat: 14.00 'de Eiektrik Yük. Müh. Sayın UnalErdoğan 'm konuşmacı olarak kattlacağı "Enerji Politikalan ve Enerjide Hütkütı" konulu söyleşi, 24 Ocak saat 09.30'da Vğur Mumcu 'nun katledilişinin 7. yı- lında Harbiye'deki anıta çelenk koyulmasımn ardından saat 10.30'da Cumhuriyet gazetesinin bahçesinde toplanılacak. 26 Ocaksaat 19.00 daLabella Se- miramis Salon 'da (Rumeli Cad. No: 142/4 Osmanbey-LabellaDû- ğün salonunun attı) "Tanışmaye- megi"; Davetiye için tel: 247 44 93 (Şişli ADD Dernek Merkezi). 29 Ocaksaat 14.00'de UğurMum- cu ve Muammer Aksoy 'u anma tâplantısı ve şiir dinletisidüzenli- yoncz. 'Çevre' konulu resim ve kompo- dsvon çaüşması: Resim: llköğretim öğrencilerî- mn kattlacağı 'serbest'konuluça- bşmadaresimlerin boyuAan25X35 veya 50X55 cm olacak Kompozisyon: Serbest konulu çalışmayayalruzca lise öğrencile- ri katılacak. Yapıtlar; en geç 7 Şubat'a ka- dar ŞişliADD Şubesi 'ne (Abide-i Hürriyet Cad. fskele Sok No: 6/3 Şişli) teslim edileck Getirilenya- pıtlar 24 Şubat'ta AKM'de sergi- lenecek arünastna ve azalacağına dair hiç- bir umut ışığı gözükmemesıne, ya- bancı marka hayranügının her geçen gün artmasına rağmen. Atanuz'dan yadıgarbır Cumhuriyet kurumu olan 'YerlıMallarHaftasf unutturuldu. Yabancı mal hayranhğırun artışı- nın ülkemize maliyetinin kapanan fabrikalar olacağını, ülke insanuıın iş gûvenlıği ve ıstıhdamın. gönen- cın aıtışı için ulusal sanayinin güç- lendirilmesi gerektiği apaçık ortada iken... Kıışkusuz ki; biz tüketiciler ulusal ûrûn tercih etme bilincimizi geliştirirken, sanayici ve işadamla- nmız da kalite bilincini yükselöne- li, tüm dünyaya mal satma ve kali- tesini arttınna çizgisini derinleştir- meh. Kendimize ihanetter vazgeçe- lim. 1929'dabüyükönderimizinyön- lendirmesiyle kurulan 'Yerli Malı Haftamız'a ulusal sanayı ürünleri- mizle sahip çıkalım. Cumhuriyeti- miz'in nice bin yıl yaşaması dılegı- nin, ülke insanımızm gönencınin yükseltilmesi ile sağlanacağı bilin- ciyle... Mersin ADD-ÇYPD ~ Atatarkçü Düşünce Derneği ve Çafdaş Yaşanu Etestekleme Derne- ği Meısin Şubelerinin "7. Adalet ve Demokrasi Haftası" kapsamında ortaklaşa dûzenledıkleri etkinlik- ler, • Sergj: \\ Kültür Müdürlüğü (ll Halk kütüphanesi) Yer: Kültür Meıkezi Tarih: 24 Ocak saat 15.00 • Uğur Mumcu ve Devrim Şe- hitlerini Anma: Konuşmacılar: Prof. Dr. Vural Ülkü, Yard. Doç. Dr. Oktay Gök- demir Yer: KültürMeıkezi Tarih: 24 Ocak saat 15.30 • Satranç Turnuvası: Yer: ADD Muammer Aksoy Gençlik Merkezi Ttrih: 24-28 Ocak, 15.00-17.00 saatleri arasın- da. Başvnnılar: 22 Ocak akşa- mına kadar Meısuı ADD Şube- si'ne (Istiklal Cad. 74/3 Etibank karşısı - Tel: 0.324.237 00 25) ve- ya 3. Noterlik'e (UrayCad No: 64 - Tel: 0.324.233 12 86) yapüacak- ür. Katdım ücreti 1 mıh/on lira. Ödül töreni: 29 Ocak saat 13.30'da Kültür Merkezi'nde • Panel: Konu: Adaletve Demokrasi Haf- tası Konuşmacılar: Çetin Yiğe- noglu, Av. Cebrail UçarYer: Kül- tür Merkezi Tarih: 29 Ocak saat 13.30. Ruhi Su Kültür ve Sanat Merkezi 28 Ocak saat 19.00'da Ankara Devlet Opera sanatçılanndan te- nör Omer Yılmaz ve banton Tun- cer Tercan, Ruhi Su türkülerini seslendirecekler. Tümdostlanmı- zı vakıfmeıkezimızdekı bu etkin- liğe bekh'yoruz. KlM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakıa turk.net ' 4 ÇtZGtLtK KÂMtL MASARACl BULUT BEBEK MRAYçtFTçt .& Am2 0 o TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 21 Ocak ADANA'DAKİ UÇAK KAZASL 1972 'PE 8U6ÜM, TÜRK HAVA VOLLAM'NM DC'9 JET YOLCÜ UÇA&, ADANA YAKINLARINDA KAZA SEÇİgOİ. UACJ A&AYLARINI ARABİS7»N'A SÖTİJR- DÜKTBM SOURA, YOUJUSOZ OLA&AK AMKAJSA'YA DÖNMEK7E OLAN 'MARMA/SA'ADU UÇAK, SABAH SAAT O4.3O'DA A&2ALANM/ÇTI. kUVRÜK KJSMIN. PAAI PUA4AN OKTJğjMAHLAyANPİLOTLAK, APA- NA'MIM ÇAKİSPAfA HAVAALAHI'NÛAN İHİŞ İZMi İSTEMİÇl£R,ANCAK AZ SONEA 7ELS/Z 8AĞLAH- TILARI ÛA K£SILMİÇTİ. TA/ZLALAZA /Ni'f yAPAN UÇAKJA PATLAMA OLMUÇ,gUNU YAN6/N 12.- LEMİÇTİ!KUYRUK KJSMlNOA qTU&*N_ HOS7ES HÜLYA MAVİLER.(SOl£>Ay ÖCMUÇj Oİ6BH İ<i /-tOS.r££L£ PİLOT1-AR, KAZADAM yARALARLA DEVELİKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1974/44-1999/183 Davacılar Mensure Tüysüz ve Reyhane Kaptan tarafindan açılan davanın açık yargılaması sonunda: Dava konusu Sindelhöyük kasabasında kain 1842 parselk ilgili kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın 4 hisse kabul edi- lip, 2 hissenin Musa kızı 1295 doğumlu Fatma Çakır, 1 hissenin Cemal kızı Reyhane Kaptan, 1 hissenin Cemal kızı Mes- sure Tüysüz adlanna tapu siciline tesciline ilişkin 6.12.1999 tarihli karann davalılar Asiye Akpak, Hatice, Nasbiye, Hay- ri, Mustafa Çakır, Şahin Yücel, Kemalettin Kuzay'a ilanen tebliğine, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün sonra karann kesin- leşeceği hnsusu ilanen tebliğ olunur. Basuı: 2203 • ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKtMOĞLU Cana Yeten Hasredik Devlet Operası'nda Dr. Faust sahneleniyor. llk akşam gittim. Daha önce de gördüğüm çok sev- diğim bir opera. Yine ilgiyle izledim. Emek veren- leri içten kutluyorum. Gunot'un müziği, şarkıla- n, dekortan, ışık oyunlan ile görkemli bir yapıt. Ital- yan yönetmen Dolcini'nin çağdaşyorumuylaza- manı aşıyor, özünü yaşıyor izleyenler. Melek ve şeytan karışımı bir yaşam. Kaç yıl geçti aradan, belli dizeler belleğimde hâlâ, Goethe'nin yapıt- lan arasında VVerther'e değil de Dr. Faust'a ta- kıldım gençliğimde. Nedense çok ilgimi çekti, kaç kez okudum, hızımı alamadım, Macar dili ve edebiyatında Imre Madach'ın "Insanlığın Traje- d/s/" adlı kitabıyla ilgili konuşmalan da izledim. Son- ra hepsi geride kaldı. Dr. Faust sözü Prag'ı çağ- nştınyor uzun süredir. Büyük ozanın "Dr. Faust'un £w"şiirini düşünüyorum, hasretliğe pes diyen di- zeleri. Bu şiiri 1956 yılında Yasenik'te yazıyor Nâ- zım Hikmet. 2000 yılının başında başım eğik, yüreğim ezik okuyorum yine: Kapıyı çaldım, doktor evde yok. Malum: 200 yıl kadar önce, tavandaki delikten, yine böyle birgece, çekip aldı onu şeytan Kapıyı çalıyorum. Bu evde ben de senet vereceğim şeytana. Ben de kanımla imzaladım senedi. Ne altın istiyorum ondan, ne bilim, ne de genç- lik. Hasretlik cana yetti, pes! Beni Istanbul'uma götürsün birsaatlik. Çalıyorum kapıyı, çalıyorvm, kapı açılmıyor, açıl- mıyor. Neden? Istediğim olmaz iş mi Mefistofeles? • • • Acaba izlediniz mi? Geçen akşam TV8'de Se- mih Balcıoğlu'nun yönettiği bir programda Nâ- zım geldı ekrana. CHP'li Fikri Sağlar, Prof. Ay- dın Aybay, Nevzat Şenol konuşuyor, ben de ka- nşık duygularla dınlıyorum. Başım hâlâ eğik, boy- num hâlâ bükük doğrusu. Dr. Faust'un kapısı önünde yazdığı şiir başka dizelerle uzuyordüşün- cemde. Oğlu Memet'e seslenişi Varna'dan, Gül- hane Parkı'nda bir ceviz ağacı olmaktan söz eden dizeleri, Moskova'da Ekber Babayev'den, Ve- ra'dan dinlediklerim birbirine kanşıyor. Belgrad'da bana eşlik eden öfkeli bir görevlinin sorusu çın- lıyor kulağımda. Nâzım Hikmet'in "Ivan Ivanoviç Kimdir?" adlı oyunu sahneleniyor birtiyatroda. Se- vinçle gülümsüyor, bizim ozanımız, diyorum. Yu- goslav görevli sert tepki göstenyor: - Bunu nasıl söylersiniz, onun için ne yaptınız? Doğru, şiirierini de gizli okuduk yıllarca, Bala- ban'a resim dersi verdiğini duyunca boya yolla- dık Bursa Cezaevi'ne. Korkuyla! Hepsi bu kadar! Başka bir davranışı düşünmek de yasak, suç o yıllarda. Yasaklar sürüyor, hasretlik bitmeden geçiyoryıl- lar. Ölümdensonrada kavuşamıyortoprağına. Kız- lar Manastırı'ndaki mezan başında gördüklerim, duyduklanmlaağlıyorvegülüyorum biranda. Kü- çük öğrencilere Nâzım'ı anlatıyor Sovyet ÖQ*t men. Bu büyük ozan bir Türk ozanı, rüzgâra kar- şı giden adam, diyor. Ekber Babayev'in sesi tit- riyor konuşmayı Türkçe'ye çevirirken. Kaç yıl geçti aradan, kitapları, oyunlan yasak- lan kırdı, yayımlandı, oynandı, şarkılar, danslarla doğum günü kutlandı, gerçeği aydınlandı, sevgi- si boyutlandı ama mezarı Moskova'da hâlâ! Va- tandaşlıktan çıkanldığını belirten karar da yürür- lükte hâlâ! Belli girişimler sonuçsuz kaldı. Başka birdeyişle Nâzım'ın özlemi dinmedi. Dahası.. ye- ni binyıla bu eski ayıpla girdi ülkemiz. Avrupa Biriiği'ne üye olmak ne yazar bu durum- da! Bu soru, ayıbı üstlenenlere hiç kuşkusuz. Gö- revini yerinegetirmeyenlere. Nâzım'ın gerçeğine, evrensel boyutlanna eksisi de yok, artısı da. Bir davranış biçimini saptıyor ancak. TV8'de düzenlenen programda değerli bilim adamı Prof. Aydın Aybay'ın bir göndermesi var Başbakan Ecevit'e. Zarif bir uyarı da denebilir. Doğrudan şair Ecevit'e sesleniyor Prof. Aybay. Şiirleri nedeniyle cezalanmasını içine sindireme- yeceğini umut ediyor belki de. Türk şiirini doruk- lara vardıran bir ozan.. ama okul kitaplarında yer almıyor hâlâ! Vatandaşhktan düşmesiyle ilgili tek satııiık karar da yürürlükte hâlâ. Bu yanlışlann bir an öncedeğişmesi gerekir. Has- retlik bıter, dilimizi, şiirimizi yeni binyıla taşıyan oza- nımız gülümser, UNESCO'nun 2002 yılını "Nâzım Yıh" olarak açıkJaması da başka bir anlam kazanır o zaman. Umutla bekliyoruz. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Gezmeyi çok seven. II Ses ki- rişlerinin türlü 2 nedenlerle işle- yememesi yii- 3 zünden sesin kı- sılıp yok olma- sı...Letonya'nın 5 para birimi. 3/ Eskiden Roma kentine verilen ad... Bir şeyden Q kalankötüiz.4/ ö Gizli görevli... g Başlıca, temel niteliğinde olan. 5/Nike- lin simgesi... Evrensel alıcı olan kan grubu Tunus'un plaka işaretj 2 6/Hindistan'da yaşay^n 3 bir halk. 7/ Dâhi... 1,. 4 kambil kâğıtlannın at^. sı olan desteye ve bu de^ te kullanılarak bakıliın 6 falcılık yöntemine ver^ 7 len ad. 8/ Bir tiyatr0 g oyuncusunun, karşısıi). Q dakinin sözüne gerekli ! ± 2 İ * V ^?İJlso ™ sözü -.'/ ttalya'nın en uzun ı ve üstü açık at arabası. 1/ Güven veren ve buijun gerçekJesr se, kurulus ya da devln 2 / Kâgıt ya rindeki kafa resmı... hlpeISİZ ^ - ^ dogu Anadolu'da kon^.g ö ç e r î2în fal ^ ^ ^ ^ o l u . KSonulXgîyJffi**^e kulliU fnak to»oır $cyw K.ouujuue u /»r. 4/ Hayvanlara vurulan damea Bır meyve. 51' Duvar l r ; i n d e b ı r a k l l a n 0 ^ m ^ *- - maş, derı ya da kağıt îüslemede kuUanılan bir vö m an naocr djaıısuıuı îungesı... Olay. 7/Süzeec kt 8/ Boksta, dövüşeme>.cek d uruma gelmiş boksö'rüı şılaşmayı bırakmash S, Çoğunlukla üzenide yazu b nan dıkılıtaş... T o k u ^ _ - . s i y a s e t ^ y ^ ^