20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 AĞUSTOS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOM / ekonomi <; cumhuriyet.com.tr 13 Yoksulluk sının 319mflyon liraya ulaştı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-Iş Araştırma Bürosu, dört kişilik bir ailenin beslenebilmesi için yapması gereken aylık asgari gıda harcama tutannı 105 milyon 37 bın lira olarak hesapladı.Tûrk-İş Araştırma Bürosu'nun her ay düzenli olarak yaptığı gıda harcaması çalışmasma göre, gıda harcama tutan son bir yıl itibariyle yüzde 53.2 oranmda artış gösterdi. Gıda harcaması tutan bir önceki aya göre yüzde 3.6 oranında artış gösterdi. Gıda dışındaki gereksinimlerin toplamını ifade eden yoksulluk sının da 319 milyon 261 bin liraya ulaştı. Ziraat, hafta sonunda açık • ANKARA (AA>- Ziraat Bankasrnın yurtiçi ve yurtdışında bulunan tûm şubelerinin, depremzedeler için açılan her türlü bağış kampanyasını desteklemek amacıyla açık olacağı belirtildi. Şubelerin, aynca SSK emekli maaşı alan, ancak diğer yerleşim bölgelerine giden vatandaşlann. talep etmelen halinde, bulunduklan yerleşim merkezindeki şubeler kanalıyla ödeme yapabilmeleri amacıyla hafta sonunda açık tutulacağı kaydedildi. Antalya'da emlâk satışlan durdu • ANTALYA(AA> Tûrkiye'yi sarsan depremden sonra, Antalya'da konut satışlannın durduğu bildirildi. Antalya Emlâkçılar ve Iş Takipçileri Odası Başkanı Şeref Sağlam, Deprem sonrası müteahhitlerin ya da kooperatiflerin yaptığı konutlara güven duyulmamasının, konut satışlannı olumsuz etkilemeye başladığını belirtti. Falez Emlâk sahibi,,_ Mehmet Ceddioğlu da, iyi ve kaliteli konutlann satılabildiğini, ancak koopertiflerden ev ahnmadığını söyledi. Karamsarlığa gerek yok' • İSTANBUL(AA)- Tanıtım Sektörü Eşgûdüm ve Araştırma Derneği (TASEAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tuncer Gürsel, Tûrkiye'nin bölge devletleri arasında en çok üreten, yatınm yapan ve istihdam eden ekonomisine sahip ülke olduğunu vurgulayarak, karamsarlığa ve umutsuzluğa kapılmanın gereksiz olduğunu belirtti. Gürsel, deprem felaketinin boyutlan ne olursa olsun, Tûrkiye'nin bu olaydan yaralannı saracak moralle ve olanaklarla çıktığuıı belirtti. ABD'ye kotaları kaldırma çağrısı • İSTANBUL(AA)- Türkiye thracatçılar Meclisi (TtM), deprem felaketi nedeniyle devlet olarak ellerinden gelen her şeyi yapacaklannı açıklayan ABD Başkanı Bill Clinton'ı, tekstil ve konfeksiyon kotalannı kaldırmaya çağırdı. TlM'denyapılan açıklamada. Başkan Okan Oğuz'un ABD'ye yapacağı resmi ziyarette dile getirilmek üzere Başbakan Bülent Ecevit'e kotalarla ilgili sorunlan aktardığı belirtildi. Açıklamada, "ABD'den tekstil ve konfeksiyondaki kotalan kaldırarak cömert olmasım bekliyoruz" denildi. İSO'da yeni atama • İSTANBUL (ANKA> îstanbul Sanayi Odası (ISO) Genel Sekreterliği'ne Dr. Mehmet Kabasakal atandı. Kabasakal'ın üye olduğu kuruluşlar arasında Türkiye Sosyal, Ekonomik, Siyasal Araştırmalar Vakfi, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfi, Ulusal Polirika Araştırmalar Vakfi, Çağdaş Eğitim Vakfi, Inönü Vakfi, İTKlB Eğitim Vakfi, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfi geliyor. Ek bütçenin ertelenmesi üzerine gözler kurumlann ödeneklerine çevrildi 2000 bütçesi de sarsdacakANKARA (Cumhumet Büro- su) - Deprem vergileriyle birlikte 500 trilyon liralık ek bütçe tasan- sının geri çekılmesinin ardmdan kurumlann mevcut olan ödenek- leri ayhk olarak öne çekilerek kul- landınlacak. Ek bütçe tasansı, ekim aymda çıkanlacak. Depremin mali so- nuçlan 2000 yılı bütçesi üzerinde de kendısini gösterecek. Deprem nedeniyle gelen dış yardımlann yanından hükümetin Uluslarara- sı Para Fonu'nun (IMF) tüm istek- lerini karşılaması nedeniyle 2000 yılından itibaren kaynak aktanmı bekleniyor. Devlet Bakanı Tunca Toskay'ın açıklamasına göre, bu kaynak kullandınmı 3 milyar do- larla başlayacak. Hasarm netleşmesi gerek Siyasal iktidann vergi yasasın- da sermaye kesiminin vergilendi- rilmemesi yönünde ödünlerin ar- dmdan 1 ay önce çıkanlan yasay- la kayıtdışının kayda alınmasından vazgeçilirken; deprem nedeniyle ortaya çıkan kaynak gereksinimi- nin bu kesimleri kapsamayarak, yalnız vergi veren kesimlerden karşılanmaya çalışılması tepki ya- • Deprem nedeniyle gelen dış yardımlann yanında, hükümetin Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) tüm isteklerini karşılaması nedeniyle 2000 yılından itibaren kaynak aktanmı bekleniyor. • Kaynak tartışmalan, sigara gibi özel tüketim maddeleri üzerindeki vergi yükünün arttınlması, kaynağın devlete tahvil karşüığı yüzde 100'leri aşan faizlerle borç veren kesimlerinden sağlanması önerileriyle sürüyor. rattı. Hükümetin gelen tepkiler üzerine "hasar tespitinin vapdma- sını bekleme" gerekçesiyle ekim ayına bıraktığı deprem vergileri tasansında, hasar tespiti ve dış yardımlardan ne kadannın karşı- lanabileceği. bu yıl içinde başta ko- nut olmak üzere yapılacak harca- manın tutarının netleşmesiyle de- ğişikliğe gidilebilecek. Tasannın komisyondan geçme- si nedeniyle genel kurulda verile- cek önergelerle istenilen değişik- liklerin gerçekleştirilmesi yoluna başvurulabilecek. Kaynak tartışmalan, sigara gi- bi özel tüketim maddeleri üzerin- deki vergi yükünün arttınlması, devlete tahvil karşılığı yüzde 100'leri aşan faizlerle borç veren kesimlerinden sağlanması öneri- leriyle sürüyor. Devletin ek vergilerle tasandan geri adım atılmadan önceki haliy- le bile 1 katrilyon liralık gelir el- de edilebilecekken, yalnız bu ay içinde geri ödediğı faiz tutan 661 trilyon 473 milyar lira ve anapa- rası 940 trilyon 212 milyar lirayı buluyor. Yani devletin elde edece- ği 1 katrilyon liralık gelirbiray için- de yapılan 1 katrilyon 601 trilyon liralık iç borç geri ödemesi karşı- sında anlam ifade etmiyor. Hükümetin, ekim ayında 2000 yılı bütçesi çalışmalan sürerken ek bütçe de TBMM Genel Kuru- lu'nda göriişülerek, deprem fela- ketinde kullanıhnak üzere 500 tril- yon liralık ek ödenek yarahlacak. Ek bütçenin ertelenmesinin dep- rem çalışmalannı olumsuz etki- lemeyeceği savunuldu. Bütçe içi tasarruf Maliye, kurumlann var olan bütçe ödeneklerini, öraeğin ekim- kasım ayına ilişkin ödeneklerini ey- lül ayında kullandırarak kaynak sorununu çözecek. Taşıt alımı gi- bi bütçe içi kalemlerde de tasar- rufa gidilecek ve çeşitli kalemler deprem nedeniyle oluşan gereksi- nimleri karşılamak üzere kaydın- lacak. Ancak bütçede yapılacak kalem değişikliklerinden deprem- de kullanılmak üzere ciddı bir kay- nak yaratüması söz konusu degil. Zaten 1999 yılı bütçesinin 10 katrilyon liradan fazlası faizlere olmak üzere 16.6 katrilyon lirası transfer giderlerine, 7 katrilyon li- rasının personel harcamalanna ay- nlmış olması nedeniyle bütçe ka- lemleri üzerinde hükümetin oyna- ma olanağı çok sınırlı. Bu durum bütçenin elastikiyetini kaybetme- siyle tanımlanırken, faizharcama- lannın 14 katrilyon liraya kadar çıkması beklentileri dikkat çekiyor. Deprem nedeniyle oluşan eko- nomik sıkıntı 2000 bütçesi üzerin- de de olumsuz etkisini ortaya ko- yacak. Yülardırküçültülen ve 1999 yılı bütçesinde de 1.4 katrilyon li- ralık ödeneğe kadar düşen yatı- nm harcamalannın arttınlması ge- rekecek. Ancak 2000 yıhnda IMF'den "stand-by" anlaşması çerçevesinde kaynak kullanımı gündeme gelecek. Öte yandan Bakan Toskay, ön- ceki gün stand-by anlaşmasıyla IMF'den 3 milyar dolarla başlayan bir fon kullanma olanağının olu- şabileceğini açıklamıştı. Türki- ye'nin kotasına göre IMF'den ala- bileceği yardımın 3.9 milyar dolar- la sınırlı olduğu belirtiliyor. Hükümetin depremin ekonomik zaranru karşılamak için öngördüğü vergiler yurttaşınveiş dünyasuıın sert tepkisi üzerine ertefendi. (Fotoğraf: BERTAN AĞANOĞLU) Kaynak içinatternatifönerilerEkonomi Servisi - tş dünyası, tepkiler üze- rine yumuşatılan ve görüşülmesi ekim ayına ertelenen deprem vergisinin tamamen gündem- den kaldınlmasını istedi. Deprem yaralan- nm sanlması için yeni öneriler geliştiren iş dün- yasıruntemsilcileri, ^yenivergilerinekonorni- >isarsacağını,üretimvt'ihrdcatıbaltalayaca- ğun" ileri sürdüler. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Fuat Miras ile çok sayıda sanayi ve ticaret odasının başkanlan dün gerçekleştir- dikleri ortak basın toplantısında. getirilmesi planlanan deprem vergilerinin afet bölgesine yardımlan "bıçakgibi kestiğini" dile getirdi- ler. Deprem yaralannın sanlması için özellik- le dış yardımlann değerlendirilmesi, bu çer- çevede uzun vadeli kredilerin dikkatealınma- sı, bedelli askerlik gibi öneriler üzerinde du- ran özel sektör temsilcüeri, zaten ellerinden gelen yardımı yaptıklannı söylediler. TOBB Başkanı Miras, deprem bölgelerin- de üretimin yüzde 30-40 seviyelerinde de- vam ettiğini belirterek, yanhzca işçi sorunu • ASO Başkanı Çağlayan, bir kereye özgü olmak üzere bedelli askerlik yaptınlmasını ve ruhsatsız konutlardan arsa bedeli ahnmasını önerdi. yasandığını dile getirdi. Türk ekonomisinin düzelmesi için kısa bir süre vergi reformun- da bazı değişiklikleryapan hükümetin, bugün ise yeni vergilerle özel sektörde yeni deprem yarattığmı belirten Miras, bunu yerine dış kaynaklara, uluslararası fonlara ve Türki- ye'deki gönüllü katkılara yönelinmesi gerek- tiğini belirtti. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Za- fer Çagjavan, para sağlanması için bir defa- ya rnahsus olarak bedelli askerük getirilme- sini önerdi. Bu uygulamadan en az 3-4 mil- yar mark civannda gelir sağlanabileceğıni be- lirten Çağlayan, aynca Istanbul'daki ruhsat- sız konutlardan arsa bedeli ahnmasını önere- rek *Buradan da 100 milyon dolartık bir kay- nak yaratlmaa mümkün" dedi Toplanüda, TOBB'nin 150 bin konutluk bir kent kurma hazırlığmda olduğu da duyu- ruldu. Bu arada, tstanbul Serbest Muhasebeci Ma- li Müşavirler Odası (tSMMMO) BaşkanıYfch- ya Ankan. bankalarda 10 milyar liranm üze- rinde hesabı olanlann da ek vergi ödemesi- nin ve şans oyunlanna da 2 yıl süreyle vergi konmasının kaynak yaratma açısından yarar- lı olacagını savundu. Zarar beyan eden mü- kelleflerin özkaynaklan üzerindenvergi ahn- masını öneren Ankan, belli motor büyüklü- ğü olan ve ithal araçlann yanında yat, kotra, helikopter ve uçaklardan da vergi ahnmasını önerdi. Ankan, borsadaki alım satımlardan binde 1 oranında işlem vergisi alınmasını ve Tasar- rufu Teşvik Fonu'nun da Afet Fonu'na akta- nlmasını istedi. Ankan aynca, topianan pa- ralarkonusundaki kaygılan dile getırerek mu- hasebecive malimüşavirierin denetim görevini yerine getirebileceklerini vurguladı. Banka vurguniiniın çapı genişliyor BEKİRŞAHİN GAZİANTEP - EGS Bank Gaziantep Şubesi'nden önce- ki gün ortaya çıkan trilyonluk yolsuzlukla ilgili gelişmeler sü- rüyor. Tutuklanan EGSBANK görevlisi BetülKurt'un evinde yapılan aramada vali yardımcı- lan Osman L'ncu, Ahmet Bü- yükçelik, Salih Ciniviz, Ali Kü- çükaydın ve Z. A. Müfit Yavuz adına düzenlenmiş olan kredi kartlannın bulunması şaşkın- lık yaratırken kimi mudiler he- saplanndaki paralann kullanıl- dığını anlayınca bankayı genel müdürlüğe şikâyet ettiler. Banka personeli Mali Şube Müdürlügü görevlilerine ver- dikleri ifadelerinde Betül Kurt'un pazariama yetkilisi ola- rak talimat verme yetkisine sa- hip olduğu ve birbirlerinin şif- relerini bildikleri ve zaman za- man da kullandıklannı belirtti- ler. Banka çahşanlan, soruştur- ma konusu olan belgelerdeki işlemlerin ya Betül Kurt tara- fından ya da Betül Kurt'un ta- limatıyla gerçekleştirildiğini söylediler. İmzalar taklit edildi Banka Müdür Yardımcısı Mümtaz Ath ise verdiği ifade- de, kendisine gösterilen ve ban- kaca düzenlenen hesap ekstre- lerindeki paraflann kendisine ait • Tutuklanan EGSBANK görevlisi Betül Kurt'un evinde vali yardımcılan adına düzenlenmiş kredi kartlan ortaya çıktı. olmadığını, taklit edildiğini, an- cak bazı belgelerdeki imzalann kendisine ait olabileceğini, ay- nca ilk imzadan gelen ekstre- lerin banka güveni dolayısıyla ikincı imza aşamasmda kontrol edilmeden imzalanabileceğini söyledi. Kambiyo Bölümü Uzmanı Nazim Bağdınlı da, Betül Kurt'un talimaüyla Ahmet Şan- b hesabına 174 bin USD tuta- nndaki parayı EGEBANK Ga- ziantep Şubesi'ne telegrafik ha- vale yöntemi ile gönderdığini, bu havaleden banka müdürü- nün de haberinin olduğunu ifa- deetti. Iddiaya göre Ahmet Şanlı, parayı almak üzere MusaŞim- şek'e vekâlet verdi. Ancak her ikisi de parayı al- maya gelmedi. Polis Ahmet Şanlı ile Musa Şimşek'i yaka- lamaya çalışıyor. EGSBANK Gaziantep Şu- besi mağdurlan bankada muha- tap bulamadıklannı belirterek, banka müdürünün de kendile- rine sağhklı bilgi vermediğin- den yakınıyorlar. igros'ta buruk açılış Migros, Tfirkiye'nin en büyfik aiışveriş nıerkezini Ankara'da deprem felaketi nedenivle sessiz sedasız açtı. Toplanı 126 bin 600 metrekarelik kapah alanda hizmet verecek Migros Ankara için 22 trilyon harcandı. 1000 kişrye iş itnkânı tesi&in açıhşını 27 Ağustos'ta Cumharbaşkanı Süle>man Demirel'in yapması planlanryordu. Tören ileri bir tariheertelendL tf.RUNLER GOMULDU Deprem tanmıda vurdu • Afetzede çiftçilerin borçlanmn ertelenmesine ilişkin karann kapsamı genişletilerek, üretimle ilgili alınan tüm kredi borçlan bir yıl süreyle faizsiz olarak ertelendi. E^konomi Servisi - Marmara böl- gesinde yaşanan deprem tanmı da vurdu. Hasat döneminde birçok ürü- nün toprak altında " x kaldığı bildirilirken, afetzede çiftçi- lerin ürünleri ile ilgili kredi borçlan- nın bir yıl süre ile faizsiz ertelenmesi karan alın- dı. Türkiye Ziraat Odalan Birliği (TZOB) Başkanı Faruk Yücel, dep- rem bölgesindeki ziraat odalan bina- lannın büyük bir bölümünün çöktü- ğünü, hasat döneminde birçok ürü- nün ya toprağa döküldüğünü ya da toprak altında kaldığını belirtti. Yü- cel şunlan söyledi: "İJründedemaakst'f kayıptanmız var. Örneğin, şu sıralarda deprem bölgesinde fındık yerlere döküldfi. Ağaçta kalanlarm da toplannusı için de işçi yok. Çiftçiterinuan hayvanla- n öldü: ahırlan. samanhklanyerte bir oldu. Tarundald zararm belirieneofl- mesi için odamudan iki yönetim ku- rulu üyesi arkadaşımız bölgede tep- sit çahşmalanna başlaöV1 TZOB Başkanı Faruk Yücel, dep- remde Izmit, Sakarya, Düzce, Ki- limli ve Cumayeri ziraat odalan bi- nalanrun yerle bir olduğunu belirte- rek, TZOB olarak depremde zarara uğrayan odalara destek verecekleri- ni sözlerine ekledi. Afetzede çiftçilerin borçlanmn er- telenmesine ilişkin karann kapsamı genişletilerek, üretimle ilgili alınan tüm kredi borçlan bir yıl süreyle fa- izsiz olarak ertelendi. Doğal afetler- den zarar gören çiftçilerin borçlan- mn ertelenmesine ilişkin nisan ayın- da yayımlanan kararnamede, çiftçi- nin hasar oranınm tespitinde tüm ta- nmsal varlığı esas alınmış ise tanm- sal kredi borçlanmn tamamı, yalnız- caekiliş ve ürünleri esas ahnmışsa to- humlukla ilgili kredi borçlanmn er- teleneceği hükme bağlanmıştı. Bakanın açıklaması Bakanlar Kurulu'nun dünkü Res- mi Gazete'de yayunlanan karannda ise ekiliş ve ürünlerin esas ahnması durumunda üretimle ilgili tüm kredi borçlannın ertelemeye konu olacağı bildirildi. Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yiısuf Gökalp'in verdiği bilgiye gö- re, ülke genelinde kuraklık, don, do- lu, sel, taşkın, hastalık, zararlı veya herhangi bir doğal afet nedeniyle eki- lişleri, ürünleri, hayvan varlıklan en az yüzde 40 oranında zarar gören ve bu durumlan ilgili komisyonlar tara- findan belirlenen çiftçiler erteleme- den yararlanacak. Bu çiftçilerin Ziraat Bankası, Ta- nm tşletmeleri Genel Müdürlügü ve tanm kredi kooperatiflerine olan ve hasar tarihinden önce kullandıklan kredilerle ilgili 1999 yılı vadeli ve va- desi 2000 yılma sarkan, afetin ger- çekleştiğı tarihte günü gelmemiş ta- nmsal kredi borçlan, vade tarihinden itibaren bir yıl süre ile faizsiz olarak ertelenecek. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER İnsan Bol ve Ucuzdur...Sabah evden çıkmadan kulağım borsa haberleri- ne takıhr. Borsada oynayacak param hiç olmadı. Ama borsa yupilerinin yorumlan arasından düzenin hal ve gidişine ilişkin çok fazla ipucu, bilgi edinirim. Depremin yıkımını borsanın hafif atlatabileceğine iliş- kin ipuçlan verdiler. Hatta deprem bölgesindeki, ör- neğin çimento fabnkalannın hisse senetlerinin yüksel- diğini bile söylediler. Bilineceği üzere, yıkımın arkasın- dan yoğun bir inşaat söz konusu olacak. Dikkatınizi çekmek istenm. Deprem bölgesinde ya- şanan büyük yıkım, rafinerideki yangın, fay hattına gi- ren önemli büyük fabrikalar ve askeri tesisler dışında, konut alanlanndaydı. Sanayi halen ağırlıkh bakım ona- nm işlerini yapıyor. Üretime geçış elbette çok kolay olmayacak. Ama sanayideki bina tahribatı ile konut tahribatı arastnda çok ciddi bir farklılık göze çarpıyor. Buradan genellemenin yanlış olabileceğinin altını çi- zerek, yatırımcılann, büyük kaynaklı yatınm yapar- ken, bölgenın yapısına daha fazla özen gösterdikle- ri, depreme dayanıklılık anlamında daha ciddi inşaat- lar yaptrdıklan sonucunu çıkarabiliriz. Depremi, şiddeti ile doğal afet, kaçınılmazdı. Bili- me aykın yerleşme, yoğun sanayileşme, vurgun, ha- ramiler çetesi yağması sonucu biz bunu insanlık su- çu yapıp katliama çevirdik. Yaşayanlar için onarılmaz yaralar açtık. Bu arada sanayi kuruluşlannın birinci dereceden dep- rem bölgesinde kurulduklannın bilincınde olarak ya- pılannı daha sağlam tutmuş olmalan, bu bölgede ve- rilmiş sanayileşme kararlannın yanlışlığını ortadan kal- dırmıyor. Bölgeyi yapılaşma suçian anlamında bilimsel tara- madan geçirmekte olan TMMOB'den deprem bölge- sinde çalışan arkadaşlar, ömeğın Adapazan'nda yük- sekyapılaşmayaelvenşsiz, bereketli, sulak, yumuşak tanm topraklan üzerindeki konutlann, depremde ade- ta daireler çizerek göçtüklerini anlatıyorlar. Buna kar- şın temelsız yapılaşmanın, arazinin durumunu bilen kimi ünlu fabrikaların, temel tutacak derinliğe kadar beton kazıklar çakarak onlann üzerine fabrikalannı yaptıklannı ve depremden hiçbir ciddi zarar görme- diklerini açıklıyorlar. Yıne de fay hattından kurtulamayan, çok büyük ekonomik zarara uğrayan fabrikalar var. Doğa, bilıme aykın sanayileşme, yapılaşmaya yanrtını acımasız ve- riyor, pahalıyaödetıyor. Gerek kamu, gerekseözel, za- manında mimariık mühendislik anlamında tartışılmış, "yapılmamalı" denilmiş her yatınmla ne kadar büyük suç iştendtği, fazlası ile, acı bedelterte kanrtlanmtşolu- yor. Biz bu yazKJa olayın diğer boyutuna, insanı değil, sadece para ve kazancı gözeten boyutuna bakalım: Fabrika maliyeti içinde depreme dayanıklı bina için yapılmış yatınm önemli bir ölçü tutmuyor. Ama fabri- ka yapılan bölgeye yoğun yerleşim söz konusu ola- cağına göre fabrika yapılması kararlarının da bu çer- çevede alınması gerekmıyor muydu? Cumhurbaşkanı, meslekten bir insan, mühendis, dep- rem sonrası "Altımız çürük" diyebiliyor. Diyebilıyorsa meslekten uzman bir kişi olarak, nasıl oluyor da fay hattı üzerindeki SEKA kavaklığının az uluslu bir tekel ortaklığryia çok büyük bir yeni fabrika için verilmesi- ne öncülük yapryor? Elbette bu fabrika alantna talip az uluslu tekel, yö- renin birinci dereceden deprem bölgesi ve yapılaş- maya elverişsiz konumunu çok iyi biliyor. Yaparken fabrikasını ona göre biraz daha ciddi, depreme da- yanıklı ölçüler içinde yapacak. Tabii son deprem son- rası fay hattı üstünde olmanın sonuçlannın anlaşılma- sının, tahribatının bedelinin, karan değiştirme zorun- luluğunu getırip getirmeyeceğinı henüz bilemiyoruz. Ama ya o fabrikanın çekeceği yan sanayi, büyük nü- fuSj işçilerin yerleşim alanlan? Uretim maliyeti en düşük, hammaddde, ürün taşı- ma en etverişli yerde, en kârtı fabrikayı yaparken sağ- lam bina için harcayacağınız para devede kulak. So- run orada o fabrikaya izin veren kamu gücünün, ora- da sanayileşmenin maliyetini hesaplaması. Tabii o sanayileşme bölgesinde yerleşecek tüm yapılaşma- lann depreme dayanıklı olması, tanmdan, doğadan vaz- geçmenin bedellerinin hesaplandığı varsayılryor. "insan bol ve ucuzdurbenim memleketimde" der- sentz, her şey değişiyor. Bugün yaşadıklanmız oluyor. Birileri tarla, yapılaşmaya elverişsiz alanların yüksek yapılaşmaya açılmasından gelen rantla, emeksız ka- zançla bir yıllık bütçe kadar paralar kazanıyor. Birile- ri de deprem olduğunda, onbinlerte sayılacak, sayıl- masından utanılacak kadar çok sayılaria insan ölüyor ve yaralanıyor. Sonra ölen ve yaralananlardan sağ kalanlan, belki de ölmüş olmayı bile özleyecek kadar büyük acılar ve zoriuklar içinde, çaresiz debeleniyoriar. Çok geniş bir alandayüzterceyerleşim biriminin çök- mesinin açtığı yaralan, yaşayanlan ayakta tutmanın sorunlannı elbette göz ardı etmiyoruz. Ama insandan yana yaklaşımın bastınlıp paradan yana yaklaşımla- nn öne çıkarılmasını da görmemek, insan olarak is- yan etmemek olanaksız. "Btrakınız yapsınlar, bırakınız satsınlar"\n en çirkin, en çarpık kapitalist ekonomik kurallan acımasız işle- tiliyor. Sermayenin yaralarını sarmaya yönelik cömert hükümet kararian, insanın yaralannı sarmak gündem- de olduğunda pintiteşiveriyor. Evet bütün gelişmeler, geçen hafta da bu köşeden vurguladığım üzere, depremde her şeyini kaybeden insanlann kendi başlannın çarelerini bakmayayönlen- dinldiklen, olumsuz yaşam koşullan ile bölgeden göç etmeye zorlandıklan yolunda. Ne kadar çok insan göç eder, kaybettiklerinin hesabını sormaktan vazge- çer, kendi başının çaresine bakarsa, ekonomik kayıp, maliyet o ölçüde düşecek. Çadır kentlere taşınacak, sonra prefabrik evlere alı- nacak, daha ilerde ev yapılmak zorunda kalınacak; iş- lenen suçlann. kayıplannın hesabını sorabilecek va- tandaş sayısını düşürmek, bilinçli bir polrtika. Kriz masalarının kriz çözme değil, kriz yaratma masalanna dönüşmesi elbette boşuna değil. 300 milyon dolara cıkarıldı Dünya Bankası yardımı arttırdı ANKARA (AA)-Dünya Bankası 'nın, finansmanı sür- dürülen mevcut proje kredilerinden deprem hasannın te- lafısi için ayırdığı yardım kaynağı 300 milyon dolara çık- tı. Söz konusu kredi tutan geçen hafta 100 milyon dolar olarak açıklanmıştı. Dünya Bankası'ndan yapılan açıklamada, yerleşimle- rin tekrar inşası, su ve kanalizasyon sisteminin kurulma- sı ve altyapının onanmı ile sağlık ve eğitim hizmetleri- nin tekrar sağlanması için iki acil planın hazırlandığı ifa- de edildi. Açıklamada. bu iki planın kapsamının Türki- ye'de bulunan iki ekibin değerlendirmesinden sonra bel- li olacağı kaydedilirken, bu yeni kredinin çok büyük öl- çekli ve daha önce ilan edilen 120 milyon dolardan daha fazla olacağının beklendiğı kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle