Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S^YFA CUMHURİYET 14MAYIS1999CUMA
HABERLER
DÜINYADA BUGUN
VLİ SİRMEN
«atı Kulüpçü'MilliGÖPÜŞ
Merve'nın türbanı bir simge. Inanç kisvesi altın-
oa laık düzeni yıkmak isteyenlerin simgesi. Olayın
bu yönü açık.
Ârna aynı zamanda Merve'nin türbanı ile neler
gizlenmek istenmiyor ki?
Arslan gizlenmek istediğinde, güneşeyatar. Av-
cı gözüne gelen güneşten, arslanı fark edemez.
Hayvansal içgüdü, zekâyı da aşarak özgün bir
yöntem bulmuştur: Aleniyet ile gizlenme. Chate-
aubriand, Elbe Adası'ndan kaçarak Paris'e doğ-
ru yol alan kaçak Napoleon'un o görkemli yürü-
yiişünü anlatırken bu yöntemı anımsar.
Merve olayında öylesine gerçekler gizlenmek is-
tendi kı, bu kez çöl arslanının yöntemının tam ter-
sı gerçekleşti. Saklanmaya çalışılanlar alenı oldu.
Bu genç kadının kör inadı, bütün dikkatleri üze-
rine çekti. Herkes ona bakmaya başladı ve Merve
örtünme ınadıyla bir sürü gerçegı çırılçıplak gözle-
rirnızin önüne serdi.
O bize kanıtladı ki, başını açmasını engelleyen
inancı, yalan söylemesıne hiç engel olmuyordu. O
ve benzerleri, kendileri ve başkaları hakkında her
türlü yalanı mübah görüyorlardı.
O bıze gösterdi ki, bu girişimlerınin halkın inan-
ctyla hiçbir ilişkisi yoktur. Çünkü insanlanmızın ço-
ğunluğu, bir yalan dolan düzeni içinde yaşıyor bi-
le olsalar, hamdolsun. yalanı ve hileyi tutmuyoriar.
Merve, önce milletvekili olmak için başvurmuş,
FP'den seçılecek yerde adaylığı cebe koymuş,
sonra koşmuş, doğru ABD'ye, Sam Amca'ya bağ-
lılık yemini etmiş ve bu yemıninden sonra seçilip
TBMM'ye girmiş ve ilk işi de laik Türkiye Cumhu-
riyeti'nin temelini dinamitleme girişimi olmuş.
Merve Kavakçı, 1996'da sonradan yeni ya da asıl
vatanı olacak olan Sam Amcası'nın ülkesinde
ABD'yi övmüş, laik Türkiye Cumhuriyeti ile kuru-
cusuna da sövmüş.
Ama bütün bunlar FP'yi rahatsız etmiyor, onlar,
Amerika'nın Türkiye'nin dostu olduğunu söylüyor-
lar. Hatta Nazlı llıcak Amerikan vatandaşlığını, la-
iklik güvencesi olarak görüyor. Bir tek ABD'nin na-
mahrem olmadığını söylemediği kaldı. Onu dinle-
yenler, hani neredeyse, Türkiye'de laikliği ABD yer-
leştirdi sanacaklar.
Amerikalı olmak, laiklığın güvencesi oluyor 1999
Türkiyesi'nde.
Insan aklını oynatacak.
Merve'nin ardında kim var?
Necmettin Erbakan.
Necmettin Erbakan yıllarca politikasını ne üzeri-
ne oturttu ve karşıtlarını ne ile suçladı?
Erbakan yıllarca ABD'ye sövdü, Siyonizmi lanet-
ledi, kendi yanlarında olmayanları ve laikleri Batı
Kulüpçü olarak suçladı.
Erbakan'a göre "Kuvvacılar ile onlann düşün-
celerini hâlâ savunanlar Batı Kulüpçüler"d\.
Sonra ne gördük?
Gördük ki ABD'ye övgüler yağdırırken Türkiye'ye
söven bir Amerikan vatandaşını, aday göstertiyor
Erbakan.
Erbakan kilolarca altın toplamış bir lider. Hakkı
da var, belkı de başı sıkışınca bu altını bozdurup
durumu kurtaracak. Ve herkese Batı Kulüpçü diye
saldıran Erbakan, Amerikan vatandaşını Türkiye'de
yasamanın içıne sokmuş olan kişi. Ve herkes bili-
yor kı, Merve Kavakçı Fazilet'in tek Amerikalı ha-
tun milletvekili değil.
Üstelik önce RP'nın, sonra da FP'nin temsil et-
tiği görüşün kendisine yakıştırdığı etiket 'Milli Gö-
rüş 'tür.
ABD uyruklu milli görüş.
Hadi canım sen de! Bütün bunlan izlerken göz-
lerimin önünde hep Hacıfışfış'ın görüntüsü, kula-
ğımda sözleri.
"Bunlann hepsiüaziz vatandaşlanm, taklittiir, Ba-
tı Kulüpçüdür, siz Milli Görüş'e gelin..."
Silkiniyorum ve elimde olmadan haykınyorum.
- Hadi ordan sen de edepsiz, maskara, yalancı
zibidi!
19 Mayıs kutlamaları
Bandırma Vapuru
Samsun'a
yola çıkıyor
Haber Merkezi - Ata-
türk'ün Samsun'a çıkışı-
nın ve Kurtuluş Savaşı'nın
başlangıcmın 80'inci yıl-
döniimü nedenıyle düzen-
lenen kutlamalar kapsa-
mında, 16 Mayıs Pazar
giinü, Atatürk Büstü, Ban-
dırma Vapuru'yla Dolma-
bahçe'den Samsun'a uğur-
lanacak. ADD'nin Sam-
sun'da düzenleyeceği et-
kinlıklere katılmak için
Ankara ve diğer illerden
de otobüs kaldırılacak.
Ameliyat geçıren ADD
Genel Başkanı Yekta Gün-
görOzden'ın 18 Mayıs Sa-
lı giinü saat 15. 00"te Bü-
>ük Samsun Oteli'nde
konferans vermesi bekle-
niyor.
ADD,DenizKuvvetleri
Komutanlığı ve Samsun S-
por Eğitım ve Tanıtma
Vakfi tarafından düzenle-
nen tören. Atatürk'ün biis-
tünün Şişli Halaskargazi
Caddesi'ndeki evinden çı-
kanlmasıyla başla>acak.
Törene. Istanbul Valisi
Eıol Çakır, Bırincı Ordu
Komutanı Orgeneral Çe-
vik Bir. ADD Genel Baş-
kanı Özden. üniversite
re<törleri, yazarlar, bilim
acamlan, beledıye başkan-
lan ve ADD şube başkan-
lan da katılacak. Şişli'de
artika bir arabaya konula-
cak olan büst, Dolmabah-
çe'ye doğru yola çıkanla-
cak. Mustafa Kemal'i tı-
yitro sanatçısı Hüseyin
K5roğlu°nun canlandıra-
cağı tören, saat 11.00'de
Dolmabahçe Sarayı önün-
de başlayacak. Atatürk'ün
alana girişı sırasında tstan-
bul Havacılık Kulübü'nün
uçaklan geçiş yapacak.
Meşaleli gençlereşliğinde
alana girecek olan otomo-
bil. asken bandonun çaldı-
ğı marşlarla karşılanacak.
Atatürk'ü canlandıran Kö-
roğlu. 80 yıl önce olduğu
gibi bir kayıkla açıkta bek-
leyen Ya\Tiz Firkateyni'ne
binecek. Firkateyn, Mus-
tafa Kemal'i 19 Mayıs gü-
nü Samsun'a bırakacak.
Kutlamalar. KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ın katılımıyla 17
Mayıs'ta Ataköy Yunus
Emre Kültür Merkezi'nde
devam edecek. Toprak-
bank'm katkılanyla dü-
zenlenen saat 18.30'dakı
kokteylin ardından. Hava
Harp Okulu Komutanlı-
ğı'nın katkılanyla bando
dinletisi gerçekleştirile-
cek.
Milli mücadelede
Samsun
Ondokuz Mayıs Üni-
versitesi Atatürk tlkeleri
ve tnkılap Tanhi Araştır-
ma ve Uygulama Merkezi
tarafindan düzenlenen "19
Mayıs ve Milli Mücade-
le'de Samsun Sempozyu-
mu", 20-22 Mayıs 1999
tarihleri arasında üniversi-
tenin Atakum Kampusu
Konferans Salonu'ndaya-
pılacak.
FP'li Nevzat Yalçmtaş'm, DYP adayı Ahmet İyimaya lehinde çekilebileceği ileri sürüldü
Başkanhk için türban pazarhğı• FP'lilerin TBMM Başkanlık Divanı oluştuktan sonra
üniversitelerde türbanın serbest olmasmı sağlayacak bir öneriyi
gündeme getireceği, bunun gerçekleşmesi karşılığında MHP'li
Somuncuoğlu'na destek verme pazarhğı yaptığı haberleri yayıldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanlığı için gelecek hafta
yapılacak son turlar öncesinde. türban
ve hükümet formüllenne bağlı pazarlık-
lar yoğunlaştı. Başbakan Bülent Ece-
vit'in hükümet konusunda 17 Mayıs Pa-
zartesi günü yapacağı ikinci tur sonun-
da. TBMM Başkanlığı ile ilgıli duru-
mun netleşmesi bekleniyor.
18 Mayıs günü yapılacak üçüncü tur-
da son tura kalacak iki aday belirlene-
ceğinden FP. DYP ve ANAP'ın bu rur-
da oylannı hangi adaylar üzerinde yo-
ğunlaştıracağı önem taşıyor. Hükümet
pazarlıklannda öncelik tanınmayan
DYP ve FP'nin Meclis Başkanlığı seçi-
minde ittifak yapabilecekleri öne sürül-
dü. FP adayı Nevzat Yalçuıtaş'ın. DY'P
adayı Ahmet İyimaya lehinde çekilebi-
leceği kulislerde dile getirildi.
Meclis Başkanlığı yanşı için adaylar
kulisçalışmalannı sürdüyor. Başkanlık
seçiminde. birincı turoylamada MHP'li
Sadi Somuneuoğlu. ikinci turda ise D-
SP'nin adayı Uluç Gürkan öne çıktı.
DYP, ANAP ve FP'nin 3. turda izle-
yeceği tavır, sonucu belirleyecek. Bu
turda hiçbir aday 276 oya ulaşamazsa,
en çok oy alan iki aday 4. tura katılaca-
ğından. partilerin oylannı iki aday üze-
rinde yoğunlaştırması bekleniyor.
DSP'nin kendi adayı Gürkan üzerin-
de uzlaşma sağlayamaması durumunda,
3. turda ANAP'lı Akbulut'a destek ve-
rebileceği bildirildi. Son tura Gürkan
ve Somuncuoğlu'nun kalması duru-
munda ise sağ oylann MHP'li adaya
verileceği de vurgulandı.
MHP'li Sadi Somuneuoğlu, başkan-
lık yanşı için FP Genel Başkanı Recai
Kutan ı ziyaret ederek destek istedi.
Beraberinde MHP'li bazı milletvekil-
leriyle FP Genel Merkezi'ne gelerek
Kutan'la yaklaşık 45 dakika süren gö-
rüşmenin ardından Somuneuoğlu gaze-
ticilerin sorulannı yanıtladı.
Kutan'ın destek istemine ne yanıt
verdiğinin sorulması üzerine Somun-
euoğlu, "Şu an bir cevap »•errae duru-
munda değil. Zaten kendi partisindc bir
değerii nıilletv ekili adaydır. Biz onu say-
gıyla karşılıyoruz. Ancak şartiar el ve-
rirse salı gününden sonra bir değerien-
dirmeye tabi tutacaklannı sanryorum"
dedi. Somuneuoğlu. bütün milletvekil-
lerini telefonla arayarak destek istemin-
de bulunduğunu kaydetti.
DSP ve MHP'nin hükümet ortağı
olarak ANAP'a öncelik tanımalan ne-
deniyle FP ve DYP'nin Meclis Başkan-
lığı seçiminde ittifak yapabilecekleri
kulislerde dile getirildi. FP adayı Nev-
zat Yalçıntaş'ın, DYP adayı Ahmet İy-
imaya lehine 3. turda çekilebileceği id-
dia edildi. DYP ve FP'lilerin. bu ittifak-
la Somuneuoğlu ve Akbulut'un e-
leneceği ve 4. tura Ahmet İyimaya ile
Uluç Gürkan'ınkalacağı hesabı yaptık-
lan belirtildi.
Başbakan Ece\ it, 18 Mayıs Salı günü
yapılacak 3. tur oylama öncesinde, 17
Mayıs günü hükümet için 2. tur görüş-
meleri gerçekleştirilecek. Bu görüş-
melerde TBMM Başkanlığı konusunun
da netleşmesi bekleniyor
Genel Başkan Recai Kutan: Iran 'daki eylemlerin Merve ile ilgisiyok
KavakçıFP'fun 'JeanneD'Aıv'ıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel
Başkanı Recai Kutan. ABD yurttaşı türbanlı mil-
letvekili Merve Kavakçı'yı. "dine karşı gelmek
ve büyücülük" gerekçesiyle yakılarak öldürülen
Fransa'nın ulusal kahramanı Jeanne D'Arc'a
benzetti. Kutan, bir yazann bu vöndeki yazısını
ömek göstererek "Türkiye'de yaşanan hadise bu-
dur, aynen buna iştirak ediyorum" dedi. Olağa-
nüstü toplanan FP grubunda milletvekilleri par-
tının politikalannı eleştınrken "Net politikalariz-
leyefim, sözümüzün arkasında duraum" dedıler
Kutan. Ankara Tıcaret Odası (ATO) Başkanı
Sinan Aygün'le görüşmesınde, kuruntularla ül-
kenin gerçek gündeminin saptınldığını ileri sür-
dü. Halkın savlandığı gibi irtica ve laiklik gibı
tartışmalarla fazla ilgilenmedigini savunan Ku-
tan, ekonomik sorunlan da her fırsatta dile ge-
tirdiklerini. ancak son günlerde Kavakçı ile ilgi-
lenen basının gerçek gündemi göz ardı ettiğinı
ileri sürdü. Ekonominin son 2 yılda yanlış eko-
nomik politikalarla mahvedildiğini söyleyen Ku-
tan. olumsuzluklann giderilmemesi durumunda
sosyal patlama olabileceğini ifade etti.
Kutan, gazetecilerin sorulannı yanıtlarken de
Başbakan Bülent Ecevit'ın Merve Kavakçı'nın
yurttaşlıktan çıkanlmasıyla ilgıli karamameyi
imzaya açmasıyla ilgili olarak şunlan söyledı:
"Çok değerli bir meslektaşınız Gülay Gök-
türk, bir yaasında olup biten hadisderi yülar ön-
ce Avrupa'da yaşanan bir olaya Opaüp benzeti-
yor. Jeanne D'Arc'ın çarmıha gerilip > akılması.»
Şu anda Türkiye'de cereyan eden hadise budur.
Dij'or ki 'Isimler değiştı. ancak fanatıkler avnı-
dır'. Aynen buna iştirak ediyorum. Napılan. yar-
gısız infazdır. 30-31 vaşındaid genç bir insana bü-
tün bu güçlerin düşmanca hücum içinde oluşu-
nun. insafla izah edilmesi mümkün değildir. Tür-
kiye"nin bir numaralı gündem maddesinin bu oJ-
masu Türkhe'ye vapılan en bü>1ik kötülüktür.
Mesele maalesef Türki\e'\i yönetme iddiasında
oianlann zihniyetidir, kafa yapısıdır."
Kutan. bir gazetecinin "Gnıp toplantınızda,
Başbakan'a Medis'te başka ABD vurttaşı olup
oimadığını sordunuz. EUnizde bir bilgi var mı"
sorusuna ise "hayır" karşılığını verdı. Kutan, gi-
dıp ABD makamlanndan belge alanlann başka-
lan için de aynı duyarlılığı göstermesi gerekti-
ğini söyledi.
tran'da bir süre önce Kavakçı'ya destek ama-
cıyla vapılan gösterilerle ilgilı olarak da Kutan.
"Oradaki hadiseleröğrenci hareketidir. Jran'da-
ki ola> lar. Türkhe acısından onaytanacak bir du-
rum değildir. Bununla Kavakçı arasmda irtibat
kurulmak isteniyorsa bu vanlış ohır" dedi.
ABD yurttaşlığını kabul eden birinın millet-
vekili olmasının doğru olup olmadığına ilişkin
bir soru üzerine de Kutan, Türkiye'nin yeni po-
lıtikası gereği çifte yurttaşlıgın özendirilen bir
konu olduğunu söyledi. Kutan."Yasal bir imkân
olduğu için herhangi bir sakınca görmüyorum"
görüşünü dile getırdi. Kutan bir başka soru üze-
rine de Kavakçı'nın ABD yurttaşı olduğunu ve
ant ıçtiğini daha önce bilmediğıni söyledi.
Milletveldllerinden eleştni
FP grubu dün olağanüstü toplanarak partı po-
lıkalannı değerlendirdi. Söz alan milletvekilleri
parti yönetimıni eleştirerek net politikalar orta-
ya konulmadığını söylediler.
Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen, "Stratejimi-
zi iyi beürleyelim. Bize tecavüze yettenerek sırn-
mızdan politika >apı>orlar. Bunu önkmeliviz"
dedi. Daha net politikalar ortaya konulması ge-
rektiğini kaydeden Ergezen, "Söylediğûniz söz-
lerin arkasında durmalıvTz. Arkasında durama-
yacağınuz laflar söjlememeliyiz" dedi. Ergezen,
Meclis'i olağanüstü toplavan küskün hareketıne
değınirken de "Doğru dürüst potitikalar beBrie-
sc>dik. küskünlerin oyununa gelmezdik. Küs-
künlerin amacı Erbakan'ın affı degildi. Erba-
kan'ın affi mesetesi başka amaçUr için kuuanıl-
dı" diye konuştu. Konya Milletvekili VeyselCan-
dan da, partinm bilimsel politikalar belirlemesi
gerektığinı söyledi
FP lideri Recai Kutan, Kavakçı'yı yakılarak öldürülen, Fran-
sa'nın ulusal kahramanı Jeanne D'Arc'a benzetti.
Dostlan, hayatmı sosyalizme adayan Anadol'u son yokuluğunda yalnız bırakmadL (H ATİCE TUNCER)
Anadol alkışlarla uğurlandı
tstanbul Haber Servisi - Yaşamı
boyunca sosyalizm mücadelesini
sürdüren, Türkiye Yazarlar Sendi-
kası (TYS) Onursal Başkanı Zihni
Anadol,dün Feriköy Mezarhğı'nda
toprağa verildi. Dostlan. "sosj-aliz-
min uzun yürüyüşçüsü" Zihni
Anadol'u, Şişli Camii'nden Feri-
köy Mezarlığı'na kadar yürüyerek
uğurladılar.
Yaalan, şiirleri. sendikal etkin-
Iikleri ve Türkiye Komünist Parti-
si, Vatan Partisi, Emeğin Parti-
si'ndeki politik çahşmalanyla 81
yılhk yaşamını sosyalizme adayan
Anadol, dostlan tarafindan son yol-
culuğuna uğurlandı. Anadol'un ce-
nazesi ikindi namazının ardından
kılınan cenaze namazından sonra
alkışlar arasında cenaze arabasına
konuldu. Ellerinde Anadol "un pos-
terlerini taşıyan, çoğunJuğunu
gençierin oluşturduğu topluluğun
başlattığı yürüyüş. güvenlik kuv-
vetleri tarafindan engellendi. Ce-
naze, arabayla Feriköy Mezarlı-
ğı'na ulaştınhrken topluiuk, kaldı-
nmdan trafıği engellemeyecek bir
biçimde Feriköy Mezarhğı'na ka-
dar yürüdü.
Saygı duruşundan sonra konu-
şan Anadol'un oğlu Kemal Ana-
doL babasının siyasal yaşamı bo-
yunca cezaevlerine girdiğini ve iş-
kence gördügünü belırterek "Feda
edilmiş. harcanmış bir kuşağın son
temsficilerindendi'' dedi.
Kemal Anadol şöyle devam etti:
"Adnan Menderes başbakanken
Mc Carthy'd ABD Dışişleri Baka-
nı Türkiye'ye geuneden bir gün ön-
ce Amerikalılara şirin görünmek
için babam\earkadaşlan hapisha-
neve anldı ve on av savcı önüne bile
çıkanlmadı. Onlara iadei itibar
edikü, anıtmezarlardikML Biz amt
mezar istemijoruz. onun anıb hal-
kın yüreğinde.*'
Emeğin Partisi Genel Başkanı
Levent Tfizd, Anadol'un sol güç-
lerin, sosyalistlerin bırleşmesını is-
tediğini ifade etti.
Türkiye Yazarlar Sendikası 2.
Başkanı Kemal Özer de konuşma-
smda, Anadol'un TYS onursal baş-
kanlığından mutluluk ve onurduy-
duğunu her zaman ifade ettiğini
söyledi.
Anadol'un cenaze törenine aile-
si, eşi Naciye AnadoL Gazetemiz
Genel Yayın Koordinatörü Hüonet
Çetinkaya, gazetemiz Yönetim Ku-
rulu Başkanv ekili An'Ua Coşkan,
ÖDP Genel Başkanı Ufiık Uras,
StP Genel Başkanı Aydemir Güler,
Işçi Partisi lstanbul ll Başkanı Tu-
ran Özlü. Nâzım Hikmet Vakfi Ge-
nel Sekreteri Kıymet Coşkua, film
ve tiyatro oyuncusu Gülsen Tun-
cer, yönetmen Engin Ayça, çok sa-
yıda sendikacı, aydın, sanatçı ve
sosyalist gençler katıldı.
Bozdağ'da 'Anayasa ve Özgürlükler OrmanV
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Anayasa ve
Özgürlükler Ormanfnın
ikincisi Ödemiş'te kurulu-
yor.
tzmir\le bir araya gelen
ve aralannda 1961 Anaya-
sası'nın hazırlanmasında
önemli rol üstlenen Ord.
Prof. Dr. HıfzıYeldetVeti-
dedeoğlu, Prof. Dr. Tank
Zafer Tunaya, Prof. Dr.
Bahri Savcı'nın eşleri ile
bu hocalann öğrencileri,
Mustafa Kemal Sahil Bul-
van'nda Özgürlük Par-
kı'ndaki Prof. Dr. Tank
Zafer Tunaya'nın büstüne
çelenk koydular.
Eski tzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Yüksd
Çakmur'un da katıldığı et-
kinliğe lstanbul'dan gelen-
ler arasında Prof. Dr. Tank
Zafer Tunaya'mn eşi Prof.
Dr. Melahat Tunaya, Prof.
Dr. Bahn Savcı "nın eşi Su-
diye Sava, Prof. Dr. Lütfü
Duran'ın eşi Hafize Du-
ran, Gazetecı tlhami Soy-
sal'ın eşi Bahriye Soysal.
Prof. Dr. Yakup Kepe-
nek' in eşi Nuran Kepenek.
AbduUah Baştürk ün eşi
Ayhan Baştürk, Avukat
Hafit Çelenk'ın eşi Şekibe
Çelenk. Avukat M. Lütfü
KayKL Gazeteci Erol Şadi
ve eşi Suna Şadi de yer al-
dı. Konuklar, Büyükşehir
Anayasa ye OzgürlükJer Ormanı'nın kuruluşu için
bir heyet Ödemiş'e gitti.
Belediye Başkanı Ahmet
Piriştina'nın Asansör'de
verdıği yemeğe katıldıktan
sonra Bozdağ'a gittiler.
Ağaç dlktüer
Konuklar. lstanbul
Esenyurt Belediye Başka-
nı Dr. Gürbüz Çapan'ın
katkılanyla Ord. Prof. Dr.
Hıfzı Veldet Velıdedeoğlu,
Prof. Dr. Tank Zafer Tuna-
ya. Prof. Dr. Bahri Savcı
ve Prof. Dr. Muammer
Aksoy anısına kurulan or-
mana ağaç diktiler.
Heyet, Ahmet Pirişti-
na'ya. Bozdağ'da kurduk-
lan 'Anayasa ve Özgürlük-
ler Ormanı'nda kendileri-
ne katkıda bulunan İbra-
him Çiftçi'ye ve Ödemiş
Belediye Başkanı Mehmet
Eriş'e teşekkür ettiler.
Ağabeyler birer
birer giderken...
AYDIN ENGtN
Ağabeylerimizdiler. Yaşamın hangi
dönemecinde, nerede. nasıl tanışıldığı
anımsanmıyorbile artık. Onlann olgun-
luk yaşları bizim kuşağın gençliğıne
denk geldi. Kibirsiz ağabeylerimiz, gös-
terişsiz öğretmenlerimiz oldular. Bazen
bir sözcüğü düzelten öğretmenlerdi,
"Camisi değil, camii oğlum, camii'"; ba-
zen terminolojik bir gafı düzeltirlerdi,
"Emperyalizmin küJtürü denmez. kül-
tür emperyalizminden söz edebilirsin ol-
saolsa»."
Ağabeylerimizdiler. Artık çok yaşlı-
lar. Birer birer aynlıyorlar aramızdan.
Artlannda lekesiz bir ad bırakıp. bir kav-
ganın adsız eri olabilmenin derslerle do-
lu onuruyla birer birer gidiyorlar bu dün-
yadan.
Kalanlar bir elin parmaklan kadar ne-
redeyse. Dün biri daha eksildi: Zihni
Anadol Ağabeyimiz de bizi terk etti.
Birkuşaktılar. Demokrasi fidesinin fi-
liz bile vermediği yıllarda sosyalizme
yaşam adamış bir kuşak: Zihni AnadoL
Patriyot Hayati, Şevki Akşit Rıfat Ilgaz.
Faris Erkmen. Abidin Nesimi, Mehmet
KemaL Lütfi Erişçi, Kerim Sadi...
Başka?.. Yalnız adlannı saymakla bu
yazı biter. An, gazete yazısının bunaltı-
cı sınırlan utansın...
Zihni Anadol'u uğurlarken anılar anı-
lara düğümleniyor. Troçkist Abidin Ne-
simi ile Stalinist Patriyot Hayati'nin ke-
yifli ağız dalaşına Leninist Zihni Ana-
dol'un hakemliğini mi anlatmah?
Bir kuşaktılar. Nâzım Hikmet'ten söz
ederken "Bir gün Nâzım'la Halil Lütfi
Dördüncü'nün yazıhanesinden çıkıp
Eminötui Balıkpazan'na >Tİrürken_." di-
ye; İsmail Bilen'in sözü açıldığında,
"Laz İsmail, Adana'da Galip Usta diye
anıhrdı. Gizlilik günleriydi biliyor mu-
sun: yolda karşüaşbk. adını unutuvermi-
şim, beni bir ter basn kL." diye başlayan
cümleler kurarlardı ve bu cümleler ne
kibir kokardı, ne üstü örtük bir ö\
r
ünme;
öylesine, olabildiğine doğal cümlelerdi.
Birbirine komşu kuşakların çocuklany-
dılar ve arkadaştılar...
Bir kuşaktılar. Marksizme bağlanmış
ve bir daha hiç kopmamış bir kuşak. Sen-
deleyenlere hoşgörülü; döneklere acıma-
sız; durmadan kendilerini didikleyen,
kendi yapıp ettiklerini, söyleyip yazdık-
lannı sorgulayan yiğit bir kuşak.
Birkuşaktılar. 1 Mayıs arifesinde ken-
dileri gibi görmüş geçirmiş çantacıkla-
nna bir kat temiz çamaşır, beş-altı paket
Birinci cigarası, bir san defter, bir kur-
şunkalem koyup, Siyasi Şube polisleri-
nin gelip kendilerini almalannı bekler-
lerdi. Oç-dört günlük gözaltından sakal-
lan uzamış, san defter dolmuş, kurşun-
kalem iyiden iyiye ufalmış çıkarlardı.
Ama siyasal hınzırlıklanndan hiç vaz-
geçmezlerdi. Siyasi polis boş bulunup o
yıl, içlerinden birini "almayı" unutursa,
o mutlaka 1 Mayıs gecesi Paşabahçe'de
"partili'' işçilerle buluşup Boğaz yamaç-
lannda yıldızlara göz kırpan bir "1 Ma-
yısateşi'" yakar, kısık sesle "Entemasvo-
nal" söyleyip, polis basmadan tüyerler
ve kıs kıs gülerlerdi.
Bir kuşaktılar. Bu satırlann yazannm
yönettiği bir günlük gazetede (Politika)
düzeltmenliğe talip olan Zihni Anadol
ile Patriyot Hayati, yazılann Türkçesini
de, siyasal içeriğini de. ideolojik çürük-
lüğünü de düzelttikten sonra, olanca cid-
diyetleri ile Genel Yayın Yönetmeni'nin
kapısını tıklatıp, ceketlerini saygıyla ilik-
leyip iş raporlannı verir. uyanlannı ya-
par, utancından kıpkırmızı olan "tifil"
Genel Yayın Yönetmeni'ni fırçalarlardı:
- Oglum, bu parti görevidir. Parti seni
buraya müdür yapmışsa, bizim görevi-
miz ona saygı duymaktır...
Ama aynı akşam Beyoğlu Krepen Pa-
sajı'nda Bayram'ın meyhanesinde aynı
"Tıfll"ı zor bela masalarına kabul eder-
ler; Tıfıl haddıni aşıp söze kanşmaya kal-
kışırsa, "Kapa çeneni de dinlemeye bak.
Belki bir şeyler kapar. istifade edersin" di-
ye azarlarlardı.
Bir kuşaktılar. Rakıyı adabıyla içme-
sini bilen, rakı sofrasını siyaset-sanat
halkalanyla donatmasını daha iyi bilen;
bir de Feshane fabrikasının, Moskova
KUTV îşçi Üniversitesi'nde "komünist-
lik" eğitimi görmüş Çingene işçileriyle,
çay bardağını avuçlannın içinde ustaca
saklayıp susuz rakı içmesini en iyi bilen
bir kuşak...
Sonra kar tipisi altında, el kadar kâğıt
parçalannın arkasına, evde ka>Tiatılmış
nişasta sürüp gecenin kör karanlıklann-
da elektrik direklerine yapıştınrlardı.
Kâğıtlann üstünde eski ve gizli bir dak-
tilodan çıkmış bir cümle:
- Bütün Dünya İşçileri Birleşin!
Yalnız yapıştıranlann ve bir avuç Ci-
bali, Feshane. Gazhane ışçisinin ve po-
lislerin okuduğu küçücük kâğıtlar. Bede-
li aylar süren tabutluklar. yıllar süren ha-
pislikler olsa da...
Bir kuşaktılar. Birer birer aynlıyorlar
aramızdan. İyiden iyiye azaldılar. Dün
biri daha eksildi. Zihni Anadol Ağabe-
yimiz bizi bırakıp ötekilerin yanına git-
ti.
Patriyot Hayati ile gene göriilecek bir
hesabı vardır mutlak ve Abidin Nesi-
mi'ye Troçkizmin niye çıkmaz sokak ol-
duğunu kim bilir kaçıncı kez anlatmaya
kararlıdır...
Bir kuşaktılar. Ağabeylerimizdiler. Bi-
zim "biz" olmamızda katkılan yadsın-
maz ağabeylerimiz. Tıfıllan öksüz bıra-
kıp birer birer aynlıyorlar aramızdan.
Tıfıllardan birine düşen. Zihni Ağa-
beyinin ardından yazı yazmak oluyor.
Bir de arada bir gözlerini silmek...