Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 1999 CUMARTESİ
4 HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt SİRMEN
Kimi, Neden Dinledi?
Bülent Ecevit âlem bir adam.
i, Uzun bir politik yaşamı olan ve hiç kuşku-
suz politikasında olumlu yanlar da bulunan
Bülent Ecevit'in değişmeyen bir özelliği var:
Bileğinin hakkıyla edindiği krediyi, bir miras-
yedi hızıyla tüketmek.
Yetmişli yılları anımsayalım. 1973 seçimle-
rindeki yükselişi, ardından 74 Kıbrıs harekâ-
tıyla edindiği büyük prestiji, arkasında 17 yıl-
Uk parlamento deneyimi olmasına karşın, na-
sıl da, acemice erken seçime dönüştürmeye
kalkışmış ve MC'nin kurulmasına olanak sağ-
lamıştı?
' Ya 11 'lerle kurduğu hükümet ile birlikte, bü-
tün bir birikim nasıl gitmiş ve ara seçimi o za-
manki AP 5-0 alarak, Ecevit'i nasıl tuşa getir-
rnişti?
r
Aradan geçen yıllar bazı şeyleri degiştirse bi-
le, özü değıştiremedi.
. Bülent Bey 56. Hükümet sırasında, öbür si-
yasilerden değişik bir görünüm sergiledi ve
oylarını arttırdı.
- Iktidara geldiğinde de, bir zamanlar gücünü
ve anlamını kavramadığı IMF'nin bütün istek-
lerini gözünü kırpmadan yaparak, artık iktida-
rjnı sürdürmek için kimlere, koşulsuz "amen-
ha" demesi gerektiğini öğrenmiş olduğunu
ğösterdi.
v
Ama tesadüf o ya, yüzyılın en büyük felake-
tionu sarstı.
1
Hadi diyelim ki "Böylebirolaykim iktidarda
olsaydı, onu da sarsardı".
Peki ama Af Yasası'na ne demeli? Onun ya-
rattığı sarsıntıyı engellemek elindeydi. Ama
onu muhterem eşi ile kendisi bizzat yarattılar.
Ecevit bir kez daha elde ettiği krediyi hovar-
daca harcamakta, popülarite barometresinin
ibresini hızla düşürmektedir. .
• • •
r Bülent Bey, Cumhurbaşkanı'nın Af Yasası'nı
veto etmesi nedeniyle yaptığı açıklamada, es-
kilerin deyimiyle serzenişte bulunmuş:
• - Keşke Cumhurbaşkanı vetodan önce fik-
rimi sorsaydı.
" llginçtir, son zamanlarda siyasette pek ya-
kın durduğu Fethullah Gülen ile ilgili video
tsantların yayımlanmasından hemen sonra da
aynı Ecevit, hemen hemen aynı şeyleri söyle-
mişti:
- Keşke basına venneden önce bana getir-
selerdi.
Oysa o bantlar basına intikal etmeden ön-
ce kendisine yorumları ve ek bilgiler ile birlik-
te getirilmişti de, Bülent Bey "ikna olmadığı-
nı" söylemişti. Bülent Bey'i ikna edemeyenler,
dhdan sonra kamuoyunu ikna etmenin daha
akıllıca olduğunu düşünerek çarnaçar, o yolu
tutrrıuşfardı.
Hem Bülent Bey'in vetoya neden üzüldüğü-
nü anlamak da mümkün değil. Öyle ya, yasa-
nın bu halini içine sindiremediğini söylüyordu.
Işte şimdi, onu düzeltmek için fırsat çıkmıştır
karşısına.
'•Ne o, yoksa Bülent Bey içime sindiremedi-
ğim dediği yasayı afıyetle sindirmişti de, o söz-
leriyle zevahiri mi kurtarmaya çalışıyordu?
• • •
'. Bülent Bey'e hazırladığı Af Yasası ile ilgili
olarak, yargının en üst kademesi, hukukçular,
barolar, basın, kamuoyu neler neler söyledi-
ler.
Hazret onlardan birini olsun dinledi mi?
c
Hiç kimseyi dinlemeyen Hazret'in yasa met-
ni eiindeyken, Süleyman Demirel daha bir de
neyi dinleyecekti?
Cumhurbaşkanı bizi de şaşırtan vetosunda,
hukuk bilginlerini ve kamuoyunu dinledi.
Şaşırtıcı olan bu davranışı anlayabilmek için
nedenine eğilmek gerek.
•..Demirel kamuoyunu neden dinledi?
Cumhurbaşkanı kamuoyuna kulak verdi,
çünkü son depremden beri onun üstündeki
ölü toprağının silkelendiğini, sivil toplumun
canlanma emareleri gösterdiğini ve kısa süre
sonra gerçek bir güç olabileceğini (illa olacak
ahlamına gelmiyor) gördü.
Iktidarı sevenler, yitirilen değil, yükselen
çjüçlere dayanmayı yeğlerler.
Cezaevlerinde sayım
vermeme eylemi
İstanbul Haber Ser-
visi - TBMM Genel Ku-
rûlu'ndan geçen Af Ya-
slsı'nın Cumhurbaşkanı
IJemirel tarafından
onaylanmayarak Mec-
lis'e geri gönderilmesi
üzerine tepki gösteren
adli tutuklu ve hükümlü-
ler, Bayrampaşa. Ankara
Merkez Kapalı, Ümrani-
ye ve Bartm cezaevlerin-
de sayım vermeme eyle-
mi başlattı. Tutuklu ve
hükümlü aileleri, Af Ya-
sası'ndan vazgeçilmesi
durumunda eylemlerin
Türkiye geneline yayıla-
cagına dikkat çekerken
güvenlik güçleri, eylem
çıkması olası cezaevleri-
nın içınde ve dışında ge-
niş güvenlik önlemleri
aldı.
Kamuoyunda tartış-
malar yaratan. hukukçu-
lar tarafından "eşitsiz-
lik"' getıreceğı için eleş-
tirilen, TBMM'den geç-
tikten sonra da Başbakan
Bülent Ecevit'in "içime
sindiremedim" sözle-
nyle kafalarda soru işa-
retleri bırakan Af Yasa-
sı'yla ilgili adli tutuklu ve
hükümlüler ile ailelerinin
tepkisi artarak sûrüyor.
Af Yasası'nın Cumhur-
başkanlığı'nca Meclis'e
geri gönderilmesiyle "Af
çıkmayacak" paniğine
kapılan adli tutuklu ve
hükümlüler, Bayrampaşa
Cezaevi'nin B ve D blok-
lannda önceki gün sayun
vermeme eylemi başlattı.
Bartın E Tipı Ceza-
evı'ndeki adli tutuklular
adına açıklama yapan Ci-
van Karan, Nuri Fın-
dık, Adem Kaya, Meh-
met Çakır. Sadık Ma-
den ve Hakan Yılmaz
da, tutuklu ve hükümlü-
lerin af sevincinin enge-
lenmeye çalışıldığını be-
lirttiler. Açıklamada sa-
yım vermeme eylemine
başlanıldığı bildirildi.
Ümraniye Ceza-
evi'nde dün sayım ver-
meme eylemi başlatılır-
ken, Ankara Merkez Ka-
palı Cezaevi'nde adli tu-
tuklu ve hükümlülerin
sayun vermeme eylemi-
ne siyasi tutuklular da
destek verdi.
însan Haklan Komisyonu Başkanı Pişkinsüt, yasanın Ecevit'in içine sinecek hale gelmesi gerektiğini söyledi
;;
MHP damgalı affa isyaııTLREY KOSE
ANKARA - DSP grubu içinde-
kı çok sayıda milletvekili, Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirel'in
TBMM'ye geri gönderdiği Af Ya-
sası'nın "MHP damgasf' taşıyan
unsurlar ayıklanarak "içlerine
sindirebilecekleri" hale getiril-
mesini ıstedı. Însan Haklan Ko-
misyonu Başkanı Sema Pişkün-
süt. "Yasa. Sayın Başbakanımı-
zın içine sindirebileceği bir hale
gelmeli" derken; Ankara Millet-
vekili Uluç Gürkan, "yasanın
aynen çıkarılmasında ısrar et-
menin Türk kamuoyuna mey-
dan okumak anlamına geleceği-
ni" söyledi. Adalet Komisyonu
üyelerinden Ali Arabacı da.
"Partimiz affın bu şekilde çık-
masını istemiyor. Yeniden görü-
şûlürken. çeteler ve işkencecile-
rin kapsam dışı kalması için
mücadele edeceğiz'* açıklaması-
nı yaptı.
Af yasasını "içine sindireme-
yen" DSP grubunda bir grup mil-
letvekilı oylamalara katılmamıştı.
Yasanın iadesınden sonra aynen
çıkanlmasında ısrarh olması du-
rumunda bazı milletvekillerinın
"hayır" oyu kullanabıleceği bil-
dirildi.
Görüşmeler sırasında DSP gru-
bu adına tasanya sert eleştıriler
yönelten Bursa Milletvekili Ali
Arabacı'nın konuşması, Başba-
kan Bülent Ecevit'ın "Bizim
önerdiğimiz af bu kapsamda de-
ğildi" benzeri açıklamalar yap-
ması DSP'dekı rahatsızlığı açıkça
ortaya koydu.
DSP Ankara Milletvekili Oğuz
Aygün de, katıldığı bir televizyon
programında, yasanın "TB-
MM'nin son çalışma gününde,
millervekillerinin yorgun oldu-
ğu. hatta uyurken fotoğraflan-
nın çekildiği bir atmosferde'' çı-
kanldığını belirterek mazeret bil-
dirdi.
'Veto yararlı ve
gerekli1
însan Haklan Komisyonu Baş-
kanı Sema Pişkinsüt, yasanın iade
edilmesinin "yararlı ve gerekli
olduğunu" söyledi. Çıkanlan af
yasasının "kanun önünde eşitlik
ilkesine aykırı düştüğünü. top-
lumsal barışı sağlamak yerine.
toplumsal kavgaya neden olabi-
lecek bir düzenlemeye dönüştü-
ğünü ve anlaşılmaz hale gelen
üslubuyla birtakım kişi ve gnıp-
lan koruyan hükümlerin araya
sıkıştırıldığının ortaya çıktığı-
nı" \urgulayan Pişkinsüt, şunlan
dedi:
"Yasanın kabulünden önce
insan haklan iblallerinin önlen-
mesi ve genel yargı sorunlarını
çözümleyecek kovuşturma, mu-
hakeme ve infaz sistemlerine
ilişkin kapsamlı bir adli reform
çalışması açık bir şekilde orta-
ya konulmamıştır." Pişkinsüt,
yasanın felsefesinin yeniden göz-
den geçirilmesi gereğine dikkat
çekerek, şu görüşleri dile getırdi:
"Çünkü af yasası konusunda
"sindirilemediği" ileri sürülen so-
nuçlardan. koalisyon hükümeti
olmamn zorunlu bir sonucu gi-
bi gösterilen "uzlaşmalardan' çok
sayıda milletvekili, özellikle de
hukukçu olmayanlar yeterince
bilgilendirilmemiştir. Başbaka-
nııtıızın içine sindirebilecekleri
veya en azından endişelerini ka-
muoyu ile paylaşabilecekleri bir
af yasası için sivil toplum örgüt-
leri, meslek kuruluşlan ve uz-
man hukukçularla ortak bir ça-
Hukukçular
'Afgeniş
kapsamlı
çıkmalı'
NECATt AYGIN /
BERTAN AĞANOĞLU
tZMtR/lSTANBL'L -
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel' ın af yasasını
Meclis'e iade etmesini
olumlu bulan hukukçular
"siyasi ve geniş kapsamlı
bir af çıkarılmasını" iste-
diler.
tstanbul Barosu Başkanı
Yücel Sayman, Anaya-
sa'nın 87. maddesinde deği-
şiklik yapılarak toplumsal
kırgınlıklan ortadan kaldı-
racak şekilde "siyasi ve ge-
niş bir af tasansı" hazırla-
ması gerektiğini belirtti.
Sayman. mevcut yasa üze-
rindeki degişikliklerin aynı
tepkileri çekeceğıni belirte-
rek, toplumun yasaya tepki
göstermesini yasanın bir
felsefesi ve toplumsal ama-
cı olmamasına bağladı.
Çağdaş Hukukçular Der-
neği Başkanı Murat Çelik
de tüm dünyada af denilin-
ce akla ilk olarak siyasilerin
affımn geldiğini belirterek,
af yasasında "hukuki ek-
sikJikler" bulunduğunu
söyledi.
tzmır Barosu Başkanı
Avukat Çetin Turan, "Si-
yasal partiler, af yasasını
tepkileri ve geri çevirme
gerekçelerini dikkate ala-
rak yeniden düzenlemeli-
dir" dedi. Koalisyon üyele-
rinın af yasası ile ilgili "de-
ğişiklik yapmamayı dü-
şündüklerini" açıkladık-
lannı belirten Turan bu
açıklamalan kaygıyla izle-
diklenni vurguladı. Geri
gönderilen edilen af yasası-
nı "Deprem enkazından
af çıkarma girişimi" ola-
rak değerlendiren Turan, bu
yasanın kamuoyundan hak
ettiği yanıtı aldığını, parla-
menterlerin bu fırsatı iyi de-
ğerlendirmeleri gerektiğini
belirterek şunlan söyledi:
"Hükümet ortakların-
dan hiçbirinin içine sin-
meyen ama buna rağmen
çıkanlan yasanın kamu
vicdanı ile bağdaşmadığı
ve eşitlik ilkesine aykırı ol-
duğu cumhurbaşkanı ta-
rafından da kabul edil-
miştir. Yapılması gereken
öncelikle 87. maddenin
değiştirilmesidir."
Turan, af yasasının önce-
likle siyasal suçlar için dü-
şünülmesi ve subjektif ol-
ması gerektiğıni vurguladı.
Aydın Emniyet Müdürlü-
ğü'nde gördüğü işkenceyle
yaşamını yitiren Baki Er-
doğanın avukatı Mehmet
Yatar, insanlık suçu olan iş-
kencilenn af kapsamı dışrn-
da kalmasmı istedi. Yatar,
Demirel'in af yasasını geri
çevirmesinin kamuoyunun
tepkisinden kaynaklandığı-
nı vurgulayarak şöyle ko-
nuştu: "Çeteleri, işkence-
cileri affeden bir yasa hiç-
bir zaman halkın iradesi-
ne dayalı bir yasa olamaz.
Yasa yapanlar bu irade
doğrultusunda hareket et-
me zorunda olduklarını
hatırlamalıdır."
Dokuz Eylül Üniversite-
sı Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Zafer Gören ise
"Şimdi beklenen parla-
mentonun yeni af yasası
çıkarılacak ise belirlenen
anayasaya ve hukuka ay-
kınlık unsurlarını gidere-
rek beklentilere kulak
vermesidir" dedi.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
lışma yapılarak, toplumla bü-
tünleşmenin yoUan bulunmalı-
dır. Bugün için af, kazanılmış
bir hak niteliği kazanmış, geri
dönülmez yola girmiştir. Dolayı-
sıyla affın siyasi koşullan oluş-
muştur. Affın felsefesi ve sonuç-
lannın yeterince ortaya konabil-
mesi, toplumun da afli benimse-
yebilmesi için öncelikle eşitlik ve
genellik ilkelerine dürüstlükle
uyulması, pazarlık konusu ol-
maktan çıkanlması gereklidir."
Pişkinsüt, kapsamlı bir yargı re-
formu sürecine derhal girilmesi
gereğine de dikkat çekti. Özellik-
le çocuk suçlularla ilgili düzenle-
meler, ifade özgürlüğünün önün-
deki her türlü yasal engelin kaldı-
nlması ve devletin işlerliği ile il-
gili düzenlemeler için gereken acil
yasal düzenlemelerin yapılması
gerektiğini vurgulayan Pişkünsüt,
"Af sonrasında 21. yüzyıl Tür-
kiye'sine farklı bir nok-
tadan bakmak ve baş-
lamak gerekir. Eskiyi
affedip, eski ile devam
etmek hiçbirimizin içi-
ne sinmeyecektir" dedi.
Adalet Komisyonu
üyelerinden Ali Arabacı.
"Cumhurbaşkanı'nın
iade gerekçeleriyle bi-
zim gerekçelerimiz ay-
nı. Daha doğrusu parti-
nin gerekçeleri bunlar.
Parrimiz, affın bu şekil-
de çıkmasını istemedi-
ğini ortaya koydu. Par-
timizin taslağında ne
çetecilere, ne işkenceci-
lereafvardı" dedi.
Arabacı yasanın yeni-
den görüşülmesi sırasın-
da çetecilerin, işkenceci-
lerin. görevi suiistimal
suçu işleyenlerin kapsam
dışında kalması için çaba
göstereceğini söyledi.
Arabacı, "Aynca beledi-
yelerin, valililiklerin al-
dığı para cezalanna da
af getirih'yor. Bu, önem-
li bir gelir kaybına yol
açıyor, şikâyetler var.
Bu doğrultuda yeni bir
düzenleme yapılabilrr"
diye konuştu.
Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz bir araya gelerek izlenecek politikalan görüştü
Af yasası ekimde görüşülecek
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Koalisyon hükümeti, Cumhur-
başkanı Süleyman Demirel'in bir
kez daha görüşülmek üzere
TBMM'ye geri gönderdıği afyasa-
sını, ekim ayında başlayacak olan
yeni yasama dönemınde ele almayı
kararlaştırdı. Başbakan Bülent Ece-
vit, liderler zirvesinde yasanın ay-
nntılan üzerinde durulmadığını be-
lirtirken, cezaevindeki hükümlü ve
tutuklulann biraz sabretmeleri gere-
keceğini söyledi.
Başbakan Ecevit'in "içine sindi-
remediği". diğer ortaklann da tam
olarak "sahiplenemediği" af yasa-
sının geri göndenlmesi hükümet or-
taklan arasında af pazarlığınm ye-
niden başlamasraa yolaçtı.
Ecevit, dün Başbakan Yardımcı-
sı ve MHP lideri Devlet Bahçeli ve
ANAP hderi Mesut Yümazla bir
araya gelerek izlenecek politikalan
görüştü. Yaklaşık 2 saat süren zirve-
nin ardından açıklama yapan Ece-
vit, yasanın ekim ayında başlayacak
yeni yasama döneminde ele alınaca-
ğını ve hızla sonuçlandınlması için
gerekli çabayı göstereceklerini bil-
dirdi. Ecevit. "Şimdilik bu karan
almış bulunuyoruz. Onun aynn-
tıları. ancak TBMM ekimde yeni-
den toplantıya çağnldığında gö-
rüşülecektir" dedi.
Gazetecilerin soruları üzerine
Ecevit, yasanın aynntjlannı ele al-
madıklannı, hem partiler arasında
hem de hükümetin kendi içınde ko-
nunun görüşüleceğini söyledi. Ece-
vit "Meclis tatili zaten çok kısıl-
mıştı. Milletvekillerine sahada
düşen çok önemli görevler de var-
dır. Çoğu deprem bölgesini de zi-
yaret edip incelemelerde buluna-
cak. Onun için olağanüstü toplan-
tıya gerek görmedik" dedi.
Ecevit, cezaevlerinde isyan çık-
ma endişesinin olup olmadığının
sorulması üzerine de, "Hayır, bi-
raz daha sabretmeleri gerekecek
herhalde. Fakat nasıl bir sonuca
varılacağını şimdiden bilmem
mümkün değil" diye konuştu.
Zirvede deprem felaketının de ele
alındığını kaydeden Ecevit, Başba-
kanlık Kriz Yönetim Merkezi'nin
karan uyannca hesaplann denetlen-
mesi amacıyla Başbakanlık ve Ma-
liye müfettişleri ile bankalar yemin-
li murakıplanndan oluşacak 3 kişi-
lik bir komisyon kurulacağını söy-
ledi. Ecevit, "Böylelikle yardım ve
bağışlarla ilgili harcamalarda şef-
faflık sağlanmış olacakör" dedi.
Ecevit. Dışişleri Bakanı İsmail
Cem'in Helsinki'deki AB zirvesin-
de üyeler listesine alınmaması du-
rumunda Türkiye'nin tekrar böyle
bir çabada bulunmayacaği yönün-
dekı açıklamasının anımsatılması
üzerine, "Başvuruda bulunma-
maza bile gerek yok. Çünkü bizim
AB'ye tam üyeliğimiz 1%3'deki
yasal haklanmızdan kaynaklanı-
yor" dedi.
Adalet Bakanı Türk, zirveden ön-
ce Cumhuriyet'in sorulannı yanıt-
larken. "Meclis'te benim şimdiye
kadar gördüğüm genel eğilim.
ikinci bir geri göndermeye uğra-
mamak için önceki metnin aynen
kabul edilmesi yönündedir. Bu
kez nasıl olacağını önümüzdeki
günlerde göreceğiz. Kişisel görü-
şüm. biz bu tasanyı hazıriarken
bu cleştirilere hak verecek bir dü-
zenleme yapmadık" dedi.
Yasanın biran önce çıkanlmasın-
da yarar gördüğünü anlatan Türk,
şöyle dedi:
"Birçok insan beklenti içinde.
Basında sadece çetelere. katillere
af getiriliyormuş gibi, aftan ya-
rarlanacaklann dramı gözönüne
alınmadan haberier veriliyor. On-
lar da bekleyiş içinde. Cezaevle-
rindeki rahatsızlık çok önemli bo-
yutta değil, ama hayal kınklığı
var. En kısa zamanda çıkmasında
yarar görüyorum."
ANAP Grup Başkanvekili Bey-
han Aslan da, aftan geri dönüş ol-
mayacağını belirtirken, "Bu yasa
mutlaka çıkacak. Ekimde, Meclis
toplandıktan sonra Cumhurbaş-
kanı'nın eleştirileri ve kamuoyu-
nun tepkilerini dikkate alarak af
yasasını yeni baştan görüşür de-
ğerlendiririz" dedi.
Af yasasının DemireFden dön-
mesinin ardından MHP'de oluştu-
rulan komisyon yasayı yeniden in-
celemeye aldı. Hukukçu millerve-
killerinin, Demirel'in istemlen doğ-
rultusunda verilebilecek ödünleri
belirlemeye çalışhklan öğrenildi.
Hükümet, depremin yarattığı sorunlann gündemde olmasından yararlandı
Tepki çeken yasalar çıkarıldı
ALPER TURGUT
Toplum, gündemindeki
tüm sorunlannı depreme
endekslerken, hükümet.
halkın büyük çogunlugu ta-
rafından tepki toplayan ya-
salan ardı ardına
TBMM'den geçirdi.
Çalışan kesimleri ayağa
kaldıran Sosyal Güvenlik
Yasa Tasansı tartışılırken
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Yaşar Okuyan'ın
hazırlattığı tasanyı TB-
MM'nin kabul etmesi şaş-
kmlık yarattı."Mezarda
emeklilik istemiyoruz" di-
ye haykıran, yollara dökü-
len, grevler, mitingler ve
protesto gösterileri düzen-
leyen çalışanlar. emekçi
cenneti Marmara Bölgesi'ni
vuran depremle bir kez da-
ha yıkıldı. Çok sayıda işçi
ve memurun yaşammı yitir-
diği afet bölgelerine 48 saat
geç kalmakla suçlanan hü-
kümet Sosyal Güvenlik Ya-
sası'nı Meclis'ten geçirmek
konusunda bırakın geç kal-
mayı,"hız rekorlannı" al-
tüst etti.
Yurttaşlar ve sivil toplum
örgütleri, hükümeti, dep-
remden yararlanmakla suç-
larken, Af Yasası da hızla
TBMM'den geçti. Yaklaşık
1.5 yıldır tartışılan ve Baş-
bakan Bülent Ecevit'in da-
hi içine sindiremediğı af ya-
sast, çeteler, işkenceciler,
kaçakçılar, sahtekârlar. Ha-
remzedelerle "alay eder"
gibi hırsız müteahhitlere af
getirilmesı yurttaşlan çile-
den çıkardı. Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel tara-
fından yeniden görüşülme-
si için TBMM'ye gönderi-
len af yasasında MHP'nin
ağırlığının hissedildiği ise
açıkça ortaya çıktı.
Ulusal bağımsızhğa kar-
şı hükümler içeren Tahkim
sorunlan unutup afet bölge-
sine akın ederken Cumhur-
başkanı tarafından yasa 3
saat sonra onaylandı.
Imralı Adası'nda yargıla-
nan Terör örgütü PKK lide-
ri Abdullah Ocalan'ın ida-
ma mahkûm edilmesinin ar-
dından temyiz için Yargıtay
sürecinin başlaması da Tür-
kiye'nin bir numaralı gün-
dem maddeleri arasındaydı.
• Tûrkiye'nin gündeminde bulunan Sosyal Güvenlik, Af, Tahkim,
_ Çıkar Orgütleriyle Mücadele yasalan, PKK'nin silah bırakması,
Ocalan'ın idam istemli serüveni, Şemsi Denizer suikastı, bütçe açığı
gibi sorunlar, yerini depreme bıraktı.
luk Kırcı, Mustafa Kalem-
li, Alaattin Çakıcı. Metin
Göktepe davası sanıklan,
Söylemez kardeşler çetesı,
Fethullah Gülen, Gülay
Aslıtürk, Ayşegül Nadir
Tecimer. kasten adam öldü-
renler, uçak kaçıranlar, tür-
ban yüzünden okullanndan
atılanlar. hepsi aftan yarar-
landı. Tasanda aynca dep-
Yasası da demokratik kitle
örgütleri ile duyarlı yurttaş-
lan isyan ettirmişti. Hükü-
metin bazı ödünler vererek
muhalefet partileriyle anlaş-
ması üzerine TBMM'de ka-
bul edildi. Sivil inisiyatifle-
rin Tahkim'e karşı artarak
yükselen sesi, depremle bir-
likte yıkılan binalann enka-
zı altında kaldı. Halk. tüm
Ocalan'ın çağnsı üzerine P-
KK Başkanlık Konseyi, 1
Eylül Dünya Banş Günü
ateşkes ilan edip çekilecek-
lerinı açıklamalanna karşın,
deprem nedeniyle iyi niyet
göstensi olarak verilen ta-
rihten daha önce çekilmeya
başladı. Güneydoğu bölge-
sındeki olaylar depremle
birlikte sona ererken, sivil
toplum örgütlerinden
"Kurtuluş Savaşı yılların-
da olduğu gibi, gün daya-
nışma günüdür" çağnlan
yapıldı. Silah bırakma ve
pişmanlık konusundaki tar-
tışmalar yoğunlaştı.
Özellikle işverenlere ver-
giler konusunda kolaylık
sağlanmasınm ardından
depremzedeler için ek ver-
gilerin gündeme getirilmesi
iş dünyasının da tepkisine
yol açü. Işadamlan, devletin
darboğazda olan bütçe açı-
ğını deprem vergileriyle ka-
patmaya çalıştığını belirttik-
leri vergi paketi TBNİM'nin
tatili sonrasına enelendi.
Depremle birlikte lçişle-
ri Bakanı Sadettin Tan-
tan'ın yönetimindeki ope-
rasyonlar da sona erdi. Mec-
lis'e geri gönderilen Af ya-
sasıyla cürüm işlemek için
çete kuranlara af getirilme-
si, 1 Ağustos tarihinde yü-
yürlüğe giren Çıkar Amaç-
lı Suç Örgütleriyle Mücade-
le Yasası'nı da zora soka-
cak.
Prof. Dönmezer
f
4f
nesnel
olmalı'
SERTAÇ EŞ
ANKARA -Ordinaryı»?^
Prof. Dr. Sulhi _ f
Dönmezer. çıkanlacak •Mt
af yasasının tartışmalara
neden olmaması için
suç1an teker teker tarif
etmek yerine, objektif
davranılması gerektiğini
belirterek, "Şu miktara
kadar olan cezalar affa
tâbidir, şu miktara
kadar olan cezalarda şu
kadar indirim yapılır
diyebilirsiniz. O zaman
kimsenin ağzını açmaya
hakkı olmaz" diye
konuştu. TBMM'nin af
çıkarma yetkisinin
suıırlanmaması
gerektiğini kaydeden
Dönmezer, Anayasa'nın
87. maddesinde
yapılacak değışiklikle -
bunun sağlanmasını
istedi. Ordinaryus Prof.
Dr. Dönmezer,
Türkiye'de af
gereksinmesine siyasi
iktidann karar vererek
içeriğini belirlediğini
söyledi. Koalisyon
ortaklannm belirli
konulan belirleyerek
uzlaştıklannt ve tasanyı
oluşturduklannı
anımsatan Dönmezer,
"Şimdi bunlar bir-
takım tenkitlere
uğruyor. Filanca suçu
neden affetriniz diye
uvarılarda
. ' , , j..y. - ın ı<j»ı(flt
bulunuluyor dtye f"
konuştu. Af çıkanıîcetfl
suçlann teker teker, -' Lî
maddeler halinde *"•
belirlemeye çalışıldığı
zaman bugünkü
açmazlara düşüldüğünü
dile getiren Dönmezer,
"Çünkü birisi 'Benim ••'•
babam öldürüldü,
taammüden adam
öldürmeye af getirme'
diyor. Çeteleri
affedenlere karşı
çıkanlar oluyor. Bunlar
suçları teker teker tayin
etme isteğinden
kaynaklanıyor"
değerlendirmesini yaptı.
Af yasası çıkanlırken
kesinlikle objektif
davranılması gerektiğini
ve aynm gözetmeksizin
ceza miktanna göre af
getirilmesini savunan
Dönmezer, şöyle
konuştu: "Şu miktara
kadar olan cezalar affa
tâbidir. Filanca
miktara kadar olan
cezalarda şu kadar
indirim yapılır
diyebilirsiniz. Diğerleri
değil dersiniz. O zaman '/
kimsenin ağzını açmaya *
hakkı olmaz. Bir
genelleme yaptığınız *>
zaman o genellemeye
hangisi girerse girer.
Çünkü kanun koyucu
suçlann cezalannı
tayin ederken o
suçlann vehametini
nazara abyor. Cezasını -
ona göre koyuyor.
Kanun koyucu bunlan '
birbirine aazaran ;.
derecelendirmiş." 4,
Dönmezer, kamuoyunda .
yoğun olarak eleştirilen •
çetelerin affının Türk u
Ceza Yasası'nın (TCY)
313. maddesiyle
düzenlendiğini
ammsatarak, "Yani bir
kişi suç işlemek üzere
çete kurar, suç
işlemeden yakalanırsa, . .-
bir yıl ceza ^ '
veriyorsunuz. Bugünkü 't\
sistemde de zaten 4 ay 1^
yatar çıkar bu adam" *
dedi. Af yasalannda '-
ertelemenin de gündeme ^ '
getirilebileceğini
vurgulayan Dönmezer,
"Kanun koyucu, ben
seni affettim ama 5
sene içinde suç
işlememen gerek
diyebilir. Böyle bir
hüküm koyarsan dışan
çıkan insanların
hukuka uygun hareket
etmelerini özendirmiş
olursun" diye konuştu.