11 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 1999 CUMARTESİ 4 HABERLER DUNYADA BUGUN ALt SİRMEN Kimi, Neden Dinledi? Bülent Ecevit âlem bir adam. i, Uzun bir politik yaşamı olan ve hiç kuşku- suz politikasında olumlu yanlar da bulunan Bülent Ecevit'in değişmeyen bir özelliği var: Bileğinin hakkıyla edindiği krediyi, bir miras- yedi hızıyla tüketmek. Yetmişli yılları anımsayalım. 1973 seçimle- rindeki yükselişi, ardından 74 Kıbrıs harekâ- tıyla edindiği büyük prestiji, arkasında 17 yıl- Uk parlamento deneyimi olmasına karşın, na- sıl da, acemice erken seçime dönüştürmeye kalkışmış ve MC'nin kurulmasına olanak sağ- lamıştı? ' Ya 11 'lerle kurduğu hükümet ile birlikte, bü- tün bir birikim nasıl gitmiş ve ara seçimi o za- manki AP 5-0 alarak, Ecevit'i nasıl tuşa getir- rnişti? r Aradan geçen yıllar bazı şeyleri degiştirse bi- le, özü değıştiremedi. . Bülent Bey 56. Hükümet sırasında, öbür si- yasilerden değişik bir görünüm sergiledi ve oylarını arttırdı. - Iktidara geldiğinde de, bir zamanlar gücünü ve anlamını kavramadığı IMF'nin bütün istek- lerini gözünü kırpmadan yaparak, artık iktida- rjnı sürdürmek için kimlere, koşulsuz "amen- ha" demesi gerektiğini öğrenmiş olduğunu ğösterdi. v Ama tesadüf o ya, yüzyılın en büyük felake- tionu sarstı. 1 Hadi diyelim ki "Böylebirolaykim iktidarda olsaydı, onu da sarsardı". Peki ama Af Yasası'na ne demeli? Onun ya- rattığı sarsıntıyı engellemek elindeydi. Ama onu muhterem eşi ile kendisi bizzat yarattılar. Ecevit bir kez daha elde ettiği krediyi hovar- daca harcamakta, popülarite barometresinin ibresini hızla düşürmektedir. . • • • r Bülent Bey, Cumhurbaşkanı'nın Af Yasası'nı veto etmesi nedeniyle yaptığı açıklamada, es- kilerin deyimiyle serzenişte bulunmuş: • - Keşke Cumhurbaşkanı vetodan önce fik- rimi sorsaydı. " llginçtir, son zamanlarda siyasette pek ya- kın durduğu Fethullah Gülen ile ilgili video tsantların yayımlanmasından hemen sonra da aynı Ecevit, hemen hemen aynı şeyleri söyle- mişti: - Keşke basına venneden önce bana getir- selerdi. Oysa o bantlar basına intikal etmeden ön- ce kendisine yorumları ve ek bilgiler ile birlik- te getirilmişti de, Bülent Bey "ikna olmadığı- nı" söylemişti. Bülent Bey'i ikna edemeyenler, dhdan sonra kamuoyunu ikna etmenin daha akıllıca olduğunu düşünerek çarnaçar, o yolu tutrrıuşfardı. Hem Bülent Bey'in vetoya neden üzüldüğü- nü anlamak da mümkün değil. Öyle ya, yasa- nın bu halini içine sindiremediğini söylüyordu. Işte şimdi, onu düzeltmek için fırsat çıkmıştır karşısına. '•Ne o, yoksa Bülent Bey içime sindiremedi- ğim dediği yasayı afıyetle sindirmişti de, o söz- leriyle zevahiri mi kurtarmaya çalışıyordu? • • • '. Bülent Bey'e hazırladığı Af Yasası ile ilgili olarak, yargının en üst kademesi, hukukçular, barolar, basın, kamuoyu neler neler söyledi- ler. Hazret onlardan birini olsun dinledi mi? c Hiç kimseyi dinlemeyen Hazret'in yasa met- ni eiindeyken, Süleyman Demirel daha bir de neyi dinleyecekti? Cumhurbaşkanı bizi de şaşırtan vetosunda, hukuk bilginlerini ve kamuoyunu dinledi. Şaşırtıcı olan bu davranışı anlayabilmek için nedenine eğilmek gerek. •..Demirel kamuoyunu neden dinledi? Cumhurbaşkanı kamuoyuna kulak verdi, çünkü son depremden beri onun üstündeki ölü toprağının silkelendiğini, sivil toplumun canlanma emareleri gösterdiğini ve kısa süre sonra gerçek bir güç olabileceğini (illa olacak ahlamına gelmiyor) gördü. Iktidarı sevenler, yitirilen değil, yükselen çjüçlere dayanmayı yeğlerler. Cezaevlerinde sayım vermeme eylemi İstanbul Haber Ser- visi - TBMM Genel Ku- rûlu'ndan geçen Af Ya- slsı'nın Cumhurbaşkanı IJemirel tarafından onaylanmayarak Mec- lis'e geri gönderilmesi üzerine tepki gösteren adli tutuklu ve hükümlü- ler, Bayrampaşa. Ankara Merkez Kapalı, Ümrani- ye ve Bartm cezaevlerin- de sayım vermeme eyle- mi başlattı. Tutuklu ve hükümlü aileleri, Af Ya- sası'ndan vazgeçilmesi durumunda eylemlerin Türkiye geneline yayıla- cagına dikkat çekerken güvenlik güçleri, eylem çıkması olası cezaevleri- nın içınde ve dışında ge- niş güvenlik önlemleri aldı. Kamuoyunda tartış- malar yaratan. hukukçu- lar tarafından "eşitsiz- lik"' getıreceğı için eleş- tirilen, TBMM'den geç- tikten sonra da Başbakan Bülent Ecevit'in "içime sindiremedim" sözle- nyle kafalarda soru işa- retleri bırakan Af Yasa- sı'yla ilgili adli tutuklu ve hükümlüler ile ailelerinin tepkisi artarak sûrüyor. Af Yasası'nın Cumhur- başkanlığı'nca Meclis'e geri gönderilmesiyle "Af çıkmayacak" paniğine kapılan adli tutuklu ve hükümlüler, Bayrampaşa Cezaevi'nin B ve D blok- lannda önceki gün sayun vermeme eylemi başlattı. Bartın E Tipı Ceza- evı'ndeki adli tutuklular adına açıklama yapan Ci- van Karan, Nuri Fın- dık, Adem Kaya, Meh- met Çakır. Sadık Ma- den ve Hakan Yılmaz da, tutuklu ve hükümlü- lerin af sevincinin enge- lenmeye çalışıldığını be- lirttiler. Açıklamada sa- yım vermeme eylemine başlanıldığı bildirildi. Ümraniye Ceza- evi'nde dün sayım ver- meme eylemi başlatılır- ken, Ankara Merkez Ka- palı Cezaevi'nde adli tu- tuklu ve hükümlülerin sayun vermeme eylemi- ne siyasi tutuklular da destek verdi. însan Haklan Komisyonu Başkanı Pişkinsüt, yasanın Ecevit'in içine sinecek hale gelmesi gerektiğini söyledi ;; MHP damgalı affa isyaııTLREY KOSE ANKARA - DSP grubu içinde- kı çok sayıda milletvekili, Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel'in TBMM'ye geri gönderdiği Af Ya- sası'nın "MHP damgasf' taşıyan unsurlar ayıklanarak "içlerine sindirebilecekleri" hale getiril- mesini ıstedı. Însan Haklan Ko- misyonu Başkanı Sema Pişkün- süt. "Yasa. Sayın Başbakanımı- zın içine sindirebileceği bir hale gelmeli" derken; Ankara Millet- vekili Uluç Gürkan, "yasanın aynen çıkarılmasında ısrar et- menin Türk kamuoyuna mey- dan okumak anlamına geleceği- ni" söyledi. Adalet Komisyonu üyelerinden Ali Arabacı da. "Partimiz affın bu şekilde çık- masını istemiyor. Yeniden görü- şûlürken. çeteler ve işkencecile- rin kapsam dışı kalması için mücadele edeceğiz'* açıklaması- nı yaptı. Af yasasını "içine sindireme- yen" DSP grubunda bir grup mil- letvekilı oylamalara katılmamıştı. Yasanın iadesınden sonra aynen çıkanlmasında ısrarh olması du- rumunda bazı milletvekillerinın "hayır" oyu kullanabıleceği bil- dirildi. Görüşmeler sırasında DSP gru- bu adına tasanya sert eleştıriler yönelten Bursa Milletvekili Ali Arabacı'nın konuşması, Başba- kan Bülent Ecevit'ın "Bizim önerdiğimiz af bu kapsamda de- ğildi" benzeri açıklamalar yap- ması DSP'dekı rahatsızlığı açıkça ortaya koydu. DSP Ankara Milletvekili Oğuz Aygün de, katıldığı bir televizyon programında, yasanın "TB- MM'nin son çalışma gününde, millervekillerinin yorgun oldu- ğu. hatta uyurken fotoğraflan- nın çekildiği bir atmosferde'' çı- kanldığını belirterek mazeret bil- dirdi. 'Veto yararlı ve gerekli1 însan Haklan Komisyonu Baş- kanı Sema Pişkinsüt, yasanın iade edilmesinin "yararlı ve gerekli olduğunu" söyledi. Çıkanlan af yasasının "kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı düştüğünü. top- lumsal barışı sağlamak yerine. toplumsal kavgaya neden olabi- lecek bir düzenlemeye dönüştü- ğünü ve anlaşılmaz hale gelen üslubuyla birtakım kişi ve gnıp- lan koruyan hükümlerin araya sıkıştırıldığının ortaya çıktığı- nı" \urgulayan Pişkinsüt, şunlan dedi: "Yasanın kabulünden önce insan haklan iblallerinin önlen- mesi ve genel yargı sorunlarını çözümleyecek kovuşturma, mu- hakeme ve infaz sistemlerine ilişkin kapsamlı bir adli reform çalışması açık bir şekilde orta- ya konulmamıştır." Pişkinsüt, yasanın felsefesinin yeniden göz- den geçirilmesi gereğine dikkat çekerek, şu görüşleri dile getırdi: "Çünkü af yasası konusunda "sindirilemediği" ileri sürülen so- nuçlardan. koalisyon hükümeti olmamn zorunlu bir sonucu gi- bi gösterilen "uzlaşmalardan' çok sayıda milletvekili, özellikle de hukukçu olmayanlar yeterince bilgilendirilmemiştir. Başbaka- nııtıızın içine sindirebilecekleri veya en azından endişelerini ka- muoyu ile paylaşabilecekleri bir af yasası için sivil toplum örgüt- leri, meslek kuruluşlan ve uz- man hukukçularla ortak bir ça- Hukukçular 'Afgeniş kapsamlı çıkmalı' NECATt AYGIN / BERTAN AĞANOĞLU tZMtR/lSTANBL'L - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel' ın af yasasını Meclis'e iade etmesini olumlu bulan hukukçular "siyasi ve geniş kapsamlı bir af çıkarılmasını" iste- diler. tstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, Anaya- sa'nın 87. maddesinde deği- şiklik yapılarak toplumsal kırgınlıklan ortadan kaldı- racak şekilde "siyasi ve ge- niş bir af tasansı" hazırla- ması gerektiğini belirtti. Sayman. mevcut yasa üze- rindeki degişikliklerin aynı tepkileri çekeceğıni belirte- rek, toplumun yasaya tepki göstermesini yasanın bir felsefesi ve toplumsal ama- cı olmamasına bağladı. Çağdaş Hukukçular Der- neği Başkanı Murat Çelik de tüm dünyada af denilin- ce akla ilk olarak siyasilerin affımn geldiğini belirterek, af yasasında "hukuki ek- sikJikler" bulunduğunu söyledi. tzmır Barosu Başkanı Avukat Çetin Turan, "Si- yasal partiler, af yasasını tepkileri ve geri çevirme gerekçelerini dikkate ala- rak yeniden düzenlemeli- dir" dedi. Koalisyon üyele- rinın af yasası ile ilgili "de- ğişiklik yapmamayı dü- şündüklerini" açıkladık- lannı belirten Turan bu açıklamalan kaygıyla izle- diklenni vurguladı. Geri gönderilen edilen af yasası- nı "Deprem enkazından af çıkarma girişimi" ola- rak değerlendiren Turan, bu yasanın kamuoyundan hak ettiği yanıtı aldığını, parla- menterlerin bu fırsatı iyi de- ğerlendirmeleri gerektiğini belirterek şunlan söyledi: "Hükümet ortakların- dan hiçbirinin içine sin- meyen ama buna rağmen çıkanlan yasanın kamu vicdanı ile bağdaşmadığı ve eşitlik ilkesine aykırı ol- duğu cumhurbaşkanı ta- rafından da kabul edil- miştir. Yapılması gereken öncelikle 87. maddenin değiştirilmesidir." Turan, af yasasının önce- likle siyasal suçlar için dü- şünülmesi ve subjektif ol- ması gerektiğıni vurguladı. Aydın Emniyet Müdürlü- ğü'nde gördüğü işkenceyle yaşamını yitiren Baki Er- doğanın avukatı Mehmet Yatar, insanlık suçu olan iş- kencilenn af kapsamı dışrn- da kalmasmı istedi. Yatar, Demirel'in af yasasını geri çevirmesinin kamuoyunun tepkisinden kaynaklandığı- nı vurgulayarak şöyle ko- nuştu: "Çeteleri, işkence- cileri affeden bir yasa hiç- bir zaman halkın iradesi- ne dayalı bir yasa olamaz. Yasa yapanlar bu irade doğrultusunda hareket et- me zorunda olduklarını hatırlamalıdır." Dokuz Eylül Üniversite- sı Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Gören ise "Şimdi beklenen parla- mentonun yeni af yasası çıkarılacak ise belirlenen anayasaya ve hukuka ay- kınlık unsurlarını gidere- rek beklentilere kulak vermesidir" dedi. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN lışma yapılarak, toplumla bü- tünleşmenin yoUan bulunmalı- dır. Bugün için af, kazanılmış bir hak niteliği kazanmış, geri dönülmez yola girmiştir. Dolayı- sıyla affın siyasi koşullan oluş- muştur. Affın felsefesi ve sonuç- lannın yeterince ortaya konabil- mesi, toplumun da afli benimse- yebilmesi için öncelikle eşitlik ve genellik ilkelerine dürüstlükle uyulması, pazarlık konusu ol- maktan çıkanlması gereklidir." Pişkinsüt, kapsamlı bir yargı re- formu sürecine derhal girilmesi gereğine de dikkat çekti. Özellik- le çocuk suçlularla ilgili düzenle- meler, ifade özgürlüğünün önün- deki her türlü yasal engelin kaldı- nlması ve devletin işlerliği ile il- gili düzenlemeler için gereken acil yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurgulayan Pişkünsüt, "Af sonrasında 21. yüzyıl Tür- kiye'sine farklı bir nok- tadan bakmak ve baş- lamak gerekir. Eskiyi affedip, eski ile devam etmek hiçbirimizin içi- ne sinmeyecektir" dedi. Adalet Komisyonu üyelerinden Ali Arabacı. "Cumhurbaşkanı'nın iade gerekçeleriyle bi- zim gerekçelerimiz ay- nı. Daha doğrusu parti- nin gerekçeleri bunlar. Parrimiz, affın bu şekil- de çıkmasını istemedi- ğini ortaya koydu. Par- timizin taslağında ne çetecilere, ne işkenceci- lereafvardı" dedi. Arabacı yasanın yeni- den görüşülmesi sırasın- da çetecilerin, işkenceci- lerin. görevi suiistimal suçu işleyenlerin kapsam dışında kalması için çaba göstereceğini söyledi. Arabacı, "Aynca beledi- yelerin, valililiklerin al- dığı para cezalanna da af getirih'yor. Bu, önem- li bir gelir kaybına yol açıyor, şikâyetler var. Bu doğrultuda yeni bir düzenleme yapılabilrr" diye konuştu. Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz bir araya gelerek izlenecek politikalan görüştü Af yasası ekimde görüşülecek ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Koalisyon hükümeti, Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'in bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderdıği afyasa- sını, ekim ayında başlayacak olan yeni yasama dönemınde ele almayı kararlaştırdı. Başbakan Bülent Ece- vit, liderler zirvesinde yasanın ay- nntılan üzerinde durulmadığını be- lirtirken, cezaevindeki hükümlü ve tutuklulann biraz sabretmeleri gere- keceğini söyledi. Başbakan Ecevit'in "içine sindi- remediği". diğer ortaklann da tam olarak "sahiplenemediği" af yasa- sının geri göndenlmesi hükümet or- taklan arasında af pazarlığınm ye- niden başlamasraa yolaçtı. Ecevit, dün Başbakan Yardımcı- sı ve MHP lideri Devlet Bahçeli ve ANAP hderi Mesut Yümazla bir araya gelerek izlenecek politikalan görüştü. Yaklaşık 2 saat süren zirve- nin ardından açıklama yapan Ece- vit, yasanın ekim ayında başlayacak yeni yasama döneminde ele alınaca- ğını ve hızla sonuçlandınlması için gerekli çabayı göstereceklerini bil- dirdi. Ecevit. "Şimdilik bu karan almış bulunuyoruz. Onun aynn- tıları. ancak TBMM ekimde yeni- den toplantıya çağnldığında gö- rüşülecektir" dedi. Gazetecilerin soruları üzerine Ecevit, yasanın aynntjlannı ele al- madıklannı, hem partiler arasında hem de hükümetin kendi içınde ko- nunun görüşüleceğini söyledi. Ece- vit "Meclis tatili zaten çok kısıl- mıştı. Milletvekillerine sahada düşen çok önemli görevler de var- dır. Çoğu deprem bölgesini de zi- yaret edip incelemelerde buluna- cak. Onun için olağanüstü toplan- tıya gerek görmedik" dedi. Ecevit, cezaevlerinde isyan çık- ma endişesinin olup olmadığının sorulması üzerine de, "Hayır, bi- raz daha sabretmeleri gerekecek herhalde. Fakat nasıl bir sonuca varılacağını şimdiden bilmem mümkün değil" diye konuştu. Zirvede deprem felaketının de ele alındığını kaydeden Ecevit, Başba- kanlık Kriz Yönetim Merkezi'nin karan uyannca hesaplann denetlen- mesi amacıyla Başbakanlık ve Ma- liye müfettişleri ile bankalar yemin- li murakıplanndan oluşacak 3 kişi- lik bir komisyon kurulacağını söy- ledi. Ecevit, "Böylelikle yardım ve bağışlarla ilgili harcamalarda şef- faflık sağlanmış olacakör" dedi. Ecevit. Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in Helsinki'deki AB zirvesin- de üyeler listesine alınmaması du- rumunda Türkiye'nin tekrar böyle bir çabada bulunmayacaği yönün- dekı açıklamasının anımsatılması üzerine, "Başvuruda bulunma- maza bile gerek yok. Çünkü bizim AB'ye tam üyeliğimiz 1%3'deki yasal haklanmızdan kaynaklanı- yor" dedi. Adalet Bakanı Türk, zirveden ön- ce Cumhuriyet'in sorulannı yanıt- larken. "Meclis'te benim şimdiye kadar gördüğüm genel eğilim. ikinci bir geri göndermeye uğra- mamak için önceki metnin aynen kabul edilmesi yönündedir. Bu kez nasıl olacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Kişisel görü- şüm. biz bu tasanyı hazıriarken bu cleştirilere hak verecek bir dü- zenleme yapmadık" dedi. Yasanın biran önce çıkanlmasın- da yarar gördüğünü anlatan Türk, şöyle dedi: "Birçok insan beklenti içinde. Basında sadece çetelere. katillere af getiriliyormuş gibi, aftan ya- rarlanacaklann dramı gözönüne alınmadan haberier veriliyor. On- lar da bekleyiş içinde. Cezaevle- rindeki rahatsızlık çok önemli bo- yutta değil, ama hayal kınklığı var. En kısa zamanda çıkmasında yarar görüyorum." ANAP Grup Başkanvekili Bey- han Aslan da, aftan geri dönüş ol- mayacağını belirtirken, "Bu yasa mutlaka çıkacak. Ekimde, Meclis toplandıktan sonra Cumhurbaş- kanı'nın eleştirileri ve kamuoyu- nun tepkilerini dikkate alarak af yasasını yeni baştan görüşür de- ğerlendiririz" dedi. Af yasasının DemireFden dön- mesinin ardından MHP'de oluştu- rulan komisyon yasayı yeniden in- celemeye aldı. Hukukçu millerve- killerinin, Demirel'in istemlen doğ- rultusunda verilebilecek ödünleri belirlemeye çalışhklan öğrenildi. Hükümet, depremin yarattığı sorunlann gündemde olmasından yararlandı Tepki çeken yasalar çıkarıldı ALPER TURGUT Toplum, gündemindeki tüm sorunlannı depreme endekslerken, hükümet. halkın büyük çogunlugu ta- rafından tepki toplayan ya- salan ardı ardına TBMM'den geçirdi. Çalışan kesimleri ayağa kaldıran Sosyal Güvenlik Yasa Tasansı tartışılırken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın hazırlattığı tasanyı TB- MM'nin kabul etmesi şaş- kmlık yarattı."Mezarda emeklilik istemiyoruz" di- ye haykıran, yollara dökü- len, grevler, mitingler ve protesto gösterileri düzen- leyen çalışanlar. emekçi cenneti Marmara Bölgesi'ni vuran depremle bir kez da- ha yıkıldı. Çok sayıda işçi ve memurun yaşammı yitir- diği afet bölgelerine 48 saat geç kalmakla suçlanan hü- kümet Sosyal Güvenlik Ya- sası'nı Meclis'ten geçirmek konusunda bırakın geç kal- mayı,"hız rekorlannı" al- tüst etti. Yurttaşlar ve sivil toplum örgütleri, hükümeti, dep- remden yararlanmakla suç- larken, Af Yasası da hızla TBMM'den geçti. Yaklaşık 1.5 yıldır tartışılan ve Baş- bakan Bülent Ecevit'in da- hi içine sindiremediğı af ya- sast, çeteler, işkenceciler, kaçakçılar, sahtekârlar. Ha- remzedelerle "alay eder" gibi hırsız müteahhitlere af getirilmesı yurttaşlan çile- den çıkardı. Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel tara- fından yeniden görüşülme- si için TBMM'ye gönderi- len af yasasında MHP'nin ağırlığının hissedildiği ise açıkça ortaya çıktı. Ulusal bağımsızhğa kar- şı hükümler içeren Tahkim sorunlan unutup afet bölge- sine akın ederken Cumhur- başkanı tarafından yasa 3 saat sonra onaylandı. Imralı Adası'nda yargıla- nan Terör örgütü PKK lide- ri Abdullah Ocalan'ın ida- ma mahkûm edilmesinin ar- dından temyiz için Yargıtay sürecinin başlaması da Tür- kiye'nin bir numaralı gün- dem maddeleri arasındaydı. • Tûrkiye'nin gündeminde bulunan Sosyal Güvenlik, Af, Tahkim, _ Çıkar Orgütleriyle Mücadele yasalan, PKK'nin silah bırakması, Ocalan'ın idam istemli serüveni, Şemsi Denizer suikastı, bütçe açığı gibi sorunlar, yerini depreme bıraktı. luk Kırcı, Mustafa Kalem- li, Alaattin Çakıcı. Metin Göktepe davası sanıklan, Söylemez kardeşler çetesı, Fethullah Gülen, Gülay Aslıtürk, Ayşegül Nadir Tecimer. kasten adam öldü- renler, uçak kaçıranlar, tür- ban yüzünden okullanndan atılanlar. hepsi aftan yarar- landı. Tasanda aynca dep- Yasası da demokratik kitle örgütleri ile duyarlı yurttaş- lan isyan ettirmişti. Hükü- metin bazı ödünler vererek muhalefet partileriyle anlaş- ması üzerine TBMM'de ka- bul edildi. Sivil inisiyatifle- rin Tahkim'e karşı artarak yükselen sesi, depremle bir- likte yıkılan binalann enka- zı altında kaldı. Halk. tüm Ocalan'ın çağnsı üzerine P- KK Başkanlık Konseyi, 1 Eylül Dünya Banş Günü ateşkes ilan edip çekilecek- lerinı açıklamalanna karşın, deprem nedeniyle iyi niyet göstensi olarak verilen ta- rihten daha önce çekilmeya başladı. Güneydoğu bölge- sındeki olaylar depremle birlikte sona ererken, sivil toplum örgütlerinden "Kurtuluş Savaşı yılların- da olduğu gibi, gün daya- nışma günüdür" çağnlan yapıldı. Silah bırakma ve pişmanlık konusundaki tar- tışmalar yoğunlaştı. Özellikle işverenlere ver- giler konusunda kolaylık sağlanmasınm ardından depremzedeler için ek ver- gilerin gündeme getirilmesi iş dünyasının da tepkisine yol açü. Işadamlan, devletin darboğazda olan bütçe açı- ğını deprem vergileriyle ka- patmaya çalıştığını belirttik- leri vergi paketi TBNİM'nin tatili sonrasına enelendi. Depremle birlikte lçişle- ri Bakanı Sadettin Tan- tan'ın yönetimindeki ope- rasyonlar da sona erdi. Mec- lis'e geri gönderilen Af ya- sasıyla cürüm işlemek için çete kuranlara af getirilme- si, 1 Ağustos tarihinde yü- yürlüğe giren Çıkar Amaç- lı Suç Örgütleriyle Mücade- le Yasası'nı da zora soka- cak. Prof. Dönmezer f 4f nesnel olmalı' SERTAÇ EŞ ANKARA -Ordinaryı»?^ Prof. Dr. Sulhi _ f Dönmezer. çıkanlacak •Mt af yasasının tartışmalara neden olmaması için suç1an teker teker tarif etmek yerine, objektif davranılması gerektiğini belirterek, "Şu miktara kadar olan cezalar affa tâbidir, şu miktara kadar olan cezalarda şu kadar indirim yapılır diyebilirsiniz. O zaman kimsenin ağzını açmaya hakkı olmaz" diye konuştu. TBMM'nin af çıkarma yetkisinin suıırlanmaması gerektiğini kaydeden Dönmezer, Anayasa'nın 87. maddesinde yapılacak değışiklikle - bunun sağlanmasını istedi. Ordinaryus Prof. Dr. Dönmezer, Türkiye'de af gereksinmesine siyasi iktidann karar vererek içeriğini belirlediğini söyledi. Koalisyon ortaklannm belirli konulan belirleyerek uzlaştıklannt ve tasanyı oluşturduklannı anımsatan Dönmezer, "Şimdi bunlar bir- takım tenkitlere uğruyor. Filanca suçu neden affetriniz diye uvarılarda . ' , , j..y. - ın ı<j»ı(flt bulunuluyor dtye f" konuştu. Af çıkanıîcetfl suçlann teker teker, -' Lî maddeler halinde *"• belirlemeye çalışıldığı zaman bugünkü açmazlara düşüldüğünü dile getiren Dönmezer, "Çünkü birisi 'Benim ••'• babam öldürüldü, taammüden adam öldürmeye af getirme' diyor. Çeteleri affedenlere karşı çıkanlar oluyor. Bunlar suçları teker teker tayin etme isteğinden kaynaklanıyor" değerlendirmesini yaptı. Af yasası çıkanlırken kesinlikle objektif davranılması gerektiğini ve aynm gözetmeksizin ceza miktanna göre af getirilmesini savunan Dönmezer, şöyle konuştu: "Şu miktara kadar olan cezalar affa tâbidir. Filanca miktara kadar olan cezalarda şu kadar indirim yapılır diyebilirsiniz. Diğerleri değil dersiniz. O zaman '/ kimsenin ağzını açmaya * hakkı olmaz. Bir genelleme yaptığınız *> zaman o genellemeye hangisi girerse girer. Çünkü kanun koyucu suçlann cezalannı tayin ederken o suçlann vehametini nazara abyor. Cezasını - ona göre koyuyor. Kanun koyucu bunlan ' birbirine aazaran ;. derecelendirmiş." 4, Dönmezer, kamuoyunda . yoğun olarak eleştirilen • çetelerin affının Türk u Ceza Yasası'nın (TCY) 313. maddesiyle düzenlendiğini ammsatarak, "Yani bir kişi suç işlemek üzere çete kurar, suç işlemeden yakalanırsa, . .- bir yıl ceza ^ ' veriyorsunuz. Bugünkü 't\ sistemde de zaten 4 ay 1^ yatar çıkar bu adam" * dedi. Af yasalannda '- ertelemenin de gündeme ^ ' getirilebileceğini vurgulayan Dönmezer, "Kanun koyucu, ben seni affettim ama 5 sene içinde suç işlememen gerek diyebilir. Böyle bir hüküm koyarsan dışan çıkan insanların hukuka uygun hareket etmelerini özendirmiş olursun" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle