Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3EYLUL1999CUMA
\ ; OLAYLAR VE GORUŞLER
însanveDoğa!..
MUHAMMEDDAFİ/froe*// Vaız
A
ğustos ayının ıkmcı
yansından ben acılı
gunleryaşıyoruz. Bın-
lerce canımız toprak
altında kaldı On bın-
lerce sakatımız, söke-
lımızvar Malyıtımınıduşunmuyorum
Her şeyı yaratan ınsan. Malı da meralı
de yenıden ve daha guzelı, daha yetkı-
nıvle yaratır, yenne koyar Yeter kj ca-
nısağolsun Yenne konamayacakolan
yeraltında kalan ya da oradan ölu çıka-
nlan canlardır Yenıden yaratılamayacak
olan da onlardır Neden dersenız hıç-
bır venı doğan bebek, olen bır başka ın-
sanm, bır başka bebeğın aynısı, tıpkısı
değıldır Dogadabercan]ı, herbıtkı,her
tur hayvan ve ınsan, yalnızca kendısı-
dır Ne bır başkasınm eşleğıdır ne de
bırbaşkasınınyenneğıdır Turdeş, kan-
daş, sovdaş olmalan, onlann bırbırlen-
nın aynı olmalannı kanıtlamaz Doğa-
da kendı doğal yasalanna gore varlık-
lannı ışlevlennı sûrdurürler
Insan da bır doğa varlığıdır, doğal bır
varlıktır Işlevı, ongorûsu edım ve ey-
lemlen, doğa ıçmde, doğal varlığı, ya-
nı yetılen, yeteneklen, ussal kazanım ve
becenlenyle sınırlıdır Bu sûreçte ınsa-
nı bırtakım doğaustugûçler, bırtakım uy-
durma yazgılardeğıl, onun doğal kaza-
nımlan, doğal ıstem ve ısterlen, doyun-
ma bannma, konınma gıbı doğal gerek-
sınmelen güdüler, yönlendınr Insanın
doğrulan da kendınden, yanlışlan da
kendındendır Insarun doğrulan ıle bo-
burlenıp yanlışlan ıçın suçlu araması
yazgısına kûsmesı ya da Tann'yı suç-
laması. ya ınançta yanlış yolda oldu-
ğundan ya da usunu kullanmadakı ye-
tersızlığındendır ÇünkuTann bılmcı, ın-
sanda us yetkınlığıyle atbaşıdır Insan-
lar toplumlar, ınançlannı, dmsel dız-
gelennı kendı ussal vargılanna, ussal
yetkınlıklenne gore oluşturur, kurum-
laştınrlar
Gen ınsanın, gen toplumlann dını,
dınsel dızgelen de gendır. doğal dışıdır
Bugün ulkemızde kımı sıyasal ve söz-
de bılım çevrelennde tartışılmakta ol-
duğu gıbı "insanlanmız çok ileri. ama
gericilik dindedir" ya da "dınımız çok
ilerici. ama insanlanmız aıüamrvortar"
demek, eskılenn devışıyle "eşyanuı ta-
biatına avkındır" Bılım gostermıştır
kı, ınsanlıkta gelışme ve yetkınleşme, bır-
takım duygusallıklarla, goksel, fızıko-
tesı umularia değıl, us yoluyla, uslam-
lama gucuyle olmaktadır Tann'nın do-
ğa varlıklannı ıyı-kotu, yoksul-varsıl,
guzel-çırkın, akıllı-akılsız gıbı nıtele-
medığını duşunmek ve bu aşamaya gel-
mış olmak, çağımızda, ınsan olmanın
başlıca sorumluluklanndandır tnsan,
doğuştan bırtakım ınanç ve düşunceler-
le dunyaya gelmez Aksıne, doğuşundan
önce oluşmuş, kurumlaşmış bırtakım
ınanç ve ızgelenn (normlann) ıçıne do-
ğar Sonradan usunu kullanarak, kazan-
dığı deneyımlere dayanarak bırtakım
seçenekler oluşturur Inancına, düşün-
cesıne yon çızer
Deprem bır doğa olayıdır Doğal bır
olaydır Tıpkı suyun kaynaması, yelın es-
mesı şımşeğın çakması gıbı Dünya-
mız koca evrende bır damla oylumun-
dadır Yerbılımlen, uzaybılımcıler, ev-
renın ıçını dışını, yer yuvarlağının na-
sıl oluştuğunu artık bılıyorlar Mılyar-
larca > ıl oncesınde bır ateştopuyken,za-
manla soğuyan, ust katmanlannda can-
hlar oluşurken yuvarlağın merkezınde
hâlâobılınen ateştopunun varlıgını ve
sönmesını, soğumasını surdürdüğunü
de artık Mısır'dakı sağır sultan bıle duy-
rnuştur Bu böyle ıken, son Marmara
depremındekı acılı yaşanhyı kullanan kı-
mı sıyasetçı sözdebılımcıvedıngörev-
iılennm buna, tannsal bır boyut arayı-
şına gınşmelen ve gencılıkle tankatlar-
la, Ataturk ve laık dev let düşmanlany-
la savaşanlan suçlamalan akılsızlıktan
da öte, klınık bır olaydır Neymış efen-
dım, Marmara depremı, "Ulkede irti-
cayı önlemeve çahşanlara, türbanla uğ-
raşanlara. Kuran kurslaruıa mn ver-
meyenlere_. AJİah'ın bir gazabı, bir ika-
n_" (') ımış Işte böyle ozanın dedığı
gıbı "guleriz ağianacak halimıze." Insa-
nın bır dın gorev lısının, bır polıtıkacı-
nın bunu dıyebılmesı, Marmara depre-
mınde "Uahi bir yön" araması, tannsal
bır "gazap". tannsal bır "hırsve km" ara-
maya çıkması, ınsansal bır kın kusma-
nın. kendı kın hırsına, kendı kana susa-
mışlıgına Tann'yı alet etmesı. kaba so-
fuluğun, yobazlığın ve cahıllığm ta ken-
dısıdır Böyle konuşanlar, ne dını bılı-
yorlar ne de tannsal kavramlardan ha-
berien var Tann, kavramsal olarak hep
lyılık, güzellık esenlık vedoğruluk sü-
recıdır Bu sureçte Tann'yı ınsanlaştı-
np ona bırtakım ınsansal yanlışjıklan,
ınsansal köruluklen. hep kötû ınsanla-
nn yureklennde yuvalanan kın nefret,
lyılıklere gûzellıklere düşmanlık, usu
mkârvb sıfatlan yuklemek Dogrudan
dıne \e Tann ya hakarettır
Be hey, "Bu olay turbana karşıgetin-
mesı yuzünden oJuyor™" dıye avazlanan
ımam efendı ve "Ölay daha çok ilahîbo-
yuttadır" açıklaması (') yapan mıllet-
vekılı, hıç düşunmez mısınız, yer altın-
da can veren ınsanlann yansından ço-
ğu bebek yaşta çocuk ve yaşı altmışın
yetmışın üzennde yaşlı Türbanla ta-
rabay la ne ılgılen var kı, Tann onlara ga-
zap etsın ya da sızın deyışınızle "ilahi
bir darfoe vurmuş" olsun9
Tann bu
denlı kuçük ve kınle, nefretle küçülmuş
ınsan duzeyındemıdırkı,sızler gıbı var-
lığinı kuçültucü, küçuk düşürûcu eylem
ve davranışlarda bulunsun9
Tann sız
mısınız sızın gıbılere benzer mıkı,bır-
kaç kendını bılmez ıçın, on bmlerce ın-
sanın başına bunca felaket getınp bır
pıre ıçın koca yorganı yakan zavallı du-
rumunadüşsün Hıç dûşûnmez mısınız,
olenler, bunca ınsan hadı bırtakım şey-
lerden kusuriuydular, ama yüzlerce ca-
mı yıkıldı, mınareler uçtu, çatladı mes-
cıt, tekke, zavıye yerle bır oldu Onlar
Tann'nın evlen değıl mıydı9
Tann on-
lan neden yıktı oniann kusuru, kaba-
hatı neydı soyler mısınız9
Yoksa Tann
o yapılan da mı günahkâr buldu91
Lutfen aklımızı başımıza toplayalım
Kendı kusur ve yanhşlıkJanmıza ne Tan-
n'yı a'et edelım ne bırtakım doğa olay-
lannı Tann'dan bılıp, namuslu ınsanla-
n dınden ımandan çıkaralım ne de şu gün-
lerde yaşamakta olduğumuz gıbı bırta-
kım doğal afellerden bu afetler karşı-
sında ınsanlann şaşkınlığından varar-
lanıp sade ınsanın ustûne kjnımızı, nef-
retımız kusalım Hıçbır ınsan ıster bır
Tann'nın kulu olsun, ıster peygamber
tek başına değudır Ne tek başına temız
ve aklanmıştır ne de kırlı ve zımmetlı
dır Insanın anlığı duruluğu >a da ku-
surlu kabahatlı oluşu bırtakım gorun-
mezlık, bılınmezlıklerle değıl, bılınen,
gorünen yanlanvla gerçektır, ınsansal,
toplumsalyargrvabağlamlıdır ZıvaPa-
şa'nın dedığı gıbı •'Onlar ki laf ile ve-
ririer dunyaya nizamat/ Bin turiu tesey-
yup bulunur hanetennde." Vaktıyle Ak-
dağmadenı ılçesının BHK. koyu rama-
zan ımamı kö> camısınden çaldığı ha-
lıyı ıl pazannda satarken yakalanmıştı
Yargıcın, neden yaptın sorusu uzenne,
ınsanlığını anımsamış boynunu buke
rek u
Biz insanız hâkim bey" yanıtını
vermıştı Her şeyden once hatta dın-
den ımandan önce ınsan olduğumuzu
anımsarsak, ne Tann'yı kırlı ışlenmıze
alet etmek gereğını duyanz ne de sorum-
luluklanmızı unutunjz 5 Temmuz gu-
nubu sütunlarda yayımlanan bıryazım-
da kullandığım Hacı Bektaşı VeM'nın,
gerçekten tann<al bır esenlık çağnştıran
şu dızelennı bır kez daha yınelemek ıs-
tıyorum
"Hararet narda. sacda değıl
"Keramet hırkada, tacda değil
"Her ne arar ısen kendınde ara
-Kudus'te, Mekkede, Hacc'da de-
Hz. Ali'nın deyışıyle, tannsal etık,
herkesın herkesı kendınce ve kendın-
den bılmesıdır
ARADABİR
Y Ü K S E L SIĞRI ADD Alnnoluk Şube Bşk
26Ağustos 1999Ginü...
Saat 23 30 Altınoluk'ta Ataturk Meydanı'nda-
yım Sıvıl Toplum örgutlen olarak Altınoluk Bele-
dıyesı ıle bırfıkte deprem felaketıne uğrayanlar ıçın
bır merkez oluşturduk Duyariı vatandaşlanmızın
getırdıklen yardımlan topluyoruz
Gunlerce suren muthış sıcaklardan sonra ha-
vada bır sennlık var
Meydan oldukça kalabalık, gelen gıden yoğun
Çay ıçıyorum
Mustafa Kerna) Atatürk'umuzun yontusu (hey-
kelı) tam karşımda Ayakta Sol elı cebınde, sağ
elı goğsunde, bakışları sert
O'na dalgın dalgın bakarken, bırden kocaman
bır adımla yanıma geldı Şaşkınlıkla ayağa fırla-
mak ıstedım, guçlu elıyle omuzuma dokundu
"Otur, oğretmenım, otur " dedı Ben etrafta-
kılen uyarmak ıstedım
"Ataturk, Mustafa Kemal " dıyecek oldum, bu
defa kızarak
"oğretmenım, oğretmenım "dedı "Kırkyıldır,
Ataturk, Mustafa Kemal demekten yorulmadın
mı? " Çaresız sesımı kestım
Bırsure sessız kaldık, sonra onumuzden geçen
bınnı ışaret ettı
"Bak "dedı "BunundedesıKaresı'ntnılenge-
lenlennden ıdı Devnmler konusunda pek anla-
şamazdık, ama devlet, mıllet malına goz dıken ye-
ğenını alnından vurmuştu "
Sonra sordu, "oğretmenım, yıl kaç? " Ben
"1999" dedım "26 Ağustos 1999 "
Önce duraksadı, sonra "Desene" dedı "77yıl
once bugun Kocatepe'deydım, zaman ne çabuk
geçıp gıdıyor " "Evet" dedım Acıacıguldu "Ra-
hat değılım, benden sonra yapılan tum hatalan
ıçıme sındırmeye çalışıyorum, ama Maanf'ın bu
duruma düşurvlmesını asla kabul edemıyorum "
Ben "Polıtıkacılar" dıyecek oldum, hemen sözu-
mu kestı
"Hayır, hayırbunda sadece polıtıkacılar değıl,
hepınız kabahatlısınız Bunca yıldır sadece polı-
tıkacı yetıştırdınız, ama devlet adamı yetıştıre-
medınız "
Yuzum kızardı
Kendı kendıne soylendığını duydum "Acaba
bıraz erken mı oldum "
Lafı degıştırmek ıçın deprem felaketıne sözu-
getırmek ıstedım
"oğretmenım, mekteplerımızde jeolojı, astro-
nomı derslen hâlâ okutuluyor değıl mı? "
Kekeleyerek "Hayır" dedım "Ya mantık, çağ-
daş felsefe? " ona da başımı havaya kaldırarak
olumsuz yanıt verdım Gene sesını yukselttı
"Demek kı Turkıye, akıl, bılım yolunu bıraktı, on-
lemlennı almadığı felaketlerın sonuçlannı bıle,
kaderebağlayıpsorgulamayayanaşmıyor Yazık "
"Üzulmeyın, devnmyasalanyururtukte "dıye-
cek oldum, yıne sozumu kestı "oğretmenım,
devnmlen yasalar değıl, vatandaşlar korur "
Elımı tuttu, yuregının uzenne koydu "Bak oğ-
retmenım" dedı "Turkıye'nın bu durumu karşı-
sında bronz yureğım bıle nasıl enyor "
Gerçekten, dokunduğum sankı metal değıl,
sımsıcak, ama boşalan bırzemberek gıbı atan bır
yurektı
Irkılerek elımı çektım
Masamdakı çay bardağı yere duşmuştu, her-
kes bana bakıyordu
Ben Mustafa Kemal'den ozur dılemek ıstedım,
ama artık O yanımda degıldı Eskı yennde, kaıde-
nın uzennde dımdık ayakta duruyordu Sol elı ce-
bınde, sağ elı yuregının uzenndeydı
Yorgundum, dalmış, bır ara herhalde hayal gor-
muştum, ama bır turlu anlayamadığım şey avu-
cumun ıçınde sıcaklığını hâlâ koruyan kan, neyın
nesı ıdı1
Sanat Galenlen, Toplantı ve Konferans Salonlan ıle
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
BASEVMÜZESİ
yenı sezonda hızmetınızdedır
DıvanyoluCad No 84 Çemberlıtaş/İSTANBUL
Tel 0 212 513 84 58-511 08 75
Faks 0 212 513 84 57
Bir Bilim Toplumu Yaratabilmek...
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
B
u buyuk felaketı elbette unuta-
mayacağız On bınlerce ınsanı-
mızı enkaz altında bıraktık Ge-
nde ve sağ kalanlar tanf edılmez
acılarıçındekımılyonlardır Ül-
kenın uğradığı ekonomık zara-
n sayılara (rakamlara) vurmak ıçın sıfirlar ye-
terlı olamayacak sanınm
Pekı bu buyuk acının ardından Turkıye, Turk
halkı uyanabılecek mı, bılmçlenebılecek mı
9
Nı-
çın a>-nı şıddettekı depremı Japonya o kadar az
kayıpla atlatabılıyor, Turk halkı uzun yıllardan
ben aldatılmakta, kandınlmakta olduğunu, ken-
dı sıne masal anlatıldığını anlayabılecek mı
9
Hanı çağ atlamıştık. hanı dunyanın en hızlı
kalkınan ülkelenndendık Atlantık'ten Okya-
^ uzanıyordu Türk varlığı 21 yy bızım
yüzyılımız olacaktı Nerede bu masallan anla-
tanlar, onlann destekçılen, yardakçılan "Tür-
krye büyuk bir ihtiial gercekJeştırdi'' dıyenler
9
Arabesk muzığı ve yaşam bıçımını gelışme-
nın kanıtı olarak algılayanlar. Turkıye'nın na-
sıl bır ılkellık ıçınde olduğu gerçeğı bır şamar
gıbı patladı mı suratınızda
9
Jetonu atıp Amen-
ka'yatelefon edebıhyorsunuz bılgısayannızla
lnternet'e ulaşabılıyorsunuz dıye, bır kuçuk
azınlık tuketım çılgınlığını yaşıyor dıye, beş
yıldızlı otellerde, gostenşlı toplantılara katılıp
zengm yıyeceklı zıyafetlere konabılıyor. onla-
nn keyfi yennde, tuzu kunı dıye halkın çektığı
sıkıntıyı, yoksullugu. geçım zorluğunu gözar-
dı edıp çağ atladı dedıgınız ulke ne durumda ımış
göruyor musunuz
9
Yükselen değerlenn sayın
şakşakçılan
3 YILDIR
SEYREDİYORSUNUZ...
ŞİMDİ DE OKUYACAKSINIZ
AYLIK
DERGİ
BüTün
TÜRKIVE'DE
BflViLERDE
www ntv.com.tr
Turkıye'nın, Yenı Dunya Dûzenı aldarmaca-
sına ve çıkarcılığına kendısını kaptırmamış ay-
dını, solcusu, Tûrkıye'nm kotu ama çok kotû yo-
netıldığını haykınyordu 50'lerden ben Yöne-
tıme egemen olan dar kafalı, aydınlanma ışığuı-
dan yoksun aynı zamanda yağmacı, yurtsever-
lık duygusu taşımayan polıtıkacısı, Turkıye'yı
gencı bır eğıtım ıle bırlıkte bıhmden, bılımsel-
lıkten uzaklaştınp mafvalaşmaya, çeteleşme-
ye, vurgun ve soygun duzenıne doğru surukle-
dı Transformasyonun getırdığı köşedonmecı-
lık felsefesı, temelde ıyı yûreklı, yardımsever,al-
çakgönullu masum Turk halkını da yaşayabıl-
mek ıçın kurnazhğa, hılekirlığa, emeksız kazanç
arayışma ıteledı Japonya'da aynı şıddettekı bır
deprem kuçuk kayıplarla atlatılırken, ulkemız-
de onbınlerce ınsanımızla bırlıkte buyûk bır
ulusal servetın yıtınlmesı aradakı bu buyuk
fark, onlann bır büın: toplumu, bızım ıse 3kei
bır hurafe toplumu, bır ge-
cekondu uygarlığı olmamız-
dan 'len gelıyor Cıddı, bı-
lımsel gerçeklere onem ve
oncelık veren, bunun ıçın
yasa ve kurallar koyan, onun
denefımrnı yapan bır toplum
yaratamamış olmamızdan
kaynaklanıyor Acaba bu ka-
ray ıkımın (felaketın) acılan
gence kalırken, bu ateş va-
vaş yavaş sonerken bu ger
çeklen anlayabılecek mıvız
ve de halkımız seçtığı vone-
tıcılere "Bizdebir bılim top-
lumu gıbı vaşamak ısm oruz,
bizde adam gıbı çağdaş, akıl-
cı bır eğıtım ıstnoruz, bize
masal anlafmavın, bızi aldat-
mayın" dıye seslenebılecek
mı
9
Havdı sevgılı halkım,
gelın bu karayıkımdan bu
dersı çıkaralım Kendı gele-
ceğımızle bırlıkte gelecek
kuşaklan da kurtaralım
Demokrası, demokrası ıl-
le de her şeyden once de-
mokrası dıye tutturan, bunu
her şeyın onune geçıren dost-
lara, avdınlara da bır çıft so-
zum var Bakın hep bırlık-
te gö~uyoruz
Demokrasının altyapısı
yok aydınlanmaya ulaşma-
dan aydınlanmacı bır eğı-
tım gerçekleşmeden gelmı-
yor demokrası Şuseçılmış
dıye atanmışlara ustun tuttu-
ğunuz ınsanlann halıne ba-
kın Gelın ıllede eğıtım ay-
dınlanmacı eğıtım, akla bı-
lıme dayanan eğıtım dıye tut-
turahm
Demokrasıyı sevıyoruz dı-
ye çocuklanmızın beynını
tutsak alan dıncı eğıtımı şe-
natçı eğıtımı hoş gormeye-
Iım Dısıplın anlayışı sade-
ce mılıtanst anlamda gelış-
mış, özgurluğu başıboşluk
laubalılık kural tanımamaz-
lık olarak anlayan bır top-
lumda demokrası olmuyor
Bugüzelım memleketı yağ,
macı vurguncu soyguncu
uçkâgıtçılara hurafecılere
çıkarcılara, mafyacı ve çete-
cılere beymsızlere kafasız-
lara tahıllere, akla bılıme
karşı vıkanlara bırakmaya-
lım
l\»t Dunyanın dort bır ta-
rafından gelen destek gös-
tenlen ılgi gerçekten sevın-
dıncı Bız Turkıye Kas Has-
talıklan Derneğı olarak bır-
çok destek ve yardım onen-
sı aldık Boyle bır gelışme-
yı tum dunya ve onun gele-
ceğı ıçın umutla karşılıyo-
ruz Özellıkle Yunan halkı-
nın gösterdığı sıcak ve can-
danılgı halkın polıtıkacıdan
çok tarklı olduğunun açık
bır kanıtıdır
PENCERE
Yıkrianların Değeri?..
Depremde kaç yapı yıkıldı7
Değışık sayılar venlıyor
- Elh bın"? *
- Yok canım
- Otuz bın?
-Belkı
- On bın9
Iş pazarlığa mı dondu'' Helıkopterlerden çekılen
fılmlen televızyonlarda ızlıyoruz Bızım ozel kanallar
lafını bıtıremeyen kekemelere donuştuler; aynı sah-
neyı beş on kez yınelemeden edemıyorlar, bıtmez
tukenmez yıkıntı goruntulennı ızlemek, ızleyenın ru-
hunda artçı depremler yaratıyor
Kentler savaştan çıkmış gıbı
Sağlam kalmış nıce evın yanında, çokenler, bır
ıbret dersının fotoğrafı gıbı sırıtıyorlar, gunahı veba-
lı kımın boynuna'?
Savaşlafda bombalanan bına yıkılır; son deprem-
de ıse tum yapılar olağanustulukte doğal bır gucun
eşrt saldınsına uğradı yıkılanlar en çuruklenydı
Yıkılmayı hak etmışler mıydı?
Doğanın soluğu nıce hayatı sondururken bılınçlı
mıydı9
Hayır
Doğanın bılıncı yoktur
Yasası vardır
Bılınç ınsana ozgu
•
Acı, Adana kebabında damağın tadıdır deprem-
de ınsan yuregının kedenne donuşur
Her ınsanın bır oykusu var
Her evın de bır oykusu var
Şımdı o evler, oykulennı ıçınde yaşayanlann bel-
leğıne yazarak yıkıldılar
Ev deyıp geçmeyın
Her bına bır tıyatro yapıtının oyun dekoru gıbıdır;
sankı bır doner sahnedır ev, odalann duvarlan ıçın-
de yaşayan ınsanlan bırbınnden ayırmaz, ınsandır
ınsanı bırbınnden ayıran
Olum rolu gereğı sahneye en son gıren oyuncu-
dur
Perde ındıkten sonra ne kadar gozyaşı doksen nâ-
file Yaşamda gulmekle olumde ağlamanın altına
toplam çızgısı çekıldığı zaman, sıfıra sıfır, elde var
srfır
•
Ikmcı Dunya Savaşı nda Avrupa nın guzelım ta-
nhsel kentlen -en başta Varsova- yıkıldı, ıçlennde kı-
mılen taş ustunde taş kalmayacak bıçımde bomba-
landı, kapıtalızmın yan urunu faşızmın barbartığı,
yırmıncı yılın tam ortasında, uygarlıgın Rıchter olçe-
ğıne gore dokuz onda dokuz buyuklukte yaşandı
Sonra ne oldu
9
Savaş aşılıp da banş geçerlık kazanınca, sağ ka-
lan yorgunlar, cephelerden kopup kentlere dondu-
ler, ama, baktılar kı vaktıyle bırlıkte yaşadıklan şe-
hırier yerte yeksani Taş ustunde taş kalmamış
Pekı, ne yaptılar?
O guzelım kentlen yenıden tıpkısının aynısı' ınşa
ettıler, evlenyle, sokaklanyla, meydanlanyla şehır-
lennı taş ustune taş koyarak 'eskısı gıbı' onardılar,
uygarlıklannı kanıtladılar
•
Televı^drtekfahında Marmara bolgemızdekı dep-
rem yıkıntılannı ızlıyorum yurekler acısı
1
Elbette elbırhğıyle bu ışın ustesınden geleceğız,
enkazı temızleyıp kentlenmızı yenıden 'ınşa' edece-
ğız, ama yıkılanlar arasında eskısı gıbı 'tıpkısının ay-
nısı' ınşa etmek gereğını gonlumuzde duyacağımız
kaç bına var?
Soruya karşılık bulacağımız sayı, uygarlığımızın ol-
çusudür
Fvlıil 1999
Bugün depremin
Profesyonel
ullulerımız hâlâ
depremzedelenn
Deprem Bolgesı Rehabılıtasyon Merkezlen
ACİL İHTİYAÇ LİSTESİ
Şarjlı elektrık supurgesı şarjlı spot ışık
tırnak makası sut meyvesuyu bıskuvrt,
vıdeo radyo-kasetçalar çocuk kasetlen
Yardımlarınız ıçın
(0212)292 29 19
ıltıs lurkni' »>» Gelecek fiutemeH
MARMARA UNIVERSITESITIP FAKÜLTESI
PSİKİYATRİ ANABILIM DALININ DUYURUSU
Marmara Unıversrtesı Tıp Fakultesı Anabılım Dalı'nın
bılımsel desteğındekı Çekırdek Anne-Baba Destek Gru-
bu ıle israıl Rısk Altındakı Çocuklara Yardım Vakfı, Tel
Avıv Beledıyesı Felaketlerle Başaçıkma Grubu, Tel Avıv
Ruh Saglıgı Merkezı ışbırlığıyle 4-5 Eylul 1999 tanhtenn-
de "Felaketlerle Başaçıkma: Orgutienme, Değerien-
dırme, Mudahate" konulu bır sempozyum duzenlen
mıştır
Sempozyum psıkıyatnst psıkolog, sosyal hızmet uz-
manı pedagog eğıtımcı çocuklarveaılelennepsıkosos
yal destek sağlamaya gonullu kışıler basın-yayın men-
suplan ve bu hızmetlen organıze eden Sıvıl Toplum Ku-
ruluşu temsılcılenne açıktır
Aynntılı bıkjı almak ısteyenler (0212) 219 26 58 numa-
ralı telefondan Naz Kulhancı'yla goruşebılırler