Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ASAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 1999 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
"AÜSİRMEN
Yeni Bir Dönem mi?
Abdullah Öcalan'ın, avukatları aracılığıyla
n y aptığı açıklama ve bu konuda Başbakan Ece-
yit'in sözleri, "Acaba yeni bir dönem mi başlı-
yor" sorusunu gündeme getirdi.
- i öcalan, avukatlan aracılığıyla, bir grup PKK'li-
'«nin yurtdışından gelerek silahlanyla teslim olma-
fennı istemişti.
Başbakan Ecevit ise bu konuda gazetecile-
. pn kendisine yönelttikleri soruya, teslim olan-
.Jarın hoşgörüden yararlanacakları, pişmanlık
"yasasının da pariamentodan geçtiği yanıtını
rvermiştir.
Bu durumda, yukarıdaki soru gerçekten an-
lamsız değil.
Ancak olaylan irdelerken dikkatli de olmalıyız.
Her şeyden önce Öcalan, PKK'nin silahtan
' ânnmasını istemiş değil. Bunu hiçbir zaman
söylemedi. Onun taktiği, askeri alanda başan
ç^azanamayacağını anladıktan sonra, şimdi ola-
\yı siyasi platforma çekmektir.
..• Eger siyasi platformda elde etmeyi amaçla-
dıklan, Türkiye'nin laik sistemine ve üniter bü-
iünlüğüne aykın degilse, üzerinde tartışılıp uz-
"(aşılacak bir zemin bulunmuş denebilir.
Ancak burada da önemli bir sorun var. Diya-
log kiminle kurulacak?
.^ Çok açıktır ki, Türkiye Cumhuriyeti, PKK ve-
vya onu resmen temsil ettiği savında olan her-
hangi bir kimseyle diyaloğa giremez. Çünkü
böyle bir davranış, hem şimdiye kadar uygula-
nan politikanın yanlışlığını, hatta anlamsızlığını
IJan etmek olur hem de gelecekte başlayabile-
j<;ek olası bir silahiı mücadeleye meşruluk kılıfı-
nı önceden hazıriar.
9İ- * * *
-, Her neyse, biçimsel olarak önem taşıyan bu
nokta, özde çok önemli degildir ve şekil şartı ko-
laylıkla aşılabilir.
12
Ama burada asıl sorulması gereken soru, yi-
ne gelip Öcalan'ın niyetine dayanıyor. Acaba P-
XK'nin başı, bir süre silahiı mücadeleyi ertele-
yip siyasal platformda kimi kazanımlar elde et-
tikten sonra, zamanı geldiğinde eski politikası-
na mı dönmeyi tasarlıyor?
.r Bu olasılık da, PKK ya da benzeri örgütlerin
silahla bir yere varamayacaklannı yaşayarak
görmüş olmalanna karşın yine de hiçbir zaman
göz ardı edilemez.
'' Ikinci önemli sorun ise Öcalan'ın simgesel
çağnlanna uyar gibi görünen PKK'nin gerçek bir
•uzlaşma sürecinde silahtan annmayı kabul edip
etmeyeceğidir.
Nitekim daha şimdiden Bayık, silahiı müca-
ttelenin tavsamasının örgütün gerektiğinde ye-
"rtiden aynı yönteme başvurmasını güçleştirdi-
ğini ileri sürerek Öcalan'ı eleştirmektedir.
Örgütün askeri alanda felaketin eşiğine gel-
cfiği, başkanının yakalanıp hapse atıldığı bir dö-
nemde bile silahiı mücadeleyi askıya almayı
eleştirenler, acaba ciddi adımlar karşısında ne
yapacaklar ve Apo'yu dinlemeye, izlemeye de-
vam edecekler midir?
• • •
; Yukandaki sorunun yanıtlannı yaşayarak ala-
cağız. Ama şimdiden açık olarak görünen bir
gjey varsa; Apo'nun örgütü üzerindeki etkisi ne
olursa olsun, tümüyle herkesi banş yolunda pe-
şinden sürüklemesinin olanaksız olduğudur.
-. Kan ve silahla yoğrulmuş terör örgütlerinin,
şiddetin o aptal mantığının dışına tümüyle çık-
malan, tarihte pek görülmüş bir olay değil.
Bu durumda ortaya PKK'nin bölünmesi ve
küçük gruplann daha vahşi bir terörü devam et-
tyrmeleri olasılığı çıkıyor.
y_ O küçük grupların Türkiye'nin politikasını de-
ğ'iştirmeleri, gündemin ilk maddesi haline gel-
meieri olasılığı yine de olmayacaktır. Ama gelin
etebunu, şiddetin kördöngüsünekapılmışolan
terörist kafaya anlatın bakalım...
Bakû-Ceyhan
Boru huttı anloşmosı
imza aşamasınageldi
Haber Merkezi - Enerji
*e Tabii Kaynaklar Baka-
riı ve Başbakan Yardımcı-
sv Cumhur Ersümer, Ha-
zar petrollerinin Batılı pa-
zarlara ulaştınlmasmı ön-
gören Bakû-Ceyhan petrol
b6ru hattıyla ilgili anlaş-
manın parafe edilme aşa-
rnasına girdigini belirtti.
Başbakan Yardımcısı
Ersûmer yapuğı açıklama-
da, Bakû-Ceyhan boru
hattı projesi için oluşturu-
lan ve Türkiye'nin yanı sı-
ra, Azerbaycan ve ulusla-
npsı konsorsiyumun ope-
Ssyon şirketi AIOC ile
BP-Amaco fırmalannın
bulunduğu çahşma grubu
töplantılannın Ankara'da
önceki gün başladığını
kaydederek "Sürdürülen
görüşmeler önemli bir aşa-
maya geldi. Ankara'da de-
vam eden çahşma grupla-
n töplantılannın son gö-
röşme olması umudu için-
deyim. Bunu bitirebilecek
dmrumdayız" dedi.
'Sürdürülen görüşmeler-
de ev sahibi, geçiş ülke,
gİiranti anlaşmalan ile
BÛTAŞ'ın müteahhit fir-
rriA olarak katıldığı yapım
ahlaşmasını sonuçlandır-
mlak istediklerini belirten
Bakan Ersümer, devam e-
dAı görüşmelerde vergiler
kbnusunun ele ahndıgını
da kaydetti.
Türkmenistan doğalga-
zuu Hazar Deuizi'nin ta-
banından döşenecek boru
hattı yardımıyla Türki-
ye'ye ve Türkiye'den Av-
rupa'ya sevk edilmesini
öngören proje konusunda
çalışmalara devam edildi-
ğini belirten Ersümer, Tür-
kiye'nin öncelikle projesi
içindeyer alanproje konu-
sunun ABD ziyareti sıra-
sında ele alınacağını be-
lirtti.
Enerji Bakanı Ersümer,
Antalya'dan Istanbul'a ge-
lişinde Atatürk Havaüma-
nı'nda düzenlediği basın
toplantısında, projeyle il-
gili görüşülmeyen küçük
noktalann kaldığını kay-
detti. "Azerbaycan bu ko-
nuda oldukça etkifi bir
tempo izfiyor" diye konu-
şan Ersümer, şirketler ba-
kımından da Türkiye'nin
verdiği garantilerin daha
iyi anlaşılması için Maliye
Bakanhğı ile görüşmelerin
sürdüğünü kaydederek
Bakû-Ceyhan boru hattı-
nın yapımıyla ilgili proje-
lerin kısa süre içinde hazır
hale geleceğini söykdi.
Ersümer "Arnk taruşı-
lan konu garantilerin kap-
samı. Biz bir alt limit betir-
ledik, bu limitk bunu yap-
maya hazınz. BOTAŞ bu
işin müteahhitiiğini yap-
ınavahazırr
dedi.
Çocuğa polis i AIHM'de
NECATtAYGIN
İZMÎR - Izmir'de Çınarlı
Karakolu'nda 12 yaşındaki H.I.
O.'ya işkence yapan polislerle ilgili
dava "Yapüan yarçılama ve
cezalandırünıarun \etersizligi. keyfi
olarak gözaltmda tutulma ihlalinin
tesptti ve uğranılan zarann tazmini"
amacıyla Avrupa tnsan Haklan
Mahkemesi'ne götûrüldü.
Çınarlı Polis Karakolu'nda
gözaltında H. 1. O.'ya işkence
yapmaktan Izmir 2. Agır Ceza
Mahkemesi'nde yargılanan Komiser
trfan Demirel ile polis memuru
Mustafa Yümaz mahkemece önce
"efrada kötü muamek" yapmaktan
2'şer ay hapis ve 'ceza süresince
geçici olarak memuriyetten men'
cezası verildi.
Mahkemenin karannı H. I. O.'nun
avukatlan temyiz ettiler. Dosyayı
inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi
sanıklann eyleminin "cûrümü
söyktmek için işkence yapmak"
oldugu görüşüne vararak karan
bozdu.
Izmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
yapılan ikinci yargılamada,
sanıklann 10'ar ay hapis ve 2 ay
15'er gün geçici olarak
memuriyetten uzaklaştınlmalanna
karar verilerek hapis cezalan paraya
çevrilip ertelendi.
'Cezaaz'
H. t. O.'nun avukatı Arif AH Cangı
müvekkiline işkence yapıldığınm
yüksek yargı tarafindan da
onandığinı belirterek mahkemenin
sanıklara verdiği cezanın az
olduğunu, konuyu bu olaydan zarar
gören anne Ayşe Okkah, baba
Mehmet Yaşar Okkah adına
AİHM'ye götürdüğünü söyledi.
Avukat Cangı, AİHM'ye yaptığı
başvuru dilekçesinde olayla ilgili
gelişmeleri şöyle anlattı:
"Olav tarihinde 12 yaşında olan
müvekkilim H. İ. O. 27 Aralık 1995
tarihinde 'hırsızlık' ve 'güvenı
kötüye kullanmak' suçlamasıyla
İzmir Çınarlı Polis Karakolu'na
götürülerek gözaltına alındı.
Suçlamaya ilişkin sorgulama
sırasında. karakolda görevli Komiser
Irfan Demirel ve Potis Memuru
Mustafa Yümaz tarafindan,
suçunu söyletmek için işkenceye
tabi tutulmuştur. KaldınMığı
hastanede 3 gün yoğun bakımda
yarmışrır. Adli Tıp raporunda da
müvekkilime uygulanan işkence
sonucunda. 10 gün iş ve gücüne
mani olmak koşuluyia 25 günde
iyileşir raporu verildi. Mahkeme
karan ile de kanıtlandığı gibi;
sözleşmenin 3. maddesindeki
'Hiç kimse işkenceye, gayri
insani yahut haysiyet kıncı ceza
veya muameleye tabi tutulamaz'
kurah karakola getirilen sanık
hakkında adli nitelikte soruşturma
yapmakla görevli polis memurlan
tarafindan ihlal edilmiftir.
Sözleşmenin 3. maddesindeki
işkence yasağnun ihlal edihniş obnası
nedeniyle bu yasağı ihlal eden kamu
görev lileri hakkında cezai ve idari
yaptınmlann uygulanıp, işkenceden
dolayı zarar gören başvurucunun
zarannın karşdanması gerekirken
bu kural tam olarak yerine
getirilmemiştir.'*
'Demirel terfietti'
A\Tikat Arif Ali Cangı, AİHM'ye
yaptıgı başvuruda, samklardan trfan
Demirel'in yargılama sürerken
başkomiserliğe terfi ettiğini, amir
konumunda olması nedeniyle
yasalara uymak zorunluluğu gibi
emir ve denetimi altındaki
memurlann da yasalara
uymasını gözetmekle yükümlü
olduğunu vurguladı.
Cangı. dilekçesinin son
bölümünde şu görüşleri dile getirdi:
4
Yasadışı uygulama'
"Müvekktthn 2253 Saydı
Çocuk Mahkemeleri'nin
Kuruluş ve Yargılama Usulleri
:
Hakkında Kanunun 41.
maddesine göre 15 yaşını
bitirmemiş olanlar 'küçük' olup,
ayni yasanuı 19. maddesine göre,
küçükkrin iştedikleri suçlarda,
hazırhk sonışturması, cumhuriyet
savcısı ya da görevlendireceği
yardımcılan tarafindan bizzat
yapılması gerekmcktedir. Yasa
hükmü gcreği. cumhuriyet
savcıhğına sevkedilmesi gerekirken
yasadışı uygulamaya tabi
tutulmuştur. Başvurucuya yapılan
bu uygulama: Sözleşmenin 5.
maddesindeki 'Kişi özgürlüğü ve
güvenliği hakkı'nm ihlalidir.''
Değirmendere
Eski evler
yeniden
yapılacak
Yurt Habeıieri Servisi -
K.ocaeli'nin Gölcük ilçesine
bağlı Değirmendere belde-
sinde, depremde yıkılan ta-
rihi evlerin, aslına uygun
olarak yeniden inşa edilece-
ği bildirildi.
Değirmendere Belediye
Başkanı Ertuğrul Akalın.
beldede koruma altına alı-
nan tarihi eserlerin önemli
bölümünündepremde yıkıl-
dığını anımsatarak bu evle-
rin, aslına uygun olarak ye-
niden inşa edileceğini söyle-
di. Evlerin mımari projeleri-
nin, "Degirnıendere Eski
Evleri Koruma Projesi''
kapsamında önceden hazır-
landığmı dile getiren Aka-
lın, bu konuda bir sorun ya-
şanmayacağını söyledi.
Deprem sırasında denize çö-
ken bölgede sanatçılar tara-
findan yapnnlan ahşap hey-
kellerin önemli bölümünün
tahripDİduğunu. bazılannm
ise sudan çıkanlarak koru-
ma altına. alındığını belirten
Akalın, bu eserlerin, uygun
mekânlardayeniden sergile-
neceğini açıkladı. Bölgeye
büyük hasar veren depreme
karşın hedeflerinde bir şaş-
ma olmadığına işaret eden
Akalın. "Kültür ve sanat
kenti olmak yönündeki viz-
yonumuzda hiçbir değişjklik
yok" diye konuştu.
tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
Demirel, devletin birçok kesiminde yeni yapılanmaya ihtiyaç olduğunu söyledi
6
Slogaıüarla icraat yapdmaz'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel, devletin birçok kesiminde iyi-
leştirme, yeniden yapılanma gerek-
sinimlerinin kaçınılmaz olduğunu
belirtirken "Devlette reformu slo-
ganlarla kra etmişiz. Sloganlaria ic-
raat yapümaz" dedi. Bosna Hersek
Üçlü Başkanlık Konseyi üyesi AKa
tzzetbegoviçle dün Çankaya Köş-
kü'nde bir araya gelen Demirel.
"Kendisine Türkiye'nJn böyle acıh
bir zamanında teselUye geldiği için
teşekkür ederim" dedi. Cumhurbaş-
kanı Demirel, Bosna Hersek Üçlü
Başkanlık Konseyi üyesi Alia Izzet-
begoviç'le dün Çankaya Köşkü'nde
bir araya geldi. Demirel, görüşme
öncesi yaptığı konuşmada Izzetbe-
govıç'i Türkiye'de görmekten bü-
yük memnuniyet duyduğunu belir-
terek "Kendisine, Türkiye'nin böy-
le acıhbir zamanında teselüye geldi-
ği için teşekkür ederim" dedi.
tzzetbegovıç' i "Bosna Hersek'te-
kiinsanlık mücadelesinûı kahrama-
m" olarak niteleyen Cmhurbaşkanı
Demirel, lzzetbegoviç"in Bosna'da-
ki insanlık ayıbına karşı yiğitçe kar-
şı durarak halktnın ümidini temsil
ettiğini kaydetti. Demirel, Bosna
Hersek'te Dayton Banş Anlaşma-
sı'ndan beri banş kurulmaya çalışı-
lırken Izzetbegoviç'in bu "zor banş-
ta* büyük bir dirayetle hareket etti-
ğini anlattı. Izzetbegoviç de deprem
felaketinden derin uzüntü duyduk-
lannı belirterek Türk halkına karşı
duyduklan dayanışmayı bir kez da-
ha ifade etmek için Türkiye'ye gel-
diğini söyiedi.
Demirel. dün Sayıştay Başkanı
Pıof. Dr. KamilMufluer ve yeni se-
çilen Sayıştay üyeleriyle de görüş-
tü. Demirel, devletin daha iyi işle-
mesi, fonksiyonlannı daha iyi ya-
pabilmesı ve daha az masrafla dev-
leti idare edebilmesinin şımdiki
Demirel, tzzetbegoviç'i "Bosna Hersek'teki insanlık mücadetesinin kahramanı" olarak niteledi.
dünyanm üzerinde durduğu bir ko-
nu olduğunu belirtti. Demirel. "Da-
ha iyi idare edilmenin en birinci şar-
tı iyi kurulmuş mekanizmalardır.
Ikinci şaro, bence birinci şart kadar
önemödir. Bu mekanizmalan işlete-
cekkadrolanhr\ei>ikuruknuş kad-
rolanhr" dedi.
Yaşanan değişimlerin, devlette
iyileştirme gereksinimlerini doğur-
duğunubıldiren Demirel. "Devletin
birçok kesiminde iyüeştinne, yeni-
den yapılanma ihtivaçlan kaçınıl-
mazdır. Bunda şaşılacak bir şey yok-
tur. Çünkü devlet de, >aşa>an bir
bünyedir. Yaşayan bünye, \aşadıkca
geüşecektir. Geliştikçe bir takun ih-
tiyaçlan çıkacakür. Geliştikçe yaşla-
nacaknr. Birtakım arazlar olacak-
br.Bunlann hepsinezamanındated-
bir almak gerekir" diye konuştu.
Uzun zamandır refonn konusu-
nun konuşulmasına karşın, bu alan-
da düzgiin projeler olmadığmı vur-
gulayan Demirel, "Reformu,slogan-
lara kra etmişiz. Sloganlaria icraat
yapdmaz. Slogan bir hedeftir" dedi.
Hizmetlerin görülmesinde, dev-
lette darboğazın ve kırtasiyeciliğin
giderilmesı getektiğini anlatan
Demirel. toplumun işinin iyi biçim-
de görülmesinin önemine dikkat
çekti. Demirel. "Kz devleti 1990'h
yülarda devraldığımız zaman,
150'ye yakın fon vardı. O kadar çok
yamayapıyorsunuz kL yamadığımız
şey kayboumış. Bütçe kaybolmuş.
Bence, devletin parasını kim sar-
fediyorsa, Sayıştay kontrolünden
geçsin'' diye konuştu.
MHP Bursa ll Başkanı, CHP, ÖDPya da HADEP'lilerin atandığını iddia etti
'Milli eğitimi Marksist kadrolar yönetiyor'
BURSA (Cumhuriyet) - MHP Bursa 11 Başka-
nı Necati Uğur Oztürk, Milli Eğitim'i Marksist
ve Leninistkadrolann yönettiğini, görevden alm-
malan için her cuma dua ettiğini söyledi.
Uğur Öztürk, Bursa'da yayımlanan Olay gaze-
tesine verdiği demeçte, DSP'nin kadrolaşması-
nın önüne geçmeye çalışacaklannı ima ederek
Bursa Milli Egitim Müdürlüğü'nde görev yapan
Marksist ve Leninist düşüncedeki okul idareci-
leri ile Alevi-Sunni aynmmı körükleyen "Tunce-
b kökenlP bazı ilçe milli eğitim müdürlerini tes-
pit ettiklerinı de açıkladı. Öztürk, demecinde
"ırkçı" olmadığını savundu ve "Tunceö kökenli
bütün vatandaşlanmızla, Ale\i her vatandaş bu
kapsama girecek diye bir şey söz konusu değil'' di-
ye konuştu.
"Marksist-Leninist" olarak tanımladığı bazı
okul idarecilerinin, görev yaptıklan imam hatip
lisesinde ramazan ayında ibadet eden öğrencile-
rirencideettiğini de savunan Öztürk. bu dunıma
göz yuman ilçe milli eğitim müdürünün de geliş-
melerden sorumlu olduğunu ıleri sürdü. "Ata-
türkçü. cumhuriyetçi, milliyetçi ve Müslüman"
olduğunu söyleyen Oztürk, milli eğitimdeki bazı
bölgelere CHP, ÖDP ya da HADEP'li isimlerin
yerleştirildiğim, atama listelerinin Eğitim-Sen ta-
rafindan yapıldığını da iddia etti.
Öztürk. Milli Eğitim Müdürü Engin Özbek'i
de ağırdille eleştirerek "Onun göre^den alınma-
sı için her cuma namazmda dua edivonım" dedi.
İP soruşturma yapılmasını istiyor
YargıtayBaşkanı
SamiSelçuk'a
suçduyurusu
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - lşçi Partisi (İP)
Genel Başkanı Hasan Yal-
çu». Yargıtay Başkanı Sami
Selçuk hakkında Yargıtay
Başkanlar Kurulu'na suç
duyurusunda bulundu.
Yalçın dün düzenlediği
basın toplantısmda, adli yıl
açılış töreninde yaptığı ko-
nuşmada şeriatçılar ve 2.
cumhuriyetçilerin desteği-
ni alan Sami Selçuk'un
sözlerinin içeriğini değer-
lendirdi. Yalçın, Yargıtay
Yasası'nın 59. maddesinde
yer alan "Adli yıl açıhş ko-
nuşmasuun metni üzerinde
daha önce Başkanlar Ku-
rulu'nun düşüncesi ahnır*
1
hükmüne göre Selçuk'un
yaptığı konuşmanın Yargı-
tay Başkanlar Kurulu'nun
görüş ve düşüncelerini
yansırmadığına kuşkusu
olmadığını söyledi.
Yalçın, "Kendisi keyfi
davranmış, Yargıtay Baş-
kanlar Kurulu'nu, savun-
madıklan fikhierin sorum-
lusu durumuna düşürmüş,
böylece yasanın amir hük-
münü çiğnemiştir" dedi.
Yalçın, Selçuk hakkında
Başkanlar Kurulu tarafin-
dan soruşturmabaşTanlma-
smı istedi.
Sami Selçuk'un laik
devleti birtarafa atıp toplu-
mu tarikatlara teslim etti-
ğini söyleyen Yalçın, Yar-
gıtay daire başkanlannın
bu görüşe katılmadıklannı
görmek istediklerini belirt-
ti. Yalçın, Yargıtay Başka-
nı'nm bizzat Yargıtay'ın
kendi yasasma uymayabi-
leceği görüntüsünün kabul
edilemez olduğunu söyle-
yerek "BarolarBirliği Baş-
kanı'nınadliyıl açış konuş-
masını bile denetleyecek
kadar büyük hassasiyet
gösteren Yargıtayımızın,
kendi başkanı söz konusu
olduğunda başka tflrlü
davranması beklenemez"
göriişünü dile getirdi,
Yargıtay Yasası'na göre
Yüksek Disiplin Kuru-
lu'na da iletilecek soruştur-
ma, •Yargıtay üyeliği vakar
ve onunına dokunan, kişi-
sel haysiyet ve itibannı la-
ran. görev icaplanna uy-
mayan davranışlanndan
dolayı' uyarma veya görev-
den çekilmeye davetişlem-
lerinden birinin uygulan-
masmı gerektiriyor.
Yargıtay Başkanı Selçuk
'Türkiyetartışan
değilsövüşen ;.:,•
bir toplum'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargıtay Başkanı
Sami Selçuk, Türkiye'nm
tartışan değil "sövüşen bir
tDphnn" olduğunu ileri sür-
dü. "1982 Anayasası meşru
değadir" dedığini anımsatan
Selçuk, "Sert oldu dediler.
Ne diyecektim. Meşrumtrak
mı deseydim'" diye konuştu.
Yargıtay Başkanı Sami
Selçuk. anayasaya vetoplum
düzenineyöneük eleştirileri-
ni dün katıldığı Türk Hukuk
Enstitüsü'nce düzenlenen
"2000'B Yıüarda Türk Ana-
yasası'' başlıklı panelde sür-
dürdü. Selçuk. adli yılın açı-
lışında yaptığı konuşmanın
ardındankendisinin yıpratıl-
mak istendiğini savundu.
"Türkiye tartışan değil. sö-
vüşen toplum" dıyen Selçuk,
tartışma kültürünün zayıflı-
ğınm öğretim sisteminden
kaynaklandığım söyledi.
Selçuk şu görüşleri savundu:
"Tabii ki benim karşrtla-
nm olacak. Ancak benim
düşmanlanm olamaz. Ben
hiçbir zaman benim aksi gö-
rüşüm dile getirihneyen bir
toplannya kaülmadım. 1982
Anayasası meşru değiktir de-
dim. Sert oldu dediler. Ne di-
yecektim? Meşrumtrak mı
deseydim? Bir bilim adaım.
hukuk adamı. ta%nru kesin
ahr. Ya evetçu >a hayırcı ol-
makzorundadır. Bunun ara-
sı olmaz. Ben 'havetçı' deği-
Bm. 1982 Anayasası buüan-
dır dedim. yokluk demektir.
Ancak bu anayasa, hükmü-
nü> ürütmektedir. Ben, ana-
yasanın sözleşme hukuku
içindeki kavram açısından
ne olması gerektiğini sövie-
dim."
Selçuk. Türkiye'nin Av-
rupa Birliği'nin (AB)" bek-
leme salonunda bile ohnadt-
ğmı" kaydederek "Türkiye
demokrasisi y^zünden AB'-
ye giremeyecektir? Yazıkde-
ğü mi" şeklinde konuştu.
Ankara 2. idare Mahkemesi'ne gitti
CHP köprü zammının
iptatt için dava açtı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Parti Meclisi
(PM) üyesi ve eski lstanbul
Milletvekili Mehmet Sevi-
gen. Istanbul'daki köprü ge-
çiş ücretlerrne yapılan zam-
mın iptali ve yürütmenin
durdurulması istemiyle An-
kara 2. İdare Mahkemesi'ne
dava açtı. Sevigen, 57. hü-
kümetin Cumhuriyet tarihi-
ne "zamahükümet" olarak
geçeceğini belirtirken lstan-
bul halkını da zamma tepki
göstermeye çağırdı.
Dava dilekçesinde, Kara-
yollan Genel Müdürlüğü
bünyesinde ve denetiminde
olan lstanbul Boğaz köprü-
lerinin geçişücretlerinin art-
tınlmasına ilişkin davanın
öncelikli olarak yürütmenin
durdunüması istemli olduğu
bildirildi. Köprüye yapılan
zamlarla anayasanın 5., 23.
ve 48. maddelerinin ihlal
edildiğinin savunulduğu di-
lekçede. sosyal devlet ilkesi-
nin pek çok unsurunun zede-
lendiği ve sosyal devlet uy-
gulamalarından vazgeçildi-
ği iddia edildi.