22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 1999 CUMARTESJ HABERLER M E C L İ S İ N KADINLARI / 5 Tartiler kadını keşfetti'GÜRGÜN SAY Meclisimizde kadmlann temstl edilme- sini güçleştiren faktörlerden bırdiğeri. ka- dın sorunlanyla uğraşmanın makbul bir iş sayılmaması... Erkek egemen bir ortam- da bu sorunlara eğilen kadmlann dışlan- ması. Her nedense, bir dönem Meclis'te kadın sorunlanna eğilen bir kadın temsil- ciyi, gelecek dönem Meclis'te görmek mümkürı olmuyor. Örneğin geçen dönem "aile içinde şiddete maruz kalan kadın- lar* konusunda çalışan ANAP Milletve- kili İmren Aykut, bu dönem Meclis'te yok. ANAP aday listelerınde tarikat bağ- İantılı aşiret reislerine birinci sıradan yer bulunurken bakanlık görevlerı de yapmış olan bu deneyimlı kadın politikacıya lis- telerde yer verilmedi. Yine geçen dönem. Meclıs Kadın Komisyonu Başkanlığı gö- revini başan ıle yürûten. Avrupa Parla- mentosu'nda komisyon üyesı olarak gö- revı devam etmekte olan Lale Avtaman da, ANAP tarafından listelerde seçılebi- lecek bir sıraya yerleştinlmeyerek Mec- lis'e taşınmadı. Yine geçen dönem CE- DAVV sözleşmesinin hayatıyet kazanma- sı için çalışan CHP mılleHekillen Oya Arash ve Bügen Keleşin de daha seçım- lere gidılirken listelerde seçılemeyecek sı- raya yerleştırildiklennden adayhktan çe- kilmek durumunda kaldıklan görüldü. KJ- sacası, deneyimli kadın polıtikacılar çok kolay dışlanıyor. Sonuç olarak bu dönem Meclisimizde kadın sorunlanna eğilmiş bir tek deneyimli kadın politikacı yok. Ye- ni seçilen kadın milletvekilleri. bu konu- da çalışabılmek ıçin hem ışe yeni baştan başlamak hem de görev süreleri içinde de- rinleşip deneyım kazanmak durumunda- lar. Açıkçası. kendilen 40 yıldır Meclıs koltuklannı işgal eden genel başkanlar, kadın sorunlanna eğilen kadın mılletve- killennin ikinci kez tekrar Meclis'e taşın- masına gerek duymuyor. Bu > iizden zaten güçlükle yüriitüîen çalışmalann sürckliM- ği sağlanarrmor. isterten sonuçlann çıkma- szoriaşryor. Yine de 21. dönem kadın mil- letvekillerinin yılgınlığa düşmedigini gör- mek sevindırici. Örneğin ANAPîstanbul Milletvekili Nesrin Nas. "kadınlar her halükârda harcanıyor. Bir şe\ler vapıp harcanrnakvar. Hiçbirş» \apmadan har- canmak var" diyor. Sayılan zaten çok az olan deneyimli kadın politikacılann ko- layca harcanmasını önlemek için toplum- daki demokratik güçlerin ve medyanın baskı uygulaması gerekiyor. Çünkü Tür- kiye'nin kadın politikacılara da ihtiyacı var ve bu ülkede kadın politikacı kolay ye- tişmiyor. • Meclis normal şartlarda haftada 3 gün çalışıyor. Kadın milletvekilleri, Meclis'in çalıştıgı günlerde genel kurul toplantısı. grup toplantısı gibi işler dışında mületve- kili makam odalannda bulunuvoriar. terleri var. Aynca her milletvekiline bir danışman veriliyor. Danışmanlann göre- vi milletvekiline zaman kazandırmak. Ör- neğin güncel yaymlan tarayarak ilgili ko- nularda milletvekılini bilgilendirmek. Ay- nca milletvekilinin ihtiyaç duyduğu konu- lan araştırmak. Danışmanlann üniversite mezunu olmalan gerekiyor. Kadın millet- vekillerinin danışmanlan genelde kadın. Bazılan erkek danışman ile çalışmayı ter- de hizmetleri görülen kütüphane miidü- rü AIi Rıza Cihan, kütüphanenin amacı- nın yasama çabşması yapan millehekille- rine bilgi ve betge sağlamak olduğunu söy- lüyor. Bu kütüphanede gerek koleksıyonu- nun niteliği ve nicelıği açısından, gerek çalışanlann kalitesı açısından en iyi şekil- de hizmet üretildiğini söylemek mümkün. Burada klasik kütüphanecilik hızmetleri- nin ötesinde çalışan bir de araştırma biri- Odalar süreklı olarak özel nedenlerle zi- yarete gelen vatandaşlarla dolu. Milletve- killeri görünüşte çok meşgul, ama kuşku- suz bu çalışma.değil adeta gizli işsizlik. Kadın milletvekilleri ziyaretçilerine bir yandan olağanüstü nezaket gösteriyor. bir yandan bu durumdan yakınıyorlar. Örne- ğin DSP Amasya Milletvekili Gönül Sa- ra>. " Ya öleceğim. ya bir şeyler vapacağım. Ölmek benim için çalışamamak anlamına geliyor* şeklinde konuşuyor. • Milletvekillerinin makam odalannda kendilerine yardımcı olarak özel sekre- cih etmış. Danışmanlann, mezun olduk- ları okullara ve her konuda birikim sahi- bi olamayacak kadar genç olmalanna ba- karak kadın konulannda ciddi araştırma- lar yapabileceklerini düşürunek zor. • Meclis'te ûlkemiz için gurur kayna- ğı olacak nitelikte bir kütüphane var. Ko- leksiyonunda 300.000 kitap ve 60.000 sü- rekli yayına sahip olan TBMM kütüpha- nesi, ülkenin en büyük ikinci kütüphane- si ve bilgisayar ortamında çalışan yegâne bilgi bankası. Kütüphanenin çağdaş ülke- lerle boy ölçüşebilecek düzeye gelmesin- mı var. Araştırma biriminin çalışanlan. ûzerinde yasama çalışması yapılan konu- larda milletvekilleri adına yerli ve yaban- cı ka\ naklan en geniş şekilde irdelev ip so- nuçlara varacak raporlar hazırlamakla vükümlü. Yanı bilgiye ulaşmak isteyen her milletvekili, ıstediğikonuyla ilgılipa- rametrelerı bildirerek tüm verıleri elde et- me imkânına sahip. Araştırma binminde sosyal birimlerin her dalından uzmanlar bulunuyor. Kadın araştırmalan uzmanı olarak eğitim almış kimse yok. Birimin koleksiyonu incelendiğinde, kadın konu- sunda 1992'den bu yana 4 adet kısa çalış- ma yapıldığı görülüyor. Seçilen kadınlar, kadınlarla ilgili so- runlardan yalnız kendilen değil. tüm ka- dın kuruluşlan ve tüm aydınlann müşte- reken sorumlu olduğunu düşünüyor ve bir dayanışmanın özleminı duyuyorlar. Özel- likle kadın sorunlanna eğilen kumluşlar- la bilgi alışverişinin yararlı olacağına ina- nıyorlar. Örneğin DSP'li kadın milletve- killeri, aşağı yukan u Her zaman kadın çevrelerinden gelecek bilgüerden yararia- nabiliriz. Bta yönlendirsinter" şeklinde konuşuyorlar. ANAP Îstanbul Milletve- kili Nesrin Nas. "Kadın kuruhışlan bize gönüllü danışmanbk yapmalı" diyor. DYP'nın deneyimli milletvekili AvferYJ- maz. "Kadın sorunlanna esilmi'j kadın kuruluşlan, bir soru> u irdelevip > asal ola- rak incekdikten sonra, sonuç bildirgeterin- de yapılması gereken kanun değişiklikle- rini işaret ederek Meclis'teki kadınlarla dnaiogiçinegirerterseyararbolur" diyor. Aynca bir ortak çalışma modeli önererek "Geçmiş dönemleri bırakjp bu dönem or- tak bir çalışma başlatabüiriz. Hemen ko- şamayız, ama belkibu dönem yaptşmayı gerçekleştirebiliriz. Öncetanışır,daha son- ra küçük gruplar oluşturarak sonınlan bir sonuca bağla\acak şekilde tarbşınz. Sonınlan öncelik sırasına kovup bir bireie almak. konulan dağıtmamak önemli. Bir piramidin tepesinden başla>ıp tabana ya- \ılır gibi giderek daha çok sonına ei ata- biliriz" diyor. Diğer kadın temsilciler de bu dönemde işbirliği yapmanın olumlu sonuçlardoğuracağına inanıyorlar. Örne- ğin ANAP Milletvekili Nesrin Nas. bu dönemde kadın sorunlan konusunda ya- pılacak girişimlenn Meclis'te fazla birdi- rençle karşılaşmayacağını düşünüyor ve "Bu seçimlerde partiler kadını keşfetti. Meclis'te bazı kadın konulan gündeme ge- tirilebilirse erkek üyelerin buna kulakla- nnı bkaması o kadar kolay değil" diyor. Genel olarak bakılırsa, kendilerinden kadmlann temsilcisi olması beklenen ka- dın milletvekillerinin bu konulardaçaiışa- bilmeieri için u\ gunortamlan >ok. destek- leriyok. Kısacası kadın milletvekillerinin işleri zor. Her şeye rağmen, ülkenin de- mokratikleşmesi ve çağdaşlaşması adına kadın haklan konusundaki çabalann de- vam edeceği ümit ediliyor. BİTTİ IRMIK /AYDIN ENGİN Yangın Yoksa İtfaiye Ne Yapacak? Anlaşıldı. önümüzdekı günlerde PKK kadrolanyla il- gili pek çok haberpkuyaca- ğız. PKK içinde, Öcalan'ın çağrısına verılen yanıtlar ve âenecek tutumlar üstüne bir dizi aynntı ile karşılaşacağız. "PKK'nın şahınlerinden Ce- mal Bayık 'He' dedi, ama 'I- ıh' dergibi 'He' dedi" yorum- haberienne, 'güvercinler' ka- nadından Murat Karayı- lan'ın deyip ettikleri eklene- cek. Dahası, 1 Eylül'e doğru PKK'nin dağ kadrolannın 'ül- keyı terk etme' haberleri or- talığı kaplayacak. Ve bütün bunlann hıç önemı olmaya- cak... PKK, askeri terimler ve askeri bakış açılarıyla açıkla- namayacak bir 'yol dönü- mö'nde. 'Şiddeti mücadele yöntemı olarak benımsemış' bir örgüt manevra yapmıyor; kendi varlığını karara bağla- manın sancılannı yaşıyor, ya- şayacak. Daha kestirme bır deyimle PKK, kendı varlığını sürdürme ya da sürdürme- me kararı verecek. Mücadeleyi sılahların namlusunun ucunda aramak PKK'nin temel politıkası, ey- temlerinin ekseni, omurga- sıydı. Öcalan'ın reddettiği. sona erdirilmesi için çağnda bulunduğu işte budur ve bu, PKK'nin vartığının sona erdi- rilmesiyle hemen hemen eşanlamlıdır. "Hemen hemen" dedik. Hemen hemen. çünkü, ku- ruluşundan kısa süre sonra Kürtlerin siyasal temsılinde iddia sahıbi, irili ufaklı 'öteki' Kürt örgütlerini tasfıye eden PKK, şımdi kendıni tasfiye ediyor. Bu kolay olmayacak. Kürtlerin siyasal temsılinde bundan sonra kımın, neyin söz sahibi olacağı, bugün u- cu açık bir sorudur. PKK kadrolannın, özellikle dağ kadrolannın çeyrek yüzyıllık siyasal yaşam deneyleri si- lah sıkmak. asken tenmlerle • konuşmak, askeri mantıkla düşünmekten ibaretti. Öca- lan'ın PKK'ye biçtiği yeni yö- nelimde bu kadroların ayak- ta kalıp kalamayacaklarını kendilen bile bugünden kes- tiremezler. PKK bu zorlu, bu yakıcı sorunu yaşayacak. Zikzak- lar, gefgitler, duraksamalar, ürküntüler birbirini izleyecek. Öcalan'ın çağnsının somut anlamı, 'TC devletinin düş- manı ndan 'TC devletinin yurttaşı' olmaya açılan sü- reçtir. Yurttaşlığı 'TC devle- f/'nin nüfus kâğıdını taşımak değil, 'TC devletı'nı demok- ratik bir cumhuriyete, bir hu- kuk devletine dönüştürmek için etkinlik göstermek ola- rak kavranırsa, PKK'deki olası bir dönüşümün zorluk- lan daha iyi anlaşılır. PKK bu- nun üstesinden gelebilecek mi? Soruyu kendilen yanıtla- yacaklar. Türk ve Kürt aydın- lann bu konuda onları yürek- lendirmeleri, desteklemelen iyidır; ama etkilemeleri. yön- lendirmeleri mümkün değil. PKK, kendi kaderini kendi tayin edecek! • • • Peki, Türkiye Cumhuriye- ti devletinin dizgınlerini elın- de tutan siyasal kadroları, üniformah, üniformasız bü- rokrasisi ne yapacak? ÖcaJan'ın çağrısından bu yana "Devlet pazaıiık yap- maz" vurgusundan öte pek bır yönelım gözlemedik. "DeWef pazaıiık yapmaz" demenin ise "Su ıslaktır" de- mekten daha derin bir ıçen- ği yok. Ister cam kafese tıkı- lıp ıdama mahkûm edildiğin- den can korkusu sardığı için, ister 25 yıl sonra, yani bağış- lanmayacak kadar geç bir bilınç sıçramasıyla, ister baş- ka çare kalmadığı için, ister şunun için, ister bunun için, Öcalan, silahlı mücadeleye son verme çağnsı yaptı. Bu satırlar yazıldığı ana kadar P- KK'nin siyasal kanadı ERNK de, silahlı kanadı ARGK de Öcalan'ın çağnsına uyacak- lannı ilan ettiler. Eğer sözle- rini tutarlar ve sözlerini din- letebilirlerse bu ayın sonun- dan itibaren Güneydoğu'da yeni bir dönem başlayacak. Bıktırmacasına yineleye- lim: Bu, daha önceki 'afeş- kes' ilan ve çağrılarından ni- telikçe farklı bir dönemdir. Devlet, istese de pazarlık edemeyecektir. Çünkü pa- zarlığın öteki tarafı aradan çekiliyor. Çekilince de, sayı- lan on binlerle ölçülen ve maliyetlerı mılyar dolarlarla hesaplanan köy koruculan- nın, aşiretlerini korucuaşire- tine' dönüştürüp her ay yük- lü paralan cebe ındiren aşi- ret ağalarının, 'olağanüstü hal tazminatı' ile maaşlannı katlama olanağı bulan özel timcilerin, bölgenin her mili- metrekaresine yerleştirilmış askerlerin, jandarmaların da varlık nedenleri ortadan kal- kıyor. Dahası, savaş rantla- nyla beslenen zifin karanlık güçler de ıster istemez şid- detli bır zemin kaymasına uğrayacaklar. Bir başka deyişle Türki- ye'nin önünde zengin bir si- yasal, demokratik, ekono- mik olanaklar açılıyor. Pazarlık muhabbetini bir yana bırakıp, o güne. bu ye- ni döneme hazırlıksız yaka- lanmamanın hesabını yap- mak daha akıllıca değil mi? aenginy doruk.net.tr. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN LnıvcraBn^ Sa|lık Bılımlen. fen Bıiimkn te Süfc Eâden ErMüûsûnûı jjjjıia bdmlen Yüksek Laaib ve Mû- cı almacaknr S\fiLIXBİUMLERİE>STİT(St KONTENJA.NLAR TClyrıklı VıhnalynUı LESruıTiri \raom \iulrak toı BöknmeısDıyetetık fctenmc Bılımıetı Bnobtatıstık Bi)okımya' Bıyofarmasâtik ve Fıırrakokınetik CemhııDıs' 10 Dıyeteok Dofnm-K»lınSa^. veHast. Herrtjirelröı 3 Eczacılık Temel Bılımler Endodofto|LXşı 4 ÇoaAGehjHnveEjram»" 10 1 3 10 1 4 3 12 i. 10 5 2 Ev Idaresj v Fıraalolojı Faımakoenoa FITKMOİİ Bıyateboloji Famasotıt Kımya Fırmasötik Teknolo|i Famasödk Tobıkolojı Fızık Tetfavı ve RetabılıusHm HalkSjŞlı&HemsırdtŞı Hem^ıelık HıaiEtlen Yöaetma HıslelojhEmbmolojı lcHaselıklanHemsıretıŞı kanivopjlmoner Rehabıteyvn 1 KurumEvldaresı Mıkrobiyoloji " 2 Odyolojı ve Kcnupa Bozuklukkı OralDaa»zvsRıdvoloji(Dısl 2 OrtodontMDyl 2 PedotontılDısl 2 PerodonlolojılDiş) 3 ProtezlDişl 6 Proe-Onc-Bıomdurnk 2 3 1 2 2 1 SosvalPedıaln"'"" 1 NûmsyOTvtMöabolızma"""" 2 tmrâiolojı"'""" 1 llen Nörolojık BiiımkT I Temel Nörolojik Bılımler 1 Nötoflekırofizyotojı 1 RadyasyoBTedavisı Fizıîn ePlan KansCT tpıdcrrayolo)isj KanserBıvokımvası 45 45 45 45 45 45 45 45 45 45 45 45 45 45 45 45 45 45 45 45 45 50 50 45 45 45 45 Anabılım Dalıru ajtor " Çevrc Hekımlı|ı Programına Tıp FaküEsı Mezunlanndaıı Tababet Uzmanlık TûaiŞûne göre Dahlıye. Pedum. Hılk Sailıjı ve Aıle Hekımiıgı dallarada uzmaolıgmı aimış olaniar Süjvurabıhr '" Çıvuk Gdijjmı ve FSıHraı Prograrrraa yabuıa aılı Ingılızce obn adaylann hs^unıian kabol edılecebır Doklmyabasiıııvıl adavbnn KPOSden60 [Hiar almı^ olımkı eerekmebedv "" S # k RJrtm PrapamımTç Fakûltesı. Saglıkia lleılı Dön Yıllık Yübdokul veya Fakûite üsas Meaelan bbuledılır '"" Aıle Sağlığı ProCTmma ba^vuncak adıvlıra tıp doklonı obmlın te yabmcı uyndJu adavm Tûrtçe İHİmelen gerekmekıedır " " " LFcneukProsraıraubaiv-uı^akada.vünntıpdoktonıolıiHİargerekmekiftiır '"*••• So^al Pedıatn Programna Başraracak adavbnn çocuk sağltgı ve taalıkian uznam. yabancı uyrukJu *la\lann Tûıkçe bılmden gcreknekıedi' •"•••" \ûins>to<i ve Meobotızm pn^mını tuy.uracak ıdaylano tıpioklora oinalaa vabancı uvnilunSıytam Türkçe bılmdcn gerekmekleJır. "••••«•« Irtunûnolojı Pragnmı dokıorav-a to^vmak nbyimıı opdctoru vevı yüksek hsıns bıyolojı mezumıolnHlıa yüM( 'ısaıs! hajvurjcak adavlann fen fakûltesı bıvoloji böKJmû mcnmı olmlan şe^kıtckıedır FENBİLİMLERİE,NSTİTİISİ 50 45 45 UlvnkJa \|açı^ten Endûstn Mühendjslıgı BılgısayarBılımlen Mübemfclı|ı ^ Bıyoky Bıyoınüfaendtslik ÇevTeBüımfcn Elektrikve Elektronık Mûhenısbjı Onaö^eam Fen ve Maıematık Alan |**'l 45 45 45 45 Bülm. 37 10 50 6 V.Miı. 5 5 10 7 40 10 15 Mtnt 3 3 10 3 10 45 45 45 SaŞiıkEğmmı'"' Saiiık Ymeümı Saşlık Kunımkn Vöreomı Spor fız\oterapcJİi£i Spor H«tımisğı Spor Bılımlen ve Teknolojıs Tedavı (Diş) Tükencmıı Efıtm v Toksıkolojı Topiu Beslenrae Sislemieri 10 1 45 45 45 45 45 45 45 45 . - 45 45 . 45 45 45 45 . _ - - - . 45 50 - 50 - 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 . - 45 45 45 45 45 45 45 45 45 8 GidaMOhendıslığı - 15 5 Ijtanstıkl""! 20 - 5 JeobjiVütendıslıgıı'l • 39 12 Kımval") 20 - 10 KımyaMOİKtHfelığJ - 20 10 Maden Muto«ıeı - 18 10 Vbtenatık 15 - 10 NİAICCT Encnı Mihendıslıtı ,"l • 10 5 ı'ı Jeokqı Mülmdıslıgı AnabılımDalı'naaıt 11 Yüksek Mütendtsük ıle 3 adetdokton koueqam ludrojcolap nıühendblıeı proşramna aımr I") NûklcerEnerjı Mühendıslıgı ve Kımva ABabılım Dallanmlaegffimyalnıza İngılızce olarak yapılrakaJır I*") Oraögrctırrı Fen ve Nfatanaök AlanlaranabılnndıJıncka40koMea)aji lezsız VÜILSCK. lcjrb proşram n;ın aynlmiîtır I"*') isıaosnk Anahhm Dalı'ra an 6 adeı bıîrm uzmanlı|ı ktnieşaıı abüervı progmnmaımr NLFUS F.TÎTLERİ ENSTtrîSİ V*iekLiaii Deklon TebikDemografi o 3 Ekodoml ve Sosval Demografi 12 3 SAĞLIK BİLIMLERİ ENSİTÛSİ' Müraauttanhkn 20 EylCB-1 Ekım 1999 YabanciiMsııuvlanti! 05 Eİım 1999 Yabancı dıl sınav ^ n Saac 1000 Yabancı cfal sınav ven H.L Yabmı Dıllet YûksekOkıılu Dersttlm BeyBpe Mobltaısımtanhı 0M7 Ebm 1W Mûraaatta ıstaıılen belgeler I- Adayiann. alLısas başvımılanoda lısaos dıploması. doktonı tevunılanftia tısans Y. ü- sansdifHomasının ooayiı fotokopısı. b) Lısans ve yüksek lı^ans noı oralamaMnın ve nansknpOnın oaayiı fotokopısı. c) LES puao belgesı (ouylı fotokopısıl ıbölûmlenr. ıstemı$ olduklan LES ptıan rüni kentenjan lısıcsındc belıralmıştır.) d) Refenns iKtaıbu. e) Yûksek lısans veyadokunyapma ısle|mm geıekçdenm betııta koanpozısyı». 0 Nû&scüzdanı önıe|L g) Bır aJet Iıtaşraf ile. Enaıtü Ojrena tşkri Bûrosumşa&enbı$v<jruyapdraa gerebnebalır. 2- Yıteı dıl ve Inlım smavlaraıda tejsnlı sayıtouk i<ac tm ootan Yâkset Lisans acbybn İÇİEIen ız 6ft IOO'OIL dottonı adavlan ıçın en az 7 ft 100'nu alnalan serelur 3- loşüzce. Frart.uca ve Aimanca düknndeo tnnndevapılrnjuluslararası sandarm bıryabana dıl sımvıodaTOEFL-500. IELTS-5.İ CPE-C ve KPDS-tO puaı alan vt sıoav <«auc belgesı bes >ıldan eskı obrnyan adavlaryabancı dıl gmj sınavla- nndanmuaftutulurlar 4- Temel üp dalbnna mûıacaat edeceklerıcın LES belgesı venne kabul ettılen temel tıp puanı göstenrbeige [temel np puanı (5(1) npa uzmanlıksnBvındatmeltşbılımienl böiûrraİDdeseJdeediJenstaBdBtpiBnısO7tenK)(ıpbilımlen Q bölûHBD- den eldeedılen standan puanıp 0 3 ıleçarpıiarak loplanması ıle eldeedılır ı H?l Btl.İMI.ERİ ENSTtTt'SC' SP(4\TARİHİVEYERİ ıHıtuııcıBİI 8Eylûll999BrtodeH.C YabancıDıllerYfibekOtoılumfitıdacyafKİaobır. bj Miltkat 9-IÖ Eyiûl 1999 onhlen arasında ılgılı .Anabılım Dalı tanfmdaıı yapıiacaknr c) Gın> Miuıın; kazanın adaytam listesı fen bılımlen enstdûsû ilanpanosuna asılaaktır Be> vıidanestıolmayanulusjarasısondamabırIngılızcesmavıgdacgecernoıaJaslannbelşelenenstıtüvönenrnkuruhıkararry- la "İngılızce YettriıkSınavı" yenne sayıUhlır Söz konusubelgelerıçm en azseçtrnodar TOER-500. İELTS- 5 5. CPE- CKPDS^Odır SCRSETfTLERİENSTİTÎSÎ Basvınıltr Suuv Tarihltri 13-24 Eylûl 19*9 27-30 Evlûl 1999 V*:YabancıDılSıııaviHÛ Yabana DıllerYûksekOkuhıaratîndan yapıLacakbr GOTUI tnto bclüm staeriıtateuliıi- abtlır MİRACAAnA İSTENİLEN BELGELER: Mezunıyeıbelgesı Ianaylı fotokopısı>. rraosknpı (onaylı fotokopısıI: LES BdgesL nûfuscüzdau surei 2 fotoçraf: 2 referans mektubu(ümversıte hocilanaiml Bîsm 37583 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Seçkinler... Insanoğlunun (ve de elbette insankızının), bildi- ğimiz en eski tarihinden beri, kimi "seçkinler" ol- duğu gibi, seçkin olduğunu zanneden kimileri ol- muştur. Geçmişin seçkinleri; genellikle, soylular ve "kah- ramanlar" idi. Bazen de, sanat ve bilim insanlan seçkinler arasında sayılırdı. Ve elbette "rvhban- lar", seçkinlerin en önde gelenleri idi. Bütün bir insanlık tarihi boyunca, halklann en- sesine çöken asalak "hanedanlann" ve "soylula- rın", 20. yüzyılın sonlarında da, bir anlamda itibar görmesini anlayabilmem mümkün değil. Ama in- sanı anlamak çok zor. Tozu kalmamış imparator- luklann sözde soylularının hâlâ ilgi görmelerini na- sıl açıklayabiliriz ki?.. Aslında işin en doğrusunu ataJanmız söylemiş. "Şeyh uçmaz, müritleri uçurur" demişler. Gerçek- ten kimilerinin kendilerini "seçkin" saymalan ya da "ayncaltklı" saymalan, ancak başkalarının onlan seçkin ve ayrıcalıklı saymalanyla mümkündür. Fa- kat nedendir bilinmez; bazı insanlar, başka bazı insanlan seçkin ve ayncalıklı görmekten pek hoş- lanırlar. • • • Günümüz dünyasında, "seçkinler" arasına gir- menin çok farklı yollan var. Ünlü bir sporcu, med- yada pariayan bir yıldız, hemen seçkinler arasın- da yer alır. Türkiye'de, kaliteli bir fahişe ya da yakalanma- mayı beceren bir kaçakçı da seçkinler arasına gi- riverir. Çok ilginçtir ki, dünya çapında bir bilim in- sanımız, toplum tarafından pek tanınmaz ve de- ğerlendirilmezken, karga sesli bir sözde şarkıcı hanım, sırf güzel bacaklı olduğu için bu toplumun ilgi odağı olabilir. Bunun suçu halkımızda mı, yok- sa halkımızın kafasını altüst eden kitle iletişim araçlannın yönetıcilerinde mi, bilemiyorum. Ama bir gariplik olduğuna kuşku yok... Kitle iletişim araçlarının "pompalamasr bir ya- na, günümüzde "seçkin" olmaya giden asıl yol, "para"dan geçiyor. Bu, Türkiye'de de böyle, ABD'de de böyle, Çin'de de, Uganda'da da... • • • Eski (sözde) sosyalist ülkelerde komünist par- tisi üyesi olmak, "seçkin" sayılmak için yeterli bir özellikti. Ancak, zaten belli "özellikleri" ve "başa- nlan" olmayan insanlan partiye üye yazmazlardı. ••• Seçkinlik, kimi zaman "elitizm" kavramı olarak karşımıza çıkar. Ve çok ilginç bir biçimde, "elit te- orileri", demokrasi teorisi içinde yer bulur ve eli- tizmi, demokrasinin özel birtürü olarak değerien- diren siyaset bilimciler bile vardır. Oysaki "elitizm", "totalitarizmin" başlangıcını oluşturur ve özellikle "sağ totalitarizmin ", yani "fa- şizmin" kökeninde, "kendinden menkul" bir eli- tizm vardır. • • • Faşizm, belli bir ırkın diğerlerine karşı üstünlü- ğü varsayımına dayanan, "sapık" birideolojidir. Ve tüm dünyayı kana bulayan 2. Dünya Savaşı son- rasında faşizm, Almanya ve Italya dahil, tüm dün- ya devletleri tarafından nefretle kınanmış ve bir "insanlıksuçu"olarak isimlendirilmiştir. Eskifaşist devletlerin bu konudaki samimiyetlerinin tartışıl- ması gerekse bile... Fakat kendini "seçkin" ya da "ayncalıklı"sayan herkesin faşist olmadığı da açıktır. Ancak korka- rım böylelerinin sonu da, faşizmden başka birşey değildir. ••• Faşizm bir yönüyle sosyalizmin "zıddıdır", bir yanryla da demokrasinin zıddıdır. Sosyalizm adı al- tında, bir başka türden "totalitarizmin" yaşama geçirilebileceğini gördük. Fakat demokrasi içinde "elitizm", gerçekten büyük bir "çarpıtmadır". Ve böyle bir çarpıtma, insanı eninde sonunda faşiz- me götürür. ••• Demokrasi, pek çok konularda, insanlar ara- sında mutlak bir eşitliğe dayanır. Hiç kuşkusuz, demokrasi içinde insanlar arasında nitelik farkla- n vardır ve bu farklar ayncalıklar doğurabilir. Fa- kat iş, "vatandaşlık" noktasına gelince, "hak ve sorumluluklar" açısından hiçbir farklılık olamaz. Kendini demokrat olarak tanımlayan pek çok in- san tanınm ki, kendilerine, olmadık "üstünlükler" ve "ayncalıklar" vehmederler. Ve bu "vehimlerini" kabul etmeyen insanlan da, "anlayışsızlık've "bil- gisizlikle" suçlar ve eleştirirler. Bu türden arka- daşların eninde sonunda varacaklan nokta fa- şizmdir. Bu noktaya, belki de pasif olarak, çoktan varmışlardır... Bir demokraside hiç kimse, kendinde ayrıcalık görmez, görmemelidir. Bu işin tanımı böyle... Bîr ekmek Cuınhupıyot Hergûnküflcıgereksmimüiizin koruyucu torhası Cumhuriyet Kitap Kulubü reyonlarmda « CumhurrytK ._. kitap kulûbû 24 SAAT >Ö1ETÇİ KİTAPÇI: «212 SU II 1İ HER İŞLEM Blü TELEFOMA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle