23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ASAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 1999 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGUN "AÜSİRMEN Yeni Bir Dönem mi? Abdullah Öcalan'ın, avukatları aracılığıyla n y aptığı açıklama ve bu konuda Başbakan Ece- yit'in sözleri, "Acaba yeni bir dönem mi başlı- yor" sorusunu gündeme getirdi. - i öcalan, avukatlan aracılığıyla, bir grup PKK'li- '«nin yurtdışından gelerek silahlanyla teslim olma- fennı istemişti. Başbakan Ecevit ise bu konuda gazetecile- . pn kendisine yönelttikleri soruya, teslim olan- .Jarın hoşgörüden yararlanacakları, pişmanlık "yasasının da pariamentodan geçtiği yanıtını rvermiştir. Bu durumda, yukarıdaki soru gerçekten an- lamsız değil. Ancak olaylan irdelerken dikkatli de olmalıyız. Her şeyden önce Öcalan, PKK'nin silahtan ' ânnmasını istemiş değil. Bunu hiçbir zaman söylemedi. Onun taktiği, askeri alanda başan ç^azanamayacağını anladıktan sonra, şimdi ola- \yı siyasi platforma çekmektir. ..• Eger siyasi platformda elde etmeyi amaçla- dıklan, Türkiye'nin laik sistemine ve üniter bü- iünlüğüne aykın degilse, üzerinde tartışılıp uz- "(aşılacak bir zemin bulunmuş denebilir. Ancak burada da önemli bir sorun var. Diya- log kiminle kurulacak? .^ Çok açıktır ki, Türkiye Cumhuriyeti, PKK ve- vya onu resmen temsil ettiği savında olan her- hangi bir kimseyle diyaloğa giremez. Çünkü böyle bir davranış, hem şimdiye kadar uygula- nan politikanın yanlışlığını, hatta anlamsızlığını IJan etmek olur hem de gelecekte başlayabile- j<;ek olası bir silahiı mücadeleye meşruluk kılıfı- nı önceden hazıriar. 9İ- * * * -, Her neyse, biçimsel olarak önem taşıyan bu nokta, özde çok önemli degildir ve şekil şartı ko- laylıkla aşılabilir. 12 Ama burada asıl sorulması gereken soru, yi- ne gelip Öcalan'ın niyetine dayanıyor. Acaba P- XK'nin başı, bir süre silahiı mücadeleyi ertele- yip siyasal platformda kimi kazanımlar elde et- tikten sonra, zamanı geldiğinde eski politikası- na mı dönmeyi tasarlıyor? .r Bu olasılık da, PKK ya da benzeri örgütlerin silahla bir yere varamayacaklannı yaşayarak görmüş olmalanna karşın yine de hiçbir zaman göz ardı edilemez. '' Ikinci önemli sorun ise Öcalan'ın simgesel çağnlanna uyar gibi görünen PKK'nin gerçek bir •uzlaşma sürecinde silahtan annmayı kabul edip etmeyeceğidir. Nitekim daha şimdiden Bayık, silahiı müca- ttelenin tavsamasının örgütün gerektiğinde ye- "rtiden aynı yönteme başvurmasını güçleştirdi- ğini ileri sürerek Öcalan'ı eleştirmektedir. Örgütün askeri alanda felaketin eşiğine gel- cfiği, başkanının yakalanıp hapse atıldığı bir dö- nemde bile silahiı mücadeleyi askıya almayı eleştirenler, acaba ciddi adımlar karşısında ne yapacaklar ve Apo'yu dinlemeye, izlemeye de- vam edecekler midir? • • • ; Yukandaki sorunun yanıtlannı yaşayarak ala- cağız. Ama şimdiden açık olarak görünen bir gjey varsa; Apo'nun örgütü üzerindeki etkisi ne olursa olsun, tümüyle herkesi banş yolunda pe- şinden sürüklemesinin olanaksız olduğudur. -. Kan ve silahla yoğrulmuş terör örgütlerinin, şiddetin o aptal mantığının dışına tümüyle çık- malan, tarihte pek görülmüş bir olay değil. Bu durumda ortaya PKK'nin bölünmesi ve küçük gruplann daha vahşi bir terörü devam et- tyrmeleri olasılığı çıkıyor. y_ O küçük grupların Türkiye'nin politikasını de- ğ'iştirmeleri, gündemin ilk maddesi haline gel- meieri olasılığı yine de olmayacaktır. Ama gelin etebunu, şiddetin kördöngüsünekapılmışolan terörist kafaya anlatın bakalım... Bakû-Ceyhan Boru huttı anloşmosı imza aşamasınageldi Haber Merkezi - Enerji *e Tabii Kaynaklar Baka- riı ve Başbakan Yardımcı- sv Cumhur Ersümer, Ha- zar petrollerinin Batılı pa- zarlara ulaştınlmasmı ön- gören Bakû-Ceyhan petrol b6ru hattıyla ilgili anlaş- manın parafe edilme aşa- rnasına girdigini belirtti. Başbakan Yardımcısı Ersûmer yapuğı açıklama- da, Bakû-Ceyhan boru hattı projesi için oluşturu- lan ve Türkiye'nin yanı sı- ra, Azerbaycan ve ulusla- npsı konsorsiyumun ope- Ssyon şirketi AIOC ile BP-Amaco fırmalannın bulunduğu çahşma grubu töplantılannın Ankara'da önceki gün başladığını kaydederek "Sürdürülen görüşmeler önemli bir aşa- maya geldi. Ankara'da de- vam eden çahşma grupla- n töplantılannın son gö- röşme olması umudu için- deyim. Bunu bitirebilecek dmrumdayız" dedi. 'Sürdürülen görüşmeler- de ev sahibi, geçiş ülke, gİiranti anlaşmalan ile BÛTAŞ'ın müteahhit fir- rriA olarak katıldığı yapım ahlaşmasını sonuçlandır- mlak istediklerini belirten Bakan Ersümer, devam e- dAı görüşmelerde vergiler kbnusunun ele ahndıgını da kaydetti. Türkmenistan doğalga- zuu Hazar Deuizi'nin ta- banından döşenecek boru hattı yardımıyla Türki- ye'ye ve Türkiye'den Av- rupa'ya sevk edilmesini öngören proje konusunda çalışmalara devam edildi- ğini belirten Ersümer, Tür- kiye'nin öncelikle projesi içindeyer alanproje konu- sunun ABD ziyareti sıra- sında ele alınacağını be- lirtti. Enerji Bakanı Ersümer, Antalya'dan Istanbul'a ge- lişinde Atatürk Havaüma- nı'nda düzenlediği basın toplantısında, projeyle il- gili görüşülmeyen küçük noktalann kaldığını kay- detti. "Azerbaycan bu ko- nuda oldukça etkifi bir tempo izfiyor" diye konu- şan Ersümer, şirketler ba- kımından da Türkiye'nin verdiği garantilerin daha iyi anlaşılması için Maliye Bakanhğı ile görüşmelerin sürdüğünü kaydederek Bakû-Ceyhan boru hattı- nın yapımıyla ilgili proje- lerin kısa süre içinde hazır hale geleceğini söykdi. Ersümer "Arnk taruşı- lan konu garantilerin kap- samı. Biz bir alt limit betir- ledik, bu limitk bunu yap- maya hazınz. BOTAŞ bu işin müteahhitiiğini yap- ınavahazırr dedi. Çocuğa polis i AIHM'de NECATtAYGIN İZMÎR - Izmir'de Çınarlı Karakolu'nda 12 yaşındaki H.I. O.'ya işkence yapan polislerle ilgili dava "Yapüan yarçılama ve cezalandırünıarun \etersizligi. keyfi olarak gözaltmda tutulma ihlalinin tesptti ve uğranılan zarann tazmini" amacıyla Avrupa tnsan Haklan Mahkemesi'ne götûrüldü. Çınarlı Polis Karakolu'nda gözaltında H. 1. O.'ya işkence yapmaktan Izmir 2. Agır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Komiser trfan Demirel ile polis memuru Mustafa Yümaz mahkemece önce "efrada kötü muamek" yapmaktan 2'şer ay hapis ve 'ceza süresince geçici olarak memuriyetten men' cezası verildi. Mahkemenin karannı H. I. O.'nun avukatlan temyiz ettiler. Dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi sanıklann eyleminin "cûrümü söyktmek için işkence yapmak" oldugu görüşüne vararak karan bozdu. Izmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan ikinci yargılamada, sanıklann 10'ar ay hapis ve 2 ay 15'er gün geçici olarak memuriyetten uzaklaştınlmalanna karar verilerek hapis cezalan paraya çevrilip ertelendi. 'Cezaaz' H. t. O.'nun avukatı Arif AH Cangı müvekkiline işkence yapıldığınm yüksek yargı tarafindan da onandığinı belirterek mahkemenin sanıklara verdiği cezanın az olduğunu, konuyu bu olaydan zarar gören anne Ayşe Okkah, baba Mehmet Yaşar Okkah adına AİHM'ye götürdüğünü söyledi. Avukat Cangı, AİHM'ye yaptığı başvuru dilekçesinde olayla ilgili gelişmeleri şöyle anlattı: "Olav tarihinde 12 yaşında olan müvekkilim H. İ. O. 27 Aralık 1995 tarihinde 'hırsızlık' ve 'güvenı kötüye kullanmak' suçlamasıyla İzmir Çınarlı Polis Karakolu'na götürülerek gözaltına alındı. Suçlamaya ilişkin sorgulama sırasında. karakolda görevli Komiser Irfan Demirel ve Potis Memuru Mustafa Yümaz tarafindan, suçunu söyletmek için işkenceye tabi tutulmuştur. KaldınMığı hastanede 3 gün yoğun bakımda yarmışrır. Adli Tıp raporunda da müvekkilime uygulanan işkence sonucunda. 10 gün iş ve gücüne mani olmak koşuluyia 25 günde iyileşir raporu verildi. Mahkeme karan ile de kanıtlandığı gibi; sözleşmenin 3. maddesindeki 'Hiç kimse işkenceye, gayri insani yahut haysiyet kıncı ceza veya muameleye tabi tutulamaz' kurah karakola getirilen sanık hakkında adli nitelikte soruşturma yapmakla görevli polis memurlan tarafindan ihlal edilmiftir. Sözleşmenin 3. maddesindeki işkence yasağnun ihlal edihniş obnası nedeniyle bu yasağı ihlal eden kamu görev lileri hakkında cezai ve idari yaptınmlann uygulanıp, işkenceden dolayı zarar gören başvurucunun zarannın karşdanması gerekirken bu kural tam olarak yerine getirilmemiştir.'* 'Demirel terfietti' A\Tikat Arif Ali Cangı, AİHM'ye yaptıgı başvuruda, samklardan trfan Demirel'in yargılama sürerken başkomiserliğe terfi ettiğini, amir konumunda olması nedeniyle yasalara uymak zorunluluğu gibi emir ve denetimi altındaki memurlann da yasalara uymasını gözetmekle yükümlü olduğunu vurguladı. Cangı. dilekçesinin son bölümünde şu görüşleri dile getirdi: 4 Yasadışı uygulama' "Müvekktthn 2253 Saydı Çocuk Mahkemeleri'nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri : Hakkında Kanunun 41. maddesine göre 15 yaşını bitirmemiş olanlar 'küçük' olup, ayni yasanuı 19. maddesine göre, küçükkrin iştedikleri suçlarda, hazırhk sonışturması, cumhuriyet savcısı ya da görevlendireceği yardımcılan tarafindan bizzat yapılması gerekmcktedir. Yasa hükmü gcreği. cumhuriyet savcıhğına sevkedilmesi gerekirken yasadışı uygulamaya tabi tutulmuştur. Başvurucuya yapılan bu uygulama: Sözleşmenin 5. maddesindeki 'Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı'nm ihlalidir.'' Değirmendere Eski evler yeniden yapılacak Yurt Habeıieri Servisi - K.ocaeli'nin Gölcük ilçesine bağlı Değirmendere belde- sinde, depremde yıkılan ta- rihi evlerin, aslına uygun olarak yeniden inşa edilece- ği bildirildi. Değirmendere Belediye Başkanı Ertuğrul Akalın. beldede koruma altına alı- nan tarihi eserlerin önemli bölümünündepremde yıkıl- dığını anımsatarak bu evle- rin, aslına uygun olarak ye- niden inşa edileceğini söyle- di. Evlerin mımari projeleri- nin, "Degirnıendere Eski Evleri Koruma Projesi'' kapsamında önceden hazır- landığmı dile getiren Aka- lın, bu konuda bir sorun ya- şanmayacağını söyledi. Deprem sırasında denize çö- ken bölgede sanatçılar tara- findan yapnnlan ahşap hey- kellerin önemli bölümünün tahripDİduğunu. bazılannm ise sudan çıkanlarak koru- ma altına. alındığını belirten Akalın, bu eserlerin, uygun mekânlardayeniden sergile- neceğini açıkladı. Bölgeye büyük hasar veren depreme karşın hedeflerinde bir şaş- ma olmadığına işaret eden Akalın. "Kültür ve sanat kenti olmak yönündeki viz- yonumuzda hiçbir değişjklik yok" diye konuştu. tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Demirel, devletin birçok kesiminde yeni yapılanmaya ihtiyaç olduğunu söyledi 6 Slogaıüarla icraat yapdmaz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel, devletin birçok kesiminde iyi- leştirme, yeniden yapılanma gerek- sinimlerinin kaçınılmaz olduğunu belirtirken "Devlette reformu slo- ganlarla kra etmişiz. Sloganlaria ic- raat yapümaz" dedi. Bosna Hersek Üçlü Başkanlık Konseyi üyesi AKa tzzetbegoviçle dün Çankaya Köş- kü'nde bir araya gelen Demirel. "Kendisine Türkiye'nJn böyle acıh bir zamanında teselUye geldiği için teşekkür ederim" dedi. Cumhurbaş- kanı Demirel, Bosna Hersek Üçlü Başkanlık Konseyi üyesi Alia Izzet- begoviç'le dün Çankaya Köşkü'nde bir araya geldi. Demirel, görüşme öncesi yaptığı konuşmada Izzetbe- govıç'i Türkiye'de görmekten bü- yük memnuniyet duyduğunu belir- terek "Kendisine, Türkiye'nin böy- le acıhbir zamanında teselüye geldi- ği için teşekkür ederim" dedi. tzzetbegovıç' i "Bosna Hersek'te- kiinsanlık mücadelesinûı kahrama- m" olarak niteleyen Cmhurbaşkanı Demirel, lzzetbegoviç"in Bosna'da- ki insanlık ayıbına karşı yiğitçe kar- şı durarak halktnın ümidini temsil ettiğini kaydetti. Demirel, Bosna Hersek'te Dayton Banş Anlaşma- sı'ndan beri banş kurulmaya çalışı- lırken Izzetbegoviç'in bu "zor banş- ta* büyük bir dirayetle hareket etti- ğini anlattı. Izzetbegoviç de deprem felaketinden derin uzüntü duyduk- lannı belirterek Türk halkına karşı duyduklan dayanışmayı bir kez da- ha ifade etmek için Türkiye'ye gel- diğini söyiedi. Demirel. dün Sayıştay Başkanı Pıof. Dr. KamilMufluer ve yeni se- çilen Sayıştay üyeleriyle de görüş- tü. Demirel, devletin daha iyi işle- mesi, fonksiyonlannı daha iyi ya- pabilmesı ve daha az masrafla dev- leti idare edebilmesinin şımdiki Demirel, tzzetbegoviç'i "Bosna Hersek'teki insanlık mücadetesinin kahramanı" olarak niteledi. dünyanm üzerinde durduğu bir ko- nu olduğunu belirtti. Demirel. "Da- ha iyi idare edilmenin en birinci şar- tı iyi kurulmuş mekanizmalardır. Ikinci şaro, bence birinci şart kadar önemödir. Bu mekanizmalan işlete- cekkadrolanhr\ei>ikuruknuş kad- rolanhr" dedi. Yaşanan değişimlerin, devlette iyileştirme gereksinimlerini doğur- duğunubıldiren Demirel. "Devletin birçok kesiminde iyüeştinne, yeni- den yapılanma ihtivaçlan kaçınıl- mazdır. Bunda şaşılacak bir şey yok- tur. Çünkü devlet de, >aşa>an bir bünyedir. Yaşayan bünye, \aşadıkca geüşecektir. Geliştikçe bir takun ih- tiyaçlan çıkacakür. Geliştikçe yaşla- nacaknr. Birtakım arazlar olacak- br.Bunlann hepsinezamanındated- bir almak gerekir" diye konuştu. Uzun zamandır refonn konusu- nun konuşulmasına karşın, bu alan- da düzgiin projeler olmadığmı vur- gulayan Demirel, "Reformu,slogan- lara kra etmişiz. Sloganlaria icraat yapdmaz. Slogan bir hedeftir" dedi. Hizmetlerin görülmesinde, dev- lette darboğazın ve kırtasiyeciliğin giderilmesı getektiğini anlatan Demirel. toplumun işinin iyi biçim- de görülmesinin önemine dikkat çekti. Demirel. "Kz devleti 1990'h yülarda devraldığımız zaman, 150'ye yakın fon vardı. O kadar çok yamayapıyorsunuz kL yamadığımız şey kayboumış. Bütçe kaybolmuş. Bence, devletin parasını kim sar- fediyorsa, Sayıştay kontrolünden geçsin'' diye konuştu. MHP Bursa ll Başkanı, CHP, ÖDPya da HADEP'lilerin atandığını iddia etti 'Milli eğitimi Marksist kadrolar yönetiyor' BURSA (Cumhuriyet) - MHP Bursa 11 Başka- nı Necati Uğur Oztürk, Milli Eğitim'i Marksist ve Leninistkadrolann yönettiğini, görevden alm- malan için her cuma dua ettiğini söyledi. Uğur Öztürk, Bursa'da yayımlanan Olay gaze- tesine verdiği demeçte, DSP'nin kadrolaşması- nın önüne geçmeye çalışacaklannı ima ederek Bursa Milli Egitim Müdürlüğü'nde görev yapan Marksist ve Leninist düşüncedeki okul idareci- leri ile Alevi-Sunni aynmmı körükleyen "Tunce- b kökenlP bazı ilçe milli eğitim müdürlerini tes- pit ettiklerinı de açıkladı. Öztürk, demecinde "ırkçı" olmadığını savundu ve "Tunceö kökenli bütün vatandaşlanmızla, Ale\i her vatandaş bu kapsama girecek diye bir şey söz konusu değil'' di- ye konuştu. "Marksist-Leninist" olarak tanımladığı bazı okul idarecilerinin, görev yaptıklan imam hatip lisesinde ramazan ayında ibadet eden öğrencile- rirencideettiğini de savunan Öztürk. bu dunıma göz yuman ilçe milli eğitim müdürünün de geliş- melerden sorumlu olduğunu ıleri sürdü. "Ata- türkçü. cumhuriyetçi, milliyetçi ve Müslüman" olduğunu söyleyen Oztürk, milli eğitimdeki bazı bölgelere CHP, ÖDP ya da HADEP'li isimlerin yerleştirildiğim, atama listelerinin Eğitim-Sen ta- rafindan yapıldığını da iddia etti. Öztürk. Milli Eğitim Müdürü Engin Özbek'i de ağırdille eleştirerek "Onun göre^den alınma- sı için her cuma namazmda dua edivonım" dedi. İP soruşturma yapılmasını istiyor YargıtayBaşkanı SamiSelçuk'a suçduyurusu ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - lşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Hasan Yal- çu». Yargıtay Başkanı Sami Selçuk hakkında Yargıtay Başkanlar Kurulu'na suç duyurusunda bulundu. Yalçın dün düzenlediği basın toplantısmda, adli yıl açılış töreninde yaptığı ko- nuşmada şeriatçılar ve 2. cumhuriyetçilerin desteği- ni alan Sami Selçuk'un sözlerinin içeriğini değer- lendirdi. Yalçın, Yargıtay Yasası'nın 59. maddesinde yer alan "Adli yıl açıhş ko- nuşmasuun metni üzerinde daha önce Başkanlar Ku- rulu'nun düşüncesi ahnır* 1 hükmüne göre Selçuk'un yaptığı konuşmanın Yargı- tay Başkanlar Kurulu'nun görüş ve düşüncelerini yansırmadığına kuşkusu olmadığını söyledi. Yalçın, "Kendisi keyfi davranmış, Yargıtay Baş- kanlar Kurulu'nu, savun- madıklan fikhierin sorum- lusu durumuna düşürmüş, böylece yasanın amir hük- münü çiğnemiştir" dedi. Yalçın, Selçuk hakkında Başkanlar Kurulu tarafin- dan soruşturmabaşTanlma- smı istedi. Sami Selçuk'un laik devleti birtarafa atıp toplu- mu tarikatlara teslim etti- ğini söyleyen Yalçın, Yar- gıtay daire başkanlannın bu görüşe katılmadıklannı görmek istediklerini belirt- ti. Yalçın, Yargıtay Başka- nı'nm bizzat Yargıtay'ın kendi yasasma uymayabi- leceği görüntüsünün kabul edilemez olduğunu söyle- yerek "BarolarBirliği Baş- kanı'nınadliyıl açış konuş- masını bile denetleyecek kadar büyük hassasiyet gösteren Yargıtayımızın, kendi başkanı söz konusu olduğunda başka tflrlü davranması beklenemez" göriişünü dile getirdi, Yargıtay Yasası'na göre Yüksek Disiplin Kuru- lu'na da iletilecek soruştur- ma, •Yargıtay üyeliği vakar ve onunına dokunan, kişi- sel haysiyet ve itibannı la- ran. görev icaplanna uy- mayan davranışlanndan dolayı' uyarma veya görev- den çekilmeye davetişlem- lerinden birinin uygulan- masmı gerektiriyor. Yargıtay Başkanı Selçuk 'Türkiyetartışan değilsövüşen ;.:,• bir toplum' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Türkiye'nm tartışan değil "sövüşen bir tDphnn" olduğunu ileri sür- dü. "1982 Anayasası meşru değadir" dedığini anımsatan Selçuk, "Sert oldu dediler. Ne diyecektim. Meşrumtrak mı deseydim'" diye konuştu. Yargıtay Başkanı Sami Selçuk. anayasaya vetoplum düzenineyöneük eleştirileri- ni dün katıldığı Türk Hukuk Enstitüsü'nce düzenlenen "2000'B Yıüarda Türk Ana- yasası'' başlıklı panelde sür- dürdü. Selçuk. adli yılın açı- lışında yaptığı konuşmanın ardındankendisinin yıpratıl- mak istendiğini savundu. "Türkiye tartışan değil. sö- vüşen toplum" dıyen Selçuk, tartışma kültürünün zayıflı- ğınm öğretim sisteminden kaynaklandığım söyledi. Selçuk şu görüşleri savundu: "Tabii ki benim karşrtla- nm olacak. Ancak benim düşmanlanm olamaz. Ben hiçbir zaman benim aksi gö- rüşüm dile getirihneyen bir toplannya kaülmadım. 1982 Anayasası meşru değiktir de- dim. Sert oldu dediler. Ne di- yecektim? Meşrumtrak mı deseydim? Bir bilim adaım. hukuk adamı. ta%nru kesin ahr. Ya evetçu >a hayırcı ol- makzorundadır. Bunun ara- sı olmaz. Ben 'havetçı' deği- Bm. 1982 Anayasası buüan- dır dedim. yokluk demektir. Ancak bu anayasa, hükmü- nü> ürütmektedir. Ben, ana- yasanın sözleşme hukuku içindeki kavram açısından ne olması gerektiğini sövie- dim." Selçuk. Türkiye'nin Av- rupa Birliği'nin (AB)" bek- leme salonunda bile ohnadt- ğmı" kaydederek "Türkiye demokrasisi y^zünden AB'- ye giremeyecektir? Yazıkde- ğü mi" şeklinde konuştu. Ankara 2. idare Mahkemesi'ne gitti CHP köprü zammının iptatt için dava açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Parti Meclisi (PM) üyesi ve eski lstanbul Milletvekili Mehmet Sevi- gen. Istanbul'daki köprü ge- çiş ücretlerrne yapılan zam- mın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle An- kara 2. İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Sevigen, 57. hü- kümetin Cumhuriyet tarihi- ne "zamahükümet" olarak geçeceğini belirtirken lstan- bul halkını da zamma tepki göstermeye çağırdı. Dava dilekçesinde, Kara- yollan Genel Müdürlüğü bünyesinde ve denetiminde olan lstanbul Boğaz köprü- lerinin geçişücretlerinin art- tınlmasına ilişkin davanın öncelikli olarak yürütmenin durdunüması istemli olduğu bildirildi. Köprüye yapılan zamlarla anayasanın 5., 23. ve 48. maddelerinin ihlal edildiğinin savunulduğu di- lekçede. sosyal devlet ilkesi- nin pek çok unsurunun zede- lendiği ve sosyal devlet uy- gulamalarından vazgeçildi- ği iddia edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle