20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS 1999 PERŞEMBE 14 KULTUR kulturfScumhuriyet.com.tr Tayfun Pirselimoğlu'nun ilk kısa metrajlı filmi Venedik Film Festivali'nde gösterilecek 'Dayınız gökyüzünden düştü,..' GÜL ERÇETtS 1985 yılmdan ben sinemanın içinde olan Tayfun Pirselimoğlu. yönetmenligi- ni üstlendiği ilk kısa metraj filmi 'Da- yım'ile 1-11 Eylül tanhlen arasında ger- çekJeşecek Venedik Fılm Festıvali'nın kı- sa yarışma bölümü Corto-Cortosim- mo'da yanşacak. Pirselimoğlu'nun Ya- pı Kredi Yayınlan'ndan çıkan 'Çöl Ma- sallan' adlı romanındakı dayı karakte- nnden esinlenıyor film. Senaryoyu da ya- zan yönetmen bu kez dayıya kendi ta- kıntısı olan uçma sevdasını yüklüyor. Bir çöl görüntüsüyle başlıyor film. Öykünün başlangıcı ıse anlatıcıya gelen birmektup: •'Dayınızgökyüzündendüş- mek suretivle ölmüştür.." Fılm bunun üzenne geçmışe dönüyor ve kafayı uç- maya takmış dayının öyküsünü bır ço- cuğun gozünden anlatıyor. Garip ve işsiz 'şövalye' dayı Kendısıni eve kapatmış, sadece rob- döşambr ve pıjamalanyla dolaşıp asla dı- şan çıkmayan. ışsiz bir tıp dayı. Holly- wood yıldızlanna kesınlikle cevap al- mayacağı mektuplar yazan şızoid bır ka- rakter... Amenkanın sesını dınlıyor ama aynı zamanda kanun çalıyor. Gizli bır eş- cınsel. Bunu aılesıne açıklamıyor. Ter- zı olan annesi ve ablası provaya gelen ka- dınlarla evlendırmeye çalışnor dayıyı. • Otel, İz, Güneşe Yolculuk adlı filmlerin senaryo yazan Tayfun Pirselimoğlu, ilk kısa metrajlı filmini 'Çöl Masallan' adlı romanındaki dayı karakterinden yola çıkarak senaryosunu yazdı ve yönetti. Ancak onun tek derdı uçmak. Hatta ken- disine bır alet bıle yapıyor uçabılmek için. Bütün ganpliklerine karşın. küçük yeğeninin rüyalannın şövalyesi. Fılmde dayıyı Ahmet Uğurlu, çocuğu da Haül Tatari canlandınyor. Sibel Vos- kay; Suna Tekeli. Suat Kov uncuoğlu. Di- dem Tatari, Sibel Dikmen, Defhe Arsel ve DenizObuz'un da yer aldıklan filmın çekımlennin gerçekleşeceği konağın sa- hibi kendisinın de rol alması şartını ko- şunca onun için de bir rol eklemiş yapı- tına yönetmen. En zor bulunan oyuncu ise sonunda Su- at Koyuncu'nun canJandırdığı yatakta- ki adarn rolü olmuş. Dayısının hediye et- tiği kamera ıle ilk filmini çeken çocuk, dayısını bırerkekleyakalıyoryatakta. Yü- zünü asla hatırlayamıyor adamın. "Yü- zü bile olmayan adamı oynayacak oyun- cuyu aradık bulamadık. kimse yatağa gjrmek istemedi" diyor yönetmen. Çe- kimlerden sonra Suat Koyuncu'nun yo- rumu ise "Bütün hayaüm boyunca bir ovuncuvla yatağa girmek istedim. ama bu vıküz kesinükleAhmet L ğurhı de- Ahroet Uğuriu, fihnde uçma takmtdu g M eşcinsel d**ı canlancünyor. ğfldi" olmuş. Sınema ve sanat çevTesinin yakından tanıdığı bir ısım Pirselimoğlu. Ortado- ğu Teknık Ünıversıtesrni bitırdikten sonra Vıyana'da resım-gravür eğitimi aldı. Istanbul, Vıyana, New York, Tal- linn'de sergiler açtı, ortak sergilere ka- tıldı. Sinema çalışmalanrun yanı sıra çe- şitli dergilerde sinema, edebiyat üzeri- ne yazılar yazdı. Senaryosunu yazdığı fllmlerden Otel 1992 yılında Montpel- lier Akdeniz Fılmlen Festivali'nde en iyi kısa film seçıldi. Yine senaryosunu yazdığı İz 1995 yılında 1. Köln Fılm Festivali ve lstanbul Fılm Festivali'nde en iyi Türk filmi olarak değerlendirildi. Yeşim Ustaoğlu'nun yönettığı bol ödül- lü Güneşe Yolculuk'un projesi de Pirse- lımoğlu'na ait. Bu proje 1995 yılında Fransa'da Montpellier Film Festivali 'nde büyük ödülü kazanmıştı. 'Bu işin A'sı kısa metraj' 'Daynn'ın hikayesının uzun metrajlı bır film için bile malzeme vermesine kar- şın kısa metrajlıyı yeğlediğinı söylüyor yönetmen. "Filinin özellikle kısa met- rajlı olmasını istedim. Bu işin A'sı kısa metrajmrçgibi geüvor bana. Bir de bu hi- kâyenin böyle anlaülması gerektiğini dü- şündüm." Filminın kaça mal olduğunu bilmiyor Pirselimoğlu: "Bu filmden kimse para almadı. Işık şefimiz Nezih Yücel çok sa- mimi arkadaşım. Iştklar ondan, filmle- ri ise bana çok önceden söz vermiş olan Kadri Yurdatap verdL Oyuncular da pa- ra almadığı için tek masrafınuz montaj- dL O konuda da Fono Film ve Sinetek bü- yük anlavış gösterdi. Eğer insanların emeklerinin parasal karşıhğını ödesev dim böv le bir film 30-35 bin dolara mal olur- dusanınm." Kaç para harcadığını bılmese de bor- cunun farkında yönetmen. 'Amaherfü- min borcu vardır' dıyor. 'Başka şansumz yok.' Kendisıne destek olan kişilere fil- mın sonunda bir teşekkür yazmanın öte- sınde çok daha fazla şey borçlu olduğu- nu vurguluyor. En çok etkilendıği olay ıse filmin ba- şındaki anlatıcıyı seslendıren Köksal Pirselimoğlu. kısa ve uzun metrajlı filmler yapacak, romanını tamamlayacak. Engûr'ün tek kuruş para almamasına karşın sergilediği profesyonellik olmuş: -Köksal Engür, seslendirmeye geML İşi- miz bittikten sonra dışan çıkok. 'Dün gece babam oldü şımdi cenazeye gıdi- yorurrf dedi. İnanamadım. Babasının öldüğü gün nimime geldi ve cenazeye oradan gitti. Bu gerçekten profesyonel- lik ötesi bir şeydi. Çok etküendim." Filmi Cannes'a yetışemeyince önün- deki ilk A kategorisindeki festival olan Venedik'e gönderen yönetmen festival- lerin özellikle ülkemizdepazar bulama- yan kısa metrajlılar için önem taşıdığı- nı söylüyor. Venedik"ten sonra filmınin şansının açık olmasını diliyor. Sinema ça- lışmalan ise bir kısa, bir de uzun met- rajlı filmle sürecek. Önümüzdeki gün- lerde de yeni romanını tamamlamayı planlıyor. Ege ve Akdeniz'de mavi yolculukla sanatKültür Servisi- 'Mavi' Ege ve Akdeniz kıyılanmızdaki denizin ve göğün rengı. \bl- culuk ıse doğayla yenıden buluşmaya, coğrafyayla tarihi. ılkçağın kültür hazi- nelenyle bırlikte doğal güzellıkler içinde özümsemeye yelken açmak. 1940'larda HaHkarnas Baİıkçısı'nın öncülüğünde baş- latılan. Sabahattin Eyuboğlu, Azra Erhat, Bedri Rahmi Eyuboğlu ile süren Mavi Yolculuklar... PSanat Kültür Antika Dergisi de Yaz 99 sayısını Ma- vi ve Sanat'a ayınyor. Bedn Rahmi Eyu- boğlu'nun 1974'teki bir Mavi Gezi"de yap- tığı resimleri ilk kez derginin Mavi Yolcu- luk bölümünde yayım- lanıyor. Bu bölümde resimlere Azra Er- hat'ın Bahkçı'yı, Saba- hattin Eyuboğlu'nun ağzından anlatan sa- tırlan, Orhan Du- ru'nun Mavi Yolculuk kavramının özünüya- kalayan yazısı v e Eyü- boğlu'nun Mavi Gezi adlı şiıri eşlik ediyor. Orhan Duru maviyi şöyle anlatıyor yazı- sında: "Yoğun mavi- likleıie karşılaşmam mavi >olculuklarla ol- du. Duşünün. karşınız- da ufuk çizgjsine ka- dar uzanan deniz, ora- dan yükselen ve üzeri- nizi örten gökvüzü. iki- side av n tonlarda ma- vi Biri biraz koyu ma- vi,ötekidaba açık ma- vi. Gökvüzii kimi kız- gın ortamlarda galva- niz parlaklığmı alıvor. Denizin mavisi ise kimi dalgalann uçlannda oluşan köpfiklerle süs- lenivor. Times gazetesinin sanat eleştirmenı John Russel Taylor, P'nin bu sayısı için kaleme aldığı Denızlerde Ma- vi Gûnler başlıklı ince- lemede, deniz v e ma- 'Yaşam' - Pkasso, 1903, tnval üzerine yağlı boya 'Çıplak IV' - Matisse, 1952, dekupe guvaş. vının tngilız \e Avrupa resmindeki yan- sımalan konu ediliyor. Cevat Çapan. ken- dı seçtıği şıirlerden oluşan 'Mavi Şiirler' bölümünde mavının en güzel tanımını yıl- lar önce gorduğu Tenesse VVUIiams' ın Ca- mıno Real adlı oyunundakı Don Kışot'un şu sözlerinden anımsadığını belırtiyor: *Uzaklığuı vesoy luluğun rengidir mavi; iş- te bu viizden yaşlı bir şövalye her zaman bir parça mavi kurdele bulundurmalıdır üzerinde... Üzerindeki zırhtan ne kalmış- sa. onun bir yerine tutturduğu ya da mtz- ragının ucuna bağladığı soluk mavi bir kurdele! \'aşlı bir şöv ah e o güne kadar ge- ride bıraktığı vollan. bundan sonra da git- mesi gereken yollan haürlatmava yarar bu mavi kurdele." Orhan Veii, Öktav Ri- fat, Rene Char, Edip Cansever, Odisseus Elitis,YorgoSeferis, Yanıüs Ritsos gıbi şa- irlerin şıirlennin yer aldığı bölume Magrit- te ve VVarhol gıbı çağ- daş ressamlann yapıt- lan eşlik ediyor. _ Dergide Gönül Oney, Selçuklu çini ve seramiklerinde fıru- ze'yi; Ayşe Erdoğdu, Topkapı Sarayı Mû- zesi'ndeki Bleu-blanc Çın porselenlerinı: Ara Altun. Sadberk Hanım Müzesi'ndeki Iznik çini ve seramik- lerini inceliyor. Picasso'nun Mavi Yıllan \e Matisse'in Mavi Kesme Kâğıtla- n Ferit Edgü yazmış. Edgü Picasso'nun Ma- vi Yıllan için şunlan söylüyor:" Daha son- ralanMaviDönemdi- yeadlandınlacakolan buresimlerin.getirdi- ğihiçbir>t nilikyoktur. Resim sanati açısın- dan değerlendirilecek olursa sağlam bir de- sen ve istif bilgisi, çok az renkle yetinen, bu- na karşın konusunu, tüm dramatikzengin- liği içinde gerçekleş- tirmeyi başarabilen genç bir ressamm dra- matik iç dünvasuıın ürünleıi" Mavi Atlı hareke- tinin en önemli res- samlanndan Franz Marc'ın yapıtlarını, şanat tarihçısı Nazan İpşiroğlu yorumlu- yor. Amenkalı mücev- her uzmanı Lad Ha- gan, P ıçm kaleme al- dığı yazısında Lapis Lazuh'nin Sümerler ve Eskı Mısırdan günümüze tarihsel bir in- celemesıni sunuyor. 'Küçük Ansiklope- di'de Füsun Ertuğ'un araştırmasıyla Is- tanbul'un Mavı Yazmalan yeralıyor. Tur- ga> r Gönenç, Avni Arbaş'ın mavı denizle- rine özgün yaklaşımlar getiriyor. EnisBa- tur, çağımızın en ilgınç sanatçılanndan Yves Klcin'ın yapıtlanndaki mavinın sım- yasal formülünü çözüyor yazısında. Geçen ayki organizasyona tepki gösteren l aşk ve barış kuşağı' 15 Ağustos 'taki konser için çağrı yaptı t. A Eski tüfekler Woodstock'ıyineliyor CUMHUR CANBAZOĞLU Geçen ay sonu Nevv York'a bağlı Ro- me'da düzenlenen W9odstock'99'un genel yapısı. kamyonlann yakılıp ku- lelerin yıkılması, şiddet gösterilen, ırza geçme olaylan otuz yıl önce Wo- odstock'ta sahneye çıkan eski tüfek- leri kızdırdı. Organizatörleri sadece parayı düşün- mekle, katılanlan da şöhret peşinde koşmakla suçlayan isimler, 15 Ağus- tos'ta Nevv York'a bir saat uzaklıkta- kı Max Yasgur çıftlığınde, özgün me- kânında Woodstock'ı canlandıracak- lannı açıkladılar. Şu anda uluslarara- sı basının kültür-sanat sayfalan bu po- lemikle dolu. 1969'da ilk VVoodstock'a katılan- ların yer alacağı konser için David Crosby dostlanna önderlik ediyor. Bir hafta önce televizyonlar aracılığıyla 'gerçek müzikseveriere' çağn yapan Crosby. otuz yıl öncesinin kadrosun- dan Ario Guthrie, Richie Havens, Co- untry Joe McDonald'dan olumlu ya- nıt aldığını, eskilerden Bob Dylan'ın da o dönemde sahneye çıkmamasına karşın 15 Ağustos'ta konserde çala- cağını söyledı. 27 Ternmuz'da Woodstock'99'la il- gili gelışmelen 'Vahşi kapamş' gibı başlıklarla veren uluslararası basın, ardından Crosby'nın açıklamalannı gündeme sokarak bir bakınıa iki ku- şağı.ikı farklı anlayışı da karşı karşı- ya getirmeyi başardı. Neydi Crosby'i bu kadar kızdıran değişiklikler? Otılar geçmişte banşı ve aşkı düşünürken bugûnün gençleri- nin ellerinde cep telefonlanyla kon- ser aralannı telefon ederek geçirme- ye çahşmalannı, bu nedenle bölge- D. Crosby dostlanna önderlik ediyor. Bob Dylan da konserde çalacak. dekı santrallann ıptal olmasını, bira- nın nüfus kâğıdı gösterildikten sonra alınmasını, meydanın bırçok yerine telekartlarlapara çekecek kulübelerin dikilmesini, ortamın fazla ticarileş- mesini 'yüz kızartıcr diye niteliyor 58 yaşmdaki ünlü gıtarist. 1969'dakiWoodstock'ıdadüzenle- yen Michael Lang ise, geçen ay yö- nettığı organızasyonla ilgilı kendini şöyle savıınuyor- "Hbodstockivi mü- ziğin simgesidir veyeni kuşaklann be- ğenilerini, alışkantıklarını göz önüne almahdır. Orava 250 bin kişiyi çağınn- ca onlann her türlü lüksünü de sağla- malısınız. Eskilerin felsefi yaklaşınıla- n bizi ilgilendirmiyor.'' Konserden 35 milyon dolar kazanan ve beş yılda bir Woodstock'ı tekrar- layacaklannı söyleyen Lang'a bir tep- ki de Caıios Santana'dan geldi. Ro- me'daki yeni organizasyona katılma- yı reddetmişti. "Büyükkonserleryap- manın hiçbir sakıncası yok. ama Wo- odstock'm adını bir kenara bıraksın- lar. Bunlar ne vnpbklannın farkında değiller; otuz yıl önce insanlar yalmz bir arada ounak için oraya geldiler ve bedava çaldılar. Aşk ve banş bir ku- şağuı manifestosuydu, şimdi ise her şey para için yapılıyor." Batı basınından ve televizyonlar- daki haber programlardan izlediği- miz kadanyla her iki tarafın hareket- lerinin Woodstock ruhunu zedeledi- ğini söyleyenler ve işin tadında bıra- kılmasını isteyenlerin de sesleri cık- maya başladı. Bugünün gençlerini, banşı arzulamadıklan için karalayan- lann özeleştiride bulunmalan gerek- tiğini, NVbodstock'ta errafı yakanla- nn onlann çocuklan olduğunu görme- lerinin zamanının geldığini belirten köşe yazılannın sayısı artıyorBatılı ga- zetelerde. 68'li bazı köşe yazarlan, iyisi mi, bu işi fazla dallanıp budak- landırmadan Woodstock'ın 'nostaljik bir tat' olarak tanhe bırakılmasını öneriyorlar. IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BİRKİYE Şiir Kitapları "Seni kırlara götürsem memelerin mavi bir diklenme olur göğe karşı toprağı uyandırır, çıkanryılanı gömleğinden kamındaki o taze çimen telâşı" Şiirden, şiir kitaplanndan uzaklaştıkça, duyarlı- lığın da yitirildiğini yazmıştık defalarca bu köşede. Şiirden uzaklaştıkça, aşkın da unutulduğunu... Şiirden ve aşktan uzaklaşan toplumlann, kavga- ya düştüklerini de yazmıştık. Oysa şiir kitaplan -şiir-, başucu dostlanmızdır bi- zim, ruhumuzun derinliklerinde yeri olan. Şiir okumak, iyi şiir okumak insanı hem şiir yaz- maya özendirir hem de içini ferahlatır. Onun için şiir kitapları en özenle korunması gereken özel eş- yalanmızdır. Şimdi sıra şiir kitaplanna ilişkin yazmaya geldi (bu yazı doJunayfı birgecede kaleme alınıyorsa, uzak bir aşk yaşanıyorsa...) Ben pek tanımam, bir iki yerde, dergilerde şiiri- ni görmüşlüğüm var. Adını da bilmem, kimdir ne- yin nesidir... Geçenlerde bizim AFA Kitabevi'ne meçhul biri bir paket bırakmış. Paketin içinde bir şiir kitabı. Hep söylemişimdir, en güzel armağandır kitap. Bir ki- tap almak her zaman içimi sevinçle doldurur. He- le bu şiir kitabıysa. Hafız'dan söz ediyorum; daha doğrusu "Hafız" mahlasını kullanan şairden. Yukandaki dizeler de onun "Ikindinin Gereği" adlı şiirden. Hafız hakkında günümüz kaynaklarında pek bir bilgi yok. Şiiıierini Hafıza adıyla kitaplaştırmış. Kitabı Yön Yayınlan'ndan çıktığı için, belki ilgili okur kim olduğunu oradan öğrenebilir. Aynı şiirden biraz daha yol -dize- alalım: "Çıplak ve gölgesi gibisin bu ikindinin kır gibi çıplaksın arsız, acımasız ve sakJı bir ormansın kendi gölgende bulutlann bir ülke bulduğunu da sende gördüm sereserpe uzanmış gökyüzünü de" Belki Yön Yayınevi'nin yetkilileri de bilmıyordur, kim olduğunu. Zaten kitabın kapak içinde meçhul şairimizin yaşamöyküsüne ilişkin şu bilgi yer alı- yor 'Eskişehir'de doğdu (1956) 'Hafız' mahlâsıyla şiirler yazmaya başladığında, yaşı 40'a geliyordu. Yakın şair arkadaşlan Memduh Vasrfgil ve Ahmet Bahri tarafından "Hafız" adıyla çağnlmaya başla- yınca, şiirterini yayımlamaya karar verdi. 1995- 1998 arasında çeşitli dergilerde görûndü. Kendi- sine en çok 17yaşında benzediğine ınandığı için, Gençlik Parkı'nın önünde çektirdiği tek fotoğrafı kullanıyor. Lina Salamandre ve Haydar Ergülen gibi şairlerden ilgı ve destek gördü. Bazı şiırieri ka- yıp. 'Hafıza' ilk ve son şiir kitabı." Bu ibareden anlaşıldığına göre, biz kolay kolay bilemeyeceğiz meçhul şairimizi; şiirterini de oku- yamayacağız. Öyle ya elimizdeki kitap "son şür" kitabıymış... Ama belli ki şaırimiz gönülden âşık -şiire ve sev- diği kadına-; belli ki o da Eylül tutkunu. Bır şairin şiirlerini çözümlemek kadar güç -ba- zen de saçma- bir iş yoktur. Yine de, Hafız'ın di- zelerinde ince bir çelebiliğin sesini, aşkın yürek- ten söylenen şarkısını, erotizmin estetikakışını bul- duğumuzu söylemek çok mu saçmalık olur! "Hiç bilmediğimiz başkalannın yerine ••*"' meğer ne çok sevmişiz birbirimizi Yoksa, insan başkasının yerine mi sevmeli?" İbrani Ünrversitesi Dans ve Müdk Topluluğu btanbul'da • Kültür Servisi - lsraıl Ibrani Ünıversitesı Folklorik Dans ve Müzik Topluluğu. Avrupa turnesimn ilk ayağı olarak îstanbul'a geliyor. Israil halkı ve dünya Musevi topluluğu folklorundan seçilmiş danslardan ve şarkılardan oluşan bir program sunacak olan topluluk, yann saat 14.00'te Darülaceze'de ve saat 21.00'de Büyükada Reşat Nuri Güntekin Amfitiyatrosu'nda; pazar günü saat 21.00'de Mecidiyeköy Profılo Kültür Merkezi'nde, 11 Ağustos Çarşamba günü de saat 21.30'da Büyükada Reşat Nuri Güntekin Anfitiyatrosu'nda birer gösteri sunacak. Biletler Profilo Kültür Merkezi Fuayesi ve tüm Vakkoramalardan alınabilir. 'Cesup Yürek' Dallas Arabalı Sinema'da gösteriliyor • Kültür Servisi - Film gösterimlerine 'Greace' ilc başlayan Dallas Arabalı Sınema'nın ikinci filmi 'Cesur Yürek' yann gösterime gıriyor. 'Cesur Yürek' bir hafta boyunca her akşam saat 21.45 'te, hafta sonlan ise 21.45 ve 24.00'te izlenebilir. Aynnnlı bilgi için 0 212 223 21 37 numaralı telefona başvurabilirsiniz. • •• - .." Jeppy Lewis hastaneye kaldrıldı • Kültür Servisi- Amenkalı ünlü komedyen Jerry Levvis. vücuduna giren bir virüsün yol açtığı enfeksiyon nedeniyle hastaneye kaldınldı. 1-11 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek Venedik Film Festivali'nde kariyer ödülü alacak olan 73 yaşmdaki oyuncu, rahatsızlığı nedeniyle turnesine Avustralya'da ara vermek zorunda kaldı. Levvis'in durumunun ıyiye gittiğı bıldinldi. Tatilya'da Teoman konseri • Kültür Ser\isi - Çeşitli kültür sanat etkiniiklerinin gerçekleştirildiği Tatilya'da açık hava konserleri, cumartesi günü saat 21.00'de pop sanatçısı 'Teoman' ile başlıyor. Konserler, Pepsi, Arby's Restaurant ve BRT'nin katkılanyla gerçekleştiriliyor. Çocuklar için sesii masal kitabı • Kültür Servisi - Çocuklar için ilk sesli masal kitabı çıktı. 'Filiz Tosyah'dan Masallar' adını taşıyan kitabın ıçmde on altı tane masal var. Şiirler ise Erhan Ersın'in klasik müzikleri eşliğinde Tuna Egemen tarafından okunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle